Hiç düşünülmeyen ilginç bir konu, dinlemesi çok keyifliydi. Dinleyince de toplumun, kendi istediği kadın rolünü böyle göz önünde olan yarım asırdan yaşlı bir oyuncağa nasıl yüklediği görüyoruz. Şu anda ise sosyal farkındalık yaratmak için insanların çocuklarına aldığı bir oyuncağa dönüştüyse bu durum hem güzel hem de korkunç. Eline sağlık.
Çok detaylı bir araştırma yapmışsın damla, oldukça emek verdiğin bu videolar umarım daha çok izleyiciye ulaşır. Videoyu çok beğendim, benim barbie’yle ilişkim yeni alınan barbie’nin kollarını bacaklarını çıkarmaya çalışmaktan ibaretti. Ama pazardan alınan başka büyük bir bebeğim vardı, ona elbise yapmayı çok severdim.
Çocukluğumda barbie yi hep çok iyi hatırlıyorum ya yani bakıp keşke onun gibi olsam dediğim hiç olmadı. Farklı farklı hali keşke bende olsa demişimdir en fazla. Çok güzel bi bebekti.
Barbie sadece mutlu etti beni, bugün 17 yaşındayım ve hâlâ bir sürü bebeğim odamda, sonrasında baktığımda Monster High bebeklerim beni daha çok tatmin ediyordu ama kadın vücudu ve cinselliği hakkında birçok şeyi Barbie üzerinden keşfettiğimi de fark ediyorum. Bence Barbie’nin hangi dönemine denk geldiğimiz de Barbie ile kurduğumuz ilişkide çok belirleyici, 2010’larda Barbie kizi olmak çok güzeldi…
Çok göz önünde olup daha önce hiç düşünmediğim bir konuyu ele alman çok güzel ,feminist bir yönetmen önerisiyle yine kültürlendik film önerileri videonu heyecanla bekliyorum .
İlk Barbie oyuncağımı babam bana cebindeki son parayla alınca Barbie'ye olan bakis acim zaten sınıfsal bir zeminden olmuştu. Barbie mi benim ben mi Barbie'nin diye bir soru sorduğumu hatırlıyorum altı yaşında. İlk defa elime aldığımda oyuncagi detaylıca incelemeye başladım. "Çok düzgünsün, kusursuzsun ve senden nefret ediyorum" diyerek kafasını vurmuş, bacağını koparmıştım. Hicbirimiz boyle kusursuz değilken bizden nasıl olur da boyle bir kalıba uymamız beklenir, demiştim. O günden sonra da her kızın kendi hâliyle ne kadar güzel olduğunu söylemeyi ve doğallığı övmeyi kendime görev edinmiştim.
Benim siyahi bir barbie bebeğim vardı tabii markası sanıyorum ki mattel değildi. Bebek baya siyahi kadın fenotipi taşıyordu. Açıçası benim en sevdiğim bebeğim bebek siyahi bebeğimdi. Çok karakteristik saçları vardı ve diğer bebeklere benzemiyordu. Ve kıyafetleri de öyle pembe tüllü şeyler değildi. Çok havalı bulduğum haki yeşili ceket ve pantolonu vardı. Ama sonra kim yaptı bilmiyorum ama saçlarını biri kesmişti. Ama hala havalı duruyordu 5 yaşımdaki halimin gözünde :)
Kedoşun gelip yatmasıyla videonun kalitesi arttı, çok mutlu oldum. Barbie ile ilişkim, bir erkek çocuğu olarak büyütülmeme rağmen oyuncak bebeklere olan ilgim ile alakalı. Çok öyle oyuncağı olan bir çocuk değildim, hiçbir zaman kendi Barbie'm olmadı ama net bir şekilde aileme: "Anne, şu katalogda bulunan Barbie evini alabilir miyiz?" diyordum. O zamanın parasıyla biraz tuzlu diye alamadım veya alırız diyip geçiştirdiler ama çok hoşuma gidiyordu. Evinde birçok şey vardı, kıyafetleri vardı bol bol ve çok hoşuma gidiyordu. Sonra yavaş yavaş alakam azaldı, video oyunları ve internet dünyasına girince uzaklaştım. En büyük hobim değildi zaten Barbie, sadece bir dönemimdi ve bu yüzden aklımdan hızlıca uçtu gitti ama o ev aklımda hala. Katalogdaki evin arka planı beyazdı, evin yanında fiyatı yazardı ve ev vardı kocaman. Sembol konusunda: Barbie, ataerkinin eline alıp istediği gibi kontrol etmek istediği ve şekil verebileceği kadını temsil ediyor gözümde. Ellerine alıp bunu yapamıyorlar, bu yüzden bu versiyonu üzerinden toplumdaki kadınları kontrol ederek başarıyorlar. Fırsatları olsa kadınları da ellerine alıp kollarıyla oynayacaklar. En zararlı kısmı da şudur ki, Barbie çocuklara verilen bir oyuncaktı. Çocuk oyuncağıydı demiyorum, çocuklara verildi ağırlıklı olarak. Yani daha ağacı yaş iken eğmeye çalıştılar. Çok güzel videoydu, ellerine sağlık. Pembiş makyaj ve kıyafette güzel olmuş. Teşekkür ederim video için.
