"kötümserseniz hiçbir şey yapmazsınız. insanlara bir şeyler anlatmayı ve onlarla iletişim kurmayı istemezsiniz." bunun kötümserlik ve umutsuzlukla yakından ilgisi var evet ama asıl sebebi gerçeği saf haliyle görebilmektir.
Olaylar bakış açımıza bağlı olarak farklı yorumlanabilir fakat şurada mutabakat gerçekten önemli "İnsanın haysiyeti ile oynamayın". Bu değerli içerikleri bize ulaştırdığınız için çok teşekkürler. Bu ülkede üzerine düşünülmesi gereken konuların toplumunun genelinin gündeminden farklı olduğunu bilen insanlar için iyimser olmanın sebebisiniz.
Alfred Adler'e ait bir video biliyorum, onu da çevirmiştim: ruclips.net/video/J12ZcSat7g4/видео.html Dostoyevski'ye ait bir kayıt daha önce görmedim, olacağını da sanmıyorum.
Ulan adamın röportajını bile ileri sararak izleyesim geliyor... Son filmi ''Torino Atı '' bunalıma soktu beni yaşama sevincimi aldı , bir filmin her karesi ÖLÜM kokabilir mi arkadaş... Kokuyor hemde gerçek anlamda burnunuza ölüm kokusu veriyor. Her şeyi geçtim de o kadar odun var evde , alet edevat da var ; dayıcığım insan bir çatal kaşık yapar tahtadan da olsa , haşlanmış patatesi elle yemek nedir ? Hayır elin yanıyor işte tutamıyorsun neden zorluyorsun dayı ? Sanat için mi yoksa ? =)
@@ozenibo Sağol İbrahim abi mesele şimdi anlaşıldı... Sırf Sanat yapmak için SAÇMALAMAK bu olsa gerek... Götünün bokuyla bir de, bir ressamın tablosuna gönderme yapıyor pöh ! O zaman alet edevatı göstermesin, çiftlik evinde çatal kaşık yok komik...
Siz çok sıkılmışsınız bu filmden belli ki..Ama dünyada oldukça beğenilen bir film bu. www.imdb.com/title/tt1316540/ He film herkese hitap etmeli diye bir şey yok zaten.
@@ozenibo Sıkılmak değil... Filmin çekim kalitesine diyecek lafım yok. Ama bazı saçmalıklar göze çok batıyor. Ayrıca imdb denilen siteye göre bir filmin kaliteli olup olmadığna karar verilemez ! Malesef imdb de sanattan zerre anlamayan yeni yetme gençliğin oyladığı ve 7 üzeri not verdiği bir çok film vasat... Tabiki kaliteli ve 8-9 üzeri not almış birçok filmler de var lakin bazı filmler öyle abartılıyor ki , kaliteli olmasına rağmen sırf abartıldığı için filmden nefret ediyor insan... ''Torino atı'' isimli film de bazılarının gereğinden fazla abarttığı bir film ve bu filmi beğenen bir çok kişi aslında beğenmiyor , beğeniyormuş gibi yapıyor çünkü '' Sen bu filmi nasıl anlamadın ! Bu film bir şaheser'' gibi eleştirileri almaktan ve ortada anlaşılması zor bir sanat eseri OLMAMASINA rağmen , yani zaten olmayan bir şeyi anlayamadığını zannettiği için APTAL ve SANAT CAHİLİ muamelesi görmekten korkup bu filmi beğendiğini söylüyor... Beğendiğini söyleyen çoğu insan izlemiyor bile tıpkı bir kitabı okumadığı halde kitabın özetini okuyup, kitabın hakkında yorum yapan entellektüel görünmeye çalışan andavallar gibi...
Afiyet olsun. :) Godard'ın "Histoire(s) du Cinéma" adlı deneysel belgeselini çevirmiştim, ama ne yazık ki telif sorunu sebebiyle burada yayınlayamadım, fakat blogda bulabilirsiniz: birnevidipnot.blogspot.com/2017/09/jean-luc-godard-histoires-du-cinema-turkce-altyazili.html
"kötümserseniz hiçbir şey yapmazsınız. insanlara bir şeyler anlatmayı ve onlarla iletişim kurmayı istemezsiniz."
bunun kötümserlik ve umutsuzlukla yakından ilgisi var evet ama asıl sebebi gerçeği saf haliyle görebilmektir.
Olaylar bakış açımıza bağlı olarak farklı yorumlanabilir fakat şurada mutabakat gerçekten önemli "İnsanın haysiyeti ile oynamayın". Bu değerli içerikleri bize ulaştırdığınız için çok teşekkürler. Bu ülkede üzerine düşünülmesi gereken konuların toplumunun genelinin gündeminden farklı olduğunu bilen insanlar için iyimser olmanın sebebisiniz.
