Ali hoca size bu video için çok teşekkür ediyorum 😭🤗🤗 Sizin tavsiyeleriniz bana çok fayda vardır. Bu zamandan beri Türkçe öğrenmeyi çok seviyorum elhamdülillah
A-Seçtiğim ve izlediğim bir diziden altyazılı veya altyazısız bir dizi seç, önemli olan dinlemek 2- Türk arkadaşlarımla Türkçe konuşuyorum 3- Türkçe şarkılar dinlerim ve sözlerin anlamlarını bulmaya çalışırım. 4-Küçük ve kolay bir kitap okuyun, A1 seviyesindeyseniz çocuk kitapları okumanız tercih edilir, okuduktan sonra kelimeleri deftere yazın, bir kelime yazın ve altına bir cümle - Sabırlı olup rahat çalışmalıyız çünkü herkes kimisi gibi değil, bir senede öğrenenler var, iki senede öğrenenler var...vb.
Yabancıların Türkçe öğrenmesi o kadar kolay değil. Özellikle tümce yapısı. Bizde özne-nesne-yüklem dizilimi varken, onlarda özne-yüklem-nesne. • 1933'te Nazilerden kaçan yahudi kökenli Alman hukukçu Ernst Eduard Hirsch,Türkiye'de üniversiteden davet almış. Yalnız 4.yıldan itibaren derslerini Türkçe anlatması şart koşulmuş. • ''Viyana'dan Almanlar için Türkçe öğreten yeni bir kitap satın aldım. Uzun tren yolculuğu sırasında bu kitabı okuyarak bir şeyler öğrenmeye çabalıyordum. Yataklı vagon kompartımanını paylaştığım diğer yolcu,az çok Türkçe bilen Avusturyalı bir ihracatçıydı. Benim ciddi çabalamama bakıp eğleniyordu. Sohbete koyulduk. Nereden gelip nereye gittiğimi anlattım ona.İmzaladığım sözleşmeye göre ilk üç yıl derslerimi Almanca verebileceğimi,ama dördüncü yıldan sonra Türkçe ders vermek zorunda olduğumu da söyledim.Yol arkadaşım,gülümseyerek başını iki yana salladı.Böyle bir sözleşme şartını, ancak benim gibi hayattan kopuk,Türkiye'deki şartlardan ve durumdan habersiz bir profesör imzalayabilirdi.Aralarında Almanların da bulunduğu yabancı uzmanlar,daha Osmanlı İmparatorluğu zamanında ve son yıllarda da Cumhuriyet'in ilanından bu yana,Türk hükümeti tarafından görevlendirilegelmişti.Bu yabancılarla, Fransızca konuşuluyordu.Fransızca,aydın zümrenin ve iş çevrelerinin ortak diliydi.Yabaancı uzmanların belli bir süre içinde Türkçe'yi öğrenme ve kullanma zorunluluğu,bu güne kadar kulağına gelmemişti.Zaten,Türkiye'de doğup büyümüş olmayan bir yabancının bu dli doğru dürüst öğrenmesi de imkânsızdı.Türkiye'de büyüme azınlıklar,Ermeniler,Rumlar,Yahudi ve Levantenler bile,bu dili bir türlü öğrenememişler, bunların konuştuğu 'Türkçe' öteden beri alay konusu olmuş,mizahta kullanılmıştır.Alışılagelmiş deyimleri,kelimeleri,sayıları,ölçüleri,ağırlıkları ve günlük hayatta kullanılan kelimeleri öğrenmek ve bunları,düzgünce telaffuz edebilmek bile hatırı sayılır ve Türklerin takdirini toplayacak bir başarıdır.Türkçe'yi yanlışsız ve kusursuz konuşabilmek için,evvela Türkçe düşünmesini öğrenmek gerekir,çünkü Türkçe'nin dil mantığı germen ya da romen dillerinin mantığından farklıdır.Oldukça zengin bir kelime dağarcığınız bile olsa,tek bir yanlışsız cümle kurabilmek için ,önce kendi dilimizde düşünmeyi unutup Türkçe düşünmesini öğrenmemiz gerekir. Elinizdeki ders kitabının ilk sahifelerine bir göz atın hele,dedi.Almanca'daki 'haben' fiiliin Türkçe'de karşılığı yoktur.Dolayısıyla diyelim ki,'İch habe geld' diyebilmek için,önce başka türlü düşünmelisiniz.'Geld meines vorhanden(ya da 'nicht vorhanden') ist-'param vardır (ya da param yoktur)-.Bütün bunlara ilaveten,bir de 'ünlülerin uyumu' diye bir şey vardır.Bu ses uyumunun kurallarına göre,Almanca ist e tekabül eden son ek,kendinden bir önceki sesli harfe bağlı olarak,bazen 'dir',bazen 'dır',bazen 'dur'olur çıkar.Gerçi Türk grameri zor değildir,çünkü Türkçe'de cins eki ve belirli harf-i tarif(bestimmter Artikel)yoktur.