kimse bir şey öğrenmiyor 4. sınıftan beri ingilizce öğreniyoruz sözde ama konuşabilen yok. Herkes sınav için ezberleyip geçiyor herkes internetten kitapların özetlerini okuyor sonra unutuyor böyle olacağına çoçuğa kendi keşfetmesi, yaşaması için vakit ver
Ben bugün biraz ingilizce konuşabiliyorsam izlediğim filmlerden ve konuştuğum yabancı insanlar sayesindedir. 12 yıldır simple past tense görüyoruz bi halt bilmem ama bilen arkadaşlardan daha iyi konuşurum. Bunda ortaokul öğretmenimin bolca kelime ezberletmesinin yararı çoktur.
İyi de hacı çocukta hiç mi suç yok. Her boş vaktimizde açıp lol atıyoruz cafelerde 101 atıyoruz (Sen öyle olmayabilirsin genel Türk insanından bahsediyorum.) Nerde boş iş var onu yapıyoruz. Sonra da etrafı suçluyoruz yok eğitim sistemi böyle yok şöyle. Eğitim sistemi ne kadar boktan olursa olsun 18 yaşında lise mezunu bir gencin en az B1 seviyesinde İngilizce bilmesi lazım. (Okul öğretse de öğretmese de) Peki en az lise mezunu olanların % kaçı İngilizce biliyordur ?
Teoman haklı matematik yapamayan birine zorla neden öğretmeye çalışıyor onun yerine 11-12 yaşlarda çocuğun yeteneğini anlamaya çalışılıp daha bireysel çalışmalar yapılmalı veya alan seçimleri daha erken bir sınıfa alınmalı. Tabi bu ne zamana olur kim bilir
Tamam ama 11-12 yaş bence az mesela lise olur. Çünkü bir düzeye kadar herkes matematik ve diğer dersleri öğrenmeli. Ha bir de bu yetenekden kastın müzik resim gibiyse daha ağırlıklı o dersi alabilir. Tabi bunun için MEB'in kurslar falan açması lazım okul gibi.
ayn lisede sayısalcıydım ve sayısal derslerde yüksek notlar alıyodum ama sayısalcı olmama rağmen türk dili ve edebiyatındanda sınava giriryodum ve yazar eser ezberletiyorlardı... tabikide düşük alıyodum
Galiba bu sistem 2015'de değişti. Eskiden sayısalcılar sadece Türk Dili dersi alırdı ki bence alması da gerek. Ben de sayısalcıydım ve ben de edebiyat aldım. 2015'de hangi sivri akılın ürünüyse Türk Dili ve Edebiyat dersleri birleştirildi. Eskiden Türk Dili dersi haftada 2 saat işleniyordu ve genel olarak gramer anlatılıyordu. Hala var mı bilmiyorum ama Türk Dili dersini geçemezsen sonraki sene sınavına girmek gerekiyordu.
kesinlikle katılıyorum, örnek olarak hukuk okumak isteyen biri gidip matematikten integral, edebiyattan şinasinin eserlerini 1 sene boyunca gece gündüz çalışıyor sonra hayatı boyunca hiçbir zaman kullanmıyor. Olay eleyici bir sınav yapmaksa üniversiteler kendi bölüm sınavlarını yapabilir, avukat olmaya yatkın ama integral yapamayan bir sürü bireyler olabilir bu sefer onların da önü açılır. Onların önü açılması demek kalifiyeli hukukçuların yetişmesi demek. Zaten böyle bir sistemde teorik olarak herkes istedigi yerlere girmek isteyecek üni sınavı gibi puanı nereye yeterse oraya gidip yapmayacagı isleri secmeyecekler. İnsanlar aşşağılık psikolojileriyle dolmuş ögretmenler ve cevre baskısı yüzünden. Asıl Bir insan matematik yapamaz bunu sanayiye verin kafası oldugu sürece biz daha çok cahil kalırız. İki integral veya edebiyat konuları ögrenmemiş olmaktan cok daha beter bir kafa bu. Şuanda kepce operatörü dedikleri meslek birçok bölümden daha çok kazanıyor, her işin bir bedeli olacak elbette biri mental olarak yoruluyor diğeri fiziksel hayatın da kuralı bu en nihayetinde. Teomana katılmayıp siz insanları sınıflandırıyorsunuz bu mesleklere mi reva görüyorsunuz cahil mi bırakmak istiyorsunuz diyenler aslında en büyük cahillerdir. Temelde kendileri böyle düşünüyor başkalarına laf atıyorlar ilginç
katılmıyorum, geleceğin savcıları hakimleri lise düzeyi matematiği anlayabilecek zekaya ve üniversite sınavında iyi bir derece yapmasını sağlayacak irade ve sabra sahip olmalı. üniversiteler kendi bölüm sınavlarını yapacak da her bölüm kendi müfredatını, sınavını nasıl hazırlayacak? madem ben hukuk fakültesine girebilmek için hukuk bilmeliyim üniversitede ne öğreneceğim o zaman? ben de bu yıl yksye girdim ve bayılarak hazırlanmadım ama nihayetinde bazı şeyler sanıldığı kadar kolay işlemiyor ve hoşumuza gitmese de bazı şeyleri öğrenmek zorundayız. zorunda değiliz diyen kimseden de akla yatkın 6 7 milyon lise öğrencisini idare edebilecek bir çözüm duymadım. eşit ağırlıktan hazırlandım sınava ve tyt fen çalışmalarım bile günlük hayattaki birçok şeyi daha rahat anlamamı sağladı. fizik bilmek günlük işlerimi bile kolaylaştırabiliyor. bazı şeyleri gerektiğinden daha kompleks öğreniyoruz ama müfredat basitleştikçe ortaya çıkan sıralama daha da adaletsiz bir hal alıyor. yazar eser ezberi yazmak bence de saçmaydı ama istediğim meslek için yaptığım bin küsür ezber bana o kadar da koymadı. uygulanabilirliği olan bir çözüm sunmadıkça hayatımızın geri kalanını belirlemek için ne kadar gereksiz olsa da öğrenmemiz ya da “ezberlememiz” gereken şeyler olması o kadar da absürt değil bence. hatta güzel sanatlar okumak isteyen birisinin bile tyt’ye girmesini gereksiz bulmuyorum. yapmak istediği iş için bu kadar fedakarlık yapmak istemeyen birisi o mesleği gerçekten istiyor mudur ya da hak ediyor mudur?
@@bilge2113 Sen bu sistemi kabullenmişsin ve artık bu sisteme ayak uyduralım nasıl olsa isteyen her türlü yazar eser de ezberler integral de ögrenir diyorsun. Sende sınavın formalite oldugunu kabul ediyorsun, ben bu sınavın ideal sistem olmadıgından bahsediyorum, yani ortaya cok farklı bir sözde eleme bir sistem olsaydı sen yine onu kabul edecektin yani sistemi beğendiğinden değil buna mecbur kalıp bu sayede bir yerlere gelmek zorunda oldugun için böyle diyorsun. 2.soruna cevpa ise hukuk fakültesine girmen için hukuk hakkında her şeyi bilmelisin demiyorum, emin ol hukuk bölümündeki akademisyenler çok güzel bir analitik problem yazabilirler hemde sayısal içermeyen. Matematik analitik zekayı tabii ki ölçer ama sadece analitik zekayı ölçen parametre bu değil ve bana kalırsa hukuk gibi bölümlere en uzaktan alakası olan parametrelerden biri matematiktir. Hukuk fakültesinde okuyan cok fazla arkadaşım var hocaların sordugu sorulara da şahit oldum. Çok güzel analitik problem soran var ve bu analitik problemi çözebilecek ama integral türev gibi ileri matematik yapamayan da oldukça insan var zaten bir hukukçu neden ileri düzey bilsin ki sadece analitik zeka ise günümüz şartlarında analitik zekayı "daha düzgün" ölçen bir sürü sistem var.Demek istediğim kısaca şu; şuanki sistem eleme bakımından yapılacak en dışlayıcı sistem. Herkes aynı şartlarda yetişmiyor biri özel ders alıyor biri devlet okulunda hazırlanmaya çalışıyor. 3. kere mezuna kalıp hukuk bölümüne giren adamda var ilk kez hazırlanıp giren de var bunlar aynı kefeye giriyorsa burada eleyicilik yoktur sadece ortada bir sınav var ve o sınav için gerekli adımları geçmek var.
@@badii111 daha düzgün sistemlerin hangisi türkiyede uygulanabilir? kimse belirli bir sistem söylemiyor sadece şöyle olsaydı deyip öğrenci sayısını, elimizdeki imkanları görmezden geliyor. bizim de yarım milyon lise öğrencimiz olsaydı da biz de finlandiya gibi bir lise hayatı yaşasaydık. türkiyedeki olanaklarla olacak olan sistem bu. nasıl bir sistem gelirse gelsin öğrenciler hiçbir zaman aynı şartlarda yetişmeyecek, her zaman bir adaletsizlik olacak. senin dediğin gibi bir sistem gelince de onu yapamayıp adaletsiz bulanlar olacak. dersin yanında ders dışı etkinlikleri de baz alan bir sistem olsaydı bunlara yeteneği veya imkanı olmayan öğrenci için adaletsiz olacaktı. matematik zekası olmayan zeki değildir gibi bir durum yok ama matematik çoğu mesleğin bizden istediklerini bize kazandırıyor. bu istenilenlerin öğrencide olup olmadığını matematik harici ne ile bu kadar doğru ölçebilirler? demek istediğim imkanımız olsaydı daha iyi bir sistem gelebilirdi, ben bu sisteme mükemmel ya da herkes için adaletli demiyorum ama matematik olmayacak sınavın da daha adaletsiz olacağını düşünüyorum. gerçekçi bir çözüm bulmadan geleceğimi belirleyecek sınavı reddederek bir yere gelemeyeceğimin de farkındayım
@@bilge2113lisede öğrendiğin kaç şeyi üniversitede kullandın boşver üniversiteyi hayatının hangi alanında integral kullandın mesela ayrıca hakimlik avukatlık kalbindeki vicdan ve adalet duygusuyla olur ve bir insanın zeka düzeyini integral ile ölçmek saçmalıktan başka bir şey değil albert einstein da okuldan atıldı o da mı yetersiz o zaman senin gibi düşünen insanlar yüzünden bu gün binalar yıkılıyor tec@vüzcüler sokakta cirit atıyor çünkü kimse hakimlerin mühendislerin vicdanına bu işi severek yapabileceklerine dürüstlüklerine bakmıyor "İNTEGRAL" bilip bitmemesine bakıyor.
ama şunu anlamak gerek dostum öğrendiğin her bilgi düşünceni geliştirir o yüzden daha akıllı toplumlar için her yönden fazla bilgisi lan nessiller gerekli
Ben yurt dışındayım ve burada 7.sınıftan ihtibaren bölüm seçiyoruz (öğretmenler öğrencileri analiz ediyor. Özellikle asıl liseye geçerken yani 9.sınıfa geçerken bazı testler yapıp ilgi alanımızı bireysel olarakta anlamaya çalışıyoruz). Lise mezunu olarak çalışacak öğrenciler lisenin son sınıflarında stajlara gönderiliyorlar, mesleği okurken bir yandan (okulun desteği ile ve o stajdan puan alarak) öğreniyorlar. Zaten 7.sınıfa kadar klasik eğitim alıyor herkes yani asıl temel herkeste aynı oluyor. Ondan sonra mesleğin için gerekeni öğreniyorsun. Bazı bölümler bazı dersleri çok daha derinlemesine işleyip daha fazla şey öğrenirken, bazı bölümlerde ekstra dersler var (örneğin hasta bakıcılığı okuyorsan yemek dersleri, hijyen dersleri falan oluyor. İnsan bilimleri okuyan adam mesela daha liseden itibaren sosyoloji, psikoloji ve sanat tarihi falan öğreniyor ek olarak). Ben bilim bölümü okuyorum ve yıllık en az 2 tane bilim projesi oluyor ve kendi kendimize araştırma yapıyoruz ve bir sonuca varıyoruz (toplam 7 saat boyunca okul laboratuvarlarında onunla uğraşıyoruz falan)
@ILBERY Kardeş seni her yerde görüyorum. Gerçekten çok olmaya başladın. Sen neye inanırsan inan biz sana saygı duyuyoruz ama senin bu saygısızlığın kötü oluyor.
Bir sürü farklı hayvanı aynı yarışa salıp ağaca çıkan kazanır dediler, maymunlar birinci olurken aslan aşağıda baka kaldı. Eğitim sisteminin özeti budur.
