Yuze karsi takdir etmek pek hos gorulmez bizim geneleklerde. Aslinda maksad dogruyu desteklemekse, bence sorun olmamasi lazim. Tipki Rabbimizin Rasuller ve Nebilerine ve onlara uyan mumminler ovdugu gibi. Ben Huseyin Hocami nezaketli davranisindan ve konusma uslubundan dolayi takdir eder ve ona cok tesekkur ederim. Dinlemis oldugum konu basliklarinin nerdeyse tumune katildim. Allah razi olun.
Hocam açıklamalarınız çok güzel . Şiilikten sunnilige oradan deistlige geçtim sonra akıl ile islam ile şereflendim . Önce hepsine buğz ettim sonra hepsini sevdim . Sırat-ıl mustagim üzere gördüm sizi ve sevdim . Nacizane yorum yapmak istiyorum , mezhep imamlarından bahsederken o onun hocası bu şunun öğrencisi dediniz ama imam caferi sadiktan bahsetmediniz. 52:25 de bütün mezhepler cumaya kadını almaz dediniz , caferiye de kadınlar cumada yer alıyor en az erkekler kadar çocukları bebekleri ile . رحم الله والديك
Hocam Allah razı olsun emeğinize sağlık. Kafama takılan bir şey var, Kuranda geçen Halit kavramı ölümsüz olarak anlamında geçmiyor mu, yani cehennemde çekilen ızdırabın ateşin insanı öldürmeyeceğini, ölümle kurtulunamayacağını belirtiyor, bazı ayetlerde kafirler için kullanılan "ebeda" kalimesi ise sonsuza kadar anlamına geliyor. bu ikisinin bir arada kullanıldığı durumda cehennemden çıkış yok evet, ancak sadece "halidina" kavramı ile geçiyorsa günah-sevap arasındaki bakiye kadar ceza gördükten sonra onları cenneteki yakınlarına katılacağı beyan ediliyor
Ortağı olmayan Allah’a yönelin ve hepiniz O’na saygılı olun, Allah’ın dosdoğru dinine bağlanın ve ortak koşanlardan olmayın. Ortak koşanlar dinlerini parçaladılar ve mezhep mezhep oldular. Her mezhep kendi bağlandıklarıyla sevinip övünmektedir. (RÛM,31,32) Sakın, kendilerine apaçık kanıtlar geldikten sonra, gruplara ayrılıp, anlaşmazlığa düşenler gibi olmayınız. Mezheplere bölünüp ayrılığa düşenler için büyük bir azap vardır. (ÂLÎ İMRAN,105) Allah size Kitabı / Kur’an’ı en ayrıntılı bir şekilde / açıklanmış olarak indirmişken, Allah’tan başkasının hakemliğine / sözlerine mi uyayım? (EN’AM,114) Bu Kur’an, kendisinin ayrıntılı bir açıklamasıdır. (YUNUS,37) İnsanlardan bazısı var ki, halkı bilgisizce ALLAH'ın yolundan saptırmak ve onu hafife almak için temelsiz hadislere sarılırlar. Onlar için aşağılayıcı bir azap vardır. Lokman 6 Artık bundan sonra hangi hadise (söze) inanırlar? Biz Kitapta / Kur’an’da hiçbir şeyi eksik bırakmadık. (EN’AM,38) Ey insanlar! Bu öyle bir Kitaptır ki, her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah’ın, ayetlerini kolaylaştırdığı / sağlamlaştırdığı, sonra da ayrıntılı olarak / uzun uzun açıkladığı bir Kitaptır. (HUD,1) (KEHF,54) Biz sana bu Kur’an’ı, her şeyi açıklayan / her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı bir yol gösterici, bir rahmet ve Müslümanlara bir müjde olarak indirdik.
Güzel paylaşım, Allah hayırlısıyla razı olsun. Fakat Lokman 6'daki "hadis" kelimesi genel olarak "haber, havadis, söz" anlamlarına da geliyor. Bunu özellikle, sadece ve sadece rivayet olan "hadislere" kısıtlamak doğru olmaz düşüncesindeyim. Lakin, aynı kelime Kuran'ın kendisi için de Zümer 23'de geçer. Ayeti genel manasıyla düşünmek daha uygun geliyor. Hadis/rivayet düşmanlığı gibi bir fanatizm de söz konusu çünkü. Böyle yargısız infaz yaptıran fanatiklik de bence Kur'an'ın genel mesajına aykırı duruyor. Kişi ayetlere ters düşen sözlere mesafeli durur, olur biter, ama sadece adı "hadis" olan ya da sözün atfedildiği kişinin peygamber as olduğu sözler, doğru sözler olsalar bile, o söze karşı olmak bana saçma geliyor. Aynı sözü Platon'dan ya da başka bir ünlü düşünürden rivayet etsek altına imzasını atacak kadar katılan bazı insanlar, peygamber ismini duyunca "kabul etmiyorum" demeye başlıyorlar. Allah, doğru olan yolu içimize sindirsin, aşırılıktan ve yanlışı doğru sanmaktan korusun bizleri. Selametle.
Mezhebler iyi anlaşılırsa , bu bir rahmettir. Körü körüne taklit edilirse ve aradaki küçük farklar büyütülürse , bu tefrika olur. Bu zamana kadar gelen dinî kuralların tüm ayrıntıları, mezheb alimleri tarafından yazılan kitaplar yoluyla gelmiştir.dolayısı ile, mezhebleri dikkate almadığımız zaman yolumuzu şaşırırız. Bunun sonucunda, yüzlerce yeni mezhepler ortaya çıkar. O zaman kime uyacağız? Allah ne buyuruyor; bilmiyorsanız, bilenlere sorun. İki seçenek var; ya herkes dinde müçtehid olacak, yada müçtehid olmayanlar, müçtehidlere uyacaktır. Mezhebsiz olmak, dinsizliğe götürebilir.
12- Dileyen ondan öğüt alır. 13-14- Kur'an çok şerefli, yüceltilmiş tertemiz sahifelerdedir. 15-16- Şerefli, itaatkâr elçilerin elleriyle yazılmıştır. (Abese) Onu toplamak da okutmak da bize düşer.O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen onun okunuşunu takip et.Sonra, onu açıklamak da bizim görevimizdir. Kiyame 17,18,19 Peygambere gizli vahiy ve hadislerin kilifi görülen hikmet kavrami bakin hakyolkuran.com/menudetay.php?id=234 Elciye itaat kurana itaatir bakin: www.kurandakidin.com/2011/10/27-elciye-resule-peygambere-itaat-ne-demektir/ Peygamber haram koyamaz. Yemin olsun! Biz size, her şeyi açık açık / açık-seçik anlatan ayetler / apaçık ilkeler, sizden önce geçmiş kimselerden örnekler ve erdemliler için de bir öğüt indirmiş bulunuyoruz.(NÛR,34) Yemin olsun! Biz, her şeyi apaçık bildiren / açık-seçik bilgiler veren ayetler / açıklayan ilkeler indirmiş bulunuyoruz. (NÛR,46) İşte Biz Kur’an’ı böyle apaçık / açık-seçik, anlaşılır ayetler / ilkeler olarak indirdik. (HAC,16) Andolsun ki, Biz öylesine açık ayetler / ilkeler indirdik ki, onları yoldan çıkmış olanlardan başkası inkâr etmez. (BAKARA,99) Biz ayetleri, yürekten inanacak olanlar için açık ve anlaşılır bir şekilde / iyiden iyiye açıklamışızdır. (BAKARA,118) Biz bilinçli / bilinçlenmek isteyen bir toplum / bilen bir halk için, buyruklarımızı / ayetlerimizi / ilkeleri en ince ayrıntısına kadar / ayrıntılı bir biçimde açıklarız / böylece uzun uzun anlatıyoruz / böyle ayrıntılı kılıyoruz. (A’RAF,32) Gerçekten Biz inkârcılara, gerçekleri bilimsel olarak ve en ince ayrıntısına kadar açıkladığımız / ilme uygun biçimde, ayrıntılı kıldığımız bir Kitap gönderdik. (A’RAF,52) Şükreden bir topluluk için ayetleri böyle ayrıntılı olarak / örneklerle / değişik şekillerde açıklarız. (A’RAF,58) Biz her şeyi apaçık bildiren / apaçık gösteren ayetler indirmiş bulunuyoruz. (MÜCADELE,5) Andolsun ki, Biz, size içinde (gereksinme duyacağınız her türlü) uyarının bulunduğu bir Kitap indirmiş bulunuyoruz. (ENBİYA,10) Biz, bilen bir halk için ayetlerimizi ayrıntılı bir biçimde açıklamaktayız / açık-seçik ortaya koyarız / uzun uzun anlatıyoruz. (TÖVBE,11) Dili Arapça olarak bilinen bir topluma, anlamaları için, Arapça bir Kur’an olarak ayetleri açıklanmış / ayrıntılı kılınmış bir Kitaptır bu. (FUSSİLET,3) Biz (bu Kur’an’da) akıllarında (tutmaları gerekli olan her şeyi) getirdik. (MÜ’MİNÛN,71) Allah, Rabbinize geri döndürüleceğiniz konusunda kuşkunuz olmasın diye / Rabbinizle karşılaşacağınızdan içsel olarak emin olmanız için, size ayetlerini / ilkelerini ayrıntılı açıklar.