Andolsun ki biz her ümmet arasında: “Allah’a ibadet/kulluk edin ve tağuttan kaçının.” (diye tebliğ etmesi için) resûl göndermişizdir. Allah içlerinden kimisine hidayet bahşetti, kimisine ise sapıklık hak oldu. Yeryüzünde gezip dolaşın ve yalanlayanların akıbetinin nasıl olduğuna bir bakın. (16/Nahl, 36) İmâm Mücâhid (rahimehullâh)’tan rivayet edildiğine göre tâğut: “İnsânların idârecisi konumunda bulunan, halkın kendisine danışıp işlerinin hükme bağlanmasını istedikleri, insân sûretindeki şeytânlardır. Tâğut (Allâh’ın kanunları dışında) kendisine başvurulan insânların efendisidir.” [Suyutî, ed-Durru’l-Mensur: 2/22.] “Hüküm vermek yalnızca Allah’a aittir: O, size, kendisinden başkasına tapmamanızı emretti. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” (Yûsuf, 12/40) İmam Taberi (rahimehullah) şöyle demiştir: “Allah Teala, yarattığı hiçbir mahluku hüküm verme konusunda kendisine ortak kabul etmez. İnsanlar arasında hüküm verecek yalnız O’dur. Hüküm verme, ihtilafları çözme, insanları ve işlerini idare etme konusunda dilediği ve sevdiği şekilde hareket eder. Bu özellik sadece O’nun hakkıdır.” (Câmiu’l-Beyân: 15/234) "Eğer onlara itaat ederseniz şüphesiz siz de müşrik olursunuz." (En'âm, 6/121) İmam İbn Kesir (rahimehullah) ayet-i kerimeyi zikrettikten sonra şöyle demiştir; "Yani Allah'ın emrinden ve şeriatından, başkasının dediğine saparsanız başkasını onun önüne geçirirseniz işte bu şirktir!." (Tefsiru'l Kur-an'il Azim, 3/329) “Onlar, hala cahiliye devrinin (şirk olan) hükmünü mü istiyorlar? Yakinen bilen bir kavim (topluluk) için Allah’tan daha güzel hüküm veren kim vardır?” (Mâide, 5/50) İbn Kesir (rahimehullah) şöyle demiştir: “Allah Teala, her hayrı kapsayıcı, her şerri yasaklayıcı olan hükümlerinden yüz çevirip, bunun yerine cahiliyede olduğu gibi kişilerin görüşlerine, dalalet ve sapıklığı ihtiva eden değer yargılarına ya da çeşitli dinlerin karışımı ve beşeri görüşlerden meydana gelen Cengiz Han’ın vaaz ettiği Yes’ak gibi İslam dışı hükümlere yönelenin imanını kabul etmiyor. Yes’ak ; Cengiz Han’ın Kur-an, Tevrat, İncil ve kendi görüşlerine dayanarak ortaya koymuş olduğu kanunları ihtiva eden bir kitaptır. Cengiz Han öldükten sonra yerine geçen çocukları, İslam’a girdikleri halde bu kitabı anayasa kitabı olarak görmeye devam ettiler. Allah’ın kitabı ve Rasulullah’ın sünnetini bir kenara atarak bu kitaptaki hükümlerle tatarlara hükmettiler. İşte böyle davranan kimseler kâfirdir. Bunlarla büyük küçük her meselede yalnız Allah’ın hükmüne dönünceye kadar savaşmak farzdır.” (Tefsîr’ul Kur-ân’il Azîm: 5/2364) Şeyh Ahmed Şakir İbn Kesir’in yukarıdaki geçen sözünü yorumlayarak şöyle demiştir: “Bununla beraber, müslümanların kendi ülkelerinde dinsiz, putperest avrupa kanunlarından alınma bir kanunla hüküm vermeleri nasıl caiz olur ? Hatta o öyle bir kanun ki içine istedikleri gibi bozup değiştirdikleri keyfi arzular, bâtıl görüşler dahil olmuştur. Bunu ortaya koyan, koyduğu kanunun İslam şeriatına uyup uymadığına hiç aldırış etmez. Bu beşeri sistemlerin konumu güneş gibi açıktır. Küfrü nettir. Bundan kesinlikle hiçbir şüphe yoktur. İslam’a mensup olan bir kimsenin bunlarla amel etmede, yahut bunlara uymada, yahut bunları kabul etmede hiçbir mazereti olamaz.” (Umdetu’t-Tefsir: 4/173)
Allah sizden razı olsun hocam ,beklediğim bir konuydu,Videonun tamamını bulursam ne mutlu bana.Bir de hocam Allah rızası için tağut, şirk konularına daha geniş yer verin , ben Rabbim den öte aşk nedir bilmeyeyim ,benim Rabbim herşeyden üstündür keşke dağlara taşlara bütün insanlara Rabbimin ne kadar yüce olduğunu anlatabilseydim .."O"nu sevmek ,"O" nunla olmak heran nasıl bir duygu bir anlatabilseydim "O" na sığınarak en büyük sıkıntının da sana nasıl lezzet verdiğini.. Ben sırtımı herşeyin sahibi olana dayadım öylesine huzurluyum işte bu zaman da...
Eski videolarında tağut, şirk konuları var. Hem de sert uslubla(olabildiğince). Gençler için ve ümmet için, daha sosyolojik ve psikolojik konulara kendini adadı. Çünkü 'büyüklerden bir şey olmayacağını, hiç olmazsa gençleri kurtarmaya vesile olalım' gerçeğinin farkındaydı. Gerçek tağutu(İblis ve ordusu, Abd, İsrail, İnstagram, Twitter, Şehvet, Para, Kadın v.s) anlatıyor. Kuru kuru 'diyanet imamlarının arkasında namaz kılınmaz' diyen öfkelilerin dar penceresinden bakmıyor. Yani aslında o hep Tağut ve şirki anlattı. Bu yüzden ona Vahhabi dediler. Allah ondan razı olsun.
Not: Kadına tağut dememin sebebi, kadını metalaştıran sistemin, kadını objeleştirmesi manasıyla söyledim. Kadının bizzat kendisi erkek gibi insandır ve kuldur.
Osmanlı devletinin son şeyhulislamlarından Mustafa Sabri efendinin oy kullanma ve günümüz sistemindeki yöneticiler ile ilgili bir fetvası vardır ve şöyledir: “Aslında din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak, dini ortadan kaldırmak planından başka birşey değildir. batıdan gelen ve batı bağlılarının ortaya attıkları bidatlerin hepsi İslamı yıkmak ve müslümanları islamdan uzaklaştırmak içindir. Fakat bu amaçla ortaya çıkarmış oldukları şeylerin en korkuncu din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak anlamına gelen laikliktir. Laiklik devlet tarafından halkın dinine indirlmiş bir darbedir. Laiklik ilsini kabul eden bir siyasi rejim islam hükümlerine baş kaldırmış demektir. Dolayısıyla Öncelikle bu devlet irtidad etmiş(dinden dönmüş) sonrada buna itaat edenler(oy kullananlar) mürted olmuştur. Böyle bir siyasi idarede görev alanlar tek tek mürted hükmünü aldıkları gibi bu hükümete itaat eden kitleler de irtidada düşmüş olurlar. böylece kestirmeden küfre toplu küfre giriş kadar korkunç bir olay tasavvur edilemez. Birimiz, fert olarak İslamın herhangi bir hükmünü kabul etmediğimiz, dinin sultasını redettiğimiz, helal-haramdan, emir ve nehiyden birini inkar ettiğimiz takdirde küfre girmiş oluruz. Peki, toptan Allahın sultasını, emir ve nehiylerini , helal ve harama ilişkin ölçülerini reddeden dolayısıyla mürted olduğu şüphe götürmeyen bir devletin üyeleri hakkındaki hükmünüz ne olacaktır??
