Eski Büyuk Türk Bolgar devletinden kopan bir kisim obalara Italyanin Toskana bölgesinde yerlesiyor. -Asil büyük kisim Bolgar Idil -Tuna bölgesine -Kafkasya ya yerlesiyor.
Hava = Air Es=blow / esi=blowing Heva-Esi =air blowing ( a feeling of air blowing in the mind / a sensation or breeze of thought in the mind) Heva >> Heves = whim / desire / wish Heveslemek / Heves etmek = to like and desire Heveslemek> Eslemek > İstemek = to want / to ask for / ~to desire / ~to wish Hissetmek= to feel/~to sense /~to perceive Aydın Havası = (feeling) the cultural atmosphere of Aydin Havası / Hevası / Hevesi > Esi =(a sense) / a feeling of -Esi= feeling of desire / the urge for verbs Heves-u bar > hevesi var > -esi var -Esi Var = have eagerness / feel a desire / take up a passion -Esi Yok = have no eagerness / not feel a desire / not take up a passion (Git-e-esi var) Ali’nin eve gidesi var= Ali feels the urge to go home /~ Ali wants to go home (Bugün hiç çalış-a-esi-m yok) Bugün hiç çalışasım yok= I have no desire to work at all today Bunu yapasım var = I want to do this ( ’cause I like doing this)>> I feel like doing this (Su iç-e-esi-n bar ma-u) Su içesin var mı? = Do you feel like drinking water? (Su iç-e-esi-n bar ma-u er-di) Su içesin var mıydı? = Would you like to drink water? -Esi =(giving that feeling) /~ just like this for objects Bebek-Esi > Bebeksi =(conveys the feeling of) like a baby Bebeksi bir ten = (just) like a baby skin Çocuksu bir yüz = ( just) like a child's face Yanıksı bir koku= just like a feeling of burning smell Yakınsı= It feels like it's close Birazıcık yalansı= It feels a little bit like a lie for verbs Gör-el-Esi > görülesi = requiring sight / must-see / worth seeing Sev-el-Esi> sevilesi = requiring to love / worthy of love Bil-en-esi > bilinesi = requiring to be known Okunası kitaplar =~(recommended) books worth reading Olası= expected to be happened /~must be / > possible (to happen) Bit-esi = ~expected to reach result Kör olası= ~is asked to be blind Kahrolasıca= ~as if it required to be destroyed / as if it were a damn thing Kab= what's keeping something inside Kab kacak= pots and pans (and similar kitchen utensils) Kapan= the trap / kaban= overcoat / kepenk= shutter >>kovan/kavun/kabuk/kabak Kapmak= to pick up quickly and keep in the palm (or in mouth or in mind..etc) kapamak = to keep it closed (kap-eş-mak)>> kapışmak=(~biting each other) >> dogfight kapatmak= to close >> kapı= door / (kapı-tutan) kaptan=captain kaplamak=to cover kapsamak= comprise /contain > kapsam=scope > kapsatı= capacity Kap/Küp/Kafa/Kova/Kupa/Küfe/Kaba/Hava.. Cap/Cup/Cave/Keep/Have.. Kabar/Köpür/Geber/Kıvır/Kavur/Kavra… Kabir/Kibir/Kebir/Küfür/Kafir… Cabre/Coffer/Cover/Cable… Kop >> Köp= very /too much /extremely Kopmak =(proliferation/mitotic division)>> to be parted / be apart from / be separated from each other Kop-der-mak >> koparmak =to pluck / break off /tear off Kam =(com /جميع )= entire, all (~unity) Kam-u > kamu = all of.. Kamuya ait= (belong to all the people of the country)=state property (kamusal=publicly / kamuoyu=public opinion / kamu hizmeti=public service) Kamu >> Hamu >>Hæmi >Hemi-si >Hepi-si >Hepsi = all of them , entirety, the whole (Hæm-ma) = Amma > ama =(not exactly so)>>(I mean).. but (Hæm-an) = Hemen =(exactly-momently)= right away Hem =~as a whole / ~ the lot / ~ commonly Hem-Esi (-imsi) = almost like for objects Yeşil= green / Yaşıl-hem-esi = Yeşilimsi = almost like green = greenish Al/ Kızıl/ Kırmızı= red / Kızıl-hem-esi= Kızılımsı = almost like red Limon-hem-esi = Limonumsu = tastes- almost like lemon Kek-hem-esi = Kekimsi ( Kekremsi) = it tastes- almost like cake Sarığ-hem-esi =sarı-emsi >>Sarımsı= yellowish Sarığ-hem-esi-ak=yellowish-white > sarımsak = garlic for verbs Beniñ-hem-esi-mek > Benimsemek =feeling like this is all mine Az-hem-esi-mak> Azımsamak=feeling/thinking that it's all too little = to undervalue Küçüğ-hem-esi-mek > Küçümsemek = to belittle /underestimate Yañıl-hem-esi-mak > Yanılsamak = feeling like it's exactly wrong
