Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin. Su olsan kimse içmez, Yol olsan kimse geçmez, Elin adamı ne anlar senden? Çıkarsın bir dağ başına, Bir ağaç bulursun Tellersin pullarsın Gelin eylersin. Bir de bulutları görürsün, bir de bulutları görürsün, bir de bulutları görürsün. Köpürmüş gelen bulutları. Başka ne gelir elden? Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde şu dünyanın ıssızlığı. Tanrı kimsenin başına vermesin böyle bir yalnızlığı!
Yaklaşık 1.5 saattir 15 kere başa sara sara dinleyerek, eşime bir şiir yazdım bu ağır notalar eşliğinde... Nedir o gözlerindeki solgun bakış? Eylül de değil, nereden geldi bu yürek yakış? Sanadır bu satırlar, haydi durma patlat bir alkış! Ellerinle değil, o menekşe gözlerinden gelsin, bir bakış! Senle varım, senle yoğum.. Ve iki fidânım.. Şu gönlüme nefes oldun, ki senle bidârım.. Canımsın, canânımsın.. Gönül hanemin sultanısın.. RABB'imden bana şu dünya alemde lütfû ihsanısın.. Kocan :)
Kafa dergisi Ağustos 2022 baskısında 'Mahir Ünsal Eriş'in "Güz Bahsi" yazısının sonuna eklenmiş Qr kod ile ulaştım bu parçaya.Hayatımın en güzel dinletisini yaşıyorum...büyük bir fincan sade Türk kahvesi,önümde dergi,tek başıma,huzurla dinliyorum.
Aşklar Eylül de başlar... Bazı şeyler de Eylül de biter.. Hüznün diğer adı da Eylül.. Deli Gönül gibidir Eylül.. Bir yanı kalkıp gitmek ister, Diğer yanı sımsıkı sarılmak..
Mehmed Rauf “işte benim Eylül’üm” der miydi beni tanısaydı Sana öyle güzel duygular beslediğimi anlasaydı Seni benim gibi içinde sır gibi saklasaydı Keşke dillerden düşmeyen hazan ayı olmasaydın Eylül benim için sadece ay değildi Güneş gibi doğacağın yağmurların yağışından belliydi Sana susamazdım,bu olanlar kalbimin sesiydi Belkide kopup gidecektim sen yetişmeseydin
Ayların en güzelidir Eylül, en hüzünlüsü… Gitmeler biriktirir sinesinde ve habersiz gelmeler... En güzel gelmeleri barındırsın içinde bu Eylül🌿 ‘1 Eylül 2020’
Yine geldi Eylül yine doldu gönlüme hüzün dolup taşarcasına eskiler gözümde bir film perdesi gibi annem babam çocukluğum herşey.. şimdi de benim kızım oldu O da büyüyecek , filmin sonuna doğru gidiyoruz işte, Hayat böyle kısa değer bilmek gerek, herşeyin değerini…
Temmuzda eylül esintisi Bu neyin habercisi Belki Bir bebeğin doğuşu Annenin gülümseyişi Hasat zamanı çiftçinin Alın terinin zaferi Teneffüs zili Çocukların şen sesi Hep böyle essin rüzgar Silip götürsün üzüntüyü kederi...
Eylül’dü… İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin, Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun. Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde. Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman En çok sesini aradım. Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ.
Şarkının adını bilmediğim için İkinci Bahar'daki hüzünlü müzik diye aramışlığım var. Şimdi tesadüfen çıktı karşıma. Ali Haydar, Hanım, Samatya, o esnaf.. Hepsi gözümde canlandı. O kadar özlem duyuyorum ki. Hepsi içimde yaşayan karakterler..
Bir eylüldu Seni bizden alan ağacın yaprağından düşen sararmış solmuş bir yaprak gibi dusuverdin başka bir ömre başka bir ebedî hayata mekanın cennet olsun anneannem...
"Dedim ya… Eylül’dü. Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin." demiş ya Cemal Süreya.. Tüm kimsesizliğimize inat içimizdeki kalabalıklara tutunmak... Dibine kadar yalnızken ne büyük yanılgı kalabalık olduğunu sanmak..
İlk kez o güzel İkinci Bahar dizisinde duydugum ve her dinlediğimde dertlendirip bana sigara yaktıran eşsiz beste.. Hangi güzel insan yaptıysa bu besteyi belli ki çok şey yaşamış, yaşatmışlar. Yaralanmakla kalmamış yüreğini darmaduman etmişler hissedebiliyorum. Ben bile her dinlediğimde paramparça oluyorsam o insanı hiç düşünemiyorum bile. Yüreğine emeğine sağlık üstadım..
Seni öpsem, gülse bir halk. Seni öpsem, yoksulluk Utansa verdiği acılardan. Kırılsa her türlü korkunun kanadı. Seni öpsem, silinse Alın çizgilerinden gam, Yürek kuytularından akşam. Bir sonsuz yağmur yağsa Aşkın kardeş bulutlarından. Aynı mutlulukla ıslansa dünya. Ayrılığa kapanmasa kapılar, Odalar üzgün durmasa. Seni öpsem, buğulanmasa gözlerin. Gülse yaz günleri gibi İnsanların gölgeli yüzleri... Seni öpsem, Arınsa ömrümüzün kiri, kederi… Donup kalmasa dudaklarımda bir suç gibi Öpüşün bencilliği andıran o buruk tadı. Mutluluk dokunmasa çoğul yanıma. Seni öpsem ve dünya kurulsa yeniden Sevgi kadar yumuşak, zengin ve ak!..
Müzik ruhun gıdasıdır sözünün doğruluğunu kanıtlıyor bu eser,İncesaz'ın eşsiz güzellikteki eserlerinden biri olan EYLÜL aynı zamanda İkinci Bahar dizisinin de müziği.🍁🍂🍁
Bunu dinleyince aklıma samimi yol arkadaşımla beraber yürüdüğüm, birlikte dinlendiğim, ondaki bene yatırım yaptığım geldi aklıma... Güzel, içten, güvenilir, onda demlenebileceğin bir yol arkadaş kıymetli bir nimettir. En çok da ondan almak değidir sevgi, ona verebilmektir. Ondaki sana verebilmektir. Çünkü her insan doğuştan sever kendini. Kendinden bir parçayı ona verdiğinde ondaki sana da vermelisin. Her zaman veren kazanır her iki cihanda da. İnsanlar aldığı için mutlu olmamalı olacaksa verdiği için mutlu olmalıdır. Ancak böyle yaşanılır böyle bir dünyada...Selametle...