@@hakanfizik5423 Allah svt razi olsun, evet bende oyle hatirliyorum akhi, ancak ben ayeti soylememistim sanirim nesaide gecen bi hadisti orada sahabe efendilerimizin cocuklarina amentubillahi ve kefertu bit-taguti diye ezberlettikleri geciyordu
Osmanlı devletinin son şeyhulislamlarından Mustafa Sabri efendinin oy kullanma ve günümüz sistemindeki yöneticiler ile ilgili bir fetvası vardır ve şöyledir: “Aslında din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak, dini ortadan kaldırmak planından başka birşey değildir. batıdan gelen ve batı bağlılarının ortaya attıkları bidatlerin hepsi İslamı yıkmak ve müslümanları islamdan uzaklaştırmak içindir. Fakat bu amaçla ortaya çıkarmış oldukları şeylerin en korkuncu din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak anlamına gelen laikliktir. Laiklik devlet tarafından halkın dinine indirlmiş bir darbedir. Laiklik ilsini kabul eden bir siyasi rejim islam hükümlerine baş kaldırmış demektir. Dolayısıyla Öncelikle bu devlet irtidad etmiş(dinden dönmüş) sonrada buna itaat edenler(oy kullananlar) mürted olmuştur. Böyle bir siyasi idarede görev alanlar tek tek mürted hükmünü aldıkları gibi bu hükümete itaat eden kitleler de irtidada düşmüş olurlar. böylece kestirmeden küfre toplu küfre giriş kadar korkunç bir olay tasavvur edilemez. Birimiz, fert olarak İslamın herhangi bir hükmünü kabul etmediğimiz, dinin sultasını redettiğimiz, helal-haramdan, emir ve nehiyden birini inkar ettiğimiz takdirde küfre girmiş oluruz. Peki, toptan Allahın sultasını, emir ve nehiylerini , helal ve harama ilişkin ölçülerini reddeden dolayısıyla mürted olduğu şüphe götürmeyen bir devletin üyeleri hakkındaki hükmünüz ne olacaktır??
SubhanAllah Elhamdülillah 🤲 Rabbil Alemin 🤲 Aminn. Emeğinize Yüreğinize sağlık olsun Hocam Allah razı olsun Daima 🤲ALLA HÜMME SALLİ ALA SEYİDİNA MUHAMMET 🌄🕋🌴🌹💚🕊️🌍🌾🇹🇷🇹🇷🇹🇷🤲
Klasik kelamcılar sebebi ve durumunu göz önünde bulundurarak küfrü genellikle dört çeşide ayırmışlardır. Bunlar: küfr-i inkârî, küfr-i cühûd, küfr-i inâdî ve küfr-i nifâktır.[9]Tağut şirk midir? İşte 'tâğut' kavramı burada gündeme gelmektedir. Bu kavramın doğru bir şekilde anlaşılması insanı, Allah Teâlâ'nın affetmeyeceği tek günah olan şirk tehlikesinden koruyacaktırKüfr-i inkârî, kişinin Allah'ı, onun peygamberlerini ve peygamberlerinin getirdiği esasları kalben ve dili ile kabul etmemesi, inkâr etmesi durumuna verilen isimdir. Küfr-i cühûd ise kişinin kalben Allah'ı tanrı olarak kabul etmesi fakat bunu dili ile belirtmemesi ve sunulmuş inanç esaslarını kabullenmemesi veya inkâr etmesi durumuna verilen isimdir. Küfr-i inâdî, kişinin Allah'ın varlığı ve diğer ilgili hususları bilmesi, bildiğini zaman zaman dili ile de ikrâr etmesi fakat çeşitli sosyal, kişisel veya siyasi sebeplerden ötürü İslam'ı kabul etmemesi, iman etmemesidir. Genel kanıya göre Muhammed'in amcası olan Ebu Talib'in küfrü bu türdendir.[10] Küfr-i nifâk, kişinin diliyle iman ettiğini belirtmesi, İslam'da inanılması şart olan hususları (Allah'ın varlığı gibi) diliyle kabul etmesi, fakat hiçbirini kalbi ile tasdik etmemesi durumuna verilen isimdir.Tağut nedir örnek? Tağut; azmak, sınırı aşmak olan Tuğyan'dan türemiş, Tağut; Allah'tan başka tapılan her şey demektir. Tağut; başkalarının koyduğu hükümleri, Allah'ın koyduğu hükümlerin önüne koyulan her şeydir. Yani Tağut bir şeydir. Bazen şeytandır, kahindir, sihirbazdır.Diyanet Tağut nedir? Tâgut, hakkı tanımayıp azan ve sapan her kişiye ve her güce veya Allah'tan başka tanrı edinilen şeylere verilen addır. Azgın ve sapkın olması sebebiyle şeytana da tâgut denilmiştir.Tağut nedir ve nasıl reddedilir? Tâğutun, yukarıda görüldüğü şekilde Allah'tan başka ibadet edilen her şey hakkında umumi olduğu anlaşılmaktadır. O zaman bu ister Allah'tan başka kendi rızası ile ibadet edilen veya uyulan olsun, ister Allah ve Resûlü'ne itaatin dışında kendisine itaat edilen olsun hepsi tâğuttur yani bu kavram hepsi için küldür.Tağut devlet ne demek? bir siyasal islamcıya göre allah'ın hükmettikleri ile hükmetmeyen bütün egemen kişi kurum ve ideolojiler. örneğin bu jargonda laik türkiye cumhuriyeti bir tağuti rejimdir. şirkle de (allah'a ortak koşma) bağlantısı vardır bu kavramın.İslam dünyasında fazileti ve önemi büyük olan kandil günlerinin tarihleri Müslüman vatandaşlar tarafından araştırılıyor. Dinimizde Mevlid kandili, Regaip Kandili, Miraç Kandili, Berat Kandili ve Kadir Gecesi olmak üzere beş tane kandil vardır.Zümer Suresi, 17. ayet: Tağut'a kulluk etmekten kaçınan ve Allah'a içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver.Nahl Suresi, 36. ayet: Andolsun, Biz her ümmete: "Allah'a kulluk edin ve tağuttan kaçının" (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Allah hidayet verdi, onlardan kiminin üzerine sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonucu görün.Maide Suresi, 60. ayet: De ki: "Allah Katında, 'kesinleşmiş bir ceza olarak' bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Allah'ın kendisine lanet ettiği, ona karşı gazablandığı ve onlardan maymunlar ve domuzlar kıldığı ile tağuta tapanlar; işte bunlar, yerleri daha kötü ve dümdüz yoldan daha çok sapmışlardır."Nisa Suresi, 76. ayet: İman edenler Allah yolunda savaşırlar; inkar edenler ise tağut yolunda savaşırlar öyleyse şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç şüphesiz, şeytanın hileli-düzeni pek zayıftır.Nisa Suresi, 60. ayet: Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağutun önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister.Nisa Suresi, 51. ayet: Kendilerine kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi? Onlar, tağuta ve cibt'e inanıyorlar ve diğer inkar edenler için: "Bunlar, iman edenlerden daha doğru bir yoldadır" diyorlar.Bakara Suresi, 257. ayet: Allah, iman edenlerin Velisi (dostu ve destekçisi)dir. Onları karanlıklardan nura çıkarır; inkar edenlerin velileri ise tağut'tur. Onları nurdan karanlıklara çıkarırlar. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda süresiz kalacaklardır.Bakara Suresi, 256. ayet: Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulba yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir.Allah'ın varlığı reddedilerek tapılan put ya da şeytan Kahinler, sihirbazlar ve İslam dinini kullanarak insanları kandıran kimseler Cinayet, kul hakkı yeme ve bir kişiye iftira atma gibi günahlar Allah'ın yasakları ve emirlerinden sapan kimselerTağut (sıfat): Mütecaviz, aşırı derecede azgın. Tağut (isim): Kişiyi hak yoldan saptıran ve Allah'tan başka tapılan put, sihirbaz, şeytan ya da kahin gibi her bir varlık
