Yalnızlık Çağı / Age of Solitude
HTML-код
- Опубликовано: 31 май 2016
- - 7.Trt Belgesel Ödülleri (İkincilik Ödülü)
-14.Uluslararası Kısa-ca Öğrenci Filmleri Festivali (En İyi Belgesel Film Ödülü)
-15.Safranbolu Uluslararası Altın Safran Belgesel Festivali , (Süha Arın Özel Ödülü)
-Ege Üniversitesi 6.Egeart Film Festivali(ikincilik ödülü)
-7.Erciyes Film Festivali ( Sosyal Medya Beğeni Ödülü)
-2.Uluslararası Boğaziçi Film Festivali Belgesel dalı , (Finalist)
-11. Kar Film Festivali , (Finalist)
-1. Silüet Ulusal Kısa Film Festivali, Belgesel Dalı, Finalist. 2015
2. Boğaziçi Film Festivali, Ulusal Kısa Belgesel Yarışması, Finalist ve Gösterim. 2014
11. Kar Film Festivali, Belgesel Dalı, Finalist. 2015
22. Adana Altın Koza Film Festivali, Öğrenci Filmleri Yarışması, Belgesel Dalı, Finalist. 2015
27. İstanbul Kısa Film Festivali, Yarışma Filmleri. 2016
14. İKFD Ulusal Kısa Film Festivali, Belgesel Dalı, Finalist. 2016 - Кино
kendinizi asla yalnız hissetmeyin bizi yoktan var eden ,bizi her an koruyup kollayan gözeten kainatin yaratıcısı rabbimiz var.hasbün Allahu ve nimel vekil,nimel mevla , venimel nasir.vekil olarakAllah bize yeter o en güzel vekildir.Allaha emanet olun,selametle.🙏
ELHAMDÜLİLLAH
Yanliz degil ordakiler kimse yanliz degil...unutmayin insanlara ,eşyalara .mala mulke bel baglamayin.insan asla yanliz degildir onun sahibi ALLAH vardir...lutfen boyle bakin herseyde...
Yanlız degil yalnız sizin Türkçenizin varya
13 senedir yalnız yaşıyorum bunu izlerken bir gün yaşlandığımda böyle bir hayatın beklediğini gördüm. gerçekten çok başarılı film olmuş.
Gerçeklerin uzağında, naylon bir dünyadan sesleniyorum. Amaçlarımızın ve hedeflerimizin rayından çıktığı bir düzen içinde, yaşıyor gibiyiz. Yaşam bu mu, sorguluyorum. Doğuyoruz ve öleceğiz. Ölmeden önce de yerimize geçebilecek birilerini bırakıp gideceğiz.
Kusursuz kurgu ve daimi döngü.
Belgeseli çok beğendim.
Tebrik ederim.
21.12.19
02.45
Herşeyin geçici olduğu bu dünyada tek gerçek ÖLÜM....
.
Merhabalar..Adam herşeyden emekli olmuş ama kadın yazık hâlâ çalışıyor.Sabah hayvanları adam yemleseymiş bari.Kadın da ineği sağar, kahvaltıyı hazırlar.Yalnızlık, boş boş durunca daha da çok hissedilir elbet.Film güzel yansıtmış.Eleştirim bizdeki bu aile profillerine.İkisi de evde ise işbölümü yapılmalı..😊
Hasta adam ne kadar guzel anlamli konusmussunuz duygulanlim iste hayatin aci gercekleri biz farkindayiz ama bazilarina hayat laylaylom hep boyle okalacakmis gibi
Hayatın anlamşızlaştığı an galiba yalnızlık, manasız , hedefsiz bir yolculuk yalnızlık
Bir zamanlar çoluk çocuk sesinden gürül gürül eden kapılar evler şimdi çekirge sesine mahkum
ıssız ocaklarda öter çekirge , ya da sessiz ortamlarda daha çok çıkar sesi
neyseki teyze ve amca yine kendilerine bir uğraş bulmuşlar
hayvanlarla haşır neşir olup, toprakla yoğruluyorlar
bu onlara yalnızlıklarını unutturacak en büyük terapi
en azından kendilerini dinleyip , psikolojik bunalıma girmiyorlar
izlerken empati kurdum da hiç çekilecek şey deği yalnızlık
kahrolası yalnızlık
bana göre değil ...
