seni bir boşluğa attım gövdemi başka gövdeler bilmeyecek artık boşluk sesi ol.. hoşluk sesi ol.. sonra dönüp üz beni.. yüzüm yüzünü terk edeli kıştı. yeni yeni kıştı. kollarım kendi bacaklarımı sarmıştı. fotoğrafta görünmeyen ışıklar vardı. sandalyenin ucuna oturmuştum. gözlerim bacaklarıma dolanan kollarıma, sonra bacaklarıma, sonra daha uzağa, salondan da uzağa, o yok yere bakıyordu. seni bir boşluğa attım gitmek üzereydim kalktım boşluk sesi ol.. hoşluk sesi ol.. gözlerimdeki ay ışığı gözlerinin körlüğü içindi. II hadi benim umarsızım ben ölmek üzereyim yorgunluğum da öyle sabrımın son parçasını da yedim az önce. hadi benim suskunum geçtiğim yılları yaktım ardımda çocukluğumdan gelirken düştüğüm o keskin virajdan sürüklendiğim bu vakte dek sıkıca tuttuğum kırık dökük inançlarım bile ölmek üzere. hadi benim kırgınım kışın bana yaptıklarından, yazın beni öldüren yıldızlarından sonra yitirdiğim mevsimler değil, vaktim yok, baktığım yerleri yaktım içime ağladığım suları da içtim az önce. III seni şimdi bir yabancı gibi karşıma alıp sanki senden bahsetmiyormuşum gibi yapıp sanki benden bahsetmiyormuşum gibi hatta bir aşktan bahsetmiyormuşum gibi fırtınayı ve huzuru anlatacağım sana yılları ve yolları , limanları ve fırtınayı ve aşkın belki hiç adı geçmeyen kuzeyini aşkın bu kuzeyden nasıl düşürüldüğünü, artık sonsuza dek yitirdiğimizi büyünün bitişini, hiç gerekmeyen yıllarda huzur, çok gereken yıllarda da fırtına nasıl yaşanır onu anlatacağım. seni bir yabancı gibi karşıma alıp bunun dayanıklı bir şey olmadığını sürekli kılınmadığını , çünkü aşkın yapılan bir şey olmadığını, başlangıçta bir melek konduğunu sonunda bir kelebek öldüğünü, yani kısacık sürdüğünü, oysa hayatın bir korkular ve alışkanlıklar bütünü olduğunu, bütün bunları sana nasıl anlatacağım ? IV kalbim ölü mevsimler gibisin bir şeyin görünmeyen iyi yanları gibi ama bitti mevsim, bir başka yolcu yok sana fark etmez gibisin. kalbim demir masanın küfü, örtünün yırtığı camın kırığı , patlayan freni hayatımın kalbim, anla, bitti mevsim bir başka yolcu yok sana..
Öyle güzelki yorumunuz, kalbime dokunuyor, iç sesimi susturuyor, ruhumu hizaya sokuyor... Ağzınıza sağlık..
Nefesinize yüreğinize sağlık olsun inşallah..
seni bir boşluğa attım
gövdemi başka gövdeler bilmeyecek artık
boşluk sesi ol..
hoşluk sesi ol..
sonra dönüp üz beni..
yüzüm yüzünü terk edeli kıştı.
yeni yeni kıştı. kollarım kendi
bacaklarımı sarmıştı. fotoğrafta görünmeyen
ışıklar vardı. sandalyenin ucuna oturmuştum.
gözlerim bacaklarıma dolanan kollarıma,
sonra bacaklarıma, sonra daha uzağa, salondan
da uzağa,
o yok yere bakıyordu.
seni bir boşluğa attım
gitmek üzereydim kalktım
boşluk sesi ol..
hoşluk sesi ol..
gözlerimdeki ay ışığı
gözlerinin körlüğü içindi.
II
hadi benim umarsızım
ben ölmek üzereyim
yorgunluğum da öyle
sabrımın son parçasını da yedim
az önce.
hadi benim suskunum
geçtiğim yılları yaktım ardımda
çocukluğumdan gelirken düştüğüm
o keskin virajdan
sürüklendiğim bu vakte dek
sıkıca tuttuğum
kırık dökük inançlarım bile
ölmek üzere.
hadi benim kırgınım
kışın bana yaptıklarından,
yazın beni öldüren yıldızlarından sonra
yitirdiğim mevsimler değil,
vaktim yok,
baktığım yerleri yaktım
içime ağladığım suları da içtim
az önce.
III
seni şimdi bir yabancı gibi karşıma alıp
sanki senden bahsetmiyormuşum gibi yapıp
sanki benden bahsetmiyormuşum gibi
hatta bir aşktan bahsetmiyormuşum gibi
fırtınayı ve huzuru anlatacağım sana
yılları ve yolları , limanları ve fırtınayı
ve aşkın belki hiç adı geçmeyen kuzeyini
aşkın bu kuzeyden nasıl düşürüldüğünü,
artık sonsuza dek yitirdiğimizi
büyünün bitişini,
hiç gerekmeyen yıllarda huzur,
çok gereken yıllarda da fırtına
nasıl yaşanır onu anlatacağım.
seni bir yabancı gibi karşıma alıp
bunun dayanıklı bir şey olmadığını
sürekli kılınmadığını , çünkü aşkın
yapılan bir şey olmadığını,
başlangıçta bir melek konduğunu
sonunda bir kelebek öldüğünü,
yani kısacık sürdüğünü, oysa hayatın
bir korkular ve alışkanlıklar bütünü
olduğunu,
bütün bunları sana
nasıl anlatacağım ?
IV
kalbim
ölü mevsimler gibisin
bir şeyin görünmeyen iyi yanları gibi
ama bitti mevsim,
bir başka yolcu yok sana
fark etmez gibisin.
kalbim
demir masanın küfü, örtünün yırtığı
camın kırığı , patlayan freni hayatımın
kalbim, anla, bitti mevsim
bir başka yolcu yok sana..
Diline Sağlık Sem...
Dönüp dönüp dinlerdim bu şaheseri, ah telif hakkı bizi bu güzellikten mahrum ettin.. Keşke tekrar yayınlamanın bir yolu olsa.
Duzeltildi.sevgiler😊
Mükemmel, /çok klasik olacak/ beni benden aldı gitti. Emeğinize sağlık..
her gece bu şiirin altında eziliyorum
cayda var essiz sesinizde siirlerde
Romeom. Gözlerimdeki ay ışığı gözlerinin körlüğü içindi. Gel ve gör men gerek
Beni sorarsan Kış işte Kalbin elem günleri geldi.... Gülten Akın
fon müziklerini de ogrenebilsek keşke ne guzel olurdu, şiirle kalın!!
Sesiniz ve yorumlarınız için çok teşekkürler..
Sanki.. yıllardır içimdeymiş gibi sesiniz.. ve seslendirdiğiniz şiirler...
💛💛💛
💛💛
telif hakkı neye gelmiş acaba ya gitti güzelim şiir :D
Ses yok video da bir telif olayi mi? Nereden dinleyebiliriz baska?
ses kaldırılmış sanırım.
sesli şiiri hangi programla yapıyorsunuz acaba, yardımcı olur musunuz
Semra hanım . siir göndersem okur musunuz? yani istek siir okuyo musunuz. yani bakmak istermisiniz
Ses yok.