Bal = Honey Bal >Mar > Mer > Mel > Mil =(yumuşak, melul, balsam, hoş kokulu, tatlı) Mel >Melo > Melit > Melis =( yummy, mellow, balmy, malleable, dessert, sweet) Mal= sweet-tempered, docile, obedient animal / ~inconsiderate, manipulable person, ~like nerdy Al-Bal (red-sweet) =Alpal >Apple >Afal = Almela>Almıla >Alma > Elma (the dessert)> Alba> halba > halva> salva>(bal-xlava)>halma >xlapa> crepe> crema> xleb> mahaleb> sahleb.. Mel-ak (sweet-white)>(Mela >Mar >Milo >Melon >Melam) Melak>>>Milk >>>Lak ? (sweetie) >Malak> balak > bala >>> bella ? >> well ? (Ma-hoş-mela)> Moş-mela > Muşmula = Medlar ( not so pleasant but yummy) Meltem= mellow wind = breeze Mel-melat > marmelat = marmellata, marmalade Melisa = balm / jam / rosin Melamine = a type of chemical resin (Mel-hem)> merhem=(almost-balm) > ointment (Mel-sumac) merşumak> mercimek = lentil Mel-audio = melody (Dağ = mountain)> height > sublimity (tow/toğ/tao/tai/tav/tag/day/doy)>> high/ 塔 / 高 /ضيقة /ضيق >> to come up / to rise / to come closer/ coming out dev/deva/devasa/diva/dheu/theo/theus/zeus/大>> (huge /great) /too / da / daha / dahi (dar /tar /dai /tay /tav /dae /too /toi) >> narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Phone / Phoon/ Fun / Wajan / Wehen = (Esen/ Esinti / Rüzgar/ Ses ) - Wind / Breeze / Sound / Voice Dae-vane /tow-fun / tai-wen/ too-phone/ typhoon/ 大风 = (loud sound) >> hard-strong wind Dağ= litosferik tabakaların sıkışarak yükselmesi / compression and rise of lithospheric layers Dar-lık= to rise upwards by squeezed, feeling of height, feeling of being squeezed Dar = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Dar = birbirine yaklaşmış / sıkışık / sıkışmış / sıkıştırılmış / sağlam / sert / dayanıklı Darlık= sıkışarak yükselmek, yükseklik hissi, sıkışma duygusu Dar = yakın olmak , alakalı olmak, ilgilenmek / to be close, to be involved, to be interested Hüküm-dar = Hükümle ilgilenen , hüküm veren = ~sovereign, monarch Mihman-dar = Misafire yakın olan , misafire alaka gösteren = ~hostess Manidar = ~deep meaningful Darülaceze =(diyar-u-el-aceze) Acizerle (ilgilenilen) alakalı yer = ~hospice Dai-u > nearest-he = Dayı = (materal) uncle Tai-tsu> nearest-that = Teyze = (materal) aunt Toy = meeting /ceremony/feast/ immature-game boy Toy-gün= Düğün Kurula-toy > Kurultay = scheduled meeting / council (Dai-emek)> Dayamak =to base on /make it support/fasten down / get it closer well to (Dai-en-mak)> Dayanmak= to recline upon / stay strong /be close literally (Dai-et-mak)>Dayatmak = to impose / insist / keep it completely nearest to Yanardağ ile ilgili / pertaining to a volcano Dağ-et-mak >Dağıtmak = to distribute /to deal out / to deploy Dağ-al-mak >Dağılmak = to get dispersed / to go to pieces Dağ-la-mak = krater şekline çevirmek / cauterize (Doğ-umak) = Doğmak = to come up / rising up / come into the world > to born Doğ-ğur-mak= Doğurmak= to make this come up > bring this into the world > to give birth Doğu=the direction where the sun comes up > East / 东方 (Doy-umak) = Doymak = to rise to the top / to be full Doy-ğur-mak= Doyurmak=to satiate > to make it full > to feed (doyuk)Tok= has peaked, satiate, full (Tik) Dik= direct to endpoint / ~upright Dikey= vertical (Dik-uğru) =Doğru = right direction = true (Dik-uğur-al-mak) = doğrulmak= to stand up / straighten up Doğru = (which direction goes direct to the endpoint) Doğrusal= ~Linear Diken= thorn Dik-mek =to make directly them overlap each other at the endpoints > sew / sow Doğa= upper surface structure of the earth > nature Doku = surface structure, texture Doku-mak=to weave (on the surface) (Toku-en-mak) Dokunmak=to touch / to contact the surface of..