Bu müzik beni hem rahatlatıyor hem tribe sokuyor nasıl bi etkiye sahipsin yaa. Hergün bir doz gerekli 😊 3 yıl önce yazmışım bu yorumumu rahatlatıyor demişim, şimdi hiç rahatlatmıyor sadece kaybettiklerimi aklıma getiriyor 1 buçuk yıl önce vefat eden babamla dedemi, bir anda değişen yaşantımızı aklıma getiriyor. keşke çocukluğumda kalsaydım hep dedirtiyor. Kalsaydım ve babam yanımda olsaydı. Çok özledim seni canım babam
her eylül geldiğinde; başa sara sara dinleyip, kimi beklediğimi bile bilmeden, sokağa bakakalırdım. biri olmalıydı, yollarını gözlediğim. çok inanmış olmalıyım ki, önceleri yalnızlık hülyasıyla dinlediğim bu ezgiyi, şimdi aşkla sarmalanmış bi' hasreti düşlerken dinliyorum. bu güne kadar hep okudum, herkesi okudum. şimdi bende ki seni yazma zamanı.. ...Dildâr♡ gözleri hüzün kokan Sevdiğim.. Sen mavilerimin içine saklanmış, en güvendiğim yurdumsun. ~garip bir eylül gecesi~
Hep böyle değil midir? Hasretin diğer adı Aşk Aşkın özü ise kavuşamamak değil midir?? Varsın olmasın vuslat... Gönüller bir olmuşsa Aşk yolunda... Vuslata gerek var mıdır??
0:47 (işte o büyülü an) Kim ne derse desin, bu müziğin hüznü, senin derdinle tamam oluyor hocam.. Rabbim yolunuzu açsın.. Yâr ve yardımcınız olsun.. 7 Temmuz 2022 Perşembe 23.34
eylül ... ne çok şey aldı götürdü benden durup baksam aynaya genç bir beden kulakları kalbine sağır gözleri hüznüne kör kalbi feryadına umarsız gidenlerden bir haber..... bir melodi anlatır mı bende kalanları .....
Beni , benle bıraktın gözün aydın... yüreğin beni taşıyamayacak kadar küçükmüş... sende çocuk idim bak yeniden.. olgunlaştım acın ile. bugün doğum günün hediyen beni bırakmak oldu.. hiçmi sevmedin bu yaralı deli kadını !!
kederlenmemek elde degil be hayat.! ne yıprattın bizi oysaki daha ne güzel hayeller kuruyorduk hayellerle süslenordu hayatımız nolurdu devam etseydi hayallerimiz ne güzel hayellerde kayboluyorduk alıp götürüyordun bizi sessiz ve sedasız...
İncesaz tüm besteleri beni çocukluğuma ve en önemlisi anneme götürüyor çünkü o yok ve herşey anlamını yitirmiş gibi sadece tuttunduğum tek dalım iki tane dünyanın en muhteşem duygusu olan evlatlarım rabbim hepimizin ailesini korusun 😔😔🤍🤍🤍🕊️🕊️🕊️
yanyanayız,giden bir eylülle yine.. yalnız... ve dünyanın ortasında... duygularımız bitişik ama yapayalnızız? aslında hepimiz birbirimize benziyoruz. ve aslında hiçbirimiz benzemiyoruz birbirimize. aynı dili konuşuyor ama aynı cümlelerde buluşamıyoruz. bedenlerimiz birbirine benziyor, gölgelerimiz benzemiyor. bizi birbirimize benzeten şeyler, bizi birbirimizden ayırıyor. yanyanayız. herkesiz ve hiçkimseyiz. hiçkimse ve herkes... ... doğduğumuzda milyonlarca dakika veriliyor elimize. yaşadıkça kayganlaşan milyonlarca dakika ile başbaşa kalıyoruz. dakikalar eksildikçe biz biraz daha çaresizleşiyoruz. ne kadar ayak diresek bu çılgın yok oluşu durduramıyoruz. korkuyoruz. ve yanyanayız. şimdi... ve hiçbir zaman...// zebur mezmurlar bab 3,kısım 4 yalnızlara öğütler :)
eda yekelenga rica ederim. Bir kere okuyup da kitaplığa kaldırılacak bir kitap hiç değil. Eminim sizde ara ara içini karıştırmaktan kendinizi alamayacaksınız.Hangi cümlenin altını çizeceğinize şaşıracaksınız emin olun 😉
Sen ne naif bir musiki, ne naif bir şarkısın yıllar geçse de çocukluğumun hatıraları gözümün önünde ve sevip kavusamadigim o adam, gençliğimi çocukluğumu çalan adam gözümün önünde... Seni dinlemekten vazgeçmeyeceğim incesaz. Yalnızca çok şey kaybedenler meskendir buraya ..🌿
Ben sonbaharim yığma yığma dökülüyor gibiyim Bir yanim alabildigine sarı kızıl turuncu Yeni surgune hazirlaniyorum Kalbim yeni baharlara gebe Her yeni gün yeniden, hersey geçecek... Ürkme döküldü kurudu diye Senin icin canlılık senin icin çiçek bahçe Nefes al çek asaletini içine burdasin benimlesin hız kesme.. Devam ediyoruz. 9.11.2024
Başta hüzün varsa da sonradan bişeyler düzeliyor ama hüzünlü günlerin bıraktığı etki bir ömür devam ediyor... Zaten müziği dinlerseniz müzik de aynısını anlatıyor...
' SEN GÜÇLÜSÜN. ' cümlesini çok işitiyoruz. Sanırım bu cümleyi " Ben olsam katlanamam, sen nasıl katlanıyorsun ya da katlanabiliyorsan güçlüsün. " olarak algılasak daha doğru olur. Zira kimse güçlü değil sadece yarasına kimin merhem süreceğini bilemeyişinden gülümsemesiyle ağlıyor, güçlü/ymüş gibi davranıyor... Gül Baykasoğlu
En çok sevdiĝimdir eylül ve ekim...rüzgarın hafifden tenime vurması. Aĝaçlardan rengarenk yaprakların düşüşü. Yaĝmurun insanlara yere baktırması. Ne sıcak ne soĝuk hem karanlık hem rengarenk. En çok şiir yazdıĝım, kitap okuduĝum ve ilham aldıĝımdır eylül ekim. Bir seneyi geride bırakıp her aĝaçtan 1 yaprak düştüĝünde içimden bir hüzünün düşmesi yeni yıla girmek için eylül ekimden geçmek gerekir ve doĝa ölür yeniden dirilmek için. Tıpkı insanoĝlu gibi .evet diyorum hissediyorum, hissediyorum, evet hissediyorum ama eylül ekim sana sesleniyorum seni seviyorum...
