👍 HAKİKAT-İ KÜBRA ------------------- "Uzvi hiç bir hastalığım, sosyal hayatımda, hiç bir sıkıntım yoktu. Bütün ıstıraplarımın kaynağı, felsefi düşüncelerimdi. O zaman, 'Hakikat-i Kübra' adını verdiğim Büyük Hakikat'i bulabilsem, hiç bir derdimin kalmayacağından emindim. Fakat, hangi semtte aramalıydım? O sırada bir 'ihtilal' şarkısı yazarken, kalemimden fırlayan başka bir mısra da, bana onun semtini gösterdi: "Kardeşlerim, niçin duralım böyle kahr ile; Emanettir bize bugün, namusu milletin." --- Demek ki, Büyük Hakikat, mefkureden ibaretti. En büyük mefkure de, millet ve hürriyet mefkureleriydi." diyorken Ziya Gökalp, Şaban Kumcu'nun Edebiyat Ortamı'nda yer alan yazısındaki alıntıda, Mustafa Akar, SabitFikir'de: "Bazılarının, kişisel gelişim kitabı olarak gördüğü Simyacı'daki gibi: 'Bazen hakikat, çok yakındadır; ama onu, bir türlü göremezsin.' 'Görenler, göremeyenlere anlatsın' dediğimizde başlıyor, kişisel gelişim." diyor. --- "Gerçekte(n), önemli olan tek bir felsefi sorun vardır. Hayatın, yaşamaya değip değmediği konusunda, bir yargıya varmak." diyen Albert Camus gibi Ziya Gökalp de, topu, taca atarak, sorun(sal)dan kurtulduğu zehabı/yanılgısıyla, yaşamaya devam deyip kaldığı yerden, ömür sürüyor. --- Şaban Kumcu, şunları da söylüyor, Z. Gökalp'le ilgili olarak: "Onun, çocukluk yıllarından gelen 'geçmiş zaman özlemi' hiç bitmez. Türklüğün, eski yıllarda, bahtiyar olduğu, daha sonra, başına felaketler geldiği, fakat ileride, bu 'Altın Çağ'a dönüleceğine olan inancı, onda, bir iman halindedir. Meşhur 'Altın Destan' şiirini de, bu özlemle yazmıştır." --- Sabri Altuntaş, 21. 11. 2024 *** ruclips.net/video/VqAzLl03We4/видео.html...
Dersini almış da ediyor ezberrrr. Gerçeklerden bi haber zat ve kendi aklınca idrak edebildiği kadarını anlatıyor. "Kendini bil" ememiş... Zira, Çok bilen konuşmaz, çok konuşan bilmez :)
![Mustafa Tatcı ile Yunus Divanı [ 15.02.2020 ]](http://i.ytimg.com/vi/mJt43BMH4KI/mqdefault.jpg)
![Mustafa Tatcı ile Yunus Divanı [ 15.02.2020 ]](/img/tr.png)
Allah razı olsun 😢
Teşekkürler üsdadım ❤
Yolcu yolunda gerek.Sen yola çıktıysan,yol sana açılır.🖤
Bu kadar mı açık anlatılır üstafım.Durmadan yorumladak yeridir.Eyvallah
Öz bir anlatım, mânâ kelimelerle örüldü .🌌🌅🗻🌾🌠❤️🌙✨☄️🎶🌷🌍❄️🔥🔥🍇💌🎶🏭🏭🌀📽️📽️🧭🗻🌅🌌
...Biz sevdik âşık olduk, sevildik mâşuk olduk....Hâk'ın tecelli ettiği kullardan olalım..Eyvallah Mustafa Tatcı Hâcemiz...Âşkolsun..Bir daha dinledim...❤️✨🌙
Hallaçlaşmadan halkın içinde halk gibi hakkın icinde hak gibi olmayı nasip etsin 🤲
Biz sevdik aşık olduk
Sevilip Maşuk olduk.Taptığın yapısında,kul olduk kapısında.....