İsim ve fiil çekimleri ise,insanın aklını karıştıracak kadar çok sayıda soneklerle yapılır ki,bunları sözünü ettiğim ünlüuyumuna uuygun biçimde doğru olarak ardarda dizmek çok önemlidir. Türkçe ünlüsü bol olan bir dilir.Özellikle de 'i' ^ve 'ü',büyük bir rol oynar. Yol arkadaşım,'ü ' ünlüsüne özel bir önem atfettiği pek çok örnek saydı.'Tütününüz var mıdır cümlesinde Türk tütününün tadı geliyordu ağzınıza, 'gül' sözcüğünde ise gülün tatlı kokusu içimizi bayıltıyor, 'bülbül' sözcüğünde sanki kuş cıvıltısı kulağımızda şakıyor, 'ümit' sözcüğünde iyi bir geleceğe beslenen özlem adeta elle tutulur hale dönüşmekte ve 'Ne güzel'ünleminde bakıp görülen şeyden duyulan sevinç sanki dalgalanmaktadır. ''İn Wien hatte ich heine neu erschienene türkische sprachlehre für Deutsche erworben,in die ich mich bereits während der langen Eisenbahnfahrt einzulesen versuchte.Mein Abteilgefährte im Schlafwagen,ein österreichischer Exportkaufmann mit türkischen Sprachkenttnissen,amüsierte sich sichtlich über meine ernsthaften Bemühungen.Wir kamen ins Gespräch.İch berichtete über mein Woher und Wohin und erwähnte dabei,nach meinem Anstellungsvertrag könne ich meine Lehrveranstaltungen in den ersten drei Jahren noch in Deutscher Spreche abhalten, hätte mich aber verpflichtet,vom vierten jahr ab in Türkischer Sprache zu lehren.Mein Mitreisender schüttelte lächelnd den Kopf.So eine Klausel könne nur-ich müsse schon entschuldigen-ein lebensfremder professor unterschreiben,der von den wirklichen Zuständen und Verh ältnissen in der Türkei nichts wisse. Ausländische Spezialisten,darunter auch deutsche,seien schon zu den Zeiten des Osmanischen Reichs und auf in den letzten Jahren seit der Ausrufung der Republik von der türkischen Regierung engagierd worden.Die Verständigung erfolge auf Französisch,das die Sprache der Gebildeten und der Geschäftswelt sei.Von einer Verpflichtung ausländischer Spezialisten,innerhalb einer bestimmten Frist die Türkische Sprache zu erlernen und sich ihrer zu bedienen.,habe or noch nie etwas gehört.Eine derartige Verpflichtung sei unerfüllbar.Ein nicht im Lande geborener und aufgewachsener Ausländer könne diese Sprache niemals richtig erlernen.Das könnten noch nicht ''İn Wien hatte ich heine neu erschienene türkische sprachlehre für Deutsche erworben,in die ich mich bereits während der langen Eisenbahnfahrt einzulesen versuchte.Mein Abteilgefährte im Schlafwagen,ein österreichischer Exportkaufmann mit türkischen Sprachkenttnissen,amüsierte sich sichtlich über meine ernsthaften Bemühungen.Wir kamen ins Gespräch.İch berichtete über mein Woher und Wohin und erwähnte dabei,nach meinem Anstellungsvertrag könne ich meine Lehrveranstaltungen in den ersten drei Jahren noch in Deutscher Spreche abhalten, hätte mich aber verpflichtet,vom vierten jahr ab in Türkischer Sprache zu lehren.Mein Mitreisender schüttelte lächelnd den Kopf.So eine Klausel könne nur-ich müsse schon entschuldigen-ein lebensfremder professor unterschreiben,der von den wirklichen Zuständen und Verh ältnissen in der Türkei nichts wisse. Ausländische Spezialisten,darunter auch deutsche,seien schon zu den Zeiten des Osmanischen Reichs und auf in den letzten Jahren seit der Ausrufung der Republik von der türkischen Regierung engagierd worden.Die Verständigung erfolge auf Französisch,das die Sprache der Gebildeten und der Geschäftswelt sei.Von einer Verpflichtung ausländischer