Çok teşekkür ediyorum paylaşımın ve güzel yorumların için. Ben de o Barbie evlerine çok özenip alamayanlardanım, biraz büyür büyümez de bebeklerin hepsini dağıttım. Beden algısını kesinlikle bozuyor ama ben Barbie'lere heveslenip basit elbiseler dikmeyi, örgü örmeyi öğrenmiştim. Neyi nasıl kullandığın önemli. :D
@@aylakdamla Tabi ki bozuyor algıyı ve sağlıksız. En azından bir cis hetero erkek olarak büyütülmeye çalışsam bile yandaşlarıma uymayıp Barbie evi istediğimi paylaşmak istedim. Slaylemişim ^^
Barbie küçükken en sevdiğim oyuncağımdı, sürekli kendimi kıyaslamıyordum onunla ama büyüyünce öyle olucam sanıyordum uzun bir süre kdfjhdk Sarışın mavi gözlü değil elbette ama çok uzun ve zayıf olacağımı ve bunun "otomatik" olacağını sanıyordum. Halbuki etrafımda yetişkin ve böyle olmayan bir sürü kadın vardı, neden böyle düşünüyordum bilmiyorum kdjfbd 175 olurum min gibi düşünüyordum şu an 158im fklgjndf Fazla feminen olmak aptal olmakla özdeşleştiriliyor gerçekten ve bunu öyle bir benimsemişim ki hayatım boyunca, aslında feminen şeylerden aşırı hoşlandığımı, böyle bir tarz benimsemek istediğimi 25 yaşımda ancak kabullenmiştim. Kabullendikten sonra da inanılmaz rahatladım, feminen şeylerle çok daha kendim gibi ve mutlu hissediyorum. Hayatım boyu kendimi, kendim gibi hissetmediğim şeylere zorlamışım. Ve bu ergenlikte diğer kızlardan farklı olma durumunu HANGİ KADINLA KONUŞTUYSAM YAŞAMIŞ... Burada sistematik bir yanlışlık olduğunu anlamamız gerekiyor. Ergen genç kızların ilgi duyduğu "salakça şeyler" tüm dünyada alay konusu oluyor ve kimse bunu garipsemiyor sanki bunları aşağılamak normalmiş gibi ama ergen genç erkeklerin sevdiği salakça şeylere ne oluyor? Hiçbir şey. Kimsenin umrunda değil, onların "kendileri" olmalarına, bu ergenlik evresinde aptallaşmalarına izin veriliyor. Ayrıca bu gençlik filmleri de algılarımızı mahvetmiş. En azından kendimde onu gördüm. Her zaman süslü, sarışın, feminen olan kız aptal ve kötü karakterli olur; tek derdi okulun en yakışıklı çocuğuyla sevgili olmak, balo kraliçesi seçilmek falandır. Ama ana karakterimiz feministtir, rock müzik dinler, video oyunlarına ilgilidir ayrıca matematikte çok iyidir, asla makyaj yapmaz, süslenmez, dümdüz salaş tişört ve kotlarla takılır. Bu imajın olduğu film sayısı 1 değil 2 değil. Hayır efendim, süslenip püslenip çiçekli elbiselerimle de kadın haklarını savunacağım, aptal değilim bir kere matematiğim iyi!! dksfjndsk YETER ARTIK CİDDEN YETER. Çok güzel bir videoydu bu arada emeğine sağlık! 💕💖
Benim en iyi hatırladığım olay her gün farklı meslekleri onunla deniyordum ve annem banka müdürü olduğu için daha çok annemin takım elbiselerine benzer şeyleri seçip giydirdiğim oluyordu yaa. Ama garip şekilde hiç kendimle özdeşleştirmiyordum onun yerine onun başka biri olduğunu çok iyi düşündüğümü hatırlıyorum çok garip🤔
yaa arkadaş bir türlü videoya odaklanamadım.... o yanındaki nee yaa o nasıl br tatlılık abidesi. kedine bayıldım resmen, o kadar güzel ki helen kendini yaladığı yerde kriz geçirdim gidip mıncırmamak için. sen nasıl onu sevmeden öyle oturabildin cidden....