Aslında olayın özü şurada, birinci olunca ne oluyor? İlk üçe giremeyince ne oluyor. Hangi alan olursa olsun. İlk sıraları kazandığınızda zamanla firmalar sizlerin peşine düşer, çünkü fırsatçı ve rekabetçi ortamda firmalar aslında birbirlerini yok etme ve diğer firmanın tüm pazar payını hiç etme üzerine kurulu bir anlayış vardır. Başarılı insanlar sayesinde bu pazar alanını, savaş alanı gibi, istila etmek isterler. İstila ettikleri topraklar üzerindeki kazanımlarından işte işe aldıkları parlak insanlara pay veririler, aslan payı. Diğer insancıklar ise aç acına yaşamaya mahkum kalırlar. Aç acına yaşamaya mahkum insanlar en çok sömürülmek ve ezilmek durumunda kalan insanlardır ve hayat boyu da neredeyse kiracıdırlar. Halbuki olanak verilse kendi topraklarını ekip biçip kendi karınlarını doyuracak imkanları olsa çoğu bunu yapabilir, yani kendi kendini idame edebilirler ama işte firavunların piramitlerle doldurduğu şehirlerde otobüs şoförüne, taksiciye, temizlikçiye, şuna buna ihtiyaç vardır ki o parlak beyin olarak kabul edilen insanlar daha çok düşünebilsin, diğer firmaları daha rahat nasıl yok edebilsinler diye. Bazı ülkelerde işte diyorlar ya pastanın biraz daha fazla kısmı işçi kesimine gittiği için oradaki hayat şartları daha iyi falan diye, ama orada da, yani o ülkelerdeki çok büyük ölçekli firmaların dünyayı topyekun sömürüsü söz konusudur, o yüzden dünya üzerinden özellikle enerji kaynaklarının bol olduğu yerlerde çatışma ve savaşlar sürekli devam eder. Yani, bu sistemde, başarılı olmak bile bana göre vicdani olmaktan çok uzak, herkes Matrix içindeki potansiyel ajan Smith gibi hareket ediyor. Aslında kimseyi çok suçlamıyorum, çünkü bu durumun farkında olmak çok zor, çünkü sistem içerisinde bu şekilde eğitilip her şeyin bu şekilde doğal olduğunu var sayarak yetişiyoruz. Birileri sömürüden bahsettiğinde de, yine mi ya deyip geçiyoruz. Açıkçası, dünya üzerindeki en harika hammadde insan sömürüsüdür, maalesef.
Matematik analitik zekayı sanıldığı kadar çok fazla geliştirmez. En çok katıldığım şey bu. Analitik zekayı sürekli farklı konularda düşünmek, problem çözmek, felsefe gibi şeyler üzerinde yoğunlaşmak, bir müzik enstrümanı öğrenmek, resim yapmak ve diğer aklıma gelmeyen her şey ile ilgilenmek geliştirir. Yani beyindeki veri setini olabildiğince farklı ve geniş tutmak, ilave olarak bu veri setini yine olabildiğinde farklı ve genişçe test etmek geliştirir. Sadece veri setini geniş ve farklı tutmak analitik zekayı çok fazla geliştirmediği gibi veri setini genişletmeden sadece test etmek de geliştirmez. Umarım beni anlamışsınızdır.
@@muratkacagan1532 Reddettiğim tek şey çok fazla geliştirdiği. Hayır tek başına çok fazla geliştirmiyor. Matematik, problem çözme becerilerini ve mantıksal akıl yürütmeyi geliştirerek analitik zekayı önemli ölçüde geliştirir. Ancak, kapsamlı bilişsel gelişim için tek başına matematik yeterli değildir; bilim, dil ve sanat gibi çeşitli disiplinler de önemlidir. Hiçbir bilimsel çalışma, matematiğin tek başına analitik zekayı aşırı derecede geliştirdiğini göstermez.
@@dantero_ tam bir yazilimci gibi konusmussun. ^^ Soylediklerine katilmakla beraber, kisacasi karsilasilan bir problem icin, ya da elde edilmek istenen sonuca ulasmak icin birden fazla cozum yolunu kesif ve analiz etmeni gerektiren her alan denebilir sanirim. :) bence de genel olarak bu problem, en azindan temel seviyelerde egitim sisteminde karisimiza konulan problemlerin mantik tabaninda olusturulmadan ezbere dayali kalmasi, dusunceye ve gerekli yerlerde yoruma acik olmamasindan kaynaklaniyor. Tabii ki tonlarca kalifiye olmaktan cok uzak olan egitimci, mufredatin sacmaligi vs gibi etmenler var bunu altinda. Pozitif bilimler daha karmasik problemleri ve sistemler anlamamizi kolaylastirirken analitik zeka ve dusunce biraz daha bunlardan bagimsiz bir yeti gibi geliyor bana da.
o kadar katılıyorum ki sayısız kez aileme aynı şeyleri anlattım kendim için bu kadar değersiz gördüğüm bilgileri öğrenmenin anlamı olmadığını bile bile öğrenmek zorunda olmak o kadar iğrenç ki sonuç olarak aldığım cevap öğrenmeye mecburmuşum. Öğrenmiyorum arkadaş yapabiliyosalar zorla soksunsan bilgileri kafama
O kadar haklısın ki. Neden benim gibi matematik mühendisi olmak isteyen birisi yazarların isimlerini ve eserleri ni ezberlesin ki? Çok saçma bir de öğretmiyorlar sadece ezberletiyorlar.
herkes herşeyi bilicek veya dünya klasiklerini okuyacak izleyecek diye bir şart yok biz millet olarak ilk başta ihtiyacımız olan kemik bilgileri kültürleri tarihimizi öğrenip sonrasında kültürümüzü zenginleştirmemiz lazım ve bunuda şartlayarak değil keyfini alarak yapmamız lazım
Türkiye Cumhuriyeti Devleti gerçek anlamda gelişmiş ülkeler arasında kendine bir yer bulmak istiyorsa , kesinlikle bunun en büyük basamağı eğitim sistemini en başından düzenlemekten geçer.
Şu an bazı meslekler küçümseniyor, mesela oto sanayi ile aşırı dalga geçiliyor ama bizim bir arkadaşımız oto sanayi dükkanı açtı şu an aylık net geliri 2 milyon tl, ve bu adam diyorki tornavida tutmayı bilen adamı 40 000 tl maaş ile başlatacağım çünkü otomasyonda yada sanayide çalışacak çalışan yok
Bence sorun bu konuşulandan çok daha ciddi. Geçen hafta üniversite 1. Sınıf olan arkadaşımla alışverişe gittik. Yüzde 55 indirimli bir ürünün indirim fiyatını etiketten düşüp hesaplayamadı. Hatta daha korkutucu bir olay; Boğaziçi 2. Sınıf matematik öğretmenliği okuyan abimle kuzenimin okul zammını konuşuyorduk, %200 zamlanan okul fiyatını iki katına çıkmış zannetti. Yanlış anladığımı zannettim ama maalesef doğru anlamışım… Trajikomik olan ise integral, türev anlamadığım için benim ösym tarafından “başarısız” sayılıp mezuna kalmam. Rus edebiyatı vs tartışıyoruz ama insanlar temel matematik bilgisinden yoksul maalesef
Yaw, buna katılmadım. İnsanlar robot değil sonuçta bazen herkes hata yapar dalgın olur kafası karışır hen de integral falan hesaplayabildiğim halde bazen basit işlemlerde kafam karışabiliyor. Olabilir deyip geçmek daha makuldür
Aslında bu konularla ilgili yaşanmış çok güzel örnek verdin. Sadece burada tartışılan şeyin integral, Rus edebiyatı öğrenip öğrenmemesi değil. Temel matematik de hem çok eksiğiz hem de örneğinde olduğu para konusunda doğru düzgün eğitim verilmiyor.
Teoman’a katılıyorum. Ben bir biyolog olmak istiyorum, eğer yanlışsam cahilliğimi bağışlayın, ama biyolog olunca geometri yapmam gerekmiyor. Küpün alanını, muhteşem üçlüyü ya da deltayı bilmem gerekmiyor. Bunlar bana fazla bilgi. Gerek yok.
Ama biyolog olmak için temel düzey de kimya da bilmelisin ama onun içinde temel düzey de matematik bilmelisin ama öyle her şeyini bilmen gerekmez yani.
6 месяцев назад+4
Üzgünüm dostum moleküler biyoloji okuyacaksan, integral ve üniversite Matematiği (Calculus 1-2) bilmen gerekiyor. Calculus 1-2'yi lise geometrisi eğitimi almayan birinin öğrenmesi imkansız.
sen biyolog olmanın ne olduğunu anladıktan sonra biyolog olmaya çalış, pozitif bilimle uğraşacak birinin temel geometri bilgisine sahip olması lazım ipini koparan gelmiş buraya
Adamın dediği(demek istediği) kısaca şu= ben matematikçi olacaksam yok din(!) dersini yok yazar ve kitap(not: edebi kaynak, matematiksel vs. değil) bilmeme gerek yok
Teomana sallayanların hiçbiri hayatının hiçbir alanında integral kullanmadı ve dahi kullanmadan ölecekler. Rus klasiklerinin bazılarını, İngiliz klasiklerinin çoğunu okudum. (dil edebiyat mezunuyum) Hepsi güzel eserler. Okumasaydım hayatımda pek bir değişiklik olmazdı. İntegrale gelene kadar okullarda öğretilmesi gereken çok fazla şey var. Trafik kuralları, şehirde nasıl yaşanmalı. Toplumun bekası için neden kurallara uymalıyız gibi gibi şeyler inanın he toplum için intelgralden 15 kat daha faydalı şeyler. Sokağa sigara izmariti atan üniversite öğrencisi integral bilse ne olur bilmese ne olur.
Bu sene liseye geçeceğim. Ailem sayısal oku diyor (ikiyle ikiyi toplayamam), ben sayısala değil sanata ilgi duyuyorum, öğretmenlerim dil oku diyor akrabalar zaten psikolog olsun diye annemlere baskı yapıyor ve inanın ki çevremin söylediklerini yaparsam gelecekte yirmi yaşımda kendi evimde yaşadığım zaman mutsuz olacağım bir işi yapmak istemediğimi söyleyince "terbiyesiz" oluyorum. Türkiye'de yaşamak gibi eğitim sistemi de zor.
Sanata yonelimin var ise ve hayallerin varsa bence hayallerinin pesinden kos ve sanata yonel tabi bu benim naçizane fikrim, bence en guzeli bu olur. Gercekci olmak gerekirse de Turkiye sartlarinda zor para kazanırsın bu yuzden sanata yoneleceksen onerim yurt disinda hayatina devam etmen.. dedigim gibi bu benim fikrim yine en dogru karari kendin verirsin bu seni hayatın umarim en dogru secimi yaparsin, basarilar dilerim.
İnşaatta çalışmak için dahi en azından tekniker ve/veya mühendis seviyesinde olmak zorunda. Bizim ülkemizde böyle olmadığı için yeni binalar bile statik olarak yetersiz inşaa ediliyor. İnşaatta çalışan mühendisin, mimarın ne çizdiğimiz ne söylediğini anlamaktan çok uzak o yüzden her işimiz derme çatma.
@@brikardii ne alakasi var bilader? Adam okuyup okuyup muhendis olup gidip insaatta calisacaksa neden okusun? Utopyada yasiyorsunuzda haberiniz yok. Insaatta calisan adam bile minimum tekniker/teknisyen seviyesinda olacaksa universiyelerin hicbir anlami yok ki.
@@endarionn mantığınızı tam anlayamadım. İnşaatta çalışan herkesin ne yaptığını bilmesi gerekiyor ki binalar sağlıklı inşaa edilsin. Üniversite okuyan ofiste çalışır ya da kas gücü kullanmaz gibi bir şey mi demek istediniz? Tekniker olmadan insaatta çalışılmaz dendiğinde ona göre de maaşı olacak ev fiyatları artacak ama doğru iş yapılacak. Bu arada bir çok ülkede bu böyledir benim ütopyam veya uydurmam değil. Bir kolon filizi bağlamanın mekanik özelliklerini ve bina için önemini anlamayan biri bu işi yapabilir mi? Ben cevap vereyim hayır ama ülkemizde bırakın teknik yeterliliği temel eğitimi bile olmayan kişiler tarafından yapılıyor bu işler.
@@brikardii anlatamadım galiba. Diyorum ki hesap kitap işi mühendislerin işidir. İnşaatta çalışan adamın matematikle işi olmaz sadece ona verilen işi yapar geçer. Tuğla dizerken kalem kağıt hesap yapacak değil bu insanlar.
@@endarionn aynen şimdi anladım. O noktada zaten tekniker devreye giriyor, yani inşaat veya ağır iş makinesi kullanımı gibi işlerde temel eğitim yeterli değil, tekniker seviyesinde eğitimi olması lazım ki eski meslek liseleri bu ara iş gücünü sağlamak için vardı.
