Keşke bu kadar çok insanlarla iletişim kurmak yerine değerli yorumlarınızı film ve yönetmen üzerine daha çok yoğunlaşarak yapsaydınız. Başlığı gördüğümde gerçekten yorumlarınızı çok merak ederek heyecanlanmıştım fakat hiç tatmin edebilmeye yönelik bir şey yoktu.
Bu arada Mustafa bey kurgu dahi olsa İlker Hoca'nın özgürlüğüne karışırsanız çarkınıza sıçarız, ona göre. Ayağınızı denk alın. İlker Hoca isterse küfür de eder.
ben ergenlik yıllarımdan dolayı dönüş yok filminin bir sahnesini biliyordum ama sahnenin gaspar noe'nin eseri olduğunu bilmiyordum. ilk defa climax filmi sayesinde gaspar noe ile sinemada tanıştım. salonda bir tek ben vardım. çok ilginç bir deneyimdi. deneyimlediğim duygular: sıkıntı, bunalım, gerilim, dehşet, şaşkınlık ve merak oldu. gerçekten çok ilginç bir yönetmen.
Şu prodüktör eğer işin içine katılan bir eğlence değil de gerçek birisiyse işi çok ciddi bozar, programın da içine eder. Eski kanalda gayet mutluyduk umarım bu kanalda bu prodüktör zırvalığı ile bozulmaz program.
İlker Hoca eskiden bir şeyleri gayet keyifli şekilde aktarırdı, dinlemek zevk veriyordu. Şimdilerde sadece Veysi ve Nazım'a saldırmakla geçiyor programlar. Eskiden de vardı bu çatışma, dozajında güzel de oluyor ama o dozaj amaç haline geliyor gibi, üzücü.
hiç uyuşturucu kullanmamış biri isen ve özellikle de bad trip denilen olayı tecrübe etmediysen hatta ve hatta bad trip olayını tek başına değil de bir kaç kişi ile beraber yaşamadıysan bu filmi izledikten sonra da böyle bunlar gibi lakayıt tavırlar sergilersin. çok spesifik bir olayı anlattığı için her çevrenin bayıldığı bir film olmayacak. iyi ki de olmayacak. bu anlatılan olayı ama deneyimlediysen eğer sana iliklerine kadar hissettireceğine eminim. sana çünkü requiem for a dream gibi uyuşturuya dışarıdan bakan bir insan perspektifi ile anlatmayacak. direkt olarak o insanın bakış açısından anlattığından dolayı burada film ile ilişiğe girmen için karakter ile empati yapabilmen için mutlaka bad trib kavramını en azından iki kişi aynı anda deneyimlemiş olman gerekiyor. ve bana sorarsanız uyuşturucu konusu işleyen en iyi buranın altını çiziyorum en iyi film. gaspar noe ise böyle bi herif eğer kullanmıyorsanız filmlerini izleyerek boşa vaktinizi harcamayın bir şey bulamaz, anlamazsınız. ve küçükte bir tavsiye izlemediyseniz veya tekrardan izlemek isterseniz en azından bir sigara eşliğinde tekrardan izleyin derim.
hocam sana kesinlikle katılıyorum. Ve şöyle bir şey ekliyorum bence bu filmi daha önce lsd bad tribini deneyimlememiş kimse anlayamaz, güzel deneysel film diyip geçerler. Ama ben çok sayıda bad trip yaşayan bir insan olarak özellikle o kızın çıldırdığı sahnede anksiyete krizleri geçirdim çünkü kızın nasıl hissetiğini tam olarak anlayıp empati yapabiliyordum hatta o aynaya bakıp kendi yansımasından korkması falan beni en çok etkileyen kısım orasıdır. Birde lsd nin etkisini ilk göstermeye başladığı anlar tam olarak uyuşturucunun etkisini kendi üzerimde hissettim o kadar güzel kurgulanmış ki o kısımlar. Yani videodaki elemanlar entelektüel diye geçinerek gidiyor ama lsd deneyiminden mahrum insanlar olduğu için climax gibi bir sanat eserini ve hatta gaspar noe'nin bütün filmlerini asla tam olarak deneyimleyemeyecekler. Arkadaki elemanın konuşmasına sinir oldum film beni sarmadı izlerken sıkıldım falan diyor d:
Film hakkında daha çok konuşmanızı bekledim .Saatlerce dinleyebilirdim (ama sizden )NAzım daki heyecanı hissetmek güzeldi . Sİnemayı sevmek işte böyle olsa gerek.Teşekkürler.
İlker inanılmaz kışkırtıcı ama bir o kadar da haklısın ki Öğrenilmiş çaresizliğimizi yüzümüze çarpıyorsun, çarptıkça inkar ediyoruz İnkar ettikçe çarpıyorsun Farkında olmadan içinde olduğumuz durumu anlatıyorsun..
Climax’i sinema salonunda izlemekle evde izlemek arasında çok büyük bir fark var. İki şekilde de izledim ve sinema salonunda buz kesilmiştim. Evde o kdar etkileyici olmadı.