(RA’D,2) Allah, bilgi sahibi olmak / bilinçlenmek isteyen bir topluma / halka ayetlerini / ilkelerini ayrıntılı olarak açıklar / uzun uzun anlatıyor. (YUNUS,5) Düşünce sahibi toplumlar / zihni tutulmamış bir halk / derin derin düşünen bir topluluk için ayetlerimizi / ilkelerimizi ayrıntılı örneklerle açıklıyoruz / uzun uzun anlatırız. (YUNUS,24) Bu Kur’an, kendisinin ayrıntılı bir açıklamasıdır. (YUNUS,37) Kur’an’da her türlü uyarıyı apaçık yaptık ki belki onu okuyan, Allah’ın öfkesini çekmekten sakınır veya titreyip kendine döner / işte, onu anlaşılır bir okuma olarak Arapça indirdik, onda uyarıları ayrıntılı olarak açıkladık ki, belki saygılı olurlar, yahut onlara bir hatırlatma yapar / işte Biz, onu böylece Arapça bir Kur’an olarak indirmiş ve onda insanların bilincimize varmaları ya da kendilerinde bir uyanış meydana getirmeleri için tehditleri ayrıntılı bir biçimde açıklamış bulunuyoruz. (TÂ HÂ,113) Biz her şeyi ayrıntılı olarak / uzun uzadıya açıklıyoruz / her şeyi ayrıntılarına varıncaya kadar anlatıyoruz. (İSRÂ,12) Ayetlerimizi / ilkelerimizi ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz ki, günaha batmış olanların yolu iyice ayrılıp belli olsun / inkârcıların ne tarz bir yol izlediklerini açık-seçik göresiniz. (EN’ÂM,55) İyice anlasınlar diye / anlamaları için ayetlerimizi / hükümlerimizi nasıl da inceden inceye / ayrıntılı açıklıyoruz. Fakat senin halkın Gerçeğin tâ kendisi olduğu halde buna yalan dedi.(EN’ÂM,65,66) Biz, ayetlerimizi / belgeleri bilinçlenmek isteyen bir halk / bilgi sahibi / anlayan / iyice araştırıp kavrayan / maksadı kavramak isteyen bir toplum için böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz / en ince ayrıntısına kadar / tam bir biçimde / gerçekten ayrıntılı kılmışızdır / uzun uzun anlatıyoruz. Bunda iman edecekler / inananlar için ibretler / deliller / belgeler vardır; bundan hiç şüpheniz olmasın. (EN’ÂM,97,98,99) Şükredecek / şükreden bir halk / topluluk için ayetleri / ilkelerimizi örneklerle / ayrıntılı / değişik şekillerde açıklıyoruz / çeşitli şekillerde sergiliyoruz. (ARAF,58) Dinlerini parçalara ayırıp grup grup olanlarla senin hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır; sonra onlara durumlarını haber verecektir. (EN’ÂM,159) Hepiniz tek bir milletsiniz. Ben de sizin Rabbinizim. Öyle ise, hepiniz yalnızca Bana kulluk edin. Fakat milletler aralarındaki ilişkilerde, ayrılığa düştüler, bölündüler. Ama hepsi Bize döneceklerdir. (ENBİYA,92-93) KUşkusuz tüm milletler bir tek toplumdur. Ben de sizin Rabbinizim. O halde Bana karşı saygılı olun. Fakat insanlar, işlerini kendi aralarında parçalayıp, çeşitli kitaplara ayırdılar. Her hizip / grup kendi yazdıkları kitapla övünüyor. (MÜ’MİNÛN,52,53) Ortağı olmayan Allah’a yönelin ve hepiniz O’na saygılı olun, Allah’ın dosdoğru dinine bağlanın ve ortak koşanlardan olmayın. Ortak koşanlar dinlerini parçaladılar ve mezhep mezhep oldular. Her mezhep kendi bağlandıklarıyla sevinip övünmektedir. (RÛM,31,32) Sakın, kendilerine apaçık kanıtlar geldikten sonra, gruplara ayrılıp, anlaşmazlığa düşenler gibi olmayınız. Mezheplere bölünüp ayrılığa düşenler için büyük bir azap vardır. (ÂLÎ İMRAN,105) Bundan başka artık hangi söze inanacaklar? Casiye suresi 7/185 Göklerin ve yerin egemenliğine ve ALLAH’ın yarattığı şeylere bakmazlar mı? Son anlarının yaklaşmış olabileceğini hiç düşünmezler mi? Bundan sonra artık hangi HADİSE (söze) inanırlar? 12/111 Onların tarihinde, bilinç sahipleri için bir ders vardır. Bu, uydurma bir HADİS değil; fakat kendisinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin detaylı açıklaması ve inananlar için bir hidayet ve Rahmettir. 18/6 Bu HADİSE inanmazlarsa onların ardından kendini sorumlu tutarak suçlayacaksın, üzüleceksin(öyle mi)? 31/6 İnsanlardan bazısı var ki, halkı bilgisizce ALLAH’ın yolundan saptırmak ve onu hafife almak için temelsiz HADİSLERE sarılırlar. Onlar için aşağılayıcı bir azap vardır. 39/23 ALLAH en güzel HADİSİ, tutarlı ve ikişerli bir kitap halinde indirdi. Rab’lerini sayanların derileri ondan dolayı ürperir. Sonra derileri ve kalpleri ALLAH’ın mesajına karşı yumuşar. Bu, ALLAH’ın yol göstermesidir; dilediğini ve/veya dileyeni ona ulaştırır. ALLAH’ın saptırdığı bir kimseye rehber bulunmaz. 45/6 Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz ALLAH’ın ayetleridir. ALLAH’tan ve ayetlerinden başka hangi HADİSE inanıyorlar? 52/34 Doğru sözlüler iseler bunun benzeri bir hadis getirsinler. 68/44 Bu HADİSİ (sözü) yalanlayanla Beni başbaşa bırak. Onları, bilmedikleri yerden yavaş yavaş yaklaştıracağız. 77/50 Artık bundan sonra hangi hadise (söze) inanırlar? 4/42 İnkar edenler ve elçiye karşı gelenler o gün yerle bir olmak isterler. ALLAH’tan hiç bir HADİS gizleyemezler. 4/87 ALLAH: O’ndan başka tanrı yoktur. Gerçekleşmesi mutlak olan diriliş gününde sizleri biraraya toplayacaktır. ALLAH’tan daha doğru HADİSLİ kim olabilir? Dinlerini parça parça edip hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Allah onlara yapıp ettiklerini haber verecektir. 6-Enam Suresi 159 Hep birlikte Allah’ın ipine sarılın, fırkalara bölünüp ayrılmayın. 3-Ali İmran Suresi 103 Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra çekişmeye girip fırkalar (mezhepler) halinde parçalananlar gibi olmayın. 3- Ali İmran Suresi 105
Dinlerini parçalara ayırıp grup grup olanlarla senin hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır; sonra onlara durumlarını haber verecektir. (EN’ÂM,159)
Hepiniz tek bir milletsiniz. Ben de sizin Rabbinizim. Öyle ise, hepiniz yalnızca Bana kulluk edin. Fakat milletler aralarındaki ilişkilerde, ayrılığa düştüler, bölündüler. Ama hepsi Bize döneceklerdir. (ENBİYA,92-93)
KUşkusuz tüm milletler bir tek toplumdur. Ben de sizin Rabbinizim. O halde Bana karşı saygılı olun. Fakat insanlar, işlerini kendi aralarında parçalayıp, çeşitli kitaplara ayırdılar. Her hizip / grup kendi yazdıkları kitapla övünüyor. (MÜ’MİNÛN,52,53)
Ortağı olmayan Allah’a yönelin ve hepiniz O’na saygılı olun, Allah’ın dosdoğru dinine bağlanın ve ortak koşanlardan olmayın. Ortak koşanlar dinlerini parçaladılar ve mezhep mezhep oldular. Her mezhep kendi bağlandıklarıyla sevinip övünmektedir. (RÛM,31,32)
Sakın, kendilerine apaçık kanıtlar geldikten sonra, gruplara ayrılıp, anlaşmazlığa düşenler gibi olmayınız. Mezheplere bölünüp ayrılığa düşenler için büyük bir azap vardır. (ÂLÎ İMRAN,105)