İman edip salih amel işleyenleri, kesinlikle onlar için (hazırlanmış) altından ırmaklar akan cennetler ile müjdele. Onlara rızık olarak verilen (cennet) meyvelerinden her yediklerinde: “Bu bize daha önce rızık olarak verilmişti.” derler. (Hakikatte) onlara benzeri verilmişti. Onlar için orada (Allah tarafından kusurlardan arındırılmış) tertemiz eşler vardır ve orada ebedî olarak kalacaklardır. (2/Bakara 25)
Osmanlı devletinin son şeyhulislamlarından Mustafa Sabri efendinin oy kullanma ve günümüz sistemindeki yöneticiler ile ilgili bir fetvası vardır ve şöyledir: “Aslında din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak, dini ortadan kaldırmak planından başka birşey değildir. batıdan gelen ve batı bağlılarının ortaya attıkları bidatlerin hepsi İslamı yıkmak ve müslümanları islamdan uzaklaştırmak içindir. Fakat bu amaçla ortaya çıkarmış oldukları şeylerin en korkuncu din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak anlamına gelen laikliktir. Laiklik devlet tarafından halkın dinine indirlmiş bir darbedir. Laiklik ilsini kabul eden bir siyasi rejim islam hükümlerine baş kaldırmış demektir. Dolayısıyla Öncelikle bu devlet irtidad etmiş(dinden dönmüş) sonrada buna itaat edenler(oy kullananlar) mürted olmuştur. Böyle bir siyasi idarede görev alanlar tek tek mürted hükmünü aldıkları gibi bu hükümete itaat eden kitleler de irtidada düşmüş olurlar. böylece kestirmeden küfre toplu küfre giriş kadar korkunç bir olay tasavvur edilemez. Birimiz, fert olarak İslamın herhangi bir hükmünü kabul etmediğimiz, dinin sultasını redettiğimiz, helal-haramdan, emir ve nehiyden birini inkar ettiğimiz takdirde küfre girmiş oluruz. Peki, toptan Allahın sultasını, emir ve nehiylerini , helal ve harama ilişkin ölçülerini reddeden dolayısıyla mürted olduğu şüphe götürmeyen bir devletin üyeleri hakkındaki hükmünüz ne olacaktır??
tağut madem ALLAH ın azametine karşı varolan herşey, HAK kın değerlerini kendisi uğruna tercih ettiğiniz herşey ise ve ayette dediği gibi imandan önce tağutu reddetmek gerekiyorsa demek ki bütün devletler yöneticileri ve bunlar gibi bütün kurumlarıda reddetmek yani desteklememek tabi olmamak gerekiyor anladığım kadarı ile. doğru anlamışmıyım hocam ?
"Firavun ailesinden olup da, inandığını gizleyen bir adam dedi ki: "Rabbim Allah'tır diyen bir adamı mı öldüreceksiniz? Oysa size Rabbinizden belgelerle gelmiştir. Eğer yalancıysa, yalanı kendisinedir; eğer doğru sözlü ise, sizi tehdit ettiklerinin bir kısmı başınıza gelebilir. Doğrusu Allah, aşırı yalancıyı doğru yola eriştirmez."" (Mü'min Suresi 28. ayet meali ) ALLAHU AZİMUŞŞAN "ve gale RACULUN MU'MİNUN" diyor "fir'avn ailesinden imanını gizleyen bir adam!!! " ŞİMDİ YU'SUF SURESİNE BİR BAKALIM!!! """"""""54. Kral, "Onu bana getirin, onu özel olarak yanıma alayım", dedi. Onunla konuşunca dedi ki: "Şüphesiz bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir bir kişisin." 55. Yûsuf, "Beni ülkenin hazinelerine bakmakla görevlendir. Çünkü ben iyi koruyucu ve bilgili bir kişiyim" dedi. 56. Böylece Yûsuf'a, dilediği yerde oturmak üzere ülkede imkân ve iktidar verdik. Biz rahmetimizi istediğimize veririz ve iyi davrananların mükâfatını zayi etmeyiz. 57. Elbette ki, ahiret mükâfatı, inananlar ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir. ..... ..... ..... .... 74. Onlar, "Eğer yalancı iseniz, hırsızlığın cezası nedir?" dediler. 75. Onlar da: "Cezası, su kabı kimin yükünde bulunursa, o kimsenin kendisi(nin alıkonması) onun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız" dediler. 76. Bunun üzerine Yûsuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini aramaya başladı. Sonra su kabını kardeşinin yükünden çıkardı. İşte biz Yûsuf'a böyle bir plan öğrettik. Yoksa kralın kanunlarına göre kardeşini alıkoyamazdı. Ancak Allah'ın dilemesi başka. Biz dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır. """"""
@@barlassurum1178 sen bana bir şunu söyle kardeşim, batıl sistemlerin icinde olup, o sistemlere kalben buğz ustune buğz kusan ve tum gayretiyle Şeriatı Garrrayı Muhammediyye için mu'minler için çalışan bir insanı tekfir ediyor musun ?
@@kezalik birincisi ben kimseyi tekfir etmiyorum. Onu Allah yapıyor kitabında bizde bildiriyor. Batıl sistemlerin içinde olmayı açman lazım rica ediyorum
Insanlardan ve sistemden korkmadan laiklik, demokrasi, tağut, tevhid konularını anlatırsanız Allah'ın size dünya nimetlerinden çok daha hayırlı olan kendi katındaki nimetleri hazırlayacağı kanaatindeyim. Korkmayın ve insanlara teferruat konular yerine bu tarz tağut, laiklik, demokrasi, sistemin batilligi konularını anlatın
Osmanlı devletinin son şeyhulislamlarından Mustafa Sabri efendinin oy kullanma ve günümüz sistemindeki yöneticiler ile ilgili bir fetvası vardır ve şöyledir: “Aslında din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak, dini ortadan kaldırmak planından başka birşey değildir. batıdan gelen ve batı bağlılarının ortaya attıkları bidatlerin hepsi İslamı yıkmak ve müslümanları islamdan uzaklaştırmak içindir. Fakat bu amaçla ortaya çıkarmış oldukları şeylerin en korkuncu din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak anlamına gelen laikliktir. Laiklik devlet tarafından halkın dinine indirlmiş bir darbedir. Laiklik ilsini kabul eden bir siyasi rejim islam hükümlerine baş kaldırmış demektir. Dolayısıyla Öncelikle bu devlet irtidad etmiş(dinden dönmüş) sonrada buna itaat edenler(oy kullananlar) mürted olmuştur. Böyle bir siyasi idarede görev alanlar tek tek mürted hükmünü aldıkları gibi bu hükümete itaat eden kitleler de irtidada düşmüş olurlar. böylece kestirmeden küfre toplu küfre giriş kadar korkunç bir olay tasavvur edilemez. Birimiz, fert olarak İslamın herhangi bir hükmünü kabul etmediğimiz, dinin sultasını redettiğimiz, helal-haramdan, emir ve nehiyden birini inkar ettiğimiz takdirde küfre girmiş oluruz. Peki, toptan Allahın sultasını, emir ve nehiylerini , helal ve harama ilişkin ölçülerini reddeden dolayısıyla mürted olduğu şüphe götürmeyen bir devletin üyeleri hakkındaki hükmünüz ne olacaktır??