Spezialisten,innerhalb einer bestimmten Frist die Türkische Sprache zu erlernen und sich ihrer zu bedienen.,habe or noch nie etwas gehört.Eine derartige Verpflichtung sei unerfüllbar.Ein nicht im Lande geborener und aufgewachsener Ausländer könne diese Sprache niemals richtig erlernen.Das könnten noch nicht einmal die im Lande selbst groß gewordenen Angehörigen der sog.Minderheiten,die Armenier,Griechen,Juden und Levantiner,deren 'Türkisch' nur anlaß zu Spott und Witzen gebe.Wenn es mir gelänge,die üblichen Redewendungen, und Floskeln,die Zahlen,Mäsen und Gewichte sowie die Bezeichnungen für die Gegenstände des taglichen Bedarfs zu erlernen und sie Einigermaßen verständlich auszusprechen,wäre dies bereits eine beachtenswerte, von den Türken mit Wohlgefallen aufgenommene Leistung.Um richtig und perfekt Türkisch sprechen zu können ,müsse man Türkisch denken lernen, weil die Sprachslogik des Türkischen eine völlig andere als die der germanischen oder romanischen Sprachen sei.Man müsse zunächst einmal das Umdenken erlernen,bevor man selbst bei einem reichen Wortschatz einen einzigen Satz fehlerfrei bilden könne. İch solle doch nur einmal in die ersten Seiten meiner Sprachlechre schauen; Für das deutsche Zeitwort 'haben' gebe es keine Entsprechung im Türkischen.Man müsse deshalb stets zunächst umdenken, also z.B. den Satz ''ich habe geld'' oder 'İch habe kein geld' umdenken 'Geld meines Vorhanden' (bzw. nicht vorhanden) ist''(param vardir bzw param yoktur)Hinzu käme die sog 'Vokalharmonie' nach deren Gesetzen die dem deutschen ''ist'' entsprechende Türkische endung je nach dem vorhergehenden Vokal bald 'dir',bald 'dır' bald 'dur' laute. Die Grammatik sei zwar einfach,weil die Türkische Sprache weder ein grammatisches Geschlecht noch den bestimmten artikel kenne.Deklination und Konjugation aber seien nur unter Verwendung einer verwirrend großen Anzahl von Suffixen möglich,deren richtige Aneinanderreihung unter Einhaltung der Vokabelharmonie von besonderer Wichtigkeit sei.Der Türkische Wortschatz sei sehr vokalreich.Vor allem die hellen Vokale i und ü spielten eine große rolle.Mein Mitreisender gab einige Beispiele, wobei er dem Vokal 'ü' eine besondere Bedeutung beimaß:Ob man nicht in dem Sätzchen,'tütününüz var mıdır?'(=haben sie Tabak?) die Würze des Türkischen Tabaks spüre,in dem Wort 'gül' nicht den süßen Duft der Rose atme, in dem Wort 'bülbül'(=Nactigall) nicht dem Schmelz des Vogellautes vernehme, in dem Wort 'ümit' (=Hoffnung) nicht die Sehnsucht nach einer guten Zukunft spüre und dem Ausruf 'ne güzel'(=wie schön) nicht das Entzücken über das geschaute entnehme?'
wow i actually understood 95% of what he said. if not more. It made me feel so good. wish everyone spoke as he did... probably would be funny to native but perfect for my ears 😊 His second advice i still get so stressed and still have very hard time making sentences and i forget everything in the street. only with my teacher do i get some courage.
ı understand hım too. i started turkish lessons a year ago. in a week i have exams. ben geçen yıldan beri türkçe öğreniyorum. çok zor bır dil ama ben çok çalışkanım. ali bey haklısın. diızı ve fılmler izlenıyorum ve şarkılar dinliyorum. ödevım yapıyorum, kıtap ve grammar okuyorum. en zor şey her gün konuşacak kimsemin olmaması
Allah'a hamdolsun sizlerle katıldım.Dersleriniz için teşekkür ederim.Bu kadar çok ders beklemiyordum.Birden fazla derse giriyorum ve sizinle kelimeleri tekrar etmeye ve soruları cevaplamaya çalışıyorum.