KURAN MEZHEPLERİ RED EDİYOR: En’am-159. Özellikle de dinlerini parçalara, fırkalara /hiziplere /mezheplere ayıran, grup grup olanlara uyma ve onlardan uzak dur. Artık onların işi Allah'a kalmıştır. Allah, hesap günü onlara amellerinin yanlışlığını haber verecek ve o zaman hatalarını anlayacaklardır..........çünkü bakara suresi 2.ayete göre tek kılavuz KURANDIR. VE HERKES KURAN HESABA ÇEKİLECEKTİR
Hocam iyi hoş anlattınız lakin bazı soru işaretleri oluştu kafamda, cevaplarsanız sevinirim; 1- Ebu Hanifenin düşünce özgürlüğü ve kendisine muhalif öğrencilerle yakından ilgilenmesi olayı (dini konuda kendine muhalif olanlara daha yakın ilgi gösteriyorsa bu durum ebu hanifenin akidesini tartışılır kılmaz mı yani elde ettiği hadisler konusunda şüphe oluşmaz mı, ebu Hanife kendinden ve araştırmalarından tam emin değil miydi?) 2-İmam Maliki, zamanın yöneticisine verdiği cevap; Benim düşüncemi insanlara dayatmaya mı çalışacaksınız(dini konudaki görüşlerinde şüpheli miydi, yani elde ettiği hadislerin tam olarak doğru olmasından şüphe mi ediyordu)? 3- Bizim şafilerde eskilerde kızın eş seçme hakkı yoktu, sanırım bu sadece bizde değil Hanefi olan Türklerde de öyleydi, mezhepsellikten çok kültürel bir şey olduğunu düşünüyorum. fakat günümüzde öyle değil, kızın eş seçme hakkı toplumda içselleştirilmiştir. Ayrıca kız kaçıma olayı biz de hep vardı(şafi ekolündenim). 4- Ali-i İmran suresi 103. Ayeti daha geniş anlatmalıydınız, bu ayete göre bizler birçok mezhep ve fırkaya ayrılmış durumda mı oluyoruz halbuki İslamın temel prensiplerinde değil sadece bazı konularda özellikle de fıkıh konularında ayrılıyor mezhepler. her ne kadar 4 mezhebimiz arasında pek sorunlar olmasa da diğer mezhep veya fırkalarla(şii-alevi-nusayri-selefi-vehhabi v.s.) aramızda bazen çok ciddi problemler olabiliyor. bunun için mi İslam dünyası olarak bir türlü ilerleyemiyor ve birbirimize düşman bir şekilde yaşıyoruz? 5- Aşırı cezalandırma ve aşırı ödüllendirmeyle ilgili hadislerin doğru olmadığını neye göre söyleyebiliyorsunuz? 6- Cehenneme giren birinin bir daha cennete giremeyeceğini söylemişsiniz, bu konuyla ilgili olan hadis yalan mı? O halde bizler günah işliyoruz, hatta cehennemlik günahlarımız da bazen oluyor. Farzedelim ki dünyadaki amellerimiz, niyetlerimiz günahlarımızdan kat kat daha üstün ama kul hakkı yemişizdir, alkol v.s. gibi kötü fillerimiz de olmuştur. Cehennem ile cezalandırıldığımızda o kadar yaptığımız ibadetler, cihad, gazilik, şehidlik, zekat, hac, sadakalarımızın hiçbir hatırı olmayacak mı? Neye göre böyle ağır bir söz kullanıyorsunuz?
Hocam fetih suresinde ki "fe üleike meallezine enamellahü aleyhim minennebiyyine velsıddıkine veşşühedai vessalihine ve hasüne üleike rafika.."ayetini ulema delil göstererek bir gizli malumunuz işari manasıyla delil çıkarmışlar.buna ne dersiniz?? Çünkü ayet de En'am 59 "vele ratbin vele yebisin ille fi kitebümmin" ayetine ve "Li külli ayatin zahrun ve batnun ve haddun ve muddalaun veli külli şucunun ve gusunun ve funünun" hadisinden çıkararak. Halifeliğin sırası ve binlerce kitap görüş sergilemişler..
Kemal kardeş, ıslam dininin tek kaynağı Kuran kitabımız ve mahşer günü bu kitapdan sorguya çekileceğimize göre, sende diyorsun sahih hadislere inanalım ve bu hadislere uyalım. Kimlere göre, hangi tarikata göre, hangi mezhebe göre, hangi menfaatçı görüşe göre kaç adet sahih hadis vardır? Kuran yetmiyor mu? Yüce Allah ıslam dinini eksik mi bırakmış?
Güzel bi sohbet aklı başında bi insan olduğunuzu görüyoruz ama dünyanın düz olmadığını ve hareket ettiğini söylüyorsunuz. Bu tüm dünya üzerine yayılan bir algıdır. Biraz geniş çaplı bi araştırmaya girerseniz fikirlerinizde değişiklik olacağını düşünüyoruz.
Hocam bugüne kadar sizi takip ettim sizin birçok anlattığınız bir çok şeye katılıyorum lakin burada bir konuya katılmıyorum onu övgü ile tesbih et demeniz namaz manası verdiniz namaz Salat kelimesi içinde değil mi hocam Burası biraz kafamı karıştırdı Daha doğrusu katılmıyorum
6 лет назад+1
Kur'an'da namaz sadece salatın ikamesi ile ifade edilmez. Hamd ile tespih, Azim ve Ala ismi ile tesbih, tekbir, rüku, secde, zikir, kıyam gibi bir çok kelimede namazın sıfatıdır. Zira namaz bir emirler mecmuasıdır.
Hocam, peki Ömer bin Hattabın nasıl halife oldugunu neden söylemedin ? Osmanın kimin tayin etdigi şura tarafından seçildigini, o şuranın kaç kişi olduğunu, kimin akrabaları olduğunu neden demedin ?
8 лет назад+2
+Suleyman Mousavi Hz. Ömer Hz Ebubekirin işareti ile halifeliği aldı Hz. Osman şura Hz. Osmanın 12 yıllık halifeliğinde akrabaları onun sonunu hazırladı malesef mecburen Hz. Ali askeri darbe yapmak zorunda kaldı. Yani hiçbir halifenin seçimi bir diğerine benzemiyor buda düşünülmesi gereken bir konu... Bunlardan bahsettim zannediyorum ama Zaten konu halifeler değil mezhepler tarihi olduğu için belki yüzeysel geçmiş olabilirim süreyi ekonomik kullanma adına. Süleyman bey Allah'a emanet olun
+Hüseyin Kemal Gürger Ben şii bir ailenin çocuğuyum. Ama tüm mezheplere mesafeli durmağa, Kurani islamı benimsemege gayret ediyorum. Zati-Alinize de sempati duyuyorum. Ancak hz. Aliye bir haksızlığı da sizin yapdığınızı söylemek zorundayım. Hz. Alinin askeri gücümü vardı ki, darbe yapsın. İçlerinde Osmanı halife yapan 6 kişilik şuradan hayatta olan sahabiler Zübeyr ve Talha da dahil (emeviler dışında) tüm diger sahabiler onu seçmedimi. "Ömer Ebubekrin işareti ile halifeligi aldı" da ne demek ? Ebu Bekr Ömeri kendi yerine atadı deseniz daha doğru olmazmı? Bu durum meşru mu ? Buna ilmi lisanda "uzurpasyon" denilmezmi ? Ebubekre bu yetkiyi kim vermiş ? O makam Ebu Bekrin babası Ebu Kuhafeden ve ya Ömerin babası Hattabdanmı miras kalmıştı ? Allah'a emanet olun
8 лет назад+7
Hz. Alinin hilafeti gecikmiş bir hilafettir. Ben Askeri güç olarak nitelendirdiğim halkın desteğidir. Zira o dönemde eli kılıç tutan tüm halk asker idi bizim bildiğimiz manada kurumsallaşmış bir askerlik yoktu. Halkın desteği ve gücü ile iktidara gelmiş ilk halife olması demem Hz. Aliye haksızlık değildir. Halifeliğinin meşruluğunu savunmaktır. Ben elimden geldiği kadarıyla geçmiş ümmetler ile ilgili kendime hep şunu söylerim İşte onlar bir ümmetti ki geldi, geçti. Onların kazandığı şeyler kendilerine, sizin kazandıklarınız sizedir. Onların yapmış olduklarından size sorulmaz (siz sorumlu değilsiniz). Bu düsturla hareket edip hatalardan ders almamız gerektiğini savunmuşumdur. Geçmiştekilerin külünü değil közünü güne getirmeliyiz. Kimseyi aşırı sevip kimseden aşırı nefret etmemeliyiz sonuçta hepsi insan ve hepsi hata yapabiliyor o nedenle kimseyi yargılamadan suçlamadan vakıayı ortaya koymaya çalıştım. Zira tebliğ etmek bize hesap sormak Allah'a düşer. Bu ümmet kendini hesap sorar makamında görmeseydi ne mezhep savaşları olurdu nede bu kadar kan dökülürdü vesselam...