Tağutu, şirki, küfrü, anlatan hocaları cikartmiyorlqr ondan dolayı dolaylı yollardan anlatmışlar buda güzel sonuçta qnlatiyorlar ama Kâfirler razı gelmeyecekledir yinede Allah'a karşı hiçbir güç duramaz. Nurunu tamamlar
Videonun başlığı çok dikkat çekici fakat anlatım başlığın içeriğinden çok uzak maalesef.Tağutu,şirki gümbür gümbür en gür sada ile anlatmak icap eder.İslamin temeli tevhid.Yani şirkten,küfürden uzaklaşıp onları reddedip sapasağlam kulp olan Allah'ın ipine sarılmak.
En kıymetli tesbih nedir Sual: En kıymetli tesbih yani zikir nedir? CEVAP En kıymetli tesbih, namazlardan sonra çekilen Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahü ekber’dir. Bu tesbihten sonra en kıymetli tesbih ve zikir La ilahe illallah demektir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (En üstün tesbih Sübhanallahi velhamdülillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber’dir.) [Müslim] (La ilahe illallah demek 99 belayı defeder, en aşağısı sıkıntıdır.) [İ.Asakir] (Temcid, yani La havle ve la kuvvete illa billah, 99 derde devadır. Bunların en hafifi sıkıntıdır.) [Hakim] (Zikirde "La ilahe illallah"dan, efdali yoktur.) [Taberani] (Zikrin efdali, La ilahe illallah, duanın efdali de elhamdülillahtır.) [Tirmizi] (Allah indinde en kıymetli söz, "Sübhanallahi ve bihamdihi"dir.) [Müslim] ("Sübhanallah" diyen Uhuddan daha büyük sevaba kavuşur. "La ilahe illallah" ve "Allahü ekber" demek de böyledir.) [Beyheki] (Gece ibadeti zor gelen, hayra mal sarf edemeyen veya düşmanla savaşmaya korkan, çok Sübhanallahi ve bihamdihi desin. Bu, Allah yolunda harcayacağı bir altın dağdan daha kıymetlidir) [Taberani] (Zor bir duruma düşen, "Bismillahirrahmanirrahim ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahil aliyyil azîm" derse, Allahü teâlâ, onu her türlü bela ve musibetten korur.) [Deylemi] (Cennet hazinesi olan, "Sübhânallahi velhamdülillâhi ve lâ ilâhe illallahü vallâhü ekber, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah" demeye devam edenin ağaçtan yaprak döküldüğü gibi günahları dökülür.) [Ramuz] (Dilde hafif, terazide ağır ve bağışlayıcı olan Allah indinde en kıymetli iki cümle: "Sübhanallahi ve bihamdihi, Sübhanallahilazim") [Müslim] (Şu beş şeyi dilinizden düşürmeyin: Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahü ekber, La ilahe illallah ve La havle vela kuvvete illa billah.) [Taberani]
Osmanlı'nın son Şeyhulİslam'ı Mustafa Sabri Efendi, Mevkif'ul-Akl adlı eserinde de şöyle anlatıyor 👇 [Şayet devlet İslam çizgisinden çıkarak, "Dinin emirlerine itaat etmek hükümetin işi değildir. Bu ancak toplumun işidir." derse, bu durum dini devletten ayırmaktır. Böyle bir durumda devlet irtidat etmiştir (dinden çıkmıştır). Şayet toplum böyle bir hükümetten razı olursa veya hükümet parlamentoda toplumun vekaletini alarak (yani oy kullanmak suretiyle) kanun yapacaksa, hükümet mürted olduğu (dinden çıktığı) gibi toplum da mürted (kafir) olur. Bu durumda hem o hükümetin, hem de o ümmetin üzerine şu ayet tatbik edilir: "Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir." (Mâide Suresi 44. Ayet) Laiklik ilkesini kabul eden bir siyasi rejim, İslam hükümlerine baş kaldırmış demektir. Dolayısıyla öncelikle bu hükümet irtidat etmiş (dinden çıkmış) sonra da bu idareye itaat edenler tek tek mürtedleşmişlerdir (dinden çıkmışlardır). Siyasi idarede görev alanlar tek tek mürted (kafir) olduğu gibi, bu hükümete itaat eden kitleler de irtidata (küfre) düşmüş olur.] (Mevkif'ul-Akıl, 4/280)
Daniel Haqiqatjou :Modernism and its sister ideologies of Liberalism, Feminism, Secularism, etc., are creating major doubts for some Muslims and major deviance for others. Our articles tackle these -isms with a non-apologetic approach.
Günümüzün en büyük ve en yaygın Tağutları, Demokratik Sistem, Partileri, Milletvekilleri ve Yöneticileridir.
Andolsun ki biz her ümmet arasında: “Allah’a ibadet/kulluk edin ve tağuttan kaçının.” (diye tebliğ etmesi için) resûl göndermişizdir. Allah içlerinden kimisine hidayet bahşetti, kimisine ise sapıklık hak oldu. Yeryüzünde gezip dolaşın ve yalanlayanların akıbetinin nasıl olduğuna bir bakın. (16/Nahl, 36)
İmâm Mücâhid (rahimehullâh)’tan rivayet edildiğine göre tâğut: “İnsânların idârecisi konumunda bulunan, halkın kendisine danışıp işlerinin hükme bağlanmasını istedikleri, insân sûretindeki şeytânlardır. Tâğut (Allâh’ın kanunları dışında) kendisine başvurulan insânların efendisidir.” [Suyutî, ed-Durru’l-Mensur: 2/22.]
