Gerçekten Kuranı Kerim ışığında ve bilimsel araştırmalarla desteklenmiş çok faydalı bir belgesel olmuş emeği geçen herkese teşekkürler başarılar diliyorum
es selam'un aleykum tevhidi bir belgesel yapıp insanların faydalanması için paylaştığınız bu çalışmadan dolayı Rabbim razı olsun ve çalışmalarınızın devamı için yar ve yardımcınız olsun. selametle
@@siriusblack6338 yav arkadas herseyede kaynak bulamiyoruz malesef ama biz kurana gönülden inanmis insanlariz eger orda yaziyorsa iste kaynagin krali orasidir, bukadar basit nitekim herseyin yegane sahibi olan rabbinizin sözüdür kurandan baska kaynakmi olur
Abiciğim emeğine yüreğine sağlık güzel bilgilerim var ama videoların çok uzun biraz daha kısa tutarsan daha çok izlenir ve yani parça parça yaparsan daha güzel olur
15. ) Bölüm : DELİLLERİYLE KURÂN VE İSLÂM KURÂN DİYOR Kİ ; " O gün semâyı ( kıyâmet saati ) kitap sayfalarını dürer gibi bükeceğiz. Tıpkı ilk defa ( big bang ile/ büyük patlama ) yaratmayı başlattığımız gibi, onu iâde edeceğiz tekrar ( big cranch/ büyük sıçrama ) Bu vaadimizdir bizim ve gerçekten de yapacağız bunu. Biz bunu yapacağız. " ( ENBİYÂ SÛRESİ : 104 ) MODERN KOZMOLOJİ DİYOR Kİ : Anstein izâfiyet teorisine göre, kütleli cisimler uzay zaman dokusunu büker. Not : Eyvah o gün Kurânı ve kıyâmet gününü yalanlayanlara ve Kurân'a savaş açanlara ..!
Emek verilmiş, düşünmeye sevk eden bir video. Ancak ayetlerde geçen kelimeleri yaygın kullanılan anlamlarını belirtmeden kullanmak akıllarda soru işareti oluşturuyor. Örneğin tüm çevirilerde "mülkiyet, sahiplik" anlamı verilen MELEKUT kelimesini "en temel yapı taşı" şeklinde çevirdiğiniz zaman "Bize göre bu anlama geliyor" ibaresini eklemezseniz ayeti kendi çıkarımınıza tevil ediyormuşsunuz izlenimi veriyor.
Ayetlerdeki kelimelere "yaygın kullanılan anlam"ların verilmesinin gerektiğini söylüyorsunuz. Yaygın kullanılan anlam, aslında geçmiş müfessirlerin üzerinde düşünerek ve yeri geldiğinde tefsir ederek ulaştıkları anlamlardır. Oysa bu müfessirler bu çağın ilminden tamamen mahrumdular. Örneğin, bu değerli geçmiş müfessirlerin bir çoğu kendi çağlarının gereği olarak dünyanın düz olduğunu ve dönmediğini düşünüyordu. Kur'an ise Sonsuz İlim Sahibi Allah'ın Kıyamete kadar geçerli Tek Mutlak Vahyidir. Bu sebeple bir döneme hapsedilemez. Hele ki söz konusu olan ilmi ayetlerse... Nasıl ki geçmiş müfessirler kendi çağları içinde Kur'an'ı anlamak için farklı tefsirler yapmışlar, bu videoda yaklaşansaat de çağın ilminden de faydalanarak bir tefsir yapmakta ve ilgili tefsiri ayetin kendi metninden ayırmamız için çok doğru bir şekilde parentezler kullanmaktadır. Aslında bunun benzerini kendi ilimlerince müfessirler yapmıştır. Buna güzel bir örnek olarak size Elmalılı Hamdi Yazır'ın Yasin/39 ayeti tefsiri verilebilir. Bu ayet şunu buyuruyor: “Ve Ay, kurumuş hurma dalı gibi oluncaya kadar ona menziller takdir ettik.” Elmalılı kendi çağının ilminden de yararlanarak burada kast edilen, Ay'ın Güneş ve Dünya etrafında dönerken çizdiği yörüngedir diyor, çünkü bu yörünge çizildiğinde eskimiş ve bükülmüş hurma dalına benziyor. Oysa geçmiş müfessirlerin "yaygın verdiği anlam" "Ay hilal şekline gelinceye kadar" yönündeydi. Zaten başka bir çareleri de yoktu çünkü Elmalılı'nın çağındaki yörünge bilgisinden habersizdiler. Melekut kelimesine verilen anlama gelince, dediğiniz gibi bir çok meal birbirinden ve geçmiş müfessirlerden kopya da ederek bu kelimeye saltanat ve hükümdarlık anlamı vermiştir. Peki kelimenin tek anlamı bu mudur? Derin bir araştırmayı bırakalım, sadece Osmanlıca sözlükte melekut kelimesini araştırsanız bile şu anlamlar çıkıyor: "Tam bir hâkimiyyetle, Saltanat-ı İlâhiyyenin müessiriyyet ve idâresinin esrarı. Her şeyin kendi mertebesinde, o mertebeye münâsib ruhu, canı, hakikatı. Bir şeyin iç yüzü, iç ciheti. Ruhlar âlemi. Birşeyin iç yüzü, aslı, esası. Hükümdarlık, azamet. Alem-i melekût: Ruhlar ve melekler âlemi." Bana sorarsanız bu anlamlar videoda anlatılan melekut kavramını tamı tamına karşılamaktadır. Elbette bu sonuçlara ulaşmak için bu videonun ardındaki kitaba ve araştırmaya verilen büyük emek ve dahası hem çağın ilmine hem de Kuran'ın Ruhu'na vukufiyet gereklidir. Tam da bu sebeple bu videoyu ve ardındaki çalışmayı esas değerli kılan önemli unsurlardan birisi belki de birincisi bana göre tam tersine sizin itiraz ettiğiniz tefsirin yapılmış olmasıdır. Aksi halde Kuran'ı yüzlerce yıl önceki ilimle sınırlandırmış ve oraya hapsetmiş oluruz.
@@sahinhancoglu Kuran çok boyutlu ve Kıyamete kadar geçerli bir Kitaptır. İnsanlığın ilim düzeyi arttıkça ve gerçeğe yaklaştıkça Kuran'daki Mutlak Gerçeğe daha çok yaklaşması ve daha iyi anlaması elbette beklenmelidir.
Video çok güzel olmuş.Yanlız Zümer Süresi 67.Ayet'in mealinde (O'nun sağ eli) meali kudret eli diye olacaktı.ALLAH(c.c.) sağ el ve sol el gibi benzetmeler uygun değildir.