Eylül’ün bir suçu yok! değişince güneşin rengi, üşüyor insan hüzünlerin en telaşlı zamanında yapraklar sararınca başlıyor her şey efkârlı esiyor rüzgâr bir kimsesizlik duygusu sarıyor her yanı yan yana yürüyor kader ve keder.. Suskunluk örterken üstümü akşamın alaca karanlığında biraz Sonbahar oluyorum biraz da hüzün.. Sesizliğin kıyılarına vurup giden zaman silerken ayak izlerimi Sahte gülüşlü güneş, nasıl ısıtacaktı ki ellerimi? Dedim ya… Eylül’ün suçu yok! Neriman Beyhan Aydogmus Bayindir
Bilmiyorum nerdeyim, ne haldeyim, ben kimim Ayrılırken kimliğim, adresim sende kalmış. Tebessümü yüzüme çok görüyor matemim Güldüğümü gösteren tek resim sende kalmış. Akların kaybolduğu, rengin ahenk bulduğu Toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu Bir gül için, bülbülün saçlarını yolduğu Aşkın harman olduğu o mevsim, sende kalmış. Nerede o çocuksu, o şımarık hallerim, Saçlarına hasreti tanımayan ellerim, Rengarenk rüyalarım, toz pembe hayallerim Tekmil neşem, sevincim, hevesim, sende kalmış. Ayıplama, kınama, kahveye gidiyorsam, Avunabilmek için bir tavla atıyorsam, Garson çay uzatırken ben aklımda diyorsam, Sende kalmış demektir, ladesim sende kalmış. Dostlar da muhabbeti kestiler, lüzum da yok. Zaten senden ziyade sohbetim, sözüm de yok. Sen dönmeden kimseye bakacak yüzüm de yok. Aynalarda kendimi göresim sende kalmış. Sende kalmış umudum, saadet çağım sende, Sende kalmış huzurum, tüten ocağım sende, Sende hayat kaynağım, duygu membağım sende, Can diyorum sana,can kafesim sende kalmış. Allah' ım düşmanımı düşürmesin bu zaafa, Sanki her noksanımı mecburum itirafa, Hangi şarkıya girsem, notalar do re mi fa Sol diyorum sana sol, la sesim sende kalmış. Gel Tanrıya borcunu teslim etsin bu yürek, Tez gel ki enkazımı kapatsın kazma kürek, Kelime-i şahadet getirmem için gerek, Son diyorum sana, son nefesim sende kalmış
Bazen doğru insandır ama zaman yanlıştır. Bu şarkı anlatılmak istenen ama anlatılamayan herşeyi anlatıyor... Çok severseniz sadece bu şarkıyı armağan edin..
Bir eylül akşamı Tam içime akarken gözyaşlarım Ve yırtılacak kadar susuyorsa yüreğim Kimden geldiğini bilmediğim hislerle . Ah ne çok iç çektim Ne çok anlamadım kendimi bile .. Dilimde bir Azeri şarkısı Ve ben neredeyse deli divane . Haykırsam ya iç dünyamı Coşkumu, sancılarımla birlikte Üstümde sorumluluk fırkası Benden ağır gözyaşları Ne hâl kaldı taşımak için acını. Ne nefes kaldı yaşamak için sözde aşkını ..........
Nadir kalmış taş sokakta yürüyorum, evler omuz omuza. Etrafımda dönen sonbahar şımarıklığını izlemek öyle güzel ki önüme hiç bakmıyorum. Sadece sarı turuncu yaprakların havada dönüşünü hatırlıyorum. Kalbim bu kadar acımamışken. Daha mutlu eylüllere
Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Sahte bir gülüşten ibarettin oysa. Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu. Eylül’dü. Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız, Adımlarımızın kısalığı bundandı Bundandı gözlerimin durgunluğu. Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan, Ellerin kadar ıssız, Sen kadar zamansız molalar veriyordum Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz. Eylül’dü. İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin, Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun. Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde. Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman En çok sesini aradım. Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ. Gözlerini sildi zaman.. Dedim ya… Eylül’dü. Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin. ♡Cemal Süreya
Bu eser ile 10.sınıfta yani 16 yaşımda tanıştım. Ve o zamanlar bu eseri dinleyerek hedefim olan İstanbul Teknik Üniversitesi ve İstanbul'da yaşayacağım günleri aklıma getirirdim. Son yıl bu eseri dinlemeyi bırakıp ne istediğimi ne yapacağımı unuttum. Sınav çalışmalarını da bırakıp istemediğim bir üniversiteye yerleştim. Ve şu anda trende olup o üniversiteye gidiyorum. Bu eseri dinliyorum. Duygulanmamk kabil değil. Belki bir ihtimal daha olur da hayallerim hedefime dönüşür ve hedefime ulaşabilirim.
Aysegül su an bunu dinliyorsun biliyorum umarım. Bir on yıl sonrada yine beraber aynı evde yine dinleriz bu kez hayatımın kadını. Olarak belki cocuklarımın annesı olarak anılar hep bize kalan güzel seyler buda bızım bır anımız olsun. 10 yıl sonra yine buna bakmak nasip olsun
Bir Eylül günü gideceksin benden kısa zaman diyorlar yapraklar dökülecek karlar yağacak tekrar çiçekler açacak 3mevsim geçecek sensiz zamanın nasıl geçmediğini ancak bekleyenler bilir
Bir radyo programı vardı sanırım ismi gecenin sesiydi, girişinde ve aralarda bu müzik çalardı, yıllarca bu ezginin adını bulmaya çalıştım.Hiç Umulmadık anda buldum seni :)
Kemal Sayar'ın okuduğu şiirde fonda bu müzik yer alıyordu. Ben de oradan geldim ve şiiri de yoruma bıraktım. Gam Yeme Kaybolan Yusuf döner Kenan'a bir gün; gam yeme. Gör şu mahzun ev olur tekrar gülistan; gam yeme. Ey gönül, işler düzensizlikten elbet kurtulur, Dertliler kalmaz perişan böyle her an; gam yeme. Gerçi birkaç gün felek sapmış gider, hep ters yöne, Her zaman arzuna dönmez çünki devran; gam yeme. Bülbülüm, kırlarda tekrar taht kurarsın, gün gelir, Tek ki sağ kal, kopmasın ömrün bahardan; gam yeme. Sel götürmüş yıkmış varlığın; mahveylemiş. Nuh eğer kaptansa, korkma olsa tufan; gam yeme... Hafız-ı Şirazi
Belki geç kaldım belkide erken Her ne sebepse tutunamadim Ellerimden giden Eylül yağmuru gibiydi O bakmaya kiyamadigim gözlerin Tek istediğim sadece sevmek Az birazda sevilmek Çok azda sarılmak Eh birazda koklamak di maksadım Gitti o eski Eylül'ler sen gibi Gitti o yağmurlar ben gibi Bir sen vardı bende Bir sen vardı bende
Sevgilim, işte eylül Ve işte senin usul usul seğiren yüzün. Zaman ki sonsuzdur Bitmemiş şiirler gibidir. Bazı hüzünleri Bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir. Biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık (İsteğin bulanık kıyısında). Bundan değil midir bizim aşkımızda Sürekli bir akşam hüznü vardır. İlhan Berk
Hüzün doldu yüreğim yine Sevemedim ben bu eylül ü İçimde bir bosluk var Kanıyo durmadan Haykırsam duyarmısınız beni Gerce ben her zaman sessiz sessiz feryat ederdim her eylül sabahın da
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik, Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden. Martılar konuyor omuzlarıma, Gözlerin İstanbul oluyor birden. Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen Durgun sular gibi azalacağım Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen. Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince Yalnız gözlerime bak diyeceksin. Ellerim usulca ellerine değince Kaybolup gideceksin Bir elim seni çizecek bütün pencerelere Bir elim seni silecek. Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere Senin için yeni baştan can kesilecek. Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde Sonra seni kaybetmek hemen her yerde Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak Yapayalnız kalmak iskelelerde. Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik, Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden. Martılar konuyor omuzlarıma, Gözlerin İstanbul oluyor birden.
