2:10'da "tüm dinler dogmatiktir" diyen kişileri eleştiren adamın hemen sonraki konuşmasında dinde dogmatik şeyler olduğunu söyleyip kendisiyle çelişmesi gümletti.
Cemre'nin de gelenekten etkisi var. Ben bu konuda Cemre'ye katılmıyorum, katıksız gerçek İslam'da bir tane bile dogma yoktur. Kur'an alabildiğine dogma karşıtı bir kitap. Dolayısıyla, eğer İslam'da dogma olsaydı, Kur'an'da çelişki oldurdu. Bu da 3 şey demek olabilir: 1-Ya Kur'an korunmadı ve dogma içeren ayetler sonradan eklenme (15:9 dahil) 2-Ya Kur'an Allah'tan değil 3-Ya da Allah yalan söyledi Bu üç seçeneğin de doğru olmadığını biliyoruz. Kur'an'ın içine yerleştirilmiş 19 temelli hata düzeltme kodu Kur'an'ın korunduğunu (ve metninin korunmadığını) kanıtlıyor, ama Kur'an'ın Allah'tan geldiğini tek başına kanıtlamıyor, insan üstü bir ırk da hata düzeltme kodunu Kur'an'a yerleştirmiş olabilir. Kur'an'ın Allah'tan geldiğinin kanıtı, Kur'an'ın içeriğidir. Kur'an'da biyolojik evrime işaret eden, evrenin genişlediğini söyleyen, yükseldikçe basıncın düştüğünü anlatan, denizin altına ışığın ulaşamadığı örneği verilen, dağların depremin enerjisini emdiğini söyleyen, fetüsün evrelerini anlatan, gelecek tahminleri yapan, ve Dünya'yı yumurtaya benzeten ayetler var. Bu ayetlerin hepsi de son derecede tutarlı, ve zamanında bunlar bilinmiyordu. Yine de "bunu da insan üstü bir ırk yazmış olabilir" diyebilirsiniz, ama olamaz. Çünkü Allah olmayan birinin, Allah‘tan geldiğini iddia ettiği bir kitabı yazarken: "Allah'tan başka kimseye kulluk etmeyin," "Kimseyi körü körüne izlemeyin," "Her şeye eleştirel ve akılcı yaklaşın," "Allah'tan başka himseye hizmet etmeyin" gibi ifadeler kullanması ona ters teper. Yani akıllı birinin yapacağı iş değil, ama Kur'an'ı akıllı birinin yazdığı çok açık; dolayısıyla Kur'an Allah'tandır. Peki Allah yalan söyledi mi? Allah'ın mantıken sonsuz derecede üstün olması gerek, yoksa "Evren'i Allah yarattıysa, Allah'ı kim yarattı?" sorusu geçerli olur, ve birbirinden üstün sonsuz Tanrı'ya ihtiyaç duyulur. Sonsuz derecede üstün bir varlığın da yalan söylemesi saçma, çünkü zaten her şeyi yapabilen birinin yalan söyleme gereği kalmaz; o yalanını gerçeğe dönüştürme gücü vardır. Yani "Allah yalan söyledi" de tutarsız bir argüman. Sonuç olarak, İslam'da bir tane bile dogma olmasa gerek. Ama herkesin kendi geleneğinden veya sosyal çevresinden belli bir düzey etkisi var, ve bunlar dogmalara yol açabilir. Eğer bir Müslüman İslam'da dogma buluyorsa, bu kişinin kendi sorunudur; ve aklını temizleyerek Kur'an'a daha iyi odaklanması gerekir. Mesela eğer meallerde bir hata varsa, o kısmı meallerin erkisi altında olmadan, orijinalinden kendi çevirebilir. Ben bu yöntemle 4:103 ayetinde "Namaz, müminler üzerine belirli vakitlerde farz kılınmıştır" değil, "Bağlantı, vakitlendirilmiş kitapta müminler içindir" yazdığını keşfettim.