Teoman Matematikci olan bir adam ve gercekten zeki bir insandir ayrica buyukte bir sanatcidir kendisine egitim ve ogretim konusunda sonuna kadar guvenebilirim ayrica ilerki meslektaslarimdan olacagi icin de kafalarimiz da aynidir. Ben Teoman'a guvenirim.
Bence sayısal sözel ayrımı 6-8. Sınıflarda başlamalı ve lise de derslerin seçmeli veya bölüm ayrımı başlamalı çoğu insan doğru dürüst yönlendirilmediği halde lise 1 2 yıllarında ne olmak istediğine karar vermiş oluyor. Lise sonunda ezbere bağlı çok tartışmalı sınavlarla geleceğe karar vermek zorunda kalıyorlar. Sayısalcı ve mühendis olmama rağmen mezuniyetten sonra bir kez bile kullanmadığım integrali neden öğreneyim. Düşünme şeklini falan geliştiriyor kısmı da doğru değil ezberledik sadece sınav bitti unuttuk. Analitik düşünmeye yönelik bir eğitim olmasına sonuna kadar destek veririm ama ezberle unut sistemi bizi sadece köreltir
Uzak Doğu dillerine aşırı bir merakım vardı ki hala var ve öğrenmeye çalışıyorum bunu fark ettiğimde biraz geç olmuştu. Bir eğitim kurumu (Öğretmeninden Bakanlarına kadar) benim bu konudaki merakımı keşif etseydi eğer şuan işsiz bir genç olmaktansa ülkemi doğu pazarında temsil eden donanımlı birey olabilirdim. Çıkıp bir öğretmen veya her hangi bir eğitmen bütün öğrencileri 'Nasıl keşif etsin?, 'Bu olabilecek bir durum değil.' diye düşünüyorsanız öğretmenlik gibi bir mesleğin neden kutsal olduğunu ve gerçekten hak eden insanlardan oluşması gerektiğinin farkına varmış olacaksınız.
Sen ve Teoman’a buyuk olcude katiliyorum fakat bir insanin istedigi ilgi alani olan meslegi hadi liseyi gectim ortaokula kadar bulmasi cok zor. Ayrica cogu okul ozel okul olmali fikrin de beni cok sasirtti ama bir yandan da anliyorum, tekduze bir egitim olmasin ve insanlara alanina gore egitim verilsin. Fakat bunu insanlarin eline birakmak cok buyuk risk olur ve utopyamizdaki gibi mukemmel islemez bence.
Arkadaşlar herkes herşeyi öğrenemez. Nasıl yazılımcılara programlama dilini öğrenmek lazım, Tarih öğretmenine tarihi öğrenmek lazım, ustalara, operatörlerede onlara lazım olan bilgiler lazım. İnsan dediğin herşeyi yapamaz , herkes kendi sevdiği işi yapmalı, onda ustalaşmalıdır. Nasıl mühendise gerek varsa o mühendisin planını yapmayada adam lazım, herkes okumalı diye bir zorunluluk olmamalı aksine herkese sevdiği, beğendiği işte ustalaşmalı ve profesyonelleşmesine yardım edilmeli.
9. Sınıfı Anadolu lisesinde okudum derslerde sıkılır çizim yapardım, gözlerimi kapatır hayal kurar hikaye yazardım. Zar zor geçtim sınıfı sonrasında Meslek Lisesine nakil aldırdım. Grafik bölümüne geçtim ve o kadar rahatladım ki. Yarışmalara katıldım okul sergisi için sayısız çizimler yaptım. 9. sınıfta öğretmenlerimin senden hiçbir şey olmaz dediği bir insanken şimdi istediğim bölümde öğretmenlerimin çok çalışkan bir kız eminim güzel yerlere gelir dediği bir insanım. Okulu seviyorum çünkü istediğim bölümde yeteneğime göre dersler alıyorum sınavlara giriyorum. Matematik de kötü olan ama Tarih de iyi olan çocuğa gidip Matematik dersinden özel ders aldırmak yerine onun iyi olduğu konunun üzerine gidip yeteneği keşfedilmeli ve ona göre eğitim verilmeli.
Ben kesinlikle katılıyorum. Benim matematiğim ilkokuldan itibaren kötüydü ve hala öyle. Edebiyat ve felsefe derslerinde daha iyi notlar alıyorum ama matematik dersinden hep kalmışımdır. Bir kimyam iyiydi ama onu da şuan görmüyorum bölümümden dolayı. Bence öğrencilerin iyi olduğu derslere göre seçim yapılmaları sağlanmalı. "Çalışan yapar" sözü ise bence tamamen yalan. Bazı şeyler algı kapasitesi ile alakalı. Sayısal dersleri algılaması güç olan insanların kaderi neden bu dersleri içeren bir sınava tabi tutuluyor bu da bir tartışma konusu.
Ama daha liseye yeni geçmiş bir çocuğun gelecekteki kariyerinde bu kadar kesin olmasını nasıl bekleyebiliriz? yani bir çocuğun kepçe operatörü o an olmak isteyip belki bundan 1 yıl sonra mühendis olmasını istemeyeceğini nasıl garantileyebiliriz
matematik analitik düşünceyi geliştirir demişler ama ben yksye hazırlanmış birisi olarak şunu söyleyebilirim ki matematik eğitim sisteminde ezbere bindi çok çok az bir kısım öğrenci hariç iyi öğrneciler bile yeni bir soru tipi sorulduğu zaman yapamıyorlar çünkü soru tipi ezberleten bir sistem var
Dostum üniversite matematiği ile lise matematiği arasında baya fark var lisede gördüğümüz buzdağının görünen ucu çünkü üni matematiğindeki konular çok başka senin gördüğün integral falan üni başlangıcında kullanılmaya başlıyor ordan da alıp başına gidiyor zaten
Fransada ortaokula kadar temel eğitim alıyorsun ve bu bilgileri ne olacaksan ol zaten kullanıyorsun. Liseye geçerken de hangi mesleği olmak istediğini seçiyorsun ve hangi mesleği seçtiysen sadece mesleğinle alakalı ders alıyorsun.
Hayret verici bir sekilde her dedigine harfi harfine katıldim. Bizim liseden cikan en enteresan tip gercekten. Cok hakli. Ortaokulda turkce hocamiz bize meslek lisesine gidin. Eger gercekten guzel universitelerde hayal ettiginiz isin bolumunu kazanamayacaksaniz meslek lisesine gidin. Mezun oldugunuzda en azindan kolunuzda bir bilezik got cebinizde bir sertifikaniz olur demisti. O zaman sinifta herkes biyik altindan gulmustu ne sacmaliyor bu diye. Ben Anadolu lisesinde okudum bitireli de 4 sene oluyor. Suan kapalicarsida kuyumcuyum. Yani keske diyorum ki hocami dinleyip meslek lisesine gitseymisim. 4 senelik Anadolu lisesi bana hicbir bok katmadi cunku benlik bir sey degildi. Bunu liseyi bitirince farketmem aci tabii ki. Insanlar ne yapabilecegini sasirip depresyona giriyor. Universite okuyor is bulamiyor mesela oysa ki meslek bilse en kotu ordan kendi işini kurar veya yurtdisina gider. Elinde meslek olmayan okudugu universitenin diplomasi cogu ulkede tuvalet kagidindan farksiz olan bi hayat yasamak mi? En kotu b planinin olmasi mi siz secin. Ben liseyi bitirdigim gibi kapalicarsiya girdim. 4. Yil donumum temmuz ortasinda dolacak. Alnimin teriyle kendime 1.4 tsi seat ibiza fr aldim 😊. Ne babamin parasi ne bankanin parasi. Benimle ayni siralarda okuyan arkadaslarim universitede kahve storysi atiyor. Suan ayni yastayiz. Illa universite okuyacaksiniz diye bir sey yok. Hayat enterasan, kaliplarin icinde yasamayin. Para her turlu kazanirsiniz bi sekilde belki zengin olamazsiniz ama karniniz doyar. Mutlu olmaya bakin ne zaman bu gezegenden ayrilacagimiz belli degil sonucta. Hayata bir kere geliyoruz
Ben de yıllardır biyolojisi ve ezberi mükemmel olan bir insanım ama geometride çok iyi değilim. Biyolojiyi benim çalıştırdığım her sorusunu cevaplayıp kendisini şaşırttığım ve en kötü dersi biyoloji olan arkadaşım matematiği çok iyi olduğu için tıpı kazandı ve gitti. Şimdi kim daha aşkla ve başarılı bir şekilde okuyup çalışabilirdi? Çember analitiği ve polinom yapamama mı benim doktorlukta başarısız olacağımı gösterdi?
@@TubaDusunceli-po7zg fen derslerinin hepsini fulledim. Matematiğim de gayet iyi sadece çok çok iyi değil ve bu da tıpta gerekmiyor. Kuzenim de tıp okuyor aynı şekilde ve matematik tamamen çıktı hayatından dört işlem ile integralde alan hesabını aynı kefeye koyamayız.
bu sene lgs senem teoman aşırı haklı matematiği yapamıyorum ve ailem "matematik olmazsa birisinin kölesi olur hayatini boşa harcarsın" evet biraz haklılar ama o olmazşu olmazsa adam olmazsın demeleri yanlış ben matematik okumak istemiyorum sözelim cok daha iyi ingilizcem cok iyi türkçem yani direk sözelim iyi ama hala matematik yapmam gerekiyor zaten lisede sözel seciceğim HERKES SAYISALCI OLMAK ZORUNDA DEĞİLDİR BU ÜLKENİN HEM SAYISALCI HEM SÖZELCİ HEM EŞİT AĞIRLIKÇI HEMDE DİLCİYE İHTİYAÇI VARDIR! ve bu bir cahilik değil bunu düşünmeyenler cahildir
Sorun şu güzel kardeşim benim 10 sayısalcıya ihtiyaç varsa 1 sözelciye ihtiyaç var. Hatta sözelciye ihtiyaç yok bile denebilir. Sözel üniversite bölümlerinin mezunlarının çoğu işsiz. Sözel bölümlerin meslek alanları genelde devlet ile sınırlı ve devletin de buna ihtiyacı yok.
@ILBERY Cok iyi yapmissin!!! Herkez ne yaptigini bliecek... Din Allah'in, Kainat Allah'in... Hüküm elbette ki O'nun!!! Yaptiginin zaten sorumlusu sensin, derdini O'na anlatirsin ;)
Okulumdaki kişiler artık okuldan o kadar bıkmışlarki kışın sel tehlikesi olacak diyip eve gönderildiğimizde "İnşallah sel olur" "iyiki sel olacak" gibi seyler demişlerdi
@@NoOne-wt6om Yaşamayan bilmez diyelim çünkü yaşayıp ne kadar iğrenç olduğunu her küçük vücut sallantısından deprem olduğunu düşünüp tedirgin olan kişiler var çok ağır psikolojik şeyler bunlar umarım kimse yaşamaz lakin yaşamayıp görmeyip böyle konuşanlar bir şekilde hissini öğrenir.
@Lee_know_Im_rose Ezbere boş bir eğitim sistemi var. Çok normal! Bir şey öğretilmek istenmiyor. Bir şeyler ezberletilmek isteniyor. Böylesine, aptalca bir sistemden hayır gelmez!
7:55 recaizade mahmut ekrem araba sevdası. 4 yıllık lise hayatımda gördüğüm yüzlerce saat edebiyat dersinden aklımda kalan tek şey bu. sadece ben değil liseyi bitirmiş herkes benim gibi :D sana o kadar katılıyorum ki
Teoman haklı. Sadece bir ekleme daha yapacağım, eğitim özgür olmalı özgür. Al bir elbiseyi yurt genelinde herkese zorla giydir gibi olmamalı. Öğretilecek şeylere bir sınır çizilebilir ancak bu sınır içerisinde öğretmenlere daha fazla inisiyatif verilmeli ve özgür bırakılmalılar.
İnsanlık binlerce yılların ardından buralara kadar geldi ve her seferinde gerekli bilgiyi kullanarak geldiler. Yani anlayacağımız şey şu ''Gereksiz bilgiye yer yok/Gereksiz bilgiye ihtiyacımız yok''
Arkadaşlar bugün okullarda değil rus klasiği herhangi bir kitap okutulmuyor. Göz boyamak için yapılan 3 5 tane kütüphanenin kapısını kilitleyen okul idareleri de bir araştırılsın derim.