Değişir rüzgarın yönü, Solar ansızın yapraklar; Şaşırır yolunu denizde gemi, Boşuna bir liman arar. Gülüşü bir yabancının, Çalmıştır senden sevdiğini; İçinde biriken zehir, Sadece kendini öldürecektir; Ölümdür yaşanan tek başına Aşk iki kişiliktir. Bir anı bile kalmamıştır, Geceler boyu sevişmelerden; Binlerce yıl uzaklardadır, Binlerce kez dokunduğun ten; Yazabileceğin şiirler, Çoktan yazılıp bitmiştir; Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk iki kişiliktir. Avutamaz olur artık Seni bildiğin şarkılar; Boşanır keder zincirlerinden Sular tersin tersin akar; Bir hançer gibi çeksen de sevgini Onu ancak öldürmeye yarar: Uçarı kuşu sevdanın Alıp başını gitmiştir; Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk iki kişiliktir. Yitik bir ezgisin sadece, Tüketilmiş ve düşmüş, gözden. Düşlerinde bir çocuk hıçkırır Gece camlara sürtünürken; Çünkü hiç bir kelebek Tek başına yaşayamaz sevdasını, Severken hiçbir böcek Hiç bir kuş yalnız değildir; Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk iki kişiliktir.
Səndən iraq, ey sənəm, şamü səhər yanaram, Vəslini arzularam, dəxi betər yanaram. Eşq ilə şövqün odu canıma kar eylədi, Gör necə tabında, ey şəmsü qəmər yanaram. Məndən iraq olduğun bağrımı qan eylədi, Oldu gözümdən rəvan xuni-cigər, yanaram. Şəmi-rüxun surəti qarşıma gəlmişdürür, Şəşəəsindən mənə şölə düşər, yanaram. Səbr ilə aramımı, qapdı əlimdən qəmin Badi-həvadan degil, qəmdən əgər yanaram. Çıxdı içimdən tütün, çərxi boyadı bütün, Gör ki, nə atəşdəyəm, gör nə qədər yanaram. Yandığım ol yar üçün gizli degil,mən dəxi Hər nə qədər kim, anın könlü dilər, yanaram. Müddəi yana demiş qəmdə, Nəsimi içün, Qəmdə yanan yarı çün yar sevər, yanaram.
Harika olmuş emeğinize sağlık!
❤
Eylülbenseni çokki sizi
"Tanbur, ıhlamur ve gökyüzü
Hatırlatır onu gördüğüm ilk güzü
Şimdi arıyor mu dersin bizi gözü
Kaç Eylül geçti, sayamıyorum.."
Hay MaşAllah SubahanAllah BarekAllah gardaşım 🤲
Hay yüreğine sağlık alnı secdeden kalkmayasica
@@Yorumcu09yıllar olmuş bu yorumu yazalı, hiç hatrımda yoktu. Yâdıma düşürdüğünüz ve güzel duânız için çok teşekkür ediyorum efendim.
Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin.
Su olsan kimse içmez,
Yol olsan kimse geçmez,
Elin adamı ne anlar senden?
Çıkarsın bir dağ başına,
Bir ağaç bulursun Tellersin
pullarsın Gelin eylersin.
Bir de bulutları görürsün,
bir de bulutları görürsün,
bir de bulutları görürsün.
Köpürmüş gelen bulutları.
Başka ne gelir elden?
Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde
şu dünyanın ıssızlığı.
Tanrı kimsenin başına vermesin
böyle bir yalnızlığı!
Yaklaşık 1.5 saattir 15 kere başa sara sara dinleyerek, eşime bir şiir yazdım bu ağır notalar eşliğinde...
Nedir o gözlerindeki solgun bakış?
Eylül de değil, nereden geldi bu yürek yakış?
Sanadır bu satırlar, haydi durma patlat bir alkış!
Ellerinle değil, o menekşe gözlerinden gelsin, bir bakış!
Senle varım, senle yoğum.. Ve iki fidânım..
Şu gönlüme nefes oldun, ki senle bidârım..
Canımsın, canânımsın.. Gönül hanemin sultanısın..
RABB'imden bana şu dünya alemde lütfû ihsanısın..
Kocan :)
Yüreğinize emeğinize sağlık ALLAH eşinizle güzel sağlıklı bir ömür versin mutlu olun her daim
@@tark9725 teşekkür ederim. Yürekten amiiiinn ecmain.
Harikasınız bir ömür boyu sürsün sevdanız....
Bayıldım,bayıldım..harikasınız.sağlıkla huzurla var olun eşinizle.
Herkese teşekkür ederim. Allah bu güzel temennilerinizin kat be kat fazlasını size de nasib etsin.
Kafa dergisi Ağustos 2022 baskısında 'Mahir Ünsal Eriş'in "Güz Bahsi" yazısının sonuna eklenmiş Qr kod ile ulaştım bu parçaya.Hayatımın en güzel dinletisini yaşıyorum...büyük bir fincan sade Türk kahvesi,önümde dergi,tek başıma,huzurla dinliyorum.
Aşklar Eylül de başlar...
Bazı şeyler de Eylül de biter..
Hüznün diğer adı da Eylül..
Deli Gönül gibidir Eylül..
Bir yanı kalkıp gitmek ister,
Diğer yanı sımsıkı sarılmak..
çok güzel dayıı
Çok güzelmiş…
@@turanersan1 bildirimin sayesinde tekrardan burdayım teşekkürler
abi yemin ederim senin şiiri görmek için dinliyorum
Eylul sabaha gelmeden benimki getdi terk etdi bugun 😞
Mehmed Rauf “işte benim Eylül’üm” der miydi beni tanısaydı
Sana öyle güzel duygular beslediğimi anlasaydı
Seni benim gibi içinde sır gibi saklasaydı
Keşke dillerden düşmeyen hazan ayı olmasaydın
Eylül benim için sadece ay değildi
Güneş gibi doğacağın yağmurların yağışından belliydi
Sana susamazdım,bu olanlar kalbimin sesiydi
Belkide kopup gidecektim sen yetişmeseydin
Ayların en güzelidir Eylül, en hüzünlüsü…
Gitmeler biriktirir sinesinde ve habersiz gelmeler...
En güzel gelmeleri barındırsın içinde bu Eylül🌿
‘1 Eylül 2020’
Yine geldi Eylül yine doldu gönlüme hüzün dolup taşarcasına eskiler gözümde bir film perdesi gibi annem babam çocukluğum herşey.. şimdi de benim kızım oldu O da büyüyecek , filmin sonuna doğru gidiyoruz işte, Hayat böyle kısa değer bilmek gerek, herşeyin değerini…
sanki içimin ormanlarında dolaşıyor bir hoyrat rüzgâr, duruluyor bazen sessiz sedasız, geziniyor öylece..