hüzünlü bir belgesel ve gerçeklerin aynası bir belgesel
görene , alabilene çok şey ifade ediyor
Ne güzel anlatmışsın yanlızligin sesini 👍
Hepimiz bu son için çalışmıyor muyuz bir nevi geleceğimizi izledik. Rabbim sonumuzu hayir eylesin
Kadın habire iş yapıyor adama hayat güzel ata erkil toplum işte kimse bunda bi tuhaflikta gormuyor yazik. Kadın olmak zor bu filmden anladigjm tek bu oldu
icimde yalniz kalma hissi var,kaliyorum ama huzurlu diilim.
Aynen 😔neden acaba
@@ahdevefavefa4284 bilmem belki sorumluluktan kacmak....
Hizir islamda haruncugum
@@ahdevefavefa4284 tavsiye vermemi istermisin ?
Kadına yazık sürekli çalışıyor işin ucundan tutayım diyen yok. Şahsen yanlızlığı tercih ederim.
Herkeş doğal.
Tiyatrocu yoh.
Oyuncu yoh.
Ne mutlu sizlere.
4 yıl önce yüklenmiş şimdi izlerken sıradan bir yaşamın ne kadar imkansizlastigini hissettim. Yalnızlık çağı koronavirusle daha bir ete kemiğe büründü. Köyümde bu şekilde geçen sıradan bir gün gecirebilmeyi ne kadar isterdim maskesiz mesafesiz....
İstanbulda binaların arasında kaybolup gittik😔
Beautifully filmed. This is reality of life. Life is nothing but art of spending 24 hours of the day, day-in and day-out.
Emeginize saglik,..sanirim kendi ailesinizi cekmissiniz..10 numara olmus..Aileden olmaniz Natur bakimdan büyuk avantaj olarak yansimis filme..tesekkürler.
gercek hayatlar bunlar, gerisi yalan.
Yalnızlık değil bu filmin konusu "aile saadeti" bence..
Ailemi özlediğimi hissettim
Kecivsutunden teleme en sevdigim
Ne güzel belgesel ya
ay bunlar kötü de kokar simdi
Какая красота🥗
KADROLU YALNIZLAR İÇİN
unuttuklarınızı soruyorum
hiç hatırlamak istemediklerinizi
teninize iz bırakanları
ve izinizi taşıyan tenleri
görmesenizde sezdikleriniz var mı sizin
unutmasanız da unutur gibi yaptıklarınız
dualarınız var mı
ya duvarlarınız
gidenleriniz
çekip gidenleriniz oldu mu sizin
hiç beklemeden
bir şey söylemeden
elinizde kalan gidişleri soruyorum
yüreğinizde ki bitişleri
kimin hayali kaldı gözlerinizde
o kalp o yarayı kimden aldı
aşkı en son kime hapsettiniz
ya da kime terkettiniz aşkı
siz
siz birinin sonu oldunuz mu hiç
ya da bir şiire konu oldunuz mu
yoksa siz hep terk mi edildiniz
unutmayı kim öğretti size söyleyin
ihaneti kim ezberletti
artık sevmesenizde
hala rüyalarınızda gördükleriniz var mı sizin
söyleyin
bilmem hangi sokakta ve banklar üstünde
kimin ismini yana yana karaladınız bir kenara
ya da unutulduğunuz o caddede ve yine yağmur altında
kimi buruşturup attınız bir tarafa
söyleyin
yıllar sonra döndükleriniz oldu mu sizin
yollar aldıklarını geri verdi mi
peki değer miydi bir hiç için
söyleyin
yalnızlığı size kilitlediklerinden beri
artık geceler hiç bitmiyor değil mi
şimdi
her sabah uyandığınızda
yanınızda olmayan o kişiden
artık nefret ediyorsunuz değil mi
biteceğini bile bile başladığınız aşkları soruyorum
ben demiştim dediğiniz o anları
hep yanındayım diyenlerin yokluğunda
ve yüzlerce ölü varken yüzünüzde
ne yapacağınızı bilmeden dolaştınız mı sokaklarda
söyleyin
iyi ki yapmışım dediğiniz hatalarınız var mı bu hayatta
onu hatırlarım diye dinlemediğiniz şarkılar