“Hüküm vermek yalnızca Allah’a aittir: O, size, kendisinden başkasına tapmamanızı emretti. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” (Yûsuf, 12/40)
İmam Taberi (rahimehullah) şöyle demiştir: “Allah Teala, yarattığı hiçbir mahluku hüküm verme konusunda kendisine ortak kabul etmez. İnsanlar arasında hüküm verecek yalnız O’dur. Hüküm verme, ihtilafları çözme, insanları ve işlerini idare etme konusunda dilediği ve sevdiği şekilde hareket eder. Bu özellik sadece O’nun hakkıdır.” (Câmiu’l-Beyân: 15/234)
"Eğer onlara itaat ederseniz şüphesiz siz de müşrik olursunuz." (En'âm, 6/121)
İmam İbn Kesir (rahimehullah) ayet-i kerimeyi zikrettikten sonra şöyle demiştir; "Yani Allah'ın emrinden ve şeriatından, başkasının dediğine saparsanız başkasını onun önüne geçirirseniz işte bu şirktir!." (Tefsiru'l Kur-an'il Azim, 3/329)
“Onlar, hala cahiliye devrinin (şirk olan) hükmünü mü istiyorlar? Yakinen bilen bir kavim (topluluk) için Allah’tan daha güzel hüküm veren kim vardır?” (Mâide, 5/50)
İbn Kesir (rahimehullah) şöyle demiştir: “Allah Teala, her hayrı kapsayıcı, her şerri yasaklayıcı olan hükümlerinden yüz çevirip, bunun yerine cahiliyede olduğu gibi kişilerin görüşlerine, dalalet ve sapıklığı ihtiva eden değer yargılarına ya da çeşitli dinlerin karışımı ve beşeri görüşlerden meydana gelen Cengiz Han’ın vaaz ettiği Yes’ak gibi İslam dışı hükümlere yönelenin imanını kabul etmiyor. Yes’ak ; Cengiz Han’ın Kur-an, Tevrat, İncil ve kendi görüşlerine dayanarak ortaya koymuş olduğu kanunları ihtiva eden bir kitaptır. Cengiz Han öldükten sonra yerine geçen çocukları, İslam’a girdikleri halde bu kitabı anayasa kitabı olarak görmeye devam ettiler. Allah’ın kitabı ve Rasulullah’ın sünnetini bir kenara atarak bu kitaptaki hükümlerle tatarlara hükmettiler. İşte böyle davranan kimseler kâfirdir. Bunlarla büyük küçük her meselede yalnız Allah’ın hükmüne dönünceye kadar savaşmak farzdır.” (Tefsîr’ul Kur-ân’il Azîm: 5/2364)
Şeyh Ahmed Şakir İbn Kesir’in yukarıdaki geçen sözünü yorumlayarak şöyle demiştir: “Bununla beraber, müslümanların kendi ülkelerinde dinsiz, putperest avrupa kanunlarından alınma bir kanunla hüküm vermeleri nasıl caiz olur ? Hatta o öyle bir kanun ki içine istedikleri gibi bozup değiştirdikleri keyfi arzular, bâtıl görüşler dahil olmuştur. Bunu ortaya koyan, koyduğu kanunun İslam şeriatına uyup uymadığına hiç aldırış etmez. Bu beşeri sistemlerin konumu güneş gibi açıktır. Küfrü nettir. Bundan kesinlikle hiçbir şüphe yoktur. İslam’a mensup olan bir kimsenin bunlarla amel etmede, yahut bunlara uymada, yahut bunları kabul etmede hiçbir mazereti olamaz.” (Umdetu’t-Tefsir: 4/173)
Hocam sizi Azərbaycandan dinliyorum Rebbim sizi korusun inşəallah sizi çooook sevəriz
Allah razı olsun hocam Bu tagut müşrik konuları günümüzde üzerinde çok durulması lazım konular Çok önemli konular
Anlat bakalım bu 8 dk lik videodan ne anladın tagut hakkında vallahi ben bir Müslüman olarak hiç bir sonuca bağlayamadım
İzle İnşallah bunu bilmeden Müslüman olunmuyor malesef
Allah sizden razı olsun hocam ,beklediğim bir konuydu,Videonun tamamını bulursam ne mutlu bana.Bir de hocam Allah rızası için tağut, şirk konularına daha geniş yer verin , ben Rabbim den öte aşk nedir bilmeyeyim ,benim Rabbim herşeyden üstündür keşke dağlara taşlara bütün insanlara Rabbimin ne kadar yüce olduğunu anlatabilseydim .."O"nu sevmek ,"O" nunla olmak heran nasıl bir duygu bir anlatabilseydim "O" na sığınarak en büyük sıkıntının da sana nasıl lezzet verdiğini.. Ben sırtımı herşeyin sahibi olana dayadım öylesine huzurluyum işte bu zaman da...
Eski videolarında tağut, şirk konuları var. Hem de sert uslubla(olabildiğince).
Gençler için ve ümmet için, daha sosyolojik ve psikolojik konulara kendini adadı. Çünkü 'büyüklerden bir şey olmayacağını, hiç olmazsa gençleri kurtarmaya vesile olalım' gerçeğinin farkındaydı.
Gerçek tağutu(İblis ve ordusu, Abd, İsrail, İnstagram, Twitter, Şehvet, Para, Kadın v.s) anlatıyor. Kuru kuru 'diyanet imamlarının arkasında namaz kılınmaz' diyen öfkelilerin dar penceresinden bakmıyor. Yani aslında o hep Tağut ve şirki anlattı. Bu yüzden ona Vahhabi dediler.
Allah ondan razı olsun.
Not: Kadına tağut dememin sebebi, kadını metalaştıran sistemin, kadını objeleştirmesi manasıyla söyledim. Kadının bizzat kendisi erkek gibi insandır ve kuldur.
Osmanlı devletinin son şeyhulislamlarından Mustafa Sabri efendinin oy kullanma ve günümüz sistemindeki yöneticiler ile ilgili bir fetvası vardır ve şöyledir:
“Aslında din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak, dini ortadan kaldırmak planından başka birşey değildir. batıdan gelen ve batı bağlılarının ortaya attıkları bidatlerin hepsi İslamı yıkmak ve müslümanları islamdan uzaklaştırmak içindir. Fakat bu amaçla ortaya çıkarmış oldukları şeylerin en korkuncu din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak anlamına gelen laikliktir. Laiklik devlet tarafından halkın dinine indirlmiş bir darbedir. Laiklik ilsini kabul eden bir siyasi rejim islam hükümlerine baş kaldırmış demektir. Dolayısıyla Öncelikle bu devlet irtidad etmiş(dinden dönmüş) sonrada buna itaat edenler(oy kullananlar) mürted olmuştur. Böyle bir siyasi idarede görev alanlar tek tek mürted hükmünü aldıkları gibi bu hükümete itaat eden kitleler de irtidada düşmüş olurlar. böylece kestirmeden küfre toplu küfre giriş kadar korkunç bir olay tasavvur edilemez. Birimiz, fert olarak İslamın herhangi bir hükmünü kabul etmediğimiz, dinin sultasını redettiğimiz, helal-haramdan, emir ve nehiyden birini inkar ettiğimiz takdirde küfre girmiş oluruz. Peki, toptan Allahın sultasını, emir ve nehiylerini , helal ve harama ilişkin ölçülerini reddeden dolayısıyla mürted olduğu şüphe götürmeyen bir devletin üyeleri hakkındaki hükmünüz ne olacaktır??
Allaha iman ettim tagutu reddettim bu sozu sahabeler cocuklarina konusmayi ogrenir ogrenmez ezberletirdi
Ayette önce tağutu ret sonra Allah'a iman diyor. Buraya dikkat çekmek istedim. Katkıda bulunmak için yazıyorum
@@hakanfizik5423 Allah svt razi olsun, evet bende oyle hatirliyorum akhi, ancak ben ayeti soylememistim sanirim nesaide gecen bi hadisti orada sahabe efendilerimizin cocuklarina amentubillahi ve kefertu bit-taguti diye ezberlettikleri geciyordu
Gerçekten ne kadar büyük bir mesele
ÇOK ÖNEMLİ KEŞKE BİZ MÜSLÜMAN LAR UZUN UZUN TEFEKKÜR ETMELİYİZ BU KONU DA....
Osmanlı devletinin son şeyhulislamlarından Mustafa Sabri efendinin oy kullanma ve günümüz sistemindeki yöneticiler ile ilgili bir fetvası vardır ve şöyledir:
“Aslında din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak, dini ortadan kaldırmak planından başka birşey değildir. batıdan gelen ve batı bağlılarının ortaya attıkları bidatlerin hepsi İslamı yıkmak ve müslümanları islamdan uzaklaştırmak içindir. Fakat bu amaçla ortaya çıkarmış oldukları şeylerin en korkuncu din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak anlamına gelen laikliktir. Laiklik devlet tarafından halkın dinine indirlmiş bir darbedir. Laiklik ilsini kabul eden bir siyasi rejim islam hükümlerine baş kaldırmış demektir. Dolayısıyla Öncelikle bu devlet irtidad etmiş(dinden dönmüş) sonrada buna itaat edenler(oy kullananlar) mürted olmuştur. Böyle bir siyasi idarede görev alanlar tek tek mürted hükmünü aldıkları gibi bu hükümete itaat eden kitleler de irtidada düşmüş olurlar. böylece kestirmeden küfre toplu küfre giriş kadar korkunç bir olay tasavvur edilemez. Birimiz, fert olarak İslamın herhangi bir hükmünü kabul etmediğimiz, dinin sultasını redettiğimiz, helal-haramdan, emir ve nehiyden birini inkar ettiğimiz takdirde küfre girmiş oluruz. Peki, toptan Allahın sultasını, emir ve nehiylerini , helal ve harama ilişkin ölçülerini reddeden dolayısıyla mürted olduğu şüphe götürmeyen bir devletin üyeleri hakkındaki hükmünüz ne olacaktır??