Temmuzda eylül esintisi
Bu neyin habercisi
Belki
Bir bebeğin doğuşu
Annenin gülümseyişi
Hasat zamanı çiftçinin
Alın terinin zaferi
Teneffüs zili
Çocukların şen sesi
Hep böyle essin rüzgar
Silip götürsün üzüntüyü kederi...
Ikinci bahar diye bir dizi vardi...Her sahnesi bakislar hisler duygular bi baskaydi simdiki yetmleer bilmez... Bu muziktr orda calardi arada....
legolas1905 ♥
ikinci bahar ne güzel diziydi
Eylül’dü…
İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin,
Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun.
Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde.
Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman
En çok sesini aradım.
Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ.
Şarkının adını bilmediğim için İkinci Bahar'daki hüzünlü müzik diye aramışlığım var. Şimdi tesadüfen çıktı karşıma. Ali Haydar, Hanım, Samatya, o esnaf.. Hepsi gözümde canlandı. O kadar özlem duyuyorum ki. Hepsi içimde yaşayan karakterler..
"Kuş ölür sen uçuşu hatırla. "
Sonbahar gelir hazan olur sen ilk çiçek açışı hatırla.
Bir eylüldu
Seni bizden alan ağacın yaprağından düşen sararmış solmuş bir yaprak gibi dusuverdin başka bir ömre başka bir ebedî hayata mekanın cennet olsun anneannem...
Amiinn⚘
Eylül ayındayız, buraya bir iz bırakalım. Olağanüstü bir çalışma olmuş.
Bir ses, bir nağme konuşmadan ne kadar şey anlatabilir ne kadar hatıralarda nefes aldırabilirse insanı; o kadar...
"Dedim ya… Eylül’dü.
Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin." demiş ya Cemal Süreya..
Tüm kimsesizliğimize inat içimizdeki kalabalıklara tutunmak... Dibine kadar yalnızken ne büyük yanılgı kalabalık olduğunu sanmak..
İlk kez o güzel İkinci Bahar dizisinde duydugum ve her dinlediğimde dertlendirip bana sigara yaktıran eşsiz beste.. Hangi güzel insan yaptıysa bu besteyi belli ki çok şey yaşamış, yaşatmışlar. Yaralanmakla kalmamış yüreğini darmaduman etmişler hissedebiliyorum. Ben bile her dinlediğimde paramparça oluyorsam o insanı hiç düşünemiyorum bile. Yüreğine emeğine sağlık üstadım..
Seni öpsem, gülse bir halk.
Seni öpsem, yoksulluk
Utansa verdiği acılardan.
Kırılsa her türlü korkunun kanadı.
Seni öpsem, silinse
Alın çizgilerinden gam,
Yürek kuytularından akşam.
Bir sonsuz yağmur yağsa
Aşkın kardeş bulutlarından.
Aynı mutlulukla ıslansa dünya.
Ayrılığa kapanmasa kapılar,
Odalar üzgün durmasa.
Seni öpsem, buğulanmasa gözlerin.
Gülse yaz günleri gibi
İnsanların gölgeli yüzleri...
Seni öpsem,
Arınsa ömrümüzün kiri, kederi…
Donup kalmasa dudaklarımda
bir suç gibi
Öpüşün bencilliği andıran o buruk tadı.
Mutluluk dokunmasa çoğul yanıma.
Seni öpsem ve dünya
kurulsa yeniden
Sevgi kadar yumuşak, zengin ve ak!..
Kimin bu acaba !
@@bzk8486 Şükrü Erbaş / Seni Öpsem
@@rastamans teşekkür ederim .
@@bzk8486 rica ederim öğretmenim..
muhteşem hele bu müzikle
Müzik ruhun gıdasıdır sözünün doğruluğunu kanıtlıyor bu eser,İncesaz'ın eşsiz güzellikteki eserlerinden biri olan EYLÜL aynı zamanda İkinci Bahar dizisinin de müziği.🍁🍂🍁
Bunu dinleyince aklıma samimi yol arkadaşımla beraber yürüdüğüm, birlikte dinlendiğim, ondaki bene yatırım yaptığım geldi aklıma... Güzel, içten, güvenilir, onda demlenebileceğin bir yol arkadaş kıymetli bir nimettir. En çok da ondan almak değidir sevgi, ona verebilmektir. Ondaki sana verebilmektir. Çünkü her insan doğuştan sever kendini. Kendinden bir parçayı ona verdiğinde ondaki sana da vermelisin. Her zaman veren kazanır her iki cihanda da. İnsanlar aldığı için mutlu olmamalı olacaksa verdiği için mutlu olmalıdır. Ancak böyle yaşanılır böyle bir dünyada...Selametle...
Bu müzik beni hem rahatlatıyor hem tribe sokuyor nasıl bi etkiye sahipsin yaa. Hergün bir doz gerekli 😊
3 yıl önce yazmışım bu yorumumu rahatlatıyor demişim, şimdi hiç rahatlatmıyor sadece kaybettiklerimi aklıma getiriyor 1 buçuk yıl önce vefat eden babamla dedemi, bir anda değişen yaşantımızı aklıma getiriyor. keşke çocukluğumda kalsaydım hep dedirtiyor. Kalsaydım ve babam yanımda olsaydı. Çok özledim seni canım babam
her eylül geldiğinde; başa sara sara dinleyip, kimi beklediğimi bile bilmeden, sokağa bakakalırdım.
biri olmalıydı, yollarını gözlediğim. çok inanmış olmalıyım ki, önceleri yalnızlık hülyasıyla dinlediğim bu ezgiyi, şimdi aşkla sarmalanmış bi' hasreti düşlerken dinliyorum.
bu güne kadar hep okudum, herkesi okudum. şimdi bende ki seni yazma zamanı..
...Dildâr♡
gözleri hüzün kokan Sevdiğim..
Sen mavilerimin içine saklanmış, en güvendiğim yurdumsun.
~garip bir eylül gecesi~
Eserde inişler çıkışlar duraksamalar, sona doğru yavaşça tükeniş insan gibi...
İnsana bütün duygu karmaşasını yaşatan bir yapıt.Sırasıyla ;hüznü,sevinci,heyecanı,endişeyi,bekleyişi yaşattı bana...
Hep böyle değil midir?
Hasretin diğer adı Aşk
Aşkın özü ise kavuşamamak değil midir??
Varsın olmasın vuslat...
Gönüller bir olmuşsa Aşk yolunda...
Vuslata gerek var mıdır??
Bir Eylül'ü daha bitirmeye yakın çok manidar bir şekilde rastladım. Sayfalarca şiiir yazdıracak bir müzik
Mehmet Sevgin aynen tam bir eylül sonu
0:47
(işte o büyülü an)
Kim ne derse desin, bu müziğin hüznü, senin derdinle tamam oluyor hocam.. Rabbim yolunuzu açsın.. Yâr ve yardımcınız olsun..