Hüseyin Kemal Gürger Selamun aleykum! Tesbitlerinizin çoğuna katılıyorum. Ama “geçmiş ümmetlerin kazandığı kendilerine, bizim kazandıklarımız bizedir” cümlesi ile "hatalardan ders almalıyız” ifadesi bir az çelişmiyor mu? Özür dilerim, ancak “hesap sormak Allah'a düşer” gibi kelimeler faturayı Allaha kesmek ve topu taça atmak degilmi güzel kardeşim ? Elbette ki, Onların yapmış olduklarından biz sorumlu değilz, ama ibret almamız gerekmez mi? Yanlışları tekrarlamamak için. Mehmet Okuyan hocamızın tabirince desek: “İbret aldık mı?”. Zülme dayalı saltanat rejimleri kurulmasını ve bu rejimleri kollayan islam anlayışını hiç kınadık mı? Bu rejimlerin teşekkülüne ön ayak, sebep olan ve hilafetinde adaletsizligin tavan yaptığı bir halifeni raşid ve şehit adlandırmak yerine objektif özeleştiri yapdık mı? Unutmayalım ki, Kitabullahın bir ismi de Furkandır (yani hakkı batıldan ayıran). Kuranımız Fironlarla Musaların, Nemrutlarla İbrahimlerin kıssalarını bize hikaye, masal olsun diye anlatmıyor, ibret almamız ve emsallarına uymamamız için anlatıyor. “Değersiz alçak, leke süren, ikiyüzlü, zalim, hak çiğneyen, günah işleyen, kaba, şerefsiz, soysuz olan hiçbir kimseye boyun eğme, itaat etme, uyma” (Kalem-10,14)- söylemiyormu ? Bence tam aksine - Bu ümmet “zalime itaat farzdır” düsturu yerine zamanında ve her zaman kendini zalimlerden hesap sorar makamında görseydi indirilmiş din uydurulmuş dine dönüşemez, islam toplumunda adaletsizlik ve haksızlık zirve yapamazdı. Onlar semboller. Hakkın ve batılın sembolleri. Kimden yana olmamız bu günkü hayatımızda da hangi tarafta olmamızı, hangi akideye hizmet etmeli olduğumuzu belirler. Vesselamu aleykum ve rametullahi ve berekatuhu..
@@suleyman5286 Biz sünnilerin ilk 4 halifeye karşı sevgi ve saygı duymamızın en büyük nedeni onların Resullullah SAW in en yakın sahabileri olmasındandır ve hepsi İslam için büyük bedeller ödediler. bize düşen şey onları kınamak değil ki şahsen biz onların İslam için yaptıklarının kaçta kaçını yapmışız. en fazla onların olaylarını araştırır, kuran ve sünnete aykırı olan durumlarından ibret alır ama gerçekten ibret alır, kuran ve sünnete uygun olarak yaptıklarını da ancak kendimize örnek olarak alabiliriz. Hüküm sahibi Allah'tır biz değiliz. ilk 4 halifenin hiçbiri harici değildi, onların bir kısmı yanlışa girmişse de bu daha çok yakın çevrelerinden ve fitneci kripto yahudi abdullah ibni sebelerin tesiriyle olmuştur. yakın çevre baskısı ve fitnecilerin çıkardığı fesatlıkları da düşünerek bu olayları tahlil etmemiz gerekir. Esselamu Aleykum Rahmetullahi Berekatuhu...
KURAN DIŞINDA BAŞKA SÖZ SÖYLEME? KURAN ALLAH'IN SÖZÜ OLUP,BAKINIZ.DİKKATİNİZİ ÇEKERİM AYET VAR: -EĞER BİR HADİS'İN DOĞRU OLDUĞUNU HER KİM İDDİA EDİYORSA.O HADİSİ KURANDA ONAYLATMASI DOĞRULAMASI GEREKİR.KURANIN ONAYLMADIĞI HER UYDURMADIR. PEKİ BUNU NERDEN BİLİYORUZ. ..BAKINIZ: YUNUS SÜRESİ 15.AYET: " Ey Peygamber ! Sen de halkına,gerçekleri açıkca bildiren ayetlerimizi tebliğ ettiğin zaman,öldükten sonra bize kavuşmayı akıllarına sığdıramayanlar " Ya Muhammed! Bize bu kuran dan başka bir kitap getir yahutta,o Kuran'ın içindekileri değiştir!" diye itiraz edecekler.Onlara,"Kuran'ı kendi kendime değiştirmem hiç mümkün değil.Çünkü Beni yalnızca Bana vahyedilene/bildirilene uyarım.Kuran dışında kendiliğimden bir söz uyduramam.Rabbimin vahyedikleri dışına çıkarsam büyük günün azabından korkarım" de ve Senden Kuran dışında başka sözler beklememeleri konusnda uyar."..........(Bu nedenle Hz.Muhammed Kuran dışında başka bir kitap yazdırmamıştır.) HAKKA 44-45-46: Eğer Peygamber Kuran dışında kendinden din kuralı diye bazı sözler söylemiş olsaydı Onu kesnlikle gücünden ve desteğimizden mahrum bırakır,sonra yaşamına son verirdik. HAKKA 48: Kuran doğru yolu gösterici bir uyarıcıdır/kılavuzdur. 1-HADİSLER HZ.MUHAMMED'İN VEFATINDAN 200 SENE SONRA BUHARİ GİBİLER TARAFINDAN TOPLANMAYA ÇALIŞILDI. 2-HZ.MUHAMMED KENDİ SÖZLERİNDEN OLUŞAN BİR KİTAP YAZDIRMADI. 3-ÇÜNKÜ ALLAH KURANDA HİÇ BİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIĞINA DAİR AYETİ VAHYETTİ. Ayetler üğzerinden konular anlatımalı. çÜNKÜ Hz.Muhammed Veda Hutbesi Görevini tamamladı.Maide 3 e göre Allah Nurunu İslam dini ile tamamladı. Hakka 44-45-46 ayetlere göre Kuranın Kuralı Kuranda yazılıdır. Bizim sorumlu olduğumuz ayetler Ali İmaran 7 ye göre MUHKEM (yani herkesin doğru kabul ettiği ayetlerdir ve bunlar 450 civarıdr.örnek annene ve babana saygılı ol gibi) ayetlerdir. Zira Kuranda hiç bir şeyin eksik bırakılmadığına dair ayet vardir. İLİM KURANDIR.İLMİN KAPISI DA KURANDIR. NE DİYOR AYET. " KURAN DIŞINDA BAŞKA SÖZ SÖYLEME" kuran mezheplere ne diyor Bakınız:1- ENAM ﴾159﴿ Dinlerini bölüp gruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir alâkan yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir.
hocam mutezili anlayışta sanırım. Ehli sünnete göre günahkar bir müslüman cehenneme girse de eninde sonunda cennete girer. Sevgili hocam görüşlerini İslam adına anlatma. Ben Muteziliyim mutezileye göre ya dahariciliğe göre büyük günah işleyen cehennemde kalıcıdır de. Yazık böyle bir anlayışa
Yuze karsi takdir etmek pek hos gorulmez bizim geneleklerde. Aslinda maksad dogruyu desteklemekse, bence sorun olmamasi lazim. Tipki Rabbimizin Rasuller ve Nebilerine ve onlara uyan mumminler ovdugu gibi. Ben Huseyin Hocami nezaketli davranisindan ve konusma uslubundan dolayi takdir eder ve ona cok tesekkur ederim. Dinlemis oldugum konu basliklarinin nerdeyse tumune katildim. Allah razi olun.
Dinimizi,
Dinin ve Din gününün tek Sahibi olan
Allah’ın Kitabından öğrenmeliyiz.
Allah razı olsun Hocam.
Allah razı olsun, bu kadar kısa zaman da ancak bu kadar anlaşılır anlatılabilir sanırım.
"dedenin mektebi, torunun mezhebi olmuş" çok iyiydi.