Allah ın varlığı sonsuzluğu kaplamışdı diyorsunuz. Allah tan evvel sonsuzluk olamaz, yanlış!!!! Sonsuzluk Allah ın kendisidir. Evvel ahir zahir batın dır kendisi. Tefekkür ediniz. Çok güzel bir video olmuş. Teşekkürler Sevgiler.
Bu kanal benim takip ettiğim ve beğendiğim bir kanal ama gördüğüm kadarıyla bilim dininin etkisinde kalmış ; size anlatılan evren modeli yani heliocentrik model yani güneş merkezli model doğru değil , doğru olan yeryüzü merkezli geocentrik modeldir bunu araştırın bence
Kardeşim çıkararak demek biraz tuhaf olmuyor mu? mesala Adem ve Havva cennetten cezalandırılıp,kovulmuştur. Aynı şeyi yıllar önce meslektaşım müdüre hanımda demişti. Hatta o hediye demişti onunki daha bir sürrealist bir yaklaşım olmuştu.
Mülsüman bilimadamlarının bilimsel gelişmeleri yorumladığı bir video yapılmalı, nerde bu inançlı müslüman bilimadamları, kuantum, çift yarık deneyi, izafiyet teorisi, sicim teorisi yada kendi teorilerini açıklayacağı bir video yapılmalı. Neden en çok bu konuda ateist bilimadamları konuşuyor, gençler onları dinleyip dinden çıkıyor.
Bilim adamlarinin hic biri ataist deyil zaten arastiran Bilim adamlarinin hepsi kutsal kitaplardan ilham alarak arastirip bu sonuca varmistir zaten ateist Bilim Adami olmaz zaten Ben ataistim Bilim adamiyim dyen insanlar biz den cahildir Emin olabilirsiniz celal sengor gibi :) kalin kafali insanlar ataist olur bilimle isi olmaz dunyadaki butun Bilim adamlari bir dinin mensubudur
Videonun açıklama kısmındaki sitede yer alan, Evrim Nedir, Ne Değildir başlıklı yazıdan bir alıntı: GERÇEK OLAN: "SINIRLI VE KONTROLLÜ BİR EVRİM" Ortak atadan gelen bir türün; içinde çeşitlenmesi, zamana-çevreye bağlı olarak; tür içi değişim süreçleri ve nesilden nesile devam eden kalıtsal değişimler, elbette bir evrimdir. Tüm canlılar aleminde, bu anlamda "sınırlı ve kontrollü bir evrim" vardır. Her türün kendi içinde çeşitlendiği, değişime uğradığı; aynı türde(boyutta) kalmak kaydıyla; zaman ve mücadeleyle, özellikleri farklı topluluklar-populasyonlar oluştuğu açıktır. Bu tür içi evrimleşme sürecinde, sadece yaşama içgüdüsü ve mutasyon değil; neslin devamı, yuvayı koruma, aile-toplum halinde yaşama ve yavruya şefkat gibi yasaların, canlı-türlerin, kendi uzayında, evrimleşme parametreleri olduğu bir gerçektir. Bu "evrim", evrim teorisi(kuramı)ndan tamamen farklıdır. Bu sınırlı anlamda evrim,daha anlaşılabilir, kanıtlanabilir ve bilim adamlarının yaygın kabulüne mazhar bir görüştür. Bu "sınırlı ve kontrollü evrim"; bir Yaratıcı'yı, yaratmayı ve kontrolü gerekli kılar. Bu nedenledir ki, evrim, sınırlı ve kontrollüdür. Ne evrende ne de canlılar aleminde hiçbir şey; tesadüfi, plansız, sahipsiz, bilinçsiz ve amaçsız değildir. Tek hücreden, maymuna, oradan da insana uzanan bir evrimleşmeyi savunan; tüm canlıları tek bir ortak ataya götüren evrim teorisi; kanıtsız, dayanaksız, matematiksel bir modelden mahrum bir teoridir. Bu teorinin temel özelliklerinden biriside, Yaratıcı'yı tamamen reddetmesidir. Bilimsel bir teorinin sağlaması gereken kriterleri, hiçbir zaman sağlayamamıştır ve sağlayacakmış gibi de gözükmemektedir. Evrim teorisi, Yaratıcı'yı tanımayan; kör, tesadüfi, plansız, amaçsız ve sınırsız bir vahşi mücadeleyi ön görür. Bu kör mücadele sonucunda da; muazzam karmaşık, bilinçli, organize, sofistik organizmalar ve canlılar ortaya çıkar. Yani bizden, körlük, rasgelelik, bilinçsizlik ve akılsızlığın; anlamlı, karmaşık ve akıllı sistemleri doğurduğuna inanmamız istenmektedir. Bu bir hayalden ibarettir. Canlıların hareketlerinde bir karmaşıklık ve rasgelelik, elbette vardır. Bugün canlılarda, evrende ve maddede karşılaştığımız rastlantısal olaylar ve hızlar, bilim için bir takım belirsizlikler ve sınırlar doğurmuştur. Ancak, Allah için hiçbir engel ve sınır yoktur. Allah'ın kuşatması, görmesi, bilmesi ve yönetmesi sınırsızdır. Allah, sonsuz boyutludur. Her şeyi, birşey gibi bilir, nüfuz eder ve zamansız olarak kontrol eder. Raslantısal ve olasılıklı olayları; modelleriyle beraber yaratan ve yöneten odur. Yani olasılıklı(şansa bağlı) olayları, yasalarıyla birlikte yaratır, yönetir ve kontrol eder. Evrende, kontrolsüz hiçbir canlı-cansız olay; atomaltı veya atom üstü parçacık yoktur. Canlıların mikro ve makro dönüşümlerini, kuantum parçacıklarının tüm danslarını, her anını bilir ve kontrol eder. Bütün parçacıkların, bize göre tesadüfi olan hareketlerini ve hızlarını yaratan O'dur. O'nun için hiçbir belirsizlik yoktur. Ancak canlılara ve insanoğluna "tanıdığı özgürlük alanı"; bir deneme ve yarış alanıdır. Her yaratılmış topluluk, kendi "seçim ve mücadele uzayı"nda, sorumluluklarına göre denemeye tabi tutulur.Tüm evren ve canlıları, "sonsuz aklı"yla planlayan-programlayan; "özgürlük alanlarını ve sınırlarını", değişim-dönüşüm parametrelerini belirleyen, "sınırlı ve kontrollü evrimleri"ni, ömürlerini ve toplu yok oluşlarını taktir eden O'dur. Sınırlı ve kontrollü evrimde, canlıları yaratan sonsuz Yüce Allah, onların yaşayacakları doğal çevreyi; bu çevredeki potansiyel yiyecekleri(besini) planlamış-yaratmış; arkasından canlıları, uyacakları yasalarla birlikte planlayıp-yaratmış ve zaman boyutuna bağlı olarak türetmiştir. Her şey, yüksek boyutlu bir "Ana Bilgisayar"ın içinde ve kontrolündedir. Bu "Ana Bilgisayar", evrendeki her şeyi ve hepimizi yöneten "Ana Kitap"tır; yani "Levhi Mahfuz"dur. Onda hiç bir şey eksik değildir. Herkesin ve her şeyin kaderi ondadır. Tüm canlıların ve evrenin; değişimi, gelişimi-evrimi, "Ana Bilgisayar"da; "Yüksek Melekler"in kontrolünde, matematik modellere ve parametrelere bağlanmıştır. Bize göre, "Evren"de, Sonsuz Yüce Allah'ın İradesi; kontrolü, yönetimi, tanıdığı özgürlük, yaşam-ölüm-diriliş takdiri dışında hiçbir "olay-oluş" yoktur.
