Ateizmin Çöküşü - Türkçe belgesel

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 18 фев 2023
  • Ateizmin Çöküşü - Türkçe belgesel - Harun Yahya Belgeseli
    Dünya tarihinde bir dönüm noktası ateizmin çöküşü
    m.harunyahya.org/tr/Makaleler...
    Darwinistler, Evrenin Oluşumu Üzerinde Düşünmezler
    Darwinistler geçtiğimiz yüzyıl boyunca tüm dünyayı aldatmayı başarmış, Darwinist bilim adamlarının ve tüm diğer evrim teorisyenlerinin gözlerini, kulaklarını, akıllarını kapatmıştır. Bu gerçek onların, bilimsel delillerle değil, yalnızca uydurma bilgilerle ve aldatmaca ile hareket ettiklerini, insanlarla bir buçuk yüzyıldır alay ettiklerini, feodal, bağnaz bir inançla hareket ettiklerini kesin olarak kanıtlamaktadır. Düşünen bir insanın karşılaşacağı tek gerçek ise her şeyin sahibinin Allah olduğu, gökte ve yerde olanların tümünün tek bir emir ile bir anda yaratıldığıdır.
    Darwinistler, evrendeki çok sayıda irili ufaklı gezegenin her birinin uzaydaki konumlarının ve hareketlerinin sayısız detaylarıyla özel olarak ayarlanmış olduğunu, sadece gezegenlerin konumlarındaki milimetrik bir değişimin bile evrendeki iç içe geçmiş bütün dengeleri altüst edebileceğini düşünmezler.
    Darwinistler, Ay ile Dünya arasındaki mesafenin, Dünya’daki hayatın devamı ve birçok yaşamsal dengenin sağlanması açısından son derece önemli olduğunu ve bu mesafedeki en küçük bir farklılığın bile hayati olumsuzluklara sebebiyet vereceğini düşünmezler.
    Darwinistler, eğer Dünya’ya ulaşan Güneş enerjisinde %10’luk bir azalma olsa yeryüzünün metrelerce kalınlıkta bir buzul tabakası ile örtüleceğini düşünmezler.
    Dünyamız uzaydaki sayısız galaksi, yıldız ve gezegen arasından sadece bir tanesidir. Darwinistler, bu devasa sistem içindeki olağanüstü dengenin asla tesadüfen meydana gelemeyeceğini düşünmek istemezler.
    Darwinistler Dünya’nın ekseninde 23o27´lık bir eğim olmasa, kutuplarla ekvator arasında atmosferin oluşumunu engelleyecek derecede aşırı sıcaklık olacağını ve yaşamın varlığının imkansız hale geleceğini düşünmezler.
    Darwinistler atmosfer basıncı şu anki değerinden bir kat daha fazla olsa, atmosferdeki su buharı oranının azalacağını ve Dünya üzerindeki karaların tamamının çölleşeceğini, bunun sonucunda da yaşamın imkansızlaşacağını düşünmezler.
    Darwinistler yaklaşık 15 milyar yıl önce tek bir noktada meydana gelen büyük bir patlama ile içinde yaşadığımız evrenin ortaya çıktığını; ancak büyük bir patlamanın aslında büyük bir karmaşaya neden olması gerektiğini, maddenin atom veya atom altı parçacıklar olarak uzay boşluğunda “rastgele” dağılmaları gerektiğini, ama böyle olmadığını, bunun yerine son derece sistemli ve düzenli bir evrenin ortaya çıktığını yani yaratıldığını düşünmezler.
    Darwinistler, Güneş’te meydana gelen patlamaların açığa çıkardığı enerjinin oldukça büyük olduğunu, tek bir patlamanın Hiroşima’ya atılanın benzeri olan 100 milyar ton atom bombasının gücüne eşit olduğunu, bu yakıcı etkinin de atmosfer aracılığıyla Dünya’ya en ideal şekliyle ulaştığını düşünmezler.
    Darwinistler, oksijenin yakıcı bir element olduğunu ve aslında bizim bedenimizi de yakması gerektiğini, bunu engellemek için, oksijenin atmosferdeki formu olan O2’nin dikkat çekici bir biçimde “asal” kılındığını, yani kolay kolay reaksiyona girmediğini düşünmezler.
    Darwinistler, hücre zarından ağaç kabuğuna, göz merceğinden bir geyiğin boynuzlarına, yumurta beyazından yılan zehirine kadar son derece farklı organik yapıların hepsinin karbon temelli bileşiklerden oluştuğunu, karbonun hidrojen, oksijen ve azot atomlarıyla çok farklı geometrik şekil ve sıralamalarda birleşerek son derece farklı maddeler meydana getirdiğini, karbonun bu özelliğinin Dünya üzerinde yaşamı mümkün hale getirdiğini düşünmezler.
    Darwinistler, suyun bilinen tüm sıvıların aksine, + 4°C dereceye ulaştıktan sonra beklenmedik bir biçimde genleşmeye başladığını ve böylece dışarıdaki sıcaklık sıfırın altına düşünce buzun suyun yüzeyinden donmaya başladığını, bunun denizin derinliklerinde yaşayan canlıların yaşamının devamına olanak veren bir özellik olduğunu düşünmezler.
    Su, insan bedeni için bir zorunluluktur. İşte bu yüzden suyun, dolaşım sistemimizin kusursuz şekilde çalışmasını sağlayacak özel bir akışkanlık değeri vardır. Bu ve buna benzer suya has özellikler bu sıvının bir Yaratılış harikası olduğunu kanıtlar. Fakat Darwinistler bu gerçeği düşünmezler.
    Su, katrandan 10 milyar kat, gliserolden bin kat, zeytinyağından yüz kat ve sülfürik asitten de 25 kat daha akışkandır. Darwinistler suyun bu akışkanlığının dolaşım sisteminin verimli çalışabilmesi açısından çok önemli olduğunu, eğer suyun akışkanlığı katranınkine benzer bir değerde olsa, hiçbir kalbin, içeriği büyük ölçüde sudan oluşan kanı pompalayamayacağını düşünmezler.
    Darwinistler evrenin sonsuz olmadığını, sıfır hacme sahip tek bir noktanın patlamasıyla yoktan var olduğunu düşünmezler.
    #Ateizm #Ateist #Ateizminçöküşü
  • НаукаНаука

Комментарии • 2

  • @ahmetemre9335
    @ahmetemre9335 Год назад +2

    Tüm çalışmalarınızı Allah rızası için destekliyorum ve dualarım mazlumların inşallah tez zamanda Allah kurtarsın diyorum. Allah'ın yardımı ile kurtulmaları için duacıyım.

  • @ilhan2634
    @ilhan2634 Год назад

    Çok güzel belgesel herkesin izlemesi gerekir.