Ateş çok varsa dr git az varsa veya yoksa ıhlamur iç ve parasetamor 500mgx3 veya ibuprofen 500x1 veya 1000x1 veya nurofen coldx3 Eğer 1 hafta geçmezse dr git
merhaba arkadaşlar çok yalnız hissediyorum ve biriyle sohbet etmeye ihtyacım var sohbet etmek isteyen yorumuma cevpa versin iletişim bilgilerimi vereyim
Seri katillerin hayatlarını merak ederim fakat böyle duygusal, şehevî bir vaziyette, senden çocuğum olsun istiyorum gibi değil de belki tecessüs mahiyetinde. Kimdir bu zat, nasıl bir hayat yaşadı gibi... 2015'te bir RUclips kanalı Armin Meiwes'i anlatan bir belgesel yayınlamıştı. İngilizce altyazı seçeneğini görünce epey keyiflenmiştim. Anneannemde yaşıyordum o zamanlar ve karşıdaki tostçu kendi internetine şifre koymadığından oradan faydalanıyordum. Evde de internetin en iyi çektiği yer banyoydu (banyo ve tuvalet birarada). Attım bilgisayarı klozetin üstüne, yere minder, bi şişe de su aldım yanıma oturdum izledim. Bir haftaya kalmadan video kaldırıldı. Bir daha yüklendi mi onu da bilmiyorum. Sinirlerimin çok yıprandığı bir dönemdi; belgesel izleyip su içiyordum boyna, konular da mütemadiyen seri katiller, canlılar dünyası (Avustralya bilmem ne örümceği, oklu minare, kutu denizanası... falan), belgesel dışı olarak da krav maga videoları. Aslında "kendine iyi bakma" sonucuna varılabilir fakat bendeki durum çocuğum kendine iyi baksından ziyade ben kendime nasıl daha iyi bakabilirim idi. İnsanlardan fellik fellik kaçtığım, kendimi güvende hissetmediğim, tepki vermekte zorlandığım için salak addedildiğim bir süreçten geçiyordum. İzlediklerime bakınca hepsinin ortak yanı kendini savunma. Seri katiller patolojik olarak, hayvanlar doğal (oklu minarenin kendini savunma şekli muazzam. Minarelerin alt kısmında minicik bir çıkıntı var, o çıkıntının devamı bir deliğe açılıyor. İşte oklu minarenin o kısmında bir ok var. Sahilde yürüyorsun diyelim, bir minare gördün, hoşuna gitti, eğilip aldın. İşte sen onu aldığın anda, dikiş makinesi gibi fakat tek seferlik çalışan bir ok pıttadanak belirip parmağına, avcuna batıyor, geri çekiliyor. Üç dakikada rahmetlisin [makarneks reklamı çık aklımdan]) ve krav maga askerî savunma (yanlış kategoriye sokmuş olabilirim, yanlışsa düzeltin). Hayatımda ilk kez kendimi koruma ve savunma ihtiyacı duymuştum; ben de tek tabanca olduğumdan ve düşüncelerimi kendime saklamayı seçtiğimden oluyordu belki bunlar. Hani sen bir videoda "erkek canı pahasına korur" demiştin ya, zaman içinde bunun bir benzeri oluştu bende. Sevdiklerime zarar geleceği hissiyle dolup taşınca saldırganlaşıyorum. Dilim sivriliyor, bakışlarım değişiyor, saldırıya hazır hâle geliyorum. Bi kurt muhabbeti de buradan gelsin: dişi kurtlar, erkeğinin boynundan saldırı almasını önleyebilmek için kendi baş ve boyunlarıyla