Burada kast edilen tür içi zamana bağlı ve ortama uyum sağlamasını sağlayacak kalıtsal bazı değişimlerdir. Elbette, Yaklaşan Saat bir türün başka bir türe dönüştüğü ve türlerin ortak bir atadan türediği, canlılığın kökenini açıklamak ve yaratmayı devre dışı bırakmak amacıyla ortaya atılan Evrim görüşünü reddeder. Bunun yanlışlığını açıkladığımız 'Evrim Teorisi Nedir, Ne Değildir?' yazımızı web sayfamızdan okumanızı tavsiye ederiz. Sadece başlıklara bakmanız bile bir fikir verecektir.
NİÇİN VARIM ..? Bir yaratıcıya inanıyorsak, bu durumda yeryüzündeki varlığımızın tatminkâr cevabını, Vâhiy KURÂN ve İSLÂM dininden başkası veremez. Her dönemde insanlığa aralıksız olarak, kulluk bilincini hatırlatıcı ve yol gösterici peygamberler gönderilmiştir. Peygamber ve kitap gönderilme süreci, peygamber efendimiz aleyhisselâm ile son bulmuştur. Ve yaklaşık 1500 sene insanlığa peygamber ya da kitap gönderilmemiştir. Bir yaratıcıya inanıp, dinine inanmamak, yani deizm, pratikte ateizm ile aynıdır. Çünkü, vâroluşa dâir açıklama yine karşılıksızdır Bu yönüyle, bir yaradıcıya inanıp dîne inanmamanın, insana mânevi olarak katacağı hiç bir şey yoktur. Öte yandan deist ve ateist düşünce, dînen aynı hükümdedir, yâni dînen ikisi de inkârcı durumdadır. Dînin gereklerini yerine getirmek zor değildir. İyi bir dindar olmak için ne çok zeki, ne çok becerikli, ne çok çalışkan, ne çok zengin, ne de güçlü olmak gerekmez. İyiyi kötüden ayırabilecek kadar aklî yetisi olan herkesin, kapasitesi dâhilindedir iyi bir kul olmak. Aslolan, gereken, istek ve samimiyettir. Yaradanına samimiyetle yönelen, dîni hafife almayan, din de yol alır. Şunu unutmayalım ; eğer hayattaysak, yüce Allâh'ın sâyesindedir. Öyle birilerinin iddiâ ettiği gibi kör tesâdüfler sonucunda kendimizi hayatta bulmadık. Dilediğimiz gibi yaşama ve bize bağışlanan özgürlüğü sonuna kadar kullanma imkânımız var. Çok özgürüz ... Davranışlarımız, tercihlerimiz konusunda gerçekten çok özgürüz. Ama özgürlük bedelsiz olmaz ..! Rabbimiz Müddessir Sûresi 38. Âyette ; " ( O gün ) herkes kazandığına karşılık bir rehindir. " buyurur. Bu da gösterir ki, kendimizi bildiğimiz andan îtibâren, irâdemizle yaptığımız her eylemin tercihinin sorumlusu biziz ve yaptıklarımızın kıyâmet gününde tutsağı durumundayız. Dünya içinde bu boyle, âhiret içinde ... Biz insanların hikâyesi, konma göçme gibi . Bizim sandığımız şeylerin hiçbirinin sâhibi değiliz. Uğruna ömrümüzü verdigimiz kazanımlarımızın hepsini geride bırakıp, yanımıza bir çöp bile almadan, geldiğimiz yere toprağa dönüyoruz. Yapayanlız ve tek başımıza ... En'am Súresi 94. Âyette ; " And olsun, sizi ilk yarattığımız gibi tek ve yapayalnız bize geldiniz. Size verdigimiz dünyâlık nimetleri de arkada bıraktınız. " buyurur. Evet ; yaşarken hatâdan dönme, yanlışı telâfi etme şansı her zaman var. Ama hayat bittiğinde telâfi imkânı ebediyyen ortadan kalkıyor. Geriye dönmek, filmi başa sarmak, böyle bir fırsat yok . Hayâta duyduğumuz güven bizi aldatmasın. Yeryüzündeki denge ve sükûnet, işlerin yolunda gitmesi, sağlığımızın o an için yerinde olması, ayaklarımızı yere bastıracak bir hayâti tehlikeyle yüzyüze gelmememiz bizi yanıltmasın. Her şey yolunda gitse dâhi ölüm var. Ölümden sonrası koskoca bir karanlık. Ölümden sonra yeniden yaradılışı inkâr etmek, mayınlı tarlada yürümek gibi. Bir yanlış adım, hayâtın hedefini ıskalatır insana Hayâtın anlamını ıskalamanın bedelinin ne olacağını, yaşarken kestirmek mümkün değil. Rabbimiz ve Kurân' dan aldığımız haberden anlıyoruz ki ; bunun ilk sinyalini alacağımız yer eyvah ! ya da derin bir oh çekeceğimiz, canımızı teslim etme ânı olacak . Çünkü can alıcı melekler ile, ilk ve son kez bir yüzyüze gelme söz konusu. Nahl Sûresi 28. Âyetinde zâlimler için bu ân şöyle anlatılır ; " Melekler canlarını alırken, kendilerine yazık eden kişiler, -- Hiç bir kötülük yapmıyorduk ! diye teslim olurlar. " Aynı sûrenin 32. âyetinde ise iyiler için bu ân şöyle anlatılır ; " Melekler iyi kulların canlarını alırken onlara ; -- Selâm size ! Yapmış olduğunuz iyi işlere karşılık girin cennete " derler. Aslında hepimiz, inanmayan bile, bu hayâtın bedelsiz olamayacağını içten içe bilincindeyiz. Bir kereliğine ve kendi adımıza yaşamaktayız. Bir fırsatımız daha yok ..! Biz yaşarken bitmeyecek sanıyoruz. Oysa hayât çok hızlı tükeniyor. Hayâtın bizi getirip bıraktığı yerde bir şeyleri geri çevirmeye, önünü almaya ne derman kalıyor ne de zaman ... İnsan hayâtının dönüm noktası sayılacak bir konuda karar verirken, üzerinde çok özenle durmamız lâzım. Çünkü verecegimiz karar hem dünyamızı hem âhiretimizi, yâni sonsuz geleceğimizi şekillendirecek. Tüm insanlığın hesap için bölük bölük gelip toplanacağı büyük mahkemede sonumuzun ne olacağını, hesâbımızın nasıl kapanacağını belirleyecek ...