Allah razı olsun Ali bey bende dizilerden öğrendim Türkçeyi ne dizisi diye sorarsanız Çukur dizisinden ve Kurtlar vadisi dizilerinden.yani çok iyi değil ama çok şükür öğrenmeye devam ediyorum
Teşekkür ederim. Ben şimdi Uzbekistan ülkesiden sizi dinliyorum. Basit ve kolay anlatıyorsunuz. Evet, yavaş yavaş söylediniz zaman, daha iyi anliyorum. Bana bir soru vardı, okuma bölümün geliştirmem için neler yapsam olur?
Allah. razı. olsun
Ali hoca size bu video için çok teşekkür ediyorum 😭🤗🤗 Sizin tavsiyeleriniz bana çok fayda vardır. Bu zamandan beri Türkçe öğrenmeyi çok seviyorum elhamdülillah
sen çok iyi öretman teşekkkür ediyorum
الله يرضى عنك
Allah razı olsun😇
Sizden Allah razı olsun hocam
يعطيك العافية الله يبارك فيك
Ders verme konusundaki çabalarınız için teşekkür ederiz Ali Bey
Iyiki bu kanalı buldum.. En iyi bir türkçe dersleri.. teşekkürler
Ne güzel!
Allah razı olsun
A-Seçtiğim ve izlediğim bir diziden altyazılı veya altyazısız bir dizi seç, önemli olan dinlemek
2- Türk arkadaşlarımla Türkçe konuşuyorum
3- Türkçe şarkılar dinlerim ve sözlerin anlamlarını bulmaya çalışırım.
4-Küçük ve kolay bir kitap okuyun, A1 seviyesindeyseniz çocuk kitapları okumanız tercih edilir, okuduktan sonra kelimeleri deftere yazın, bir kelime yazın ve altına bir cümle
- Sabırlı olup rahat çalışmalıyız çünkü herkes kimisi gibi değil, bir senede öğrenenler var, iki senede öğrenenler var...vb.
Yabancıların Türkçe öğrenmesi o kadar kolay değil. Özellikle tümce yapısı. Bizde özne-nesne-yüklem dizilimi varken, onlarda özne-yüklem-nesne.
• 1933'te Nazilerden kaçan yahudi kökenli Alman hukukçu Ernst Eduard Hirsch,Türkiye'de üniversiteden davet almış. Yalnız 4.yıldan itibaren derslerini Türkçe anlatması şart koşulmuş.
• ''Viyana'dan Almanlar için Türkçe öğreten yeni bir kitap satın aldım. Uzun tren yolculuğu sırasında bu kitabı okuyarak bir şeyler öğrenmeye çabalıyordum. Yataklı vagon kompartımanını paylaştığım diğer yolcu,az çok Türkçe bilen Avusturyalı bir ihracatçıydı. Benim ciddi çabalamama bakıp eğleniyordu. Sohbete koyulduk. Nereden gelip nereye gittiğimi anlattım ona.İmzaladığım sözleşmeye göre ilk üç yıl derslerimi Almanca verebileceğimi,ama dördüncü yıldan sonra Türkçe ders vermek zorunda olduğumu da söyledim.Yol arkadaşım,gülümseyerek başını iki yana salladı.Böyle bir sözleşme şartını, ancak benim gibi hayattan kopuk,Türkiye'deki şartlardan ve durumdan habersiz bir profesör imzalayabilirdi.Aralarında Almanların da bulunduğu yabancı uzmanlar,daha Osmanlı İmparatorluğu zamanında ve son yıllarda da Cumhuriyet'in ilanından bu yana,Türk hükümeti tarafından görevlendirilegelmişti.Bu yabancılarla, Fransızca konuşuluyordu.Fransızca,aydın zümrenin ve iş çevrelerinin ortak diliydi.Yabaancı uzmanların belli bir süre içinde Türkçe'yi öğrenme ve kullanma zorunluluğu,bu güne kadar kulağına gelmemişti.Zaten,Türkiye'de doğup büyümüş olmayan bir yabancının bu dli doğru dürüst öğrenmesi de imkânsızdı.Türkiye'de büyüme azınlıklar,Ermeniler,Rumlar,Yahudi ve Levantenler bile,bu dili bir türlü öğrenememişler, bunların konuştuğu 'Türkçe' öteden beri alay konusu olmuş,mizahta kullanılmıştır.Alışılagelmiş deyimleri,kelimeleri,sayıları,ölçüleri,ağırlıkları ve günlük hayatta kullanılan kelimeleri öğrenmek ve bunları,düzgünce telaffuz edebilmek bile hatırı sayılır ve Türklerin takdirini toplayacak bir başarıdır.Türkçe'yi yanlışsız ve kusursuz konuşabilmek için,evvela Türkçe düşünmesini öğrenmek gerekir,çünkü Türkçe'nin dil mantığı germen ya da romen dillerinin mantığından farklıdır.Oldukça zengin bir kelime dağarcığınız bile olsa,tek bir yanlışsız cümle kurabilmek için ,önce kendi dilimizde düşünmeyi unutup Türkçe düşünmesini öğrenmemiz gerekir.