Cezakullahi hayrn
Hocam sana ve benimsediğin görüşe hayranim 🙋🤲 Allah razı olsun inşallah 🤲
ALLAHÜMME SALLI ALA SEYİDİNA MUHAMMEDIN VE ALÂ ÂLİ SEYİDİNA MUHAMMED S.A.S 🇹🇷🤲
SALLALLAHU ALEYHÎ VESSELLEM
Rabbim bizi gafletten uyandır
Amin
İyi ki varsınız hocam Rabbim sizden razı olsun
ALLAH RAZI OLSUN HOCAM
Allah ﷻ Sizden Daima Razı olsun Kıymetli Hocam🌹
ELHAMDÜLİLLAH hocalarımız var ALLAH'IM ebeden ve daimen razı olsun ♥️
Çok güzel sohbet Allah razı olsun.
Ne anladın
SubhanAllah Elhamdülillah 🤲 Rabbil Alemin 🤲 Aminn. Emeğinize Yüreğinize sağlık olsun Hocam Allah razı olsun Daima 🤲ALLA HÜMME SALLİ ALA SEYİDİNA MUHAMMET 🌄🕋🌴🌹💚🕊️🌍🌾🇹🇷🇹🇷🇹🇷🤲
Allah hocamızdan razı olsun
En üstün insan ameli güzel olan isandır.saygılar hocam.
Selamunaleykum. Hâyırlı yayınlae dilerim. Allah râzı olsun 🖐
ALEYNA VE ALEYKÜM SELAM MUTLU VAKİTLERİNİZ OLSUN AMİN 🇹🇷🤲
@@tulinaygun4125 Amin hep beraber inşallah.
Çok güzel bir bilgi öğrendim, Allah razı olsun.
Ən Uca Allah Sizdən razı olsun Amin
Allah razı olsun hocam (
Lütfen hocam acizane bu konuda bol bol video paylaşırmısınız....
Allah razı olsun Hocam.Allah C.C tam teslimeyetle dönen kullardan oluruz inşaallah
Dilinize sağlık
Allah razı olsun hocam.
Allah razı olsun
Tağut cibt şirk rabıta tevessül istimdat anlattınmı yandın hocam yarın selefi derler ALLAH CC MÜKAFATINIIZI CENNETİYLE ÖDESİN
tağutun ne demek olduğunu bilmiyorum nurettin hocam açıklarsanız sevinirim
ruclips.net/user/shorts0tBrWZJQN7s?si=2sMn_fNHNAkhM238
Klasik kelamcılar sebebi ve durumunu göz önünde bulundurarak küfrü genellikle dört çeşide ayırmışlardır. Bunlar: küfr-i inkârî, küfr-i cühûd, küfr-i inâdî ve küfr-i nifâktır.[9]Tağut şirk midir?
İşte 'tâğut' kavramı burada gündeme gelmektedir. Bu kavramın doğru bir şekilde anlaşılması insanı, Allah Teâlâ'nın affetmeyeceği tek günah olan şirk tehlikesinden koruyacaktırKüfr-i inkârî, kişinin Allah'ı, onun peygamberlerini ve peygamberlerinin getirdiği esasları kalben ve dili ile kabul etmemesi, inkâr etmesi durumuna verilen isimdir.
Küfr-i cühûd ise kişinin kalben Allah'ı tanrı olarak kabul etmesi fakat bunu dili ile belirtmemesi ve sunulmuş inanç esaslarını kabullenmemesi veya inkâr etmesi durumuna verilen isimdir.
Küfr-i inâdî, kişinin Allah'ın varlığı ve diğer ilgili hususları bilmesi, bildiğini zaman zaman dili ile de ikrâr etmesi fakat çeşitli sosyal, kişisel veya siyasi sebeplerden ötürü İslam'ı kabul etmemesi, iman etmemesidir. Genel kanıya göre Muhammed'in amcası olan Ebu Talib'in küfrü bu türdendir.[10]
Küfr-i nifâk, kişinin diliyle iman ettiğini belirtmesi, İslam'da inanılması şart olan hususları (Allah'ın varlığı gibi) diliyle kabul etmesi, fakat hiçbirini kalbi ile tasdik etmemesi durumuna verilen isimdir.Tağut nedir örnek?
Tağut; azmak, sınırı aşmak olan Tuğyan'dan türemiş, Tağut; Allah'tan başka tapılan her şey demektir. Tağut; başkalarının koyduğu hükümleri, Allah'ın koyduğu hükümlerin önüne koyulan her şeydir. Yani Tağut bir şeydir. Bazen şeytandır, kahindir, sihirbazdır.Diyanet Tağut nedir?
Tâgut, hakkı tanımayıp azan ve sapan her kişiye ve her güce veya Allah'tan başka tanrı edinilen şeylere verilen addır. Azgın ve sapkın olması sebebiyle şeytana da tâgut denilmiştir.Tağut nedir ve nasıl reddedilir?
Tâğutun, yukarıda görüldüğü şekilde Allah'tan başka ibadet edilen her şey hakkında umumi olduğu anlaşılmaktadır. O zaman bu ister Allah'tan başka kendi rızası ile ibadet edilen veya uyulan olsun, ister Allah ve Resûlü'ne itaatin dışında kendisine itaat edilen olsun hepsi tâğuttur yani bu kavram hepsi için küldür.Tağut devlet ne demek?
bir siyasal islamcıya göre allah'ın hükmettikleri ile hükmetmeyen bütün egemen kişi kurum ve ideolojiler. örneğin bu jargonda laik türkiye cumhuriyeti bir tağuti rejimdir. şirkle de (allah'a ortak koşma) bağlantısı vardır bu kavramın.İslam dünyasında fazileti ve önemi büyük olan kandil günlerinin tarihleri Müslüman vatandaşlar tarafından araştırılıyor. Dinimizde Mevlid kandili, Regaip Kandili, Miraç Kandili, Berat Kandili ve Kadir Gecesi olmak üzere beş tane kandil vardır.Zümer Suresi, 17. ayet:
Tağut'a kulluk etmekten kaçınan ve Allah'a içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver.Nahl Suresi, 36. ayet:
Andolsun, Biz her ümmete: "Allah'a kulluk edin ve tağuttan kaçının" (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Allah hidayet verdi, onlardan kiminin üzerine sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonucu görün.Maide Suresi, 60. ayet:
De ki: "Allah Katında, 'kesinleşmiş bir ceza olarak' bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Allah'ın kendisine lanet ettiği, ona karşı gazablandığı ve onlardan maymunlar ve domuzlar kıldığı ile tağuta tapanlar; işte bunlar, yerleri daha kötü ve dümdüz yoldan daha çok sapmışlardır."Nisa Suresi, 76. ayet:
İman edenler Allah yolunda savaşırlar; inkar edenler ise tağut yolunda savaşırlar öyleyse şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç şüphesiz, şeytanın hileli-düzeni pek zayıftır.Nisa Suresi, 60. ayet:
Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağutun önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister.Nisa Suresi, 51. ayet:
Kendilerine kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi? Onlar, tağuta ve cibt'e inanıyorlar ve diğer inkar edenler için: "Bunlar, iman edenlerden daha doğru bir yoldadır" diyorlar.Bakara Suresi, 257. ayet:
Allah, iman edenlerin Velisi (dostu ve destekçisi)dir. Onları karanlıklardan nura çıkarır; inkar edenlerin velileri ise tağut'tur. Onları nurdan karanlıklara çıkarırlar. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda süresiz kalacaklardır.Bakara Suresi, 256. ayet:
Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulba yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir.Allah'ın varlığı reddedilerek tapılan put ya da şeytan
Kahinler, sihirbazlar ve İslam dinini kullanarak insanları kandıran kimseler
Cinayet, kul hakkı yeme ve bir kişiye iftira atma gibi günahlar
Allah'ın yasakları ve emirlerinden sapan kimselerTağut (sıfat): Mütecaviz, aşırı derecede azgın.