Gene enfes bir çeviri olmuş. Teşekkür ederiz.
Emeğinize sağlık, çok teşekkürler 👏🏾
Bu videomüsahibəyə görə təşəkkür edirəm
Emeğinize sağlık efendim.
Alfred Adler ya da Dostoyevski çalışması gelirse sevinirim
Alfred Adler'e ait bir video biliyorum, onu da çevirmiştim: ruclips.net/video/J12ZcSat7g4/видео.html Dostoyevski'ye ait bir kayıt daha önce görmedim, olacağını da sanmıyorum.
Bir Nevi Dipnot Bu videoyu görmemiştim.
Çok teşekkürler efendim , başarılar diliyorum.
Ulan adamın röportajını bile ileri sararak izleyesim geliyor... Son filmi ''Torino Atı '' bunalıma soktu beni yaşama sevincimi aldı , bir filmin her karesi ÖLÜM kokabilir mi arkadaş... Kokuyor hemde gerçek anlamda burnunuza ölüm kokusu veriyor. Her şeyi geçtim de o kadar odun var evde , alet edevat da var ; dayıcığım insan bir çatal kaşık yapar tahtadan da olsa , haşlanmış patatesi elle yemek nedir ? Hayır elin yanıyor işte tutamıyorsun neden zorluyorsun dayı ? Sanat için mi yoksa ? =)
Patetes yiyenler Van Gogh'un bir tablosudur; Burada ona gönderme var.
@@ozenibo Sağol İbrahim abi mesele şimdi anlaşıldı... Sırf Sanat yapmak için SAÇMALAMAK bu olsa gerek... Götünün bokuyla bir de, bir ressamın tablosuna gönderme yapıyor pöh ! O zaman alet edevatı göstermesin, çiftlik evinde çatal kaşık yok komik...
Siz çok sıkılmışsınız bu filmden belli ki..Ama dünyada oldukça beğenilen bir film bu.
www.imdb.com/title/tt1316540/
He film herkese hitap etmeli diye bir şey yok zaten.
@@ozenibo Sıkılmak değil... Filmin çekim kalitesine diyecek lafım yok. Ama bazı saçmalıklar göze çok batıyor. Ayrıca imdb denilen siteye göre bir filmin kaliteli olup olmadığna karar verilemez ! Malesef imdb de sanattan zerre anlamayan yeni yetme gençliğin oyladığı ve 7 üzeri not verdiği bir çok film vasat... Tabiki kaliteli ve 8-9 üzeri not almış birçok filmler de var lakin bazı filmler öyle abartılıyor ki , kaliteli olmasına rağmen sırf abartıldığı için filmden nefret ediyor insan... ''Torino atı'' isimli film de bazılarının gereğinden fazla abarttığı bir film ve bu filmi beğenen bir çok kişi aslında beğenmiyor , beğeniyormuş gibi yapıyor çünkü '' Sen bu filmi nasıl anlamadın ! Bu film bir şaheser'' gibi eleştirileri almaktan ve ortada anlaşılması zor bir sanat eseri OLMAMASINA rağmen , yani zaten olmayan bir şeyi anlayamadığını zannettiği için APTAL ve SANAT CAHİLİ muamelesi görmekten korkup bu filmi beğendiğini söylüyor... Beğendiğini söyleyen çoğu insan izlemiyor bile tıpkı bir kitabı okumadığı halde kitabın özetini okuyup, kitabın hakkında yorum yapan entellektüel görünmeye çalışan andavallar gibi...
Bela Tarr'ın izinden giderken kendisini görmek ve "bir nevi dipnot"larınızın içinde kaybolmak... hayır, hayır ağlamıyorum gözüme bir şey kaçtı :))
Mukemmelsin
Bu kanali yerim
godard da beklerim
Afiyet olsun. :) Godard'ın "Histoire(s) du Cinéma" adlı deneysel belgeselini çevirmiştim, ama ne yazık ki telif sorunu sebebiyle burada yayınlayamadım, fakat blogda bulabilirsiniz: birnevidipnot.blogspot.com/2017/09/jean-luc-godard-histoires-du-cinema-turkce-altyazili.html
Merhaba Béla Tarr ın ilk filmi family nest in türkçe altyazısını bulamadım. Yardımcı olursanız çok sevinirim
sinema haqqinda ne axtariram qabagima siz cixirsiz Umid bey. Intellektual insana oxsayirsiz
Ellerinize sağlik. Serlevha olmali; 'insanin haysiyetiyle oynamayın.'