Yazın demişsiniz yazıyorum.İki sinema günlükleri programını da severek izliyorum.Hem kafa açan yorumlara vakıf oluyorum hem de izlemediğim yerli ve dünyadan filmlerle tanışıyorum.Bilhassa cevdet ustanın yorumları çok ufuk açıcı oluyor görmediğim tarafları görmemi sağlıyor.Can türkdoğan abimiz bence burda bizi temsil ediyor.Zira kendisinin yorumları daha çok filmde ki absürt ve yüzelsel olan sahnelerle ilgili yahut kurguyla ilgili oluyor.Filmde anlatılmak istenen yada çıkabilecek anlamlara dair yorumları Aybike ablamız ve Cevdet abimizden duyuyoruz.Böyle olmasından memnunum Can Türkdoğan'ı pasif buluyorum anlamı çıkmasın.Onun dışında filmlerde değinilen meseleleri bugüne bakarak,güncel meseleleri yorumlamanız da çok hoşuma gidiyor.Filmlerde aslında kendisinin eleştirildiğinden bi:haber insanlarda kendine pay çıkarsın isterim açıkcası.Son olarak Can türkdoğan muhabbette daha çok yer alsın ve filmdeki geyik sahnelerden bahsetmeyi ihmal etmesin.Geekyapar'a bize sinema bilinci uyandırma ve dandiği değil kaliteliyi bulmamıza yardım etme hizmetinden dolayı teşekkürü borç bilirim.
Öncelikle emeğinize sağlık. -Muhsin Bey filmiyle ilgili benim en çok dikkatimi çekmiş olan şey konunun baştan itibaren çok detaylı ama aynı zamanda çok bütünlüklü anlatılmış olmasıydı. Türk sinemasında pek o kadar olmadığını düşündüğüm bir planlaması var filmin. Muhsin Bey'in hayatındaki her detay anlatılmaya çalışılan dönüşümün birer simgesi olarak yerleştirilmiş, anlatılmış ve filmin sonunda tek tek değişimleri gösterilmiş şeyler. Adamın değişen zamanı için eski kalan komşusu gidiyor, her zaman ziyaret ettiği eski sanatçı ölüyor, arabesk söylemesin diye uğraştığı eski sanatçısı arabesk söylemeye başlıyor. Yani bize baştan itibaren anlatılan Muhsin Bey'in hayatı ve değerleri tek tek çökertiliyor. Biz karakterin son noktaya nasıl geldiğini hayatının her detayında adım adım izliyoruz. Filmde gösterilen her detayın varılmak istenen sona bu kadar iyi bağlanması çok güzeldi. -Gelelim öteki sorunuza. Türk sinemasının iyi işlerini izlemek istediğinizde karşınıza çıkan filmlerin sayısı çok sınırlı bence. O yüzden şimdiye kadar konuştuğunuz filmlerin çoğunu ben önceden izlemiştim. Ama tabi ki film çekimi yada oyunculuk hakkında bilgisi olan biri olmadığım için filmleri yorumlama şekliniz, baktığınız açı bana güzel şeyler katıyor. Bazen filmlerin çekiminde yaşanan şeyler, çekildiği dönemde olup bitenler yada sahnelerin detayları hakkında verdiğiniz bilgiler filmi gözümde daha kıymetli hale getirebiliyor. Örnek vermek gerekirse sizin videonuzu izledikten sonra Yol filminin çok fazla detayını kaçırdığımı fark ettim ve açıp pek çok sahneyi tekrar izledim. Bence gayet güzel bir iş yapıyorsunuz. Ben beğeniyorum. Ayrıca bir sonraki videoda pop-corn yiyerek film yorumlamanızı istiyorum. Belki pop-corn gerizekalı-savar gibi işlev görür ve "siz ne anlarsınız şişmanlar" diye yazan moronlar koşarak uzaklaşırlar. -Bu kadar uzun yazdım bir de bi küçük öneri yada ricada bulunarak bitirmek istiyorum. Bir ara da Takva filmini konuşsanız harika olur. Benim çok beğendiğim bir iş ve Takva filmini de çeken Yeni Sinemacılar kimdir çok merak ediyorum. Bu adı gördüğüm her film hoşuma gitti ama bu insanlar hakkında hiç bir yerde doyurucu bilgi bulamadım. Bu konuda da beni aydınlatırsanız çok mutlu olurum. Saygılar.
Muhsin karakterine gelen geçen vurduğu değil tam tersine her karakterin çok sevdiği ve saygı duyduğu birisi film boyunca. Arap lakaplı pavyon sahibi karakter ne kadar kötü ses demesine rağmen Muhsin için Sevda'yı çalıştırmaya devam ediyor. Kendisinden nefret eden rakip organizatör bile çok yakın bir arkadaşının kazık atması düşüncesiyle oluşan nefretin doğurduğu bir karakter. Bence bu; eskiyi ne kadar sevip, saygı duysak da sonunda bugünün şartlarına uyduğumuzu ve eskiyi nostaljik bir hatıradan ileriye götürmediğimizi göstermeye çalışıyor.
Sizin kötü marvel ve Dc filmlerini gömmenizden sonra incelemelerinizi haklı bulduğum için eskiden çok severek takip ettiğim süper kahraman filmlerini bıraktım ve sizin yaptığınız sinema günlükleri sayesinde de 1 yıldan beri kaliteli filmler izliyorum artık. Dün ise Muhsin Bey ' i izledim. İnceleme için buraya geldim ve çok güzel bir inceleme olmuş bence
Bugün ailecek film izleyecekken babam "Aç bak Muhsin Bey yaz internete onu izleyelim"dedi ve ilk defa bugün izledim. İzledikten sonra da ailecek 1-2 saat film hakkında tartışma ve arabesk müziklerin çıkışı, 1980'lerin müzikleri gibi konular hakkında uzun uzun konuştuk ve soluğu burada aldım. Hakkında çok şey denebilir ama kısacası film çok kaliteliydi çok iyiydi!
Ben kesilmiş halini izledim ama o haliyle izlediğim için bana yine de çok kaliteli geldi. Çok bir şey kaçırmazsınız herhalde. Eğer filmin tam halini bulursanız link atın buraya bizde bakalım iyi olur :D
@@starsmydestination4971 Okumanı tavsiye ederim kesinlikle. Gerçekten kaliteli fantastik serilerden bir tanesi. Pişman olacağını sanmıyorum eğer Taht Oyunları,Yüzüklerin Efendisi,Zaman Çarkı serisi, Fırtınaışığı Arşivi serisi vs. fantastik kitapları seviyorsan bu seriyi de çok seversin. Onları okumadıysanda seversin diye düşünüyorum :D.
@@starsmydestination4971 Azınlık olarak yaşamımızı sürdürüyoruz. Peki sen Dragonlance ve Unutulmuş Diyarlar serisini tavsiye eder misin uzun zamandır düşünüyordum ama çok fazla okuyana rastlamadım malesef o serileri.
Genelde izlediğim filmler ele alınıyor. Ama falling down filmini s.g. sayesinde izledim. Bu kadar ilginç bir deneyim sunan filmi tozlu raflardan indirip dikkatimizi çektiğiniz için teşekkürler.
açıkcası çevrem çerezlik film izliyen insanlarla dolu. Sizi seviyorum :) siz konuştukça bişeyler paylaştıkça bende düşünüyorum kafa yoruyorum. Sinema günlükleri ayrı güzel 22 yaşındayım incelediğiniz filmlerin sadece adını duymuş oluyorum çoğunlukla. Ama yerli sinema günlükleri daha önce izlediğim çok begendiğim filmler. bu yüzden hem neden bahsettiğinizi anlıyorum hemde sizin düşüncelerinizle kendiminkini karşılaştırabiliyorum.
Cansiniz, sayenizde guzel filmlerden cok daha zevk alir oldum, ve boyle yorumlari dinledikce insanin sinema kulturunun de degishikliye ugradini farketim. TESHEKULER!!!