Hocam açıklamalarınız çok güzel . Şiilikten sunnilige oradan deistlige geçtim sonra akıl ile islam ile şereflendim . Önce hepsine buğz ettim sonra hepsini sevdim . Sırat-ıl mustagim üzere gördüm sizi ve sevdim . Nacizane yorum yapmak istiyorum , mezhep imamlarından bahsederken o onun hocası bu şunun öğrencisi dediniz ama imam caferi sadiktan bahsetmediniz. 52:25 de bütün mezhepler cumaya kadını almaz dediniz , caferiye de kadınlar cumada yer alıyor en az erkekler kadar çocukları bebekleri ile . رحم الله والديك
Allah razı olsun kardeşim senden böyle videolara devam edelim
Allah razi olsun hocam çok istifade ettik anlatiminiz cok acik yureginize saglik
sünnet kalabalığın içinde hangınız MUHAMMED (sav) dedirtmektir dilinize sağlık hocam mükemmel bı ozet
Allah razı olsun kardeşim
❤
bu kadar güzel anlatılır İsl ❤️m
MasAllah. Cok bilgilendirici bi ders olmus sagolun.
Şimdide doğru bilgiye ulaşmak çok zor. Çünkü kitap, bilgi enflaasyonu ve kirliliği var. Çok okuyunca ikilemde kalınıyor.
maaşallah
Doganin turler yasasi dolayisi ile mezhepler turemistir ozet ile. Nihayetinde her kavramin mutlaka bir zitti vardir, zira bu bir mecburiyettir
Allah razı olsun Hüseyin Kemal Gürger hocam.
Ama şimdi de kendi mezhebinden uzak düşen insanların dini kurallardan da uzak düştükleri bir gerçektir
Allah şirk günahı hariç bütün günahları affederim diyor
Hocam Allah razı olsun emeğinize sağlık. Kafama takılan bir şey var, Kuranda geçen Halit kavramı ölümsüz olarak anlamında geçmiyor mu, yani cehennemde çekilen ızdırabın ateşin insanı öldürmeyeceğini, ölümle kurtulunamayacağını belirtiyor, bazı ayetlerde kafirler için kullanılan "ebeda" kalimesi ise sonsuza kadar anlamına geliyor. bu ikisinin bir arada kullanıldığı durumda cehennemden çıkış yok evet, ancak sadece "halidina" kavramı ile geçiyorsa günah-sevap arasındaki bakiye kadar ceza gördükten sonra onları cenneteki yakınlarına katılacağı beyan ediliyor
istifade ettim. teşekkürler.
Ortağı olmayan Allah’a yönelin ve hepiniz O’na saygılı olun, Allah’ın dosdoğru dinine bağlanın ve ortak koşanlardan olmayın. Ortak koşanlar dinlerini parçaladılar ve mezhep mezhep oldular. Her mezhep kendi bağlandıklarıyla sevinip övünmektedir. (RÛM,31,32)
Sakın, kendilerine apaçık kanıtlar geldikten sonra, gruplara ayrılıp, anlaşmazlığa düşenler gibi olmayınız. Mezheplere bölünüp ayrılığa düşenler için büyük bir azap vardır. (ÂLÎ İMRAN,105)
Allah size Kitabı / Kur’an’ı en ayrıntılı bir şekilde / açıklanmış olarak indirmişken, Allah’tan başkasının hakemliğine / sözlerine mi uyayım? (EN’AM,114)
Bu Kur’an, kendisinin ayrıntılı bir açıklamasıdır. (YUNUS,37)
İnsanlardan bazısı var ki, halkı bilgisizce ALLAH'ın yolundan saptırmak ve onu hafife almak için temelsiz hadislere sarılırlar. Onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.
Lokman 6 Artık bundan sonra hangi hadise (söze) inanırlar?
Biz Kitapta / Kur’an’da hiçbir şeyi eksik bırakmadık. (EN’AM,38)
Ey insanlar! Bu öyle bir Kitaptır ki, her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah’ın, ayetlerini kolaylaştırdığı / sağlamlaştırdığı, sonra da ayrıntılı olarak / uzun uzun açıkladığı bir Kitaptır. (HUD,1)
(KEHF,54) Biz sana bu Kur’an’ı, her şeyi açıklayan / her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı bir yol gösterici, bir rahmet ve Müslümanlara bir müjde olarak indirdik.
Güzel paylaşım, Allah hayırlısıyla razı olsun. Fakat Lokman 6'daki "hadis" kelimesi genel olarak "haber, havadis, söz" anlamlarına da geliyor. Bunu özellikle, sadece ve sadece rivayet olan "hadislere" kısıtlamak doğru olmaz düşüncesindeyim. Lakin, aynı kelime Kuran'ın kendisi için de Zümer 23'de geçer. Ayeti genel manasıyla düşünmek daha uygun geliyor. Hadis/rivayet düşmanlığı gibi bir fanatizm de söz konusu çünkü. Böyle yargısız infaz yaptıran fanatiklik de bence Kur'an'ın genel mesajına aykırı duruyor. Kişi ayetlere ters düşen sözlere mesafeli durur, olur biter, ama sadece adı "hadis" olan ya da sözün atfedildiği kişinin peygamber as olduğu sözler, doğru sözler olsalar bile, o söze karşı olmak bana saçma geliyor. Aynı sözü Platon'dan ya da başka bir ünlü düşünürden rivayet etsek altına imzasını atacak kadar katılan bazı insanlar, peygamber ismini duyunca "kabul etmiyorum" demeye başlıyorlar. Allah, doğru olan yolu içimize sindirsin, aşırılıktan ve yanlışı doğru sanmaktan korusun bizleri. Selametle.
Kulun akıbeti hakkında hüküm veren kişiye "ulema" demem ben. Olsa olsa," bilgi yüklü hamal" derim.
Mezhebler iyi anlaşılırsa , bu bir rahmettir. Körü körüne taklit edilirse ve aradaki küçük farklar büyütülürse , bu tefrika olur. Bu zamana kadar gelen dinî kuralların tüm ayrıntıları, mezheb alimleri tarafından yazılan kitaplar yoluyla gelmiştir.dolayısı ile, mezhebleri dikkate almadığımız zaman yolumuzu şaşırırız. Bunun sonucunda, yüzlerce yeni mezhepler ortaya çıkar. O zaman kime uyacağız? Allah ne buyuruyor; bilmiyorsanız, bilenlere sorun. İki seçenek var; ya herkes dinde müçtehid olacak, yada müçtehid olmayanlar, müçtehidlere uyacaktır. Mezhebsiz olmak, dinsizliğe götürebilir.
Ee arkadaş ne diyorsun ? Allah "mezheplere bölünmeyin" sen diyorsun mezhepsiz olmaz. Sanamı inanacağıq ?
12- Dileyen ondan öğüt alır.
13-14- Kur'an çok şerefli, yüceltilmiş tertemiz sahifelerdedir.
15-16- Şerefli, itaatkâr elçilerin elleriyle yazılmıştır. (Abese)
Onu toplamak da okutmak da bize düşer.O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen onun okunuşunu takip et.Sonra, onu açıklamak da bizim görevimizdir.
Kiyame 17,18,19
Peygambere gizli vahiy ve hadislerin kilifi görülen hikmet kavrami
bakin
hakyolkuran.com/menudetay.php?id=234
Elciye itaat kurana itaatir
bakin:
www.kurandakidin.com/2011/10/27-elciye-resule-peygambere-itaat-ne-demektir/
Peygamber haram koyamaz.