Almanya'da herkes öncelikle bizim mesleki yüksek okulunun karşılığı okullara gidebiliyorlar. 3 senenin sonunda akademik ilerleme yapmak isteyenler ciddi bir sınava girerek ancak ondan sonra tam anlamıyla üniversiteli olabilmektedirler. Geriye kalanlar ise mezun oldukları okuldaki mesleki eğitim üzerine odaklanarak ilgili iş dalında uzmanlaşırlar. Şahsi düşüncem herkesin ortak ihtiyacı olan dersler temel mantık, matematik ve geometri, iletişim becerileri, etik ve görgü kuralları, temel Türk tarihi, temel coğrafya, sağlam bir Türkçe ve geçekten hayatta kalabilme becerileri kazandıracak bir Hayat bilgisidir. İlkokulda bu dersler verilse yeter. Sonrasında ilgi ve beceri odaklı dersler ile öğrenciler beslenerek toplumun ihtiyaç duyacağı bireyler yetiştirilmiş olur. Bunları Mühendislik fakültesinde öğretim üyeliği yapan birisi olarak yazıyorum. Eleştirilerinde haklısın ama yine de şunu bilmek lazım ki beyin farklı şeyler öğrendikçe hayatiyetini sürdürebiliyor. Bu demek değildir ki bulduğumuz herşeyi yükleyelim. Bir inşaat işçisinin kendisinin istemesi şartıyla rus edebiyatından eserleri okumasının işini yapış şeklini değiştireceğini görülecektir. Bu dengeyi iyi tutturmak gerekir vesselam.
Teoman bu konuda haklı. Mesleğinde çok iyi olan bir aşçı türev bilmese de olur. Bence ilkokul ve ortaokul zorunlu olmalı fakat lise zorunlu olmamalı, ayrıca her bir lisenin kendi giriş sınavı, müfredatı ve sınav sistemi olmalı.
Enes Bey bir şeyi çok merak ediyorum görseldeki video oyunlarını siz mi oynuyorsunuz ? Özellikle bu videodaki oyun çok hoşumuza gidiyor çünkü çocuklarımızla birlikte izliyoruz.
Teoman'ın ve senin düşüncene bir yere kadar katılıyorum. katıldığım kısım evet bencede mat2 ve buna benzer aşırı zor fizik kimya ve biyoloji dersleri müfredatta olmamalı çünkü bu dersler yurtdışındaki mühendislik derslerinde verilen dersler ve lise müfredatında gereksiz bu dersler yerine daha farklı dersler olmalı etik değerleri anlatan, hayatta karşılaştıkları şeylere karşı nasıl tutum almaları gerektiğini gösteren dersler olmalı eğer bunlar olursa çok iyi okullardan mezun olmuş ama karakter olarak hiçbir etik değere sahip olmayan insanlar bu kadar fazla olmaz. ilkokuldan sonra zorunlu olmaması gerekir dediğin kısım da Türkiye coğrafyasında desteklenicek bir düşünce değil bence, evet batı ülkelerinde en mantıklısı bu ama Türkiye de zaten özellikle kız çocuklarının eğitim görmesi bu kadar zorken bazı cahil ebeveyinlerin ekmeğine yağ sürüp okumayı tek çıkış noktası olarak gören kız çocuklarının tek ümit kapılarını kapatmış oluruz.
Arkadaşlar meslek liselerimiz var isteyen istediği alanda okuyabiliyor . Ben önceden eğitim sistemini çok eleştiriyordum lâkin artık böyle düşünmüyorum . Bize gösterilen derslerin ( kendi alanına göre) çoğu birbiriyle alakalı dersler. En iyi eğitimi olan ülkelere bakın ne demek istediğimi anlayacaksınız .
Yemin ediyorum şuanda bu tüm konuların bize dayatılmasından dolayı hayattan bezmiş durumdayım Kİ BİZE İNTEGRAL FALAN KALDIRILMADI YANİ 11 E GEÇTİM YETER LA😡😡😡 (yeni 9 lar için değişti yani öfff)
her işin ustası olup çırağıda olmalı hangi meslekte ne gerekiyorsa çıkraklık aşamsında öğretilmeli mesela matetik öğretmeni için matemtiksel işlemler gereklidir gibi sistem lazım
Teoman yüzde yüz haklı. Eğitimde çok temel bilgiler verilmeli, ama ilgisi olan öğrenci seçmeli ders olarak ekstra derin bilgilere de ulaşabilmeli. Çünkü sınıftaki ilgisiz öğrenci yüzünden ilgili olanlar harcanıyor.
Çok haklı sayısalcının dibiyim, yüksek lisans yapmak istiyorum ve üniversiteyi ingilice okudum bölümü ve yüksek lisansı da ingilizce yapacağım. Ales sınavında türkçe çözemiyorum ama matematik full çekiyor yine de puanım yüksek gelmediği için tokyo teknik üniversitesinden deprem alanında ders almama rağmen mesleğimi bu konuda akademik uzmanlıkları taçlandırabilmem için yüksek lisansta asla kullanmayacağım türkçeyi çözemiyorum diye yeterli puanı alıp başvurumu yapamıyorum (lisede de ingilizce okudum fakat türkçem iyi, kitap da okurum ama asperger olduğum için türkçe sorularındaki bazı ince noktaları anlamada sorun yaşıyorum)
insanlar ihtiyaç kavramını algılayamıyor nedense Su içmek bir ihtiyaçtır Kahve içmek ise bir ihtiyaç değildir Eğitim konusunda Okuma yazma, temel matematik (toplama çıkarma) bir ihtiyaçtır bunlar olmalı Ama tıpkı teomanın da dediği gibi Vinç operatörü olucaksan integrale ihtiyacın yok Ben müzik üzerine birşeyler yapmak istiyorsam felsefe dersine ihtiyacım yok Felsefeye kişisel olarak ilgim var araştırırım severim ama onu sevmem ve bilmek istemem öğrenmek istemem ona ihtiyacım olduğu anlamına gelmez
Teomana kesinlikle katılıyorum lise 1 de okumayı bıraktım okulda öğrendiğim bilgilerin bana çalışma hayatımda bir katkı sağlamayacağını biliyordum bunun yerine evde kendimi öğrenmek ve ustalaşmak istediğim konular hakkında araştırma yaparak geliştirdim ve şuan tr sınırlarında okuyup diplomasını almış pek çok insandan daha iyi bir çalışma hayatım kişisel beceri ve birikimim var
Bende makina bölümünden mezun olucam inşallah ama sözel dersleri hiç sevmem ki zaten mesleğimde işime yarayacak bir alanda değil. Hatta sözel ders vakti geldimi hiç olmazsa biraz dersi dinliyomuş gibi yapar koyar kafamı uyurum. Oysa evde kitap okumayı ve Tarihle ilgili şeyler hakkında yeni şeyler keşfetmeye bayılırım. Hatta yaşım ilerledikçe oyundan uzaklaşıp bu işlere ilgi duymaya başladım. Tutupta zoraki birine istemediği birşeyi vakti gelmeden öğretmeye çalışırsanız ne hevesi kalır ne kafası. Zaten artık internetin en yaygın olduğu zamandayız. Sürekli karşımıza farklı farklı konularda farklı farklı içerikler çıkıyor ve bazen insanların dikkatini çeken şeyler oluyor. İşte insan doğru zamanda bir konu hakkında ilgi duymaya başlarsa zaten kendine birşeyler katmaya çalışır. Avrupa da ne güzel eğitim sistemi kurmuşlar, Batılı kıyafet kültürüne onuna bununa özeneceğimize eğitim sistemlerine özenelim. Bunca sene ülke biryere gelemdiyse eğitim sistemi yüzünden gelemedi kimse inkar etmesin. Okumayana cahil diyeceğimize okuyupta gözünün önündeki hayatı göremeyene cahil dememiz gerek.
Bir temel çerçeve olmalı ve o herkese okutulması. Rus edebiyatı okumak, hayatı her alanında daha kaliteli rafine bir göz ile görmeyi sağlar ve örneğin çevreye duyarlı olup siyanürlü madenciliğe karşı çıkmayı sağlar.
Teoman haklı. Benim kafam sayısalcı idi. Lisede sayısal girdim buna rağmen zorunlu olarak 7 tane sözel dersimiz vardı ve abartmıyorum bu 7 dersin 5 i de bende zayıftı. Hatta dil ve anlatım baraj ders olduğu için sürekli yıl sonunda bütünleme ile verip 2 alıp(45-55 arası) sınıf geçiyordum. Neyse lise bitti üni de sayısal bölüm okudum ve birincilikle bitirdim. Şimdi ben başarısız birisi miyim? Şimdi 30 üstü yaşlardayım ve dil ve anlatımda ulama dışında hiçbirşey halen bilmiyorum.
Kesinlikle katılıyorum Avrupa'da anne babalar çocuk hangi derste iyiyse o ders için özel hoca tutuyorlar ki daha da geliştirsin atıyorum resim dersi bizde tam tersi bizde hangi ders kötüyse o ders için özel hoca tutuyorlar bu yanlis zorlamanın anlamı yok bırak çocuk hangi alanda iyise o alanda başarılı olsun
@@HdhdHdhdjjddi Öyle olmuyor. Bir yere gitmek için seni tek bir dersten sınav yapmazlar. Ve kimse birinin tercihlerinin değişip değişmeyeceğine garanti veremez. Ve zaten temel şeyler bilinmesi lazım. Yoksa Amerikanları cahillik konusunda geçeriz.
herkes sınav gününden önce çalışıyor (%90 böyledir.) sınavdan sonra artık sal gitsin diyoruz ve unutuyoruz, bu tüm okul hayatı boyunca böyle devam ediyor. keşke öğrencilerin yeteneklerine odaklanılsa ve ona göre bölümlere yönlendirilse, bu nasıl yapılır bilmiyorum ama keşke olsa.
teoman haklı bence, temel bilgiler tabii ki alınmalı ama daha çok çocukların yetenekleri anlaşılmaya çalışılması eğitim sisteminin en büyük sorunu sınava dayalı eğitim sistemi olmasıdır
Kendimden örnek verecek olursam ben çevremin ve ailemin o zamanki dayatmasıyla lisede sevmediğim halde sayısalcıydım ve mühendislik düşünüyordum tamamen gelecek var diye. Sonra mühendisliği tercih etmedim gittim Resim okudum ve çok mutluyum. Meğersem kendime çok yazık etmişim gençliğimin en baharında keşke resim okumaya başlasaydım yani 18 yaşımda başlasaydım. Ama yine de hiçbir şey için geç olmadığını düşünüyorum.
Teoman abi kesinlikle haklıdır... Mesela ben bir sayısalcı olarak şahsen Edebiyat Tarih derslerine katlanamam ve sevmem ama 11 ve 12. Sınıfta bu derslerden sorumluydum boşu boşuna alanım olmuyan bu dersleri aldım ve bunlardan sınavlara girdim ama YKS'de hiçbir faydası olmadı tabiki
Ben anadolu lisesinde sayısal öğrencisiyim ve kfam sayısala basıyor fakat bize zorla sözel dersleri öğretmeye çalışılıyor sonuç olarak ne yks de ne de gideceğim bölümde ne de hayatımda işe yaramayacak bir sürü bilgi çöplüğü oluşuyor sayısalcıysanda tarih bilsmelisin edebiyat bilmelisin felsefe öğrenmelisin bunları öğrenmek madem ki mecburdu o zaman 4 yıl lisenin ilk 2 yılında bölüm seçmedin temelde öğrenmedik mi şimdi de öğrenciler her yönlü düşünmeyi bilsinler adı altında boşuna yoruyorsunuz teomana katılıyorum isteyen kendini geliştirmek isteyen insanlara imkan verilmeli o kadar her şeyin zorunlu tutulması saçmalık
İnsan düşündüğü kadardır. Önyargılarımızdan kurtulmadıkça zaten gelişemeyeceğiz. Sürekli eleştirmekte bizi bir yerlere getirmeyecektir. Yapıcı eleştiri elbette olmalı. Bu interneti umarım daha verimli kullanıp kendini geliştirebilen bir nesil ortaya çıkar da ülkeyi daha ileriye taşır.