"Muhsin Bey" Yavuz Turgul sinemasında bence de bir numarada yer alan film. İki numaram da "Gölge Oyunu"dur (ki zaten haftaya incelenecek ve ben sabırsızlıkla bekliyor olacağım). Muhsin Bey, zaten filmin başında hayatında ağır aksak ilerleyen bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Saati çalıyor, susturmak için birkaç defa sarsması ve vurması gerekiyor. Sifonu çekiyor ve (bir kez daha) elinde kalıyor. Tamir etmesine rağmen artık tamir tutmuyor. Maalesef Muhsin Bey ve içinde bulunduğu küçük dünyası çöküyor. Dişi bile sürekli ağrıyıp duruyor, geçmiyor. Arabası bile beş para etmiyor. Kliması yok, hiçbir zaman tek seferde çalışmıyor. Kendi hayatı gibi ite kaka götürmeye çalışıyor. Hayatında platonik olarak aşık olduğu ilk kadın, eski bir ses sanatçısı hastahanede ve algı olarak boşlukta. Hayatına giren Ali Nazik, rakibi / düşmanı Şakir'in de söylemiyle "Yeni bir umut", tüm gücüyle (Muhsin Bey'in deyimiyle:) "Yeni bir ruhla" tutunabileceği bir dal oluyor; ancak bu elindekileri de kaybedecek kadar büyük bir düşüşten başka bir şey getirmiyor ona. Gerçi Muhsin Bey, zamanın yeni "değerleri" karşısında eninde sonunda yok olacak bir karakter; ancak Ali Nazik'in hayatına girmesi, kalan bütün enerjisini ona harcaması ve yine kaybetmesi kaçınılmaz yok oluşunu hızlandırıyor. Hapishaneden çıktıktan sonra yok oluşunu harika şekilde görüyoruz. Gerçi, hapishaneden çıkmadan evvel inancının yine yerinde olduğunu görüyoruz. Ali Nazik'in kasedini dinledikten sonra gururlanıyor ve hapishaneden çıktıktan sonra birlikte çok işler yapacağını düşünüyor. Hapishaneden çıktığındaysa zaten yok oluşuyla yüzleşiyor. Önce, kimsenin kendisini almaya gelmediğini fark ediyor. Evinin yıkılacağını öğreniyor. Evi olmadığı için eşyalarının da bir anlamı da olmuyor tabii; en sevdiği eşyaları olan plakları ve pikabının özellikle... Çiçekleri ölmüş. Sevdiği kadın Sevda Hanım ve tutunduğu adam Ali Nazik gitmiş; hem de birlikte gitmişler. Yardımcısı Osman bile ondan ayrılıp rakibi / düşmanı Şakir'in yanında çalışmaya başlamış. Hastahanedeki eski ses sanatçısı, Muhsin Bey hapishanedeyken ölmüş. Özetle, Muhsin Bey hayatına anlam katan her şeyin yok olduğunu görüyor. Zaten filmin sonunda da, Ali Nazik'in sahne aldığı pavyondan çıkınca arabasının önünde öylece durur. Boşluğa bakar. Hiçbir tutunacak dalının kalmadığını görür ve gözleri dolar. O an cidden tam anlamıyla dipte olma anıdır. Tam bu sırada Sevda Hanım kendisine döner. Burada dikkat çekici bir nokta vardır: Filmin hiçbir noktasında ilk seferde çalışmayan araba bu kez ilk seferde çalışır ve hatta Muhsin Bey bile buna şaşırır. Bu belki de Sevda Hanım ve Muhsin Bey'in birleşmesi ile her şeyin olmasa da bazı şeylerin güzelleşeceği hakkında bize bir ipucudur. Zaten bundan başka da ipucu yoktur; ama belki de bu ipucu bizim için yeterlidir. "Muhsin Bey" filmi vermek istediği duygu ve düşünceyi hakikaten abartmadan, ajitasyon yapmadan yansıtıyor. Bu nedenle de bir müddet sonra baymadan, lezzeti her daim damağımızda kalan bir yapım olarak kaşımıza çıkıyor. "Gölge Oyunu" film incelemesi öncesinde de birkaç şey söylemek istiyorum: RUclips'da restorasyonlu bir şekilde bulunmaktadır; ancak bazı sahneleri kesilmiştir. Belli ki yıllar önce ATV'de yayınlanmış ve kaydedilmiş bir versiyon belki internette bulunabilir. Ses ve görüntü kalitesi elbette ki kötüdür. Öte yandan, restorasyonlu versiyonda kesilmiş sahneler bu şekilde izlenebilir. Bir de aynı şekilde Kanal D'de yayınlanmış ve kaydedilmiş bir versiyon var ama onda da kesik sahneler bulunmakta. Bilginize sunulur. "Yerli Sinema Günlükleri"ne devam. ;)
sevda hanım yani şermin hürmeriç ile eşkiya ve muhsin bey filmlerinde oynamıştı şener şen ama aşık oldum filminde de beraber dublaj yapmışlardı. şermin hanım şehnaz dilan'ı seslendirmişti.
bu muhabbetiniz bana çok iyi geliyor. türk sineması ve yabancı sinema sohbetleriniz ne youtube da ne televizyonda eşine rastlanmayan bir içerik ve bunun devamlı geliyor olması beni mest ediyor. 5-6 sene önce ülke tv diye islamcı bir kanalda collateral incelemesi vardı o zamanlar siz yoktunuz ve ilaç gibi gelmişti o program bana. açıkçası o adamlar da epey sağlam incelemişlerdi filmi, kanalın kendi çapsızlığından bağımsız olarak. şimdi bu film sohbetlerini yapıyorsunuz bunlar sadece bugünlük işler değil. eğer silinmezse videolar bundan 10 sene sonra bile biri youtube'a muhsin bey yazdığında bu içerik çıkacak ve hedef kitlesine ulaşacak. muhsin bey özelinde değil tüm film sohbetleriniz için geçerli bu. yani sinema kültürü adına en saf temiz duygularla katkılar sunuyorsunuz. keşke elimden gelse de maddi destek olabilsem kanalınıza. televizyon kanallarına kafa tutacak kadar güçlü olsanız :) ben geek değilim ben sinemaseverim, sen ne diyon izleyen biri de değilim. benim kanalda izlediğim içerikler sinema günlükleri, doctor who ve diğer dizi film incelemeleri. bunlar için emeğinize, ayırdığınız vakte, sunduğunuz özenli işlere minnettarım. ara sıra eleştirmişliğim var kanaldaki bazı işleri ama sevdiğimden eleştiriyorum, neticede hayatımda bir yeriniz var.
Ben sizi izlemeden önce eşkıya ile Muhsin Bey'in sonlarını hiç kafamda tartmamıştım. Birinin sonu çok epik iken diğerinin sonu oldukça sade ve gerçekçi. Sanırım etkileyicilik olarak eskiden eşkiya derken yaş ilerledikçe Cevdet gibi Muhsin Bey daha etkileyici diye düşünmeye başlıyorum.
Şener Şen yaşayan efsane kendisine hayırlı uzun ömürler dilerim 🙏 Muhsin Bey Türk Sinema tarihinin yüz akı başyapıt filmlerinden biridir başka bir eşi benzeri çekilemez...
muhsin beyin huzur evine gidip ziyaret ettiği zamanında aşık olduğu o eski sanatçıdan bahsedilebilirdi sanırım biraz muhsin bey karakterinin özelliklerini vurgulanması açısından..ayrıca sohbetinizi zevkle dinliyorum. izlediğim filmlerde gözümden kaçırdığım bazı durumları ve ya göndermeleri sizin yorumunuzla değerlendirmek... evet ya daha önce hiç dikkat etmemiştim bu sahneye demek güzel... :çiçek abbas ve ya ilyas salmanın 'zavallı' ve ya sarı mercedes filmini konuşursanız sevinirim
Sinema Tv mezunu olduğum için hem Sinema Günlükleri'nde hem de Yerli Sinema Günlükleri'nde incelenen bazı filmler daha önce okulda üstüne konuşulmuş filmler oluyor. Fakat sizler gibi sevdiğim, fikirlerine önem verdiğim insanların bakış açılarını görmek gerçekten çok hoşuma gidiyor. Bazen hiç yakalayamadığım detayları sizler sayesinde görüyorum. Çok kafa açan ve entelektüel anlamda da çok dolu olduğunu düşünüyorum her iki serinin de. Lakin küçük bir eleştiri yapmam gerekirse son videolarda CT'nin biraz arka planda kaldığını düşünüyorum. Bazen dalıp gidiyor gibi hissediyorum. Videoya olan katkısı açısından söylemiyorum bunu. Umarım bir sorunu sıkıntısı yoktur. Her birinizi ayrı ayrı çok seviyorum. Sizler için her şeyin çok güzel olması dileklerimle de bu yorumu sonlandırıyorum efenim. Sevgiler
Bunları da incelemesek mi 1-Vavien 2-Tabutta Röveşata 3-Anayurt Oteli 4-Susuz Yaz 5-Selamsız Bandosu 6-Çiçek Abbas 7-Karışık Pizza 8-Duruşma 9-Yazı Tura 10-Piano Piano Bacaksız 11-Hemşo 12-Sürü 13-Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak 14-Pardon 15-Kahpe Bizans 16-Uzak İhtimal 17-Dar Alanda Kısa Paslaşmalar 18-Şekerpare 19-İşe Yarar Birşey 20-Almanya Acı Vatan 21-Bereketli Topraklar Üzerinde 22-Tatar Ramazan 23-Kış Uykusu 24-Uzak 25-Bir Zamanlar Anadolu'da
Ben incelemelerinizi çok büyük keyifle takip ediyorum, bakınırken izlemediğim filme rastlarsam izleyip tekrar geri dönüyorum. Dedebirey miyim? Evet, 28 yaşıma geldim, ama 20 yaşındaki kardeşim de izliyor sizi. Çok kıymetlisiniz benim için, lütfen devam edin.