Elinizdeki ders kitabının ilk sahifelerine bir göz atın hele,dedi.Almanca'daki 'haben' fiiliin Türkçe'de karşılığı yoktur.Dolayısıyla diyelim ki,'İch habe geld' diyebilmek için,önce başka türlü düşünmelisiniz.'Geld meines vorhanden(ya da 'nicht vorhanden') ist-'param vardır (ya da param yoktur)-.Bütün bunlara ilaveten,bir de 'ünlülerin uyumu' diye bir şey vardır.Bu ses uyumunun kurallarına göre,Almanca ist e tekabül eden son ek,kendinden bir önceki sesli harfe bağlı olarak,bazen 'dir',bazen 'dır',bazen 'dur'olur çıkar.Gerçi Türk grameri zor değildir,çünkü Türkçe'de cins eki ve belirli harf-i tarif(bestimmter Artikel)yoktur.İsim ve fiil çekimleri ise,insanın aklını karıştıracak kadar çok sayıda soneklerle yapılır ki,bunları sözünü ettiğim ünlüuyumuna uuygun biçimde doğru olarak ardarda dizmek çok önemlidir.
Türkçe ünlüsü bol olan bir dilir.Özellikle de 'i' ^ve 'ü',büyük bir rol oynar. Yol arkadaşım,'ü ' ünlüsüne özel bir önem atfettiği pek çok örnek saydı.'Tütününüz var mıdır cümlesinde Türk tütününün tadı geliyordu ağzınıza, 'gül' sözcüğünde ise gülün tatlı kokusu içimizi bayıltıyor, 'bülbül' sözcüğünde sanki kuş cıvıltısı kulağımızda şakıyor, 'ümit' sözcüğünde iyi bir geleceğe beslenen özlem adeta elle tutulur hale dönüşmekte ve 'Ne güzel'ünleminde bakıp görülen şeyden duyulan sevinç sanki dalgalanmaktadır.
''İn Wien hatte ich heine neu erschienene türkische sprachlehre für Deutsche erworben,in die ich mich bereits während der langen Eisenbahnfahrt einzulesen versuchte.Mein Abteilgefährte im Schlafwagen,ein österreichischer Exportkaufmann mit türkischen Sprachkenttnissen,amüsierte sich sichtlich über meine ernsthaften Bemühungen.Wir kamen ins Gespräch.İch berichtete über mein Woher und Wohin und erwähnte dabei,nach meinem Anstellungsvertrag könne ich meine Lehrveranstaltungen in den ersten drei Jahren noch in Deutscher Spreche abhalten, hätte mich aber verpflichtet,vom vierten jahr ab in Türkischer Sprache zu lehren.Mein Mitreisender schüttelte lächelnd den Kopf.So eine Klausel könne nur-ich müsse schon entschuldigen-ein lebensfremder professor unterschreiben,der von den wirklichen Zuständen und Verh ältnissen in der Türkei nichts wisse. Ausländische Spezialisten,darunter auch deutsche,seien schon zu den Zeiten des Osmanischen Reichs und auf in den letzten Jahren seit der Ausrufung der Republik von der türkischen Regierung engagierd worden.Die Verständigung erfolge auf Französisch,das die Sprache der Gebildeten und der Geschäftswelt sei.Von einer Verpflichtung ausländischer Spezialisten,innerhalb einer bestimmten Frist die Türkische Sprache zu erlernen und sich ihrer zu bedienen.,habe or noch nie etwas gehört.Eine derartige Verpflichtung sei unerfüllbar.Ein nicht im Lande geborener und aufgewachsener Ausländer könne diese Sprache niemals richtig erlernen.Das könnten noch nicht