Sonsuz Yüce Allah'ı zamana bağlı gibi göstermek elbette O'nu yaratılmışlar gibi sınırlandırır ve şirk olur. Ancak burada yapılan o değil. Bu ifade aynen önce çamurdan yarattı sonra Ademe hayat verdi ifadesindeki gibi bir sebep sonuç sıralamasıdır. Orada nasıl ki Sonsuz Yüce Allah zamandan münezzeh olduğu için beklememiştir, burada da böyledir. Meseleyi zamana bağlı insanların anlayacağı şekilde ifade etmek için söylenmiştir. Yoksa haşa Sonsuz Yüce Allah'ın tasarlaması için belli bir zaman geçmiştir anlamında değildir. Aynen çok uzun sürede ortaya çıkan dünyanın oluşmasını beklemediği gibi. Ya da başka bir örnek: Allah görür deyince O'nu insana benzetmiyoruz çünkü O'nun görmesi benzersiz ve sonsuzdur. Allah tasarlar ama tasarlaması sonsuzdur ve anında zaman geçmeksizindir. Benim anladığın anlatılan budur.
Bir insanın "düz dünyayı" savunabilmesi için ciddi anlamda gerizekalı olması gerekli. Dondurmacılar, kebapçılar bile uzaya balon gönderebiliyor, madem böyle saçma sapan bir iddianız var, 3 5 bin TL harcayıp bir helyum balonuyla kamera gönderin atmosfere çekin görüntülerini düz dünyanın. Çok zor değil, çok masraflı da değil. Ama ispatlaması bu kadar basit bir şeyi dahi yapamıyorsanız ortalıkta bir halt biliyormuş gibi "gerçek" vs. diye konuşmayın.
![Bir Matematik Profesörünün Kur'an'a Analitik Bakışı | Prof. Jeffrey Lang [TR Dublaj]](/img/1.gif)
Bu kadar güzel bir içerige 800 begeni gelmesi üzüyor beni uyanın kafletden
Bismillahirrâhmanirrâhim "Allah'ın Selamı, Rahmeti Ve Bereketi Üzerinize Olsun.🌹🤲
Allah senden razı olsun
Allah razı olsun kardeşim sonunda " ALLAH " diyen bir uzay belgeseli oldum hamd ü senalar olsun Rabbimize
Canım abim Rabbimizin sanatını anlatıyorsun Allah razı olsun ❤
SubhanAllah Tebarekallah Allahu Ekber insan hayran kalıyor rabbimizin kudretine ❤❤❤🤲🤲☝️☝️☝️
Emeği geçenlerden Allah razı olsun
Gerçekten Kuranı Kerim ışığında ve bilimsel araştırmalarla desteklenmiş çok faydalı bir belgesel olmuş emeği geçen herkese teşekkürler başarılar diliyorum
Teşekkürler güzel paylaşım için Allah razı olsun emek verilmiş
Son derece mukemmele yakin bir calisma , sagolun kardeslerim .
Allah razı olsun gerçekten çok güzel alatılıp açıklanmış
es selam'un aleykum tevhidi bir belgesel yapıp insanların faydalanması için paylaştığınız bu çalışmadan dolayı Rabbim razı olsun ve çalışmalarınızın devamı için yar ve yardımcınız olsun. selametle
Bu kanalın belgesellerinin her biri birbirinden güzel takdir edilesi.
Kuranla elmin karshiliqli anlatimina aid en iyi Belgesel olmush.Agziniza Akliniza saglik
Emeğinize sağlık. Gayet faydalı ve başarılı. Benzer eser ve çalışmaların devamını bekliyoruz.
Daha fazla izlenmesi gereken bir belgesel
Herseyin sahibi olan yüce rabbime sonsuz sükürler olsun
Kaynak?
@@siriusblack6338 yav arkadas herseyede kaynak bulamiyoruz malesef ama biz kurana gönülden inanmis insanlariz eger orda yaziyorsa iste kaynagin krali orasidir, bukadar basit nitekim herseyin yegane sahibi olan rabbinizin sözüdür kurandan baska kaynakmi olur
@@okanunsal8399 ldjdkd max.
@@siriusblack6338 yav yazacaksan adam gibi yaz burda oyun oynamiyoruz,eger amacin oyunsa git baska yerde oyna
@@siriusblack6338 Evrende gördüğümüz şeyler Kuran'da mevcutsa ne diyebiliriz kanka? Sicim teorisi hala tam ispatlanmadı o yüzden bir şey denilemiyor.
Abi ❤ cansın birgün müslüman bilim insqnının cıkıp bu konuyu yani yaratılısı qnlqtman cok iyi qbi allqh razı olsun
Tek kelimeyle muhteşem bir belgesel.
Bu kanal biran önce keşfedilmeli
Allahü Samet
Emeğinize sağlık
Mükemmel 👏👏
Allah sizden razı olsun şuan youtubede büyük bir akım var dinle dalga geçiyorlar karşı argumanlariniz icin teşekkür ederim
Çok güzel olmuş. Allah razı olsun kardeşler
Mükemmel keşke bunu tv de yayınlasanizda bircok insan gorse yüce Allah sizden razı olsun umarım bu kanal büyür
Elinize sağlık,her videonuzu sabırsızlıkla bekliyoruz,umarım daha sık videolar gelmeye başlar
Emeğine sağlık güzel insan hep videolarını izlerim hiç küçük bir yanlış görmedim helal olsun sana
Emeğinize sağlık 👏👏👏
Merhabalar, emeğinize sağlık
Allah razı olsun kardeşim
Abiciğim emeğine yüreğine sağlık güzel bilgilerim var ama videoların çok uzun biraz daha kısa tutarsan daha çok izlenir ve yani parça parça yaparsan daha güzel olur
Emegine saglik guzel insan. Harika.