Yönetmen Yavuz Turgul 1987'de Muhsin Bey filminde Şener Şen, Uğur Yücel, Sermin Hürmeriç oynamıştır. Şener Şen İstanbul'lu, Uğur Yücel ise taşralı karakterleri canlandırmıştır. 9 yıl sonra (1996) gene yönetmenliğini Yavuz Turgul'un yaptığı Eşkiya filminde bu 3 sanatçımız da rol almıştır. Bu filimde ise Şener Şen taşralıyı,Uğur Yücel ise İstanbul'lu karakterleri canlandırmıştır. Her iki filmin de bir başka ortak yönü ise bu 3 sanatçımızın canlandırdıkları tüm karakterler filmlerin sonunda mutsuz oluyorlar
15.sırada geldi ama sonunda yapılmış en iyi türk drama filmi konuşuldu sonunda. sahne sahne replik replik daha çok üstüne konuşulcak sahnesi vardır alta anlamı olan bir başka seviyedir bu film.
Potas dediği potasyum sülfat yapay gübre ya da avrupa gübresi diye de bilinir. Toprağın içindeki azot oranını artırmak için atılan bir madde. Dağıtımı denetimle olarak yapılmakla beraber-çünkü patlayıcıya dönüştürmeye müsait bir madde- yaygın olarak tarımda kullanılmaktadır.
Gölge oyunu karakterlerinin aslında Muhsin bey in komşuları olduğunu öğrenmek 🎉 Yerli sinema günlükleri ni işte bu yüzden çok seviyorum (Normal sinema günlüklerini de seviyorum😁)
Severek takip ediyorum. Daha önce izlemediğim, kaçırdığım filmleri izleme fırsatı buluyorum. Umarım bu seri son bulmaz. Bu arada ''Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni''nin üzerine konuşmanızı istiyorum. Teşekkürler.
Şener Şen filmlerini o kadar çok seviyorum ki mutlu oluyorum sizler filmlerini incelerken. , ellerinize sağlık varolun. Bir de elinizde "Zengin Mutfağı" var mıdır acaba? Edit: Kesinlikle izleyin "Yol Ayrımı" filmini en azından rica ediyorum:)
Valla geçen haftalarda keşke gölge oyununu da bi konuşsanız da dinleyelim yazmıştım valla şimdi şansa bak bidaha ki bölümü iple çeker vaziyetteyim ağzınıza sağlık
Muhsin Bey benim için Türk sinema tarihinin en değerli eserleri arasında ilk 10'a girer. Filmdeki naiflik başka yerde rastlanmayacak seviyededir. Keşke bu bölümü yaparken aynı anda filmden sahneleri de ufak bir ekranda sürekli verseniz. Konuştuğunuz sahneleri anımsatarak daha güçlü bir etki yaratmış olursunuz. Bu videolarını bu şekilde izlemek istiyoruz, lütfen bunu düşünün:) Ve bu video kesinlikle çok kısa olmuş, 1,5 saat olmalıydı!!! Bu güzel film daha uzun konuşulmayı hak ediyor.
Yerli sinemaya ne kadar yabancı kaldığımı biraz daha fark ediyorum her bölümde. İzlediğim filmleri yeni gözlerle izliyorum sayenizde, izlemediklerimi de kimselere belli etmeden izliyorum, ayıp çünkü bunları izlememiş olmak artık! Söylemesi kolay tabii ama bomboş yorumlar yapanları kulak arkası edin, şu yaptığınızın kıymetini bilenler de var zira.
Cevdet abinin de dediği gibi bizde de sarmasik gibi kaliteli filmler çekiliyor ama en fazla 25 bin seyirciye ulasabiliyor bu tür filmler ve mesela tolga karaçelik, emin alper gibi yurt dışında ödüller alan yönetmenler artık bakanlıktan da destek alamıyor ( politik nedenlerden) ve işleri her geçen gün zorlaşıyor . O yüzden umarım ileride yakın dönem Türk sinemasından da orjinal filmler üzerine konusursunuz cunku bir tek sinemada değil yeni turkiyede her alanda yozlaşma var ve ancak birlik beraberlikle bunlar asilabilir kesinlikle imkansız değil . 60 larda 70 lerde sinemacilar çok daha zor koşullarda filmler çektiler ( metin erksan atıf yılmaz Lütfi akad gibi ...) Bir şekilde akılla bilimle sanatla direnisimizi göstermeliyiz , size de bunu belirli araliklarda hatirlattiginiz için teşekkür ediyorum . Not: Sinema bazında direnisten kastım mesela son zamanlarda yapılan " 54.ulusal yarışma " gibi bir fikir çok yerinde bir proje.
yavuz turgul bütün senaryolarında hep nesli tükenmiş saf temiz yürekli adamları anlatıyor ana tema bu sadece karakterlerin yeri değişiyor. banker bilo,çiçek abbas,şekerpare,züğürt ağa,muhsin bey,aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni,gölge oyunu,eşkıya ve gönül yarası...
Harcadığınız emek icin teşekkürler, yaptığınız iş sinemaseverler için kıymetli. Fakat eger bir altmetin çözümlemesini biryerden alıntılayıp programınıza koyuyorsanız bunu belirtmenizde fayda var. "Ben geri adım atacağım, sen ileri" sahnesinin altmetni 2004'te Ekşisözlük'te birebir aynı şekilde yorumlanmış. Umarım ben yanılıyorumdur bu eleştirimde. Kolay gelsin
muhsin bey'i şişli kent sinemasında izlemiştim gerçekten salon bomboştu o dönem... gitme nedenimizde filmin doğan apartmanında çekilen sahnelerini izlemiştim kamera arkasından... ama o filmin kesilmesi başta o filme sonrada türk sinema tarihine yakışmayan bir hareket...
Benim bu son yıllarda gelişen içerik üreticiliğine (ki bu konuda en sıkı takip ettiğim kanal sizsiniz) yorumum; Aybike'ninde başta film hakkında söylediği hatta filmin genel konusu olan "değer yargılarımızın toplumsal olarak değişmesi(yozlaşma) ve bunun iyi yada kötü sonuçları." Geekyapar'ı baz alarak ben eskiden bir filmi izledim mi o filmin incelemesini izleme ihtiyacı hissetmezdim ama şimdi çoğu zaman refleks olarak bu ihtiyaca girişiyorum. Çünkü eskiden sinemanın bu derece çok yönlü olduğunu bilmezdim bu konuda kafa açıcı faktör tabi ki geekyapar, yalnız eskiden her ne kadar sinema konusunda cahil olsam da kendime özgü yorumlar yapabiliyordum ama şimdi malesef sizin bana sunduğunuz çerçeveyi pek aşamıyorum. Hocam bıraksanız ben buraya iki sayfa yazarım ama derse yetişmem lazım C U
Önce filmi sonra TRT belgeselini sonra da sizin videoyu izleyince güzel oluyor. Yaptığınız işler ufuk açıcı bence, devam etmesini isteyenlerdenim. Sarmaşık filmi hakkında da aynı fikirdeyim. Umarım Tolga Karaçelik, Reha Erdem, Özcan Alper gibi yönetmenlerin de filmlerinden birini incelersiniz. İyi çalışmalar.
Bir diğer yanlış bilgi de "Safiye Soyman" değil, Safiye Ayla o. Müzeyyen Senar'ın neslinden, Soyman dünkü çocuk. Hatta onun sesinden "hayal içinde akıp geçti ömrü derbederim" i duyarız.
cevdet reis, aybike'yi niye yabancı sinema günlüklerinden kovdun ? tamam, 3 tane geek adamın muhabbetini dinlemek çok güzel, ama geek olmayan birinin de bu filmler hakkındaki düşüncesini merak ediyorum ben.