Türkçeden beş kelime İtalyancaya girmişse, İtalyancadan Türkçeye giren 500 kelime vardır. Hem de Türkçede günlük dilde şakır şakır kullanılan kelimeler bunlar. Bu videoda söylenen Türkçe kökenli kelimelerin pek çoğunu İtalyanların yüzde doksanı kullanmıyor. Bulgura zaten bütün dünya bulgur diyor. Baklavaya da.
@@gencoysumer7721 ‘The Carthagians named this land ( Italy) VIELLIU- ( v/u/y) UTLI ELI O= UTU ELI O . UT = cattle (ox) it is the land with cattle . By C Gragia 1864 dates dic. Polat Kaya’ further more İtalyan DI (tell) ; Turkish the word DE WAS GOD. DIO-DE- O Word with God. THEO. DEDİ O, ZEUS=SOZ. WORD. İtalya ACOLTA ( power, faculty) rearranged as O CALTA = OKULDU(school) rearranged as ACLTA O = AKILDI O ( knowledge is power) It. ACIDO (acid, sour , tout ) Tr. ACIDI. ( ekşidi, bitter. It. BUE (ox) Tr. BOA (boga) BULL. BUE Salvatica(wild ox) TOCA IVSAL BUE = Evi doga olan boga Acquazzone ( downpour, great shower) COQ AZAN ZU E =2.718 Çok Akan su O. Acqazzoso - aqua. =. = Akıyor. Aziz su akiyor. Acquaeductus = Su akiti I kanal. Addottrinanta (instructor)) AD OIRETANAT TN = Adi ogretendi. It’s the name who teaches.Addottrina tura = adat oiranur dtt(. Di ) ADET TÖRE ÖĞRENİR. DOLCE (sweet, fresh, soft) C = D = DADLI= TATLI I WILL STOP IT HERE.
Öncelikle Tebrik Ediyorum, Aynı şekilde İNŞAALLAH Devam ederseniz... Konuyla ilgili şahsî değerlendirmem ise şöyledir: Bir Millet, Cihanşumül Bir Devlet Kurmuşsa ve Bu Devlet de asırlarca payidar olmuşsa elbette kontrolündeki veya yakınındaki Milletlerin Kültürünü, Dilini, Örfünü etkleyecek ve kısmen mecz olacaktır, Gâyet tabii bir durumdur, Eşyanın tabiatına uygundur. Boyası baskın olan zayıf olanı etkiler. Nitekim, Türkler Müslüman olduklarında Arapların hususiyetleriyle mecz oldular; Türkler, Osmanlı Devletinin ikinci çeyreğinden itibaren Balkan Milletlerinden, (hususan) son 100 yılında da Fransızların ve İtalyanların dillerinden etkilenmiştir.
Sabun sözcüğü mesela akkadca. Kuran, sure, ayet kelimeleri bile akkadca. Arapçanın temeli zaten akkadca ve aramice. Bu arapseviciye sorsan hepsine arapça der. Bu kelimeler direkt olarak türkçe literatürden italyancaya, rusçaya, sırpçaya geçmiştir ve hepsi de Türkçe kelimeler olarak kabul edilir.
@hepikro Semih Tufan Gülaltay'ın ezberbozan tv'de videosunu izlemiştim.Tüm dillerin kökeninin türkçe olduğunu söylüyor.Bu konuda kitaplar bile yazmış.Millliyetçilikle mafyavârî bir tip arasında birisi. .Ama başkaları da bunu dillerdirmeye başladı.Doğru olabilir..Semih Tufan Gülaltay, Avar türklerinin israile gidince birkaç haftada ibraniceyi çözdüğünü ve ibranice konuşmaya başladığını söylüyor.Yani dilin o kadar yakin olduğunu.