Ben küçükken hiç güzelliğine falan takılmazdım. Sadece bebek olarak satın alırken elbisesi bana göre en güzel olanı seçerdim. Barbie hep benim gözümde kadın Kahraman gibiydi. Hep kötüyle savaşıyordu, yetenekliydi, iyi kalpli ve adil biriydi. Ben barbieye bu gözle baktım, biraz alışverişi aşıladı mı evet ama bundan mutsuz değilim çünkü kendimi kontrol etmeyi öğrendim. Bazen hayatım çok kötüye gittiğinde glosslar almak bana terapi gibi geliyor. Her şey çok kötü giderken parıldamak da güzel 😂 çok kötü düşünmüyorum Barbie hakkında şahsi üzerimdeki etkileri olarak ama tabiiki negatif yönde etkilenenler de olmuştur. Ben vücut algılarına pek maruz kalmamışım sanırım o yüzden hiç sarışın veya zayıf bir bedeni olduğunun ayrımını yapmamıştım. İlgilenmedim yani. Tamamen olaya odaklıydım. Şimdi de öyle algılarım yeme bozukluklarım ve özgüvensizliklerim yok. Biraz da çevreden duyulan ve çevre ile izlenen şeylerin de katkısı ike etkili olabilir ama tek başına algı bozukluğu yapacak raddede olduğunu düşünmüyorum.
Benim de çok olumsuz bir bakışım yoktu genel olarak severdim Barbie'yi sadece ergenliğe ilk girdiğim zamanlarda basenlerimin çıktığını hatırlıyorum ve kimse bana bunun normal olduğunu söylememişti doğal olarak o yaşta çıplak gördüğüm tek vücut Barbie'ye ait olduğu için kendimi onla kıyaslamıştım ve onun bacakları incecik o zaman kimsenin basenleri yok bende anormallik var diye düşünmüştüm bir tek bunu hatırlıyorum
Küçükken oynadığım ve basit bir oyuncak olduğunu düşündüğüm Barbie'nin bile arkasında toplumsal bir bilinç kültürel bir işaret ve derinlemesine bir analiz var cidden ilginç hiçbir şeye bu sadece nesne diye geçmemek lazım semboller çok şey anlatır ayrıca ergenliğe ilk girdiğim zamanlarda basenlerime bakıp Barbie de bu yok o zaman ben de bir anormallik var dediğimi hatırlıyorum ;)
Hiç düşünülmeyen ilginç bir konu, dinlemesi çok keyifliydi. Dinleyince de toplumun, kendi istediği kadın rolünü böyle göz önünde olan yarım asırdan yaşlı bir oyuncağa nasıl yüklediği görüyoruz. Şu anda ise sosyal farkındalık yaratmak için insanların çocuklarına aldığı bir oyuncağa dönüştüyse bu durum hem güzel hem de korkunç. Eline sağlık.
Teşekkür ederim 💗
Barbie ile oynarken “keşke sarışın olsaydım çok daha mutlu olurdum, herkes beni daha çok severdi” diye düşündüğümü hatırlıyorum :)))
Güzel olanın sarışın olduğu fikrini çocukken işledi zaten.
Çok detaylı bir araştırma yapmışsın damla, oldukça emek verdiğin bu videolar umarım daha çok izleyiciye ulaşır. Videoyu çok beğendim, benim barbie’yle ilişkim yeni alınan barbie’nin kollarını bacaklarını çıkarmaya çalışmaktan ibaretti. Ama pazardan alınan başka büyük bir bebeğim vardı, ona elbise yapmayı çok severdim.
