Yorum yapan beyfendinin ismini bilemedim ama değindiği nokta önemli. Tescil edilmiş bir yapı artık özel mülkiyetten çıkıp sahibi açısından zulüm olmaktan başka bir dert vermiyor. Devlet yapıyı numune olarak seçiyorsa bunun bedelini tam ödemeli sahibine, gerekirse istimlak etmeli. Yani ben neden sen izleyesin diye cebimden yüzbinlerce lira harcıyorum ??? --aa ne güzel bina. İyi de sana göre güzel belki bana göre değil. Senin hoşuna gitmesi için ben neden cereme çekiyorum? Çok haksız ve manasız. Bir de güzel ne? Sıvasız bir ev neden sana göre çirkin? Benim için çok çekici. Neden boyanmak zorunda? Neden beyaz olmalı ya da yeşil? Özgünlük nereye gitti? İnsaflı belediye yönetimleri olmasa bir işkenceye dönüşüyor hayatın bir kısmı. Fakat benim daha radikal bir görüşüm var. Eski, tarihi, arkeoloji ilgisi giderek fetişizme kayıyor bence. Yani illa sevmek zorundayız gibi bir anlayış oturmuş durumda. Bu, özgürlüğü sanat ve girişimciliği öldüren, şehirleri eskiye bağımlı hale getiren, gelişmeyi engelleyen bir durumu meydana getirdi. Bir denge kurulmalı. Kanun koyucu ve icracı daha çok alternatif sunmalı. Yapılar daha özenli ve ayrıntılı katagorize edilmeli. 2.,3. sınıftan daha fazla derece gibi...
Yorum yapan beyfendinin ismini bilemedim ama değindiği nokta önemli.
Tescil edilmiş bir yapı artık özel mülkiyetten çıkıp sahibi açısından zulüm olmaktan başka bir dert vermiyor. Devlet yapıyı numune olarak seçiyorsa bunun bedelini tam ödemeli sahibine, gerekirse istimlak etmeli. Yani ben neden sen izleyesin diye cebimden yüzbinlerce lira harcıyorum ??? --aa ne güzel bina. İyi de sana göre güzel belki bana göre değil. Senin hoşuna gitmesi için ben neden cereme çekiyorum? Çok haksız ve manasız.
Bir de güzel ne? Sıvasız bir ev neden sana göre çirkin? Benim için çok çekici. Neden boyanmak zorunda? Neden beyaz olmalı ya da yeşil? Özgünlük nereye gitti? İnsaflı belediye yönetimleri olmasa bir işkenceye dönüşüyor hayatın bir kısmı.
Fakat benim daha radikal bir görüşüm var. Eski, tarihi, arkeoloji ilgisi giderek fetişizme kayıyor bence. Yani illa sevmek zorundayız gibi bir anlayış oturmuş durumda. Bu, özgürlüğü sanat ve girişimciliği öldüren, şehirleri eskiye bağımlı hale getiren, gelişmeyi engelleyen bir durumu meydana getirdi. Bir denge kurulmalı. Kanun koyucu ve icracı daha çok alternatif sunmalı.
Yapılar daha özenli ve ayrıntılı katagorize edilmeli. 2.,3. sınıftan daha fazla derece gibi...