Bulgur ayrıdı yarma ayrı ay qaqa. İkisi aynı deyil Bulgur necedi bilirsenmi? Buğdayı qaynadallar buğday bişer sonra serib qurudallar quruduxdan sonra ya dibekde döyeller yada deyirmanda qabığı çıxar sonra da el deyirmeninde yanı desderde yada deyirmanda çeker bulgur edeller amma yarma ele olmaz onun buğdayını qaynatıb bişirmezler yuyallar ağ buğdaydan olar yuyar qurudallar sonrada desderde yada deyirmanda döyer yarma yapallar bulqurnan plov olar yarmaynan da xaşıl olar yaxşıdımı bildinmi qaqa?
Daha neler var neler ay qaqa menle elaqe saxla gör sene nele anladıram özün de deyersen ki men hecce zad bilmiremmiş. Mesela bir tarik Türk Dil Kurumunun Türkçeye teze kelimler yani xarici menbeli deyil öz be öz Türkçe olsun deye bezi kelimler töretdi oları bilirsenmi? Taksi ne demekdi hammız bilirik da Taksi yabacı kelimedi deye Türk Dil Kurumu onun yerine Taksiye ne ad dedi onuda bilirsenmi? Deyim men deyim ''Min qaç'' Necedi yaxşıdımı? 😀😀😀 Avtobusa ne dedi? Çox oturqaçlı götürgeç Lokantaya? Otlanqaç Ana ya Doğurqaç Ataya Doğurtaç 😀😀😀 Zarafat kimi gelir elemi? Amma bu oldu ancax tutmadı bele zad olarmı ya özleri bile bele bişeyi nece çıxartdılar belkede öz özlerinede güldüler Türkiye Milli Marşına ki biz ona İstiklal marşı deyirik ona da Ulusal Düttürü adını qoydular. 😀😀😀😀😀😀 Ahada sene dil gelişdirenler buradan öz dil töreye bilermi? onun üçündürki Uluslar heç deymeyin qoyun dil öz yolunu tapsın getsin deyiller çün deyseler murdar eliyecekler eledimi?
Emeğin için teşekkürler.
Katkılarınız için teşekkürler. Yunanistan'dan selamlar...
Trakya ya Rumeli ye selamlar
Eski Büyuk Türk Bolgar devletinden kopan bir kisim obalara Italyanin Toskana bölgesinde yerlesiyor.
-Asil büyük kisim Bolgar Idil
-Tuna bölgesine
-Kafkasya ya yerlesiyor.
@@kursatmetin5180 Torino ,Truva,Trakya,Toros isimleri rastgele bir benzerlik değil
Ustat agzina saglik
legion sözu etruskların leq -ilisu turklərilə əlaqəsində açar rolunu oynaya bilər.
Hava = Air
Es=blow / esi=blowing
Heva-Esi =air blowing ( a feeling of air blowing in the mind / a sensation or breeze of thought in the mind)
Heva >> Heves = whim / desire / wish
Heveslemek / Heves etmek = to like and desire
Heveslemek> Eslemek > İstemek = to want / to ask for / ~to desire / ~to wish
Hissetmek= to feel/~to sense /~to perceive
Aydın Havası = (feeling) the cultural atmosphere of Aydin
Havası / Hevası / Hevesi > Esi =(a sense) / a feeling of
-Esi= feeling of desire / the urge
for verbs
Heves-u bar > hevesi var > -esi var
-Esi Var = have eagerness / feel a desire / take up a passion
-Esi Yok = have no eagerness / not feel a desire / not take up a passion
(Git-e-esi var) Ali’nin eve gidesi var= Ali feels the urge to go home /~ Ali wants to go home
(Bugün hiç çalış-a-esi-m yok) Bugün hiç çalışasım yok= I have no desire to work at all today
Bunu yapasım var = I want to do this ( ’cause I like doing this)>> I feel like doing this
(Su iç-e-esi-n bar ma-u) Su içesin var mı? = Do you feel like drinking water?
(Su iç-e-esi-n bar ma-u er-di) Su içesin var mıydı? = Would you like to drink water?
