HZ.İSA'NIN (AS) HAYATI 2.BÖLÜM - PEYGAMBERLERİN HAYATI

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 5 ноя 2022
  • Hz. İsa'nın (a.s) doğumu nasıl gerçekleşti? Hz. İsa (a.s.) dünyaya geldikten sonra Hz. Meryem (r.a.) neler yaşadı? Hz. İsa'nın (a.s.) peygamberliği, tebliği, havarileri hakkında bilinmesi gerekenler. Hz. İsa'nın (a.s.) göğe yükselmesi hakkındaki farklı görüşler nelerdir? Bilinen tüm detaylarıyla Hz. İsa'nın aleyhisselam hayatı...
    Îsâ -aleyhisselâm-, Yahyâ -aleyhisselâm-’ın doğumundan altı ay sonra Kudüs’te dünyâyı şereflendirmiştir. Îsâ -aleyhisse­lâm-, İsrâîloğulları’na gönderilen peygamberlerin sonuncusudur.
    Peygamberler içinde en yüksekleri olan ve kendilerine “ülü’l-azm” denilen beş peygamberin dördüncüsüdür. Kendisine “Rûhullâh” denmesi, bir tekrîm ifâdesi olmakla birlikte, Allâh Teâlâ’nın, Hazret-i Âdem’i yarattığı gibi O’nu da rûhundan üfürerek yaratması sebebiyledir.
    Îsâ -aleyhisselâm-’a otuz yaşında peygamberlik gelmiş, kendisine kitap olarak İncîl gönderilmiş ve otuz üç yaşında da di­ri bir şekilde göğe kaldırılmıştır.
    Kıyâmet yaklaştığında dünyâya inecek, evlenip çocukları olacak, “Hazret-i Mehdî” ile buluşacak, İslâm’ı bütün cihâna hâ­kim kılacak ve Medîne-i Münevvere’de vefât edecektir. Hazret-i Peygamber sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’in medfûn ol­duğu Hücre-i Saâdet’te türbe-i şerîfin yanına defnolunacaktır.
    HZ. İSA'NIN (A.S) ANNESİ 'HZ. MERYEM'
    Îsâ -aleyhisselâm-’ın annesi Hazret-i Meryem, Dâvûd -aleyhisselâm-’ın neslindendir. Annesi Hunne, babası İmrân’dır.
    Kaynak eserlerde zikredildiğine göre, Hunne’nin çocuğu ol­muyordu. O da:
    “Yâ Rabbî! Benim bir çocuğum olursa, onu Beyt-i Makdis’e hizmetçi yapacağım!” diye nezirde bulundu.
    Hunne, bu nezirde bulunduktan sonra hâmile kaldı. Âyet-i kerîmede buyrulur:
    “İmrân’ın karısı şöyle demişti: «-Rabbim! Karnımdakini âzâdlı bir kul olarak sırf Sana adadım. Adağımı kabûl buyur. Şüphesiz (niyâzımı) hakkıyla işiten ve (niyetimi) bilen Sen’­sin!»” (Âl-i İmrân, 35)
    Bir müddet sonra bir kız çocuğu dünyâya getirdi. Adını Mer­yem koydu:
    “O’nu doğurunca, Allâh, ne doğurduğunu bilip durur­ken: «-Rabbim! Ben O’nu kız doğurdum. Oysa erkek, kız gibi değildir. O’na Meryem adını verdim. Kovulmuş şeyta­na karşı O’nu ve soyunu Sen’in korumanı diliyorum!» dedi.” (Âl-i İmrân, 36)
    Hz. Meryem'in (r.a) Beyt-i Makdis'in Hizmetine Verilmesi
    O zamana kadar Beyt-i Makdis’e erkek çocuklarını adamak câiz ve çok sevaptı. Bu şekilde nezredilen erkek çocukları, do­ğumundan bülûğuna dek orada hizmete devâm ederdi. Bülûğ­dan sonra ise, dilerse yine orada hizmet eder, isterse arzuladı­ğı başka bir yere giderdi. Ancak bülûğdan önce Beyt-i Makdis’ten ayrılması câiz değildi.