Yorumların için çok teşekkür ederim, beğenmene sevindim. Benim bebeklere elbise dikme seviyem çok ekstremdi, Barbie'lere kıyafet örüyodum falan gadsfjl
Çocukluğumda barbie yi hep çok iyi hatırlıyorum ya yani bakıp keşke onun gibi olsam dediğim hiç olmadı. Farklı farklı hali keşke bende olsa demişimdir en fazla. Çok güzel bi bebekti.
İnstada keşfette gördüm koştum geldim ve bence müthiş bir konu. Bunu araştırmayı hiç düşünmemiştim ve harika anlatmışsın emeğine sağlık. 👏🏻👏🏻👏🏻
Meraklısına ulaşmış ya çok sevindim, teşekkür ederim 💜💜💜
Barbie sadece mutlu etti beni, bugün 17 yaşındayım ve hâlâ bir sürü bebeğim odamda, sonrasında baktığımda Monster High bebeklerim beni daha çok tatmin ediyordu ama kadın vücudu ve cinselliği hakkında birçok şeyi Barbie üzerinden keşfettiğimi de fark ediyorum. Bence Barbie’nin hangi dönemine denk geldiğimiz de Barbie ile kurduğumuz ilişkide çok belirleyici, 2010’larda Barbie kizi olmak çok güzeldi…
Çok göz önünde olup daha önce hiç düşünmediğim bir konuyu ele alman çok güzel ,feminist bir yönetmen önerisiyle yine kültürlendik film önerileri videonu heyecanla bekliyorum .
Film önerileri gelecek videolar listemde var 👍💜
İlk Barbie oyuncağımı babam bana cebindeki son parayla alınca Barbie'ye olan bakis acim zaten sınıfsal bir zeminden olmuştu. Barbie mi benim ben mi Barbie'nin diye bir soru sorduğumu hatırlıyorum altı yaşında. İlk defa elime aldığımda oyuncagi detaylıca incelemeye başladım. "Çok düzgünsün, kusursuzsun ve senden nefret ediyorum" diyerek kafasını vurmuş, bacağını koparmıştım. Hicbirimiz boyle kusursuz değilken bizden nasıl olur da boyle bir kalıba uymamız beklenir, demiştim. O günden sonra da her kızın kendi hâliyle ne kadar güzel olduğunu söylemeyi ve doğallığı övmeyi kendime görev edinmiştim.
Benim siyahi bir barbie bebeğim vardı tabii markası sanıyorum ki mattel değildi. Bebek baya siyahi kadın fenotipi taşıyordu. Açıçası benim en sevdiğim bebeğim bebek siyahi bebeğimdi. Çok karakteristik saçları vardı ve diğer bebeklere benzemiyordu. Ve kıyafetleri de öyle pembe tüllü şeyler değildi. Çok havalı bulduğum haki yeşili ceket ve pantolonu vardı. Ama sonra kim yaptı bilmiyorum ama saçlarını biri kesmişti. Ama hala havalı duruyordu 5 yaşımdaki halimin gözünde :)
lütfen daha çok video yapın ..cidden insanı hiç yormayan bıktırmayan bi anlatım tarzınız var..ayrıca eğlenceli ve rahatsınız başarılar😊
çok teşekkür ederim, yorumunuz çok motive edici oldu. ☺
Kedoşun gelip yatmasıyla videonun kalitesi arttı, çok mutlu oldum. Barbie ile ilişkim, bir erkek çocuğu olarak büyütülmeme rağmen oyuncak bebeklere olan ilgim ile alakalı. Çok öyle oyuncağı olan bir çocuk değildim, hiçbir zaman kendi Barbie'm olmadı ama net bir şekilde aileme: "Anne, şu katalogda bulunan Barbie evini alabilir miyiz?" diyordum. O zamanın parasıyla biraz tuzlu diye alamadım veya alırız diyip geçiştirdiler ama çok hoşuma gidiyordu. Evinde birçok şey vardı, kıyafetleri vardı bol bol ve çok hoşuma gidiyordu. Sonra yavaş yavaş alakam azaldı, video oyunları ve internet dünyasına girince uzaklaştım. En büyük hobim değildi zaten Barbie, sadece bir dönemimdi ve bu yüzden aklımdan hızlıca uçtu gitti ama o ev aklımda hala. Katalogdaki evin arka planı beyazdı, evin yanında fiyatı yazardı ve ev vardı kocaman. Sembol konusunda: Barbie, ataerkinin eline alıp istediği gibi kontrol etmek istediği ve şekil verebileceği kadını temsil ediyor gözümde. Ellerine alıp bunu yapamıyorlar, bu yüzden bu versiyonu üzerinden toplumdaki kadınları kontrol ederek başarıyorlar. Fırsatları olsa kadınları da ellerine alıp kollarıyla oynayacaklar. En zararlı kısmı da şudur ki, Barbie çocuklara verilen bir oyuncaktı. Çocuk oyuncağıydı demiyorum, çocuklara verildi ağırlıklı olarak. Yani daha ağacı yaş iken eğmeye çalıştılar.