İyi geceler Geekyapar ailesi :) Bu film benim izlemem gereken bir filmdi ödev olarak verilmişti ve ben aman aman yeşilçam sineması izleyen bir insan olmadığım için biraz sadece ödev için izliyorum modunda izlemeye başladım hatta yalan söylemeyeyim bazı noktalarda gerek müzikten gerek sahne klişeliğinden (köyüne geri dönerken otobüsü tekrar durdurup ağır çekim kavuşma sahnesi örnek olarak.) biraz sıkılıp bırakacak gibi oldum fakat hepsini izledim sizler birde bu filmin kısalmış gereksiz sahneleri atılmış versiyonu dediğinizde o an anladım ben bu tarz filmlere aşina olmadığım günümüz goy goy filmlerini izlediğim için bu beni yordu dedim yani hata ben de gelinen sinema kültüründe.Fakat karakterleri mükemmel bir analiz gerçekten tam düşüncelerimi sizler yansıttınız . Yalnız kısaltılmış bir film fakat bazı yerler havada kaldı gibi geldi belki günümüz sinemasının her şeyi ayrıntılı işlemesine alıştığım için böyle oldu.İyi bir yönü ise bana o dönemin şartlarını yapısını aksettiniz görmediğim noktaları fark ettirdiniz örneğin çiçeklerle olan sahnesi veya çatıdaki uyumlu adım sahnesi.Umarım okursunuz kanalınıza abone oldum böyle kaliteli bir kanalı bir ödevle keşfetmek istemezdim fakat böyle oldu kaliteli içerik üreten bir yapınız var ilk izlenimim bu yönde ilerde filmleri izledikçe buradaki yorumlarınıza bakacağım ve sizleri daha iyi tanıyacağım .Emeklerinize sağlık kendinize iyi bakın. :)
Peki bu filmin ana teması olan parçanın, Atilla Özdemiroğlu adına ''Pera'' demişti sanırım, neden profesyonel düzgün bir kaydı yok elimizi attığımızda ulaşabileceğimiz? Ben yıllardır aradım bulamadım. Özdemiroğlu neden yapmamış bi yere koymamış. Bizim sanatçımızda da bazı sorunlar yok mu acaba?
kesinlikle ama filmi bile bulamıyoruz ki kesinlikle kendileri de kendilerine değer vermiyorlar yazık millet 20 yapımı filmi 4k saklıyor biz yok ediyoruz
İşte filmler için ''negatifler yapım şirketindeydi, yok trt kasetlerin üstüne başka şeyler çekmiş falan'' hep denir de, o konuda bile insanların kendi yaptığı şeye de çok sahip çıkmadığı savaşmadığı gibi bir durum var gibi. Ki müzik çok daha kolay, çal kayıt yap abi, 20 yıl sonra yap ama bi yerde dursun işte, ben mi yapayım. Neyse allah rahmet eylesin.
5:54 Sakallı tombik kardeş yanlış bilgi verme. Uğur Yücel'in ilk sinema filmi, 1985 yılında yine Şener Şen ile oynadığı ''Aşık Oldum'' filmidir. Muhsin bey filmi 1987 yılında çekildi.
Filmin sonu çok dramatik bulunduğundan sonradan değiştirilmiştir. İlk halinde "Muhsin Bey "gökyüzüne bakarken film bitiyor, "Sevda Hanım" yanına gelmiyor. Ayrıca film festivaller dışında sinemalarda gösterilmemiştir.
Eksik görüyorsunuz eksik görüyorsunuz, saydığınız konular aslında Turgul tarafından yapılan bir perdelemedir. Bu filmde 30 küsür yıllık büyük bir sır var arkadaşlar ve bu videomda bunu anlattım. İyi seyirler. ruclips.net/video/g-OslDLf7pI/видео.html
İtiraf edeyim, önceleri sinema denen sanatı çok yüzeysel olarak gözlemlerdim. Bazı filmlerin "iyi" olduğunu anlar; fakat açıklamasını, sebebini getiremezdim. Türkçe'de sizi takip ediyorum, sahnelerdeki nüanslara yaptığınız atıflara dikkat ediyorum ve sonuçta, bahsedilen filmden hoşlanma sebebimi görüyorum. Sinemacılık hiç de kısıtlı-sınırlı bir eylem değilmiş. Bunu tabii ki hissediyordum; fakat kelimelere dökmek anlamamı sağlıyor.
Yazın demişsiniz yazıyorum.İki sinema günlükleri programını da severek izliyorum.Hem kafa açan yorumlara vakıf oluyorum hem de izlemediğim yerli ve dünyadan filmlerle tanışıyorum.Bilhassa cevdet ustanın yorumları çok ufuk açıcı oluyor görmediğim tarafları görmemi sağlıyor.Can türkdoğan abimiz bence burda bizi temsil ediyor.Zira kendisinin yorumları daha çok filmde ki absürt ve yüzelsel olan sahnelerle ilgili yahut kurguyla ilgili oluyor.Filmde anlatılmak istenen yada çıkabilecek anlamlara dair yorumları Aybike ablamız ve Cevdet abimizden duyuyoruz.Böyle olmasından memnunum Can Türkdoğan'ı pasif buluyorum anlamı çıkmasın.Onun dışında filmlerde değinilen meseleleri bugüne bakarak,güncel meseleleri yorumlamanız da çok hoşuma gidiyor.Filmlerde aslında kendisinin eleştirildiğinden bi:haber insanlarda kendine pay çıkarsın isterim açıkcası.Son olarak Can türkdoğan muhabbette daha çok yer alsın ve filmdeki geyik sahnelerden bahsetmeyi ihmal etmesin.Geekyapar'a bize sinema bilinci uyandırma ve dandiği değil kaliteliyi bulmamıza yardım etme hizmetinden dolayı teşekkürü borç bilirim.
Türk sinemasi tarihinin en iyi filmi. Muhsin Bey çok güzel adam çok.
Öncelikle emeğinize sağlık.
-Muhsin Bey filmiyle ilgili benim en çok dikkatimi çekmiş olan şey konunun baştan itibaren çok detaylı ama aynı zamanda çok bütünlüklü anlatılmış olmasıydı. Türk sinemasında pek o kadar olmadığını düşündüğüm bir planlaması var filmin. Muhsin Bey'in hayatındaki her detay anlatılmaya çalışılan dönüşümün birer simgesi olarak yerleştirilmiş, anlatılmış ve filmin sonunda tek tek değişimleri gösterilmiş şeyler. Adamın değişen zamanı için eski kalan komşusu gidiyor, her zaman ziyaret ettiği eski sanatçı ölüyor, arabesk söylemesin diye uğraştığı eski sanatçısı arabesk söylemeye başlıyor. Yani bize baştan itibaren anlatılan Muhsin Bey'in hayatı ve değerleri tek tek çökertiliyor. Biz karakterin son noktaya nasıl geldiğini hayatının her detayında adım adım izliyoruz. Filmde gösterilen her detayın varılmak istenen sona bu kadar iyi bağlanması çok güzeldi.
-Gelelim öteki sorunuza. Türk sinemasının iyi işlerini izlemek istediğinizde karşınıza çıkan filmlerin sayısı çok sınırlı bence. O yüzden şimdiye kadar konuştuğunuz filmlerin çoğunu ben önceden izlemiştim. Ama tabi ki film çekimi yada oyunculuk hakkında bilgisi olan biri olmadığım için filmleri yorumlama şekliniz, baktığınız açı bana güzel şeyler katıyor. Bazen filmlerin çekiminde yaşanan şeyler, çekildiği dönemde olup bitenler yada sahnelerin detayları hakkında verdiğiniz bilgiler filmi gözümde daha kıymetli hale getirebiliyor. Örnek vermek gerekirse sizin videonuzu izledikten sonra Yol filminin çok fazla detayını kaçırdığımı fark ettim ve açıp pek çok sahneyi tekrar izledim. Bence gayet güzel bir iş yapıyorsunuz. Ben beğeniyorum. Ayrıca bir sonraki videoda pop-corn yiyerek film yorumlamanızı istiyorum. Belki pop-corn gerizekalı-savar gibi işlev görür ve "siz ne anlarsınız şişmanlar" diye yazan moronlar koşarak uzaklaşırlar.
-Bu kadar uzun yazdım bir de bi küçük öneri yada ricada bulunarak bitirmek istiyorum. Bir ara da Takva filmini konuşsanız harika olur. Benim çok beğendiğim bir iş ve Takva filmini de çeken Yeni Sinemacılar kimdir çok merak ediyorum. Bu adı gördüğüm her film hoşuma gitti ama bu insanlar hakkında hiç bir yerde doyurucu bilgi bulamadım. Bu konuda da beni aydınlatırsanız çok mutlu olurum. Saygılar.