La ilahe illallahu Allahu akber.
❤❤
beyin açan bilgiler emeğinize saglik
Bu videoyu herkesin izlemesi gerekiyor
15. ) Bölüm :
DELİLLERİYLE KURÂN VE İSLÂM
KURÂN DİYOR Kİ ; " O gün semâyı ( kıyâmet saati ) kitap sayfalarını dürer gibi bükeceğiz.
Tıpkı ilk defa ( big bang ile/ büyük patlama ) yaratmayı başlattığımız gibi, onu iâde edeceğiz tekrar ( big cranch/ büyük sıçrama )
Bu vaadimizdir bizim ve gerçekten de yapacağız bunu.
Biz bunu yapacağız. "
( ENBİYÂ SÛRESİ : 104 )
MODERN KOZMOLOJİ DİYOR Kİ : Anstein izâfiyet teorisine göre, kütleli cisimler uzay zaman dokusunu büker.
Not : Eyvah o gün Kurânı ve kıyâmet gününü yalanlayanlara ve Kurân'a savaş açanlara ..!
Emek verilmiş, düşünmeye sevk eden bir video. Ancak ayetlerde geçen kelimeleri yaygın kullanılan anlamlarını belirtmeden kullanmak akıllarda soru işareti oluşturuyor. Örneğin tüm çevirilerde "mülkiyet, sahiplik" anlamı verilen MELEKUT kelimesini "en temel yapı taşı" şeklinde çevirdiğiniz zaman "Bize göre bu anlama geliyor" ibaresini eklemezseniz ayeti kendi çıkarımınıza tevil ediyormuşsunuz izlenimi veriyor.
Ayetlerdeki kelimelere "yaygın kullanılan anlam"ların verilmesinin gerektiğini söylüyorsunuz. Yaygın kullanılan anlam, aslında geçmiş müfessirlerin üzerinde düşünerek ve yeri geldiğinde tefsir ederek ulaştıkları anlamlardır. Oysa bu müfessirler bu çağın ilminden tamamen mahrumdular. Örneğin, bu değerli geçmiş müfessirlerin bir çoğu kendi çağlarının gereği olarak dünyanın düz olduğunu ve dönmediğini düşünüyordu. Kur'an ise Sonsuz İlim Sahibi Allah'ın Kıyamete kadar geçerli Tek Mutlak Vahyidir. Bu sebeple bir döneme hapsedilemez. Hele ki söz konusu olan ilmi ayetlerse...
Nasıl ki geçmiş müfessirler kendi çağları içinde Kur'an'ı anlamak için farklı tefsirler yapmışlar, bu videoda yaklaşansaat de çağın ilminden de faydalanarak bir tefsir yapmakta ve ilgili tefsiri ayetin kendi metninden ayırmamız için çok doğru bir şekilde parentezler kullanmaktadır.
Aslında bunun benzerini kendi ilimlerince müfessirler yapmıştır. Buna güzel bir örnek olarak size Elmalılı Hamdi Yazır'ın Yasin/39 ayeti tefsiri verilebilir. Bu ayet şunu buyuruyor: “Ve Ay, kurumuş hurma dalı gibi oluncaya kadar ona menziller takdir ettik.” Elmalılı kendi çağının ilminden de yararlanarak burada kast edilen, Ay'ın Güneş ve Dünya etrafında dönerken çizdiği yörüngedir diyor, çünkü bu yörünge çizildiğinde eskimiş ve bükülmüş hurma dalına benziyor. Oysa geçmiş müfessirlerin "yaygın verdiği anlam" "Ay hilal şekline gelinceye kadar" yönündeydi. Zaten başka bir çareleri de yoktu çünkü Elmalılı'nın çağındaki yörünge bilgisinden habersizdiler.
Melekut kelimesine verilen anlama gelince, dediğiniz gibi bir çok meal birbirinden ve geçmiş müfessirlerden kopya da ederek bu kelimeye saltanat ve hükümdarlık anlamı vermiştir. Peki kelimenin tek anlamı bu mudur? Derin bir araştırmayı bırakalım, sadece Osmanlıca sözlükte melekut kelimesini araştırsanız bile şu anlamlar çıkıyor: "Tam bir hâkimiyyetle, Saltanat-ı İlâhiyyenin müessiriyyet ve idâresinin esrarı. Her şeyin kendi mertebesinde, o mertebeye münâsib ruhu, canı, hakikatı. Bir şeyin iç yüzü, iç ciheti. Ruhlar âlemi. Birşeyin iç yüzü, aslı, esası. Hükümdarlık, azamet. Alem-i melekût: Ruhlar ve melekler âlemi." Bana sorarsanız bu anlamlar videoda anlatılan melekut kavramını tamı tamına karşılamaktadır.
Elbette bu sonuçlara ulaşmak için bu videonun ardındaki kitaba ve araştırmaya verilen büyük emek ve dahası hem çağın ilmine hem de Kuran'ın Ruhu'na vukufiyet gereklidir. Tam da bu sebeple bu videoyu ve ardındaki çalışmayı esas değerli kılan önemli unsurlardan birisi belki de birincisi bana göre tam tersine sizin itiraz ettiğiniz tefsirin yapılmış olmasıdır. Aksi halde Kuran'ı yüzlerce yıl önceki ilimle sınırlandırmış ve oraya hapsetmiş oluruz.
@@llvv5215 yani olay şumu? Eskiden söylenilen tarif için yapılan kelimelerle şimdiki kelimeler farklı ama anlam aynımı doğrumu anladım?
@@sahinhancoglu Kuran çok boyutlu ve Kıyamete kadar geçerli bir Kitaptır. İnsanlığın ilim düzeyi arttıkça ve gerçeğe yaklaştıkça Kuran'daki Mutlak Gerçeğe daha çok yaklaşması ve daha iyi anlaması elbette beklenmelidir.
Mukemmel
hiç bir şey yaratılmadan önce sadece peygamber efendimizin nurunu yaratmıştır Allah öyleki
sen olmasaydın bu kainatı yaratmazdım diyor Allah
Böyle bir sayfanın nasıl sadece 8bin takipçisi var.