Tağut (isim): Kişiyi hak yoldan saptıran ve Allah'tan başka tapılan put, sihirbaz, şeytan ya da kahin gibi her bir varlık
ALLAH U EKBER
ALLAH razı olsun hocam
Selâm ve dua ile
ALLAHU AKBAR
La ilahe illallah ☝️
ELHAMDÜLİLLAH
İman edip salih amel işleyenleri, kesinlikle onlar için (hazırlanmış) altından ırmaklar akan cennetler ile müjdele. Onlara rızık olarak verilen (cennet) meyvelerinden her yediklerinde: “Bu bize daha önce rızık olarak verilmişti.” derler. (Hakikatte) onlara benzeri verilmişti. Onlar için orada (Allah tarafından kusurlardan arındırılmış) tertemiz eşler vardır ve orada ebedî olarak kalacaklardır. (2/Bakara 25)
Osmanlı devletinin son şeyhulislamlarından Mustafa Sabri efendinin oy kullanma ve günümüz sistemindeki yöneticiler ile ilgili bir fetvası vardır ve şöyledir:
“Aslında din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak, dini ortadan kaldırmak planından başka birşey değildir. batıdan gelen ve batı bağlılarının ortaya attıkları bidatlerin hepsi İslamı yıkmak ve müslümanları islamdan uzaklaştırmak içindir. Fakat bu amaçla ortaya çıkarmış oldukları şeylerin en korkuncu din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak anlamına gelen laikliktir. Laiklik devlet tarafından halkın dinine indirlmiş bir darbedir. Laiklik ilsini kabul eden bir siyasi rejim islam hükümlerine baş kaldırmış demektir. Dolayısıyla Öncelikle bu devlet irtidad etmiş(dinden dönmüş) sonrada buna itaat edenler(oy kullananlar) mürted olmuştur. Böyle bir siyasi idarede görev alanlar tek tek mürted hükmünü aldıkları gibi bu hükümete itaat eden kitleler de irtidada düşmüş olurlar. böylece kestirmeden küfre toplu küfre giriş kadar korkunç bir olay tasavvur edilemez. Birimiz, fert olarak İslamın herhangi bir hükmünü kabul etmediğimiz, dinin sultasını redettiğimiz, helal-haramdan, emir ve nehiyden birini inkar ettiğimiz takdirde küfre girmiş oluruz. Peki, toptan Allahın sultasını, emir ve nehiylerini , helal ve harama ilişkin ölçülerini reddeden dolayısıyla mürted olduğu şüphe götürmeyen bir devletin üyeleri hakkındaki hükmünüz ne olacaktır??
tağut madem ALLAH ın azametine karşı varolan herşey, HAK kın değerlerini kendisi uğruna tercih ettiğiniz herşey ise ve ayette dediği gibi imandan önce tağutu reddetmek gerekiyorsa demek ki bütün devletler yöneticileri ve bunlar gibi bütün kurumlarıda reddetmek yani desteklememek tabi olmamak gerekiyor anladığım kadarı ile. doğru anlamışmıyım hocam ?
"Firavun ailesinden olup da, inandığını gizleyen bir adam dedi ki: "Rabbim Allah'tır diyen bir adamı mı öldüreceksiniz? Oysa size Rabbinizden belgelerle gelmiştir. Eğer yalancıysa, yalanı kendisinedir; eğer doğru sözlü ise, sizi tehdit ettiklerinin bir kısmı başınıza gelebilir. Doğrusu Allah, aşırı yalancıyı doğru yola eriştirmez."" (Mü'min Suresi 28. ayet meali )
ALLAHU AZİMUŞŞAN "ve gale RACULUN MU'MİNUN" diyor "fir'avn ailesinden imanını gizleyen bir adam!!! " ŞİMDİ YU'SUF SURESİNE BİR BAKALIM!!!
""""""""54. Kral, "Onu bana getirin, onu özel olarak yanıma alayım", dedi. Onunla konuşunca dedi ki: "Şüphesiz bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir bir kişisin."
55. Yûsuf, "Beni ülkenin hazinelerine bakmakla görevlendir. Çünkü ben iyi koruyucu ve bilgili bir kişiyim" dedi.
56. Böylece Yûsuf'a, dilediği yerde oturmak üzere ülkede imkân ve iktidar verdik. Biz rahmetimizi istediğimize veririz ve iyi davrananların mükâfatını zayi etmeyiz.
57. Elbette ki, ahiret mükâfatı, inananlar ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir.
.....
.....
.....
....
74. Onlar, "Eğer yalancı iseniz, hırsızlığın cezası nedir?" dediler.
75. Onlar da: "Cezası, su kabı kimin yükünde bulunursa, o kimsenin kendisi(nin alıkonması) onun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız" dediler.
76. Bunun üzerine Yûsuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini aramaya başladı. Sonra su kabını kardeşinin yükünden çıkardı. İşte biz Yûsuf'a böyle bir plan öğrettik. Yoksa kralın kanunlarına göre kardeşini alıkoyamazdı. Ancak Allah'ın dilemesi başka. Biz dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır. """"""
@@kezalik yani kardeşim ? Ne demek istiyorsun? Açarmısın ?
@@barlassurum1178 sen bana bir şunu söyle kardeşim, batıl sistemlerin icinde olup, o sistemlere kalben buğz ustune buğz kusan ve tum gayretiyle Şeriatı Garrrayı Muhammediyye için mu'minler için çalışan bir insanı tekfir ediyor musun ?
@@kezalik birincisi ben kimseyi tekfir etmiyorum. Onu Allah yapıyor kitabında bizde bildiriyor. Batıl sistemlerin içinde olmayı açman lazım rica ediyorum
Tagutu insanlara anlatın lutfen
Insanlardan ve sistemden korkmadan laiklik, demokrasi, tağut, tevhid konularını anlatırsanız Allah'ın size dünya nimetlerinden çok daha hayırlı olan kendi katındaki nimetleri hazırlayacağı kanaatindeyim. Korkmayın ve insanlara teferruat konular yerine bu tarz tağut, laiklik, demokrasi, sistemin batilligi konularını anlatın
Ön kanaatle bakınca, tutturmuşsunuz 'korkuyor'da korkuyor" .... İnsaf!