Muhsin karakterine gelen geçen vurduğu değil tam tersine her karakterin çok sevdiği ve saygı duyduğu birisi film boyunca. Arap lakaplı pavyon sahibi karakter ne kadar kötü ses demesine rağmen Muhsin için Sevda'yı çalıştırmaya devam ediyor. Kendisinden nefret eden rakip organizatör bile çok yakın bir arkadaşının kazık atması düşüncesiyle oluşan nefretin doğurduğu bir karakter. Bence bu; eskiyi ne kadar sevip, saygı duysak da sonunda bugünün şartlarına uyduğumuzu ve eskiyi nostaljik bir hatıradan ileriye götürmediğimizi göstermeye çalışıyor.
Sizin kötü marvel ve Dc filmlerini gömmenizden sonra incelemelerinizi haklı bulduğum için eskiden çok severek takip ettiğim süper kahraman filmlerini bıraktım ve sizin yaptığınız sinema günlükleri sayesinde de 1 yıldan beri kaliteli filmler izliyorum artık. Dün ise Muhsin Bey ' i izledim. İnceleme için buraya geldim ve çok güzel bir inceleme olmuş bence
Yerli sinema günlüklerinde "ahh belinda" ve "adı vasfiye" gibi iki sıradışı atıf yılmaz filmi de olmalıydı.
ilk yerli sinema günlüklerine yazmıştım muhsin bey gelsin diye geldi valla gözlerimi yaşartmış bir filmidir çok severim :')
Bugün ailecek film izleyecekken babam "Aç bak Muhsin Bey yaz internete onu izleyelim"dedi ve ilk defa bugün izledim. İzledikten sonra da ailecek 1-2 saat film hakkında tartışma ve arabesk müziklerin çıkışı, 1980'lerin müzikleri gibi konular hakkında uzun uzun konuştuk ve soluğu burada aldım. Hakkında çok şey denebilir ama kısacası film çok kaliteliydi çok iyiydi!
Ben kesilmiş halini izledim ama o haliyle izlediğim için bana yine de çok kaliteli geldi. Çok bir şey kaçırmazsınız herhalde. Eğer filmin tam halini bulursanız link atın buraya bizde bakalım iyi olur :D
@@starsmydestination4971 Okumanı tavsiye ederim kesinlikle. Gerçekten kaliteli fantastik serilerden bir tanesi. Pişman olacağını sanmıyorum eğer Taht Oyunları,Yüzüklerin Efendisi,Zaman Çarkı serisi, Fırtınaışığı Arşivi serisi vs. fantastik kitapları seviyorsan bu seriyi de çok seversin. Onları okumadıysanda seversin diye düşünüyorum :D.
@@starsmydestination4971 Vay bee Yüzüklerin Efendisi,Taht Oyunları okuyan gördüm de Fırtınaışığı Arşivi serisini okuyan pek görmemiştim. :')
@@starsmydestination4971 Azınlık olarak yaşamımızı sürdürüyoruz. Peki sen Dragonlance ve Unutulmuş Diyarlar serisini tavsiye eder misin uzun zamandır düşünüyordum ama çok fazla okuyana rastlamadım malesef o serileri.
@@starsmydestination4971 Sağolasın hazır Tüyap gelirken listeme bi uzun seri daha ekleyeyim hemen!
Genelde izlediğim filmler ele alınıyor. Ama falling down filmini s.g. sayesinde izledim. Bu kadar ilginç bir deneyim sunan filmi tozlu raflardan indirip dikkatimizi çektiğiniz için teşekkürler.
açıkcası çevrem çerezlik film izliyen insanlarla dolu. Sizi seviyorum :) siz konuştukça bişeyler paylaştıkça bende düşünüyorum kafa yoruyorum. Sinema günlükleri ayrı güzel 22 yaşındayım incelediğiniz filmlerin sadece adını duymuş oluyorum çoğunlukla. Ama yerli sinema günlükleri daha önce izlediğim çok begendiğim filmler. bu yüzden hem neden bahsettiğinizi anlıyorum hemde sizin düşüncelerinizle kendiminkini karşılaştırabiliyorum.
Ne mutlu bize
Cansiniz, sayenizde guzel filmlerden cok daha zevk alir oldum, ve boyle yorumlari dinledikce insanin sinema kulturunun de degishikliye ugradini farketim. TESHEKULER!!!
"Muhsin Bey" Yavuz Turgul sinemasında bence de bir numarada yer alan film. İki numaram da "Gölge Oyunu"dur (ki zaten haftaya incelenecek ve ben sabırsızlıkla bekliyor olacağım). Muhsin Bey, zaten filmin başında hayatında ağır aksak ilerleyen bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Saati çalıyor, susturmak için birkaç defa sarsması ve vurması gerekiyor. Sifonu çekiyor ve (bir kez daha) elinde kalıyor. Tamir etmesine rağmen artık tamir tutmuyor. Maalesef Muhsin Bey ve içinde bulunduğu küçük dünyası çöküyor. Dişi bile sürekli ağrıyıp duruyor, geçmiyor. Arabası bile beş para etmiyor. Kliması yok, hiçbir zaman tek seferde çalışmıyor. Kendi hayatı gibi ite kaka götürmeye çalışıyor. Hayatında platonik olarak aşık olduğu ilk kadın, eski bir ses sanatçısı hastahanede ve algı olarak boşlukta. Hayatına giren Ali Nazik, rakibi / düşmanı Şakir'in de söylemiyle "Yeni bir umut", tüm gücüyle (Muhsin Bey'in deyimiyle:) "Yeni bir ruhla" tutunabileceği bir dal oluyor; ancak bu elindekileri de kaybedecek kadar büyük bir düşüşten başka bir şey getirmiyor ona. Gerçi Muhsin Bey, zamanın yeni "değerleri" karşısında eninde sonunda yok olacak bir karakter; ancak Ali Nazik'in hayatına girmesi, kalan bütün enerjisini ona harcaması ve yine kaybetmesi kaçınılmaz yok oluşunu hızlandırıyor. Hapishaneden çıktıktan sonra yok oluşunu harika şekilde görüyoruz. Gerçi, hapishaneden çıkmadan evvel inancının yine yerinde olduğunu görüyoruz. Ali Nazik'in kasedini dinledikten sonra gururlanıyor ve hapishaneden çıktıktan sonra birlikte çok işler yapacağını düşünüyor. Hapishaneden çıktığındaysa zaten yok oluşuyla yüzleşiyor. Önce, kimsenin kendisini almaya gelmediğini fark ediyor. Evinin yıkılacağını öğreniyor. Evi olmadığı için eşyalarının da bir anlamı da olmuyor tabii; en sevdiği eşyaları olan plakları ve pikabının özellikle... Çiçekleri ölmüş. Sevdiği kadın Sevda Hanım ve tutunduğu adam Ali Nazik gitmiş; hem de birlikte gitmişler. Yardımcısı Osman bile ondan ayrılıp rakibi / düşmanı Şakir'in yanında çalışmaya başlamış. Hastahanedeki eski ses sanatçısı, Muhsin Bey hapishanedeyken ölmüş. Özetle, Muhsin Bey hayatına anlam katan her şeyin yok olduğunu görüyor. Zaten filmin sonunda da, Ali Nazik'in sahne aldığı pavyondan çıkınca arabasının önünde öylece durur. Boşluğa bakar. Hiçbir tutunacak dalının kalmadığını görür ve gözleri dolar. O an cidden tam anlamıyla dipte olma anıdır. Tam bu sırada Sevda Hanım kendisine döner. Burada dikkat çekici bir nokta vardır: Filmin hiçbir noktasında ilk seferde çalışmayan araba bu kez ilk seferde çalışır ve hatta Muhsin Bey bile buna şaşırır. Bu belki de Sevda Hanım ve Muhsin Bey'in birleşmesi ile her şeyin olmasa da bazı şeylerin güzelleşeceği hakkında bize bir ipucudur. Zaten bundan başka da ipucu yoktur; ama belki de bu ipucu bizim için yeterlidir. "Muhsin Bey" filmi vermek istediği duygu ve düşünceyi hakikaten abartmadan, ajitasyon yapmadan yansıtıyor. Bu nedenle de bir müddet sonra baymadan, lezzeti her daim damağımızda kalan bir yapım olarak kaşımıza çıkıyor.