Edebiyatı her zaman 3 getirdim lisede. Gittim diş hekimi oldum. Ama sorsan Suan güncel sanatta - edebiyatta nerdeyse bilmediğim sey yok. Hergun akademik olsun okuma kitabı olsun 5 saatim böyle geçiyor
gerçekten ülkenin hali inanılacak gibi değil. benim kafam geçmiş ve şimdiki öğrencilik hayatımda sayılasa zerre basmıyor ve hep sayısal üzerinden gitmeye zorlanıyorum oysaki hayalim karikatürist, şarkıcı ve animatör olmak hatta bir animasyon serisi yapma hayalim bile vardı ama hep okul ve sayısal konusunda üzerime gidilmesinden dolayı hayallerimi sürekli ertelemek zorunda kalıyorum
Ben fikrimi burda açık açık beyan belirtçem mesela bir girişimcinin veya işletme açmak isteyen insanın okumasına gerek yok mesela benim babam anadolu iktisat 2.sınıfta bırakıp ankarada bir işletme açtı ve 30 yıldır yapıyor ve kazandığımız para da çok güzel allaha şükür bence eğitim dediğimiz şöyle olmalı her insanın kendine becerisine göre bir şeyler yapılmalı mesela pazarlama işletme okuyan biri bir işletme açıp yönetebilir mi tabiki de hayır ama onun yerine lise ve üniversitede müşteri ile iletişim gibi bir ürünün maliyetini öğrenme gibi gerekli şeyler yapılırsa herkes istediği şeyi daha rahat ve özgür yapar bu da bu ülkeyi geliştirir ama eğer sen mesela radyo televizyon okumayı isteyen bir çocuğa bile matematiği zorunlu tutuyorsan bu saçmalıktır çünkü kanal açmak için matematik lazım değil tamam hesap kitap yapmayı bilsin ama bundan sorumlu tutulmasın okuyup beğenen aynı fikirde olanlara teşekkür ederim❤
Abim dediklerinin çoğunda haklısın ama okulların çoğu özel olursa durumu olmayan insanlar okula gidemeyecek bu durum kapitalist ülkelerde nasıl engellenmiş? Bununda amerika gibi coğrafyalarda etkileri var mıdır cevaplarsanız çook sevinirim eline sağlık güzel video olmuş
Bence ilköğretimde herkese aynı ders verilmeli ortaokulda ve seçeceği bölüme göre ders verilmeli ve lise özel olmamalı çünkü aynı seviyedeki iki öğrenci birinin parası var diye iyi almamalı.
Matematikteki sizin kaldırılmasını istediyiniz konular aslında o yaşda daha ne olacağını bilmeyen bireylerin zekasını çalıştırması ve aynı anda gelecekte daha ne olacağını bilmediyi için her hangi bir fenn gibi önceden bilgi birikimi toplamasıdır. O yüzden ben Azərbaycanda yaşıyorum, burada daha da ireli düzey matematik var, ve hiç kimse de şikayet etmiyor, matematiye, özellikle matematiye dokunulamaz, dil, matematik ve tarih ireli düzeyde benimsenilmelidir.
Düzgün eğitim sistemi olmadıkça ne kadar eğitim olursa olsun. Ben müzik ile ilgileniyorum mesela benim için temel matematik yeterli, ama mühendis olacak bir adam ileri düzeyde matematik eğitimi alabilir. Teomanın dediğini çoğunlukla doğru bana göre başta dediğim gibi, düzgün eğitim sistemi olmadıkça ne olduğunun önemi yok hiç bir şey öğrenemezsin.
Ben bu sene 10. sınıfa geçiyorum ve 16 yaşındayım, eğitim sistemi tamamen ezber üzerine. Ben ve benim gibi çoğu kişi sadece sınavları geçmek için ezber yapıyor, sonrasında ise zaten konuları kısa süreli bir şekilde ezberlediğimiz için unutuyoruz. Belki de hayatımda bir daha kullanmayacağım bilgileri ezberlemek için yıllarımı harcıyorum, bu bir bana mı mantıksız geliyor bilmiyorum, ama öyle olduğunu da pek sanmıyorum. Daha üniversite sınavına girmedim fakat öncesinde lgs sınavına girmiştim. Herkes 1 sene çalışırsın ne var diyordu ama pek de öyle olmadı. Bir günde okulu da dahil edersek 12 saatimi ders çalışmaya harcıyordum, okuldan sonra dershaneye gidiyordum. Eve gelince de 1-2 saat boş zamanım oluyordu, fakat zaten hava çoktan kararmış olduğu için pek de bir şey yapamıyordum. Bütün bir senem böyle geçti, kendimi herkesten uzak farklı izole bir yerde yaşıyormuş gibi hissettim. Sonraki sene de liseye geçince yine ödev yapmaktan ve sınavlara çalışmaktan yine boş zamanımın pek de anlatıldığı gibi kalmadığını gördüm. Eğitim sistemi bu kadar zorlayıcı olmasına rağmen aslında bir şey öğrendiğimiz yok, sadece bir daha kullanmayacağımız bilgileri kafamıza atıyoruz, yani çok verimsiz bir sistem. Örneğin bir haftada o kadar matematik ve özellikle de İngilizce dersi görmemize rağmen acaba kaç kişinin matematiği çok iyi ya da kaç kişi iyi İngilizce konuşabiliyor ? Yani özet olarak gereksiz yoğun, aynı zamanda da çok ama çok verimsiz bir eğitim sistemimiz var.
5 yıl ilk okul 3 yıl orta okul 2 yıl ön lisans ve 2 yıl lisans okudum, Yardımcı Gümrük Müşaviri oldum, mesleğimle alakalı sadece 2 yıl eğitim aldım, gerisi kendi çabam ile sınavına çalışıp Yardımcı Gümrük Müşaviri olmaya hak kazandım, mesleğimle alakalı hariç okuduğum hepsi çöptü onca yıl çöpe gitti. Şu an mesleğimı yapıyorum ama istemeden özel hayatımda kendimin ve ailemin arabalarını tamir ediyorum teknik tarafım eminim mesleğimden daha güçlü. Birde RUclips ile ilgileniyorum daha doğrusu youtuber olmaya çalışıyorum, şu an yorum yaptığım kanalı büyütmeye çalışıyorum. Özetle Teoman %100 haklıdır saçma sapan bilgiler öğretti bu sistem şu an hiç biri aklımda yok çöp oldu gitti. Bu gün bi yerlere geldiysem tamamen kendi çabamdır. Çocukken bile herşeyin içini sökerdim tersine mühendislik yapardım zamanında bu tarafıma ağırlık verilseydi belki bu gün mühendis olacaktım. Gümrükçü oldum gitti hayatında yarısı bitti.
teomanın dusuncelerine katıyıyorum kendimden bişey eklemek isterim evet egitim sisteminde isimize yaramayacak bilgilerin öğretilmesi yanlış diyelim ki ben bir kasap işletiyorum benim 2 3 bilinmeyenli denklem çözmek ne gibi bir isime yarayacak kasapsindir fakat matematikde bilmek istersen mesleğinin dışında hobi olarak matematik çalışabilirsin bu senin tercihin olur. Bence egtim sistemi dışında ailelerde önemli bir rol oynuyor kısa bir örnek vermek gerekirse ben bilisayar mühendisi olmak isterim ailem beni illa memur olmak için zorlarsa ve okuyacak bireye saygi gösterilmezse buyuk bi sıkıntı ortaya çıkar ayrıca enes seninde düşüncelerine katılıyorum.
siz teoman ağabey'e katılıyor musunuz?
teoman bastacıdır
Daha izlemedim
abi senden bile önce yazmışım nasıl yaptım dwoje*dhg80dfzs*ı-9dh
Abi beğenirmisin
Teoman üstün zekanın kanıtı jsnsj
kimse bir şey öğrenmiyor 4. sınıftan beri ingilizce öğreniyoruz sözde ama konuşabilen yok. Herkes sınav için ezberleyip geçiyor herkes internetten kitapların özetlerini okuyor sonra unutuyor böyle olacağına çoçuğa kendi keşfetmesi, yaşaması için vakit ver
O kadar doğru ki
Ben bugün biraz ingilizce konuşabiliyorsam izlediğim filmlerden ve konuştuğum yabancı insanlar sayesindedir. 12 yıldır simple past tense görüyoruz bi halt bilmem ama bilen arkadaşlardan daha iyi konuşurum. Bunda ortaokul öğretmenimin bolca kelime ezberletmesinin yararı çoktur.
İyi de hacı çocukta hiç mi suç yok. Her boş vaktimizde açıp lol atıyoruz cafelerde 101 atıyoruz (Sen öyle olmayabilirsin genel Türk insanından bahsediyorum.) Nerde boş iş var onu yapıyoruz. Sonra da etrafı suçluyoruz yok eğitim sistemi böyle yok şöyle. Eğitim sistemi ne kadar boktan olursa olsun 18 yaşında lise mezunu bir gencin en az B1 seviyesinde İngilizce bilmesi lazım. (Okul öğretse de öğretmese de) Peki en az lise mezunu olanların % kaçı İngilizce biliyordur ?
@@YunusemreGuler-pm6jq bende ingilizceyi videolardan filmlerden öğrendim senin gibi hiç okuldan ezberledim sonra unuttum filmler beni daha iyi yapıyor
Bs kanalı açtımgbidc
teomanın kendini ifade edememesi gibi bir şey yok. halkımız çoğu şeyi gtünden anlamayı çok sevdiği için hemen linç etmişler
İnsanın beyni ile gtü birbirine omurilik merkezi sinir hattı ile bağlıdır. Yani halkımız neresiyle düşünürse düşünsün, haklı.
Kesinlikle katılıyorum. Kinlerini kusucak birilerini arıyorlar resmen.
Merak ettiklerinizi öğrenin, size dayatılan bilgileri değil.
işte en doğru yorum sonunda
Teoman haklı matematik yapamayan birine zorla neden öğretmeye çalışıyor onun yerine 11-12 yaşlarda çocuğun yeteneğini anlamaya çalışılıp daha bireysel çalışmalar yapılmalı veya alan seçimleri daha erken bir sınıfa alınmalı. Tabi bu ne zamana olur kim bilir
Bs kanalı açtımfhuijbf
o ne kadar zor biliyor musun sen? cidden zor mu ben de bilmiyorum
@@NotKeremAlpNeresi zor da öğretmenlere söyleyecekler bu çocuğu biraz takip edin diye ne olduğu anlaşılır
@@ÇubukMuzaffer her şey o kadar basit mi ki öyle olsun
Tamam ama 11-12 yaş bence az mesela lise olur. Çünkü bir düzeye kadar herkes matematik ve diğer dersleri öğrenmeli. Ha bir de bu yetenekden kastın müzik resim gibiyse daha ağırlıklı o dersi alabilir. Tabi bunun için MEB'in kurslar falan açması lazım okul gibi.
ayn lisede sayısalcıydım ve sayısal derslerde yüksek notlar alıyodum ama sayısalcı olmama rağmen türk dili ve edebiyatındanda sınava giriryodum ve yazar eser ezberletiyorlardı... tabikide düşük alıyodum
Galiba bu sistem 2015'de değişti. Eskiden sayısalcılar sadece Türk Dili dersi alırdı ki bence alması da gerek. Ben de sayısalcıydım ve ben de edebiyat aldım. 2015'de hangi sivri akılın ürünüyse Türk Dili ve Edebiyat dersleri birleştirildi. Eskiden Türk Dili dersi haftada 2 saat işleniyordu ve genel olarak gramer anlatılıyordu. Hala var mı bilmiyorum ama Türk Dili dersini geçemezsen sonraki sene sınavına girmek gerekiyordu.
kesinlikle katılıyorum, örnek olarak hukuk okumak isteyen biri gidip matematikten integral, edebiyattan şinasinin eserlerini 1 sene boyunca gece gündüz çalışıyor sonra hayatı boyunca hiçbir zaman kullanmıyor. Olay eleyici bir sınav yapmaksa üniversiteler kendi bölüm sınavlarını yapabilir, avukat olmaya yatkın ama integral yapamayan bir sürü bireyler olabilir bu sefer onların da önü açılır. Onların önü açılması demek kalifiyeli hukukçuların yetişmesi demek. Zaten böyle bir sistemde teorik olarak herkes istedigi yerlere girmek isteyecek üni sınavı gibi puanı nereye yeterse oraya gidip yapmayacagı isleri secmeyecekler. İnsanlar aşşağılık psikolojileriyle dolmuş ögretmenler ve cevre baskısı yüzünden. Asıl Bir insan matematik yapamaz bunu sanayiye verin kafası oldugu sürece biz daha çok cahil kalırız. İki integral veya edebiyat konuları ögrenmemiş olmaktan cok daha beter bir kafa bu. Şuanda kepce operatörü dedikleri meslek birçok bölümden daha çok kazanıyor, her işin bir bedeli olacak elbette biri mental olarak yoruluyor diğeri fiziksel hayatın da kuralı bu en nihayetinde. Teomana katılmayıp siz insanları sınıflandırıyorsunuz bu mesleklere mi reva görüyorsunuz cahil mi bırakmak istiyorsunuz diyenler aslında en büyük cahillerdir. Temelde kendileri böyle düşünüyor başkalarına laf atıyorlar ilginç
katılmıyorum, geleceğin savcıları hakimleri lise düzeyi matematiği anlayabilecek zekaya ve üniversite sınavında iyi bir derece yapmasını sağlayacak irade ve sabra sahip olmalı. üniversiteler kendi bölüm sınavlarını yapacak da her bölüm kendi müfredatını, sınavını nasıl hazırlayacak? madem ben hukuk fakültesine girebilmek için hukuk bilmeliyim üniversitede ne öğreneceğim o zaman? ben de bu yıl yksye girdim ve bayılarak hazırlanmadım ama nihayetinde bazı şeyler sanıldığı kadar kolay işlemiyor ve hoşumuza gitmese de bazı şeyleri öğrenmek zorundayız. zorunda değiliz diyen kimseden de akla yatkın 6 7 milyon lise öğrencisini idare edebilecek bir çözüm duymadım. eşit ağırlıktan hazırlandım sınava ve tyt fen çalışmalarım bile günlük hayattaki birçok şeyi daha rahat anlamamı sağladı. fizik bilmek günlük işlerimi bile kolaylaştırabiliyor. bazı şeyleri gerektiğinden daha kompleks öğreniyoruz ama müfredat basitleştikçe ortaya çıkan sıralama daha da adaletsiz bir hal alıyor. yazar eser ezberi yazmak bence de saçmaydı ama istediğim meslek için yaptığım bin küsür ezber bana o kadar da koymadı. uygulanabilirliği olan bir çözüm sunmadıkça hayatımızın geri kalanını belirlemek için ne kadar gereksiz olsa da öğrenmemiz ya da “ezberlememiz” gereken şeyler olması o kadar da absürt değil bence. hatta güzel sanatlar okumak isteyen birisinin bile tyt’ye girmesini gereksiz bulmuyorum. yapmak istediği iş için bu kadar fedakarlık yapmak istemeyen birisi o mesleği gerçekten istiyor mudur ya da hak ediyor mudur?