@@yernus bu bilimsel ayetlerin çoğunu biliyordum bazılarını bende anlamadım neden nu kadar fazla meal var mesela netken adam bana 59 anlamı var diyor ona bilimsrl ayet verince halbu ki kendi carpıtıyor bunun argümanı nedir mesela
@@yernusSenin mucize dediğin her şey kıvırma, gerçeklik payları yok. Mesela evrenin genişlemesine dair Zariyat 47 gösterirsiniz ama o ayet aslında allAH'ın gökleri genişletmeye gücünün yettiğini anlatmaktadır. Çünkü elin Arabı o zamanlar Dünya'yı evrenin merkezinde sanmaktaydı, evren içinde kendi Dünya'sının küçücük bir yer kapladığının farkında bile değildi. Buna paralel olarak gerçek müslümanlar Dünya'nın evrenin merkezinde olduğunu söyler, 7 kat gök kavramını kabul eder ve NASA'nın siyonistlerin uydurduğu yalan gerçekliğe kaynak sağladığını iddia ederler. Anlattığımı destekleyecek şekilde Sad suresi 27. ayette allAH "biz yer ve gök arasındakileri boşuna yaratmadık" diyor, bunun anlamı ya sadece Dünya'dan başka yerde yaşam olmamasıdır ya da önceki dediğim ile beraber Dünya'nın evrenin merkezinde olmasına işaret etmektedir. Tabi buna ek olarak bu ayette "semae" kelimesi "gök, gökyüzü" olarak çevrilir, bu da Zariyat 47'de geçen aynı ifadenin "kainat" olamayacağını bize kanıtlar. Hatta Edip Yüksel gibi modernistler bile ayetin İngilizce meâlinde 'gökler' yerine "heaven" tabirini kullanmışlardır, bu kelimenin de "gökler,cennet" gibi anlamları vardır. Son olarak ayette geçen "musiun" kelimesinin kökü "zenginlik, eli açıklık" anlamına gelen "musi"dir. Yani bu ayetten evren genişlemesi çıkarmak mantık sınırlarına uymamaktadır.
Hayır geçmiyor sadece “örtü” diye geçiyor ve saç ya da başın değil göğüs/gerdan kısmının örtülmesini emrediyor. Biz bu kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık diyen Allah eminim direkt saç ya da baş yazdırırdı eğer onları kasdediyor olsaydı
7:54 zaten Cuma namazı için bile Cuma 9 da ey inananlar diye başlıyor ayet Ey erkekler Cumaya gelin diye bir ayet yok
1:57 şu ayet efsane bir şey dinsiz olsam bile bu ayet net Tanrıdan derdim
2:10'da "tüm dinler dogmatiktir" diyen kişileri eleştiren adamın hemen sonraki konuşmasında dinde dogmatik şeyler olduğunu söyleyip kendisiyle çelişmesi gümletti.
Cemre'nin de gelenekten etkisi var. Ben bu konuda Cemre'ye katılmıyorum, katıksız gerçek İslam'da bir tane bile dogma yoktur. Kur'an alabildiğine dogma karşıtı bir kitap. Dolayısıyla, eğer İslam'da dogma olsaydı, Kur'an'da çelişki oldurdu. Bu da 3 şey demek olabilir:
1-Ya Kur'an korunmadı ve dogma içeren ayetler sonradan eklenme (15:9 dahil)
2-Ya Kur'an Allah'tan değil
3-Ya da Allah yalan söyledi
Bu üç seçeneğin de doğru olmadığını biliyoruz. Kur'an'ın içine yerleştirilmiş 19 temelli hata düzeltme kodu Kur'an'ın korunduğunu (ve metninin korunmadığını) kanıtlıyor, ama Kur'an'ın Allah'tan geldiğini tek başına kanıtlamıyor, insan üstü bir ırk da hata düzeltme kodunu Kur'an'a yerleştirmiş olabilir.
Kur'an'ın Allah'tan geldiğinin kanıtı, Kur'an'ın içeriğidir. Kur'an'da biyolojik evrime işaret eden, evrenin genişlediğini söyleyen, yükseldikçe basıncın düştüğünü anlatan, denizin altına ışığın ulaşamadığı örneği verilen, dağların depremin enerjisini emdiğini söyleyen, fetüsün evrelerini anlatan, gelecek tahminleri yapan, ve Dünya'yı yumurtaya benzeten ayetler var. Bu ayetlerin hepsi de son derecede tutarlı, ve zamanında bunlar bilinmiyordu. Yine de "bunu da insan üstü bir ırk yazmış olabilir" diyebilirsiniz, ama olamaz. Çünkü Allah olmayan birinin, Allah‘tan geldiğini iddia ettiği bir kitabı yazarken: "Allah'tan başka kimseye kulluk etmeyin," "Kimseyi körü körüne izlemeyin," "Her şeye eleştirel ve akılcı yaklaşın," "Allah'tan başka himseye hizmet etmeyin" gibi ifadeler kullanması ona ters teper. Yani akıllı birinin yapacağı iş değil, ama Kur'an'ı akıllı birinin yazdığı çok açık; dolayısıyla Kur'an Allah'tandır.