Yemin olsun! Biz size, her şeyi açık açık / açık-seçik anlatan ayetler / apaçık ilkeler, sizden önce geçmiş kimselerden örnekler ve erdemliler için de bir öğüt indirmiş bulunuyoruz.(NÛR,34)
Yemin olsun! Biz, her şeyi apaçık bildiren / açık-seçik bilgiler veren ayetler / açıklayan ilkeler indirmiş bulunuyoruz. (NÛR,46)
İşte Biz Kur’an’ı böyle apaçık / açık-seçik, anlaşılır ayetler / ilkeler olarak indirdik. (HAC,16)
Andolsun ki, Biz öylesine açık ayetler / ilkeler indirdik ki, onları yoldan çıkmış olanlardan başkası inkâr etmez. (BAKARA,99)
Biz ayetleri, yürekten inanacak olanlar için açık ve anlaşılır bir şekilde / iyiden iyiye açıklamışızdır. (BAKARA,118)
Biz bilinçli / bilinçlenmek isteyen bir toplum / bilen bir halk için, buyruklarımızı / ayetlerimizi / ilkeleri en ince ayrıntısına kadar / ayrıntılı bir biçimde açıklarız / böylece uzun uzun anlatıyoruz / böyle ayrıntılı kılıyoruz. (A’RAF,32)
Gerçekten Biz inkârcılara, gerçekleri bilimsel olarak ve en ince ayrıntısına kadar açıkladığımız / ilme uygun biçimde, ayrıntılı kıldığımız bir Kitap gönderdik. (A’RAF,52)
Şükreden bir topluluk için ayetleri böyle ayrıntılı olarak / örneklerle / değişik şekillerde açıklarız. (A’RAF,58)
Biz her şeyi apaçık bildiren / apaçık gösteren ayetler indirmiş bulunuyoruz. (MÜCADELE,5)
Andolsun ki, Biz, size içinde (gereksinme duyacağınız her türlü) uyarının bulunduğu bir Kitap indirmiş bulunuyoruz. (ENBİYA,10)
Biz, bilen bir halk için ayetlerimizi ayrıntılı bir biçimde açıklamaktayız / açık-seçik ortaya koyarız / uzun uzun anlatıyoruz. (TÖVBE,11)
Dili Arapça olarak bilinen bir topluma, anlamaları için, Arapça bir Kur’an olarak ayetleri açıklanmış / ayrıntılı kılınmış bir Kitaptır bu. (FUSSİLET,3)
Biz (bu Kur’an’da) akıllarında (tutmaları gerekli olan her şeyi) getirdik. (MÜ’MİNÛN,71)
Allah, Rabbinize geri döndürüleceğiniz konusunda kuşkunuz olmasın diye / Rabbinizle karşılaşacağınızdan içsel olarak emin olmanız için, size ayetlerini / ilkelerini ayrıntılı açıklar.(RA’D,2)
Allah, bilgi sahibi olmak / bilinçlenmek isteyen bir topluma / halka ayetlerini / ilkelerini ayrıntılı olarak açıklar / uzun uzun anlatıyor. (YUNUS,5)
Düşünce sahibi toplumlar / zihni tutulmamış bir halk / derin derin düşünen bir topluluk için ayetlerimizi / ilkelerimizi ayrıntılı örneklerle açıklıyoruz / uzun uzun anlatırız. (YUNUS,24)
Bu Kur’an, kendisinin ayrıntılı bir açıklamasıdır. (YUNUS,37)
Kur’an’da her türlü uyarıyı apaçık yaptık ki belki onu okuyan, Allah’ın öfkesini çekmekten sakınır veya titreyip kendine döner / işte, onu anlaşılır bir okuma olarak Arapça indirdik, onda uyarıları ayrıntılı olarak açıkladık ki, belki saygılı olurlar, yahut onlara bir hatırlatma yapar / işte Biz, onu böylece Arapça bir Kur’an olarak indirmiş ve onda insanların bilincimize varmaları ya da kendilerinde bir uyanış meydana getirmeleri için tehditleri ayrıntılı bir biçimde açıklamış bulunuyoruz. (TÂ HÂ,113)
Biz her şeyi ayrıntılı olarak / uzun uzadıya açıklıyoruz / her şeyi ayrıntılarına varıncaya kadar anlatıyoruz. (İSRÂ,12)
Ayetlerimizi / ilkelerimizi ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz ki, günaha batmış olanların yolu iyice ayrılıp belli olsun / inkârcıların ne tarz bir yol izlediklerini açık-seçik göresiniz. (EN’ÂM,55)
İyice anlasınlar diye / anlamaları için ayetlerimizi / hükümlerimizi nasıl da inceden inceye / ayrıntılı açıklıyoruz. Fakat senin halkın Gerçeğin tâ kendisi olduğu halde buna yalan dedi.(EN’ÂM,65,66)
Biz, ayetlerimizi / belgeleri bilinçlenmek isteyen bir halk / bilgi sahibi / anlayan / iyice araştırıp kavrayan / maksadı kavramak isteyen bir toplum için böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz / en ince ayrıntısına kadar / tam bir biçimde / gerçekten ayrıntılı kılmışızdır / uzun uzun anlatıyoruz. Bunda iman edecekler / inananlar için ibretler / deliller / belgeler vardır; bundan hiç şüpheniz olmasın. (EN’ÂM,97,98,99)
Şükredecek / şükreden bir halk / topluluk için ayetleri / ilkelerimizi örneklerle / ayrıntılı / değişik şekillerde açıklıyoruz / çeşitli şekillerde sergiliyoruz. (ARAF,58)
Dinlerini parçalara ayırıp grup grup olanlarla senin hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır; sonra onlara durumlarını haber verecektir. (EN’ÂM,159)
Hepiniz tek bir milletsiniz. Ben de sizin Rabbinizim. Öyle ise, hepiniz yalnızca Bana kulluk edin. Fakat milletler aralarındaki ilişkilerde, ayrılığa düştüler, bölündüler. Ama hepsi Bize döneceklerdir. (ENBİYA,92-93)
KUşkusuz tüm milletler bir tek toplumdur. Ben de sizin Rabbinizim. O halde Bana karşı saygılı olun. Fakat insanlar, işlerini kendi aralarında parçalayıp, çeşitli kitaplara ayırdılar. Her hizip / grup kendi yazdıkları kitapla övünüyor. (MÜ’MİNÛN,52,53)
Ortağı olmayan Allah’a yönelin ve hepiniz O’na saygılı olun, Allah’ın dosdoğru dinine bağlanın ve ortak koşanlardan olmayın. Ortak koşanlar dinlerini parçaladılar ve mezhep mezhep oldular. Her mezhep kendi bağlandıklarıyla sevinip övünmektedir. (RÛM,31,32)
Sakın, kendilerine apaçık kanıtlar geldikten sonra, gruplara ayrılıp, anlaşmazlığa düşenler gibi olmayınız. Mezheplere bölünüp ayrılığa düşenler için büyük bir azap vardır. (ÂLÎ İMRAN,105)
Bundan başka artık hangi söze inanacaklar? Casiye suresi
7/185 Göklerin ve yerin egemenliğine ve ALLAH’ın yarattığı şeylere bakmazlar mı? Son anlarının yaklaşmış olabileceğini hiç düşünmezler mi? Bundan sonra artık hangi HADİSE (söze) inanırlar?
12/111 Onların tarihinde, bilinç sahipleri için bir ders vardır. Bu, uydurma bir HADİS değil; fakat kendisinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin detaylı açıklaması ve inananlar için bir hidayet ve Rahmettir.
18/6 Bu HADİSE inanmazlarsa onların ardından kendini sorumlu tutarak suçlayacaksın, üzüleceksin(öyle mi)?
31/6 İnsanlardan bazısı var ki, halkı bilgisizce ALLAH’ın yolundan saptırmak ve onu hafife almak için temelsiz HADİSLERE sarılırlar. Onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.
39/23 ALLAH en güzel HADİSİ, tutarlı ve ikişerli bir kitap halinde indirdi. Rab’lerini sayanların derileri ondan dolayı ürperir. Sonra derileri ve kalpleri ALLAH’ın mesajına karşı yumuşar. Bu, ALLAH’ın yol göstermesidir; dilediğini ve/veya dileyeni ona ulaştırır. ALLAH’ın saptırdığı bir kimseye rehber bulunmaz.
45/6 Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz ALLAH’ın ayetleridir. ALLAH’tan ve ayetlerinden başka hangi HADİSE inanıyorlar?
52/34 Doğru sözlüler iseler bunun benzeri bir hadis getirsinler.
68/44 Bu HADİSİ (sözü) yalanlayanla Beni başbaşa bırak. Onları, bilmedikleri yerden yavaş yavaş yaklaştıracağız.
77/50 Artık bundan sonra hangi hadise (söze) inanırlar?
4/42 İnkar edenler ve elçiye karşı gelenler o gün yerle bir olmak isterler. ALLAH’tan hiç bir HADİS gizleyemezler.
4/87 ALLAH: O’ndan başka tanrı yoktur. Gerçekleşmesi mutlak olan diriliş gününde sizleri biraraya toplayacaktır. ALLAH’tan daha doğru HADİSLİ kim olabilir?
Dinlerini parça parça edip hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Allah onlara yapıp ettiklerini haber verecektir.
6-Enam Suresi 159
Hep birlikte Allah’ın ipine sarılın, fırkalara bölünüp ayrılmayın.
3-Ali İmran Suresi 103
Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra çekişmeye girip fırkalar (mezhepler) halinde parçalananlar gibi olmayın.
3- Ali İmran Suresi 105
Dinlerini parçalara ayırıp grup grup olanlarla senin hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır; sonra onlara durumlarını haber verecektir. (EN’ÂM,159)
Hepiniz tek bir milletsiniz. Ben de sizin Rabbinizim. Öyle ise, hepiniz yalnızca Bana kulluk edin. Fakat milletler aralarındaki ilişkilerde, ayrılığa düştüler, bölündüler. Ama hepsi Bize döneceklerdir. (ENBİYA,92-93)
KUşkusuz tüm milletler bir tek toplumdur. Ben de sizin Rabbinizim. O halde Bana karşı saygılı olun. Fakat insanlar, işlerini kendi aralarında parçalayıp, çeşitli kitaplara ayırdılar. Her hizip / grup kendi yazdıkları kitapla övünüyor. (MÜ’MİNÛN,52,53)
Ortağı olmayan Allah’a yönelin ve hepiniz O’na saygılı olun, Allah’ın dosdoğru dinine bağlanın ve ortak koşanlardan olmayın. Ortak koşanlar dinlerini parçaladılar ve mezhep mezhep oldular. Her mezhep kendi bağlandıklarıyla sevinip övünmektedir. (RÛM,31,32)
Sakın, kendilerine apaçık kanıtlar geldikten sonra, gruplara ayrılıp, anlaşmazlığa düşenler gibi olmayınız. Mezheplere bölünüp ayrılığa düşenler için büyük bir azap vardır. (ÂLÎ İMRAN,105)
KURAN MEZHEPLERİ RED EDİYOR: En’am-159. Özellikle de dinlerini parçalara, fırkalara /hiziplere /mezheplere ayıran, grup grup olanlara uyma ve onlardan uzak dur. Artık onların işi Allah'a kalmıştır. Allah, hesap günü onlara amellerinin yanlışlığını haber verecek ve o zaman hatalarını anlayacaklardır..........çünkü bakara suresi 2.ayete göre tek kılavuz KURANDIR. VE HERKES KURAN HESABA ÇEKİLECEKTİR
Mezhepler ne zaman kardeş kanına sebep olmuş ..
Bu dört mezheb ne zaman ortaya çıkmiştır?
urdun de yapilan toplantida kararlaştırıldiyse bunun belgeleri nerde?
Zazan Sanli buhari peygamberden sonra 300 sene sonra
Hocam iyi hoş anlattınız lakin bazı soru işaretleri oluştu kafamda, cevaplarsanız sevinirim;
1- Ebu Hanifenin düşünce özgürlüğü ve kendisine muhalif öğrencilerle yakından ilgilenmesi olayı (dini konuda kendine muhalif olanlara daha yakın ilgi gösteriyorsa bu durum ebu hanifenin akidesini tartışılır kılmaz mı yani elde ettiği hadisler konusunda şüphe oluşmaz mı, ebu Hanife kendinden ve araştırmalarından tam emin değil miydi?)
2-İmam Maliki, zamanın yöneticisine verdiği cevap; Benim düşüncemi insanlara dayatmaya mı çalışacaksınız(dini konudaki görüşlerinde şüpheli miydi, yani elde ettiği hadislerin tam olarak doğru olmasından şüphe mi ediyordu)?
3- Bizim şafilerde eskilerde kızın eş seçme hakkı yoktu, sanırım bu sadece bizde değil Hanefi olan Türklerde de öyleydi, mezhepsellikten çok kültürel bir şey olduğunu düşünüyorum. fakat günümüzde öyle değil, kızın eş seçme hakkı toplumda içselleştirilmiştir. Ayrıca kız kaçıma olayı biz de hep vardı(şafi ekolündenim).
4- Ali-i İmran suresi 103. Ayeti daha geniş anlatmalıydınız, bu ayete göre bizler birçok mezhep ve fırkaya ayrılmış durumda mı oluyoruz halbuki İslamın temel prensiplerinde değil sadece bazı konularda özellikle de fıkıh konularında ayrılıyor mezhepler. her ne kadar 4 mezhebimiz arasında pek sorunlar olmasa da diğer mezhep veya fırkalarla(şii-alevi-nusayri-selefi-vehhabi v.s.) aramızda bazen çok ciddi problemler olabiliyor. bunun için mi İslam dünyası olarak bir türlü ilerleyemiyor ve birbirimize düşman bir şekilde yaşıyoruz?
5- Aşırı cezalandırma ve aşırı ödüllendirmeyle ilgili hadislerin doğru olmadığını neye göre söyleyebiliyorsunuz?
6- Cehenneme giren birinin bir daha cennete giremeyeceğini söylemişsiniz, bu konuyla ilgili olan hadis yalan mı? O halde bizler günah işliyoruz, hatta cehennemlik günahlarımız da bazen oluyor. Farzedelim ki dünyadaki amellerimiz, niyetlerimiz günahlarımızdan kat kat daha üstün ama kul hakkı yemişizdir, alkol v.s. gibi kötü fillerimiz de olmuştur. Cehennem ile cezalandırıldığımızda o kadar yaptığımız ibadetler, cihad, gazilik, şehidlik, zekat, hac, sadakalarımızın hiçbir hatırı olmayacak mı? Neye göre böyle ağır bir söz kullanıyorsunuz?
Hocam fetih suresinde ki "fe üleike meallezine enamellahü aleyhim minennebiyyine velsıddıkine veşşühedai vessalihine ve hasüne üleike rafika.."ayetini ulema delil göstererek bir gizli malumunuz işari manasıyla delil çıkarmışlar.buna ne dersiniz??
Çünkü ayet de En'am 59 "vele ratbin vele yebisin ille fi kitebümmin" ayetine ve
"Li külli ayatin zahrun ve batnun ve haddun ve muddalaun veli külli şucunun ve gusunun ve funünun" hadisinden çıkararak. Halifeliğin sırası ve binlerce kitap görüş sergilemişler..
Kemal kardeş, ıslam dininin tek kaynağı Kuran kitabımız ve mahşer günü bu kitapdan sorguya çekileceğimize göre, sende diyorsun sahih hadislere inanalım ve bu hadislere uyalım. Kimlere göre, hangi tarikata göre, hangi mezhebe göre, hangi menfaatçı görüşe göre kaç adet sahih hadis vardır? Kuran yetmiyor mu? Yüce Allah ıslam dinini eksik mi bırakmış?
Güzel bi sohbet aklı başında bi insan olduğunuzu görüyoruz ama dünyanın düz olmadığını ve hareket ettiğini söylüyorsunuz. Bu tüm dünya üzerine yayılan bir algıdır. Biraz geniş çaplı bi araştırmaya girerseniz fikirlerinizde değişiklik olacağını düşünüyoruz.
Hocam bugüne kadar sizi takip ettim sizin birçok anlattığınız bir çok şeye katılıyorum lakin burada bir konuya katılmıyorum onu övgü ile tesbih et demeniz namaz manası verdiniz namaz Salat kelimesi içinde değil mi hocam Burası biraz kafamı karıştırdı Daha doğrusu katılmıyorum
Kur'an'da namaz sadece salatın ikamesi ile ifade edilmez. Hamd ile tespih, Azim ve Ala ismi ile tesbih, tekbir, rüku, secde, zikir, kıyam gibi bir çok kelimede namazın sıfatıdır. Zira namaz bir emirler mecmuasıdır.
@ hamd ve tesbihte bir tek namaza izafe edilemez tabiki sizin ki gibi benim kide bir yorum
Allah razı olsun. Çok sade bir ifadeyle ne de güzel anlamışsınız.
Allah razı olsun sünnet sen Allahın razı olduğu dini Allahın kitabında ararken sana sapık denilmesidir
anlatış güzel hocam ama kesik kesik Neden acaba
Montaj acemiliği malesef orjinalide yok dersi daha geliştirerek yenilemem lazım
Hocam, peki Ömer bin Hattabın nasıl halife oldugunu neden söylemedin ? Osmanın kimin tayin etdigi şura tarafından seçildigini, o şuranın kaç kişi olduğunu, kimin akrabaları olduğunu neden demedin ?
+Suleyman Mousavi Hz. Ömer Hz Ebubekirin işareti ile halifeliği aldı Hz. Osman şura Hz. Osmanın 12 yıllık halifeliğinde akrabaları onun sonunu hazırladı malesef mecburen Hz. Ali askeri darbe yapmak zorunda kaldı. Yani hiçbir halifenin seçimi bir diğerine benzemiyor buda düşünülmesi gereken bir konu... Bunlardan bahsettim zannediyorum ama Zaten konu halifeler değil mezhepler tarihi olduğu için belki yüzeysel geçmiş olabilirim süreyi ekonomik kullanma adına. Süleyman bey Allah'a emanet olun
+Hüseyin Kemal Gürger Ben şii bir ailenin çocuğuyum. Ama tüm mezheplere mesafeli durmağa, Kurani islamı benimsemege gayret ediyorum. Zati-Alinize de sempati duyuyorum. Ancak hz. Aliye bir haksızlığı da sizin yapdığınızı söylemek zorundayım. Hz. Alinin askeri gücümü vardı ki, darbe yapsın. İçlerinde Osmanı halife yapan 6 kişilik şuradan hayatta olan sahabiler Zübeyr ve Talha da dahil (emeviler dışında) tüm diger sahabiler onu seçmedimi. "Ömer Ebubekrin işareti ile halifeligi aldı" da ne demek ? Ebu Bekr Ömeri kendi yerine atadı deseniz daha doğru olmazmı? Bu durum meşru mu ? Buna ilmi lisanda "uzurpasyon" denilmezmi ? Ebubekre bu yetkiyi kim vermiş ? O makam Ebu Bekrin babası Ebu Kuhafeden ve ya Ömerin babası Hattabdanmı miras kalmıştı ? Allah'a emanet olun
Hz. Alinin hilafeti gecikmiş bir hilafettir. Ben Askeri güç olarak nitelendirdiğim halkın desteğidir. Zira o dönemde eli kılıç tutan tüm halk asker idi bizim bildiğimiz manada kurumsallaşmış bir askerlik yoktu. Halkın desteği ve gücü ile iktidara gelmiş ilk halife olması demem Hz. Aliye haksızlık değildir. Halifeliğinin meşruluğunu savunmaktır. Ben elimden geldiği kadarıyla geçmiş ümmetler ile ilgili kendime hep şunu söylerim İşte onlar bir ümmetti ki geldi, geçti. Onların kazandığı şeyler kendilerine, sizin kazandıklarınız sizedir. Onların yapmış olduklarından size sorulmaz (siz sorumlu değilsiniz). Bu düsturla hareket edip hatalardan ders almamız gerektiğini savunmuşumdur. Geçmiştekilerin külünü değil közünü güne getirmeliyiz. Kimseyi aşırı sevip kimseden aşırı nefret etmemeliyiz sonuçta hepsi insan ve hepsi hata yapabiliyor o nedenle kimseyi yargılamadan suçlamadan vakıayı ortaya koymaya çalıştım. Zira tebliğ etmek bize hesap sormak Allah'a düşer. Bu ümmet kendini hesap sorar makamında görmeseydi ne mezhep savaşları olurdu nede bu kadar kan dökülürdü vesselam...