7 Temmuz 2022 Perşembe 23.34
eylül ...
ne çok şey aldı götürdü benden
durup baksam aynaya genç bir beden
kulakları kalbine sağır
gözleri hüznüne kör
kalbi feryadına umarsız
gidenlerden bir haber.....
bir melodi anlatır mı bende kalanları .....
Dinlerken bu kısacık ömrümde ne kadar çok yorulduğumu fark ettim 🤷🏻♂️
Offffff. Bumu normal bir insan besteleyemez. Gerçekten. Ud resmen ağlıyor.
Hüzünlerin düğünüdür Eylül, asildir, gururludur. Acılarını kendine saklar, onurludur
Teşükkürler İncesaz. Muhteşem bir klasik. Bu parçanı sevenler aynı grubun Bilge-sini de dinlesin...
Beni , benle bıraktın gözün aydın... yüreğin beni taşıyamayacak kadar küçükmüş... sende çocuk idim bak yeniden.. olgunlaştım acın ile. bugün doğum günün hediyen beni bırakmak oldu.. hiçmi sevmedin bu yaralı deli kadını !!
Deniz Devrim Hala seviyor musunuz
İyi sevmiş vurmuş geçmiş ...
kederlenmemek elde degil be hayat.! ne yıprattın bizi oysaki daha ne güzel hayeller kuruyorduk hayellerle süslenordu hayatımız nolurdu devam etseydi hayallerimiz ne güzel hayellerde kayboluyorduk alıp götürüyordun bizi sessiz ve sedasız...
😟😟
Yalnızlık senfonisi gibi deniz kıyısında uzun uzun dalıp gitmelerim canlandı gözümde artık eskiler yaşanmıyor ama o an bir sessizlik hala mevcut
Çok tuhaftı ! Ağlayamadım ; ama ruhum paramparça olmuştu…
Dostoyevski ( İnsancıklar )
İncesaz tüm besteleri beni çocukluğuma ve en önemlisi anneme götürüyor çünkü o yok ve herşey anlamını yitirmiş gibi sadece tuttunduğum tek dalım iki tane dünyanın en muhteşem duygusu olan evlatlarım rabbim hepimizin ailesini korusun 😔😔🤍🤍🤍🕊️🕊️🕊️
cok hüzünlü..her dinledigimde cok duygulaniyorum 😔
👍
yanyanayız,giden bir eylülle yine..
yalnız...
ve dünyanın ortasında...
duygularımız bitişik ama yapayalnızız?
aslında hepimiz birbirimize benziyoruz.
ve aslında hiçbirimiz benzemiyoruz birbirimize.
aynı dili konuşuyor ama aynı cümlelerde buluşamıyoruz.
bedenlerimiz birbirine benziyor, gölgelerimiz benzemiyor.
bizi birbirimize benzeten şeyler, bizi birbirimizden ayırıyor.
yanyanayız.
herkesiz ve hiçkimseyiz.
hiçkimse ve herkes...
...
doğduğumuzda milyonlarca dakika veriliyor elimize.
yaşadıkça kayganlaşan milyonlarca dakika ile başbaşa kalıyoruz.
dakikalar eksildikçe biz biraz daha çaresizleşiyoruz.
ne kadar ayak diresek bu çılgın yok oluşu durduramıyoruz.
korkuyoruz.
ve yanyanayız.
şimdi...
ve hiçbir zaman...// zebur mezmurlar bab 3,kısım 4 yalnızlara öğütler :)
nurhan boran bu yazdiginizi nereden bulabilirim
eda yekelenga gökhan özcan ruh yordamı :)
meral deniz tesekkur ederim kitabin tamamina bakacagim ilk firsatta
eda yekelenga rica ederim. Bir kere okuyup da kitaplığa kaldırılacak bir kitap hiç değil. Eminim sizde ara ara içini karıştırmaktan kendinizi alamayacaksınız.Hangi cümlenin altını çizeceğinize şaşıracaksınız emin olun 😉
meral deniz tam da oyle kitaplari cok severim tekrardan cok tesekkurler iyi geceler ☺
Onur Akgün'ün yorumu müthiş "Bunu besteleyecek kadar ne yaşandı acaba"
Sen ne naif bir musiki, ne naif bir şarkısın yıllar geçse de çocukluğumun hatıraları gözümün önünde ve sevip kavusamadigim o adam, gençliğimi çocukluğumu çalan adam gözümün önünde... Seni dinlemekten vazgeçmeyeceğim incesaz. Yalnızca çok şey kaybedenler meskendir buraya ..🌿
Ben sonbaharim yığma yığma dökülüyor gibiyim
Bir yanim alabildigine sarı kızıl turuncu
Yeni surgune hazirlaniyorum
Kalbim yeni baharlara gebe
Her yeni gün yeniden, hersey geçecek...
Ürkme döküldü kurudu diye
Senin icin canlılık senin icin çiçek bahçe
Nefes al çek asaletini içine burdasin benimlesin hız kesme..
Devam ediyoruz. 9.11.2024
Bu sene de geçti Eylül. Kasım'dayız ancak aklım hala Eylül'ün bana verdiklerinde ve benden aldıklarında.
Yine bir Eylül'ün size verdiklerini ve sizden aldıklarını hatırlayın lütfen. Sizi siz yapan bunlar değil mi?..
@@sukrantasdemir3447 3 yil ve 3 hafta zaman bazen ne cabuk geciyor birize üçyil birize üç hafta
Başta hüzün varsa da sonradan bişeyler düzeliyor ama hüzünlü günlerin bıraktığı etki bir ömür devam ediyor... Zaten müziği dinlerseniz müzik de aynısını anlatıyor...
Bu nasıl bir yürek sızısıdır
' SEN GÜÇLÜSÜN. ' cümlesini çok işitiyoruz. Sanırım bu cümleyi " Ben olsam katlanamam, sen nasıl katlanıyorsun ya da katlanabiliyorsan güçlüsün. " olarak algılasak daha doğru olur. Zira kimse güçlü değil sadece yarasına kimin merhem süreceğini bilemeyişinden gülümsemesiyle ağlıyor, güçlü/ymüş gibi davranıyor...
Gül Baykasoğlu
Güçlü insan yok can...
Çabuk alışan insan var.
Hepimiz aynı parçalardan oluşuyoruz..
Çürüyecek et..
Biraz direnecek kemiğiz
İkinci Bahar'ın çoğu sahnesindeki buruk hüznü hatırlatıyor bu nağmeler bana. Yalnızca acı bir tebessüm uyandırıyor geçmişten kalan...
En çok sevdiĝimdir eylül ve ekim...rüzgarın hafifden tenime vurması. Aĝaçlardan rengarenk yaprakların düşüşü. Yaĝmurun insanlara yere baktırması. Ne sıcak ne soĝuk hem karanlık hem rengarenk. En çok şiir yazdıĝım, kitap okuduĝum ve ilham aldıĝımdır eylül ekim. Bir seneyi geride bırakıp her aĝaçtan 1 yaprak düştüĝünde içimden bir hüzünün düşmesi yeni yıla girmek için eylül ekimden geçmek gerekir ve doĝa ölür yeniden dirilmek için. Tıpkı insanoĝlu gibi .evet diyorum hissediyorum, hissediyorum, evet hissediyorum ama eylül ekim sana sesleniyorum seni seviyorum...