Sinemada izlemek çok güzel olur diye ben de düşündüm:( Daha filmi izlemedim ama bir film seçip sinemada oynatabilmemiz için tüm koltuklar kadar bilet almamız gerekiyor sanırım
Dördüncü ses umarım deneme amaçlı tek bölümde kalır. Sizinle konuşurken tüm o rahat tavrınız ciddiyete geçiyor hocam. Parayı veren adam gibi izlenim oluştu. Veysi bile bazen sıkarken dördüncü ses baya itici geldi. Nazım sağolsun güldürüyor bizi👌
"irreversible" (geri dönüş yok) filmine en benzeyen şey "barda" (2007) filmidir bence türk sinemasında, sert öğeler açısından söylüyorum. ayrıca nazım'a şu yönden katılıyorum, belki şu anda böyle 1-2 film çekilse arkasından devamı gelir ama gişe de ne kadar komedi o kadar popcorn felsefesi olduğundan sonucu da veysi'nin pizzacısına bağlanır. inşallah hepimizin yanıldığı günleri görürüz. ne diyeyim...
Filmi izlerken dolu bir sigara yakıp izleyin. Kaldı ki bu film sadece sinema salonunda izlenmek için değil aynı zamanda tek başına izlenmesi de gereken bir film. Müthişti. Veysi'nin dolu bir sigara içerek izlemesini öneriyorum.
Bir Gaspar Noe değil ama Emre Erdoğdu'nun "Kar" filmi yerli yapım olmasına rağmen bahsedilen gelenekçi yapıdan ve cinselliği veriş bakımından gayet cesur. Bence provakatif bir estetiklik mümkün. Türkiye'de bile :)
@@asyadangelenadam Haha onu unutmusum Haluk Bilginer muhabbeti de oldu. Adam yuzunden Rus klasikleri okuyamaz hale geldim. Butun ciddiyeti gitti olayin.
İlker hocam veysiye nazıma alıştık da mustafanın mikrofonunu kapatsak alıştığımız formatta gayet mutluyduk biz. Her bölümü en az 3er kez izlemiş biri olarak rica ediyorum.
Veysi Bey’in Irrreversible filmi için yapmış olduğu yorum tam da Gaspar Noe’nın filmde eleştirdiği palyativist zihniyettir. Yapılan 3 yorum üzerine 3 eleştiri getirmek isterim. 1. “Sıkıldım” : Hangi film olursa olsun bir filmi eğlenmek/ sizi o köşesine sindiğiniz sıkıntılı hayatınızdan kurtarması amacıyla izlemek - hele hele bu film New French Extremity filmi ise - film tezinin idrak edilmesini zorlaştırır. Çünkü bazen eleştirdiği şey budur. Siz eğer bu çok güvendiğiniz akıl parametrelerinizi yeniden yeniden yapılandırmak için marjinalleştirme eylemlerinize devam ederseniz dönüşü olmayan bir yoldasınız demektir ve film rizomatik yapısı sebebiyle zaten bunu tamamen karalar. 2. “Görsel şölen” : Bir ‘görsel’liğin olduğu doğrudur. Ama burada haptic ve optical visuality farkını anlamak lazım. Bunun için Laura Marks’ın teorilerine bakınız. Şölen kelimesinin kullanımı burada izlenilen kişi ile izleyen kişi arasında bir perception ya da “dokunma” olmadığını dolayısıyla yönetmen neyi araçsallaştırırsa araçsallaştırsın, ne kadar başarılı olursa olsun kişinin kapalılığının deneyimin sağlaştırıcılığını baltalandığının bir göstergesidir. 3. “Akan hikaye yok” : Elbette, filmde akan bir hikaye yoktur. Filmdeki akan tek şey kandır.
Bence en iyi bölümlerden biriydi. Neden, çünkü Gaspar Noe konuştunuz. Yönetmen özelinde bölümler yapılsa çok daha iyi olacak demek ki. Vizyona çıkan bir filmi nedeniyle beş dakika yönetmen hakkında yorumları da sıkıştırmak yerine, baştan aşağıya yönetmen bölümleri gibi. Filmografisine de dokunarak belki. Özellikle Gaspar Noe gibi dikkate şayan yönetmenler için.
24:01 de dediğin gibi "tamamen özgür olmak" diye bir şey yok olsa olsa 24:59 da söylediği gibi bir şey olur bence sayın nzmylmz 21:01 de sayın ilker hoca'nın dediği gibi "cesur olmak diye bir şey var ama.
pena'nın bi bölümünde denk geldim Nazım Yılmaz görüntü yönetmenliği yapmış. Lan bu adam ilerde aşırı ünlü olup topladığı oscarlardan bi dağ oluşturursa bi hipster edasıyla deriz artık biz bu adamı hollywood'a kapak atmadan önce tanıyorduk diye.
climax'i bitirip direk bu videoya geçtim. ilk defa bu kanalın bir videosunu izliyorum. beklentim filmle ve yönetmenle alakalı bilgi edinmekti. böyle devasa bir boşla karşılaşacağım aklıma gelmezdi. videonun yarısı ekran karşısındaki arkadaşın arkadaki nazım denen arkadaşı dalgaya almasıyla ilerliyor. bir nevi clickbait olarak değerlendiriyorum, boş. tavırlarının da sempatiklikle bir alakası yok bence baya ukala ve antipatik bi arkadaş. yine de beş dakikada bir film ve gaspar noe hakkında verdiğiniz ufak bilgiler için teşekkür ederim fakat bir daha kanalınıza uğrayacağımı sanmıyorum.