-Esi =(giving that feeling) /~ just like this
for objects
Bebek-Esi > Bebeksi =(conveys the feeling of) like a baby
Bebeksi bir ten = (just) like a baby skin
Çocuksu bir yüz = ( just) like a child's face
Yanıksı bir koku= just like a feeling of burning smell
Yakınsı= It feels like it's close
Birazıcık yalansı= It feels a little bit like a lie
for verbs
Gör-el-Esi > görülesi = requiring sight / must-see / worth seeing
Sev-el-Esi> sevilesi = requiring to love / worthy of love
Bil-en-esi > bilinesi = requiring to be known
Okunası kitaplar =~(recommended) books worth reading
Olası= expected to be happened /~must be / > possible (to happen)
Bit-esi = ~expected to reach result
Kör olası= ~is asked to be blind
Kahrolasıca= ~as if it required to be destroyed / as if it were a damn thing
Kab= what's keeping something inside
Kab kacak= pots and pans (and similar kitchen utensils)
Kapan= the trap / kaban= overcoat / kepenk= shutter >>kovan/kavun/kabuk/kabak
Kapmak= to pick up quickly and keep in the palm (or in mouth or in mind..etc)
kapamak = to keep it closed
(kap-eş-mak)>> kapışmak=(~biting each other) >> dogfight
kapatmak= to close >> kapı= door / (kapı-tutan) kaptan=captain
kaplamak=to cover
kapsamak= comprise /contain > kapsam=scope > kapsatı= capacity
Kap/Küp/Kafa/Kova/Kupa/Küfe/Kaba/Hava..
Cap/Cup/Cave/Keep/Have..
Kabar/Köpür/Geber/Kıvır/Kavur/Kavra…
Kabir/Kibir/Kebir/Küfür/Kafir…
Cabre/Coffer/Cover/Cable…
Kop >> Köp= very /too much /extremely
Kopmak =(proliferation/mitotic division)>> to be parted / be apart from / be separated from each other
Kop-der-mak >> koparmak =to pluck / break off /tear off
Kam =(com /جميع )= entire, all (~unity)
Kam-u > kamu = all of..
Kamuya ait= (belong to all the people of the country)=state property
(kamusal=publicly / kamuoyu=public opinion / kamu hizmeti=public service)
Kamu >> Hamu >>Hæmi >Hemi-si >Hepi-si >Hepsi = all of them , entirety, the whole
(Hæm-ma) = Amma > ama =(not exactly so)>>(I mean).. but
(Hæm-an) = Hemen =(exactly-momently)= right away
Hem =~as a whole / ~ the lot / ~ commonly
Hem-Esi (-imsi) = almost like
for objects
Yeşil= green / Yaşıl-hem-esi = Yeşilimsi = almost like green = greenish
Al/ Kızıl/ Kırmızı= red / Kızıl-hem-esi= Kızılımsı = almost like red
Limon-hem-esi = Limonumsu = tastes- almost like lemon
Kek-hem-esi = Kekimsi ( Kekremsi) = it tastes- almost like cake
Sarığ-hem-esi =sarı-emsi >>Sarımsı= yellowish
Sarığ-hem-esi-ak=yellowish-white > sarımsak = garlic
for verbs
Beniñ-hem-esi-mek > Benimsemek =feeling like this is all mine
Az-hem-esi-mak> Azımsamak=feeling/thinking that it's all too little = to undervalue
Küçüğ-hem-esi-mek > Küçümsemek = to belittle /underestimate
Yañıl-hem-esi-mak > Yanılsamak = feeling like it's exactly wrong
çok iyi bilgilerdi. Teşekkürler.. Entrüksleri kimse bilmez. biraz bilgi anlaşılmasını kolaylaştırırdı.
akdenizde koloni kurmuş antik bir halk.
Latın dili roma ətrafı lasiyo vilayətinin öz dilidir. Etruriya isə milan və ətrafındakı bir neçə vilayətində yerləşib. Uğurlar🇦🇿❤
Çok güzel araştırma. Tebrikler
Katina diye isim var.Demek ki anlamı kadınmış.Katherina da aynı kökendenmiş..
Xanım-xatın, Hatun
Devamını bekleriz❤❤
çok başarılı bir video.
Boyle videolarla Turk dusmanlarini catlatmak cok zevkli.