''İn Wien hatte ich heine neu erschienene türkische sprachlehre für Deutsche erworben,in die ich mich bereits während der langen Eisenbahnfahrt einzulesen versuchte.Mein Abteilgefährte im Schlafwagen,ein österreichischer Exportkaufmann mit türkischen Sprachkenttnissen,amüsierte sich sichtlich über meine ernsthaften Bemühungen.Wir kamen ins Gespräch.İch berichtete über mein Woher und Wohin und erwähnte dabei,nach meinem Anstellungsvertrag könne ich meine Lehrveranstaltungen in den ersten drei Jahren noch in Deutscher Spreche abhalten, hätte mich aber verpflichtet,vom vierten jahr ab in Türkischer Sprache zu lehren.Mein Mitreisender schüttelte lächelnd den Kopf.So eine Klausel könne nur-ich müsse schon entschuldigen-ein lebensfremder professor unterschreiben,der von den wirklichen Zuständen und Verh ältnissen in der Türkei nichts wisse. Ausländische Spezialisten,darunter auch deutsche,seien schon zu den Zeiten des Osmanischen Reichs und auf in den letzten Jahren seit der Ausrufung der Republik von der türkischen Regierung engagierd worden.Die Verständigung erfolge auf Französisch,das die Sprache der Gebildeten und der Geschäftswelt sei.Von einer Verpflichtung ausländischer Spezialisten,innerhalb einer bestimmten Frist die Türkische Sprache zu erlernen und sich ihrer zu bedienen.,habe or noch nie etwas gehört.Eine derartige Verpflichtung sei unerfüllbar.Ein nicht im Lande geborener und aufgewachsener Ausländer könne diese Sprache niemals richtig erlernen.Das könnten noch nicht einmal die im Lande selbst groß gewordenen Angehörigen der sog.Minderheiten,die Armenier,Griechen,Juden und Levantiner,deren 'Türkisch' nur anlaß zu Spott und Witzen gebe.Wenn es mir gelänge,die üblichen Redewendungen, und Floskeln,die Zahlen,Mäsen und Gewichte sowie die Bezeichnungen für die Gegenstände des taglichen Bedarfs zu erlernen und sie Einigermaßen verständlich auszusprechen,wäre dies bereits eine beachtenswerte, von den Türken mit Wohlgefallen aufgenommene Leistung.Um richtig und perfekt Türkisch sprechen zu können ,müsse man Türkisch denken lernen, weil die Sprachslogik des Türkischen eine völlig andere als die der germanischen oder romanischen Sprachen sei.Man müsse zunächst einmal das Umdenken erlernen,bevor man selbst bei einem reichen Wortschatz einen einzigen Satz fehlerfrei bilden könne.
İch solle doch nur einmal in die ersten Seiten meiner Sprachlechre schauen; Für das deutsche Zeitwort 'haben' gebe es keine Entsprechung im Türkischen.Man müsse deshalb stets zunächst umdenken, also z.B. den Satz ''ich habe geld'' oder 'İch habe kein geld' umdenken 'Geld meines Vorhanden' (bzw. nicht vorhanden) ist''(param vardir bzw param yoktur)Hinzu käme die sog 'Vokalharmonie' nach deren Gesetzen die dem deutschen ''ist'' entsprechende Türkische endung je nach dem vorhergehenden Vokal bald 'dir',bald 'dır' bald 'dur' laute. Die Grammatik sei zwar einfach,weil die Türkische Sprache weder ein grammatisches Geschlecht noch den bestimmten artikel kenne.Deklination und Konjugation aber seien nur unter Verwendung einer verwirrend großen Anzahl von Suffixen möglich,deren richtige Aneinanderreihung unter Einhaltung der Vokabelharmonie von besonderer Wichtigkeit sei.Der Türkische Wortschatz sei sehr vokalreich.Vor allem die hellen Vokale i und ü spielten eine große rolle.Mein Mitreisender gab einige Beispiele, wobei er dem Vokal 'ü' eine besondere Bedeutung beimaß:Ob man nicht in dem Sätzchen,'tütününüz var mıdır?'(=haben sie Tabak?) die Würze des Türkischen Tabaks spüre,in dem Wort 'gül' nicht den süßen Duft der Rose atme, in dem Wort 'bülbül'(=Nactigall) nicht dem Schmelz des Vogellautes vernehme, in dem Wort 'ümit' (=Hoffnung) nicht die Sehnsucht nach einer guten Zukunft spüre und dem Ausruf 'ne güzel'(=wie schön) nicht das Entzücken über das geschaute entnehme?'