"Gölge Oyunu" film incelemesi öncesinde de birkaç şey söylemek istiyorum: RUclips'da restorasyonlu bir şekilde bulunmaktadır; ancak bazı sahneleri kesilmiştir. Belli ki yıllar önce ATV'de yayınlanmış ve kaydedilmiş bir versiyon belki internette bulunabilir. Ses ve görüntü kalitesi elbette ki kötüdür. Öte yandan, restorasyonlu versiyonda kesilmiş sahneler bu şekilde izlenebilir. Bir de aynı şekilde Kanal D'de yayınlanmış ve kaydedilmiş bir versiyon var ama onda da kesik sahneler bulunmakta. Bilginize sunulur. "Yerli Sinema Günlükleri"ne devam. ;)
Süpersin. Dikkate alıcaz
Lütfen sinema günlüklerine devam edin. Yaptığınız işi severek takip ediyorum. Emekleriniz için hepinize ayrı ayrı teşekkürler.
sevda hanım yani şermin hürmeriç ile eşkiya ve muhsin bey filmlerinde oynamıştı şener şen ama aşık oldum filminde de beraber dublaj yapmışlardı. şermin hanım şehnaz dilan'ı seslendirmişti.
Ofof ne güzel filmdir muhsin bey , ve ne güzel yönetmendir yavuz turgul. saygıyla eğiliyorum
bu muhabbetiniz bana çok iyi geliyor. türk sineması ve yabancı sinema sohbetleriniz ne youtube da ne televizyonda eşine rastlanmayan bir içerik ve bunun devamlı geliyor olması beni mest ediyor. 5-6 sene önce ülke tv diye islamcı bir kanalda collateral incelemesi vardı o zamanlar siz yoktunuz ve ilaç gibi gelmişti o program bana. açıkçası o adamlar da epey sağlam incelemişlerdi filmi, kanalın kendi çapsızlığından bağımsız olarak.
şimdi bu film sohbetlerini yapıyorsunuz bunlar sadece bugünlük işler değil. eğer silinmezse videolar bundan 10 sene sonra bile biri youtube'a muhsin bey yazdığında bu içerik çıkacak ve hedef kitlesine ulaşacak. muhsin bey özelinde değil tüm film sohbetleriniz için geçerli bu. yani sinema kültürü adına en saf temiz duygularla katkılar sunuyorsunuz. keşke elimden gelse de maddi destek olabilsem kanalınıza. televizyon kanallarına kafa tutacak kadar güçlü olsanız :) ben geek değilim ben sinemaseverim, sen ne diyon izleyen biri de değilim. benim kanalda izlediğim içerikler sinema günlükleri, doctor who ve diğer dizi film incelemeleri. bunlar için emeğinize, ayırdığınız vakte, sunduğunuz özenli işlere minnettarım. ara sıra eleştirmişliğim var kanaldaki bazı işleri ama sevdiğimden eleştiriyorum, neticede hayatımda bir yeriniz var.
Ben sizi izlemeden önce eşkıya ile Muhsin Bey'in sonlarını hiç kafamda tartmamıştım. Birinin sonu çok epik iken diğerinin sonu oldukça sade ve gerçekçi. Sanırım etkileyicilik olarak eskiden eşkiya derken yaş ilerledikçe Cevdet gibi Muhsin Bey daha etkileyici diye düşünmeye başlıyorum.
Şener Şen yaşayan efsane kendisine hayırlı uzun ömürler dilerim 🙏 Muhsin Bey Türk Sinema tarihinin yüz akı başyapıt filmlerinden biridir başka bir eşi benzeri çekilemez...
Sonunu beklemeden yazacaktım Gölge Oyunu'nu da konuşsak biraz diye. Nasıl mutlu oldum lan şimdi, harikasınız!
muhsin beyin huzur evine gidip ziyaret ettiği zamanında aşık olduğu o eski sanatçıdan bahsedilebilirdi sanırım biraz muhsin bey karakterinin özelliklerini vurgulanması açısından..ayrıca sohbetinizi zevkle dinliyorum. izlediğim filmlerde gözümden kaçırdığım bazı durumları ve ya göndermeleri sizin yorumunuzla değerlendirmek... evet ya daha önce hiç dikkat etmemiştim bu sahneye demek güzel... :çiçek abbas ve ya ilyas salmanın 'zavallı' ve ya sarı mercedes filmini konuşursanız sevinirim
Sinema Tv mezunu olduğum için hem Sinema Günlükleri'nde hem de Yerli Sinema Günlükleri'nde incelenen bazı filmler daha önce okulda üstüne konuşulmuş filmler oluyor. Fakat sizler gibi sevdiğim, fikirlerine önem verdiğim insanların bakış açılarını görmek gerçekten çok hoşuma gidiyor. Bazen hiç yakalayamadığım detayları sizler sayesinde görüyorum. Çok kafa açan ve entelektüel anlamda da çok dolu olduğunu düşünüyorum her iki serinin de.
Lakin küçük bir eleştiri yapmam gerekirse son videolarda CT'nin biraz arka planda kaldığını düşünüyorum. Bazen dalıp gidiyor gibi hissediyorum. Videoya olan katkısı açısından söylemiyorum bunu. Umarım bir sorunu sıkıntısı yoktur.
Her birinizi ayrı ayrı çok seviyorum. Sizler için her şeyin çok güzel olması dileklerimle de bu yorumu sonlandırıyorum efenim. Sevgiler
www.trtarsiv.com/izle/108775/bir-filmin-hikayesi-3-bolum merak edenlere muhsin bey belgeseli :)
Muhteşem yaklaşımlar. Bravo!
Bunları da incelemesek mi
1-Vavien
2-Tabutta Röveşata
3-Anayurt Oteli
4-Susuz Yaz
5-Selamsız Bandosu
6-Çiçek Abbas
7-Karışık Pizza
8-Duruşma
9-Yazı Tura
10-Piano Piano Bacaksız
11-Hemşo
12-Sürü
13-Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak
14-Pardon
15-Kahpe Bizans
16-Uzak İhtimal
17-Dar Alanda Kısa Paslaşmalar
18-Şekerpare
19-İşe Yarar Birşey
20-Almanya Acı Vatan
21-Bereketli Topraklar Üzerinde
22-Tatar Ramazan
23-Kış Uykusu
24-Uzak
25-Bir Zamanlar Anadolu'da
Lütfen “Sarı Mercedes” filmini de inceleyin
Uğur Yücel'in ilk filmi ''Aşık Oldum'' 1985 yapımı
Ben incelemelerinizi çok büyük keyifle takip ediyorum, bakınırken izlemediğim filme rastlarsam izleyip tekrar geri dönüyorum. Dedebirey miyim? Evet, 28 yaşıma geldim, ama 20 yaşındaki kardeşim de izliyor sizi. Çok kıymetlisiniz benim için, lütfen devam edin.
Sevdiğim bir arkadaşımla Muhsin Bey'i izledikten hemen sonra bu sohbetinizin kanala düşmesi çok hoş bir tesadüf oldu :)
Yönetmen Yavuz Turgul 1987'de Muhsin Bey filminde Şener Şen, Uğur Yücel, Sermin Hürmeriç oynamıştır. Şener Şen İstanbul'lu, Uğur Yücel ise taşralı karakterleri canlandırmıştır.
9 yıl sonra (1996) gene yönetmenliğini Yavuz Turgul'un yaptığı Eşkiya filminde bu 3 sanatçımız da rol almıştır. Bu filimde ise Şener Şen taşralıyı,Uğur Yücel ise İstanbul'lu karakterleri canlandırmıştır.
Her iki filmin de bir başka ortak yönü ise bu 3 sanatçımızın canlandırdıkları tüm karakterler filmlerin sonunda mutsuz oluyorlar
15.sırada geldi ama sonunda yapılmış en iyi türk drama filmi konuşuldu sonunda. sahne sahne replik replik daha çok üstüne konuşulcak sahnesi vardır alta anlamı olan bir başka seviyedir bu film.
Eminim biliyorsundur ama filmlerin gelme sırasının filme verdiğimiz değerle hiç ilgisi yok.
şu video tam aradığım şeydi.
Ben sevdiğim filmleri bu kadar analizli incelemenizi dinlemeyi seviyorum. Keyifli ve verimli bir zaman oluyor. Değişik şeyler öğreniyorum.