Çok güzel videoydu, ellerine sağlık. Pembiş makyaj ve kıyafette güzel olmuş. Teşekkür ederim video için.
Çok teşekkür ediyorum paylaşımın ve güzel yorumların için. Ben de o Barbie evlerine çok özenip alamayanlardanım, biraz büyür büyümez de bebeklerin hepsini dağıttım. Beden algısını kesinlikle bozuyor ama ben Barbie'lere heveslenip basit elbiseler dikmeyi, örgü örmeyi öğrenmiştim. Neyi nasıl kullandığın önemli. :D
@@aylakdamla Tabi ki bozuyor algıyı ve sağlıksız. En azından bir cis hetero erkek olarak büyütülmeye çalışsam bile yandaşlarıma uymayıp Barbie evi istediğimi paylaşmak istedim. Slaylemişim ^^
Barbie evi almıştım ya ben hâla duruyor ;)
Barbie küçükken en sevdiğim oyuncağımdı, sürekli kendimi kıyaslamıyordum onunla ama büyüyünce öyle olucam sanıyordum uzun bir süre kdfjhdk Sarışın mavi gözlü değil elbette ama çok uzun ve zayıf olacağımı ve bunun "otomatik" olacağını sanıyordum. Halbuki etrafımda yetişkin ve böyle olmayan bir sürü kadın vardı, neden böyle düşünüyordum bilmiyorum kdjfbd 175 olurum min gibi düşünüyordum şu an 158im fklgjndf
Fazla feminen olmak aptal olmakla özdeşleştiriliyor gerçekten ve bunu öyle bir benimsemişim ki hayatım boyunca, aslında feminen şeylerden aşırı hoşlandığımı, böyle bir tarz benimsemek istediğimi 25 yaşımda ancak kabullenmiştim. Kabullendikten sonra da inanılmaz rahatladım, feminen şeylerle çok daha kendim gibi ve mutlu hissediyorum. Hayatım boyu kendimi, kendim gibi hissetmediğim şeylere zorlamışım. Ve bu ergenlikte diğer kızlardan farklı olma durumunu HANGİ KADINLA KONUŞTUYSAM YAŞAMIŞ... Burada sistematik bir yanlışlık olduğunu anlamamız gerekiyor. Ergen genç kızların ilgi duyduğu "salakça şeyler" tüm dünyada alay konusu oluyor ve kimse bunu garipsemiyor sanki bunları aşağılamak normalmiş gibi ama ergen genç erkeklerin sevdiği salakça şeylere ne oluyor? Hiçbir şey. Kimsenin umrunda değil, onların "kendileri" olmalarına, bu ergenlik evresinde aptallaşmalarına izin veriliyor.
Ayrıca bu gençlik filmleri de algılarımızı mahvetmiş. En azından kendimde onu gördüm. Her zaman süslü, sarışın, feminen olan kız aptal ve kötü karakterli olur; tek derdi okulun en yakışıklı çocuğuyla sevgili olmak, balo kraliçesi seçilmek falandır. Ama ana karakterimiz feministtir, rock müzik dinler, video oyunlarına ilgilidir ayrıca matematikte çok iyidir, asla makyaj yapmaz, süslenmez, dümdüz salaş tişört ve kotlarla takılır. Bu imajın olduğu film sayısı 1 değil 2 değil.