Son bir kaç bölümde Nazım’ın yorumları üzerine sonsuz geyik dönüyor, konu ciddiye döndüğü anda söz İlker’e geçiyor. Bırakın adam yorumunu yapsın, saptırmayın :)
Birkac gün önce Love'i izledim, daha filmin basinda "Himm baya porno film acmisim ben, neyse izliyim bakalim" diyerek izlemeye devam ettim ve bayildim, sonunda biraz aglamis da olabilirim. Ayrica ilker hocagiller hic Gaspar Noe filmi yorumlamislar midir diye merak ettim ve bugün buradayiz:)
tabi ki de kibar bi başlangıç ile yeni kanalınıza hayırlı olsun diyerek başlayacağım ... ama kardeşim allah ilker hocanın iyiliğini versin :) demeden de edemeyeceğim . lan o neydi öyle ... kan kelimesini duyunca kalbi sıkışan biri olarak RAW filmini bitirebilmek çin işkencesine eşdeğerdi valla canım çıktı be kardeşim o neydi öyle ... bi daha da ilker hocamın tavsiye ettği filmi izlersem ne olayım :D
JOHN WATERS : KÜLT veya Extreme filmlerin Ustası : Kısacık bir not düşmek istedim ; Amerika sinema sektörünün bu "yaramaz" çocuğunu unutmamak gerekiyor. Bilindiği gibi kendisi , Baltimore bölgesinin yeraltı kültürünü ve bizim aşina olmadığımız karakterleri ve onların çizgi dışı yaşamlarını ; her türlü sansüre rağmen ,B movies dediğimiz kategoride onlarca film yapmayı başarmış bir yönetmendir. Bazı filmlerini hatırlatmak istiyorum: Multiple Maniacs (1970) ,Pembe Flamingolar (1972) ,Female Trouble (1974), Desperate Living (1977) ,Polyester (1981) , Sulu Göz ( 1990) ,Belalı Anne (1994 ) Hafızam beni yanıltmıyorsa, Türkiye'de vizyona giren tek filmi ,film festivalleri hariç tabii ... Kirli Utanç ( 2004) ,I am Divine (2013) . Gaspar , büyük bir ihtimalle ,bu aykırı filmlerin birkaçını seyretmiş olduğunu düşündüm. John Waters , "kirli" filmlerin unutulmaz Yönetmeni. Hala aramızda dolaşıyor. Önemli not : B filmi tanımı, daha çok " ucuz ,kalitesiz " yapılmış ticari filmleri çağrıştırsada ,zaman içerisinde bu tanım sürekli değişmiştir. Gerek Hollywood' un Altın Çağında farklı bir anlama sahip olmuş gerekse 1950'den sonra özellikle maliyeti çok az olan " bilimkurgu ve korku" filmlerini tanımlamak için kullanılmıştır. Günümüzde ise çok geniş anlamlar içermektedir. Bir yandan az bütçeli sanat ,bağımsız ve minimal filmleri diğer yandan da "istismar " ögeleri içeren; korku, şiddet ve cinsellik temalı filmleri kapsamaktadır. Ayrıca ,her iki tanımı içinde barındıran filmlerde mevcuttur. En detaylı bilgiyi ,Wikipedia ' da bulabilirsiniz.... GÜNDÜZ GÜZELİ VE PARİS'TE SON TANGO : Bu iki filme referans yapmadan edemedim.Bu filmleri ,Sinema tarihinin , Cinsellik temasını, en özgün biçimde izleyiciye sunan ,öncü filmler olarak görüyorum. Genç Sinefiller için, mutlaka görülmesi gereken filmler olarak tavsiye ediyorum. Beni yine hoşgörün lütfen. Gündüz Güzeli ( 1967) Yönetmen : L. Bunuel Paris'te Son Tango (1972) Yönetmen : B.Bertolucci L.BUNUEL ve B.BERTOLUCCİ ,Avrupa sinemasının temel taşlarını oluşturan ve hem toplumsal hem de bireysel ( insana dair herşeye)sorunlara farklı bakış açıları getiren yönetmenlerdir. O yüzden kariyerlerini ve tüm yönettikleri filmleri dikkatle incelemek gerekiyor. Diğer Avrupalı yönetmenleri hızlıca hatırlayalım : M.Antoniani,P.Pasolini,Taviani Kardeşler, L.Visconti,F.Fellini,C.Chabrol,F.Truaffaut, Godard, Alain Resnais ,Fassbinder , I.Bergman vb...Her biri, bugün Avrupa Sineması diye tanimladığımız ve Amerikan Sinemasından farklılığını vurguladığımız, kültürün oluşumuna büyük katkı sağlamışlardır.
Yani Mustafa Bey'in filmi izlettirenin ne oldugu cikarimi bu programda yapilmis en kalite tespit ( ve utanarak soyluyorum kapak) olmus:D Saygilar herkese
Türkiye’den Gaspard Noe çıkmaz ama bana göre ülkede cesaretin zirvesi Caner Alper ve Mehmet Binay, bu iklimde Zenne’nin ve Çekmeceler’in kıymetini bilmek gerek
Türkiye'den Gaspar Noe çıkmasını beklemek çölde kutup ayısı görmeyi beklemek kadar anlamsız. Zaten Gaspar gibisi çıkacak olsa bile yapay durur, habitatlarımız farkli. Özgün ve özgür yönetmenler çıkabilir o ayrı.
Climax, benim gördüğüm (elbette daha iyisi vardır belki) en güzel plan sekanslara sahip film. Kalitesi açısından olumlu anlamda, inanılmaz rahatsız edici bir film. Aslında böyle uzun planlar kendini belli eder, fazla gelir ama Climax'te içerisine aldı adeta planlar uzadıkça. O kendinden geçme halini seyirciye de yaşatmak için LSD değil de kamerasını kullanmış.