yine ağlarım diye izleyemediğiniz filmler
kafanızın karıştığı durumları soruyorum
okuyup okuyup anlamadığınız kitapları
gözlerinizin boşluğa daldığı anları
uzaklara
hani çok uzaklara
başınızı bir omuza yaslamayalı çok oldu değil mi
ya da kalkıp gitmeyeli birinden
bir kalp yangınından arta kalan duygularınızla
siz
gitmek istediniz mi hiç
iyi niyetinizi kaybettiğiniz anları soruyorum
kara kaplıya kaydettiklerinizi
sizi kandırdığını zannedenlere inanmış gibi yapıp
belki bir gün düzelir diye sabrettiniz mi hiç
ama bazılarının büyüdüklerini hiç göremediniz değil mi
hatıralar baş ucunuzda nöbet tuttu hep
çünkü o sizi hep unuttu
unuttu değil mi
hani bazen bir sigara yakıp bir şarkı açarsın ve susarsın
hani o şarkı senin söylemek istediklerini söyler ya hani
işte anlaşılmak tam da böyle bir şey değil mi
bilirim
hala kokladığınız elbiseler vardır elbet
ya da unutabilmek için hiç gitmediğiniz yerler
söyleyin
birine kendine iyi bak dediniz mi hiç
hoşçakal diyebildiniz mi
kendine iyi bakabildi mi peki
hoşçakalabildi mi
her yeni aşkta hep aynı ezberi yaşıyorsunuz değil mi
söyleyin
en başa dönüp te yeniden yaşanmak isteyen hayat mıdır
peki yaşadıklarını inkar eden adam mıdır
adam mıdır söyleyin
içinizde öldürdükleriniz oldu mu sizin
tarihe gömdükleriniz
inkar etmeyin
kalbiniz mezarlık gibi değil mi
ve bu mezarlıkta artık bir ölü için dahi boş yer yok değil mi
lafı ağzınızdan alan şarkılarınız mı sizin
hayallerinizi erteleyip masadan kalktıklarınız
yalan duymamak için soru sormadığınız kişileri soruyorum
hani burda öpmüştü sizi
hani şurda çiçek vermişti
şimdi
aynı kişi
binlerce kez çoğaltıp hüzünleri
size milyon kere öldürüyor değil mi
göğsünüzün daraldığı anları soruyorum
kalbinizin sıkıştığı
söyleyin
firar etti mi aklınız hiç
peşin uçup gitti mi
lanet olası usulca yaklaşan uğursuzluk size de uğradı mı hiç
ya gözleriniz
kimi görmezden geldi geçenlerde
ya o denildiği zaman aklınıza kim geldi
en önemlisi siz
beklediniz mi hiç
hiç gelmeyeceğini bile bile
gözlerinizi tavana çakıp
onun yattığı tarafı boş bırakıp
ve resimlere bakıp bakıp
kahretsin
beklediniz mi hiç
uyku tutmayan anlarınızı kime anlattınız en çok
ve kim gerçekten anladı sizi söyleyin
suç benim dediniz mi hiç kendinize
suç benim
kırılgan mektuplar yazardınız ya hani
hani katiyen gönderememek için
adresi yoktu
ve kokusu
ve teni
sizi sizden
habersizce alıp götüren
o kişiden
artık nefret ediyorsunuz değil mi
yüreğinizin sızladığı anları soruyorum
göz bebeğinizin titrediği
ne varsa birden bire koyar ya hani
yıkar geçer ya herşey
yıllar geçmiş olsa da üstünden
ardından hala garip garip
el salladıklarınız var mı sizin
gitme kal dediğiniz oldu mu bu hayatta
ya kimin imzası var gülücüklerinizin altında
hıçkıra hıçkıra ağladığınız anları soruyorum
artık uyku
uyutulduğunuzu anladığınızdan beri hiç
hiç değil mi
hiç sevmemiş gibi yaptınız ya hani
hani kaybetmemek için
ne oldu peki söyleyin
(ben söyleyeyim)
yine o şarkıyla gözleriniz doldu aptal aptal
yani böyle her gece konuştuğunuz insanla konuşamayıp
çektiğiniz resimleri ona gönderememek
garip oluyor değil mi