Peki Allah yalan söyledi mi? Allah'ın mantıken sonsuz derecede üstün olması gerek, yoksa "Evren'i Allah yarattıysa, Allah'ı kim yarattı?" sorusu geçerli olur, ve birbirinden üstün sonsuz Tanrı'ya ihtiyaç duyulur. Sonsuz derecede üstün bir varlığın da yalan söylemesi saçma, çünkü zaten her şeyi yapabilen birinin yalan söyleme gereği kalmaz; o yalanını gerçeğe dönüştürme gücü vardır. Yani "Allah yalan söyledi" de tutarsız bir argüman.
Sonuç olarak, İslam'da bir tane bile dogma olmasa gerek. Ama herkesin kendi geleneğinden veya sosyal çevresinden belli bir düzey etkisi var, ve bunlar dogmalara yol açabilir. Eğer bir Müslüman İslam'da dogma buluyorsa, bu kişinin kendi sorunudur; ve aklını temizleyerek Kur'an'a daha iyi odaklanması gerekir. Mesela eğer meallerde bir hata varsa, o kısmı meallerin erkisi altında olmadan, orijinalinden kendi çevirebilir. Ben bu yöntemle 4:103 ayetinde "Namaz, müminler üzerine belirli vakitlerde farz kılınmıştır" değil, "Bağlantı, vakitlendirilmiş kitapta müminler içindir" yazdığını keşfettim.
@@yernus bu bilimsel ayetlerin çoğunu biliyordum bazılarını bende anlamadım neden nu kadar fazla meal var mesela netken adam bana 59 anlamı var diyor ona bilimsrl ayet verince halbu ki kendi carpıtıyor bunun argümanı nedir mesela
İslam'da da dogmatiklik vardır diyor amk salağı
@@yernusSenin mucize dediğin her şey kıvırma, gerçeklik payları yok. Mesela evrenin genişlemesine dair Zariyat 47 gösterirsiniz ama o ayet aslında allAH'ın gökleri genişletmeye gücünün yettiğini anlatmaktadır. Çünkü elin Arabı o zamanlar Dünya'yı evrenin merkezinde sanmaktaydı, evren içinde kendi Dünya'sının küçücük bir yer kapladığının farkında bile değildi. Buna paralel olarak gerçek müslümanlar Dünya'nın evrenin merkezinde olduğunu söyler, 7 kat gök kavramını kabul eder ve NASA'nın siyonistlerin uydurduğu yalan gerçekliğe kaynak sağladığını iddia ederler. Anlattığımı destekleyecek şekilde Sad suresi 27. ayette allAH "biz yer ve gök arasındakileri boşuna yaratmadık" diyor, bunun anlamı ya sadece Dünya'dan başka yerde yaşam olmamasıdır ya da önceki dediğim ile beraber Dünya'nın evrenin merkezinde olmasına işaret etmektedir. Tabi buna ek olarak bu ayette "semae" kelimesi "gök, gökyüzü" olarak çevrilir, bu da Zariyat 47'de geçen aynı ifadenin "kainat" olamayacağını bize kanıtlar. Hatta Edip Yüksel gibi modernistler bile ayetin İngilizce meâlinde 'gökler' yerine "heaven" tabirini kullanmışlardır, bu kelimenin de "gökler,cennet" gibi anlamları vardır. Son olarak ayette geçen "musiun" kelimesinin kökü "zenginlik, eli açıklık" anlamına gelen "musi"dir. Yani bu ayetten evren genişlemesi çıkarmak mantık sınırlarına uymamaktadır.
hiç dinle alakam olmasa hiç dini bilgim olmasa yine tarikatlara katılmazdım ne saçma mantıksız bir şey
bir grup potansiyel homo bir araya gelip kafa buluyor.
Ne alaka ? Tarikatlara ateistler katılmıyorki.
Çoğu konuda sana katılıyorum cemre fakat örtü konusunda tereddütteyim çünkü baş örtüsü alenen geçmiyor mu ?
Hayır geçmiyor sadece “örtü” diye geçiyor ve saç ya da başın değil göğüs/gerdan kısmının örtülmesini emrediyor. Biz bu kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık diyen Allah eminim direkt saç ya da baş yazdırırdı eğer onları kasdediyor olsaydı
enis doko değildir umarım o samimi kişilik
Yerimizi alalmım🎉
masalla
Uzun yoldan gidiyorsun
Hac da kadın erkek ayrı namaz kılıyor
hayır birlikte tavaf edilir ve namaz kılınır.
disslike