Türkiye de söz tutulmuyor derken çok haklıydınız hocam. İFA da orada konuşuruz (kanal değişikliğini) deyip konuşmadınız. Ayrıca Nazım'a kutu benzetmesi yapıp kapalı diyorsunuz ama ne olmak istese "asla olamazsın" diyorsunuz ki "olabilecek tek kişi benim" demeniz de manidar oldu. Şunu da unutmayınız ki Hakkari'nin bağrından gelen Veysi Sala gerçeği var. Not:İzmir'e geldim sahneye çıkıyorsunuz. Geleyim desem sizin destek çıkmanız lazım.
Keşke bu kadar çok insanlarla iletişim kurmak yerine değerli yorumlarınızı film ve yönetmen üzerine daha çok yoğunlaşarak yapsaydınız. Başlığı gördüğümde gerçekten yorumlarınızı çok merak ederek heyecanlanmıştım fakat hiç tatmin edebilmeye yönelik bir şey yoktu.
Kesinlikle
Masraftan kaçınıp İlker Hoca'nın kanala taşınmışlar.
Hocam Gaspar Noe ile Lars Von Trier; Cannes'lı bıçaklıdır diyebilir miyiz?
hahahahahahaahaahahahhahahahahahahahahahahahahahahahah
hahahahahahaahaahahahhahahahahahahahahahahahahahahahah
Flu tv gerçek olduğuna göre Nazım'ın dizisini ne zaman izleyebiliriz?
Bu arada Mustafa bey kurgu dahi olsa İlker Hoca'nın özgürlüğüne karışırsanız çarkınıza sıçarız, ona göre. Ayağınızı denk alın. İlker Hoca isterse küfür de eder.
ben ergenlik yıllarımdan dolayı dönüş yok filminin bir sahnesini biliyordum ama sahnenin gaspar noe'nin eseri olduğunu bilmiyordum. ilk defa climax filmi sayesinde gaspar noe ile sinemada tanıştım. salonda bir tek ben vardım. çok ilginç bir deneyimdi. deneyimlediğim duygular: sıkıntı, bunalım, gerilim, dehşet, şaşkınlık ve merak oldu. gerçekten çok ilginç bir yönetmen.
Bir İlker Canikligil klasiği
“Lars Von Trier de öyle”
Gaspar Noe'nin her bir filmini izledikten sonra dönüp bu videoyu istemsizce yeniden izliyorum.
bu videoyu atlamışım çok geç izledim ve çok güldüm ya, eskiler daha mı güzeldi sanki.
20 dakikadir izliyorum başlık gasper noe ve clımax, yaptığınız nazımla boş goygoydan başka bir şey değil ya
kesinlikle
Haha hihi, Türk olmak kötü , Fransız olmak iyi falan diyip geçiştiriyorlar işte
30 dakikamı kurtardın tişikkirler sipirmin
ilker hocanın kanalı değil miydi bu sjsksks :D
Evet :)
climax hakkında bir şeyler dinlemek için açtım gevgev bomboş bir içerik olmuş üzücü
aynen
aynen
Şu prodüktör eğer işin içine katılan bir eğlence değil de gerçek birisiyse işi çok ciddi bozar, programın da içine eder. Eski kanalda gayet mutluyduk umarım bu kanalda bu prodüktör zırvalığı ile bozulmaz program.
Hocam nazım gaspar olurum derken sürekli iflas etmiş ondan söz ediyorlar 😂
Gözlük bir insana bu kadar yakisabilir. Hasetle izledim
İlker Hoca eskiden bir şeyleri gayet keyifli şekilde aktarırdı, dinlemek zevk veriyordu. Şimdilerde sadece Veysi ve Nazım'a saldırmakla geçiyor programlar. Eskiden de vardı bu çatışma, dozajında güzel de oluyor ama o dozaj amaç haline geliyor gibi, üzücü.
+1111111111
Şu kanalın goat zamanlari bi de şu an bak kimseye sallanmıyo
hiç uyuşturucu kullanmamış biri isen ve özellikle de bad trip denilen olayı tecrübe etmediysen hatta ve hatta bad trip olayını tek başına değil de bir kaç kişi ile beraber yaşamadıysan bu filmi izledikten sonra da böyle bunlar gibi lakayıt tavırlar sergilersin. çok spesifik bir olayı anlattığı için her çevrenin bayıldığı bir film olmayacak. iyi ki de olmayacak. bu anlatılan olayı ama deneyimlediysen eğer sana iliklerine kadar hissettireceğine eminim. sana çünkü requiem for a dream gibi uyuşturuya dışarıdan bakan bir insan perspektifi ile anlatmayacak. direkt olarak o insanın bakış açısından anlattığından dolayı burada film ile ilişiğe girmen için karakter ile empati yapabilmen için mutlaka bad trib kavramını en azından iki kişi aynı anda deneyimlemiş olman gerekiyor. ve bana sorarsanız uyuşturucu konusu işleyen en iyi buranın altını çiziyorum en iyi film. gaspar noe ise böyle bi herif eğer kullanmıyorsanız filmlerini izleyerek boşa vaktinizi harcamayın bir şey bulamaz, anlamazsınız. ve küçükte bir tavsiye izlemediyseniz veya tekrardan izlemek isterseniz en azından bir sigara eşliğinde tekrardan izleyin derim.