شكرا جزيلا
Teşekkürler hocam
bundan vidio çok öğerendim çok teşekürler
Teşekkür ederim hocam siz iyi çok şeyler söylediniz hepsini bana fayda verdi Allah razı olsun size
Hocam nekadar güzel konuşuyorsun
Vidiyo izlerken çok mutlu oldum Allah razı olsun ❤
wow i actually understood 95% of what he said. if not more. It made me feel so good. wish everyone spoke as he did... probably would be funny to native but perfect for my ears 😊 His second advice i still get so stressed and still have very hard time making sentences and i forget everything in the street. only with my teacher do i get some courage.
ı understand hım too. i started turkish lessons a year ago. in a week i have exams.
ben geçen yıldan beri türkçe öğreniyorum. çok zor bır dil ama ben çok çalışkanım.
ali bey haklısın. diızı ve fılmler izlenıyorum ve şarkılar dinliyorum. ödevım yapıyorum, kıtap ve grammar okuyorum. en zor şey her gün konuşacak kimsemin olmaması
@@pavanastasia"Dizi ve filmler izliyorum" olacak
@@turk2145 merhaba. Sen haklısın. Benim hatam. Şimdi bu hatayı yapmıyorum...
Çok faydalı
Allah razı olsun
Umarım ki videolar tercüme edilir, böylece insanlar sizi öğrenir ve anlar
Çok teşekkür ederim çok güzel bı video bravo
Teşekkürler
Thanks a lot teacher ..
Какая прелесть 😊 учитель, спасибо
Selam, Hocam. Videonun için teşekkürler. Bana çok yardımcı ettin.
Sevdim seni hocam ... çok güzel bir şekilde konuşuyorsun
Ali hoca, bu videoyu için çok teşekkür ederiz :)
Çok anlamlı öğretdiniz
Yine harika ders. Her kez çok güzel anlatma. Teşekkürler.
if u want speak turkish pls book a trial lesson :)
preply.com/tr/%C3%B6%C4%9Fretmen/875753/
Hocam sezi tavsiyelerı için çok teşekkular her zaman Sizin videolari bana faydalı vardır salam hoçam🙏
Selamün aleyküm hocam. Çok teşekkür ederim bana çok yardımcı olduğunuz
Gerşekten ben seni seviyorum 🌸Allah razı olsun ✨
Ali Yilmaz, her şey anladım çok teşekkür ediyorum! Kazakistan'dan selamlar❤
Çok teşekkür ederim hocam
Güzel şekilde konuşuyorsunuz
Maşallah sen çok güzel bir öğretmen
Ben rus iyim, simdi Antalya'da yasiyorum, Ali'nin videolari superdir.
Selamün aleyküm iyi geceler size çok teşekkürler dersler için
Çok teşekkür ederim 😍🥰
Merhaba, Ali bey.
Çok iyi kanal
Ben Türkçe öğrenmek istiyorum ❤️
Allah'a hamdolsun sizlerle katıldım.Dersleriniz için teşekkür ederim.Bu kadar çok ders beklemiyordum.Birden fazla derse giriyorum ve sizinle kelimeleri tekrar etmeye ve soruları cevaplamaya çalışıyorum.
Teşekürler hoca
Yavaş yavaş konuşuyorsunuz teşekkürederim hocamız. Akah razı olsun
Allah razı olsun 😍
Çok güzel 😍💓 çok güzel bir video 👏👏
Siz en iyi öğretmen
Çok doğru söylüyorsunuz.
Teşekkür ederiz hocam 🤗🤗🌻🌻
Kazakistanan selamlar ustam
Teşekkürler ❤
Thank you 🙏
İyi öretman
Çok teşekkürler benim hocam💐💐kendime inanamam, konuşmandan 90% anlabilirim🌹🌹 ( bu cümle doğru yada yanlış🤗☺️)
Teşekkür ederim Bay🇹🇷❤️
Çok güzel,
Çok doğru tavsiyenizi ediyorsunuz! Teşekkür ederim.
