Halit Ziya Uşaklıgil'in Mai ve Siyah romanının incelemesi. Servet-i Funun/Tanzimat edebiyatı kavgası

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 4 янв 2025

Комментарии • 12

  • @Earl.J.Hickeyy
    @Earl.J.Hickeyy 11 дней назад +5

    Neredeyse tüm incelemelerini izlemiş biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim; bugüne kadar olanlar içerisinde en derli toplu incelemen bu olmuş. Sade, akılda kalıcı, romanla ya da dönemle alakalı detaylar çok dallandırıp budaklandırmadan, sadece önemli köşe taşlarına değinilerek öz bir şekilde dile getirilmiş. Her geçen gün daha da harika bir noktaya doğru gidiyorsun. Yürekten tebrik ederim.

    • @YattiginYerdenEdebiyat
      @YattiginYerdenEdebiyat  11 дней назад +1

      @@Earl.J.Hickeyy Güzel sözlerin için çok teşekkür ederim Reis ... Bugün eğer bu yetkinlikte roman anlayabiliyorsan benim kadar sizlerin de emeğiniz var bu işte. Sağladığınız ansiklopediler ve dergiler birer hazineymis. Çok teşekkürler ♥️

  • @zamiraozturk8595
    @zamiraozturk8595 7 дней назад +3

    Fahri Bey merhaba. Kanalinizi tesadüfen gördüm. Telegramdaki blogumda kanalinizi önerdim. Türkçe bilen, öğrenen kişilere kanaliniz çok yararlı olacaktır. Emeklerinizden dolayı teşekkür ediyorum.

  • @eflatunsolmaz
    @eflatunsolmaz 11 дней назад +5

    Zamanında Özgür Yayıncılık'tan okumuştum. Altyazı takip etmekten (sözcüklerin Türkçeleri sayfa altındaydı) çok bunalmıştım. O yüzden olacak pek tadına varamamıştım. Bana, günümüz bozuk Türkçesiyle söylersem "Balzac çakması" gibi gelmişti. Şu paragrafın güzelliğine bak:
    "Zihnen tertip ettiği esas pek sadeydi: Bir kalb-i taze ki hayata bir incila-yı ümid ile açılıyor, güya semanın sine-yi bikrine buse-yi şemsin temas-ı sevdasından infkar etmiş bir sabah-ı bahar... Fakat sonra yavaş yavaş afak tutuşmaya, etrafa bir hava-yı ateş­nakin ta'ab-ı takatsuzu yayılmaya başlıyor, o kalb-i saf u tazeye hayatın ilk metaib ve meşakkı yavaş yavaş sokuluyor. Mübareze-yi hayat... Daha sonra neyyir-i ümid o kalb-i şikestenin enkaz-ı amaline hazin bir nazra-yı veda ile süzülüp gidiyor: O vakit zulmet-i netice..."
    Türkçe sentaksla Arapça yazmak bu olsa gerek.
    İnsan sözcüklerin melodisini duyar gibi oluyor.
    Ama zerre kadar "anlar gibi" olmuyor.

    • @YattiginYerdenEdebiyat
      @YattiginYerdenEdebiyat  11 дней назад +1

      @@eflatunsolmaz Gerçekten sesli okuyup dinlemek kulağa melodik bir etki bırakıyor. Aslında Osmanlıca anlamak konuşabilmek isterdim ama lüzumsuz bir zaman kaybı olurdu. Klasik Latince ,klasik Grekçe gibi ölmuş bir dil. Üstelik Osmanlıca bilmek ne Arapçayı ne farcayi konuşup anlamayi sağlamıyor. Tarihin enteresan senkretik dillerinden birisi. İşin ilginç yanı O devirlerde sokaktaki insan veya halk da bu dili bilmiyor. Sadece Halit Ziya gibi okumuş takımından olanlar için adeta bir tapınak dili..yine de bilmeyi isterdim acayip havalı geliyor 😊

  • @Earl.J.Hickeyy
    @Earl.J.Hickeyy 11 дней назад +3

    Aileden karate üstâdı Halit Siyahkuşaklıgil

  • @emayiladresi9057
    @emayiladresi9057 7 дней назад

    Ben "Bir Acı Hikaye"isimli oglunun ölümünü anlattığı kitabini okuyup cok etkilenmistim.

    • @YattiginYerdenEdebiyat
      @YattiginYerdenEdebiyat  6 дней назад

      Oğlunun ölümü tam bir yıkım olmuş Halit Ziya için... Onu hariciye'ye katılmaya zorladığı için belki suçluluk da duymuş olabilir.

  • @sevimozdemir2297
    @sevimozdemir2297 10 дней назад +1

    Benim zihnimi aciyorsun sagol