hocam sana kesinlikle katılıyorum. Ve şöyle bir şey ekliyorum bence bu filmi daha önce lsd bad tribini deneyimlememiş kimse anlayamaz, güzel deneysel film diyip geçerler. Ama ben çok sayıda bad trip yaşayan bir insan olarak özellikle o kızın çıldırdığı sahnede anksiyete krizleri geçirdim çünkü kızın nasıl hissetiğini tam olarak anlayıp empati yapabiliyordum hatta o aynaya bakıp kendi yansımasından korkması falan beni en çok etkileyen kısım orasıdır. Birde lsd nin etkisini ilk göstermeye başladığı anlar tam olarak uyuşturucunun etkisini kendi üzerimde hissettim o kadar güzel kurgulanmış ki o kısımlar. Yani videodaki elemanlar entelektüel diye geçinerek gidiyor ama lsd deneyiminden mahrum insanlar olduğu için climax gibi bir sanat eserini ve hatta gaspar noe'nin bütün filmlerini asla tam olarak deneyimleyemeyecekler. Arkadaki elemanın konuşmasına sinir oldum film beni sarmadı izlerken sıkıldım falan diyor d:
Nazıma bu kadar yüklenmeyin onun içindeki küçük Nazım Noe bir gün ortaya çıkacak.
Film hakkında daha çok konuşmanızı bekledim .Saatlerce dinleyebilirdim (ama sizden )NAzım daki heyecanı hissetmek güzeldi . Sİnemayı sevmek işte böyle olsa gerek.Teşekkürler.
İlker inanılmaz kışkırtıcı ama bir o kadar da haklısın ki
Öğrenilmiş çaresizliğimizi yüzümüze çarpıyorsun, çarptıkça inkar ediyoruz
İnkar ettikçe çarpıyorsun
Farkında olmadan içinde olduğumuz durumu anlatıyorsun..
Uzakdoğu sineması ile ilgili bir sohbetinizi dinlemek harika olurdu. Aslında özellikle bir Wong Kar Wai bölümü görmeyi çok isterim.. Umarım olur :)
Bence de çok güzel olur
Climax’i sinema salonunda izlemekle evde izlemek arasında çok büyük bir fark var. İki şekilde de izledim ve sinema salonunda buz kesilmiştim. Evde o kdar etkileyici olmadı.
Sinemada izlemek çok güzel olur diye ben de düşündüm:( Daha filmi izlemedim ama bir film seçip sinemada oynatabilmemiz için tüm koltuklar kadar bilet almamız gerekiyor sanırım
@@justagirllivingintheworld4473 eğer bu bildirimi görürsen 30 nisan gaspar noe gecesine bilet al ve sinema salonunda izlemiş ol!!!
@@elifnurunal9648 hahaha alıcaktım zatennn. Heyecanlıyım:))
Filmle ilgili en ufak bir degerlendirme yok (29 dakika video).
Mustafa Beyyyy ,fazla karışmayın bakalım. muhteşem 3 lüyü bozmak ters tepebilir. İlker abi kontrolü kimseye vermeee :)
"nazım'ın dönüşü" başlıklı videonun bağlantısını bu programın ortasına ekleyebilirsiniz aslında. keyifli yayın olmuş.
yazıcam herşeyden korkuyorum ve çok ponçik gelecek bun arağmen bütün kalbimle söylüyorum : sizi çoookkkk seviyorum kalp kalp kalp
Dördüncü ses umarım deneme amaçlı tek bölümde kalır. Sizinle konuşurken tüm o rahat tavrınız ciddiyete geçiyor hocam. Parayı veren adam gibi izlenim oluştu. Veysi bile bazen sıkarken dördüncü ses baya itici geldi. Nazım sağolsun güldürüyor bizi👌
Anca bosluktan hoslaniyorsan nazimi sevebilirsin gulebilirsin🤦🏾♂️
Ya bu adamin tatligiii gercekten pozitif yapiyo beni hep
2018'in en iyi 2-3 filminden biri konuşulduğu ve insanlara tanıtıldığı için teşekkürler.
Seul contre toustan sonra izlemeye cesaretim yok bu Ada'mın filmlerini bildiğin karakter belgeseli Çekmiş Nasıl başarmış muazzam
Artık Veysi'nin değil İlker Hoca'nın borusu ötecek.
Tan Tolga Demircinin konuşmasında vıcık vıcık bir stilizm var.
"irreversible" (geri dönüş yok) filmine en benzeyen şey "barda" (2007) filmidir bence türk sinemasında, sert öğeler açısından söylüyorum. ayrıca nazım'a şu yönden katılıyorum, belki şu anda böyle 1-2 film çekilse arkasından devamı gelir ama gişe de ne kadar komedi o kadar popcorn felsefesi olduğundan sonucu da veysi'nin pizzacısına bağlanır. inşallah hepimizin yanıldığı günleri görürüz. ne diyeyim...
Filmi izlerken dolu bir sigara yakıp izleyin. Kaldı ki bu film sadece sinema salonunda izlenmek için değil aynı zamanda tek başına izlenmesi de gereken bir film. Müthişti. Veysi'nin dolu bir sigara içerek izlemesini öneriyorum.
Hocam hala devam defalarca izliyoruz... bil istedim
Keske Istanbul'da olsak da gelebilsek... gidenlere simdiden iyi eglenceler.. yine super bir sohbetti. 😊❤
Yeni kanal achip keni kanala gechmek, baya cesur bir karar. Tam Gaspar Noe standartinda :)
Yabancı mısın ? Ç harflerini niye kullanmıyorsunuz?
severek takip ettigin kanali bir baska sevdigin kanalda gormek ilginc ...
Elindekini değerlendirmekle garantici olmak ayrı şeyler bence.