@@memetcelik1100 korkmadigi halde anlatmıyorsa daha büyük fecaat ama. Ben yine iyi zan besledim
Tağut tağut diyenler samimi ise ne yapıyorlar yazsınlar. Nerde çalışıyorlar. Ellerinde silah sistemimi değiştirmek için çalışıyorlar. Yoksa başlarını kuma sokup seçimden seçime oy kullanmayın narası mı atıyorlar
teferruat dediğin diğer tüm hükümler mi
Osmanlı devletinin son şeyhulislamlarından Mustafa Sabri efendinin oy kullanma ve günümüz sistemindeki yöneticiler ile ilgili bir fetvası vardır ve şöyledir:
“Aslında din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak, dini ortadan kaldırmak planından başka birşey değildir. batıdan gelen ve batı bağlılarının ortaya attıkları bidatlerin hepsi İslamı yıkmak ve müslümanları islamdan uzaklaştırmak içindir. Fakat bu amaçla ortaya çıkarmış oldukları şeylerin en korkuncu din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak anlamına gelen laikliktir. Laiklik devlet tarafından halkın dinine indirlmiş bir darbedir. Laiklik ilsini kabul eden bir siyasi rejim islam hükümlerine baş kaldırmış demektir. Dolayısıyla Öncelikle bu devlet irtidad etmiş(dinden dönmüş) sonrada buna itaat edenler(oy kullananlar) mürted olmuştur. Böyle bir siyasi idarede görev alanlar tek tek mürted hükmünü aldıkları gibi bu hükümete itaat eden kitleler de irtidada düşmüş olurlar. böylece kestirmeden küfre toplu küfre giriş kadar korkunç bir olay tasavvur edilemez. Birimiz, fert olarak İslamın herhangi bir hükmünü kabul etmediğimiz, dinin sultasını redettiğimiz, helal-haramdan, emir ve nehiyden birini inkar ettiğimiz takdirde küfre girmiş oluruz. Peki, toptan Allahın sultasını, emir ve nehiylerini , helal ve harama ilişkin ölçülerini reddeden dolayısıyla mürted olduğu şüphe götürmeyen bir devletin üyeleri hakkındaki hükmünüz ne olacaktır??
Tağutu, şirki, küfrü, anlatan hocaları cikartmiyorlqr ondan dolayı dolaylı yollardan anlatmışlar buda güzel sonuçta qnlatiyorlar ama Kâfirler razı gelmeyecekledir yinede Allah'a karşı hiçbir güç duramaz. Nurunu tamamlar
Evet hocam bizim için edebiyat gibi anlatıldığı için insanlarda öyle davranıyor neden bugünkü tağutlardan bahsetmiyorsunuz
🌹
Videonun başlığı çok dikkat çekici fakat anlatım başlığın içeriğinden çok uzak maalesef.Tağutu,şirki gümbür gümbür en gür sada ile anlatmak icap eder.İslamin temeli tevhid.Yani şirkten,küfürden uzaklaşıp onları reddedip sapasağlam kulp olan Allah'ın ipine sarılmak.
SUBHANALLAH
Sosyal medyanın faydalı içeriklerle dolması adına sizden rica ediyorum #destek
En kıymetli tesbih nedir
Sual: En kıymetli tesbih yani zikir nedir?
CEVAP
En kıymetli tesbih, namazlardan sonra çekilen Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahü ekber’dir.
Bu tesbihten sonra en kıymetli tesbih ve zikir La ilahe illallah demektir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(En üstün tesbih Sübhanallahi velhamdülillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber’dir.) [Müslim]
(La ilahe illallah demek 99 belayı defeder, en aşağısı sıkıntıdır.) [İ.Asakir]
(Temcid, yani La havle ve la kuvvete illa billah, 99 derde devadır. Bunların en hafifi sıkıntıdır.) [Hakim]
(Zikirde "La ilahe illallah"dan, efdali yoktur.) [Taberani]
(Zikrin efdali, La ilahe illallah, duanın efdali de elhamdülillahtır.) [Tirmizi]
(Allah indinde en kıymetli söz, "Sübhanallahi ve bihamdihi"dir.) [Müslim]
("Sübhanallah" diyen Uhuddan daha büyük sevaba kavuşur. "La ilahe illallah" ve "Allahü ekber" demek de böyledir.) [Beyheki]
(Gece ibadeti zor gelen, hayra mal sarf edemeyen veya düşmanla savaşmaya korkan, çok Sübhanallahi ve bihamdihi desin. Bu, Allah yolunda harcayacağı bir altın dağdan daha kıymetlidir) [Taberani]
(Zor bir duruma düşen, "Bismillahirrahmanirrahim ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahil aliyyil azîm" derse, Allahü teâlâ, onu her türlü bela ve musibetten korur.) [Deylemi]
(Cennet hazinesi olan, "Sübhânallahi velhamdülillâhi ve lâ ilâhe illallahü vallâhü ekber, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah" demeye devam edenin ağaçtan yaprak döküldüğü gibi günahları dökülür.) [Ramuz]
(Dilde hafif, terazide ağır ve bağışlayıcı olan Allah indinde en kıymetli iki cümle: "Sübhanallahi ve bihamdihi, Sübhanallahilazim") [Müslim]
(Şu beş şeyi dilinizden düşürmeyin: Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahü ekber, La ilahe illallah ve La havle vela kuvvete illa billah.) [Taberani]
❤️☝️❤️
💚
Osmanlı'nın son Şeyhulİslam'ı Mustafa Sabri Efendi, Mevkif'ul-Akl adlı eserinde de şöyle anlatıyor 👇
[Şayet devlet İslam çizgisinden çıkarak,
"Dinin emirlerine itaat etmek hükümetin işi değildir. Bu ancak toplumun işidir." derse, bu durum dini devletten ayırmaktır.
Böyle bir durumda devlet irtidat etmiştir (dinden çıkmıştır). Şayet toplum böyle bir hükümetten razı olursa veya hükümet parlamentoda toplumun vekaletini alarak (yani oy kullanmak suretiyle) kanun yapacaksa, hükümet mürted olduğu (dinden çıktığı) gibi toplum da mürted (kafir) olur. Bu durumda hem o hükümetin, hem de o ümmetin üzerine şu ayet tatbik edilir:
"Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir." (Mâide Suresi 44. Ayet)
Laiklik ilkesini kabul eden bir siyasi rejim, İslam hükümlerine baş kaldırmış demektir. Dolayısıyla öncelikle bu hükümet irtidat etmiş (dinden çıkmış) sonra da bu idareye itaat edenler tek tek mürtedleşmişlerdir (dinden çıkmışlardır). Siyasi idarede görev alanlar tek tek mürted (kafir) olduğu gibi, bu hükümete itaat eden kitleler de irtidata (küfre) düşmüş olur.] (Mevkif'ul-Akıl, 4/280)
☝🏻
Ömer ňedir sahabe nasıl hitap sanki arkadaş konuşmalar yapıyor Hz Ömer radiyallahu anh demesi lazim
👍👍👍
🌹❤️☝🏻❤️🌹
👍
Daniel Haqiqatjou :Modernism and its sister ideologies of Liberalism, Feminism, Secularism, etc., are creating major doubts for some Muslims and major deviance for others. Our articles tackle these -isms with a non-apologetic approach.
Herkesin putu kendine şirin,başkasına ibrahim...
@@Gelecek.2 ameller niyetlere goredir
hadisi şerif
🤲🤲🤲🤲🤲🤲💙❤💚🌹🌷🌹
ALLAH U EKBER
ALLAH RAZI OLSUN HOCAM
Allah razı olsun hocam
☝️❤
Allah ebeden razı olsun hocam
ALLAH RAZI OLSUN HOCAM