Süphan ALLAH
Hocam mesleğiniz nedir acaba merak ettim fizik mi okudunuz
Çok güzel hazırlanmış
Video çok güzel olmuş.Yanlız Zümer Süresi 67.Ayet'in mealinde (O'nun sağ eli) meali kudret eli diye olacaktı.ALLAH(c.c.) sağ el ve sol el gibi benzetmeler uygun değildir.
Allah ın varlığı sonsuzluğu kaplamışdı diyorsunuz. Allah tan evvel sonsuzluk olamaz, yanlış!!!!
Sonsuzluk Allah ın kendisidir. Evvel ahir zahir batın dır kendisi. Tefekkür ediniz. Çok güzel bir video olmuş. Teşekkürler Sevgiler.
🙏🙏
dakika 27 ayetin arapça metni eksik فالق الاصباح belgesel genel olarak güzel daha dikkatli olmanızı tavsiye ederim
Bu kanal benim takip ettiğim ve beğendiğim bir kanal ama gördüğüm kadarıyla bilim dininin etkisinde kalmış ; size anlatılan evren modeli yani heliocentrik model yani güneş merkezli model doğru değil , doğru olan yeryüzü merkezli geocentrik modeldir bunu araştırın bence
Kardeşim çıkararak demek biraz tuhaf olmuyor mu? mesala Adem ve Havva cennetten cezalandırılıp,kovulmuştur. Aynı şeyi yıllar önce meslektaşım müdüre hanımda demişti. Hatta o hediye demişti onunki daha bir sürrealist bir yaklaşım olmuştu.
vidoelarınız için size nasıl yardımcı olabilirim çok güzel işler çıkarıyosun
👍👍👍
Mülsüman bilimadamlarının bilimsel gelişmeleri yorumladığı bir video yapılmalı, nerde bu inançlı müslüman bilimadamları, kuantum, çift yarık deneyi, izafiyet teorisi, sicim teorisi yada kendi teorilerini açıklayacağı bir video yapılmalı. Neden en çok bu konuda ateist bilimadamları konuşuyor, gençler onları dinleyip dinden çıkıyor.
Bizimkiler ramazan ayında diş fırçalamak orucu bozar mı bozmaz mı yı çözmeye çalışıyor
Yapmış işte adamlar
@@emre379 Videoyu izlemeden yorum yapmıştım gene klasik bildiklerimizi tekrar eden bir video sanmıştım ilzeyince şaşırdım güzel olmuş
Bilim adamlarinin hic biri ataist deyil zaten arastiran Bilim adamlarinin hepsi kutsal kitaplardan ilham alarak arastirip bu sonuca varmistir zaten ateist Bilim Adami olmaz zaten Ben ataistim Bilim adamiyim dyen insanlar biz den cahildir Emin olabilirsiniz celal sengor gibi :) kalin kafali insanlar ataist olur bilimle isi olmaz dunyadaki butun Bilim adamlari bir dinin mensubudur
Daha fazla video olsa çok iyi olur
Hocam m mim dir, ma dır,Su dur,smi azamdir bilginiz olsun.
Evren sağlam ve muhkemdir.meleklerin titreşim olmasa idi.evren genisleyemezdi.evrende genel olarak ölçek var.sonrada bi mizan var.
Bilim eninde sonunda İslami kabul edecektir!
harika bir belgesel. yeni bölüm ne zaman
Butun tuslara basmis reis 😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂
12:36 dk Mü'minun (23)/88 tefsir dışında yazılmış!!!!
evrimleri derken ? evrimi buraya nasıl sıkıştırdınz :((
Videonun açıklama kısmındaki sitede yer alan, Evrim Nedir, Ne Değildir başlıklı yazıdan bir alıntı:
GERÇEK OLAN: "SINIRLI VE KONTROLLÜ BİR EVRİM"
Ortak atadan gelen bir türün; içinde çeşitlenmesi, zamana-çevreye bağlı olarak; tür içi değişim süreçleri ve nesilden nesile devam eden kalıtsal değişimler, elbette bir evrimdir. Tüm canlılar aleminde, bu anlamda "sınırlı ve kontrollü bir evrim" vardır. Her türün kendi içinde çeşitlendiği, değişime uğradığı; aynı türde(boyutta) kalmak kaydıyla; zaman ve mücadeleyle, özellikleri farklı topluluklar-populasyonlar oluştuğu açıktır. Bu tür içi evrimleşme sürecinde, sadece yaşama içgüdüsü ve mutasyon değil; neslin devamı, yuvayı koruma, aile-toplum halinde yaşama ve yavruya şefkat gibi yasaların, canlı-türlerin, kendi uzayında, evrimleşme parametreleri olduğu bir gerçektir.
Bu "evrim", evrim teorisi(kuramı)ndan tamamen farklıdır. Bu sınırlı anlamda evrim,daha anlaşılabilir, kanıtlanabilir ve bilim adamlarının yaygın kabulüne mazhar bir görüştür.
Bu "sınırlı ve kontrollü evrim"; bir Yaratıcı'yı, yaratmayı ve kontrolü gerekli kılar. Bu nedenledir ki, evrim, sınırlı ve kontrollüdür. Ne evrende ne de canlılar aleminde hiçbir şey; tesadüfi, plansız, sahipsiz, bilinçsiz ve amaçsız değildir.
Tek hücreden, maymuna, oradan da insana uzanan bir evrimleşmeyi savunan; tüm canlıları tek bir ortak ataya götüren evrim teorisi; kanıtsız, dayanaksız, matematiksel bir modelden mahrum bir teoridir. Bu teorinin temel özelliklerinden biriside, Yaratıcı'yı tamamen reddetmesidir. Bilimsel bir teorinin sağlaması gereken kriterleri, hiçbir zaman sağlayamamıştır ve sağlayacakmış gibi de gözükmemektedir. Evrim teorisi, Yaratıcı'yı tanımayan; kör, tesadüfi, plansız, amaçsız ve sınırsız bir vahşi mücadeleyi ön görür. Bu kör mücadele sonucunda da; muazzam karmaşık, bilinçli, organize, sofistik organizmalar ve canlılar ortaya çıkar. Yani bizden, körlük, rasgelelik, bilinçsizlik ve akılsızlığın; anlamlı, karmaşık ve akıllı sistemleri doğurduğuna inanmamız istenmektedir. Bu bir hayalden ibarettir. Canlıların hareketlerinde bir karmaşıklık ve rasgelelik, elbette vardır. Bugün canlılarda, evrende ve maddede karşılaştığımız rastlantısal olaylar ve hızlar, bilim için bir takım belirsizlikler ve sınırlar doğurmuştur. Ancak, Allah için hiçbir engel ve sınır yoktur. Allah'ın kuşatması, görmesi, bilmesi ve yönetmesi sınırsızdır.