@@AS-ef5cx Klavyesinde ç harfi olmayabilir.
@@AS-ef5cx yabancı kanal
Sokrates gibi birisiniz, doğruluğu bulmak için başka yerlerden örneklerle tam ulaşılması yere ulaşıyorsunuz, emeğinize sağlık.
Bir Gaspar Noe değil ama Emre Erdoğdu'nun "Kar" filmi yerli yapım olmasına rağmen bahsedilen gelenekçi yapıdan ve cinselliği veriş bakımından gayet cesur. Bence provakatif bir estetiklik mümkün. Türkiye'de bile :)
29 dakika, Gaspar Noe'nin nasıl bir yönetmen olduğu üzerine dönüyor. Climax'a ait elde tutulur bir yorum yapılmıyor. BİLGİNİZE
Ciğerimizi soldurmuştunuz ha bekle bekle, giriyorum video yok en son 11 ay önce.
Bu ülkede de en az climax kadar gerçekçi ve rahatsız edici " Barda " filmi yapıldı. hak yemeyin.
iyi ornek 👍🏻
kanki sence sanatsal değerleri aynı olabilir mi ? kustum bu örneğe
@@sadkangaroo836 yedirme sanatsal değerini. on numara filmdir barda
@@sadkangaroo836 sanat sanat apppptal herifler
İlker hocam Nazıma çok yüklendiniz yaa.
Re-branding the old channel. Bi baktim, "zaten aboneyim looo" oldum.. Askeriniz hocam go go go go
Yeni arkadaşın zaten filmi izlettiren diyince ilker beyin tebessümle kendini işaret etmesi😂😂 aşkım 😍😍
Hocam flu tv diye kendi kanalına getirttin bizi he :d
sozu edilen film `Love` Amerika Netflix'te var, bilginiz olsun arkadaslar
Gaspar Noe’nin filminden az cikan olunca uzulmesi tam Umut sarikaya komedisi. Marki de sade karikaturu geldi aklima direkt.
Haluk Bilginer'e bu sene küçük bir rol verildi mi? :D
@@asyadangelenadam Haha onu unutmusum Haluk Bilginer muhabbeti de oldu. Adam yuzunden Rus klasikleri okuyamaz hale geldim. Butun ciddiyeti gitti olayin.
@@yapmadur oroin iç :D
İlker Hoca'nın olduğu kadar Umut Sarıkaya'nın da askerleriyiz
:P
Climax'i sinemada izlememek üzdü
'Pornografik seks' tanımı için İlker Bey'i kutluyorum. 16:35
Ben de sizi kutsuyorum
İlker hocam veysiye nazıma alıştık da mustafanın mikrofonunu kapatsak alıştığımız formatta gayet mutluyduk biz. Her bölümü en az 3er kez izlemiş biri olarak rica ediyorum.
arkadaki adam rtük mü ya
esma kabatepe ahahaha
İlker hoca biraz daha ekranın ön tarafına gelmiş sanki arkada olduğunda el haraketleri daha net gözüküyordu, öyle olmasını tercih ederdim.
program her zamanki gibi güzel ama neden kanal değişti yeni elamanı da sevmedim.
Aynen
Ayynen
Veysi Bey’in Irrreversible filmi için yapmış olduğu yorum tam da Gaspar Noe’nın filmde eleştirdiği palyativist zihniyettir. Yapılan 3 yorum üzerine 3 eleştiri getirmek isterim.
1. “Sıkıldım” : Hangi film olursa olsun bir filmi eğlenmek/ sizi o köşesine sindiğiniz sıkıntılı hayatınızdan kurtarması amacıyla izlemek - hele hele bu film New French Extremity filmi ise - film tezinin idrak edilmesini zorlaştırır. Çünkü bazen eleştirdiği şey budur. Siz eğer bu çok güvendiğiniz akıl parametrelerinizi yeniden yeniden yapılandırmak için marjinalleştirme eylemlerinize devam ederseniz dönüşü olmayan bir yoldasınız demektir ve film rizomatik yapısı sebebiyle zaten bunu tamamen karalar.
2. “Görsel şölen” : Bir ‘görsel’liğin olduğu doğrudur. Ama burada haptic ve optical visuality farkını anlamak lazım. Bunun için Laura Marks’ın teorilerine bakınız. Şölen kelimesinin kullanımı burada izlenilen kişi ile izleyen kişi arasında bir perception ya da “dokunma” olmadığını dolayısıyla yönetmen neyi araçsallaştırırsa araçsallaştırsın, ne kadar başarılı olursa olsun kişinin kapalılığının deneyimin sağlaştırıcılığını baltalandığının bir göstergesidir.
3. “Akan hikaye yok” : Elbette, filmde akan bir hikaye yoktur. Filmdeki akan tek şey kandır.
Bence en iyi bölümlerden biriydi. Neden, çünkü Gaspar Noe konuştunuz. Yönetmen özelinde bölümler yapılsa çok daha iyi olacak demek ki. Vizyona çıkan bir filmi nedeniyle beş dakika yönetmen hakkında yorumları da sıkıştırmak yerine, baştan aşağıya yönetmen bölümleri gibi. Filmografisine de dokunarak belki. Özellikle Gaspar Noe gibi dikkate şayan yönetmenler için.
Çok harika bir Kanal.It couldn't be better
bu nasıl yeni kanal,ben buradaki vidyoların hepsini zaten izlemişim.