2 defa üst üste dinlemeyin, durduk yere dertlenmeyin
bazen dertlenmekte güzel...
gönlümü çalan bir hırsız mevcut ikilemdeyim aklimin bir tarafında o düşünüyorum müzik eşliğinde
Eylül’ün bir suçu yok!
değişince güneşin rengi, üşüyor insan
hüzünlerin en telaşlı zamanında
yapraklar sararınca başlıyor her şey
efkârlı esiyor rüzgâr
bir kimsesizlik duygusu sarıyor her yanı
yan yana yürüyor kader ve keder..
Suskunluk örterken üstümü
akşamın alaca karanlığında
biraz Sonbahar oluyorum
biraz da hüzün..
Sesizliğin kıyılarına vurup giden zaman silerken ayak izlerimi
Sahte gülüşlü güneş, nasıl ısıtacaktı ki ellerimi?
Dedim ya… Eylül’ün suçu yok!
Neriman Beyhan Aydogmus Bayindir
Bilmiyorum nerdeyim, ne haldeyim, ben kimim
Ayrılırken kimliğim, adresim sende kalmış.
Tebessümü yüzüme çok görüyor matemim
Güldüğümü gösteren tek resim sende kalmış.
Akların kaybolduğu, rengin ahenk bulduğu
Toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu
Bir gül için, bülbülün saçlarını yolduğu
Aşkın harman olduğu o mevsim, sende kalmış.
Nerede o çocuksu, o şımarık hallerim,
Saçlarına hasreti tanımayan ellerim,
Rengarenk rüyalarım, toz pembe hayallerim
Tekmil neşem, sevincim, hevesim, sende kalmış.
Ayıplama, kınama, kahveye gidiyorsam,
Avunabilmek için bir tavla atıyorsam,
Garson çay uzatırken ben aklımda diyorsam,
Sende kalmış demektir, ladesim sende kalmış.
Dostlar da muhabbeti kestiler, lüzum da yok.
Zaten senden ziyade sohbetim, sözüm de yok.
Sen dönmeden kimseye bakacak yüzüm de yok.
Aynalarda kendimi göresim sende kalmış.
Sende kalmış umudum, saadet çağım sende,
Sende kalmış huzurum, tüten ocağım sende,
Sende hayat kaynağım, duygu membağım sende,
Can diyorum sana,can kafesim sende kalmış.
Allah' ım düşmanımı düşürmesin bu zaafa,
Sanki her noksanımı mecburum itirafa,
Hangi şarkıya girsem, notalar do re mi fa
Sol diyorum sana sol, la sesim sende kalmış.
Gel Tanrıya borcunu teslim etsin bu yürek,
Tez gel ki enkazımı kapatsın kazma kürek,
Kelime-i şahadet getirmem için gerek,
Son diyorum sana, son nefesim sende kalmış
Bazen doğru insandır ama zaman yanlıştır.
Bu şarkı anlatılmak istenen ama anlatılamayan herşeyi anlatıyor...
Çok severseniz sadece bu şarkıyı armağan edin..
Bu müziği duyduğumda ilk aklima gelen ikinci bahar efsane diziydi
Bir eylül akşamı
Tam içime akarken gözyaşlarım
Ve yırtılacak kadar susuyorsa yüreğim
Kimden geldiğini bilmediğim hislerle .
Ah ne çok iç çektim
Ne çok anlamadım kendimi bile ..
Dilimde bir Azeri şarkısı
Ve ben neredeyse deli divane .
Haykırsam ya iç dünyamı
Coşkumu, sancılarımla birlikte
Üstümde sorumluluk fırkası
Benden ağır gözyaşları
Ne hâl kaldı taşımak için acını.
Ne nefes kaldı yaşamak için sözde aşkını ..........
Yine bir Eylül geldi çattı..
Dört bir tarafım insanlarla dolu herkes gülücük dağıtıyor ama herkes yalnız biz yalnızız😔nefretimiz bile gerçek değilken bi müzik nasıl gerçek
Nadir kalmış taş sokakta yürüyorum, evler omuz omuza. Etrafımda dönen sonbahar şımarıklığını izlemek öyle güzel ki önüme hiç bakmıyorum. Sadece sarı turuncu yaprakların havada dönüşünü hatırlıyorum. Kalbim bu kadar acımamışken. Daha mutlu eylüllere
Müzikle terapi bu olsa gerek,, kanunun teli ile değil gönül telimizle çalıyor adeta bu müziği 😢
Hem hüzünlü hemde ruhu dinlendiriyor..
Dalından kopan yaprakların
Sararan yanlarına yazdım adını
Sahte bir gülüşten ibarettin oysa.
Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.
Eylül’dü.
Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız,
Adımlarımızın kısalığı bundandı
Bundandı gözlerimin durgunluğu.
Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan,
Ellerin kadar ıssız,
Sen kadar zamansız molalar veriyordum
Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz.
Eylül’dü.
İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin,
Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun.
Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde.
Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman
En çok sesini aradım.
Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ.
Gözlerini sildi zaman..
Dedim ya…
Eylül’dü.
Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin.
♡Cemal Süreya
Rabbim sana layık bir kul olabilecek miyim? Olamasam da kapından ayırma , bu nurdan ayırma beni hükmünden razı et ALLAH'IM
her notada bir kırgınlık, bir özlem var aslında..
Gelirim ara ara bu melodilere içim acır dinlerken eylül sahi ne çok şey aldın. Çok geçmiş de hiç geçmemiş yaralar.
Bu eser ile 10.sınıfta yani 16 yaşımda tanıştım. Ve o zamanlar bu eseri dinleyerek hedefim olan İstanbul Teknik Üniversitesi ve İstanbul'da yaşayacağım günleri aklıma getirirdim. Son yıl bu eseri dinlemeyi bırakıp ne istediğimi ne yapacağımı unuttum. Sınav çalışmalarını da bırakıp istemediğim bir üniversiteye yerleştim. Ve şu anda trende olup o üniversiteye gidiyorum. Bu eseri dinliyorum. Duygulanmamk kabil değil. Belki bir ihtimal daha olur da hayallerim hedefime dönüşür ve hedefime ulaşabilirim.
Ne güzel yorumlar ve ne de güzel duygular 😊
Aysegül su an bunu dinliyorsun biliyorum umarım. Bir on yıl sonrada yine beraber aynı evde yine dinleriz bu kez hayatımın kadını. Olarak belki cocuklarımın annesı olarak anılar hep bize kalan güzel seyler buda bızım bır anımız olsun. 10 yıl sonra yine buna bakmak nasip olsun
Eylüller misafir ediyor ömrüm. Yemeğe de kalın diyorum, biz yedikte geldik diyorlar. Zamanı tutamıyorum. Ne tükenmez velvele.