@@bilge2113 Sen bu sistemi kabullenmişsin ve artık bu sisteme ayak uyduralım nasıl olsa isteyen her türlü yazar eser de ezberler integral de ögrenir diyorsun. Sende sınavın formalite oldugunu kabul ediyorsun, ben bu sınavın ideal sistem olmadıgından bahsediyorum, yani ortaya cok farklı bir sözde eleme bir sistem olsaydı sen yine onu kabul edecektin yani sistemi beğendiğinden değil buna mecbur kalıp bu sayede bir yerlere gelmek zorunda oldugun için böyle diyorsun. 2.soruna cevpa ise hukuk fakültesine girmen için hukuk hakkında her şeyi bilmelisin demiyorum, emin ol hukuk bölümündeki akademisyenler çok güzel bir analitik problem yazabilirler hemde sayısal içermeyen. Matematik analitik zekayı tabii ki ölçer ama sadece analitik zekayı ölçen parametre bu değil ve bana kalırsa hukuk gibi bölümlere en uzaktan alakası olan parametrelerden biri matematiktir. Hukuk fakültesinde okuyan cok fazla arkadaşım var hocaların sordugu sorulara da şahit oldum. Çok güzel analitik problem soran var ve bu analitik problemi çözebilecek ama integral türev gibi ileri matematik yapamayan da oldukça insan var zaten bir hukukçu neden ileri düzey bilsin ki sadece analitik zeka ise günümüz şartlarında analitik zekayı "daha düzgün" ölçen bir sürü sistem var.Demek istediğim kısaca şu; şuanki sistem eleme bakımından yapılacak en dışlayıcı sistem. Herkes aynı şartlarda yetişmiyor biri özel ders alıyor biri devlet okulunda hazırlanmaya çalışıyor. 3. kere mezuna kalıp hukuk bölümüne giren adamda var ilk kez hazırlanıp giren de var bunlar aynı kefeye giriyorsa burada eleyicilik yoktur sadece ortada bir sınav var ve o sınav için gerekli adımları geçmek var.
@@badii111 daha düzgün sistemlerin hangisi türkiyede uygulanabilir? kimse belirli bir sistem söylemiyor sadece şöyle olsaydı deyip öğrenci sayısını, elimizdeki imkanları görmezden geliyor. bizim de yarım milyon lise öğrencimiz olsaydı da biz de finlandiya gibi bir lise hayatı yaşasaydık. türkiyedeki olanaklarla olacak olan sistem bu. nasıl bir sistem gelirse gelsin öğrenciler hiçbir zaman aynı şartlarda yetişmeyecek, her zaman bir adaletsizlik olacak. senin dediğin gibi bir sistem gelince de onu yapamayıp adaletsiz bulanlar olacak. dersin yanında ders dışı etkinlikleri de baz alan bir sistem olsaydı bunlara yeteneği veya imkanı olmayan öğrenci için adaletsiz olacaktı. matematik zekası olmayan zeki değildir gibi bir durum yok ama matematik çoğu mesleğin bizden istediklerini bize kazandırıyor. bu istenilenlerin öğrencide olup olmadığını matematik harici ne ile bu kadar doğru ölçebilirler? demek istediğim imkanımız olsaydı daha iyi bir sistem gelebilirdi, ben bu sisteme mükemmel ya da herkes için adaletli demiyorum ama matematik olmayacak sınavın da daha adaletsiz olacağını düşünüyorum. gerçekçi bir çözüm bulmadan geleceğimi belirleyecek sınavı reddederek bir yere gelemeyeceğimin de farkındayım
@@bilge2113lisede öğrendiğin kaç şeyi üniversitede kullandın boşver üniversiteyi hayatının hangi alanında integral kullandın mesela ayrıca hakimlik avukatlık kalbindeki vicdan ve adalet duygusuyla olur ve bir insanın zeka düzeyini integral ile ölçmek saçmalıktan başka bir şey değil albert einstein da okuldan atıldı o da mı yetersiz o zaman senin gibi düşünen insanlar yüzünden bu gün binalar yıkılıyor tec@vüzcüler sokakta cirit atıyor çünkü kimse hakimlerin mühendislerin vicdanına bu işi severek yapabileceklerine dürüstlüklerine bakmıyor "İNTEGRAL" bilip bitmemesine bakıyor.
ama şunu anlamak gerek dostum öğrendiğin her bilgi düşünceni geliştirir o yüzden daha akıllı toplumlar için her yönden fazla bilgisi lan nessiller gerekli
Ben yurt dışındayım ve burada 7.sınıftan ihtibaren bölüm seçiyoruz (öğretmenler öğrencileri analiz ediyor. Özellikle asıl liseye geçerken yani 9.sınıfa geçerken bazı testler yapıp ilgi alanımızı bireysel olarakta anlamaya çalışıyoruz). Lise mezunu olarak çalışacak öğrenciler lisenin son sınıflarında stajlara gönderiliyorlar, mesleği okurken bir yandan (okulun desteği ile ve o stajdan puan alarak) öğreniyorlar. Zaten 7.sınıfa kadar klasik eğitim alıyor herkes yani asıl temel herkeste aynı oluyor. Ondan sonra mesleğin için gerekeni öğreniyorsun. Bazı bölümler bazı dersleri çok daha derinlemesine işleyip daha fazla şey öğrenirken, bazı bölümlerde ekstra dersler var (örneğin hasta bakıcılığı okuyorsan yemek dersleri, hijyen dersleri falan oluyor. İnsan bilimleri okuyan adam mesela daha liseden itibaren sosyoloji, psikoloji ve sanat tarihi falan öğreniyor ek olarak). Ben bilim bölümü okuyorum ve yıllık en az 2 tane bilim projesi oluyor ve kendi kendimize araştırma yapıyoruz ve bir sonuca varıyoruz (toplam 7 saat boyunca okul laboratuvarlarında onunla uğraşıyoruz falan)
Eğitim sistemi sıfırlansın.
Bs kanalı açtım❤
@@Toxic_gamer.144helal lan sana
direkt hükümet sifirlansin her sey duzelir
@ILBERY Kardeş seni her yerde görüyorum. Gerçekten çok olmaya başladın. Sen neye inanırsan inan biz sana saygı duyuyoruz ama senin bu saygısızlığın kötü oluyor.
MEB:tmm
Teomanı sevmem dinlemem ama çok haklı bu konuda.
Bs kanalı açtımduru
@@Toxic_gamer.144 ?
teomani niye sevmiyon
@@bestbrunettebombshell seni ne ilgilendirir?
@@Elif8356 sadece sormuş 💀 iki insan konuşuyor seni ne ilgilendirir ikisinin sorunu cevap vermek istemiyosa vermez yorumun sahibi
Tek sebebi Erdoğan iyi akşamlar.
Bs kanalı açtımr8fufu
Her videoya aynı yorumu atıyorsun pqlqlmamsmsjshwh
abi yeter la, bari başka bi şekilde söyle
Değil
Tek sebebi Kılıçdaroğlu, iyi akşamlar
Bir sürü farklı hayvanı aynı yarışa salıp ağaca çıkan kazanır dediler, maymunlar birinci olurken aslan aşağıda baka kaldı. Eğitim sisteminin özeti budur.
Aslanlar ağıca tırmanabiliyor sanırım ama olsun...
Bs kanalı açtımg6hr
2010 facebook gönderisi
@@talhamete-qv3zj maymun mu yoksa aslan mı daha hızlı tırmanır? birinci yine maymun aslanlar geride sonuç değişmiyor anlatılmak istenen bu
Aslında olayın özü şurada, birinci olunca ne oluyor? İlk üçe giremeyince ne oluyor. Hangi alan olursa olsun. İlk sıraları kazandığınızda zamanla firmalar sizlerin peşine düşer, çünkü fırsatçı ve rekabetçi ortamda firmalar aslında birbirlerini yok etme ve diğer firmanın tüm pazar payını hiç etme üzerine kurulu bir anlayış vardır. Başarılı insanlar sayesinde bu pazar alanını, savaş alanı gibi, istila etmek isterler. İstila ettikleri topraklar üzerindeki kazanımlarından işte işe aldıkları parlak insanlara pay veririler, aslan payı. Diğer insancıklar ise aç acına yaşamaya mahkum kalırlar. Aç acına yaşamaya mahkum insanlar en çok sömürülmek ve ezilmek durumunda kalan insanlardır ve hayat boyu da neredeyse kiracıdırlar. Halbuki olanak verilse kendi topraklarını ekip biçip kendi karınlarını doyuracak imkanları olsa çoğu bunu yapabilir, yani kendi kendini idame edebilirler ama işte firavunların piramitlerle doldurduğu şehirlerde otobüs şoförüne, taksiciye, temizlikçiye, şuna buna ihtiyaç vardır ki o parlak beyin olarak kabul edilen insanlar daha çok düşünebilsin, diğer firmaları daha rahat nasıl yok edebilsinler diye. Bazı ülkelerde işte diyorlar ya pastanın biraz daha fazla kısmı işçi kesimine gittiği için oradaki hayat şartları daha iyi falan diye, ama orada da, yani o ülkelerdeki çok büyük ölçekli firmaların dünyayı topyekun sömürüsü söz konusudur, o yüzden dünya üzerinden özellikle enerji kaynaklarının bol olduğu yerlerde çatışma ve savaşlar sürekli devam eder. Yani, bu sistemde, başarılı olmak bile bana göre vicdani olmaktan çok uzak, herkes Matrix içindeki potansiyel ajan Smith gibi hareket ediyor. Aslında kimseyi çok suçlamıyorum, çünkü bu durumun farkında olmak çok zor, çünkü sistem içerisinde bu şekilde eğitilip her şeyin bu şekilde doğal olduğunu var sayarak yetişiyoruz. Birileri sömürüden bahsettiğinde de, yine mi ya deyip geçiyoruz. Açıkçası, dünya üzerindeki en harika hammadde insan sömürüsüdür, maalesef.
Adam dibine kadar haklı niye bu kadar konuşuldu anlamadım yıllardır bunu zaten herkes dile getiryor
@ILBERY ben ananı mahvedicem
Matematik analitik zekayı sanıldığı kadar çok fazla geliştirmez. En çok katıldığım şey bu. Analitik zekayı sürekli farklı konularda düşünmek, problem çözmek, felsefe gibi şeyler üzerinde yoğunlaşmak, bir müzik enstrümanı öğrenmek, resim yapmak ve diğer aklıma gelmeyen her şey ile ilgilenmek geliştirir. Yani beyindeki veri setini olabildiğince farklı ve geniş tutmak, ilave olarak bu veri setini yine olabildiğinde farklı ve genişçe test etmek geliştirir. Sadece veri setini geniş ve farklı tutmak analitik zekayı çok fazla geliştirmediği gibi veri setini genişletmeden sadece test etmek de geliştirmez. Umarım beni anlamışsınızdır.
Dostum şu an araştırmalarla ortaya koyulan bir gerçeği tamamen kendi görüşünle reddettin.