Burdan görüp ilk defa izlediğim veya tekrar izleyesimin geldiği 3-4 tane film oldu :)
Potas dediği potasyum sülfat yapay gübre ya da avrupa gübresi diye de bilinir. Toprağın içindeki azot oranını artırmak için atılan bir madde. Dağıtımı denetimle olarak yapılmakla beraber-çünkü patlayıcıya dönüştürmeye müsait bir madde- yaygın olarak tarımda kullanılmaktadır.
gayet güzel başka açılardan filmi izlemiş gibi oluyorum sohbetinizi arttırarak devam edin
Gölge oyunu karakterlerinin aslında Muhsin bey in komşuları olduğunu öğrenmek 🎉
Yerli sinema günlükleri ni işte bu yüzden çok seviyorum
(Normal sinema günlüklerini de seviyorum😁)
Severek takip ediyorum. Daha önce izlemediğim, kaçırdığım filmleri izleme fırsatı buluyorum. Umarım bu seri son bulmaz. Bu arada ''Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni''nin üzerine konuşmanızı istiyorum. Teşekkürler.
Muhsin bey gibi bi filmi yorumladiginz icin cok tesekkur ederiz kalitelisinz hele o kilolu arkadasin yorumlari on numara😌
Rüyasında gördüğü kadın Safiye Ayla değil Müzeyyen Senar'dır.
Afitap Karacan değil mi? Hayatı boyunca aşık olduğu kadın sonuçta
Çok hoş oluyor karanlık fikrime titreyen bir mum ışığı oluyor.
Şener Şen filmlerini o kadar çok seviyorum ki mutlu oluyorum sizler filmlerini incelerken. , ellerinize sağlık varolun. Bir de elinizde "Zengin Mutfağı" var mıdır acaba? Edit: Kesinlikle izleyin "Yol Ayrımı" filmini en azından rica ediyorum:)
Valla geçen haftalarda keşke gölge oyununu da bi konuşsanız da dinleyelim yazmıştım valla şimdi şansa bak bidaha ki bölümü iple çeker vaziyetteyim ağzınıza sağlık
Ah be! Keşke "kanal 1 mio olsa da Ömercan'ın çikolata banyosunu izlesek" deseymişsin.
Henüz ona hazır olduğumuzu düşünmüyorum hocam 😂
harika olmuş 👏👏👏
Çok iyi geliyor, çok seviyoruz.
Muhsin Bey benim için Türk sinema tarihinin en değerli eserleri arasında ilk 10'a girer. Filmdeki naiflik başka yerde rastlanmayacak seviyededir. Keşke bu bölümü yaparken aynı anda filmden sahneleri de ufak bir ekranda sürekli verseniz. Konuştuğunuz sahneleri anımsatarak daha güçlü bir etki yaratmış olursunuz. Bu videolarını bu şekilde izlemek istiyoruz, lütfen bunu düşünün:) Ve bu video kesinlikle çok kısa olmuş, 1,5 saat olmalıydı!!! Bu güzel film daha uzun konuşulmayı hak ediyor.
Yerli sinemaya ne kadar yabancı kaldığımı biraz daha fark ediyorum her bölümde. İzlediğim filmleri yeni gözlerle izliyorum sayenizde, izlemediklerimi de kimselere belli etmeden izliyorum, ayıp çünkü bunları izlememiş olmak artık! Söylemesi kolay tabii ama bomboş yorumlar yapanları kulak arkası edin, şu yaptığınızın kıymetini bilenler de var zira.
33:35 cidden ilk defa bu videoda izliyorum abi ahjssgjshs bayıldım size bu arada
Cevdet abinin de dediği gibi bizde de sarmasik gibi kaliteli filmler çekiliyor ama en fazla 25 bin seyirciye ulasabiliyor bu tür filmler ve mesela tolga karaçelik, emin alper gibi yurt dışında ödüller alan yönetmenler artık bakanlıktan da destek alamıyor ( politik nedenlerden) ve işleri her geçen gün zorlaşıyor . O yüzden umarım ileride yakın dönem Türk sinemasından da orjinal filmler üzerine konusursunuz cunku bir tek sinemada değil yeni turkiyede her alanda yozlaşma var ve ancak birlik beraberlikle bunlar asilabilir kesinlikle imkansız değil . 60 larda 70 lerde sinemacilar çok daha zor koşullarda filmler çektiler ( metin erksan atıf yılmaz Lütfi akad gibi ...) Bir şekilde akılla bilimle sanatla direnisimizi göstermeliyiz , size de bunu belirli araliklarda hatirlattiginiz için teşekkür ediyorum .
Not: Sinema bazında direnisten kastım mesela son zamanlarda yapılan " 54.ulusal yarışma " gibi bir fikir çok yerinde bir proje.
yavuz turgul bütün senaryolarında hep nesli tükenmiş saf temiz yürekli adamları anlatıyor ana tema bu sadece karakterlerin yeri değişiyor. banker bilo,çiçek abbas,şekerpare,züğürt ağa,muhsin bey,aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni,gölge oyunu,eşkıya ve gönül yarası...
00:44 bu şekilde oturduğunuz zaman, daha cana yakın & daha içten olduğunuzu sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
ya arkadaşlar şu seri devam etse, neden etmiyor ?
bu sefer konusu geçen film yerine biraz daha fazla yan konulara yorum yapılmış,iç dökülmüş ama iyi bir bölümdü.
Harcadığınız emek icin teşekkürler, yaptığınız iş sinemaseverler için kıymetli. Fakat eger bir altmetin çözümlemesini biryerden alıntılayıp programınıza koyuyorsanız bunu belirtmenizde fayda var. "Ben geri adım atacağım, sen ileri" sahnesinin altmetni 2004'te Ekşisözlük'te birebir aynı şekilde yorumlanmış. Umarım ben yanılıyorumdur bu eleştirimde.
Kolay gelsin
muhsin bey'i şişli kent sinemasında izlemiştim gerçekten salon bomboştu o dönem... gitme nedenimizde filmin doğan apartmanında çekilen sahnelerini izlemiştim kamera arkasından... ama o filmin kesilmesi başta o filme sonrada türk sinema tarihine yakışmayan bir hareket...
Benim bu son yıllarda gelişen içerik üreticiliğine (ki bu konuda en sıkı takip ettiğim kanal sizsiniz) yorumum; Aybike'ninde başta film hakkında söylediği hatta filmin genel konusu olan "değer yargılarımızın toplumsal olarak değişmesi(yozlaşma) ve bunun iyi yada kötü sonuçları." Geekyapar'ı baz alarak ben eskiden bir filmi izledim mi o filmin incelemesini izleme ihtiyacı hissetmezdim ama şimdi çoğu zaman refleks olarak bu ihtiyaca girişiyorum. Çünkü eskiden sinemanın bu derece çok yönlü olduğunu bilmezdim bu konuda kafa açıcı faktör tabi ki geekyapar, yalnız eskiden her ne kadar sinema konusunda cahil olsam da kendime özgü yorumlar yapabiliyordum ama şimdi malesef sizin bana sunduğunuz çerçeveyi pek aşamıyorum.
Hocam bıraksanız ben buraya iki sayfa yazarım ama derse yetişmem lazım C U
27:58 de osman cavcı muhabbetinde hababam sınıfı'nın 90'lardaki versiyonu bilgisi yanlış 80'ler diyecektiniz sanırım... can dostum...
7:10 bahsettği yer : İstanbul'un ilk toplu konutu olan Doğan apartmanı'dır
peki ya sevda hanımın kızını örseleyip, yatağına almayayıp, geceleri yalnızlıktan oyuncak bebekle uyuması?
Finalde de Muhsin beyle Sevda hanımın arasında yatması...
Bu filmin uzun ve kaiteli versiyonunu bulamaz mıyız
Muhsin Bey en sevdiğim film
Önce filmi sonra TRT belgeselini sonra da sizin videoyu izleyince güzel oluyor. Yaptığınız işler ufuk açıcı bence, devam etmesini isteyenlerdenim. Sarmaşık filmi hakkında da aynı fikirdeyim. Umarım Tolga Karaçelik, Reha Erdem, Özcan Alper gibi yönetmenlerin de filmlerinden birini incelersiniz. İyi çalışmalar.
Baş ve sonunda ki rüya da Safiye Hanım değil Müzeyyen Hanım var. Yanlıs bilgi. :) Safiye filmin içinde geçiyor.
Bir diğer yanlış bilgi de "Safiye Soyman" değil, Safiye Ayla o. Müzeyyen Senar'ın neslinden, Soyman dünkü çocuk. Hatta onun sesinden "hayal içinde akıp geçti ömrü derbederim" i duyarız.
haksız yorumlar konusunda haklısınız, insanlarda saygı eksikliği var, saygı duyan saygı görür
cevdet reis, aybike'yi niye yabancı sinema günlüklerinden kovdun ? tamam, 3 tane geek adamın muhabbetini dinlemek çok güzel, ama geek olmayan birinin de bu filmler hakkındaki düşüncesini merak ediyorum ben.