Allah, sonsuz boyutludur. Her şeyi, birşey gibi bilir, nüfuz eder ve zamansız olarak kontrol eder. Raslantısal ve olasılıklı olayları; modelleriyle beraber yaratan ve yöneten odur. Yani olasılıklı(şansa bağlı) olayları, yasalarıyla birlikte yaratır, yönetir ve kontrol eder. Evrende, kontrolsüz hiçbir canlı-cansız olay; atomaltı veya atom üstü parçacık yoktur. Canlıların mikro ve makro dönüşümlerini, kuantum parçacıklarının tüm danslarını, her anını bilir ve kontrol eder. Bütün parçacıkların, bize göre tesadüfi olan hareketlerini ve hızlarını yaratan O'dur. O'nun için hiçbir belirsizlik yoktur. Ancak canlılara ve insanoğluna "tanıdığı özgürlük alanı"; bir deneme ve yarış alanıdır. Her yaratılmış topluluk, kendi "seçim ve mücadele uzayı"nda, sorumluluklarına göre denemeye tabi tutulur.Tüm evren ve canlıları, "sonsuz aklı"yla planlayan-programlayan; "özgürlük alanlarını ve sınırlarını", değişim-dönüşüm parametrelerini belirleyen, "sınırlı ve kontrollü evrimleri"ni, ömürlerini ve toplu yok oluşlarını taktir eden O'dur.
Sınırlı ve kontrollü evrimde, canlıları yaratan sonsuz Yüce Allah, onların yaşayacakları doğal çevreyi; bu çevredeki potansiyel yiyecekleri(besini) planlamış-yaratmış; arkasından canlıları, uyacakları yasalarla birlikte planlayıp-yaratmış ve zaman boyutuna bağlı olarak türetmiştir. Her şey, yüksek boyutlu bir "Ana Bilgisayar"ın içinde ve kontrolündedir. Bu "Ana Bilgisayar", evrendeki her şeyi ve hepimizi yöneten "Ana Kitap"tır; yani "Levhi Mahfuz"dur. Onda hiç bir şey eksik değildir. Herkesin ve her şeyin kaderi ondadır. Tüm canlıların ve evrenin; değişimi, gelişimi-evrimi, "Ana Bilgisayar"da; "Yüksek Melekler"in kontrolünde, matematik modellere ve parametrelere bağlanmıştır. Bize göre, "Evren"de, Sonsuz Yüce Allah'ın İradesi; kontrolü, yönetimi, tanıdığı özgürlük, yaşam-ölüm-diriliş takdiri dışında hiçbir "olay-oluş" yoktur.
Şu gereksiz müziğe ne gerek duydunuz?
04:27 canlıları ve evrimlerini derken???
Burada kast edilen tür içi zamana bağlı ve ortama uyum sağlamasını sağlayacak kalıtsal bazı değişimlerdir. Elbette, Yaklaşan Saat bir türün başka bir türe dönüştüğü ve türlerin ortak bir atadan türediği, canlılığın kökenini açıklamak ve yaratmayı devre dışı bırakmak amacıyla ortaya atılan Evrim görüşünü reddeder. Bunun yanlışlığını açıkladığımız 'Evrim Teorisi Nedir, Ne Değildir?' yazımızı web sayfamızdan okumanızı tavsiye ederiz. Sadece başlıklara bakmanız bile bir fikir verecektir.
NİÇİN VARIM ..?
Bir yaratıcıya inanıyorsak, bu durumda yeryüzündeki varlığımızın tatminkâr cevabını,
Vâhiy KURÂN ve İSLÂM dininden başkası veremez.
Her dönemde insanlığa aralıksız olarak, kulluk bilincini hatırlatıcı ve yol gösterici peygamberler gönderilmiştir.
Peygamber ve kitap gönderilme süreci, peygamber efendimiz aleyhisselâm ile son bulmuştur.
Ve yaklaşık 1500 sene insanlığa peygamber ya da kitap gönderilmemiştir.
Bir yaratıcıya inanıp, dinine inanmamak, yani deizm, pratikte ateizm ile aynıdır.
Çünkü, vâroluşa dâir açıklama yine karşılıksızdır
Bu yönüyle, bir yaradıcıya inanıp dîne inanmamanın, insana mânevi olarak katacağı hiç bir şey yoktur.
Öte yandan deist ve ateist düşünce, dînen aynı hükümdedir, yâni dînen ikisi de inkârcı durumdadır.
Dînin gereklerini yerine getirmek zor değildir.
İyi bir dindar olmak için ne çok zeki, ne çok becerikli, ne çok çalışkan, ne çok zengin, ne de güçlü olmak gerekmez.
İyiyi kötüden ayırabilecek kadar aklî yetisi olan herkesin, kapasitesi dâhilindedir iyi bir kul olmak.
Aslolan, gereken, istek ve samimiyettir.
Yaradanına samimiyetle yönelen, dîni hafife almayan, din de yol alır.
Şunu unutmayalım ; eğer hayattaysak, yüce Allâh'ın sâyesindedir.
Öyle birilerinin iddiâ ettiği gibi kör tesâdüfler sonucunda kendimizi hayatta bulmadık.
Dilediğimiz gibi yaşama ve bize bağışlanan özgürlüğü sonuna kadar kullanma imkânımız var.
Çok özgürüz ... Davranışlarımız, tercihlerimiz konusunda gerçekten çok özgürüz.
Ama özgürlük bedelsiz olmaz ..!
Rabbimiz Müddessir Sûresi 38. Âyette ;
" ( O gün ) herkes kazandığına karşılık bir rehindir. " buyurur.
Bu da gösterir ki, kendimizi bildiğimiz andan îtibâren, irâdemizle yaptığımız her eylemin tercihinin sorumlusu biziz ve yaptıklarımızın kıyâmet gününde tutsağı durumundayız.
Dünya içinde bu boyle, âhiret içinde ...
Biz insanların hikâyesi, konma göçme gibi .
Bizim sandığımız şeylerin hiçbirinin sâhibi değiliz.
Uğruna ömrümüzü verdigimiz kazanımlarımızın hepsini geride bırakıp, yanımıza bir çöp bile almadan, geldiğimiz yere toprağa dönüyoruz.
Yapayanlız ve tek başımıza ...
En'am Súresi 94. Âyette ;
" And olsun, sizi ilk yarattığımız gibi tek ve yapayalnız bize geldiniz.
Size verdigimiz dünyâlık nimetleri de arkada bıraktınız. " buyurur.