Hüseyin Kemal Gürger Selamun aleykum!
Tesbitlerinizin çoğuna katılıyorum. Ama “geçmiş ümmetlerin kazandığı kendilerine, bizim kazandıklarımız bizedir” cümlesi ile "hatalardan ders almalıyız” ifadesi bir az çelişmiyor mu?
Özür dilerim, ancak “hesap sormak Allah'a düşer” gibi kelimeler faturayı Allaha kesmek ve topu taça atmak degilmi güzel kardeşim ?
Elbette ki, Onların yapmış olduklarından biz sorumlu değilz, ama ibret almamız gerekmez mi? Yanlışları tekrarlamamak için. Mehmet Okuyan hocamızın tabirince desek: “İbret aldık mı?”. Zülme dayalı saltanat rejimleri kurulmasını ve bu rejimleri kollayan islam anlayışını hiç kınadık mı? Bu rejimlerin teşekkülüne ön ayak, sebep olan ve hilafetinde adaletsizligin tavan yaptığı bir halifeni raşid ve şehit adlandırmak yerine objektif özeleştiri yapdık mı?
Unutmayalım ki, Kitabullahın bir ismi de Furkandır (yani hakkı batıldan ayıran). Kuranımız Fironlarla Musaların, Nemrutlarla İbrahimlerin kıssalarını bize hikaye, masal olsun diye anlatmıyor, ibret almamız ve emsallarına uymamamız için anlatıyor.
“Değersiz alçak, leke süren, ikiyüzlü, zalim, hak çiğneyen, günah işleyen, kaba, şerefsiz, soysuz olan hiçbir kimseye boyun eğme, itaat etme, uyma” (Kalem-10,14)- söylemiyormu ?
Bence tam aksine - Bu ümmet “zalime itaat farzdır” düsturu yerine zamanında ve her zaman kendini zalimlerden hesap sorar makamında görseydi indirilmiş din uydurulmuş dine dönüşemez, islam toplumunda adaletsizlik ve haksızlık zirve yapamazdı.
Onlar semboller. Hakkın ve batılın sembolleri. Kimden yana olmamız bu günkü hayatımızda da hangi tarafta olmamızı, hangi akideye hizmet etmeli olduğumuzu belirler.
Vesselamu aleykum ve rametullahi ve berekatuhu..
@@suleyman5286 Biz sünnilerin ilk 4 halifeye karşı sevgi ve saygı duymamızın en büyük nedeni onların Resullullah SAW in en yakın sahabileri olmasındandır ve hepsi İslam için büyük bedeller ödediler. bize düşen şey onları kınamak değil ki şahsen biz onların İslam için yaptıklarının kaçta kaçını yapmışız. en fazla onların olaylarını araştırır, kuran ve sünnete aykırı olan durumlarından ibret alır ama gerçekten ibret alır, kuran ve sünnete uygun olarak yaptıklarını da ancak kendimize örnek olarak alabiliriz. Hüküm sahibi Allah'tır biz değiliz. ilk 4 halifenin hiçbiri harici değildi, onların bir kısmı yanlışa girmişse de bu daha çok yakın çevrelerinden ve fitneci kripto yahudi abdullah ibni sebelerin tesiriyle olmuştur. yakın çevre baskısı ve fitnecilerin çıkardığı fesatlıkları da düşünerek bu olayları tahlil etmemiz gerekir. Esselamu Aleykum Rahmetullahi Berekatuhu...
Konular güzel ama video da çok aşırı montaj-kesinti yapılmış ve birçok püf nokta kaybolmuş...
KURAN DIŞINDA BAŞKA SÖZ SÖYLEME? KURAN ALLAH'IN SÖZÜ OLUP,BAKINIZ.DİKKATİNİZİ ÇEKERİM AYET VAR:
-EĞER BİR HADİS'İN DOĞRU OLDUĞUNU HER KİM İDDİA EDİYORSA.O HADİSİ KURANDA ONAYLATMASI DOĞRULAMASI GEREKİR.KURANIN ONAYLMADIĞI HER UYDURMADIR. PEKİ BUNU NERDEN BİLİYORUZ. ..BAKINIZ: YUNUS SÜRESİ 15.AYET: " Ey Peygamber ! Sen de halkına,gerçekleri açıkca bildiren ayetlerimizi tebliğ ettiğin zaman,öldükten sonra bize kavuşmayı akıllarına sığdıramayanlar " Ya Muhammed! Bize bu kuran dan başka bir kitap getir yahutta,o Kuran'ın içindekileri değiştir!" diye itiraz edecekler.Onlara,"Kuran'ı kendi kendime değiştirmem hiç mümkün değil.Çünkü Beni yalnızca Bana vahyedilene/bildirilene uyarım.Kuran dışında kendiliğimden bir söz uyduramam.Rabbimin vahyedikleri dışına çıkarsam büyük günün azabından korkarım" de ve Senden Kuran dışında başka sözler beklememeleri konusnda uyar."..........(Bu nedenle Hz.Muhammed Kuran dışında başka bir kitap yazdırmamıştır.)
HAKKA 44-45-46: Eğer Peygamber Kuran dışında kendinden din kuralı diye bazı sözler söylemiş olsaydı Onu kesnlikle gücünden ve desteğimizden mahrum bırakır,sonra yaşamına son verirdik.
HAKKA 48: Kuran doğru yolu gösterici bir uyarıcıdır/kılavuzdur.
1-HADİSLER HZ.MUHAMMED'İN VEFATINDAN 200 SENE SONRA BUHARİ GİBİLER TARAFINDAN TOPLANMAYA ÇALIŞILDI.
2-HZ.MUHAMMED KENDİ SÖZLERİNDEN OLUŞAN BİR KİTAP YAZDIRMADI.
3-ÇÜNKÜ ALLAH KURANDA HİÇ BİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIĞINA DAİR AYETİ VAHYETTİ.
Ayetler üğzerinden konular anlatımalı. çÜNKÜ Hz.Muhammed Veda Hutbesi Görevini tamamladı.Maide 3 e göre Allah Nurunu İslam dini ile tamamladı. Hakka 44-45-46 ayetlere göre Kuranın Kuralı Kuranda yazılıdır. Bizim sorumlu olduğumuz ayetler Ali İmaran 7 ye göre MUHKEM (yani herkesin doğru kabul ettiği ayetlerdir ve bunlar 450 civarıdr.örnek annene ve babana saygılı ol gibi) ayetlerdir. Zira Kuranda hiç bir şeyin eksik bırakılmadığına dair ayet vardir. İLİM KURANDIR.İLMİN KAPISI DA KURANDIR. NE DİYOR AYET. " KURAN DIŞINDA BAŞKA SÖZ SÖYLEME" kuran mezheplere ne diyor Bakınız:1- ENAM ﴾159﴿ Dinlerini bölüp gruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir alâkan yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir.
hocam mutezili anlayışta sanırım. Ehli sünnete göre günahkar bir müslüman cehenneme girse de eninde sonunda cennete girer. Sevgili hocam görüşlerini İslam adına anlatma. Ben Muteziliyim mutezileye göre ya dahariciliğe göre büyük günah işleyen cehennemde kalıcıdır de. Yazık böyle bir anlayışa
@Ömer Aygün ruclips.net/video/SxiX1HxYFnE/видео.html
Gayet mantıklı bence, aynı yorumu yapan birçok kişi var