Bal = Honey
Bal >Mar > Mer > Mel > Mil =(yumuşak, melul, balsam, hoş kokulu, tatlı)
Mel >Melo > Melit > Melis =( yummy, mellow, balmy, malleable, dessert, sweet)
Mal= sweet-tempered, docile, obedient animal / ~inconsiderate, manipulable person, ~like nerdy
Al-Bal (red-sweet) =Alpal >Apple >Afal = Almela>Almıla >Alma > Elma
(the dessert)> Alba> halba > halva> salva>(bal-xlava)>halma >xlapa> crepe> crema> xleb> mahaleb> sahleb..
Mel-ak (sweet-white)>(Mela >Mar >Milo >Melon >Melam) Melak>>>Milk >>>Lak ?
(sweetie) >Malak> balak > bala >>> bella ? >> well ?
(Ma-hoş-mela)> Moş-mela > Muşmula = Medlar ( not so pleasant but yummy)
Meltem= mellow wind = breeze
Mel-melat > marmelat = marmellata, marmalade
Melisa = balm / jam / rosin
Melamine = a type of chemical resin
(Mel-hem)> merhem=(almost-balm) > ointment
(Mel-sumac) merşumak> mercimek = lentil
Mel-audio = melody
(Dağ = mountain)> height > sublimity
(tow/toğ/tao/tai/tav/tag/day/doy)>> high/ 塔 / 高 /ضيقة /ضيق >> to come up / to rise / to come closer/ coming out
dev/deva/devasa/diva/dheu/theo/theus/zeus/大>> (huge /great) /too / da / daha / dahi
(dar /tar /dai /tay /tav /dae /too /toi) >> narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable
Phone / Phoon/ Fun / Wajan / Wehen = (Esen/ Esinti / Rüzgar/ Ses ) - Wind / Breeze / Sound / Voice
Dae-vane /tow-fun / tai-wen/ too-phone/ typhoon/ 大风 = (loud sound) >> hard-strong wind
Dağ= litosferik tabakaların sıkışarak yükselmesi / compression and rise of lithospheric layers
Dar-lık= to rise upwards by squeezed, feeling of height, feeling of being squeezed
Dar = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable
Dar = birbirine yaklaşmış / sıkışık / sıkışmış / sıkıştırılmış / sağlam / sert / dayanıklı
Darlık= sıkışarak yükselmek, yükseklik hissi, sıkışma duygusu
Dar = yakın olmak , alakalı olmak, ilgilenmek / to be close, to be involved, to be interested
Hüküm-dar = Hükümle ilgilenen , hüküm veren = ~sovereign, monarch
Mihman-dar = Misafire yakın olan , misafire alaka gösteren = ~hostess
Manidar = ~deep meaningful
Darülaceze =(diyar-u-el-aceze) Acizerle (ilgilenilen) alakalı yer = ~hospice
Dai-u > nearest-he = Dayı = (materal) uncle
Tai-tsu> nearest-that = Teyze = (materal) aunt
Toy = meeting /ceremony/feast/ immature-game boy
Toy-gün= Düğün
Kurula-toy > Kurultay = scheduled meeting / council
(Dai-emek)> Dayamak =to base on /make it support/fasten down / get it closer well to
(Dai-en-mak)> Dayanmak= to recline upon / stay strong /be close literally
(Dai-et-mak)>Dayatmak = to impose / insist / keep it completely nearest to
Yanardağ ile ilgili / pertaining to a volcano
Dağ-et-mak >Dağıtmak = to distribute /to deal out / to deploy
Dağ-al-mak >Dağılmak = to get dispersed / to go to pieces
Dağ-la-mak = krater şekline çevirmek / cauterize
(Doğ-umak) = Doğmak = to come up / rising up / come into the world > to born
Doğ-ğur-mak= Doğurmak= to make this come up > bring this into the world > to give birth
Doğu=the direction where the sun comes up > East / 东方
(Doy-umak) = Doymak = to rise to the top / to be full
Doy-ğur-mak= Doyurmak=to satiate > to make it full > to feed
(doyuk)Tok= has peaked, satiate, full
(Tik) Dik= direct to endpoint / ~upright Dikey= vertical
(Dik-uğru) =Doğru = right direction = true
(Dik-uğur-al-mak) = doğrulmak= to stand up / straighten up
Doğru = (which direction goes direct to the endpoint) Doğrusal= ~Linear
Diken= thorn
Dik-mek =to make directly them overlap each other at the endpoints > sew / sow
Doğa= upper surface structure of the earth > nature
Doku = surface structure, texture
Doku-mak=to weave (on the surface)
(Toku-en-mak) Dokunmak=to touch / to contact the surface of..