Cok tesekkurler. Iyi ki varsiniz ❤🙏
Teşekkürler
Ooof süper Allah razı olsun Allah ilminizi artırsın dizinde bizimde
teşekkür ederiz
Tüm konaklarda konaklayan Allah'dır. Leyse fiddari gayruHu deyyar
La faile illallah
Huuu illahu yahu cansultanim mest ettiniz fakiri ❤️
Super yorum ama arka planda seslilik sihri bozuyor
Allah razı olsun sayın hocam, aklımıza takılan bazı meselelere çok güzel açıklık getirmişsiniz
❤❤❤
💚
❤
Biz sevdik aşık olduk ....sevildik maşuk olduk.......🌷🌷🌷
Hakikate talib ol 😢🥀
sagol
👍
HAKİKAT-İ KÜBRA
-------------------
"Uzvi hiç bir hastalığım, sosyal hayatımda, hiç bir sıkıntım yoktu. Bütün ıstıraplarımın kaynağı, felsefi düşüncelerimdi. O zaman, 'Hakikat-i Kübra' adını verdiğim Büyük Hakikat'i bulabilsem, hiç bir derdimin kalmayacağından emindim. Fakat, hangi semtte aramalıydım? O sırada bir 'ihtilal' şarkısı yazarken, kalemimden fırlayan başka bir mısra da, bana onun semtini gösterdi:
"Kardeşlerim, niçin duralım böyle kahr ile;
Emanettir bize bugün, namusu milletin."
---
Demek ki, Büyük Hakikat, mefkureden ibaretti. En büyük mefkure de, millet ve hürriyet mefkureleriydi." diyorken Ziya Gökalp, Şaban Kumcu'nun Edebiyat Ortamı'nda yer alan yazısındaki alıntıda, Mustafa Akar, SabitFikir'de: "Bazılarının, kişisel gelişim kitabı olarak gördüğü Simyacı'daki gibi: 'Bazen hakikat, çok yakındadır; ama onu, bir türlü göremezsin.' 'Görenler, göremeyenlere anlatsın' dediğimizde başlıyor, kişisel gelişim." diyor.
---
"Gerçekte(n), önemli olan tek bir felsefi sorun vardır. Hayatın, yaşamaya değip değmediği konusunda, bir yargıya varmak." diyen Albert Camus gibi Ziya Gökalp de, topu, taca atarak, sorun(sal)dan kurtulduğu zehabı/yanılgısıyla, yaşamaya devam deyip kaldığı yerden, ömür sürüyor.
---
Şaban Kumcu, şunları da söylüyor, Z. Gökalp'le ilgili olarak: "Onun, çocukluk yıllarından gelen 'geçmiş zaman özlemi' hiç bitmez. Türklüğün, eski yıllarda, bahtiyar olduğu, daha sonra, başına felaketler geldiği, fakat ileride, bu 'Altın Çağ'a dönüleceğine olan inancı, onda, bir iman halindedir. Meşhur 'Altın Destan' şiirini de, bu özlemle yazmıştır."
---
Sabri Altuntaş, 21. 11. 2024
***
ruclips.net/video/VqAzLl03We4/видео.html...
🌹
👍🌹
La mevcuda illa hu
.
Benlik var hiç tat alamadım malesef
Bir kusur var ise ,görenindir ....
Yesak alma
Dersini almış da ediyor ezberrrr. Gerçeklerden bi haber zat ve kendi aklınca idrak edebildiği kadarını anlatıyor.
"Kendini bil" ememiş... Zira, Çok bilen konuşmaz, çok konuşan bilmez :)
Ne cok kelime israf etmissiniz.
Gereksiz eleştiri, gizli hayranlıktır.. Buralarda kendini bulmayamı geldi acaanım🌹
@@emineaktas9199 Her lafa bir cevap di mi? Kuş beyinli insanoğlu, cahil cahil konuşmaktan hiç vazgeçmeyeceksiniz değil mi? Zavallılar...
O anlatır bilmez sen dinlersin bilirsin..o da senin sayende kabul görür..eleştiriye ne gerek var
❤
🌹
❤