Türkçede sadece bir rengin tonu için 37 farklı isimlendirme olduğunu bir makalede okumuştum. Bütün renkler için 100 küsür isimlendirme olduğunu kadınların bu isimlerinin 70+ tanesini erkeklerin ise 30 +tanesini bilip kullandıklarını da yazmışlardı. İlgiyle takip ediyorum sizi , sevgiler :)
bir tercüman adayı olarak yabancı dillerimi geliştirmeye çalıştığım gibi ana dilimi de geliştirmeye çalışıyorum ve öğrendikçe dilime aşık oluyorum. Burada belki ilgilisi için güzel olan bir bilgi vermek istiyorum. Biz Türkler, belki göçebe atalarımız sayesinde, hayvanların yaşına, cinsiyetine, yavru sayısına bağlı olarak farklı isimlendirmişiz. Örneğin: Oğlak: keçi yavrusu Çebiç: bir yaşındaki keçi yavrusu Hakına: Bir yaşında dişi keçi Gezen: bir yaşında keçi, oğlak , iki yaşında ki dişi keçi Yazmış: doğurma yaşına giren doğurmamış keçi, bir iki yaşında olan dişi davar, döl tutmamış, kısır keçi. Seyis: iki, üç yaşında enenmiş erkek keçi, iki, üç yaşında, enenmiş, tohumluk erkek keçi, koç, üç yaşında koyun. Teke: Üç yaşlı erkek oğlak ... Büyük ihtimalle daha farklı isimlendirmeler muhakkak vardır ama bunlar benim bildiğim kısmı. Teşekkürler.
burada bazı bilgilerin yanlış "oğlak" erkek keçi yavrusudur "teke "ise olgunluğa erişmiş erkek keçidir koç ise olgunluğa erişmiş koyunun erkeğine denir aynı boğa gibi her hayvanın olmasada bazı hayvanların erkeği ve dişisinin ismi ayrıdır ancak biz yinede onlara genel olarak dişilerinin ismiyle hitap ederiz örneğin inek eti tavuk eti koyun eti gibi
Bir de "ense" var. Bizde pek çok deyimde geçiyor ama ingilizcede "back of the neck"... Kitaplarda filmlerde falan "boynunun arkasından vurulmuş" gibi çeviriler görünce sinirim tepeme çıkıyor şahsen.
Bu bize ne katıyor: adını tam koyarsan birşeyi daha kolay fark edersin. İsimlendirme önemli. Örnek çok basit ama hayatımızda çok etkili. Mobbing diye bir kelime bilmeden, yaşarsan ne olduğunu anlamlandıramazsın. Tanı koyamazsın, ve sorunu çözemezsin. Dili iyi kullanmayanlar, kendilerini ifade edemedikleri için yaşadıkları öfkeye şiddete dönüştürmelerine kadar gider bu. Ya da kültüründe bir zorluk karşısında tüh tüh diyor isen farklı bir toplum olur. Japonlar gibi "ganbatte" yani daha çok çalış dersen başka. Yaşasın kelimelerin gücü
Çok önceden beri benim dikkatimi çekiyor; mürdüm rengi var mesela, bana mor ile pembe arasında gibi geliyor tarif etmesi zor ama mürdüm dendiği an herkesin aklına aynı ton canlanıyor
Yine çok keyif aldım. Sinanoğlu sıkça " 'gönül' kelimesinin batıda karşılığı yoktur..." derdi. Bunu da derinleştirebilirseniz dinlemeye hazırım şimdiden.
Kısa bir hikayem var youtubda: sesli kitap çerçici 3 Ileri seviyede 3 yabancı dil biliyorum. Ceviremiyorum hikayeyi. Çünkü karşılığı yok. Ancak ekstra açıklamayla anlaşılıyor
Ülkeler dilleri kadar ilerleyebilir. TDK buna hizmet etmelidir.Tüm bilimler sanatlar anlaşmalar aklınıza gelen herşey dil sayesinde olur. Ne mutlu bize Türkçe gibi zengin bir dilimiz var.
Bilkent'te ogrenciyken turkuaz rengiyle ilgili deney yapan bir hoca vardi. Hatta yaninda staj yaptim. O makale basilmadi sanirim. Onun da bizler tarafindan algilanmasi videoya konu olacak kadar ilginc aslinda. Belki verilere ulasirsam videosunu cekerim.
@@PsikologDrCeylanOzdem Merhabalar, turkuaz rengi konusunda bilgilere ulaşabildiniz mi? Video çekmeyi düşünüyor musunuz? Çünkü oldukça ilginç olacağına eminim, izlemek isteriz :)
İngiliz yapımı bir dizi izlerken beni çok şaşırtan bir şeye sahit oldum. Dizinin baş oyuncusu hint asıllı bir ingilizdi. Dizide kadının başına bazı hoş olmayan durumlar geldiğinde bir noktada biri şöyle bir cümle sarfetti. "Bütün bunların senin kahverengi (brown),olman ile ilgisi yok." o ana kadar kadını her ne kadar esmer de olsa ingiliz olarak algılayan ben birden dehşete düştüm. Tamam zencileri aşağılıyor ve ayırıyorlardı. Ama bu kadın bizdeki pek cok esmerden bile daha açıkken onu "kahverengi" diye ayırmak da neyin nesiydi? Sonra şöyle düşündüm. Bizde en beyazdan en siyaha kadar her ten renginden insan var. Ve bizler bunların her birini doğal ve o insanlari da kendimizden görmüşüz. Oysa adamların toplumu öyle standart bir "beyaz" ki bir ton koyu olmayi dahi kendilerinden saymamak için neden sayıyorlar. Toplumun içinde olduğu sartlar da dili etkiliyor.. Dil de şartları..
Her video ile farklı bakış açıları kazanıyoruz emeğinize sağlık.Sizden belki okuma önerileri(sizin düşünce dünyanızı zenginleştiren eserler) alabiliriz, çok faydalı olur .
Kamil Bey, çok tesekkürler bu güzel yorum için. Ben son yıllarda en çok bilimsel makale ve bu makalelere dayalı dergileri okuyorum. En kısa sürede okunabilecek güzel bir kitap listesi de yapayım. O zaman dönüp bu yoruma da tekrar bir cevap yazarım. Esen kalın :)
Merhabalar, aylar once benden bir liste istemistiniz. Benim de begendigim eserlerin dahil edildigi su kitap listesini sizinle paylasiyorum: www.goodreads.com/list/show/4293.Best_Cognitive_Science_Books
Bu kadar harika bir kanalda minik bir bilgi paylaşımı benden olsun isterim. Michel Patoureau' nun "Mavi" -Bir Rengin Tarihi- adlı kitabini mutlaka okuyun derim. "Michel Pastoureau 'nun çalışması, antikçağ ve ortaçağ toplumlarından modern çağa kadar, söz dağarcıklari, kumaşlar ve giysiler, günlük yaşam, simgeler gibi mavi rengin toplumsal pratikleri ile edebi ve sanatsal yaratımdaki yeri üzerinde durarak bu yön değiştirmenin tarihini anlatiyor.." (Arka kapak yazısı)
Hocam öncelikle bilgilendirici videolarınız için teşekkür ederim. Ben Isparta Yalvaç'lıyım. Benim köyümde eski kuşaklar, Lacivert kelimesi yerine "siyah ve mavinin karışımı" anlamında "garamavi" kullanmaktaydı.Kanaatimce eski Türkçe'de bu renk benzer ifadelerle aktarılmaktadır. Lacivert kelimesinin Farsça'dan ödünçlenmesi ile birlikte artık günümüz Türkçesinde bu isimle anılıyor.
Ana nedeni, tekstil ve boyama sektörünün Türkiyede yaygın ve etkin olması. Diğer deyişle meslekte profesyonelleşme. Olasılıkla bir Alman da bizim sayacağımızdan daha fazla vida çeşidi sayar.
Acı kelimesinin de uzuk doğu dillerinden birinde farklı kelimelerle ifade edilen çok çeşitli anlamları vardı. Hafif acı, boğaz yakan acı, göz yaşartan acı gibi.
yıllar önce bir bana demişti mantıklı geldiği için ben de size diyorum. Lacivert ile koyu mavi aynı renk değil.
4 года назад+4
bazı dillerde renk karşılıkları tam oturmamış galiba ingilizcede de ORANGE buna örnek. hangisinin o dile yerleşme zamanına göre değişiyor olabilir. kahve bilinmeden veya portakal her yere yayılmadan da bu renklerin bir karşılığı dillerde olmalı.
videolarınız çok ilginç ve görüntü ve ses açısından da çok kuvvetli, elinize sağlık. şahsen merak ettiğim bir konu; Hindi kuşuna farklı dillerde neden farklı isimlerle hitap ediliyor, sebep psikolojik mi tarihsel mi? bununla ilgili bir yayın varsa bizimle paylaşabilirseniz çok sevinirim. iyi çalışmalar!
Ilginiz ve sorunuz icin tesekkur ederim. Ben de bu konuyu cok merak ediyorum. Ilgili bir makale bulursam paylasmayi planliyorum. Iyi calismalar size de.
mesala saç rengi tanımlarken kahve rengi demezler bazen kestane rengi saç derler. buğday tenli derler dilimiz çok zengin keşke diğer ülkeler anlasa bu zenginliği
Bu iki rengin aynı olmadığını vurgulamak için şunu paylaşmak istedim: Doğuştan kestane rengi saçlıydım. Kahverenginin arasında kızıl tonlar parlıyordu, tıpkı kestanede olduğu gibi. Şimdi ağarmış saçlarımı Türk kahvesi rengine boyatıyorum. 😂
Coğrafyanın psikoloji ile olan ilgisi çok hoşuma gidiyor.Aslında bu konunun ilginçliğini kyk yurdundaki oda arkadaşlarımla esprili bir şekilde tartışırken anladım.Samsun ile Orduyu ayıran dağın bir tarafında babamın doğup büyüdüğü köy diğer tarafında da arkadaşımın babasının doğup büyüdüğü köy bulunuyor.Ve arkadaşımla aramızda hiçbir akrabalık bağı bulunmamasına rağmen babalarımızın konuşma biçimlerinden alışkanlıklarına kadar her şey dehşet derecede benzer.Benim babam duygu ve düşünceleri anında değişebilen halk ağzında dengesiz diyebileceğimiz,bilgileri kendine göre yorumlayan,sürekli bir girişimde bulunan fakat aynı derecede de girişimlerinden çabuk vazgeçen ve genel olarak belirleyici ruh hali bulunmayan veya sürekli değişiklik gösteren bir insan.Bahsettiğim oda arkadaşımda kendi babasını aynı bu sözlerle niteleyince biraz bu konu hakkında düşündüm.Kendisinin Ordulu olduğunu biliyordum fakat memleketlerimizin bu kadar yakın olduğunu düşünmüyordum.Çocukla fenotip olarak benziyorduk fakat yakın coğrafya olduğu için pek üstünde durmadım.Sonuçta o bölge Çerkez ve Lazlardan oluşuyor genel olarak.Ama bana göre en korkutucu benzerlik ikimizinde dedelerinin isminin Ahmet olmasıydı.Belki normal gelebilir sonuçta en popüler isimlerden biri fakat bu kadar benzerlikten sonra biraz ürktüm açıkçası.Ayrıca konunun dışında olmasına rağmen Şevket Çoruh'u bilirsiniz kendisi oyuncu ve sanırım eğer babamın oğlu olmasaydım onun ikizi sanırdım.Müthiş bir benzerlik var ikisi arasında tip olarak.Neredeyse tüm fiziksel özellikleri aynı.Hatta sesleri bile benzer.Neyse bu Şevket Çoruh'un İnşaat adında bir filmi var ve filmdeki ismi Sudi.Tahmin edin bakalım benim babamın ismi ne?Bu tür benzerlikler veya rastlantılar psikoloji ile nasıl açıklanabilir?Bu durumlar beni çok ürkütmeye başladı.
Emin değilim ama babanız ile arkadaşınızın babası çok yakın mesafede doğup büyümüş, o yüzden huyları çok benzer olabilir diye düşündüm naçizane. Ama yine de araştırmak için güzel bir konu bu. Ben de psikolojiyi çok seviyorum ve gerçekten doğup büyüdüğünüz yerdeki fiziksel ve psikolojik ortam kişinin karakterine, alışkanlıklarına ve olaylara verdiği tepkilere çok etki ediyor. Bu arada Şevket Çoruh da baba tarafından Artvinliymiş ama İstanbul'da doğup büyümüş...
@@mimoso_7773 Bende sizin gibi düşünüyorum bu konuda. Fakat coğrafyanın birbiriyle hiç karşılaşmamış insanlarda bile çok belirgin etkisi olması beni şaşırtan olay aslında. Coğrafya nasıl bir etki ediyor? İnsanlar bu etkileri ne kadar dikkate alıyor? Veya Coğrafya toplumları ne kadar domine ediyor? Gerçekten çok ilginç...
Bu kaynagı nereden aldınız bilmiyorum ama Rusça benim anadilim oldugundan buna cevap yazmak istedim. Rusça'da aynı İnglizce'de ki gibi lacivert diyecek ise mavi önüne koyu kelimesini ekler yanlış bilgilendiriyorsunuz. Yani "тёмно - синий" koyu mavi anlamını taşır burda iki kelime var ve renklerde tire ile yazılır. Birde bunu eklemek istiyorum. Türkçede "açık mavi" için 2 kelime kullanılırken, Rusçada açık mavi "голубой" goluboy kelimesi ile tek kelime ile anlatılır. Yani her dilde kendine göre güzellikleri var.
Türkçe'nin nasıl ki bir çok çeşidi var, Muhakkak Rusça'nın da farklı çeşitleri vardır, Belli ki senin bildiğin Rusça ile araştırmadaki Rusça aynı değil, bu kadar önyargıyla direkt "Yanlış Bilgi" kalıbıyla yorum atıyorsun, İstediğin kadar eleştir ama Lütfen Önyagıyı bi kenara bırakıp eleştir.
@@celilaltun4183 "Yanlış bilgi" deme sebebim sonuçta burda bir kitle izliyor ve bu bilgiye güvenip izleyenler öyle olduğuna inanıyor "araştırmadan". Ayrıca eğer bir konuda video yapılacaksa bence kesinlikle bir, iki kaynaktan copy paste yapmak değilde gerçekten o konudaki bilgiye sahip olmak lazımki insanlara aktarasın. Ve son olarak çok çeşit Rusça yok ve uzatmadan tekrar söyleyeyim " mavi " Rusçada "синий", ama Türkçede koyu maviye "lacivert" deniliyorsa Rusçada "тёмно-синий" derler ve bu hep öyleydi başka adı da yok
@@mertcik Anladım, Rusça üzerine bilgim olmadığı için bir iddiada bulunamam, Ancak ortada yanlış bir bilgi varsa bile Makaleyi yayınlayanın hatası,, Ceylan Hanım makalede olan bilgileri aktarıyor, Makaledeki yanlışı bize bildirmen iyi oldu tabii,, ama videoyu hazırlayanın bi suçu olduğunu düşünmüyorum :)
Bir şeye değinmek istedim, Ingilizce de lacivert rengi için "dark blue" ikilemesi kullanılıyor ancak bununla beraber lacivert kelimesi için "indigo" veya "navy" de kullanılıyor o yüzden sadece mavinin tonunu belirlemek için başına sıfat getirirler demek biraz yanlış olabilir
Diller sürekli evrime uğramaktadır, Türkçe de ençok evrime uğrayan dillerden biridir, içerisinde, ingilizce, fransızca, ispanyolca, italyanca farsça, arapça, rusça, yunanca ve birçak birçok asya ve avrupa dillerinden kelimelerle zenginleşmiştir. Bugün İngilizce çok daha hızlı zenginleşiyor, buda, o ülkede bulunan yabancı sayısının çokluğu vede ticari hacminin bütün dünya ile çok yakın irtibatta olması tabiiki etkilidir.
Lacivert, Afganistan’da çıkan değerli bir taş. Lacivert Taşı; Lapis Lazuli. Rengin adı bu taştan geliyor. Ayrıca ışık tayfındaki 7 renkten biri. Tanımlı bir renk yani.
Şöyle bir düzenltme yapma ihtiyacı duydum. Aslında Rusçada lacivert diye tek bir kelime yok. Türkçesi mavi olacak iki ayrı kelime var "siniy" ve "goluboy". Bu iki renk lacivert ve mavi kadar birbirinden uzak değil. Örneğin gökyüzü için "goluboy" , deniz için "siniy" kullanılır. Ve tahmin edileceği gibi lacivert deniz olmaz. Lacivert in Rusçası " tiomniy (koyu) siniy". Rusçadaki bu iki mavi bizdeki kırmızı-pembe algisina benzetilebilir. Bazı dillerde pembe kırmızının açık bir tonu olarak görülüyor
Bunu şu şekilde genelleyebilir miyiz? Yeteri kadar fazla ve anlam gücü yüksek kelime bilirsek o zaman karmaşık düşünceleri olguları yada durumları daha hızlı kavrayabiliriz. Bu yazdığım tabi ki yeni bir fikir değil ancak bu deney, bunun belki de dayanağıdır
Son yorumum artık.Farsçadan yürütülen lacivert sözcüğünü(büyük ünlü uyumuna da uymaz zaten)Türkçenin ve Türk dil algısının övünç kaynağı yapabildikten sonra bize susmak düşer.Hayatta başarılar dr.hanım....
Anadolu'da mavi yerine öz Türkçe olan "GÖK" sözcüğü kullanılır. Gök ile başlayan çok sayıda yer adı ve kişi adları vardır. Mavi su, mavi belen şeklinde coğrafi isimlere rastlayamazsınız. Yani bizim asıl sahip çıkmamız gereken renk adı GÖK olmalıydı. Not: Polonya dilinde de lacivert tek sözcükle "granatowy" olarak ifade edilir. Saygılar
Rusçada 'голубой(goluboy)', İngilizce 'cyan' , Türkçe 'camgöbeği'. Gene aynı sıra ile 'синий(siniy)' 'blue' ve 'mavi'. 'Темно синий(temno(karanlık) siniy), 'navy blue ' ve 'lacivert' olması gerekiyor diye biliyorum.
Rengin. Piskolojide. Cok etkisi. Var. Ben cözdüm. Ve hayatta. Sevmedigim. Giymedigim tek renk. Kahve rengi, tabiki. Erkek olarak giymedigimiz. Renkler var, pembe lila sari kirmizi ,mor. Severim
Yabancıların rengin önüne sıfat ekleyerek tarif ettikleri renklerden bahsettiniz. Boya ile ilgilenen biri olarak satıcılarda "DSİ yeşili, PTT sarısı, Parlement mavisi etiketli boya kutuları görmüştüm. Ayrıca uluslalarası kullanımda var olan Titian white, Siena kahvesi, Prussian blue gibi tanımlarıda görüyoruz. Anlattığınız konuyla bağlantılı olarak bunları nereye koyacağız, hangi kategoride değerlendirilebilir?
Oncelikle guzel sorunuz icin tesekkurler. Bu alanda uzmanligim olmasa da okudugum makale ve yorumlardan cikarak sunu soyleyebilirim: dogada cok sayida renk olsa da bizim onlari materyallere dayandirarak soylememiz dilin gelisimiyle oluyor. Bizim icin onemli objeler, semboller renklerin onune sifat oluyor ya da rengin kendisi oluyor. Bu da kulturden kulture degisiyor. Verdiginiz ornekteki Prussian blue rengindeki sebebi bilmeyip kisace bakinca mavi rengini betimleyen sifatin kimyasal sebeplerle kullanildigini ogrendim ("prussic acid"ten turemis). Boyle bakinca her betimleme sifatini ayri arastirmali aslinda zaman elverdikce.
Siz araştırıp yazmamış olsanız Prussic asitten geldiğini öğrenemeyecektim. Prusya imp. ile alakalı olduğunu zannetmeye devam ederdim. Bu açıdan bakıldığında her birinin ayrı ayrı araştırılması gerektiğine kanaat getirdim. Bu arada bilgisayar renklerin olabilecek bütün tonlarını bulduğu için herhangi bir kimsenin yeni bir renk bulmasının yolu kapanmış oluyor herhalde. Bahsettiğiniz konuları ilgi çekici buluyorum. Spotlight etkisi ve Harward mezunu türk psikoloğun deneylerii. Yenilerini bekliyoruz, emeklerinize sağlık.
mustafa esen Cok tesekkurler yorumunuz icin. 2 haftada bir video eklemeye calisiyorum ve genelde her videoya bir akademik calisma ekliyorum. Devami icin izlemede kalin :)
@@mustafaburhanesenben de öyle sanıyordum ama zaten bir ilişki varmış. The name Prussian blue originated in the 18th century, when the compound was used to dye the uniform coats for the Prussian army. Over the years, the pigment acquired several other “blue” names, including Berlin, Parisian, and Turnbull's blue. A solution of hydrogen cyanide in water is called hydrocyanic acid, or prussic acid. It was discovered in 1782 by a Swedish chemist, Carl Wilhelm Scheele, who prepared it from the pigment Prussian blue.
Özür dilerim ama video hiçbir şey anlatmadı. Neyse bende Farklı bir bilgi vereyim ; bir kaç ülke vatandaşlarına sarı rengi sormuşlar sever misin diye. Kuzeydeki soğuk ülkeler sarı rengi sevdiklerini söylemişler sıcak bölgedeki ülke vatandaşları sevmediklerini söylemişler.. bu durumu güneşe maruz kalma süresi ile yorumlamışlar. :) mesela ben Adana’da yaşıyorum sarıdan nefret ediyorum sarı bana güneşi hatırlatıyor çünkü 😂
Renkler ve gökyüzüne ayrı bir takıntımız olduğu bir gerçek. Renkler ile ilgili ek olarak şunu söyleyebilirim. Yönleri bile renk ile ad koymuşuz. Örneğin; doğu=ak, batı=kara, güney=sarı, kuzey=kızıldır. Ki, "Karadeniz", "Akdeniz", "Kızıldeniz".
belki lacivert için dark blue deyip geç algıyo olabilir ingilizler ama aynı deneyi perry winkle için yapılsaydı veya indigo olsaydı sonuç ne olurdu çünkü bizde çivit mavisi diyoruz birine ama diğerinin adını bilmiyorum ne diyoruz.
Rusca icin lacivert kelimesine karsilik gelen kelime var demissiniz. Evet, голубой ( goluboy ) diye bir kelimeleri var ama gunluk hayatta Ruslar maviye синий ( siniy ), laciverde de темно-синий ( karanlık mavi ) diyorlar. Ilginc.
Merhaba Ceylan hanım. Size ve arkadaşlara Türkoloji alanından bir hocamın renklerle ilgili kitabını öneririm: www.babil.com/turk-kavram-sisteminde-renkler-kitabi-zhazira-otyzbay
Beğeni ile izliyorum sizi. Ancak bu videodaki mesajınıza katılmıyorum. Renk konusundaki çeşitliliğimizin bazı dillere göre fazla olması Türkçeyi zengin kılmaz, ama, belki görselliğe verdiğimiz önemden dolayı, renkleri biraz daha ciddiye aldığımıza neden olmuş olabilir. Sevap kelimesi Almancada ve İngilizcede yok mesela, ama bu durum, onların kendi dinlerine bizden daha az sahip çıkmalarını gerektirmiyor. Bir başka örnek, mesela sex/seks kelimesi. Bizde bu sadece cinsel ilişkiyi ifade eder, Almanlarda da aynı, oysa İngilizcede ilaveten cinsiyet demektir. Almanca ve Türkçede cinselliğin kendine has bir ifadesinin olması, İngilizcede her ikisine de tek bir kelimenin kullanılması durumu, ne bizde cinsel ilişkinin anlamına bir başka boyut kazandırır, ne de İngilizcenin konuşulduğu ülkelerde cinsel ilişkinin önemini değersizleştirir. Love/Liebe kelimesinde de benzer bir durum var. Türkçedeki aşk kelimesinin yerini bizim anladığımız derinlikte başka bir dilde anlatması/ifade etmesi zordur. Ama bu durum, biz aşkı en iyi anlayan ve yaşayanlarız fikrini beraberinde getirmiyor maalesef. Daha çok örnek veririm de, diğer videolarınızı izlemem gerekiyor :) Sağlıcakla kalınız.
Eskiler boz dermiş bozkır gibi ama boz birçok renge deniliyor biraz sıfat gibi. Atıyorum böyle bişey yok ama boz mavi gibi. Doru, at rengi demek ama o da çoğunlukla sıfat olarak kullanılıyor gene, doru at gibi. Ama ağırlık boz üzerinde
@@mrtcfci Boz, sürülmemiş toprak rengi demekmiş aynı zamanda kül için de kullanılırmış. Bununla beraber "Yak" kökünden gelen Yağız da esmer, doru, kızıl gibi anlamlara gelerek kahverengi için de kullanılırmış. Brown'un kökünün dr burn olduğunu düşünürsek bana mantıklı geldi. Alp Paksoy - Kök 2.Baskı sayfa 21'den alıntıdır
@@Harbidenyuh günümüzdeki kahverengi konu olduğu için ben boz konusuna öyle bir açıklama yaptım yoksa hemfikiriz. Hatta boş ve boz kelimelerinin bir yerde birleştiğini düşünmekteyim:)
Türkler devamli koyu renkli elbise giydikleri icin bu rengi cok iyi biliyorlarlar. Devlet dairelerinde ve bürokratlarin cogu koyu renkli elbiseler giyerdi bu nedenle cabuk algiliorlar.
Hocam makale 2006 yilinda yayinlanmis bugun 15-20 yas arasindaki yeni nesil larciveti ayirt edemez, Türkçeyi kaybediyoruz. İngilizce düşünen yeni bir nesil geliyor, bu çalışmaları yeni nesille yapıp sonuçları tekrar görmek gerekiyor
Türkçede sadece bir rengin tonu için 37 farklı isimlendirme olduğunu bir makalede okumuştum. Bütün renkler için 100 küsür isimlendirme olduğunu kadınların bu isimlerinin 70+ tanesini erkeklerin ise 30 +tanesini bilip kullandıklarını da yazmışlardı. İlgiyle takip ediyorum sizi , sevgiler :)
Tesadufen denk gelsem de bu kanalın izleyicilerinin ve yorumcularinin sınıf arkadaslarim olduğunu görünce tarifsiz bir gurur kaplıyor içimi 😊
@@mijimojuyuu2430 Sınıf arkadaşı mı ? Tanışıyor muyuz?
Bu kanalı bu kadar geç keşfettiğim için çok üzgünüm
Bende
Ben de
Bende
üzülmene gerek yok bütün videolarını kanala gidip izleyebilirsin.
Me too :)
bir tercüman adayı olarak yabancı dillerimi geliştirmeye çalıştığım gibi ana dilimi de geliştirmeye çalışıyorum ve öğrendikçe dilime aşık oluyorum. Burada belki ilgilisi için güzel olan bir bilgi vermek istiyorum. Biz Türkler, belki göçebe atalarımız sayesinde, hayvanların yaşına, cinsiyetine, yavru sayısına bağlı olarak farklı isimlendirmişiz. Örneğin:
Oğlak: keçi yavrusu
Çebiç: bir yaşındaki keçi yavrusu
Hakına: Bir yaşında dişi keçi
Gezen: bir yaşında keçi, oğlak
, iki yaşında ki dişi keçi
Yazmış: doğurma yaşına giren doğurmamış keçi,
bir iki yaşında olan dişi davar, döl tutmamış, kısır keçi.
Seyis: iki, üç yaşında enenmiş erkek keçi,
iki, üç yaşında, enenmiş, tohumluk erkek keçi, koç, üç yaşında koyun.
Teke: Üç yaşlı erkek oğlak
...
Büyük ihtimalle daha farklı isimlendirmeler muhakkak vardır ama bunlar benim bildiğim kısmı.
Teşekkürler.
burada bazı bilgilerin yanlış "oğlak" erkek keçi yavrusudur "teke "ise olgunluğa erişmiş erkek keçidir koç ise olgunluğa erişmiş koyunun erkeğine denir aynı boğa gibi her hayvanın olmasada bazı hayvanların erkeği ve dişisinin ismi ayrıdır ancak biz yinede onlara genel olarak dişilerinin ismiyle hitap ederiz örneğin inek eti tavuk eti koyun eti gibi
Merhaba, youtubeda Türkçenin gücünü göstermek için okuduğum kısa hikayem var. Bir bakar mısınız? Sesli kitap çerçici 3
siyaha çok yakın bir mavi tonu için anadoluda ''kamer'' diye bir renk kullanılır,sanırım biz millet olarak maviyi çok seviyoruz
adımızla özdeş mavinin bir tonu var: turkuaz
@@myriandros ama onu biz demiyoz ejnebiler diyor sayılmaz:))
Ay...Kamer ....Ayın gökyüzünü boyadığı renk olduğu için belki...
Lacivert cool ama kırmızı karı rengi
@@volkanarda5893 aksine, "ejnebiler" o rengi Türklerle özdeşleştirdiği için bu ismi kullanıyor. Yani dediğinizle fazlasıyla alakalı. :)
2:14 "ingilizler Ruslar ve Türkler" deyince, hah fıkra geliyor diye geçti içimden.. 😄 Bu arada içerik süreleri uygun.
Tam o anda benimde aklımdan "fıkra gibi" diye geçti :)
Bugün izlediğim en faydalı içerik
Bir de "ense" var. Bizde pek çok deyimde geçiyor ama ingilizcede "back of the neck"... Kitaplarda filmlerde falan "boynunun arkasından vurulmuş" gibi çeviriler görünce sinirim tepeme çıkıyor şahsen.
Bu bize ne katıyor: adını tam koyarsan birşeyi daha kolay fark edersin. İsimlendirme önemli. Örnek çok basit ama hayatımızda çok etkili. Mobbing diye bir kelime bilmeden, yaşarsan ne olduğunu anlamlandıramazsın. Tanı koyamazsın, ve sorunu çözemezsin. Dili iyi kullanmayanlar, kendilerini ifade edemedikleri için yaşadıkları öfkeye şiddete dönüştürmelerine kadar gider bu. Ya da kültüründe bir zorluk karşısında tüh tüh diyor isen farklı bir toplum olur. Japonlar gibi "ganbatte" yani daha çok çalış dersen başka. Yaşasın kelimelerin gücü
Çiğdem Kanburoğlu Tesekkurler yorumunuz icin :)
biz mobbingi genelde "yıldırma politikası" yada baskı ile hataya zorlayarak istifa ettirmeye giden süreç olarak tanımlıyoruz genelde
@@PsikologDrCeylanOzdem❤❤😊❤❤
Yunanca için de aynı durum geçerli. Lacivert için ya "koyu mavi" (σκούρο μπλε) ya da "denizci mavisi" (ναυτικό μπλε) kullanılıyor.
Lacivert deyince de ilk aklımıza gelen Sarı-Lacivert tabiki... :) güzel videolar takipteyiz
Çok önceden beri benim dikkatimi çekiyor; mürdüm rengi var mesela, bana mor ile pembe arasında gibi geliyor tarif etmesi zor ama mürdüm dendiği an herkesin aklına aynı ton canlanıyor
çünkü o eriği herkes bilir ne renk olduğunuda
Yine çok keyif aldım. Sinanoğlu sıkça " 'gönül' kelimesinin batıda karşılığı yoktur..." derdi. Bunu da derinleştirebilirseniz dinlemeye hazırım şimdiden.
fba1970 Ben ismimin Anlamini bir turlu anlatamadim Amerikalilara ya da yabanci arkadaslarima.
@@gigigk5472 Değmen benim gamlı yaslı gönlüme... (örneğin)
fba1970 Bir turlu diyicegime bir turku demisim yukarda.
Kısa bir hikayem var youtubda: sesli kitap çerçici 3
Ileri seviyede
3 yabancı dil biliyorum. Ceviremiyorum hikayeyi. Çünkü karşılığı yok. Ancak ekstra açıklamayla anlaşılıyor
@@fba1970anadoluda gönül geniz ne si ile söylenir. Goñullendi
Ülkeler dilleri kadar ilerleyebilir. TDK buna hizmet etmelidir.Tüm bilimler sanatlar anlaşmalar aklınıza gelen herşey dil sayesinde olur. Ne mutlu bize Türkçe gibi zengin bir dilimiz var.
klasik çarpıcı örnek; eskimolarda kar için 12 kelime varmış.
coğrafya kaderdir:)
e bi de turkuvaz vardı
Bilkent'te ogrenciyken turkuaz rengiyle ilgili deney yapan bir hoca vardi. Hatta yaninda staj yaptim. O makale basilmadi sanirim. Onun da bizler tarafindan algilanmasi videoya konu olacak kadar ilginc aslinda. Belki verilere ulasirsam videosunu cekerim.
@@PsikologDrCeylanOzdem Merhabalar, turkuaz rengi konusunda bilgilere ulaşabildiniz mi? Video çekmeyi düşünüyor musunuz? Çünkü oldukça ilginç olacağına eminim, izlemek isteriz :)
pianiste ' Daha odaklanamadim. Ama listemde. Yavas yavas gelecek o konu da :) Tesekkurler ilginiz icin tekrardan.
@@PsikologDrCeylanOzdem ben teşekkür ederim :)
İngiliz yapımı bir dizi izlerken beni çok şaşırtan bir şeye sahit oldum. Dizinin baş oyuncusu hint asıllı bir ingilizdi. Dizide kadının başına bazı hoş olmayan durumlar geldiğinde bir noktada biri şöyle bir cümle sarfetti. "Bütün bunların senin kahverengi (brown),olman ile ilgisi yok." o ana kadar kadını her ne kadar esmer de olsa ingiliz olarak algılayan ben birden dehşete düştüm. Tamam zencileri aşağılıyor ve ayırıyorlardı. Ama bu kadın bizdeki pek cok esmerden bile daha açıkken onu "kahverengi" diye ayırmak da neyin nesiydi? Sonra şöyle düşündüm. Bizde en beyazdan en siyaha kadar her ten renginden insan var. Ve bizler bunların her birini doğal ve o insanlari da kendimizden görmüşüz. Oysa adamların toplumu öyle standart bir "beyaz" ki bir ton koyu olmayi dahi kendilerinden saymamak için neden sayıyorlar. Toplumun içinde olduğu sartlar da dili etkiliyor.. Dil de şartları..
Her video ile farklı bakış açıları kazanıyoruz emeğinize sağlık.Sizden belki okuma önerileri(sizin düşünce dünyanızı zenginleştiren eserler) alabiliriz, çok faydalı olur .
Kamil Bey, çok tesekkürler bu güzel yorum için. Ben son yıllarda en çok bilimsel makale ve bu makalelere dayalı dergileri okuyorum. En kısa sürede okunabilecek güzel bir kitap listesi de yapayım. O zaman dönüp bu yoruma da tekrar bir cevap yazarım. Esen kalın :)
Merhabalar, aylar once benden bir liste istemistiniz. Benim de begendigim eserlerin dahil edildigi su kitap listesini sizinle paylasiyorum: www.goodreads.com/list/show/4293.Best_Cognitive_Science_Books
@@PsikologDrCeylanOzdem😊🎉❤❤
Çok güzel bir konuşma stiliniz var gerçekten sizi dinlemek büyük keyf
Bizim kültürümüz çok değerli 💙
Bu kadar harika bir kanalda minik bir bilgi paylaşımı benden olsun isterim. Michel Patoureau' nun "Mavi" -Bir Rengin Tarihi- adlı kitabini mutlaka okuyun derim.
"Michel Pastoureau 'nun çalışması, antikçağ ve ortaçağ toplumlarından modern çağa kadar, söz dağarcıklari, kumaşlar ve giysiler, günlük yaşam, simgeler gibi mavi rengin toplumsal pratikleri ile edebi ve sanatsal yaratımdaki yeri üzerinde durarak bu yön değiştirmenin tarihini anlatiyor.."
(Arka kapak yazısı)
Çok değerli bir kanal. Çok daha fazla izlenme hak ediyor.
Hocam öncelikle bilgilendirici videolarınız için teşekkür ederim. Ben Isparta Yalvaç'lıyım. Benim köyümde eski kuşaklar, Lacivert kelimesi yerine "siyah ve mavinin karışımı" anlamında "garamavi" kullanmaktaydı.Kanaatimce eski Türkçe'de bu renk benzer ifadelerle aktarılmaktadır. Lacivert kelimesinin Farsça'dan ödünçlenmesi ile birlikte artık günümüz Türkçesinde bu isimle anılıyor.
Saphire Whorf hipotezi bu işte. Filmi bile var Arrival. Güzel film.
Ana nedeni, tekstil ve boyama sektörünün Türkiyede yaygın ve etkin olması. Diğer deyişle meslekte profesyonelleşme. Olasılıkla bir Alman da bizim sayacağımızdan daha fazla vida çeşidi sayar.
Acı kelimesinin de uzuk doğu dillerinden birinde farklı kelimelerle ifade edilen çok çeşitli anlamları vardı. Hafif acı, boğaz yakan acı, göz yaşartan acı gibi.
yıllar önce bir bana demişti mantıklı geldiği için ben de size diyorum. Lacivert ile koyu mavi aynı renk değil.
bazı dillerde renk karşılıkları tam oturmamış galiba ingilizcede de ORANGE buna örnek. hangisinin o dile yerleşme zamanına göre değişiyor olabilir. kahve bilinmeden veya portakal her yere yayılmadan da bu renklerin bir karşılığı dillerde olmalı.
Çok kaliteli içerik yapıyorsunuz
videolarınız çok ilginç ve görüntü ve ses açısından da çok kuvvetli, elinize sağlık. şahsen merak ettiğim bir konu; Hindi kuşuna farklı dillerde neden farklı isimlerle hitap ediliyor, sebep psikolojik mi tarihsel mi? bununla ilgili bir yayın varsa bizimle paylaşabilirseniz çok sevinirim. iyi çalışmalar!
Ilginiz ve sorunuz icin tesekkur ederim. Ben de bu konuyu cok merak ediyorum. Ilgili bir makale bulursam paylasmayi planliyorum. Iyi calismalar size de.
mesala saç rengi tanımlarken kahve rengi demezler bazen kestane rengi saç derler.
buğday tenli derler dilimiz çok zengin keşke diğer ülkeler anlasa bu zenginliği
Bu iki rengin aynı olmadığını vurgulamak için şunu paylaşmak istedim: Doğuştan kestane rengi saçlıydım. Kahverenginin arasında kızıl tonlar parlıyordu, tıpkı kestanede olduğu gibi. Şimdi ağarmış saçlarımı Türk kahvesi rengine boyatıyorum. 😂
Hocam gönül kelimesine özel bir yayın yapar mısınız
Çok güzel bir bilgilendirme Videosu,
Amaç ve Niyet Çok Güzel, Emeğine Sağlık :)
Lacivert renginin yanına sarıyı da ekleyince daha da bir güzel oluyor ☺
Coğrafyanın psikoloji ile olan ilgisi çok hoşuma gidiyor.Aslında bu konunun ilginçliğini kyk yurdundaki oda arkadaşlarımla esprili bir şekilde tartışırken anladım.Samsun ile Orduyu ayıran dağın bir tarafında babamın doğup büyüdüğü köy diğer tarafında da arkadaşımın babasının doğup büyüdüğü köy bulunuyor.Ve arkadaşımla aramızda hiçbir akrabalık bağı bulunmamasına rağmen babalarımızın konuşma biçimlerinden alışkanlıklarına kadar her şey dehşet derecede benzer.Benim babam duygu ve düşünceleri anında değişebilen halk ağzında dengesiz diyebileceğimiz,bilgileri kendine göre yorumlayan,sürekli bir girişimde bulunan fakat aynı derecede de girişimlerinden çabuk vazgeçen ve genel olarak belirleyici ruh hali bulunmayan veya sürekli değişiklik gösteren bir insan.Bahsettiğim oda arkadaşımda kendi babasını aynı bu sözlerle niteleyince biraz bu konu hakkında düşündüm.Kendisinin Ordulu olduğunu biliyordum fakat memleketlerimizin bu kadar yakın olduğunu düşünmüyordum.Çocukla fenotip olarak benziyorduk fakat yakın coğrafya olduğu için pek üstünde durmadım.Sonuçta o bölge Çerkez ve Lazlardan oluşuyor genel olarak.Ama bana göre en korkutucu benzerlik ikimizinde dedelerinin isminin Ahmet olmasıydı.Belki normal gelebilir sonuçta en popüler isimlerden biri fakat bu kadar benzerlikten sonra biraz ürktüm açıkçası.Ayrıca konunun dışında olmasına rağmen Şevket Çoruh'u bilirsiniz kendisi oyuncu ve sanırım eğer babamın oğlu olmasaydım onun ikizi sanırdım.Müthiş bir benzerlik var ikisi arasında tip olarak.Neredeyse tüm fiziksel özellikleri aynı.Hatta sesleri bile benzer.Neyse bu Şevket Çoruh'un İnşaat adında bir filmi var ve filmdeki ismi Sudi.Tahmin edin bakalım benim babamın ismi ne?Bu tür benzerlikler veya rastlantılar psikoloji ile nasıl açıklanabilir?Bu durumlar beni çok ürkütmeye başladı.
Bu gibi olaylar beni şu sıralar psikoloji ile takıntılı hale getirdi.Sanırım konservatuvardan sonra psikoloji okumaya çalışacağım.
Emin değilim ama babanız ile arkadaşınızın babası çok yakın mesafede doğup büyümüş, o yüzden huyları çok benzer olabilir diye düşündüm naçizane. Ama yine de araştırmak için güzel bir konu bu. Ben de psikolojiyi çok seviyorum ve gerçekten doğup büyüdüğünüz yerdeki fiziksel ve psikolojik ortam kişinin karakterine, alışkanlıklarına ve olaylara verdiği tepkilere çok etki ediyor. Bu arada Şevket Çoruh da baba tarafından Artvinliymiş ama İstanbul'da doğup büyümüş...
@@mimoso_7773 Bende sizin gibi düşünüyorum bu konuda. Fakat coğrafyanın birbiriyle hiç karşılaşmamış insanlarda bile çok belirgin etkisi olması beni şaşırtan olay aslında. Coğrafya nasıl bir etki ediyor? İnsanlar bu etkileri ne kadar dikkate alıyor? Veya Coğrafya toplumları ne kadar domine ediyor? Gerçekten çok ilginç...
Sen bu yorumu yazalı üç yıl olmuş biliyorum ama yitip giden ve ailenin sana hiç söylemediği kardeşini bulmuş olabilir misin :D
Bu kaynagı nereden aldınız bilmiyorum ama Rusça benim anadilim oldugundan buna cevap yazmak istedim. Rusça'da aynı İnglizce'de ki gibi lacivert diyecek ise mavi önüne koyu kelimesini ekler yanlış bilgilendiriyorsunuz. Yani "тёмно - синий" koyu mavi anlamını taşır burda iki kelime var ve renklerde tire ile yazılır. Birde bunu eklemek istiyorum. Türkçede "açık mavi" için 2 kelime kullanılırken, Rusçada açık mavi "голубой" goluboy kelimesi ile tek kelime ile anlatılır. Yani her dilde kendine göre güzellikleri var.
Yorumunuz icin tesekkurler. ‘Yanlis bilgi’ icin ilgili makalenin yazarlarina ulasip email atabilirsiniz. Makaleye ulasmak icin videonun altindaki aciklamalar bolumunden bloguma gecebilirsiniz.
Türkçe'nin nasıl ki bir çok çeşidi var, Muhakkak Rusça'nın da farklı çeşitleri vardır, Belli ki senin bildiğin Rusça ile araştırmadaki Rusça aynı değil, bu kadar önyargıyla direkt "Yanlış Bilgi" kalıbıyla yorum atıyorsun, İstediğin kadar eleştir ama Lütfen Önyagıyı bi kenara bırakıp eleştir.
@@celilaltun4183 "Yanlış bilgi" deme sebebim sonuçta burda bir kitle izliyor ve bu bilgiye güvenip izleyenler öyle olduğuna inanıyor "araştırmadan". Ayrıca eğer bir konuda video yapılacaksa bence kesinlikle bir, iki kaynaktan copy paste yapmak değilde gerçekten o konudaki bilgiye sahip olmak lazımki insanlara aktarasın. Ve son olarak çok çeşit Rusça yok ve uzatmadan tekrar söyleyeyim " mavi " Rusçada "синий", ama Türkçede koyu maviye "lacivert" deniliyorsa Rusçada "тёмно-синий" derler ve bu hep öyleydi başka adı da yok
@@mertcik Anladım, Rusça üzerine bilgim olmadığı için bir iddiada bulunamam,
Ancak ortada yanlış bir bilgi varsa bile Makaleyi yayınlayanın hatası,, Ceylan Hanım makalede olan bilgileri aktarıyor,
Makaledeki yanlışı bize bildirmen iyi oldu tabii,, ama videoyu hazırlayanın bi suçu olduğunu düşünmüyorum :)
@@celilaltun4183 Yani aslında kötü niyetle yazmamıştım, sadece doğrusunu söylemek istemiştim, sanırım biraz kırıcı oldum. Kusuruma bakmayin 🙈
Ceylan hanım kanalınız ve paylaşımlarınız hem farklı hem çok güzel 👏🏻
Bir şeye değinmek istedim, Ingilizce de lacivert rengi için "dark blue" ikilemesi kullanılıyor ancak bununla beraber lacivert kelimesi için "indigo" veya "navy" de kullanılıyor o yüzden sadece mavinin tonunu belirlemek için başına sıfat getirirler demek biraz yanlış olabilir
Diller sürekli evrime uğramaktadır, Türkçe de ençok evrime uğrayan dillerden biridir, içerisinde, ingilizce, fransızca, ispanyolca, italyanca farsça, arapça, rusça, yunanca ve birçak birçok asya ve avrupa dillerinden kelimelerle zenginleşmiştir. Bugün İngilizce çok daha hızlı zenginleşiyor, buda, o ülkede bulunan yabancı sayısının çokluğu vede ticari hacminin bütün dünya ile çok yakın irtibatta olması tabiiki etkilidir.
Hocam , yanlış anlamayın çok farklı bir çekiciliğiniz . Yeni keşfettim kanalı selamlar.
Ceyhan hanım, Rusça’da da lacivert rengi yoktur. Aynı İngilizce gibi, koyu mavi derler.
Ne kadarda doğal hoş bir yüzünüz var hayran kaldım 😇
Bir de sari zarf var. Ingilizler 'brown envelope' yani .kahverengi zarf diyor. Tamamen kulturel algi filtrelerinin farkli olmasindan kaynakli.
Üvez rengi ... muşmulaya benzer bir meyve..
Merhaba mümkün olduğu kadar makaleleri eklerseniz videolara harika olur
Lacivert, Afganistan’da çıkan değerli bir taş. Lacivert Taşı; Lapis Lazuli. Rengin adı bu taştan geliyor. Ayrıca ışık tayfındaki 7 renkten biri. Tanımlı bir renk yani.
Şöyle bir düzenltme yapma ihtiyacı duydum. Aslında Rusçada lacivert diye tek bir kelime yok. Türkçesi mavi olacak iki ayrı kelime var "siniy" ve "goluboy". Bu iki renk lacivert ve mavi kadar birbirinden uzak değil. Örneğin gökyüzü için "goluboy" , deniz için "siniy" kullanılır. Ve tahmin edileceği gibi lacivert deniz olmaz. Lacivert in Rusçası " tiomniy (koyu) siniy". Rusçadaki bu iki mavi bizdeki kırmızı-pembe algisina benzetilebilir. Bazı dillerde pembe kırmızının açık bir tonu olarak görülüyor
Ingilizcede direkt navy geliyo benim aklıma
Konuyla doğrudan ilgili bir kitap var: Dilin Aynasından
Sürekli arkadaki logitech mouse dikkatimi dağıtıyor hahdhahsvabd
Biz de,bir şeye benzeyen anlamında kullandığımız ortak bir argo da var aslında. (Aynı şeyin lacivert'i) diyeyim siz anlayın.
Öz Türkçede yönler de renklerle adlandırılmış:
kök(gök) = mavi = doğu
ak = batı
kara = kuzey
kızıl = güney
sarı = merkez
Lacivert. Mavi. Acik. Mavi en sevdigim. Beyaz. Mor acik yesil elma. Cagla. Yesili ,
Bunu şu şekilde genelleyebilir miyiz? Yeteri kadar fazla ve anlam gücü yüksek kelime bilirsek o zaman karmaşık düşünceleri olguları yada durumları daha hızlı kavrayabiliriz. Bu yazdığım tabi ki yeni bir fikir değil ancak bu deney, bunun belki de dayanağıdır
Dilden algiya giden bir yol var. Algida seciciligi etkileyip dikkati artirip bazi kulturler icin avantaja cevirdiginden bahsedebiliriz.
Ben de bir sey sormak istiyorum neden bjkdigimiz renkler disinda bir renk hayal edemiyoruz.
merhabalar türkler 12 renkle genel olarak kategorilendirirken diğer iki dilin ne kadar rengi ana kategori aldıklarını merak ettim doğrusu
Çok şaşırdım video başlığını görünce benimde en sevdiğim renk lacivert
Bence lacivertle koyu mavi farklı. Hiç aynı renk olarak düşünmedim. Açıklayamıyorum ama görsem söylerim
renkler insanların ortak. algılardır verdikleri tepkiler farklıdır
Azerbaycanca da maviye mavi, laciverte göy reng denir.
Son yorumum artık.Farsçadan yürütülen lacivert sözcüğünü(büyük ünlü uyumuna da uymaz zaten)Türkçenin ve Türk dil algısının övünç kaynağı yapabildikten sonra bize susmak düşer.Hayatta başarılar dr.hanım....
Bu videoyu izlerken türk haber sitelerinin başlıklarını okuyor gibi hissettim
Mavi, Sarı, Macenta, Siyah desek (CMYK) Bilgiler için teşekkürler
Anadolu'da mavi yerine öz Türkçe olan "GÖK" sözcüğü kullanılır. Gök ile başlayan çok sayıda yer adı ve kişi adları vardır. Mavi su, mavi belen şeklinde coğrafi isimlere rastlayamazsınız. Yani bizim asıl sahip çıkmamız gereken renk adı GÖK olmalıydı.
Not: Polonya dilinde de lacivert tek sözcükle "granatowy" olarak ifade edilir. Saygılar
Rusçada 'голубой(goluboy)', İngilizce 'cyan' , Türkçe 'camgöbeği'. Gene aynı sıra ile 'синий(siniy)' 'blue' ve 'mavi'. 'Темно синий(temno(karanlık) siniy), 'navy blue ' ve 'lacivert' olması gerekiyor diye biliyorum.
@Psikolog Dr. Ceylan Ozdem
Rengin. Piskolojide. Cok etkisi. Var. Ben cözdüm. Ve hayatta. Sevmedigim. Giymedigim tek renk. Kahve rengi, tabiki. Erkek olarak giymedigimiz. Renkler var, pembe lila sari kirmizi ,mor. Severim
Hocam, hiç Sofia Coppola'ya benzediğinizi söyleyen oldu mu?
Sonunda biri söylemiş
Arkadaki Rgb fare güzel örnek olmuş:D
Canımm
En sevdiğimm
TÜRKÇEM😎
Yabancıların rengin önüne sıfat ekleyerek tarif ettikleri renklerden bahsettiniz. Boya ile ilgilenen biri olarak satıcılarda "DSİ yeşili, PTT sarısı, Parlement mavisi etiketli boya kutuları görmüştüm. Ayrıca uluslalarası kullanımda var olan Titian white, Siena kahvesi, Prussian blue gibi tanımlarıda görüyoruz. Anlattığınız konuyla bağlantılı olarak bunları nereye koyacağız, hangi kategoride değerlendirilebilir?
Oncelikle guzel sorunuz icin tesekkurler. Bu alanda uzmanligim olmasa da okudugum makale ve yorumlardan cikarak sunu soyleyebilirim: dogada cok sayida renk olsa da bizim onlari materyallere dayandirarak soylememiz dilin gelisimiyle oluyor. Bizim icin onemli objeler, semboller renklerin onune sifat oluyor ya da rengin kendisi oluyor. Bu da kulturden kulture degisiyor. Verdiginiz ornekteki Prussian blue rengindeki sebebi bilmeyip kisace bakinca mavi rengini betimleyen sifatin kimyasal sebeplerle kullanildigini ogrendim ("prussic acid"ten turemis). Boyle bakinca her betimleme sifatini ayri arastirmali aslinda zaman elverdikce.
Siz araştırıp yazmamış olsanız Prussic asitten geldiğini öğrenemeyecektim. Prusya imp. ile alakalı olduğunu zannetmeye devam ederdim. Bu açıdan bakıldığında her birinin ayrı ayrı araştırılması gerektiğine kanaat getirdim. Bu arada bilgisayar renklerin olabilecek bütün tonlarını bulduğu için herhangi bir kimsenin yeni bir renk bulmasının yolu kapanmış oluyor herhalde. Bahsettiğiniz konuları ilgi çekici buluyorum. Spotlight etkisi ve Harward mezunu türk psikoloğun deneylerii. Yenilerini bekliyoruz, emeklerinize sağlık.
mustafa esen Cok tesekkurler yorumunuz icin. 2 haftada bir video eklemeye calisiyorum ve genelde her videoya bir akademik calisma ekliyorum. Devami icin izlemede kalin :)
@@mustafaburhanesenben de öyle sanıyordum ama zaten bir ilişki varmış.
The name Prussian blue originated in the 18th century, when the compound was used to dye the uniform coats for the Prussian army. Over the years, the pigment acquired several other “blue” names, including Berlin, Parisian, and Turnbull's blue.
A solution of hydrogen cyanide in water is called hydrocyanic acid, or prussic acid. It was discovered in 1782 by a Swedish chemist, Carl Wilhelm Scheele, who prepared it from the pigment Prussian blue.
bizde kırmızının da koyusuna farklı bir isim verilmiştir: bordo. ama nedense yeşilin ya da sarının koyusuna farklı bir isim vermemişiz.