@@muratkacagan1532 Reddettiğim tek şey çok fazla geliştirdiği. Hayır tek başına çok fazla geliştirmiyor. Matematik, problem çözme becerilerini ve mantıksal akıl yürütmeyi geliştirerek analitik zekayı önemli ölçüde geliştirir. Ancak, kapsamlı bilişsel gelişim için tek başına matematik yeterli değildir; bilim, dil ve sanat gibi çeşitli disiplinler de önemlidir. Hiçbir bilimsel çalışma, matematiğin tek başına analitik zekayı aşırı derecede geliştirdiğini göstermez.
@@muratkacagan1532 yoo reddetmemiş geliştirir ancak sanıldığı kadar geliştirmez diyor
@@dantero_ tam bir yazilimci gibi konusmussun. ^^ Soylediklerine katilmakla beraber, kisacasi karsilasilan bir problem icin, ya da elde edilmek istenen sonuca ulasmak icin birden fazla cozum yolunu kesif ve analiz etmeni gerektiren her alan denebilir sanirim. :) bence de genel olarak bu problem, en azindan temel seviyelerde egitim sisteminde karisimiza konulan problemlerin mantik tabaninda olusturulmadan ezbere dayali kalmasi, dusunceye ve gerekli yerlerde yoruma acik olmamasindan kaynaklaniyor. Tabii ki tonlarca kalifiye olmaktan cok uzak olan egitimci, mufredatin sacmaligi vs gibi etmenler var bunu altinda. Pozitif bilimler daha karmasik problemleri ve sistemler anlamamizi kolaylastirirken analitik zeka ve dusunce biraz daha bunlardan bagimsiz bir yeti gibi geliyor bana da.
Haklı ben bir müzisyen olarak eğer doğru aileye doğmasaydım büyük ihtimalle olamazdım o yüzden bu sorunların düzeltilmesi gerekiyor
Bs kanalı açtımvbkjt
@ILBERYpeki
o kadar katılıyorum ki sayısız kez aileme aynı şeyleri anlattım kendim için bu kadar değersiz gördüğüm bilgileri öğrenmenin anlamı olmadığını bile bile öğrenmek zorunda olmak o kadar iğrenç ki sonuç olarak aldığım cevap öğrenmeye mecburmuşum. Öğrenmiyorum arkadaş yapabiliyosalar zorla soksunsan bilgileri kafama
O kadar haklısın ki. Neden benim gibi matematik mühendisi olmak isteyen birisi yazarların isimlerini ve eserleri
ni ezberlesin ki? Çok saçma bir de öğretmiyorlar sadece ezberletiyorlar.
herkes herşeyi bilicek veya dünya klasiklerini okuyacak izleyecek diye bir şart yok biz millet olarak ilk başta ihtiyacımız olan kemik bilgileri kültürleri tarihimizi öğrenip sonrasında kültürümüzü zenginleştirmemiz lazım ve bunuda şartlayarak değil keyfini alarak yapmamız lazım
Türkiye Cumhuriyeti Devleti gerçek anlamda gelişmiş ülkeler arasında kendine bir yer bulmak istiyorsa , kesinlikle bunun en büyük basamağı eğitim sistemini en başından düzenlemekten geçer.
bunun içinde malum kişi ve onun gibi düşünenlerin kaybolması ve düzgün bir siyasetçi gelmesi lazım ülkeye
Şu an bazı meslekler küçümseniyor, mesela oto sanayi ile aşırı dalga geçiliyor ama bizim bir arkadaşımız oto sanayi dükkanı açtı şu an aylık net geliri 2 milyon tl, ve bu adam diyorki tornavida tutmayı bilen adamı 40 000 tl maaş ile başlatacağım çünkü otomasyonda yada sanayide çalışacak çalışan yok
Bence sorun bu konuşulandan çok daha ciddi. Geçen hafta üniversite 1. Sınıf olan arkadaşımla alışverişe gittik. Yüzde 55 indirimli bir ürünün indirim fiyatını etiketten düşüp hesaplayamadı. Hatta daha korkutucu bir olay; Boğaziçi 2. Sınıf matematik öğretmenliği okuyan abimle kuzenimin okul zammını konuşuyorduk, %200 zamlanan okul fiyatını iki katına çıkmış zannetti. Yanlış anladığımı zannettim ama maalesef doğru anlamışım… Trajikomik olan ise integral, türev anlamadığım için benim ösym tarafından “başarısız” sayılıp mezuna kalmam. Rus edebiyatı vs tartışıyoruz ama insanlar temel matematik bilgisinden yoksul maalesef
Yaw, buna katılmadım. İnsanlar robot değil sonuçta bazen herkes hata yapar dalgın olur kafası karışır hen de integral falan hesaplayabildiğim halde bazen basit işlemlerde kafam karışabiliyor. Olabilir deyip geçmek daha makuldür
Aslında bu konularla ilgili yaşanmış çok güzel örnek verdin. Sadece burada tartışılan şeyin integral, Rus edebiyatı öğrenip öğrenmemesi değil. Temel matematik de hem çok eksiğiz hem de örneğinde olduğu para konusunda doğru düzgün eğitim verilmiyor.
Teoman’a katılıyorum. Ben bir biyolog olmak istiyorum, eğer yanlışsam cahilliğimi bağışlayın, ama biyolog olunca geometri yapmam gerekmiyor. Küpün alanını, muhteşem üçlüyü ya da deltayı bilmem gerekmiyor. Bunlar bana fazla bilgi. Gerek yok.
Ama biyolog olmak için temel düzey de kimya da bilmelisin ama onun içinde temel düzey de matematik bilmelisin ama öyle her şeyini bilmen gerekmez yani.
Üzgünüm dostum moleküler biyoloji okuyacaksan, integral ve üniversite Matematiği (Calculus 1-2) bilmen gerekiyor. Calculus 1-2'yi lise geometrisi eğitimi almayan birinin öğrenmesi imkansız.
sen biyolog olmanın ne olduğunu anladıktan sonra biyolog olmaya çalış, pozitif bilimle uğraşacak birinin temel geometri bilgisine sahip olması lazım ipini koparan gelmiş buraya
Adamın dediği(demek istediği) kısaca şu= ben matematikçi olacaksam yok din(!) dersini yok yazar ve kitap(not: edebi kaynak, matematiksel vs. değil) bilmeme gerek yok
Ek olarak din(!) derken din artık İslam dersi oldu.
Teomana sallayanların hiçbiri hayatının hiçbir alanında integral kullanmadı ve dahi kullanmadan ölecekler. Rus klasiklerinin bazılarını, İngiliz klasiklerinin çoğunu okudum. (dil edebiyat mezunuyum) Hepsi güzel eserler. Okumasaydım hayatımda pek bir değişiklik olmazdı. İntegrale gelene kadar okullarda öğretilmesi gereken çok fazla şey var. Trafik kuralları, şehirde nasıl yaşanmalı. Toplumun bekası için neden kurallara uymalıyız gibi gibi şeyler inanın he toplum için intelgralden 15 kat daha faydalı şeyler. Sokağa sigara izmariti atan üniversite öğrencisi integral bilse ne olur bilmese ne olur.
Kanka dediklerine katılıyorum da İngiliz klasiklerinin çoğunu okuyup da "Okumasaydım hayatımda çok bir şey değişmezdi" lafın çok garibime gitti.
Zaten trafik kuralları ilkokuldan beri anlatılıyor yani lisede anlatmaları acayip şaçma olur
Ayrıca sen bu halka istersen 200 saat kurallara uymasını söyle yine de bi halt olmaz
Teomana bayılırım en sevdiğim sanatçıdır ve çok hakli konuşmuş adam
dimii
Bu sene liseye geçeceğim. Ailem sayısal oku diyor (ikiyle ikiyi toplayamam), ben sayısala değil sanata ilgi duyuyorum, öğretmenlerim dil oku diyor akrabalar zaten psikolog olsun diye annemlere baskı yapıyor ve inanın ki çevremin söylediklerini yaparsam gelecekte yirmi yaşımda kendi evimde yaşadığım zaman mutsuz olacağım bir işi yapmak istemediğimi söyleyince "terbiyesiz" oluyorum. Türkiye'de yaşamak gibi eğitim sistemi de zor.
Sanata yonelimin var ise ve hayallerin varsa bence hayallerinin pesinden kos ve sanata yonel tabi bu benim naçizane fikrim, bence en guzeli bu olur. Gercekci olmak gerekirse de Turkiye sartlarinda zor para kazanırsın bu yuzden sanata yoneleceksen onerim yurt disinda hayatina devam etmen.. dedigim gibi bu benim fikrim yine en dogru karari kendin verirsin bu seni hayatın umarim en dogru secimi yaparsin, basarilar dilerim.
@@denizvural4421 ♥️🫂
Sana katılıyorum(galiba) . Ben şöyle düşünüyorum : Kepçe operetörü ile mühendis aynı müfredatla öğrenmemelidir.
İnşaatta çalışmak için dahi en azından tekniker ve/veya mühendis seviyesinde olmak zorunda. Bizim ülkemizde böyle olmadığı için yeni binalar bile statik olarak yetersiz inşaa ediliyor. İnşaatta çalışan mühendisin, mimarın ne çizdiğimiz ne söylediğini anlamaktan çok uzak o yüzden her işimiz derme çatma.
@@brikardii ne alakasi var bilader? Adam okuyup okuyup muhendis olup gidip insaatta calisacaksa neden okusun? Utopyada yasiyorsunuzda haberiniz yok. Insaatta calisan adam bile minimum tekniker/teknisyen seviyesinda olacaksa universiyelerin hicbir anlami yok ki.
@@endarionn mantığınızı tam anlayamadım. İnşaatta çalışan herkesin ne yaptığını bilmesi gerekiyor ki binalar sağlıklı inşaa edilsin. Üniversite okuyan ofiste çalışır ya da kas gücü kullanmaz gibi bir şey mi demek istediniz? Tekniker olmadan insaatta çalışılmaz dendiğinde ona göre de maaşı olacak ev fiyatları artacak ama doğru iş yapılacak. Bu arada bir çok ülkede bu böyledir benim ütopyam veya uydurmam değil. Bir kolon filizi bağlamanın mekanik özelliklerini ve bina için önemini anlamayan biri bu işi yapabilir mi? Ben cevap vereyim hayır ama ülkemizde bırakın teknik yeterliliği temel eğitimi bile olmayan kişiler tarafından yapılıyor bu işler.
@@brikardii anlatamadım galiba. Diyorum ki hesap kitap işi mühendislerin işidir. İnşaatta çalışan adamın matematikle işi olmaz sadece ona verilen işi yapar geçer. Tuğla dizerken kalem kağıt hesap yapacak değil bu insanlar.
@@endarionn aynen şimdi anladım. O noktada zaten tekniker devreye giriyor, yani inşaat veya ağır iş makinesi kullanımı gibi işlerde temel eğitim yeterli değil, tekniker seviyesinde eğitimi olması lazım ki eski meslek liseleri bu ara iş gücünü sağlamak için vardı.
Teoman Matematikci olan bir adam ve gercekten zeki bir insandir ayrica buyukte bir sanatcidir kendisine egitim ve ogretim konusunda sonuna kadar guvenebilirim ayrica ilerki meslektaslarimdan olacagi icin de kafalarimiz da aynidir. Ben Teoman'a guvenirim.
@ILBERY sen aynı ben
@@kyuncs0peki
@ILBERY suç duyurusunda bulunulacak bir yorum
Ne olacak bu ülkenin hali
papağan mısın la
Bs kanalı açtımgvnjt
@@Toxic_gamer.144 ee
yorum yapmayı çok seviyorsun herhalşde
kanka yeto
Bence sayısal sözel ayrımı 6-8. Sınıflarda başlamalı ve lise de derslerin seçmeli veya bölüm ayrımı başlamalı çoğu insan doğru dürüst yönlendirilmediği halde lise 1 2 yıllarında ne olmak istediğine karar vermiş oluyor. Lise sonunda ezbere bağlı çok tartışmalı sınavlarla geleceğe karar vermek zorunda kalıyorlar. Sayısalcı ve mühendis olmama rağmen mezuniyetten sonra bir kez bile kullanmadığım integrali neden öğreneyim. Düşünme şeklini falan geliştiriyor kısmı da doğru değil ezberledik sadece sınav bitti unuttuk. Analitik düşünmeye yönelik bir eğitim olmasına sonuna kadar destek veririm ama ezberle unut sistemi bizi sadece köreltir
Hocam anladığım kadarıyla bütün bilgileri uydurdun. Mühendissin ve integral kullanmadın. Hangi üniversitenin hangi mühendisliği çok merak ettim.