Evet ; yaşarken hatâdan dönme, yanlışı telâfi etme şansı her zaman var.
Ama hayat bittiğinde telâfi imkânı ebediyyen ortadan kalkıyor.
Geriye dönmek, filmi başa sarmak, böyle bir fırsat yok .
Hayâta duyduğumuz güven bizi aldatmasın.
Yeryüzündeki denge ve sükûnet, işlerin yolunda gitmesi, sağlığımızın o an için yerinde olması, ayaklarımızı yere bastıracak bir hayâti tehlikeyle yüzyüze gelmememiz bizi yanıltmasın.
Her şey yolunda gitse dâhi ölüm var.
Ölümden sonrası koskoca bir karanlık.
Ölümden sonra yeniden yaradılışı inkâr etmek, mayınlı tarlada yürümek gibi.
Bir yanlış adım, hayâtın hedefini ıskalatır insana
Hayâtın anlamını ıskalamanın bedelinin ne olacağını, yaşarken kestirmek mümkün değil.
Rabbimiz ve Kurân' dan aldığımız haberden anlıyoruz ki ; bunun ilk sinyalini alacağımız yer eyvah ! ya da derin bir oh çekeceğimiz, canımızı teslim etme ânı olacak .
Çünkü can alıcı melekler ile, ilk ve son kez bir yüzyüze gelme söz konusu.
Nahl Sûresi 28. Âyetinde zâlimler için bu ân şöyle anlatılır ;
" Melekler canlarını alırken, kendilerine yazık eden kişiler, -- Hiç bir kötülük yapmıyorduk ! diye teslim olurlar. "
Aynı sûrenin 32. âyetinde ise iyiler için bu ân şöyle anlatılır ;
" Melekler iyi kulların canlarını alırken onlara ;
-- Selâm size !
Yapmış olduğunuz iyi işlere karşılık girin cennete " derler.
Aslında hepimiz, inanmayan bile, bu hayâtın bedelsiz olamayacağını içten içe bilincindeyiz.
Bir kereliğine ve kendi adımıza yaşamaktayız.
Bir fırsatımız daha yok ..!
Biz yaşarken bitmeyecek sanıyoruz.
Oysa hayât çok hızlı tükeniyor.
Hayâtın bizi getirip bıraktığı yerde bir şeyleri geri çevirmeye, önünü almaya ne derman kalıyor ne de zaman ...
İnsan hayâtının dönüm noktası sayılacak bir konuda karar verirken, üzerinde çok özenle durmamız lâzım.
Çünkü verecegimiz karar hem dünyamızı hem âhiretimizi, yâni sonsuz geleceğimizi şekillendirecek.
Tüm insanlığın hesap için bölük bölük gelip toplanacağı büyük mahkemede sonumuzun ne olacağını, hesâbımızın nasıl kapanacağını belirleyecek ...
Maşallah
saat yaklaşıyor, ne cevap vereceğiz huzur mahşerde ulan, kafayı yiycem
1
neyi neye uydurmaya calistiginizi görüyoruz
Bu güncelemenin kaçıncı sürü mü bizde kurak
Ne anlatıyosun acaba
Çok güzel bilgiler ,müzik yorucu.
Kardeşim çok güzel bir belgesel yapmışsın böyle devam et buyuyeceksin
Allah için düşünüp yarattı demek hiç doğru değil bu yanlışı düzeltmek lazım çünkü Allah bir şeyin olmasını isterse ona Ol demesi yeterli
Allah razı olsun,bende yazmayi dusundum ama siz yazdınız, dikkatiniz için tebrik ederim
.
önce tasarlayıp sonra ol dedi ifadesi doğru değil. Allah zamandan münezzeh ise önce ve sonra kavramı Allahı zamana bağlı yapar buda tahdid dir.
Sonsuz Yüce Allah'ı zamana bağlı gibi göstermek elbette O'nu yaratılmışlar gibi sınırlandırır ve şirk olur. Ancak burada yapılan o değil. Bu ifade aynen önce çamurdan yarattı sonra Ademe hayat verdi ifadesindeki gibi bir sebep sonuç sıralamasıdır. Orada nasıl ki Sonsuz Yüce Allah zamandan münezzeh olduğu için beklememiştir, burada da böyledir. Meseleyi zamana bağlı insanların anlayacağı şekilde ifade etmek için söylenmiştir. Yoksa haşa Sonsuz Yüce Allah'ın tasarlaması için belli bir zaman geçmiştir anlamında değildir. Aynen çok uzun sürede ortaya çıkan dünyanın oluşmasını beklemediği gibi. Ya da başka bir örnek: Allah görür deyince O'nu insana benzetmiyoruz çünkü O'nun görmesi benzersiz ve sonsuzdur. Allah tasarlar ama tasarlaması sonsuzdur ve anında zaman geçmeksizindir. Benim anladığın anlatılan budur.
Bütün bu bilgilerden bunamı takıldın reis daha güzelini sen yapabiliyorsan buyur meydan senin
😂😂😂😂 şaka gibi hala dunyanın düz olduğunu iddia ediyorlar ne diyordu bilgisayar 😂
DÜZ DÜNYA GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKACAK İNŞALLAH YAKINDIR
?
Bir insanın "düz dünyayı" savunabilmesi için ciddi anlamda gerizekalı olması gerekli. Dondurmacılar, kebapçılar bile uzaya balon gönderebiliyor, madem böyle saçma sapan bir iddianız var, 3 5 bin TL harcayıp bir helyum balonuyla kamera gönderin atmosfere çekin görüntülerini düz dünyanın. Çok zor değil, çok masraflı da değil. Ama ispatlaması bu kadar basit bir şeyi dahi yapamıyorsanız ortalıkta bir halt biliyormuş gibi "gerçek" vs. diye konuşmayın.
Hangi taraftan çıkacak , ve saat kaçta , kaçırmayalım
Bu müzik ne kafa şişiriyor
incilden copy paste yapılmış acınası
hep yanlış konuşma yapılıyor melekler nurani Varlık deyip sonra sanal diyorsun biraz dikkatli olalım bilgiler yanlış olunca kafa karıştırıcı olur
Keşke yargılamaya değil de anlamaya çalışsanız zira tüm sorunlarınızın cevabı var videoda.
yanlış bilgi vermeyelim 2 trilyon üstü galaksi varmış
bediüzzamanın dediği gibi. zaman yaşlandıkça kuran gençleşiyor.
5 . Video gizlendi yazıyor nasıl açarım? Bilen yardım etsin lütfen
❤️❤️❤️
Butun tuslara basmis reis 😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂
Butun tuslara basmis reis 😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂😂