Sikkim’e kadar yolun var sözünün açıklaması çok uzunmuş. Bunu söyledikten sonra karşı taraftan dayak yerken açıklaması çok uzun süreceği için ve dayak o süreçte tamamlanacağı için kullanmamayı daha mantıklı buldum.
Konusmasa sarmaz, bi aralar Nasuh dede vardı, ilk videoda oynayacağı ülkeyi anlatır tarihi hskkinda bilgi verirdi benzer bir konsept ile rol play yaparsa hocamız eventleri de kısaca açıklarsa çok güzel bir seri ortaya çıkabilir
7:00 hocam hata ediyorsunuz. Yaşanmışlık’da üç yapım eki vardır. Fiilden fiil -n eki Fiilden sıfat -mış eki İsimden isim -lik eki. Zincir doğru gözükmese de dil matematiğine göre her şey tutarlı. Fiilden fiil oluyor, fiilden sıfat oluyor, sıfat isimleşiyor, isimden isim türetiliyor. Benzer bir dinamiği “bilmişlik” kelimesinde de görüyoruz. Bilmiş tek başına sıfat olacakken zamanla isimleşmiş. Bu tür isimleşmeler istisnalar yoluyla oluştuğu için çok sık karşımıza çıkmazlar. İnsanların “bilmiş kişi” demek için sadece “bilmiş” demesinin yeterli olduğuna ikna olması gerekir. Bu tür bir dönüşüm uzun süreler gerektirebilir ancak kısa bir süre içerisinde bile böyle bir kelimenin insanlar tarafından kabul edilebildiğini günlük hayatta görmemiz dilin canlı olduğunu ve kendi kaderini tayin ettiğini gösterir. Bu bakış açısıyla dilin onu konuşanlara ait olduğunu ve uzlaşı sağlandığı sürece istedikleri şekilde değiştirme özgürlükleri olduğunu düşünmeliyiz.
ben üç yapım eki yok demedim. Böyle isim türetmiyoruz, çok nadir. Mesela dövülmüşlükler demiyoruz. Yenilmişlikler demiyoruz, yenilgi diyoruz. Ayrıca dile geçti artık da dedim, doğru canlı bir şey dil. Bu kelime biraz garip sadece ve çıkış noktası sanki yanlış bir yerden. Dediğim o.
@@OMNIBUSLIVE Hocam haklısınız sözüm yok ama ben magnus ile aynı şekilde düşünüyorum... sıradan insanın anlamayacağı yabancı bir sözcük yerine ( tecrübe için söylemiyorum bunu) türkçe köklü yeni türetnelerden yanayım ( tdk uyannnn)... bilgisayar gibi ( veri sayan bir araçtır, bilgi saymaz)...
@@OMNIBUSLIVE Hocam bence bu biraz preskriptif dilbilimine kayıyor, fakat dilbilimi bana göre deskriptif olmalıdır. Yani bir kelime türetilip kullanılmaya başladığı zaman bu kelime artık dilin (veya yöresel diyalektin) bir parçasıdır. Misal ben "Bu adamlar tarafından dövülmüştüm" demek yerine "Bu adamlar tarafından dövülmüşlüğüm vardır" dediğimde bu anlaşılıyorsa (ki ben bu tarz kelime türetip arkadaş ortamında kullanmayı çok severim), bu kelime vardır. Kelimenin çıkış noktası yanlış demek için de bence gerçekten etimolojik bir yanlıştan bahsetmek gerekir. Misal pencereyi vasistas ("Was ist das?") açmak objektif olarak yanlış bir kökenden geliyor, çünkü "Was ist das?" cümlesinin bir pencereyle alakası yoktur. Başka bir örnek de "konsomatris" (consommatrice) kelimesinin bizim dilimize salt "tüketici" anlamıyla geçmemesi gibi. Fakat bence hiçbir şekilde bu keimelere de yanlış dememeliyiz, yanlış bir yerden gelmişlerdir evet, ama dilimizin artık bir parçasıdır. Dilbilgisi açısından yanlış olup artık dile yerleşmiş bir örnek de "-mişmiş/-mışmış" ekidir. Genellikle duyulmuş geçmiş zaman "-miş" bu duyulan şeye inanıldığı veya bu konuda tarafsız olunduğunda kullanılırken, en azından konuma dilinde "-mişmiş/-mışmış" eki ile bu duyulan şeye inanılmadığı anlamını kazandırabiliyoruz. "O gitmişmiş de, Mehmetle konuşmuşmuş da" diyen birinin bu kişinin gidip de Mehmet'le konuşmadığına inanmadığını anlayabiliriz burdan. Sonuç olarak böyle yanlış gramerle bile türetilen kelimeler dilimizde bir anlam kazanabilir, ve bu "yanlış" olması anlamına gelmiyor. Hatta tam tersine dilimizi zenginleştiriyor bana kalırsa. Doğru, dile geçti artık dediniz. Ama ondan önce "Yok öyle kelime Türkçede" de dediğiniz için bunları yazmak istedim. Özellikle senaristler üzerinden bunu söylediğinizi de düşünürsek, senaristlerin "TDK'den doğru olarak tasdiklenmiş" bir dil kullanmak yerine halkın kullandığı dili kullanmaya çalışması mantıksız değil midir? Dizi ve filmlerde karakterler arkadaşlarıyla konuşurken "yapıyorum" mu demeli "yapıyom" mu? Biz ne yapıyorsak onu. Ve biz genelde "yapıyom" diyoruz. Aynı şekilde biz "yaşanmışlık" kullanıyorsak "yaşanmışlık" kullanmalılar. (Dipnot: Senarist kısmından "yaşanmışlık"a geçerken arada bir jump-cut var, o yüzden siz belki de senaristlerin bunu kullanmaması gerektiğini imâ etmemişsinizdir, fakat o jump-cutla biraz öyle yansıyor.)
Sadece gramere uygun değil, yaratıcı ve isabetli bir kullanım. Eklerin bu kadar esneklik sağlaması Türkçe'nin güzelliği. "Tükenmişlik sendromu" da böyle bir örnek. Sözlükte başka örnekleri de var: boşvermişlik, çokbilmişlik, ezilmişlik, gelişmişlik, görmemişlik, görülmemişlik, işitilmemişlik, kabullenmişlik, seçilmişlik, yetişmişlik
Ek olarak, ispanyolca'da gu'dan sonra i ve e harfi geldiğinde; "u" seslisinin okunması gerekiyorsa "ü" olarak yazılır. Güiza ve Agüero'da olduğu gibi (Guiza ve Aguero olarak okunur).
Çok güzel bir konsept, yeni bölümleri heyecanla bekliyorum fakat hocamın bu kadar presiktriptivist bir açıdan bakıyor olmasını beklemezdim. Dillerin yapılarının korunması mümkün olmadığı gibi bu bozulan yapıların oluşturduğu yeni yapılar bir dilin bir diğerinden alıp kullandığı alıntı kelimeler kadar doğal. Dillerin tarihinin her noktasında gerek kendi içerisinde bozularak değişen, gerek farklı dillerin yarattığı dış etkilerle değişime uğrayan bir çok yapısal özellik mevcut. "Doğru-yanlış kullanım" tanımlarını telaffuz tarafında bırakıp yapısal değişimleri kucaklayacak bir deskriptif bakış açısı bu programa daha çok yakışacaktır.
-Latince gramer....aklıma hep Brian'ın duvaa yazdığı sloganı düzelten Roma askeri sahnesi gelir (Bu arada Opus Magnun için tarih komedileri fikrimi bir daha söyleyeyim. Monty Python'lar, Mel Brooks'un "History of the World Part 1'i, vs) -Sikkim ile ilgili anım. 90'larda ortaokuldayken coğrafya dersinde arkadaşın birinin evden getidiği 60'lardan kalma atlasla Asya ülkeleri ödevini yapmaya çalışıyoruz. Atlas eski olduğu için bilgiler güncel değil, iki adet Vietnam var ve Sikkim Hindistan'a daha katılmamış, dolayısıyla bağımsız ülke olarak görünüyor. Fakat atlasa "Sikkim" değil "Sıkkım" yazılmış; ı ile, noktasız. Zannedersem ya "uygun düşmez" diye resmen de öyle diyormuşuz veya atlası basan yayınevi "bunu ergenler okuyacak, şunu bir düzeltelim" diye öyle basmış. Fakat bizim Sıkkım'ı görüp "ehehehe, ülkenin adına bak zıkkım" diye dalga geçmemizi engellememişti. -Bir ara Duolingo'dan Romence çalışıyordum. Slav etkisi haricinde kısmen Türkçe ile de çift taraflı olduğunu tahmin ettiğim etkilenmeler de var. Mesela çocuk "copil" demek, bildiğimiz kopil. Bizde bir miktar haşarı çocuk, velet kıvamlı kullanılıyor ama ana kökeni Slav dilleri olup anlamı daha kötüymüş. "Gayrimeşru" diyebiliriz hafifleterek. Bana esas ilginç gelen tabak anlamındaki "farfurie" olmuştu. Çünkü "fağfur" denen porselen türü (tam bilmiyorum ama fağfur kase, kase-i fağfur gibi tanımlarda gördüm sadece) ile çok benziyor.
"People called Romans they go the house?" Kopil konusunda Ötüken Sözlük, Grekçe çırak olduğunu söylüyor, Nişanyan ise yine Grekçe oğlan anlamında olduğunu söylüyor. Müslüman olmayan çocuk anlamı da varmış, özellikle Bulgar çocuklarından bahsedilirken kullanılırmış, ama galiba Türkçede ilk akla gelen kullanımı haşarı çocuk. Sanırım hafif ırkçılık soslu olarak Roman çocuklarına da kopil denirmiş. (Kaynak: Trakyalı anne)
Sporda yürüyüş bandında müzük dinlemek yerine Gürkanoğullarının kurucusu üstad Sir ESG'yi ve özellikle historik serisini dinliyorum çünkü spor yaparken vücudum gibi beynin de çalışması önemli.
İşte budur ya, geçen bölümdeki gibi tempo/içerik sorununu çözmüşsünüz, teşekkür ederim. Daha bir takip edilebilir olmuş bu formatta. Bir de hozom, elini ayağını hızlı oynatmazsan iyi olur, arkadaki yeşil çıkıyo, program render atamıyo belli ki kayıtta hızlı hareketlere ((:
6:58 Hocam alıntı sözlükler, dilin evrimi, o-bu-şu derken dilin kuralları hiçe sayılıyor ve bu, lisanın zenginliği sayılıyorken "yaşanmışlık"da mı problem bulundu? :) Bu hatalı ise Anadolu'dakilere Türkçe konuşmayı öğretmemiz lazım sanırım. Oysaki hayır, hepsi dilin zenginliğidir. Ayrıca yaşanmışlık, tecrübe, deneyim; bunların hepsi ayırtlı anlam ve vurgulara sahip kelimelerdir ve hâliyle kendilerine özgün farklı farklı durumlarda kullanılırlar(değişimli kullanılmaları sorun yaratmasa da yeğlenmez). Tıpkı TDK'nın kimi Farsça/Arapça sözcüklere sözlüğünde doğrudan Türkçe karşılığa yönlendirme yapmasının bir hata olması ve bu kelimelerin gerçekte farklı durumlarda kullanılması gibi. (Örn. "Gerçek-Hakikat" ayırdı.) Düzelti: Ayrıca -mişlik diye bir şey var ki "Hiç orada bulunmuşluğum yoktur" gibisinden günlükçe çok yaygın kullanılır.
"Yaşanmışlık" yerine "mazi" vardı. Ancak eskidi. Dil de ihtiyacına göre, "Mazi" yerine "Yaşanmışlık" sözcüğünü koydu. Normal aslında. O kadar yaşanan ve iz bırakan olaylar, iki heceyle anlatılamaz. Gerektiği gibi vurgulanamaz.
Dil konusunda görüş belirten herkes gibi hoca da hemen bir sonraki cümlesinde çelişkiye düşmeden edemiyor. _"Çiçero mu Kikero mu sana ne, dert değil"_ den hemen _"Bruşeta, Lamborcini değil, Brusketta LamboGİİİni!!!1!"_ 'ye, _"Argo zenginlik getirir, diller değişerek canlı kalır"_ dan iki saniye sonra _"Yaşanmışlık diye yeni kelime yapmayalım Tecrübe varken"_ 'e hızlı geçişler... :)
Lamborghini bugün kullanılan bir dilde geçen hali. Kikero örneğinde ise, ölmüş bir dil. Ayrıca kendi içinde gelişim göstermiş, Kikero'yu zamanla Çiçero ve Sisero olarak okumaya başlamış. Sen 1. yy Latincesine göre de okuyabilirsin, 10. yy'daki lokal varyasyonlarındakine göre de. İkisi de doğrudur. Söylerken Kikero zor gelir. Bunlar çok bilmekten kaynaklanan hatalardır. Yani adam İtalyanca biliyordur Çiçero çok duymuştur öyle der. Ama Bruşetta demek cehaletten kaynaklanır.
@@OMNIBUSLIVE Bu yaptığınız ayrımlar doğru olmakla birlikte nihayetinde pedantiklik. Ben de pedantik biriyim, bu ayrımları öğrenmeyi ve gözetmeyi severim, ama bunlar genelgeçer kurallarmış gibi konuşmak baştan kaybedilmiş bir kavgaya girmek demek sadece. "Kikero'yu 'yanlış' okuyabilirsiniz çünkü onun köken dili ölü bir dil, ama Lamborcini diyemezsin çünkü şu an İtalyanca yaşıyor" gibi incelikli bir kuralın bütün bir halkça (yani dili üreten geniş kitlelerce) asla bilinemeyecek, uygulanamayacak karmaşıklıkta, ve ayrıca günün sonunda önemsiz bir ilke olduğunu teslim edersiniz bence. Hem, İtalyanca konuşmuyorum ki, Türkçe konuşuyorum? Türkçe konuşanlar Lamborcini'de karar kılmışsa Türkçesi Lamborcini'dir. Bu kadar. "Cehalet" de iyi bir açıklama değil her zaman. Bir örnek vereyim: Herkes "cigabayt" diyor, ama tabii aslen "Gigabayt"tır. OK. İngilizce bildiğini bildiğim arkadaşlarımla konuşurken gigabayt kullanıyorum ben de, ama atıyorum Teknosa'daki satış elemanı arkadaş "cigabayt" dediği anda ben de ona dönüyorum, çünkü o cigabayt derken benim gigabayt diye ısrar etmem "Ben senden iyi İngilizce biliyorum, daha eğitimliyim" gibi bir alt-metin mesajı vermemden başka işe yaramaz. Hangisi doğru bu halde? İkisi de doğru. Nerede, ne için, nasıl kullandığınıza bağlı.
@@FarukAhmet şimdi şöyle 1. çelişme kısmına cevap için söyledim. O konuda hassasım zira insan yanlış bilebilir, düşündüğü şey mantıklı olmayabilir ama çelişkiye düşmemek onun elinde. Çelişmiyorum, uyguladığım standart tartışılabilir, zaten tartışıyoruz da. Ama çelişki yok 2. Şimdi gigabyte olayına gelince, ben burada da g şeklinde okunması yanlısıyım. Ama bunda çok ısrar etmem. Ama gene de hafif g ile okunsun galat olmasın derdim. Fikrim bu tabi. Bu arada ben de c ile okuyordum ingsinde bile c ile okuyormuşum. 3. Lamborghini de şöyle bir fark var. İnsanlar bu ürünleri lüks havalı diye tüketiyor ve bunun ydışı bağlantısı değerinin bir parçası. Yani hava atmak için falan alınan, hatta cümle içinde kullanılan bir şey. O yüzden çok sakil duruyor. Bruschetta da öyle. Yani basit bir ekmeğe tonla para verip italyan restoranına giden kitle çok yabancı batılı olduğuna inanıyor. O yüzden böyle Anadolu köylüsü gibi telafuz ettiklerini duyarlarsa rahatsız olurlar kanaatindeyim. Kendilerini lanse edişleri açısından. 4. Son olarak, her halükarda bu bir makara programı. Bazı şeyleri kaprisli şekilde bastıracağız. Yani benim bazı kişisel tercihlerimi ittireceğiz, çünkü eğlenmek için yapıyoruz. Yoksa isteyen istediği gibi konuşsun bana ne.
@@OMNIBUSLIVE Eyvallah, ayrımların tercihlerin nerden neşet ettiği netleşsin de birisi A'yı seçer diğeri B'yi, dediğiniz gibi. Çelişki derken de yorumuma bilhassa "dil konusunda görüş belirten herkes gibi..." diye başlamıştım ki kendimi ayrı tutmadığım belli olsun-makara tonu vardı onda da yani, yazıdan geçmemiş olabilir yanlış anlaşılma olmasın. Asıl derdim en son 4. maddede söylediklerinizi görünür kılmak-yani bunlar genelgeçer kurallar değil, kişisel zevkler ve sosyal bağlamla çok yakından ilişkili dinamik tercihler, demek (her tercih aynı güzellikte doğruluktadır demek değilse de). Nihayetinde en sofistike olanımız bile MP3'ü "em pee üç" gibi herhalde dünyanın en garabet okuma şekliyle kullanıyor, çok kasmaya gerek yok :D Teşekkür ederim vakit ayırıp cevap yazdığınız için. İyi pazarlar.
Adam 3 defa ""su anda Italya'da da Kikero diyorlar, eski dilde ne dendigini ne yapacaksin" dedi. "lamborgini", "brusketta" da su anda kullanilan soyleme sekilleri. Gorusler gayet tutarli.
Hocam ilk yorumlardan biri olduğu için yazıyorum belki görürsünüz. Belki sohbet havasında geçsin diye böyle yapıyorsunuz ama videolarınız çoğunda bir bütünlük konu ilerlemesi yok gibi. Önceden oturup çalışılmamış gibi konu ilerleyişi. Mesela ilk videoda sikkim sittin sene muhabbetleri aynı şekilde geçmişti. Severek izliyorum sadece görüş olarak belirtmek istedim. Diğer tarih videolarında da soru soran arkadaşlar konu bütünlüğü gözetip sorular sorarsa dinlerken bazen kopmayız. Sevgilerle
Kanala sürekli gelen eleştirilerden biri bu. Önceki videolarda da Hoza bahsetmişti ve programı diğerlerinden farklı kılanın bu olduğunu söylemişti. Şansen böyle daha sürükleyici ve eğlenceli. Bir planlı anlatım veya belgesel tarzında bir şey arıyorsanız yanlış yerdesiniz bence.
@@burhanardaaltunsk8277 işte daha eğlenceli ve sürükleyici gelmiyor onu diyorum. Daha çok özensiz hazırlıksız yapılmış gibi hissettiriyor. Etimoloji iki de söylenen kelimeler ilk bölümde aynı muhabbetlerle geçti.
Kaç dil biliyorsunuz soruna videonun sonun Topkapı Sarayı’nı; italyanca, ispanyolca, fransızca gezdiririm dedi hocam. Portekizce saray için yetmeyebilir dediğine göre spresifik öğeler haricinde günlük konuşma dili olarak derdini anlatabiliyor diye varsayalım. Zaten ingilizce bildiğini de biliyoruz. İspanyolca, italyanca, fransızca, ingilizce ve türkçe olarak 5 dili net konuştuğunu biliyoruz, + yarım portekizce. Bence ingilizce ve fransızca biliyorsa etimolojik olarak almancayada hakimdir hocam en azından böyle tahmin ediyorum.. çok iyi aq ya valla çok özendim
gelişmişlik edilgen değil. devşirilmişlik diye bir isim duymadım. Devşirilmişliklerim var. Parçalanmışlıklarım var da demiyoruz. Bazı parçalanmışlıklar. Belki bu olabilir. Emin olamadım.
Edinilmiş, kazanılmış, düşünülmüş vb sözcükler bu sınıra ulaştığında yadırganmamış ve bu dil coğrafyasında kabul görmüşse bundan sonra gelen eklerin ve bu şekilde türetilen yeni sözcüklerin önünü alamazsınız.
Bunun adı olsa olsa sözlük karıştırma olur. Etimoloji başlığı program için çok iddialı olmuş. Etimoliji buysa çok iyi. Kelimenin Sözlük anlamına bakmak başka kökenine inmek başka. Etimoliji kelimelerin kökeni ile ilgilidir sözlük karşılığı ile ilgili değil.
En ilginç etimolojilerden biri "vasistas" olabilir. Yıllarca Türkün biri Almandan duyduğu "was ist das"dan almıştır kesin diye geyiğini yaptık ama meğerse Fransızcadan almışız. Peki Fransızlar nereden almış? Onlar da emin değilmiş ama muhtemelen "was ist das"tan... Yani bu hıyarlığı biz değil Fransızlar yapmış :)
Hocam konudan bağımsız bi videonuzda "Türkler yobaz değil" gibi bir ibareniz vardı o kesiti bulamıyorum, videoyu da hatırlamıyorum. Bilen hatırlayan varsa bi uyandırsın lütfen
Hocam Monica Bellucci'nin soyadının asya 'daki belluç lardan degil, latince-arnavutça bella dan geldiğine de değinelim, ortada çok fazla dezenformasyon var, turkiye'de de degil butun dunyada yaygin
Yaşanmışlığın benzeri "Duygudaşlık" var. TDK'ye bakarsak "Empati" yerine öneriliyor. Gerçi aynı TDK afiş için de "Ası" diyor ama... Afiş asacağını TDK'ye göre söylesen: "Bir ası asmaya geldik" demen lazım. Neyse uzatmayayım. Duygudaşlık işte. Hepsi bu. Güzel içerik olmuş. Teşekkür ederim.
Kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde Fındıkî (فندقی) olarak geçiyor. Arapça "funduq" ya da Farsça "pondik" den geliyor bildiğim kadarıyla ama karadenize nereden gelmiş onu bilmiyorum :) @oyunajandam @sadrialsk4185
Hocam her boşluğu editle kesmeseniz en azından güzel olur. Konuya hakim olmayan birisinin takip etmesi zorlaşıyor. En azından 1 2 saniyelik duraklamalarda bilgiyi sindiririz. Zaten baya hızlı konuşuyorsunuz.
hayır yapmadık. Ke ve ka iki ayrı sestir. Alfabeye bir ayrı K daha almaları lazımdı. Tedeke diye okunmaz Tedeka diye okunur. Kişisel tercih. Ama alfabe tartışmalarında ilk alınırken de gündeme geliyor. Türkçede bir Q olmalıydı, benim fikrim bu. Ben de bilerek öyle yazıyorum.
@@OMNIBUSLIVEK ve Q arasındaki fark nedir hocam, niçin ikisini de K karşılamasın? Bütün sessiz harfler sonuna e getirilerek okunurken K'nin okunması niçin büyük oranda Ka şeklinde oturmuş?
@@OMNIBUSLIVE Haklısınız hocam verdiğiniz örnekte ben a harflerinde farklılık var sanıyordum ancak bir çok defa iki kelimeyi tekrar edince k harflerinde farklılık olduğunu anladım, teşekkür ederim. Sanırım kapalı e ve açık e için ve ince L kalın L için de eksiklik var alfabede. Kepenk kelimesinin iki farklı şekilde okunabilmesi, lal kelimesinin l'lerinin normal l'den ince olması gibi.
Hocam videoları mp3 indirip askere gidiyorum dönüşte Gürkan eri olacam
Ben yaptım harika oluyor bravo hahah
asker ESG - Emret Safa Gürkan
Ben de aynısını yapmıştım tuşlu telefonda full youtube videoları vardı hajdkakdsksl
@@alitosun5655 ulan çok gururlandım :)
@@sadrialsk4185 JKHASKJFGKAJSFASF
Sikkim’e kadar yolun var sözünün açıklaması çok uzunmuş. Bunu söyledikten sonra karşı taraftan dayak yerken açıklaması çok uzun süreceği için ve dayak o süreçte tamamlanacağı için kullanmamayı daha mantıklı buldum.
Kral onlara bakarız diyip, bir bölüm sonra bakmış ya... Nasıl seviyoz bu ekibi anlatamam. Bengü üçüncü, seni de seviyoz. Old but gold'lardansın 🫶
Arada Socrates'e giydirmeniz super olmus hocam, solun Turkiye'de ayrismasi gibi.. bayildim. Etimoliji kesinlikle devam etsin.
Emrah Sefa hocanın yaşanmışlıklarından fayda download etmek, insanı happy hissettiriyor
Hocam bu format harika daha fazla isteriz!! Ekiple kimyaniz bu formatta daha bir lezzetli oluyor.
Hocam Allah rızası için bir tane EU4 gameplay videosu paylaşsanız, konuşmasanız da olur
Bence ESG konuşmadan asla duramıyordur. Evde de sürekli bir şeyler anlatıyordur. Ben öyle hayal ediyorum hocayı :D
HOI4 ya da HOMM de olur
Oyunu oynarken videosunu çeksin sonra ayrı olarak videoyu izlerken yorum yapsin videonun üstüne. Şu aralar bir sürü oynanış kanalı öyle yapıyor
Paso wc atıyo
Konusmasa sarmaz, bi aralar Nasuh dede vardı, ilk videoda oynayacağı ülkeyi anlatır tarihi hskkinda bilgi verirdi benzer bir konsept ile rol play yaparsa hocamız eventleri de kısaca açıklarsa çok güzel bir seri ortaya çıkabilir
7:00 hocam hata ediyorsunuz. Yaşanmışlık’da üç yapım eki vardır. Fiilden fiil -n eki
Fiilden sıfat -mış eki
İsimden isim -lik eki.
Zincir doğru gözükmese de dil matematiğine göre her şey tutarlı. Fiilden fiil oluyor, fiilden sıfat oluyor, sıfat isimleşiyor, isimden isim türetiliyor.
Benzer bir dinamiği “bilmişlik” kelimesinde de görüyoruz. Bilmiş tek başına sıfat olacakken zamanla isimleşmiş.
Bu tür isimleşmeler istisnalar yoluyla oluştuğu için çok sık karşımıza çıkmazlar. İnsanların “bilmiş kişi” demek için sadece “bilmiş” demesinin yeterli olduğuna ikna olması gerekir. Bu tür bir dönüşüm uzun süreler gerektirebilir ancak kısa bir süre içerisinde bile böyle bir kelimenin insanlar tarafından kabul edilebildiğini günlük hayatta görmemiz dilin canlı olduğunu ve kendi kaderini tayin ettiğini gösterir. Bu bakış açısıyla dilin onu konuşanlara ait olduğunu ve uzlaşı sağlandığı sürece istedikleri şekilde değiştirme özgürlükleri olduğunu düşünmeliyiz.
ben üç yapım eki yok demedim. Böyle isim türetmiyoruz, çok nadir. Mesela dövülmüşlükler demiyoruz. Yenilmişlikler demiyoruz, yenilgi diyoruz. Ayrıca dile geçti artık da dedim, doğru canlı bir şey dil. Bu kelime biraz garip sadece ve çıkış noktası sanki yanlış bir yerden. Dediğim o.
Gerçek bir dilbilimci yorumu 👍 çok güzel yazmışsın dostum
@@OMNIBUSLIVE Hocam haklısınız sözüm yok ama ben magnus ile aynı şekilde düşünüyorum... sıradan insanın anlamayacağı yabancı bir sözcük yerine ( tecrübe için söylemiyorum bunu) türkçe köklü yeni türetnelerden yanayım ( tdk uyannnn)... bilgisayar gibi ( veri sayan bir araçtır, bilgi saymaz)...
@@OMNIBUSLIVE Hocam bence bu biraz preskriptif dilbilimine kayıyor, fakat dilbilimi bana göre deskriptif olmalıdır. Yani bir kelime türetilip kullanılmaya başladığı zaman bu kelime artık dilin (veya yöresel diyalektin) bir parçasıdır. Misal ben "Bu adamlar tarafından dövülmüştüm" demek yerine "Bu adamlar tarafından dövülmüşlüğüm vardır" dediğimde bu anlaşılıyorsa (ki ben bu tarz kelime türetip arkadaş ortamında kullanmayı çok severim), bu kelime vardır.
Kelimenin çıkış noktası yanlış demek için de bence gerçekten etimolojik bir yanlıştan bahsetmek gerekir. Misal pencereyi vasistas ("Was ist das?") açmak objektif olarak yanlış bir kökenden geliyor, çünkü "Was ist das?" cümlesinin bir pencereyle alakası yoktur. Başka bir örnek de "konsomatris" (consommatrice) kelimesinin bizim dilimize salt "tüketici" anlamıyla geçmemesi gibi. Fakat bence hiçbir şekilde bu keimelere de yanlış dememeliyiz, yanlış bir yerden gelmişlerdir evet, ama dilimizin artık bir parçasıdır.
Dilbilgisi açısından yanlış olup artık dile yerleşmiş bir örnek de "-mişmiş/-mışmış" ekidir. Genellikle duyulmuş geçmiş zaman "-miş" bu duyulan şeye inanıldığı veya bu konuda tarafsız olunduğunda kullanılırken, en azından konuma dilinde "-mişmiş/-mışmış" eki ile bu duyulan şeye inanılmadığı anlamını kazandırabiliyoruz. "O gitmişmiş de, Mehmetle konuşmuşmuş da" diyen birinin bu kişinin gidip de Mehmet'le konuşmadığına inanmadığını anlayabiliriz burdan. Sonuç olarak böyle yanlış gramerle bile türetilen kelimeler dilimizde bir anlam kazanabilir, ve bu "yanlış" olması anlamına gelmiyor. Hatta tam tersine dilimizi zenginleştiriyor bana kalırsa.
Doğru, dile geçti artık dediniz. Ama ondan önce "Yok öyle kelime Türkçede" de dediğiniz için bunları yazmak istedim. Özellikle senaristler üzerinden bunu söylediğinizi de düşünürsek, senaristlerin "TDK'den doğru olarak tasdiklenmiş" bir dil kullanmak yerine halkın kullandığı dili kullanmaya çalışması mantıksız değil midir? Dizi ve filmlerde karakterler arkadaşlarıyla konuşurken "yapıyorum" mu demeli "yapıyom" mu? Biz ne yapıyorsak onu. Ve biz genelde "yapıyom" diyoruz. Aynı şekilde biz "yaşanmışlık" kullanıyorsak "yaşanmışlık" kullanmalılar. (Dipnot: Senarist kısmından "yaşanmışlık"a geçerken arada bir jump-cut var, o yüzden siz belki de senaristlerin bunu kullanmaması gerektiğini imâ etmemişsinizdir, fakat o jump-cutla biraz öyle yansıyor.)
Sadece gramere uygun değil, yaratıcı ve isabetli bir kullanım. Eklerin bu kadar esneklik sağlaması Türkçe'nin güzelliği.
"Tükenmişlik sendromu" da böyle bir örnek. Sözlükte başka örnekleri de var: boşvermişlik, çokbilmişlik, ezilmişlik, gelişmişlik, görmemişlik, görülmemişlik, işitilmemişlik, kabullenmişlik, seçilmişlik, yetişmişlik
Ek olarak, ispanyolca'da gu'dan sonra i ve e harfi geldiğinde; "u" seslisinin okunması gerekiyorsa "ü" olarak yazılır. Güiza ve Agüero'da olduğu gibi (Guiza ve Aguero olarak okunur).
Vergüenza :(
Çok güzel bölüm umarım yenileri gelir
Kesinlikle devam serisinin gelmesi lazım. Mükemmel bölüm olmuş👏
Çok güzel bir konsept, yeni bölümleri heyecanla bekliyorum fakat hocamın bu kadar presiktriptivist bir açıdan bakıyor olmasını beklemezdim. Dillerin yapılarının korunması mümkün olmadığı gibi bu bozulan yapıların oluşturduğu yeni yapılar bir dilin bir diğerinden alıp kullandığı alıntı kelimeler kadar doğal. Dillerin tarihinin her noktasında gerek kendi içerisinde bozularak değişen, gerek farklı dillerin yarattığı dış etkilerle değişime uğrayan bir çok yapısal özellik mevcut. "Doğru-yanlış kullanım" tanımlarını telaffuz tarafında bırakıp yapısal değişimleri kucaklayacak bir deskriptif bakış açısı bu programa daha çok yakışacaktır.
Daha sık gelse keşke videolar, doyamıyorum
-Latince gramer....aklıma hep Brian'ın duvaa yazdığı sloganı düzelten Roma askeri sahnesi gelir
(Bu arada Opus Magnun için tarih komedileri fikrimi bir daha söyleyeyim. Monty Python'lar, Mel Brooks'un "History of the World Part 1'i, vs)
-Sikkim ile ilgili anım. 90'larda ortaokuldayken coğrafya dersinde arkadaşın birinin evden getidiği 60'lardan kalma atlasla Asya ülkeleri ödevini yapmaya çalışıyoruz. Atlas eski olduğu için bilgiler güncel değil, iki adet Vietnam var ve Sikkim Hindistan'a daha katılmamış, dolayısıyla bağımsız ülke olarak görünüyor. Fakat atlasa "Sikkim" değil "Sıkkım" yazılmış; ı ile, noktasız. Zannedersem ya "uygun düşmez" diye resmen de öyle diyormuşuz veya atlası basan yayınevi "bunu ergenler okuyacak, şunu bir düzeltelim" diye öyle basmış. Fakat bizim Sıkkım'ı görüp "ehehehe, ülkenin adına bak zıkkım" diye dalga geçmemizi engellememişti.
-Bir ara Duolingo'dan Romence çalışıyordum. Slav etkisi haricinde kısmen Türkçe ile de çift taraflı olduğunu tahmin ettiğim etkilenmeler de var. Mesela çocuk "copil" demek, bildiğimiz kopil. Bizde bir miktar haşarı çocuk, velet kıvamlı kullanılıyor ama ana kökeni Slav dilleri olup anlamı daha kötüymüş. "Gayrimeşru" diyebiliriz hafifleterek. Bana esas ilginç gelen tabak anlamındaki "farfurie" olmuştu. Çünkü "fağfur" denen porselen türü (tam bilmiyorum ama fağfur kase, kase-i fağfur gibi tanımlarda gördüm sadece) ile çok benziyor.
"People called Romans they go the house?"
Kopil konusunda Ötüken Sözlük, Grekçe çırak olduğunu söylüyor, Nişanyan ise yine Grekçe oğlan anlamında olduğunu söylüyor.
Müslüman olmayan çocuk anlamı da varmış, özellikle Bulgar çocuklarından bahsedilirken kullanılırmış, ama galiba Türkçede ilk akla gelen kullanımı haşarı çocuk. Sanırım hafif ırkçılık soslu olarak Roman çocuklarına da kopil denirmiş. (Kaynak: Trakyalı anne)
Hocam etimoloji formatı harika daha fazla istiyoruz lütfen
Bu konu başlığı bir seriye dönüşse ve devamı gelse
Ne güzel olardı
Bir an önce yeni bölümlerin gelmesi lazım
Sporda yürüyüş bandında müzük dinlemek yerine Gürkanoğullarının kurucusu üstad Sir ESG'yi ve özellikle historik serisini dinliyorum çünkü spor yaparken vücudum gibi beynin de çalışması önemli.
Ne güzel anlattı ya , şaşkınım anladığıma 😂 hocam dil dersleri düşünür müsünüz 😂❤
13:31 Hoca Ançelotti diye üsteledi durdu, burada kendisi de Ancelotti diye telaffuz etti 😂
Bu seri çok öğretici, Aferin gençlik, böyle devam!..
2:25'te kahveyi uygunsuz yerlere tükürerek ofiste bir tür kaosa sebebiyet verdim. Teşekkürler hocam.
3:15 hocam 40 - 60 yılı o zmnki insan ömrü o kdr olduğu için öyle kullanıldığı söylemişti ortaokuldaki tarih hocamiz.
Devami gelse ne guzel olur
"Onu da İngilizler düşünsün hocam, bize ne!" 😂 çok iyiydi (7:47)
hazır, nişan aaaaaalll, ateşşşş
Türk ESG - Emrah Safa Gürkan
keyifli ESG - Emrah Sefa Gürkan
dertli ESG - Emrah Cefa Gürkan
turist ESG - Emrah Seyyah Gürkan
pratik ESG - Emrah Seyyar Gürkan
Fransız PSG - Paris Safa Gürkan
asker ESG - Emret Safa Gürkan
İtalyan ESG - Enzo Safa Gürkan
Alman ESG - Erich Safa Gürkan
Timurlu ESG - Emir Safa Gürkan
Arap ESG - Ebu Safa Gürkan
Perişan ESG - Ezik Safa Gürkan
Mazlum KESG - Küçük Emrah Safa Gürkan
Maskülen ESG - Eril Safa Gürkan
Hanımköylü ESG - Elif Safa Gürkan
Dede ESG - Ecdat Safa Gürkan
Soylu ESG - Emrah Sultan Gürkan
demode ESG - Eski Safa Gürkan
nazlı ESG - Eda Safa Gürkan
endişeli ESG - Eyvah Safa Gürkan
şikeci ESG - Eyyam Safa Gürkan
hero ESG - Emrah Süper Gürkan
sararmış ESG - Emrah Sarı Gürkan !!!
çakma ESG - Emrah Sahte Gürkan
sade ESG - Emrah Sek Gürkan
ılıman ESG - Emrah Serin Gürkan
Hocam dünkü derbi sonrası Mourinho Topkapı sarayını gezmek isterse, ona Sikkim'e kadar yolu olduğunu söyler misiniz? Teşekkürler
Türkler topraklar fethederken Türkçe de kelimeler fethetmiştir. (Sanırım Cemil Meriç söylemişti)
Hocam g ve c'nin okunusu ile ilgili bir ekleme yapayım. Rumence'de anahtar ablamına gelen cheie kelimesi de "keye" diye okunuyor.
İşte budur ya, geçen bölümdeki gibi tempo/içerik sorununu çözmüşsünüz, teşekkür ederim. Daha bir takip edilebilir olmuş bu formatta.
Bir de hozom, elini ayağını hızlı oynatmazsan iyi olur, arkadaki yeşil çıkıyo, program render atamıyo belli ki kayıtta hızlı hareketlere ((:
italyanca derslerinden telafuz geldiğine göre italyanca a1 a2 dersleri ne zaman hocam
1. bölüme de yazmıştım, şimdi de yazayım, kahverengine fındıkî deniyormuş eskiden hocam.
6:58 Hocam alıntı sözlükler, dilin evrimi, o-bu-şu derken dilin kuralları hiçe sayılıyor ve bu, lisanın zenginliği sayılıyorken "yaşanmışlık"da mı problem bulundu? :) Bu hatalı ise Anadolu'dakilere Türkçe konuşmayı öğretmemiz lazım sanırım. Oysaki hayır, hepsi dilin zenginliğidir.
Ayrıca yaşanmışlık, tecrübe, deneyim; bunların hepsi ayırtlı anlam ve vurgulara sahip kelimelerdir ve hâliyle kendilerine özgün farklı farklı durumlarda kullanılırlar(değişimli kullanılmaları sorun yaratmasa da yeğlenmez). Tıpkı TDK'nın kimi Farsça/Arapça sözcüklere sözlüğünde doğrudan Türkçe karşılığa yönlendirme yapmasının bir hata olması ve bu kelimelerin gerçekte farklı durumlarda kullanılması gibi. (Örn. "Gerçek-Hakikat" ayırdı.)
Düzelti: Ayrıca -mişlik diye bir şey var ki "Hiç orada bulunmuşluğum yoktur" gibisinden günlükçe çok yaygın kullanılır.
Hocam Farsça dan geçenler gelsin ❤❤
"Yaşanmışlık" yerine "mazi" vardı. Ancak eskidi. Dil de ihtiyacına göre, "Mazi" yerine "Yaşanmışlık" sözcüğünü koydu. Normal aslında. O kadar yaşanan ve iz bırakan olaylar, iki heceyle anlatılamaz. Gerektiği gibi vurgulanamaz.
Dil konusunda görüş belirten herkes gibi hoca da hemen bir sonraki cümlesinde çelişkiye düşmeden edemiyor. _"Çiçero mu Kikero mu sana ne, dert değil"_ den hemen _"Bruşeta, Lamborcini değil, Brusketta LamboGİİİni!!!1!"_ 'ye, _"Argo zenginlik getirir, diller değişerek canlı kalır"_ dan iki saniye sonra _"Yaşanmışlık diye yeni kelime yapmayalım Tecrübe varken"_ 'e hızlı geçişler... :)
Lamborghini bugün kullanılan bir dilde geçen hali. Kikero örneğinde ise, ölmüş bir dil. Ayrıca kendi içinde gelişim göstermiş, Kikero'yu zamanla Çiçero ve Sisero olarak okumaya başlamış. Sen 1. yy Latincesine göre de okuyabilirsin, 10. yy'daki lokal varyasyonlarındakine göre de. İkisi de doğrudur. Söylerken Kikero zor gelir. Bunlar çok bilmekten kaynaklanan hatalardır. Yani adam İtalyanca biliyordur Çiçero çok duymuştur öyle der. Ama Bruşetta demek cehaletten kaynaklanır.
@@OMNIBUSLIVE Bu yaptığınız ayrımlar doğru olmakla birlikte nihayetinde pedantiklik. Ben de pedantik biriyim, bu ayrımları öğrenmeyi ve gözetmeyi severim, ama bunlar genelgeçer kurallarmış gibi konuşmak baştan kaybedilmiş bir kavgaya girmek demek sadece. "Kikero'yu 'yanlış' okuyabilirsiniz çünkü onun köken dili ölü bir dil, ama Lamborcini diyemezsin çünkü şu an İtalyanca yaşıyor" gibi incelikli bir kuralın bütün bir halkça (yani dili üreten geniş kitlelerce) asla bilinemeyecek, uygulanamayacak karmaşıklıkta, ve ayrıca günün sonunda önemsiz bir ilke olduğunu teslim edersiniz bence. Hem, İtalyanca konuşmuyorum ki, Türkçe konuşuyorum? Türkçe konuşanlar Lamborcini'de karar kılmışsa Türkçesi Lamborcini'dir. Bu kadar. "Cehalet" de iyi bir açıklama değil her zaman. Bir örnek vereyim: Herkes "cigabayt" diyor, ama tabii aslen "Gigabayt"tır. OK. İngilizce bildiğini bildiğim arkadaşlarımla konuşurken gigabayt kullanıyorum ben de, ama atıyorum Teknosa'daki satış elemanı arkadaş "cigabayt" dediği anda ben de ona dönüyorum, çünkü o cigabayt derken benim gigabayt diye ısrar etmem "Ben senden iyi İngilizce biliyorum, daha eğitimliyim" gibi bir alt-metin mesajı vermemden başka işe yaramaz. Hangisi doğru bu halde? İkisi de doğru. Nerede, ne için, nasıl kullandığınıza bağlı.
@@FarukAhmet şimdi şöyle 1. çelişme kısmına cevap için söyledim. O konuda hassasım zira insan yanlış bilebilir, düşündüğü şey mantıklı olmayabilir ama çelişkiye düşmemek onun elinde. Çelişmiyorum, uyguladığım standart tartışılabilir, zaten tartışıyoruz da. Ama çelişki yok 2. Şimdi gigabyte olayına gelince, ben burada da g şeklinde okunması yanlısıyım. Ama bunda çok ısrar etmem. Ama gene de hafif g ile okunsun galat olmasın derdim. Fikrim bu tabi. Bu arada ben de c ile okuyordum ingsinde bile c ile okuyormuşum. 3. Lamborghini de şöyle bir fark var. İnsanlar bu ürünleri lüks havalı diye tüketiyor ve bunun ydışı bağlantısı değerinin bir parçası. Yani hava atmak için falan alınan, hatta cümle içinde kullanılan bir şey. O yüzden çok sakil duruyor. Bruschetta da öyle. Yani basit bir ekmeğe tonla para verip italyan restoranına giden kitle çok yabancı batılı olduğuna inanıyor. O yüzden böyle Anadolu köylüsü gibi telafuz ettiklerini duyarlarsa rahatsız olurlar kanaatindeyim. Kendilerini lanse edişleri açısından. 4. Son olarak, her halükarda bu bir makara programı. Bazı şeyleri kaprisli şekilde bastıracağız. Yani benim bazı kişisel tercihlerimi ittireceğiz, çünkü eğlenmek için yapıyoruz. Yoksa isteyen istediği gibi konuşsun bana ne.
@@OMNIBUSLIVE Eyvallah, ayrımların tercihlerin nerden neşet ettiği netleşsin de birisi A'yı seçer diğeri B'yi, dediğiniz gibi. Çelişki derken de yorumuma bilhassa "dil konusunda görüş belirten herkes gibi..." diye başlamıştım ki kendimi ayrı tutmadığım belli olsun-makara tonu vardı onda da yani, yazıdan geçmemiş olabilir yanlış anlaşılma olmasın. Asıl derdim en son 4. maddede söylediklerinizi görünür kılmak-yani bunlar genelgeçer kurallar değil, kişisel zevkler ve sosyal bağlamla çok yakından ilişkili dinamik tercihler, demek (her tercih aynı güzellikte doğruluktadır demek değilse de). Nihayetinde en sofistike olanımız bile MP3'ü "em pee üç" gibi herhalde dünyanın en garabet okuma şekliyle kullanıyor, çok kasmaya gerek yok :D Teşekkür ederim vakit ayırıp cevap yazdığınız için. İyi pazarlar.
Adam 3 defa ""su anda Italya'da da Kikero diyorlar, eski dilde ne dendigini ne yapacaksin" dedi. "lamborgini", "brusketta" da su anda kullanilan soyleme sekilleri. Gorusler gayet tutarli.
bu videoyu ben geçen sene izledim sanki hocam
Sikkim ve sittin gibi sözcükler bilerek seçiliyor; yani söyleyen kişi belaltı çağrışımdan da yararlanıp daha etkili bir ifade kullanmış oluyor.
tecrübenin türkçesi deneyim diye biliyorduk biz ama :)
Cazzo 'yu ağzını doldura doldura söyledi hoca 😅
Hocam, Sevan Nisanyan'i Etimoloji sohbeti icin davet etseniz ne guzel olmaz mi?
Hocam zengin olsam sizden Fransizca dersi almayi çok isterdim 3 ayda bülbül gibi şakirdim 😊😊
@omnibus Hocam portakal portekiz'dense, orange fransa'daki orange province'ten mi geliyor?
Hocam ilk yorumlardan biri olduğu için yazıyorum belki görürsünüz. Belki sohbet havasında geçsin diye böyle yapıyorsunuz ama videolarınız çoğunda bir bütünlük konu ilerlemesi yok gibi. Önceden oturup çalışılmamış gibi konu ilerleyişi. Mesela ilk videoda sikkim sittin sene muhabbetleri aynı şekilde geçmişti. Severek izliyorum sadece görüş olarak belirtmek istedim. Diğer tarih videolarında da soru soran arkadaşlar konu bütünlüğü gözetip sorular sorarsa dinlerken bazen kopmayız. Sevgilerle
Ben de diyorum nereden hatırlıyorum bazı deyimleri😂
Kanala sürekli gelen eleştirilerden biri bu. Önceki videolarda da Hoza bahsetmişti ve programı diğerlerinden farklı kılanın bu olduğunu söylemişti. Şansen böyle daha sürükleyici ve eğlenceli. Bir planlı anlatım veya belgesel tarzında bir şey arıyorsanız yanlış yerdesiniz bence.
@@burhanardaaltunsk8277 işte daha eğlenceli ve sürükleyici gelmiyor onu diyorum. Daha çok özensiz hazırlıksız yapılmış gibi hissettiriyor. Etimoloji iki de söylenen kelimeler ilk bölümde aynı muhabbetlerle geçti.
@@leventguler5501 hayır geçmedi. Onlar daha önce teaser olarak shorts verildi. İlk bölümden değil, bu bölümdendi.
Kaç dil biliyorsunuz soruna videonun sonun Topkapı Sarayı’nı; italyanca, ispanyolca, fransızca gezdiririm dedi hocam. Portekizce saray için yetmeyebilir dediğine göre spresifik öğeler haricinde günlük konuşma dili olarak derdini anlatabiliyor diye varsayalım. Zaten ingilizce bildiğini de biliyoruz. İspanyolca, italyanca, fransızca, ingilizce ve türkçe olarak 5 dili net konuştuğunu biliyoruz, + yarım portekizce. Bence ingilizce ve fransızca biliyorsa etimolojik olarak almancayada hakimdir hocam en azından böyle tahmin ediyorum.. çok iyi aq ya valla çok özendim
hocam italyanca öğrenme kanalı açın her saniye izlerim
Hocam “zz” durumu nasıl telaffuz ediliyor ? Pizza, Mozzart,Piezzo, mezzo vs. Bazıları tz gibi bazıları da zz gibi tınlatıyor.
bu videoda söylenenleri ve kişileri anlamak için b2 seviye tarihçi dili bilmeniz gerek
Hocam bu kadar çok bilgiyi basıl bir arada tutabiliyorsunuz? :)
yaşanmışlık
gelişmişlik
parçalanmışlık
devşirilmişlik
…
gelişmişlik edilgen değil. devşirilmişlik diye bir isim duymadım. Devşirilmişliklerim var. Parçalanmışlıklarım var da demiyoruz. Bazı parçalanmışlıklar. Belki bu olabilir. Emin olamadım.
Edinilmiş, kazanılmış, düşünülmüş vb sözcükler bu sınıra ulaştığında yadırganmamış ve bu dil coğrafyasında kabul görmüşse bundan sonra gelen eklerin ve bu şekilde türetilen yeni sözcüklerin önünü alamazsınız.
güzel bir bölüm teşekkürler
yaşantı var hocam
Markasınız sayın hocam. Grazie.
prof dr Hatice Şirin okurken karşıma çıkan o video... bugün etimolojiye doydum
Çok eğlenceli seri ya
hocam mourinho'un eski mesleği tercümanlık. ortak bir dil bulursunuz.
#etimoloji devam etsin
Bunun adı olsa olsa sözlük karıştırma olur. Etimoloji başlığı program için çok iddialı olmuş. Etimoliji buysa çok iyi. Kelimenin Sözlük anlamına bakmak başka kökenine inmek başka. Etimoliji kelimelerin kökeni ile ilgilidir sözlük karşılığı ile ilgili değil.
En ilginç etimolojilerden biri "vasistas" olabilir. Yıllarca Türkün biri Almandan duyduğu "was ist das"dan almıştır kesin diye geyiğini yaptık ama meğerse Fransızcadan almışız. Peki Fransızlar nereden almış? Onlar da emin değilmiş ama muhtemelen "was ist das"tan... Yani bu hıyarlığı biz değil Fransızlar yapmış :)
Yaşanmışlık co-experience (:
İtilmiş kakılmış da mı demiyek? Bi sal bizi hoca
Bir bölümde Portunhol konuşalım sayın esg
Hocam konudan bağımsız bi videonuzda "Türkler yobaz değil" gibi bir ibareniz vardı o kesiti bulamıyorum, videoyu da hatırlamıyorum. Bilen hatırlayan varsa bi uyandırsın lütfen
Ayda bir yapılan zoom toplantısı hâlâ yapılıyor mu? Yapılıyorsa nasıl katılıyoruz?
kahverengiye eskiden ağaç kabuğu rengi diyorlarmış
Efsane
Hocam tito bölümü gelmez miii
Hocam Monica Bellucci'nin soyadının asya
'daki belluç lardan degil, latince-arnavutça bella dan geldiğine de değinelim, ortada çok fazla dezenformasyon var, turkiye'de de degil butun dunyada yaygin
Eternal Spirit Guider.
hoca: çiçero veya kikero ya takılmayın lan bu değil mevzu!
yine hoca: LAM BOR Gİ Nİ !
11:14 cazzo'yu eklemeseniz olmuyo herhalde:)
0:52 hozam bi an çok garip şeyler duydum geri sarıp tekrar dinleyince rahatladım
allah aşkına şu bölüm sürelerini uzatın ya
Bu seri baya güzel oldu
Cicero sekansındaki 'nasıl okuduğun önemli değil tavrıyla Ancelotti, Lamborghini sekansındaki 'o öyle okunmaz' tavrı bir tek bana mı çelişkili geldi 🤔
hayır. Cicero Çicero'ya Latin dilinin içinde dönüştü. Latince ona dönüştü yani. Yanlış okuma değil. İleriki yy'lardaki okuması. O yüzden farklı
Demek "manipulation" da "el" kelimesinden geliyormus
Hocam İngilizce'de neden Sen ve Siz aynı kelime? Bu iki kavramın ayrımına ihtiyaç duymamış mı İngilizler?
Hocam 25 yaşınızda kaç dil konuşabiliyorsunuz ?
Cheguevera chegeraa çeerugeru
Fizan a kadar yolun var, Fizan bugünün Libya çölünde ...
Yaşanmışlığın benzeri "Duygudaşlık" var. TDK'ye bakarsak "Empati" yerine öneriliyor. Gerçi aynı TDK afiş için de "Ası" diyor ama... Afiş asacağını TDK'ye göre söylesen: "Bir ası asmaya geldik" demen lazım. Neyse uzatmayayım. Duygudaşlık işte. Hepsi bu. Güzel içerik olmuş. Teşekkür ederim.
Hocam eskiden kahverengiye deve tüyü derlermiş
Hocam Tito'yu sizin gibi bir tarihçiden dinlemek güzel olurdu umarım yakında videosu gelir. Teşekkürler
LamborGiniii... Antonio Margarithiiiiii, Enzo Gorlamiiii, Dominic Deccoco...
Peki Hocam Elizabeth ve Elanor 😂
Sikkim sikkim şeyler öğrendik yine bugün teşekkürler hocam ❤❤😂😊
yaşanmışlık - yaşantı ??
1:36 Fındıki deniliyor hocam kahveden önce ;)
Karadeniz'li olduğunu bu kadar belli etme 😂
@@oyunajandam ne elakasi var nerden cikardun oni
Kamus-ı türki şemsettin sami sözlüğünde Fındıkî (فندقی) olarak geçiyor. Arapça "funduq" ya da Farsça "pondik" den geliyor bildiğim kadarıyla ama karadenize nereden gelmiş onu bilmiyorum :) @oyunajandam @sadrialsk4185
@@baristurken öğleden önce konuyu görmem iyi oldu, zira öğleden sonra bizim akünün suyu çekiyo malum hahhaaaayyy
Türkçe'de ülkelerin isimlerinin neredeyse hepsinin Venedik'ten gelip de Venedik'in isminin Almancadan gelmesi bana hep çok komik gelmiştir
Hocam her boşluğu editle kesmeseniz en azından güzel olur. Konuya hakim olmayan birisinin takip etmesi zorlaşıyor. En azından 1 2 saniyelik duraklamalarda bilgiyi sindiririz. Zaten baya hızlı konuşuyorsunuz.
Cappuccinonun başlık anlamını üstündeki köpük tabakasından aldığını sanıyordum videoyu izleyene kadar.
nays bölüm olmuş
Bazı isimler ve soyadları neden büyük harfle yazılmış? Mesala KUBİLAY KOZANOĞLU ve KUTAP DOĞAN torpilli mi ezik mi? Kafamda deli sorular
Her zamanki gibi eğlenceli ve bilgilendirici bir yayındı :) Öte yandan acaba Hoca, Humeyni ve Saddam'ı karıştırmış olabilir mi?
O nasıl başlık öyle klavyede ı harfi yokmuydu😂
lamborghini bilmeyiz biz. bizde lombardin var
Niye 14 dakika hocam.
Hozom biz olmuşuz burada CEnin üçüncü hali sen diyon ki anCelotti
I'm a simple man, i see "Sikkim", i click
7:31 dilbilgisi konuşurken imla hatası yaptınız.
hayır yapmadık. Ke ve ka iki ayrı sestir. Alfabeye bir ayrı K daha almaları lazımdı. Tedeke diye okunmaz Tedeka diye okunur. Kişisel tercih. Ama alfabe tartışmalarında ilk alınırken de gündeme geliyor. Türkçede bir Q olmalıydı, benim fikrim bu. Ben de bilerek öyle yazıyorum.
@@OMNIBUSLIVE ÖSYM bizi bu kuralla avlıyor. Bu bilgi ile söyledim.
@@OMNIBUSLIVEK ve Q arasındaki fark nedir hocam, niçin ikisini de K karşılamasın? Bütün sessiz harfler sonuna e getirilerek okunurken K'nin okunması niçin büyük oranda Ka şeklinde oturmuş?
@@Cyberonn1 kar ne dedim ben şimdi snow mu profit mi karşılaşa düzeltme işareti gibi bir garabet olmazdı iki ayrı ses o
@@OMNIBUSLIVE Haklısınız hocam verdiğiniz örnekte ben a harflerinde farklılık var sanıyordum ancak bir çok defa iki kelimeyi tekrar edince k harflerinde farklılık olduğunu anladım, teşekkür ederim. Sanırım kapalı e ve açık e için ve ince L kalın L için de eksiklik var alfabede. Kepenk kelimesinin iki farklı şekilde okunabilmesi, lal kelimesinin l'lerinin normal l'den ince olması gibi.
Mesai bitince izlicem tamam mı