uyanamam diye uyumadığınız geceleriniz var mı sizin
hani gözleriniz yine o imkansız resme bakarken
mezarlıklara bıraktığınız duvakları soruyorum
durupta inmediğiniz durakları
hayalini kurduğunuz dudakları
yani tuzakları
yani elini her gün biraz daha bıraktıklarınızı soruyorum
hesaplarken gidişlerle bitişleri
artık durulur gibi değil değil mi
yani siz
zorundayım zorundasın derken
bir yolun sonuna geldiniz mi hiç
İnsanlık bende kalsın dediğinizde
İnsanlık sizde kaldımı hiç
söyleyin
hani gözlerine bakardınız ya en çok
hani derin bir uçuruma bakar gibi
ben gitmem diye hep söz veren o insandan
artık nefret ediyorsunuz değil mi
siz
dinleyerek eskittiğiniz
ve hep yarım kalan hayallerinizin üstüne yemin etmediniz mi
bir daha sevmeyeceğim
bir daha sevmeyeceğim
bir daha sevmeyeceğim diye
hani o sahile gitmeyecektiniz bir daha
hani o yolda bir daha yürümeyecektiniz
oysa siz dua ederken
hep ondan önce ölmeyi dilerdiniz
avuç içinizin hiç kapanmadığı anlarınız oldu mu bu hayatta
aşkı temiz tutmak isterken
kirlendiğinizi hissettiniz mi
acaba şimdi ne yapıyor dediklerinizden nefret ettiniz mi hiç
söyleyin
son pişmanlığın işe yaradığını gören var mı aramızda
ve hiç af etmeyeceğiniz insanlar var mı
benim var
#TurgutSakin
Very nice 🦋
Ben anlayamadım olay neydi ne ara bitti. Ana Fikri anlayan birisi anlatabilir mi acaba?
Murtaza İttaşlayan kıssadan hisse ne gençline ne güzelline aldanma yaşlanmıycaz ve ölmiycez gibi yaşıyoz ben bunu anladım sevgiler
Son 30 senede okul, sanayi ve medyanın desteklediği modernlik ve şehirleşme den dolayı geride kalan "yaşlılar ve YALNIZLIK". Büyük aile kavramından küçük aileye geçiş de yaşlıların geride kalışı, unutulması, bayramdam bayrama BİR günlüğüne hatırlanması ...
Araba, çamaşır makinesi, onun, bunun, aslında "gereksiz ihtiyaçların KÖLELİĞİ" olarak nitelendirebileceğimiz, yani çabuk(!) para için geçmişimizin ve yaşlıların satılmışlığı.
Aslında KÖYDE herşey var, ama tantana, cümbüş ... yok, görmedin mi kendi çocukları bile orada, babaocağı'nda sıkılıyorlardı, İstanbul dan arayan gelmeye tenezül etmiyor diyebiliriz, mezarlığa gittiler, olası bağlantı(lar) çok çok çok uzaklarda idi ...
Şehirlerde, ve de çok kere köy kaçkınlarından duydum, toprak ve çamur pislik olarak algılanıyor, hele birde hayvan, al sana bok. tabii ki çocukların da haklı gerekçeleri, kendi çocuklarının ihtiyaçları, o bu derken, geçim savaşının içinde kaybolmuşluğu var ... artık yeter galiba, bana yetti, hadi eyvallah :)
H2SO4 yetti yetti yetmez olur mu yazdın o kadar eline koluna sağlık kardeşim :)
Murtaza Kardeş sevindirdin, ağlattın, teşekkürler.
BOŞVER GÜLÜMSE kardeş yazdıkların bana Yunus Emre'nin 4lüğünü hatırlattı, onuda yazayım bari:
Niceleri geldi, neler istediler,
Bırakıp dünyayı, sonra gittiler.
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
İnan, o gidenler de hep senin gibiydiler.
Sevgi ve saygılar ile.
H2SO4 aynı şekilde dostum saygıyı sevgiyi yitirmememiz dileğiyle
Anlamadım ki...
Herşey geçici ölüm gerçek diyor bence
Ne saçma yalnızlıkla alakası yok köy hayatı amca var çor çocuk var hayvanlar var bunun neresi yalnızlık
F