    Böyle bir nezir, yalnızca erkek çocukları için yapılırdı. Allâh Teâlâ’nın, Beyt-i Makdis için Meryem hakkındaki ilticâyı makbul kı­lıp kız çocuklarının nezredilmesini de kabûl buyurmasından son­ra, kız çocuklarının da Beyt-i Makdis’e adanması câiz oldu.
    Hunne, kızı Meryem’i Beyt-i Makdis’teki vazîfelilere teslîm etti. Meryem’i kim himâyesine alacağına dâir kur’a çektiler. Allâh Teâlâ buyurur:
    “(Rasûlüm!) Bunlar, Biz’im Sana vahiy yoluyla bildirmek­te olduğumuz gayb haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem’i himâyesine alacak diye kur’a çekmek üzere ka­lemlerini atarlarken Sen onların yanında değildin; onlar (bu yüzden) çekişirken de yanlarında değildin.” (Âl-i İmrân, 44)
    Çekilen kur’a, Beyt-i Makdis’in imâmı ve Hunne’nin de eniştesi olan Zekeriyyâ -aleyhisselâm-’a çıktı. Zekeriyyâ -aleyhisselâm-:
    “-O’nun teyzesi benim nikâhım altındadır.” dedi ve Mer­yem’in velîliğini üzerine aldı.
    Meryem sütten kesilince, O’na Beyt-i Makdis’te bir oda tah­sîs edildi. Bu odaya âyet-i kerîmede “mihrâb” denilmiştir. Mihrâb, harb ve cihâd vâsıtası demektir. Bu bakımdan bir nevî çile odası mânâsını taşır.
    Hz. Meryem'in (r.a) Odasındaki Farklı Meyvelerin Sırrı
    Hazret-i Meryem’in odasına yalnız Zekeriyyâ aleyhisselâm girerdi. Bu, on iki yaşına kadar devâm etti. Zekeriyyâ aleyhisselâm-, O’nun odasına girerken anahtarı ile kapıyı açıp girer, çıkarken de kilitlerdi. Her gün, bir günlük yiyecek bırakırdı. Fakat içerde değişik meyveler görüp hayret ederdi. Nereden geldiğini sorduğunda, Meryem, Allâh -celle celâlühû tarafından gönderil­diğini söylerdi. Bu yiyecekler arasında, yazın kış meyveleri, kışın da yaz meyveleri bulunurdu. Allâh Teâlâ buyurur:
    “Rabbi Meryem’e hüsn-i kabûl gösterdi; O’nu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriyyâ’yı da O’nun bakımı ile vazîfelendirdi. Zekeriyyâ, O’nun yanına, mâbede her girişinde ora­da bir rızık bulur ve: «-Ey Meryem! Bu Sana nereden geli­yor?» der, O da: «-Bu, Allâh tarafındandır. Allâh, dilediğine sayısız rızık verir!» derdi.” (Âl-i İmrân, 37)
    #peygamberler #hzisa #hüseyinoruç

Комментарии • 8

  • @suleymangul3831
    @suleymangul3831 Год назад +2

    ☝👌👏👏👏❤ Allah razı olsun bu güzel paylaşımlarınız için ve çok samimi ve içten yaşayarak anlatımlarınız için

  • @sevimcevahir1266
    @sevimcevahir1266 Год назад +2

    Allahim razı olsun senden hocam çok güzel anlatıyorsunuz rabbim sefaatlerine nail eylesin

  • @Canan771
    @Canan771 Месяц назад

    🌹🌹🌹

  • @muhyettinyuzkan6215
    @muhyettinyuzkan6215 Год назад

    Allah razı olsun inşallah

  • @sibelbenzer2486
    @sibelbenzer2486 Год назад

    Allah razı olsun kardeşim

  • @nurselozdemir8780
    @nurselozdemir8780 Год назад

    Allah razı olsun hocam

  • @delisarayli42
    @delisarayli42 Год назад

    Allah tazı olsun sizden .... 18.5.almanyada isa peygamberin cennete uctuğu gün oluyor hiristiyanlarda ve bugün onlarda babalar günü olarak kutluyorlar....