çok teşekürler hocam
Çok güzel teşekkür ederim
Çok güzel, iyi
Tek Türkiye tek Ali bey ❤ teşekkür ederim
Çok güzel vedio. Tam olarak sizi ne söyledeğizi anladım. Bundan mutluyum🎉
Teşekkürler hocam,,
Çok teşekkür ederim
Knk güzel olmuş elerine salıq
Allah razı olsun Ali bey bende dizilerden öğrendim Türkçeyi ne dizisi diye sorarsanız Çukur dizisinden ve Kurtlar vadisi dizilerinden.yani çok iyi değil ama çok şükür öğrenmeye devam ediyorum
Teşekkür ederim 😍😍
Irak'tan Ömerim ve Türkiye'de yaşamayı seviyorum ve Türk şapkasını öğreniyorum
Allah emanet ol sizi hoca teşekürler 💚🌸
Allah arzı olsun
Teşekkürler hocam bana kolay gelsin.ben yeni öğreniyorum Türkçe dilini yanlış yapabilirim deya korkuyorum
Türk değilim ama herşey gayet iyi anladım, teşekkürler 😅😅
Çok teşekkür ederim öğrencıyım alı yılma
Teşekurler🦋💙🇮🇶
Konuşmayı anlayabiliyorum ve ana dilime çevirebiliyorum ama konuşmayı bilmiyorum yani işitmem iyi ama Türkçe konuşamıyorum
Lütfen videodaki otomatik çeviriyi açın, Altyazı
Teşekkür ederim. Ben şimdi Uzbekistan ülkesiden sizi dinliyorum. Basit ve kolay anlatıyorsunuz. Evet, yavaş yavaş söylediniz zaman, daha iyi anliyorum. Bana bir soru vardı, okuma bölümün geliştirmem için neler yapsam olur?
Gerçekten size dinlerken kindimi daha iyi hessediyorum
Çok gozal
Bugün RUclips de sizi çektiğiniz videoları gördüm
🙏🙏🙏🌹
hello teacher how we can join the videos!
Teşekkür ederim 🌺🌺🌺🌷🌷
why i understand all what you saying 😳
Mehraba 1-tevsiye ne oldu lutfen anlatabilismisiniz? Cinemami? Dizel jumlasina anlamiyorum
Bu 4 formali çok güzel hocam ben de Yapıyorum ders için Allah razı olsun
❤️🌸❤️🌸
Çok tatlı Açıklamanın yolu Yavaş yavaş çok sevdim bir öğretmen Arapça konuşmayı biliyor musun
Sız SÜPERsiniz ! ❤️
Teşekkür ederim, Allah razı olsun, bize çok yardımcı oldunuz
Teşekkürler hocam
Harikasınız
Teşekkür ederim hocam 🌻🌻🌻
الاخوة العرب.. ممكن احد يترجم هذة النصائح... اريد ان اتعلم التركية هل من نصائح او موقع او فيديوهات او اي شي لتعلم التركية.. شكرا لكم 🌹
1 شاهد مسلسلات او افلام تركية
2 تكلم مع اتراك عشان التدريب
3 استمع على اغاني و حاول فهم الكلمات
4 قراءة كتب بسيطة
Ü, u, ö, o harflerinin nasıl telaffuz edileceğine dair bir video var mı?
U u diye okunuyor ü ü diye ö ö doye
Çok teşekkür ederim ❤️🥺
Merhaba, Türkçeyi dizi izleyerek de öğrenmem için hangi dizileri önerebilirsiniz?
Çok teşekkürler için yavaş yavaş konuşuyor
kolay gelsin
يعني حضرتك عامل فيديو بتقول نصايح للي لسا بيبداو في اللغة بتتكلم فيه تركي ليه؟؟ \صباح الفل
Hocam,cok cok tesekkur ederim,sizin sayenizde turkce konusmsqa baslamisam ,baska videolari nasil elde ede bilerem
Ama Ali Bey hoca, bana çok zor konuşuyorum! Türkler hiç tanımıyorum Sadece diziler izleyorum! Burada dersler için çok teşekür ederim!
Hahaha - zamanla hatamı gördüm! "iziyorum" doğrudur!!!
çok tşk