Ant Akça herkes farklı programlarda olsun çeşit olsun
Aybike'yi kovacak insan henüz doğmadı, doğamaz da :) Geri gelecek...
@@Geekyapar Gelemedi
Ösödösödödödödçd
İyi geceler Geekyapar ailesi :) Bu film benim izlemem gereken bir filmdi ödev olarak verilmişti ve ben aman aman yeşilçam sineması izleyen bir insan olmadığım için biraz sadece ödev için izliyorum modunda izlemeye başladım hatta yalan söylemeyeyim bazı noktalarda gerek müzikten gerek sahne klişeliğinden (köyüne geri dönerken otobüsü tekrar durdurup ağır çekim kavuşma sahnesi örnek olarak.) biraz sıkılıp bırakacak gibi oldum fakat hepsini izledim sizler birde bu filmin kısalmış gereksiz sahneleri atılmış versiyonu dediğinizde o an anladım ben bu tarz filmlere aşina olmadığım günümüz goy goy filmlerini izlediğim için bu beni yordu dedim yani hata ben de gelinen sinema kültüründe.Fakat karakterleri mükemmel bir analiz gerçekten tam düşüncelerimi sizler yansıttınız . Yalnız kısaltılmış bir film fakat bazı yerler havada kaldı gibi geldi belki günümüz sinemasının her şeyi ayrıntılı işlemesine alıştığım için böyle oldu.İyi bir yönü ise bana o dönemin şartlarını yapısını aksettiniz görmediğim noktaları fark ettirdiniz örneğin çiçeklerle olan sahnesi veya çatıdaki uyumlu adım sahnesi.Umarım okursunuz kanalınıza abone oldum böyle kaliteli bir kanalı bir ödevle keşfetmek istemezdim fakat böyle oldu kaliteli içerik üreten bir yapınız var ilk izlenimim bu yönde ilerde filmleri izledikçe buradaki yorumlarınıza bakacağım ve sizleri daha iyi tanıyacağım .Emeklerinize sağlık kendinize iyi bakın. :)
Ah Belinda'ya ne dersiniz bir ara?🙆🏻🚿
korkuyorum ben o filmden ya... CC
Geekyapar! Korkma ☺️ Çok güzel olur, keyifle dinleriz.
Çok güzel olmuş ama Safiye Ayla değil Müzeyyen Senar rüyasında gördüğü sanatçı.
Yani o ayağını indirsen ne güzel olacak odaklanılan nokta ayağının sallanması.
Muhsin Bey filmini ben de girişimcilik bakış açısıyla incelemiştim :)
www.umityildirim.com/basarisiz-bir-girisimciligi-anlatan-film-muhsin-bey/
Teyzem Filmi de apayrı bir olaydır Türk Sinema Tarihinde ..
Bende filmin kesilen 40 dakika sı olduğunu zannettim
Kafa açmak neeee? Eriyorum resmen
Türevden önce Harika gider ha
hocam erotik filmler 80'lerde devam etmiyor 1974-80 arası sadece :)
Cevdet bey sizden bir ricam var. Sen ne diyon’a CT CS ÖG üçlüsünün hepsi varken konuk olur musun? Bakın, Can Türkdoğan ne güzel buraya gelmiş
olurum tabi ki... CC
Teşekkür ederim
Ayrıca ikidebir rambo dediğiniz adam Sönmez Yıkılmaz dır. Eleştirmen olacaksanız eski sinemamızı biraz daha iyi inceleyin hatta mümkünse sevin
Aybike = Bebe Rexha
Aynısı lan aynısı
"Gecelerin Ötesi" isterük.
👍👏👏
madem sordunuz elbette kafa açan muhabbetiniz var, filmler hakkında bilmediğim dipnotları görüyom sayenizde
8500 izlenme vay be 1 yıl da hem de.Çok üzücü...
Uğur Yücel in ilk sineması değil tabi ki Wikipedia ya bak gardaşim bu ne yaaa
e gardaş hadi artık bi Sadri Alışık filmi daa, illaha yalvarayımmı yani bunumu isdiyyysinız hee
Peki bu filmin ana teması olan parçanın, Atilla Özdemiroğlu adına ''Pera'' demişti sanırım, neden profesyonel düzgün bir kaydı yok elimizi attığımızda ulaşabileceğimiz? Ben yıllardır aradım bulamadım. Özdemiroğlu neden yapmamış bi yere koymamış. Bizim sanatçımızda da bazı sorunlar yok mu acaba?
kesinlikle ama filmi bile bulamıyoruz ki kesinlikle kendileri de kendilerine değer vermiyorlar yazık millet 20 yapımı filmi 4k saklıyor biz yok ediyoruz
İşte filmler için ''negatifler yapım şirketindeydi, yok trt kasetlerin üstüne başka şeyler çekmiş falan'' hep denir de, o konuda bile insanların kendi yaptığı şeye de çok sahip çıkmadığı savaşmadığı gibi bir durum var gibi. Ki müzik çok daha kolay, çal kayıt yap abi, 20 yıl sonra yap ama bi yerde dursun işte, ben mi yapayım. Neyse allah rahmet eylesin.
Asiye nasıl kurtulur müjde ar versiyonunuz tartışınız lütfen.
z kuşağı bilmez :)))
Hayrola gençler çok mu sıkıldınız!!!!!!!!! 36:41
Yorumlar güzel ama bayanın genel kültürü zayıf
5:54 Sakallı tombik kardeş yanlış bilgi verme. Uğur Yücel'in ilk sinema filmi, 1985 yılında yine Şener Şen ile oynadığı ''Aşık Oldum'' filmidir. Muhsin bey filmi 1987 yılında çekildi.
Gelişine sallıyor, en azından insan *yanlış hatırlamıyorsam* der veya öncesinde çalışır.
ÖZLEŞTİRMEK (6.40) ? Daha Türkçe'yi doğru düzgün konuşamıyorsunuz ama fikriniz var :))) enteresan!!
Filmin sonu çok dramatik bulunduğundan sonradan değiştirilmiştir. İlk halinde "Muhsin Bey "gökyüzüne bakarken film bitiyor, "Sevda Hanım" yanına gelmiyor. Ayrıca film festivaller dışında sinemalarda gösterilmemiştir.
Eksik görüyorsunuz eksik görüyorsunuz, saydığınız konular aslında Turgul tarafından yapılan bir perdelemedir. Bu filmde 30 küsür yıllık büyük bir sır var arkadaşlar ve bu videomda bunu anlattım. İyi seyirler. ruclips.net/video/g-OslDLf7pI/видео.html
o tarz mı nerede ?
Muhsin Bey'in hikayesini bir de bizzat Osman Cavcı' dan dinleyebilirsiniz. Kendisiyle yaptığımız söyleşi..
ruclips.net/video/mEBohiMoO3M/видео.html
bence de eşkıyadan daha iyi bu film
Züğürt Ağa lütfen
ruclips.net/video/3iDHjLh9pFI/видео.html
Geekyapar! Görmemişim pardon :)
80 lerin dandik filmlerinin bugünlere gelmediği doğru değil. İnternette çoğunu bulursunuz.
oluyo
İtiraf edeyim, önceleri sinema denen sanatı çok yüzeysel olarak gözlemlerdim. Bazı filmlerin "iyi" olduğunu anlar; fakat açıklamasını, sebebini getiremezdim.
Türkçe'de sizi takip ediyorum, sahnelerdeki nüanslara yaptığınız atıflara dikkat ediyorum ve sonuçta, bahsedilen filmden hoşlanma sebebimi görüyorum.
Sinemacılık hiç de kısıtlı-sınırlı bir eylem değilmiş. Bunu tabii ki hissediyordum; fakat kelimelere dökmek anlamamı sağlıyor.
Konuştukları filme bak bide konuştukları ortama bak laubali'ler
Abi gidin lütfen yorumlayın deli gibi bekliyorum. Ben filimi mi anlamadım diyorum kendi kendime. Beğenemedim hiç, Yavuz abi çok yaşlanmış gibi geldi.
Deme öyle üzülürüz:/
bende üzüldüm köpek gibi bekliyordum bu filmi Yavuz Tugrul yani ama ben anlamamış olmak istiyorum filmi sığ kalmış olmak istiyorum