Karayüzüm - Kara Yüzüm - Emrullah Coşkun

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 12 сен 2024
  • Karayüzüm süregelsem - Emrullah Coşkun
    #EmrullahCoşkun #Karayüzüm
    Metropol Müzik Yapım 2005
    Söz ve Beste: Emrullah Coşkun
    Aranje Mix Master: Hasan Bitmez Project
    O’nun en güzel gül bahçesi olan Ravza’sını ne çok özledik! Hem Medîne’nin kokusunu… Akın akın giden o güzel mü’minlerin beş vakit dâvete icâbet edişini… Gece ile gündüz mefhumunun âdeta ortadan kalktığı, her saniyesinin çok kıymetli olduğu, o Medîne zamanlarını ne çok özledik! Hele Ramazan ayında edâ edilen o güzel terâvihleri... Kalpleri titreten o Kur’ân tilâvetlerini, vitir namazlarında yapılan duâları, cemaatle kılınan teheccüd namazlarını ne çok özledik!
    Yeni klip ve videolardan anında haberdar olmak için kanalımıza abone olup
    bildirimleri açmayı unutmayın.
    Dervişane:
    / @dervisane
    Kardeş Kanallarımız:
    Metropol Müzik Yapım:
    / @metropol_muzik_yapim
    Huzur veren Sesler:
    / @huzur_veren_sesler_ka...
    Enstrumental Music - İlahiler - Türküler:
    / @enstrumantalmuzikkanali
    Spotfy: artists.spotif...
    Dervişane: artists.spotif...
    / hasan-bitmez-project
    iTunes: tinyurl.com/der...
    Kara yüzüm süregelsem
    Sana canım verebilsem
    Nur cemalin görebilsem
    Ya Muhammed, ey can Ahmed
    ***
    Nakarat
    Senin ravzan güzel kokar
    Hasretin bağrımı yakar
    Senin tenin güzel kokar
    Hasretin bağrımı yakar
    Gözyaşlarım çağlar akar
    Ya Muhammed, ey can Ahmed
    ***
    Peygambersin ahir zaman
    Mahşer günü eyle aman
    Seni bilen bulur iman
    Ya Muhammed, ey can Ahmed
    ***
    Nakarat
    Senin ravzan güzel kokar
    Hasretin bağrımı yakar
    Senin tenin güzel kokar
    Hasretin bağrımı yakar
    Gözyaşlarım çağlar akar
    Ya Muhammed, ey can Ahmed
    ***
    Eşiğine yüzüm sürsem
    Arzuhalim diyebilsem
    Nur elinden öpebilsem
    Ya Muhammed, ey can Ahmed
    ***
    Nakarat
    Senin ravzan güzel kokar
    Hasretin bağrımı yakar
    Senin tenin güzel kokar
    Hasretin bağrımı yakar
    Gözyaşlarım çağlar akar
    Ya Muhammed, ey can Ahmed
    Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’in muhabbeti, yüzyıllar boyunca bu ümmetin kalbinin en derin noktasında, âdeta bir hayat iksiri gibi muhafaza edilmiştir. Çağlar boyu dalga dalga büyüyen ve ebediyete kadar devam edecek olan, âhirette de Peygamber Efendimiz’le bizi bir araya getirecek ilâhî bir ikram ve hakikattir, bu muhabbet…
    O yüzden ümmeti olarak, uğrunda canlarımızı fedâ edebileceğimiz bir mevzûdur muhabbet-i Rasûlullah… Bu muhabbet hürmetine dünya var edilmiş ve Efendimiz, Rabbimiz tarafından âlemlere bir rahmet olarak gönderilmiştir.
    O’na ümmet olma şerefine nâil olan her bir mü’minin damarlarında, O’nun adı ile harekete geçen coşkun bir pınar akmakta, her bir mü’minin kalbi O’nun adı ile titremektedir. Şüphesiz gönüllere bu sevgiyi yerleştiren de bu muhabbetin devamını sağlayan da Rabbimiz’dir.
    Rabbi tarafından övülmüş ve bu övgü ile yaratılmış müstesna bir varlıktır O... Ezelî ve ebedî olarak insanlık âleminin medâr-ı iftihârıdır O… Rabbimiz’in husûsî iltifâtına mazhar olan, bütün peygamberlerin şâhı, varlık âleminin zübdesi, gönüllerin âb-ı hayâtı Hazret-i Muhammed Mustafâ sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’dir. Herhâlde kendisi hakkında sayısız naat, kasîde ve şiir yazılmış tek insandır, Efendimiz Muhammed Mustafâ -sallâllâhu aleyhi ve sellem-...
    İçinde bulunduğumuz bu mânevî iklimde en çok O’na ve O’nun yaşadığı, mübarek ayak izlerinin olduğu o mukaddes beldelere hasret duyuyoruz. Bir yıldan beri müslüman gönüllerin hasreti, âdeta bir yangın yerine döndü. Gözlerimiz hep O’nun mübârek beldesine doğru bakar oldu. Hayallerimiz hep O’nun Medîne-i Münevvere’sinde, Mekke-i Mükerreme’sinde.
    Bu satırları okuduğumuz şu güzel Ramazan mevsiminde, yüreğimiz âdeta kaynayan bir kazan gibi… Hasretimiz yakıp kavuruyor gönlümüzü… O vuslata ermek için Rabbimiz’e niyazda bulunuyoruz.
    Bir imtihandır başımızda ve günler, aylar oldu, devam ediyor. Rabbimiz’den gelen her şeye teslim olmuşuz. Ne gelirse O’ndan… Azîz Mahmud Hüdâyî Hazretleri’nin dediği gibi:
    Alan Sen’sin, veren Sen’sin, kılan Sen.
    Ne verdinse odur, dahî nemiz var.
    Hakîkat üzre anlayıp bilen Sen.
    Ne verdinse odur, dahî nemiz var!
    İşte Medîne duyguları… Hasretle karışık ve büyük bir kavuşma arzusu ile ümmet olarak içimizi yakıp kavurmakta... Bu feyizli günlerde Rabbimiz’e ellerimizi, gönüllerimizi açıyor ve:
    “Mahrûm eyleme yâ Rabbî, bizi Habîb-i Edîbi’nden ve O’nun mübârek şehrinden...
    Mahrûm eyleme bizi yâ Rabbî, yeşil kubbenin altında cem olmaktan ve ümmet-i Muhammed ile birlikte Sana duâ ve niyazda bulunmaktan…” diyoruz.

Комментарии • 3