"nazım'a biraz fazla vurduk galiba" nazım köşede öldü yahu :)
24:01 de dediğin gibi "tamamen özgür olmak" diye bir şey yok olsa olsa 24:59 da söylediği gibi bir şey olur bence sayın nzmylmz 21:01 de sayın ilker hoca'nın dediği gibi "cesur olmak diye bir şey var ama.
1,5 dakika oldu henüz climax'e dair bir şey yok,umutla bekliyoruz.Arkadaki abiler bırakın gev gev konuşmayı da az bir şey öğrenelim ya.
pena'nın bi bölümünde denk geldim Nazım Yılmaz görüntü yönetmenliği yapmış. Lan bu adam ilerde aşırı ünlü olup topladığı oscarlardan bi dağ oluşturursa bi hipster edasıyla deriz artık biz bu adamı hollywood'a kapak atmadan önce tanıyorduk diye.
climax'i bitirip direk bu videoya geçtim. ilk defa bu kanalın bir videosunu izliyorum. beklentim filmle ve yönetmenle alakalı bilgi edinmekti. böyle devasa bir boşla karşılaşacağım aklıma gelmezdi. videonun yarısı ekran karşısındaki arkadaşın arkadaki nazım denen arkadaşı dalgaya almasıyla ilerliyor. bir nevi clickbait olarak değerlendiriyorum, boş. tavırlarının da sempatiklikle bir alakası yok bence baya ukala ve antipatik bi arkadaş. yine de beş dakikada bir film ve gaspar noe hakkında verdiğiniz ufak bilgiler için teşekkür ederim fakat bir daha kanalınıza uğrayacağımı sanmıyorum.
olm bak sansür koymayın amacınız ne? youtube burası. bize ters bak sevmeyiz buralarda biz sansürü. sevgiler 10 numara program.
Fransada yaşayan bir Türk'üm, burda şöyle filmler yapsam Türk ailem buna nasıl tepki vericek diye düşünmez değilim.
İyi ki bu ekip dağılmış. REZİLLİK
Çiçek gibi bölümdü hayırlı olsun yeni kanalımız
Filmlerinin en güzel yanlarından biri müzik seçimi.Erik Satie merak eden varsa.
yahya emre love
Zaten aboneymişim 👍👍👍
İlk defa tamamen Nazım'a katılıyorum
Burada da bulunuz sizi :D
"Hareketi şuradan yapayım gözükmesin" çok iyiydi :-D
Son bir kaç bölümde Nazım’ın yorumları üzerine sonsuz geyik dönüyor, konu ciddiye döndüğü anda söz İlker’e geçiyor. Bırakın adam yorumunu yapsın, saptırmayın :)
Birkac gün önce Love'i izledim, daha filmin basinda "Himm baya porno film acmisim ben, neyse izliyim bakalim" diyerek izlemeye devam ettim ve bayildim, sonunda biraz aglamis da olabilirim. Ayrica ilker hocagiller hic Gaspar Noe filmi yorumlamislar midir diye merak ettim ve bugün buradayiz:)
Gozluklu bey abi, ilk kez sizi izliyorum. Favori yonetmenim ve son filmi ile ilgili videonuz sayesinde sizi buldum ve cok sapsiksiniz. Iyi gunler.
Ayrıca Türkiye'de bu tarz high intensity provokatif tür filmlerde oynayabilecek yegane kişi Serra Yılmaz'dır. Başka birileri de düşünsek elbet çıkar.
ama sıfırdan daha fazla ehueheuhe hocaaamm seni seviyoruz çok
tabi ki de kibar bi başlangıç ile yeni kanalınıza hayırlı olsun diyerek başlayacağım ... ama kardeşim allah ilker hocanın iyiliğini versin :) demeden de edemeyeceğim . lan o neydi öyle ... kan kelimesini duyunca kalbi sıkışan biri olarak RAW filmini bitirebilmek çin işkencesine eşdeğerdi valla canım çıktı be kardeşim o neydi öyle ... bi daha da ilker hocamın tavsiye ettği filmi izlersem ne olayım :D
JOHN WATERS : KÜLT veya Extreme filmlerin Ustası : Kısacık bir not düşmek istedim ; Amerika sinema sektörünün bu "yaramaz" çocuğunu unutmamak gerekiyor. Bilindiği gibi kendisi , Baltimore bölgesinin yeraltı kültürünü ve bizim aşina olmadığımız karakterleri ve onların çizgi dışı yaşamlarını ; her türlü sansüre rağmen ,B movies dediğimiz kategoride onlarca film yapmayı başarmış bir yönetmendir.
Bazı filmlerini hatırlatmak istiyorum: Multiple Maniacs (1970) ,Pembe Flamingolar (1972) ,Female Trouble (1974), Desperate Living (1977) ,Polyester (1981) , Sulu Göz ( 1990) ,Belalı Anne (1994 ) Hafızam beni yanıltmıyorsa,
Türkiye'de vizyona giren tek filmi ,film festivalleri hariç tabii ...
Kirli Utanç ( 2004) ,I am Divine (2013) .
Gaspar , büyük bir ihtimalle ,bu aykırı filmlerin birkaçını seyretmiş olduğunu düşündüm.
John Waters , "kirli" filmlerin unutulmaz Yönetmeni. Hala aramızda dolaşıyor.