erkeğinkini örterlermiş. Daha evrensel konularla azıcık ilgilenince de aklını nerde bıraktın, dinden çıkarsın hatta ikisini de kapsayabilecek milli argümanlarımızdan "felsefe yapma!" ile karşılaşıyoruz. Uzun süre kalabalık ortamlarda hunharca sosyalleşemiyorum, başım ağrıyor, yoruluyorum. Tek başıma yapabildiğim şeylere ihtiyacım var ve bir şey okumak benim için eğlenceli. En basitinden vesvese yapmamın önüne geçebiliyor. Dışarıda avare avare yürümeyi severim bak fakat evde de avare avare oturursam canım sıkılır. Tamam dünya bir oyun yeri fakat bende bir doygunluk var. Kalabalık ve gürültüyle yorulacağıma boş bir parkta salıncağa binerim veya luna parkta gondola... Gondola binmek de sıkıntılı. En böyle hızını aldığı yerde sivrisinek sesli biri illâ ki "durduruuuuğğğn!" diye inler ve ne Allah'ın işiyse o sesin ikazı hep kâle alınır, iki gıdım adrenalinin boğazıma tıkıldığı anlar... Okullarımızda teori ve pratik dengeli bir şekilde verilmiyor. Bir şeyin neden öyle olduğunu kavramaya çalışmak yerine kitaplardaki formülleri ezberlemekle yetiniyoruz.. Matematik ve geometrinin birbirini tamamlayıcılığı gözardı ediliyor. Geometri dersinde şekilleri ölçülere uygun şekilde çizmek yerine, gelişigüzel bir şekilde çiziktiriyoruz tahtaya. Diğer derslere değinmiyorum bile. Hayatın provasını yaptığımız (kim sorarsa) okullarda eğer prova olarak bunu yapıyorsak, elbette bunun sonuçları arasında evrensel olana ilgi duymama olacak. İstidada göre değil, daha çok para kazandırışına göre meslek tercihi yapılıyor, buradan pay biçmek gerek belki de. Hadi Allah'a emanet!
Sesim kısık ark lar çok fena boğzlarım arıyo hastayım bi dua nızı alırım kalpten
Allah yardımcın olsun. O boğaz ağrısə çok fena bir şey
Çok geçmiş olsun kalpten ❤️
Ateş çok varsa dr git az varsa veya yoksa ıhlamur iç ve parasetamor 500mgx3 veya ibuprofen 500x1 veya 1000x1 veya nurofen coldx3
Eğer 1 hafta geçmezse dr git
Allah, inşallah tez vakitte, şifa versin kardeşim.
geçmis olsun canım geçer umarım
Cemre hocam sizi böyle neşeli görmek ne güzel 😁❤️
Azərbaycandan selamlar abi, yeteneği zorlamamak, çalışmamak da, Kanta göre ahlaksızlık oluyor.
Selamın aleyküm knka iyi yayınlar seviliyorsun inşallah bir gün uzun uzun sohbet etme dileğiyle
merhaba arkadaşlar çok yalnız hissediyorum ve biriyle sohbet etmeye ihtyacım var sohbet etmek isteyen yorumuma cevpa versin iletişim bilgilerimi vereyim
Instani ver
Hep neşeli olun
Senin için ilk defa sosyal medya ya girdim .bi iletilelim no versene
Cemrenin astral seyehat hakkında konuşması var mı ?
Gece gelsene yeniden ihtiyacım var yayına
Thanks
Usul- ü yayın
kaçırdım ya
Kacirdim neyse evde izlerin 🤦♀️
Eski videolarında gayet karizmatik görünüyorsun. Bi on kilo sonra kız abone sayısı da artar 😂
Age of empires 2 gircek var mıdır?