Harika anlatmışsınız
Özür dilerim ama video hiçbir şey anlatmadı.
Neyse bende Farklı bir bilgi vereyim ;
bir kaç ülke vatandaşlarına sarı rengi sormuşlar sever misin diye. Kuzeydeki soğuk ülkeler sarı rengi sevdiklerini söylemişler sıcak bölgedeki ülke vatandaşları sevmediklerini söylemişler.. bu durumu güneşe maruz kalma süresi ile yorumlamışlar. :) mesela ben Adana’da yaşıyorum sarıdan nefret ediyorum sarı bana güneşi hatırlatıyor çünkü 😂
Kızıl güneş altında, sen allar giy, ben kırmızı.
Azərbaycan türkcəsində lacivert kelimesi göy (gök) deməkdir. Yəni həm mavi həm də göy istifadə olunur
Göy ne
@@menelune1 Türkçedeki gök kelimesi ile aynı anlamı da var ve aynı zamanda lacivert demek
@@Anna-wo8ft hea ty
Renkler ve gökyüzüne ayrı bir takıntımız olduğu bir gerçek. Renkler ile ilgili ek olarak şunu söyleyebilirim. Yönleri bile renk ile ad koymuşuz. Örneğin; doğu=ak, batı=kara, güney=sarı, kuzey=kızıldır. Ki, "Karadeniz", "Akdeniz", "Kızıldeniz".
Nasıl anlamadım karadeniz batıda mı ya da kızıldeniz kuzeyde mi?
@@buztuz6206 Nerden baktığına göre değişir ki. Bu konuda yazılmış makaleler var. Okumanızı öneririm.
Kara kuzeydir. Eminim diyebilirim. Karakoyunlulsr, karayel vb.Sarı merkezdir. Gücü ifade eder.
belki lacivert için dark blue deyip geç algıyo olabilir ingilizler ama aynı deneyi perry winkle için yapılsaydı veya indigo olsaydı sonuç ne olurdu çünkü bizde çivit mavisi diyoruz birine ama diğerinin adını bilmiyorum ne diyoruz.
Rusca icin lacivert kelimesine karsilik gelen kelime var demissiniz. Evet, голубой ( goluboy ) diye bir kelimeleri var ama gunluk hayatta Ruslar maviye синий ( siniy ), laciverde de темно-синий ( karanlık mavi ) diyorlar. Ilginc.
Merhaba Ceylan hanım. Size ve arkadaşlara Türkoloji alanından bir hocamın renklerle ilgili kitabını öneririm: www.babil.com/turk-kavram-sisteminde-renkler-kitabi-zhazira-otyzbay
Cok tesekkurler katkiniz icin. Bir ara incelemek isterim. Iyi gunler.
Beğeni ile izliyorum sizi. Ancak bu videodaki mesajınıza katılmıyorum. Renk konusundaki çeşitliliğimizin bazı dillere göre fazla olması Türkçeyi zengin kılmaz, ama, belki görselliğe verdiğimiz önemden dolayı, renkleri biraz daha ciddiye aldığımıza neden olmuş olabilir. Sevap kelimesi Almancada ve İngilizcede yok mesela, ama bu durum, onların kendi dinlerine bizden daha az sahip çıkmalarını gerektirmiyor. Bir başka örnek, mesela sex/seks kelimesi. Bizde bu sadece cinsel ilişkiyi ifade eder, Almanlarda da aynı, oysa İngilizcede ilaveten cinsiyet demektir. Almanca ve Türkçede cinselliğin kendine has bir ifadesinin olması, İngilizcede her ikisine de tek bir kelimenin kullanılması durumu, ne bizde cinsel ilişkinin anlamına bir başka boyut kazandırır, ne de İngilizcenin konuşulduğu ülkelerde cinsel ilişkinin önemini değersizleştirir. Love/Liebe kelimesinde de benzer bir durum var. Türkçedeki aşk kelimesinin yerini bizim anladığımız derinlikte başka bir dilde anlatması/ifade etmesi zordur. Ama bu durum, biz aşkı en iyi anlayan ve yaşayanlarız fikrini beraberinde getirmiyor maalesef. Daha çok örnek veririm de, diğer videolarınızı izlemem gerekiyor :) Sağlıcakla kalınız.
Dil , dünyayı algılama yöntemimize ciddi wtki ediyor.
İngilizce navy de deniyor dark blue ya
Navy yi ben Lanivet olarak biliyorum, bu yanlışmı yani.
Ben de laciverti çok severim ^^
bizde de KAHVERENGİ bana hep ilginç gelir. KAHVE ne renk diye sormak lazım. BROWN gibi bir tek kelimelik yalın karşılığı var mı?
Konur ya da kumral
Eskiler boz dermiş bozkır gibi ama boz birçok renge deniliyor biraz sıfat gibi. Atıyorum böyle bişey yok ama boz mavi gibi. Doru, at rengi demek ama o da çoğunlukla sıfat olarak kullanılıyor gene, doru at gibi. Ama ağırlık boz üzerinde
Boz sarı ve kahverengi arasında bir renge tekabül ediyor. Bozarmak deyimi de yüzün sararması anlamına geliyor
@@mrtcfci Boz, sürülmemiş toprak rengi demekmiş aynı zamanda kül için de kullanılırmış. Bununla beraber "Yak" kökünden gelen Yağız da esmer, doru, kızıl gibi anlamlara gelerek kahverengi için de kullanılırmış. Brown'un kökünün dr burn olduğunu düşünürsek bana mantıklı geldi. Alp Paksoy - Kök 2.Baskı sayfa 21'den alıntıdır
@@Harbidenyuh günümüzdeki kahverengi konu olduğu için ben boz konusuna öyle bir açıklama yaptım yoksa hemfikiriz. Hatta boş ve boz kelimelerinin bir yerde birleştiğini düşünmekteyim:)
1 .30 ‘da kırmızı mavi ve yeşilin karışmasından diyor . Sanırım kırmızı mavi ve sarı olmalı.
Benim de en sevdiğim renk lacivert
Türkler devamli koyu renkli elbise giydikleri icin bu rengi cok iyi biliyorlarlar. Devlet dairelerinde ve bürokratlarin cogu koyu renkli elbiseler giyerdi bu nedenle cabuk algiliorlar.
Amerikan Ingilizcesinde lacivert e navy diyorlar. Dark blue ilk kez duyuyorum.
Hocam makale 2006 yilinda yayinlanmis bugun 15-20 yas arasindaki yeni nesil larciveti ayirt edemez, Türkçeyi kaybediyoruz. İngilizce düşünen yeni bir nesil geliyor, bu çalışmaları yeni nesille yapıp sonuçları tekrar görmek gerekiyor
Lacivert kelimesini Türkler hatta bütün dünya Fenerbahçe olarak algılıyor. Sarı lacivert
Şu RUclips basan Azeri kadın vardı ya ona benziyor sonu benzemez inş
Teşekkürler
Türkçesi, ingilizcesi ve rusçası tamamen aynı şekilde telaffuz edilen kelime ? Akasya :))))
İngilizce telaffuz biraz farklı, "akeyşa" gibi bir şey Türkçe yazsrsak
Mesela problemleri isimlendirdiğinde daha kolay çözümlemek gibi
Ne alakaysa😁
👏👏👏👏👏👏👏
Bu arada MAVİ ve LACİVERT kelimelerinin TÜRKÇE olmadığını hatırlatmakta fayda görüyorum . Mavi Arapça , Lacivert Farsçadır .
Teşekkürler..
12 den fazla olan bir dil var mı?
Rusça da açık mavi için tek kelime varmış ama kuyu mavi yani lacivert için yok, araştırma sonuçları yorumlama için büyük hata...
Lacivert Türkçe bir kelime değil ki
Mavi Türklügün rengidir