Önemli not : B filmi tanımı, daha çok " ucuz ,kalitesiz " yapılmış ticari filmleri çağrıştırsada ,zaman içerisinde bu tanım sürekli değişmiştir. Gerek Hollywood' un Altın Çağında farklı bir anlama sahip olmuş gerekse 1950'den sonra özellikle maliyeti çok az olan " bilimkurgu ve korku" filmlerini tanımlamak için kullanılmıştır. Günümüzde ise çok geniş anlamlar içermektedir. Bir yandan az bütçeli sanat ,bağımsız ve minimal filmleri diğer yandan da "istismar " ögeleri içeren; korku, şiddet ve cinsellik temalı filmleri kapsamaktadır. Ayrıca ,her iki tanımı içinde barındıran filmlerde mevcuttur.
En detaylı bilgiyi ,Wikipedia ' da bulabilirsiniz....
GÜNDÜZ GÜZELİ VE PARİS'TE SON TANGO :
Bu iki filme referans yapmadan edemedim.Bu filmleri ,Sinema tarihinin , Cinsellik temasını, en özgün biçimde izleyiciye sunan ,öncü filmler olarak görüyorum. Genç Sinefiller için, mutlaka görülmesi gereken filmler olarak tavsiye ediyorum. Beni yine hoşgörün lütfen.
Gündüz Güzeli ( 1967) Yönetmen : L. Bunuel
Paris'te Son Tango (1972) Yönetmen : B.Bertolucci
L.BUNUEL ve B.BERTOLUCCİ ,Avrupa sinemasının temel taşlarını oluşturan ve hem toplumsal hem de bireysel ( insana dair herşeye)sorunlara farklı bakış açıları getiren yönetmenlerdir. O yüzden kariyerlerini ve tüm yönettikleri filmleri dikkatle incelemek gerekiyor.
Diğer Avrupalı yönetmenleri hızlıca hatırlayalım : M.Antoniani,P.Pasolini,Taviani Kardeşler, L.Visconti,F.Fellini,C.Chabrol,F.Truaffaut, Godard, Alain Resnais ,Fassbinder ,
I.Bergman vb...Her biri, bugün Avrupa Sineması diye tanimladığımız ve Amerikan Sinemasından farklılığını vurguladığımız, kültürün oluşumuna büyük katkı sağlamışlardır.
4 yil onceki video halen ise yariyor. ❤
Bunun aynısı Türkiyede oldu, köylüler bilmeden sihirli mantar yedi, hiçte böyle sapıtmadı, bu fransızlarda var bir tuhaflık :D
ilker hoca yönetmen videoların şahane
bu videodaki herkesin arasında geçen muhabbet gerçekten çok lezzetli. bence full böyle devam ahah
merabalar efenim içerisi güzel olacağa benziyo böyle bir değişiklik çok güzel olmuş
- Gel oğlum! Gaspar Noe övüyoruz
-yok canım ! Ben yeni övdüm
Yani Mustafa Bey'in filmi izlettirenin ne oldugu cikarimi bu programda yapilmis en kalite tespit ( ve utanarak soyluyorum kapak) olmus:D Saygilar herkese
bu film tecrübe ile sabit.bir şeyleri deneyimlemiş olmanız lazım.
Türkiye’den Gaspard Noe çıkmaz ama bana göre ülkede cesaretin zirvesi Caner Alper ve Mehmet Binay, bu iklimde Zenne’nin ve Çekmeceler’in kıymetini bilmek gerek
benim de izlerken aklımdan aynı örnekler geçti. Türkiye'de bu tarz film ve sahnelerde oynayabilecek oyuncular var. Zenne ve Çekmeceler iki iyi örnek.
20:34 - 20:46 delirdim ajxnsknxj
İşte beklediğim video
Türkiye'den Gaspar Noe çıkmasını beklemek çölde kutup ayısı görmeyi beklemek kadar anlamsız. Zaten Gaspar gibisi çıkacak olsa bile yapay durur, habitatlarımız farkli. Özgün ve özgür yönetmenler çıkabilir o ayrı.
@@sungerbob1786 benim düşüncelerim
23:07 Ciğerimin yağlarına gelsin..Ohh bee sonunda...
Diyalog halinde de iyi geçti program. Ama Nazım in sinematik hayallerine fazla zaman ayrıldı
14:41'den sonrası mükemmel
bence Flu TV'dekiler de kullanmis bu bolume ozel
hayırlı olsun yeni kanal!
Climax, benim gördüğüm (elbette daha iyisi vardır belki) en güzel plan sekanslara sahip film. Kalitesi açısından olumlu anlamda, inanılmaz rahatsız edici bir film. Aslında böyle uzun planlar kendini belli eder, fazla gelir ama Climax'te içerisine aldı adeta planlar uzadıkça. O kendinden geçme halini seyirciye de yaşatmak için LSD değil de kamerasını kullanmış.
teslim olarak kendimizden geçmiş şekilde izlersek başımıza bir şey gelebilir
Türkiye de söz tutulmuyor derken çok haklıydınız hocam. İFA da orada konuşuruz (kanal değişikliğini) deyip konuşmadınız. Ayrıca Nazım'a kutu benzetmesi yapıp kapalı diyorsunuz ama ne olmak istese "asla olamazsın" diyorsunuz ki "olabilecek tek kişi benim" demeniz de manidar oldu. Şunu da unutmayınız ki Hakkari'nin bağrından gelen Veysi Sala gerçeği var. Not:İzmir'e geldim sahneye çıkıyorsunuz. Geleyim desem sizin destek çıkmanız lazım.
şükür beklediğim video. teşekkürler en saçma ekip
"İlker Canikligil'in kanalının adı Flu TV olmuş."
Are You Passing Taşak With Me?