Seri katillerin hayatlarını merak ederim fakat böyle duygusal, şehevî bir vaziyette, senden çocuğum olsun istiyorum gibi değil de belki tecessüs mahiyetinde. Kimdir bu zat, nasıl bir hayat yaşadı gibi... 2015'te bir RUclips kanalı Armin Meiwes'i anlatan bir belgesel yayınlamıştı. İngilizce altyazı seçeneğini görünce epey keyiflenmiştim. Anneannemde yaşıyordum o zamanlar ve karşıdaki tostçu kendi internetine şifre koymadığından oradan faydalanıyordum. Evde de internetin en iyi çektiği yer banyoydu (banyo ve tuvalet birarada). Attım bilgisayarı klozetin üstüne, yere minder, bi şişe de su aldım yanıma oturdum izledim. Bir haftaya kalmadan video kaldırıldı. Bir daha yüklendi mi onu da bilmiyorum. Sinirlerimin çok yıprandığı bir dönemdi; belgesel izleyip su içiyordum boyna, konular da mütemadiyen seri katiller, canlılar dünyası (Avustralya bilmem ne örümceği, oklu minare, kutu denizanası... falan), belgesel dışı olarak da krav maga videoları. Aslında "kendine iyi bakma" sonucuna varılabilir fakat bendeki durum çocuğum kendine iyi baksından ziyade ben kendime nasıl daha iyi bakabilirim idi. İnsanlardan fellik fellik kaçtığım, kendimi güvende hissetmediğim, tepki vermekte zorlandığım için salak addedildiğim bir süreçten geçiyordum. İzlediklerime bakınca hepsinin ortak yanı kendini savunma. Seri katiller patolojik olarak, hayvanlar doğal (oklu minarenin kendini savunma şekli muazzam. Minarelerin alt kısmında minicik bir çıkıntı var, o çıkıntının devamı bir deliğe açılıyor. İşte oklu minarenin o kısmında bir ok var. Sahilde yürüyorsun diyelim, bir minare gördün, hoşuna gitti, eğilip aldın. İşte sen onu aldığın anda, dikiş makinesi gibi fakat tek seferlik çalışan bir ok pıttadanak belirip parmağına, avcuna batıyor, geri çekiliyor. Üç dakikada rahmetlisin [makarneks reklamı çık aklımdan]) ve krav maga askerî savunma (yanlış kategoriye sokmuş olabilirim, yanlışsa düzeltin). Hayatımda ilk kez kendimi koruma ve savunma ihtiyacı duymuştum; ben de tek tabanca olduğumdan ve düşüncelerimi kendime saklamayı seçtiğimden oluyordu belki bunlar. Hani sen bir videoda "erkek canı pahasına korur" demiştin ya, zaman içinde bunun bir benzeri oluştu bende. Sevdiklerime zarar geleceği hissiyle dolup taşınca saldırganlaşıyorum. Dilim sivriliyor, bakışlarım değişiyor, saldırıya hazır hâle geliyorum. Bi kurt muhabbeti de buradan gelsin: dişi kurtlar, erkeğinin boynundan saldırı almasını önleyebilmek için kendi baş ve boyunlarıyla erkeğinkini örterlermiş. Daha evrensel konularla azıcık ilgilenince de aklını nerde bıraktın, dinden çıkarsın hatta ikisini de kapsayabilecek milli argümanlarımızdan "felsefe yapma!" ile karşılaşıyoruz. Uzun süre kalabalık ortamlarda hunharca sosyalleşemiyorum, başım ağrıyor, yoruluyorum. Tek başıma yapabildiğim şeylere ihtiyacım var ve bir şey okumak benim için eğlenceli. En basitinden vesvese yapmamın önüne geçebiliyor. Dışarıda avare avare yürümeyi severim bak fakat evde de avare avare oturursam canım sıkılır. Tamam dünya bir oyun yeri fakat bende bir doygunluk var. Kalabalık ve gürültüyle yorulacağıma boş bir parkta salıncağa binerim veya luna parkta gondola... Gondola binmek de sıkıntılı. En böyle hızını aldığı yerde sivrisinek sesli biri illâ ki "durduruuuuğğğn!" diye inler ve ne Allah'ın işiyse o sesin ikazı hep kâle alınır, iki gıdım adrenalinin boğazıma tıkıldığı anlar... Okullarımızda teori ve pratik dengeli bir şekilde verilmiyor. Bir şeyin neden öyle olduğunu kavramaya çalışmak yerine kitaplardaki formülleri ezberlemekle yetiniyoruz.. Matematik ve geometrinin birbirini tamamlayıcılığı gözardı ediliyor. Geometri dersinde şekilleri ölçülere uygun şekilde çizmek yerine, gelişigüzel bir şekilde çiziktiriyoruz tahtaya. Diğer derslere değinmiyorum bile. Hayatın provasını yaptığımız (kim sorarsa) okullarda eğer prova olarak bunu yapıyorsak, elbette bunun sonuçları arasında evrensel olana ilgi duymama olacak. İstidada göre değil, daha çok para kazandırışına göre meslek tercihi yapılıyor, buradan pay biçmek gerek belki de. Hadi Allah'a emanet!
DC linki neydi
Cemre
sa
28:45