Selamlar ,size katiliyorum .
İngilizce, Desert (De-sert =sert olmayan ) = çöl
Türkçe den alınmış
Türkçeden beş kelime İtalyancaya girmişse, İtalyancadan Türkçeye giren 500 kelime vardır. Hem de Türkçede günlük dilde şakır şakır kullanılan kelimeler bunlar.
Bu videoda söylenen Türkçe kökenli kelimelerin pek çoğunu İtalyanların yüzde doksanı kullanmıyor. Bulgura zaten bütün dünya bulgur diyor. Baklavaya da.
@@gencoysumer7721 ‘The Carthagians named this land ( Italy) VIELLIU- ( v/u/y) UTLI ELI O= UTU ELI O . UT = cattle (ox) it is the land with cattle . By C Gragia 1864 dates dic. Polat Kaya’ further more
İtalyan DI (tell) ; Turkish the word DE WAS GOD. DIO-DE- O Word with God. THEO. DEDİ O, ZEUS=SOZ. WORD.
İtalya ACOLTA ( power, faculty) rearranged as O CALTA = OKULDU(school) rearranged as ACLTA O = AKILDI O ( knowledge is power)
It. ACIDO (acid, sour , tout ) Tr. ACIDI. ( ekşidi, bitter.
It. BUE (ox) Tr. BOA (boga) BULL.
BUE Salvatica(wild ox) TOCA IVSAL BUE = Evi doga olan boga
Acquazzone ( downpour, great shower) COQ AZAN ZU E =2.718 Çok Akan su O.
Acqazzoso - aqua. =. = Akıyor. Aziz su akiyor. Acquaeductus = Su akiti I kanal. Addottrinanta (instructor)) AD OIRETANAT TN = Adi ogretendi. It’s the name who teaches.Addottrina tura = adat oiranur dtt(. Di ) ADET TÖRE ÖĞRENİR.
DOLCE (sweet, fresh, soft) C = D = DADLI= TATLI
I WILL STOP IT HERE.
Basta kelmesi besdir sozundendir? cox eshitmishem.eyni menani verir
Beli basta yeter anlamindadir.Besdir sözünün italyan versiyonu
Osmanlı ile münâsebetlerinin de muhtemelen epey bir etkisi olmuş olabilir bu kadar kelimenin idhâlinde
Tabii ki etkisi olmuş ama etruskler daha erken dönemde oraya yerlesmisler
Teşekkür ederiz
Savaş terimlerinden izler bulunması şaşırtıcı değil. En önemlisi atak. Bütün batı dillerinde aynı.
Pide ve pizza da aynı kelime olabilir
@@Orcun-k2p Bizim pide onlarda Pita Pane Pita-Pide ekmeği
ULUMAK = ULULARE
Önce daxxak geçiyon zannettim. Sonra baktımki harbi doğruymuş. Vay beee 😮😮
Öncelikle Tebrik Ediyorum,
Aynı şekilde İNŞAALLAH Devam ederseniz...
Konuyla ilgili şahsî değerlendirmem ise şöyledir:
Bir Millet, Cihanşumül Bir Devlet Kurmuşsa ve Bu Devlet de asırlarca payidar olmuşsa elbette kontrolündeki veya yakınındaki Milletlerin Kültürünü, Dilini, Örfünü etkleyecek ve kısmen mecz olacaktır,
Gâyet tabii bir durumdur,
Eşyanın tabiatına uygundur.
Boyası baskın olan zayıf olanı etkiler.
Nitekim,
Türkler Müslüman olduklarında Arapların hususiyetleriyle mecz oldular;
Türkler, Osmanlı Devletinin ikinci çeyreğinden itibaren Balkan Milletlerinden, (hususan) son 100 yılında da Fransızların ve İtalyanların dillerinden etkilenmiştir.
😊👍👍👍
👏
Merhaba. Bahsettiğiniz Feridun beyin kanalının ismi nedir?
@@Orcun-k2p Firudin Ağasıoğlu Celilov
Battal (ﺑﻄّﺎﻝ) ve sabun (صابون) sözcükleri Arapçadır.