Hayır efendim, süslenip püslenip çiçekli elbiselerimle de kadın haklarını savunacağım, aptal değilim bir kere matematiğim iyi!! dksfjndsk YETER ARTIK CİDDEN YETER. Çok güzel bir videoydu bu arada emeğine sağlık! 💕💖
Benim en iyi hatırladığım olay her gün farklı meslekleri onunla deniyordum ve annem banka müdürü olduğu için daha çok annemin takım elbiselerine benzer şeyleri seçip giydirdiğim oluyordu yaa. Ama garip şekilde hiç kendimle özdeşleştirmiyordum onun yerine onun başka biri olduğunu çok iyi düşündüğümü hatırlıyorum çok garip🤔
yaa arkadaş bir türlü videoya odaklanamadım.... o yanındaki nee yaa o nasıl br tatlılık abidesi. kedine bayıldım resmen, o kadar güzel ki helen kendini yaladığı yerde kriz geçirdim gidip mıncırmamak için. sen nasıl onu sevmeden öyle oturabildin cidden....
deneme sonrası kafamı dağıttı teşekkür ederim yine çok iyi video!!!
Ben küçükken hiç güzelliğine falan takılmazdım. Sadece bebek olarak satın alırken elbisesi bana göre en güzel olanı seçerdim. Barbie hep benim gözümde kadın Kahraman gibiydi. Hep kötüyle savaşıyordu, yetenekliydi, iyi kalpli ve adil biriydi. Ben barbieye bu gözle baktım, biraz alışverişi aşıladı mı evet ama bundan mutsuz değilim çünkü kendimi kontrol etmeyi öğrendim. Bazen hayatım çok kötüye gittiğinde glosslar almak bana terapi gibi geliyor. Her şey çok kötü giderken parıldamak da güzel 😂 çok kötü düşünmüyorum Barbie hakkında şahsi üzerimdeki etkileri olarak ama tabiiki negatif yönde etkilenenler de olmuştur. Ben vücut algılarına pek maruz kalmamışım sanırım o yüzden hiç sarışın veya zayıf bir bedeni olduğunun ayrımını yapmamıştım. İlgilenmedim yani. Tamamen olaya odaklıydım. Şimdi de öyle algılarım yeme bozukluklarım ve özgüvensizliklerim yok. Biraz da çevreden duyulan ve çevre ile izlenen şeylerin de katkısı ike etkili olabilir ama tek başına algı bozukluğu yapacak raddede olduğunu düşünmüyorum.
Benim de çok olumsuz bir bakışım yoktu genel olarak severdim Barbie'yi sadece ergenliğe ilk girdiğim zamanlarda basenlerimin çıktığını hatırlıyorum ve kimse bana bunun normal olduğunu söylememişti doğal olarak o yaşta çıplak gördüğüm tek vücut Barbie'ye ait olduğu için kendimi onla kıyaslamıştım ve onun bacakları incecik o zaman kimsenin basenleri yok bende anormallik var diye düşünmüştüm bir tek bunu hatırlıyorum
kaliteli video ama lütfen arka plan şarkısını daha iyi seçmelisiniz çünkü bu şarkı genelde çöp bideolarda kullanılıyor
Telifsiz müziklerden ancak bu çıkıyor, öneriniz varsa alırım.
kedoşun yanına gelip yatması
Küçükken oynadığım ve basit bir oyuncak olduğunu düşündüğüm Barbie'nin bile arkasında toplumsal bir bilinç kültürel bir işaret ve derinlemesine bir analiz var cidden ilginç hiçbir şeye bu sadece nesne diye geçmemek lazım semboller çok şey anlatır ayrıca ergenliğe ilk girdiğim zamanlarda basenlerime bakıp Barbie de bu yok o zaman ben de bir anormallik var dediğimi hatırlıyorum ;)
Çakma barbie vardı bende ve saçlarını bende kısalttım. Tarz kattım kıza.
Uzay zuhalin gizli kardeşi
Barbie her şeyiyle vasat bir film oldu ama barbie adı altında üretilip de fiyasko olmayan tek iş olması onu biricik yapıyor.
Ben barbielerime dövme yapıyordum tabii ki bikaçının da kafaları kopuktu 😅
Seninkiler "tuhaf Barbie"ymiş. :D