Bir Eylül günü gideceksin benden kısa zaman diyorlar yapraklar dökülecek karlar yağacak tekrar çiçekler açacak 3mevsim geçecek sensiz zamanın nasıl geçmediğini ancak bekleyenler bilir
bunu besteleyecek kadar ne yaşandı acaba
bunu anlayıp
hissedebildiğine göre sen ne yaşadın acaba..
içim parçalandı ikinizin yorumuna.....😟
+hayat Hayat bu kadar güzel düşünecek sen ne yaşadın diye sorarlar adama
Belli ki his adamı
Ölümü bilir misin? Eylül'de ölmek, diğer yarını toprağa vermek.
Söz vermiştin bahar,gelecektin fakat senden önce kış geldi...
Umut ve çaresizlik iki duyguyu bir arada barındırmak
Tek kelimeyle muhteşem. İkinci bahar dizisine de çok güzel yakışıyordu bu müzik...
Sanki kalbimin tellerinden geliyor gibi çook güzel olmuş
Dinlerken büyük bir pişmanlık v acı iç içe geçiyor. Belkiler, keşkeler kaplıyor her yanı.
Bir radyo programı vardı sanırım ismi gecenin sesiydi, girişinde ve aralarda bu müzik çalardı, yıllarca bu ezginin adını bulmaya çalıştım.Hiç Umulmadık anda buldum seni :)
Bir ses, bir tını, sözler olmadan nasıl da derin konuşabiliyor
Ali Haydar Usta, Hanım, Neriman, Vakkas Usta ve Samatya ne kadar güzeldi be o zamanlar...
kulakla göz arasında bağlantı kuran sesler...
Kafa dergi ile tanıdım. Muhteşem
Yüreğime dokunuyor bu notalar. Seni çok seviyorum tıpkı ismi ile aynı olan gönül hırsızı , gönlümü sevgimi yüreğimi çalan, gönlümü süsleyen
Kemal Sayar'ın okuduğu şiirde fonda bu müzik yer alıyordu. Ben de oradan geldim ve şiiri de yoruma bıraktım.
Gam Yeme
Kaybolan Yusuf döner Kenan'a bir gün; gam yeme.
Gör şu mahzun ev olur tekrar gülistan; gam yeme.
Ey gönül, işler düzensizlikten elbet kurtulur, Dertliler kalmaz perişan böyle her an; gam yeme.
Gerçi birkaç gün felek sapmış gider, hep ters yöne,
Her zaman arzuna dönmez çünki devran; gam yeme.
Bülbülüm, kırlarda tekrar taht kurarsın, gün gelir, Tek ki sağ kal, kopmasın ömrün bahardan; gam yeme.
Sel götürmüş yıkmış varlığın; mahveylemiş. Nuh eğer kaptansa, korkma olsa tufan; gam yeme...
Hafız-ı Şirazi
Belki geç kaldım belkide erken
Her ne sebepse tutunamadim
Ellerimden giden Eylül yağmuru gibiydi
O bakmaya kiyamadigim gözlerin
Tek istediğim sadece sevmek
Az birazda sevilmek
Çok azda sarılmak
Eh birazda koklamak di maksadım
Gitti o eski Eylül'ler sen gibi
Gitti o yağmurlar ben gibi
Bir sen vardı bende
Bir sen vardı bende
💜💜
Sevgilim, işte eylül
Ve işte senin usul usul seğiren yüzün.
Zaman ki sonsuzdur
Bitmemiş şiirler gibidir.
Bazı hüzünleri
Bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir.
Biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık
(İsteğin bulanık kıyısında).
Bundan değil midir bizim aşkımızda
Sürekli bir akşam hüznü vardır.
İlhan Berk
Ağustos'un son gecesi Eylül'ün ilk günüydü yollarımız ayrılmıştı. Ne zaman dinlesem seni bana hatırlatır...
Bu gece aynı şeyi yaşadım :) 31.08
🥺
Ne güzel esersin sen , hafif ıslatan bir bahar ayında....
Hüzün doldu yüreğim yine
Sevemedim ben bu eylül ü
İçimde bir bosluk var
Kanıyo durmadan
Haykırsam duyarmısınız beni
Gerce ben her zaman sessiz sessiz feryat ederdim her eylül sabahın da
Çocukken ikinci bahar dizisinde çalardı bu şarkı. vay be yıllar ne çabuk geçiyor
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım
Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen
Durgun sular gibi azalacağım
Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen.
Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince
Yalnız gözlerime bak diyeceksin.
Ellerim usulca ellerine değince
Kaybolup gideceksin
Bir elim seni çizecek bütün pencerelere
Bir elim seni silecek.
Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere
Senin için yeni baştan can kesilecek.
Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde
Sonra seni kaybetmek hemen her yerde
Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak
Yapayalnız kalmak iskelelerde.
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
👌
merhaba kime ait bir şiir acaba
Bu fon beni niye bu kadar hüzünlendiriyor ki
Kış'ın en soğuk zamanlarında bile dışarıda bu ezgi aklıma geldikçe üşümüyorum. Neden acaba?
29 eylül kıyametim oldu allah düşmanıma yasatmasin 37 yaşındaki 14 yıllık eşimi aldı nurlar içinde uyu
00:56 fincanın yanında olmak istiyorum İncesaz'ın dinlerken yağmurun damlalarını seyretmek camda süzülen
Harikasın İNCESAZ 👍👏👏👏yüreğin içine içine işleyen nağmeler 😔😌😟👌
Zeynep çok uzun oldu, bak eylül de geldi hadi dön artık
geldi mi?
Manası da kalmadı zaten
Yaşanmışlıklar, hatıralar ve özlem var bu parçada
Değişir rüzgarın yönü,
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi,
Boşuna bir liman arar.
Gülüşü bir yabancının,
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir,
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk iki kişiliktir.
Bir anı bile kalmamıştır,
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır,
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler,
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.
Avutamaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.
Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş, gözden.
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiç bir kelebek
Tek başına yaşayamaz sevdasını,
Severken hiçbir böcek
Hiç bir kuş yalnız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.
Səndən iraq, ey sənəm, şamü səhər yanaram,
Vəslini arzularam, dəxi betər yanaram.
Eşq ilə şövqün odu canıma kar eylədi,
Gör necə tabında, ey şəmsü qəmər yanaram.
Məndən iraq olduğun bağrımı qan eylədi,
Oldu gözümdən rəvan xuni-cigər, yanaram.
Şəmi-rüxun surəti qarşıma gəlmişdürür,
Şəşəəsindən mənə şölə düşər, yanaram.
Səbr ilə aramımı, qapdı əlimdən qəmin
Badi-həvadan degil, qəmdən əgər yanaram.
Çıxdı içimdən tütün, çərxi boyadı bütün,
Gör ki, nə atəşdəyəm, gör nə qədər yanaram.
Yandığım ol yar üçün gizli degil,mən dəxi
Hər nə qədər kim, anın könlü dilər, yanaram.
Müddəi yana demiş qəmdə, Nəsimi içün,
Qəmdə yanan yarı çün yar sevər, yanaram.