Sabun sözcüğü mesela akkadca. Kuran, sure, ayet kelimeleri bile akkadca. Arapçanın temeli zaten akkadca ve aramice. Bu arapseviciye sorsan hepsine arapça der. Bu kelimeler direkt olarak türkçe literatürden italyancaya, rusçaya, sırpçaya geçmiştir ve hepsi de Türkçe kelimeler olarak kabul edilir.
@hepikro Semih Tufan Gülaltay'ın ezberbozan tv'de videosunu izlemiştim.Tüm dillerin kökeninin türkçe olduğunu söylüyor.Bu konuda kitaplar bile yazmış.Millliyetçilikle mafyavârî bir tip arasında birisi. .Ama başkaları da bunu dillerdirmeye başladı.Doğru olabilir..Semih Tufan Gülaltay, Avar türklerinin israile gidince birkaç haftada ibraniceyi çözdüğünü ve ibranice konuşmaya başladığını söylüyor.Yani dilin o kadar yakin olduğunu.
@@asurozdemir Battal dedebaba türkce kelimedir .Araplar çekirge yediklerinde Türkler Çinlilere Çin Seddi yaptırmış.Arapcaymış
Başlık İtalyan dilinde Türkçe kelimeler değil, türkçe ile ortak kelimeler olmalıydı......
Türklerden çok çok önce etruskler bu kelimeleri kıllanmış.Etrüsklerle ortak olsun
CHE HA DETTO
NE DEDI ?
Bulgur ayrıdı yarma ayrı ay qaqa. İkisi aynı deyil Bulgur necedi bilirsenmi? Buğdayı qaynadallar buğday bişer sonra serib qurudallar quruduxdan sonra ya dibekde döyeller yada deyirmanda qabığı çıxar sonra da el deyirmeninde yanı desderde yada deyirmanda çeker bulgur edeller amma yarma ele olmaz onun buğdayını qaynatıb bişirmezler yuyallar ağ buğdaydan olar yuyar qurudallar sonrada desderde yada deyirmanda döyer yarma yapallar bulqurnan plov olar yarmaynan da xaşıl olar yaxşıdımı bildinmi qaqa?
Pilav ( پلاو) sözcüğü Farsça asıllıdır.
Pilav farsca, aş türkcə
İtalyancada kaç adet Türkçe kelime var?
@@mustafakuvvet9875 Türkçe -İtalyanca sözlüğünü araştırın göreceksiniz
Rasenna tarihi çok önemli
Kadı sözcüğü (ﻗﺎﺿﻰ) Arapça asıllıdır.
Hikâye ve Masal kelime Arapça
Sizin Arapça'nız hangi seviyede?
Kebap (ﻛﺒﺎﺏ) sözcüğü Arapçadır.
Manga sözcüğü Türkçeye Almancadan geçmiştir.
Türkler orduda manga kurdukları zaman almanlar daha Cermen bile değildiler.
Bulgur Toros dağlarında yarma denir
Yarma daha iri taneli kırık buğdaydır. Küçükten büyüğe doğru; dü(ğ), bulgur, yarma. Nevşehir'de bu şekilde söylenir.
Daha neler var neler ay qaqa menle elaqe saxla gör sene nele anladıram özün de deyersen ki men hecce zad bilmiremmiş. Mesela bir tarik Türk Dil Kurumunun Türkçeye teze kelimler yani xarici menbeli deyil öz be öz Türkçe olsun deye bezi kelimler töretdi oları bilirsenmi? Taksi ne demekdi hammız bilirik da Taksi yabacı kelimedi deye Türk Dil Kurumu onun yerine Taksiye ne ad dedi onuda bilirsenmi? Deyim men deyim ''Min qaç'' Necedi yaxşıdımı? 😀😀😀 Avtobusa ne dedi? Çox oturqaçlı götürgeç Lokantaya? Otlanqaç Ana ya Doğurqaç Ataya Doğurtaç 😀😀😀 Zarafat kimi gelir elemi? Amma bu oldu ancax tutmadı bele zad olarmı ya özleri bile bele bişeyi nece çıxartdılar belkede öz özlerinede güldüler Türkiye Milli Marşına ki biz ona İstiklal marşı deyirik ona da Ulusal Düttürü adını qoydular. 😀😀😀😀😀😀 Ahada sene dil gelişdirenler buradan öz dil töreye bilermi? onun üçündürki Uluslar heç deymeyin qoyun dil öz yolunu tapsın getsin deyiller çün deyseler murdar eliyecekler eledimi?
Kadın arapca degilmiydi