Fizik1-2 veya temel fizik dersi de mi almadın nasıl bir mühendislikmiş o
@@muratkacagan1532 kardeş sende okumayı unutmuşsun mezuniyetten sonra kullanmadım dedim okulda demedim
Uzak Doğu dillerine aşırı bir merakım vardı ki hala var ve öğrenmeye çalışıyorum bunu fark ettiğimde biraz geç olmuştu. Bir eğitim kurumu (Öğretmeninden Bakanlarına kadar) benim bu konudaki merakımı keşif etseydi eğer şuan işsiz bir genç olmaktansa ülkemi doğu pazarında temsil eden donanımlı birey olabilirdim. Çıkıp bir öğretmen veya her hangi bir eğitmen bütün öğrencileri 'Nasıl keşif etsin?, 'Bu olabilecek bir durum değil.' diye düşünüyorsanız öğretmenlik gibi bir mesleğin neden kutsal olduğunu ve gerçekten hak eden insanlardan oluşması gerektiğinin farkına varmış olacaksınız.
Sen ve Teoman’a buyuk olcude katiliyorum fakat bir insanin istedigi ilgi alani olan meslegi hadi liseyi gectim ortaokula kadar bulmasi cok zor. Ayrica cogu okul ozel okul olmali fikrin de beni cok sasirtti ama bir yandan da anliyorum, tekduze bir egitim olmasin ve insanlara alanina gore egitim verilsin. Fakat bunu insanlarin eline birakmak cok buyuk risk olur ve utopyamizdaki gibi mukemmel islemez bence.
Arkadaşlar herkes herşeyi öğrenemez. Nasıl yazılımcılara programlama dilini öğrenmek lazım, Tarih öğretmenine tarihi öğrenmek lazım, ustalara, operatörlerede onlara lazım olan bilgiler lazım. İnsan dediğin herşeyi yapamaz , herkes kendi sevdiği işi yapmalı, onda ustalaşmalıdır. Nasıl mühendise gerek varsa o mühendisin planını yapmayada adam lazım, herkes okumalı diye bir zorunluluk olmamalı aksine herkese sevdiği, beğendiği işte ustalaşmalı ve profesyonelleşmesine yardım edilmeli.
Zamanında sistem zaten böyleydi. Osmanlı'da yeteneklerine göre insanlar geliştiriliyordu.
Onu bunu boşver de ne zaman 1 milyon Olcan reis❤
9. Sınıfı Anadolu lisesinde okudum derslerde sıkılır çizim yapardım, gözlerimi kapatır hayal kurar hikaye yazardım. Zar zor geçtim sınıfı sonrasında Meslek Lisesine nakil aldırdım. Grafik bölümüne geçtim ve o kadar rahatladım ki. Yarışmalara katıldım okul sergisi için sayısız çizimler yaptım. 9. sınıfta öğretmenlerimin senden hiçbir şey olmaz dediği bir insanken şimdi istediğim bölümde öğretmenlerimin çok çalışkan bir kız eminim güzel yerlere gelir dediği bir insanım. Okulu seviyorum çünkü istediğim bölümde yeteneğime göre dersler alıyorum sınavlara giriyorum. Matematik de kötü olan ama Tarih de iyi olan çocuğa gidip Matematik dersinden özel ders aldırmak yerine onun iyi olduğu konunun üzerine gidip yeteneği keşfedilmeli ve ona göre eğitim verilmeli.
Ben kesinlikle katılıyorum. Benim matematiğim ilkokuldan itibaren kötüydü ve hala öyle. Edebiyat ve felsefe derslerinde daha iyi notlar alıyorum ama matematik dersinden hep kalmışımdır. Bir kimyam iyiydi ama onu da şuan görmüyorum bölümümden dolayı. Bence öğrencilerin iyi olduğu derslere göre seçim yapılmaları sağlanmalı. "Çalışan yapar" sözü ise bence tamamen yalan. Bazı şeyler algı kapasitesi ile alakalı. Sayısal dersleri algılaması güç olan insanların kaderi neden bu dersleri içeren bir sınava tabi tutuluyor bu da bir tartışma konusu.
Kepçe operatörü aldığı maaş ve makinanın masrafları )
Ama daha liseye yeni geçmiş bir çocuğun gelecekteki kariyerinde bu kadar kesin olmasını nasıl bekleyebiliriz? yani bir çocuğun kepçe operatörü o an olmak isteyip belki bundan 1 yıl sonra mühendis olmasını istemeyeceğini nasıl garantileyebiliriz
bunun dışında tamamen destekliyorum
Bunu yurtdışında gap year yaparak öğreniyor öğrenciler sanırım
@@predator9778 videoda ne diyordu unuttum ama teşekkür ederim yazdığın için büyük ihtimalle öyle yapıyorlardır
Aynen Oy kullanmak icinde Belli basli sartlar ve egitimler Olamidir Teomana da katiliyorum mesela siyasetten anlamiyan adamda oy kullanmasin
matematik analitik düşünceyi geliştirir demişler ama ben yksye hazırlanmış birisi olarak şunu söyleyebilirim ki matematik eğitim sisteminde ezbere bindi çok çok az bir kısım öğrenci hariç iyi öğrneciler bile yeni bir soru tipi sorulduğu zaman yapamıyorlar çünkü soru tipi ezberleten bir sistem var
Bu adam aşırı haklı lan
teşekkür ederim
Bu durum eğitim sisteminden çok sınav sistemiyle alakalı.
@@muratkacagan1532 sınava hazırlıyo ve sadece eğitim sistemi hayalindeki meslek için o sınav şart
Dostum üniversite matematiği ile lise matematiği arasında baya fark var lisede gördüğümüz buzdağının görünen ucu çünkü üni matematiğindeki konular çok başka senin gördüğün integral falan üni başlangıcında kullanılmaya başlıyor ordan da alıp başına gidiyor zaten
Fransada ortaokula kadar temel eğitim alıyorsun ve bu bilgileri ne olacaksan ol zaten kullanıyorsun. Liseye geçerken de hangi mesleği olmak istediğini seçiyorsun ve hangi mesleği seçtiysen sadece mesleğinle alakalı ders alıyorsun.
Egitim sistemi diye bisey yok bizim ülkemizde
Hayret verici bir sekilde her dedigine harfi harfine katıldim. Bizim liseden cikan en enteresan tip gercekten. Cok hakli. Ortaokulda turkce hocamiz bize meslek lisesine gidin. Eger gercekten guzel universitelerde hayal ettiginiz isin bolumunu kazanamayacaksaniz meslek lisesine gidin. Mezun oldugunuzda en azindan kolunuzda bir bilezik got cebinizde bir sertifikaniz olur demisti. O zaman sinifta herkes biyik altindan gulmustu ne sacmaliyor bu diye. Ben Anadolu lisesinde okudum bitireli de 4 sene oluyor. Suan kapalicarsida kuyumcuyum. Yani keske diyorum ki hocami dinleyip meslek lisesine gitseymisim. 4 senelik Anadolu lisesi bana hicbir bok katmadi cunku benlik bir sey degildi. Bunu liseyi bitirince farketmem aci tabii ki. Insanlar ne yapabilecegini sasirip depresyona giriyor. Universite okuyor is bulamiyor mesela oysa ki meslek bilse en kotu ordan kendi işini kurar veya yurtdisina gider. Elinde meslek olmayan okudugu universitenin diplomasi cogu ulkede tuvalet kagidindan farksiz olan bi hayat yasamak mi? En kotu b planinin olmasi mi siz secin. Ben liseyi bitirdigim gibi kapalicarsiya girdim. 4. Yil donumum temmuz ortasinda dolacak. Alnimin teriyle kendime 1.4 tsi seat ibiza fr aldim 😊. Ne babamin parasi ne bankanin parasi. Benimle ayni siralarda okuyan arkadaslarim universitede kahve storysi atiyor. Suan ayni yastayiz. Illa universite okuyacaksiniz diye bir sey yok. Hayat enterasan, kaliplarin icinde yasamayin. Para her turlu kazanirsiniz bi sekilde belki zengin olamazsiniz ama karniniz doyar. Mutlu olmaya bakin ne zaman bu gezegenden ayrilacagimiz belli degil sonucta. Hayata bir kere geliyoruz
Ben de yıllardır biyolojisi ve ezberi mükemmel olan bir insanım ama geometride çok iyi değilim. Biyolojiyi benim çalıştırdığım her sorusunu cevaplayıp kendisini şaşırttığım ve en kötü dersi biyoloji olan arkadaşım matematiği çok iyi olduğu için tıpı kazandı ve gitti. Şimdi kim daha aşkla ve başarılı bir şekilde okuyup çalışabilirdi? Çember analitiği ve polinom yapamama mı benim doktorlukta başarısız olacağımı gösterdi?
Ezberi iyi olan değil analitik zekası yüksek olan tıpa gider
Ayrıca tıp için sadece biyoloji yetmez kimya ve fiziği de iyi bilmem gerekiyor bunların içinde de matematik var
@@TubaDusunceli-po7zg fen derslerinin hepsini fulledim. Matematiğim de gayet iyi sadece çok çok iyi değil ve bu da tıpta gerekmiyor. Kuzenim de tıp okuyor aynı şekilde ve matematik tamamen çıktı hayatından dört işlem ile integralde alan hesabını aynı kefeye koyamayız.
@@gecebahcesi-ko7bn tamam
@@gecebahcesi-ko7bn umarım istediğin yere gidersin
0:18-0:54 Adamın dibisin teo. 100% katılıyorum.
bu sene lgs senem teoman aşırı haklı matematiği yapamıyorum ve ailem "matematik olmazsa birisinin kölesi olur hayatini boşa harcarsın" evet biraz haklılar ama o olmazşu olmazsa adam olmazsın demeleri yanlış ben matematik okumak istemiyorum sözelim cok daha iyi ingilizcem cok iyi türkçem yani direk sözelim iyi ama hala matematik yapmam gerekiyor zaten lisede sözel seciceğim HERKES SAYISALCI OLMAK ZORUNDA DEĞİLDİR BU ÜLKENİN HEM SAYISALCI HEM SÖZELCİ HEM EŞİT AĞIRLIKÇI HEMDE DİLCİYE İHTİYAÇI VARDIR! ve bu bir cahilik değil bunu düşünmeyenler cahildir
Hocam anlamayana büyük harflerde yazsan boş anlayana bahsetsene bile hoş
Sorun şu güzel kardeşim benim 10 sayısalcıya ihtiyaç varsa 1 sözelciye ihtiyaç var. Hatta sözelciye ihtiyaç yok bile denebilir. Sözel üniversite bölümlerinin mezunlarının çoğu işsiz. Sözel bölümlerin meslek alanları genelde devlet ile sınırlı ve devletin de buna ihtiyacı yok.
Yok knk yaparsın mat bir işe yaramıyor
Yuru be Teomannn, akrandayimm ask adamim💙💙
Katiliyorum, Almanya en iyi örnek!!!!
@ILBERY
Cok iyi yapmissin!!!
Herkez ne yaptigini bliecek...
Din Allah'in, Kainat Allah'in...
Hüküm elbette ki O'nun!!!
Yaptiginin zaten sorumlusu sensin, derdini O'na anlatirsin ;)
teoman on numara adam. çok düşünmekten çok üzülmekten fibromiyalji olmuş bence bu adam😊
kimse sınıfta kalan 9. sınıflar hakkında konuşmayacakmı 316 kişilik okulun 186 sı kaldı
@ILBERY Karşı görüştekilere saygı duymayarak seviyenizi gösteriyorsunuz.
İngilizce için veya müzik okumak için matematik isteyen bir eğitim sistemi...
Okulumdaki kişiler artık okuldan o kadar bıkmışlarki kışın sel tehlikesi olacak diyip eve gönderildiğimizde "İnşallah sel olur" "iyiki sel olacak" gibi seyler demişlerdi
Bs kanalı açtımgvhjtrhj
İlkokul falan herhalde çok cahilce sonu düşünülmeyen bir durum bu. İnsanlar zarar görüyor ettikleri duaya bak :D
@@ilahsubebakanlik Deprem olsun diye dua eden vardı
@@NoOne-wt6om Yaşamayan bilmez diyelim çünkü yaşayıp ne kadar iğrenç olduğunu her küçük vücut sallantısından deprem olduğunu düşünüp tedirgin olan kişiler var çok ağır psikolojik şeyler bunlar umarım kimse yaşamaz lakin yaşamayıp görmeyip böyle konuşanlar bir şekilde hissini öğrenir.
@Lee_know_Im_rose
Ezbere boş bir eğitim sistemi var. Çok normal! Bir şey öğretilmek istenmiyor. Bir şeyler ezberletilmek isteniyor. Böylesine, aptalca bir sistemden hayır gelmez!
7:55 recaizade mahmut ekrem araba sevdası. 4 yıllık lise hayatımda gördüğüm yüzlerce saat edebiyat dersinden aklımda kalan tek şey bu. sadece ben değil liseyi bitirmiş herkes benim gibi :D sana o kadar katılıyorum ki
Teoman haklı. Sadece bir ekleme daha yapacağım, eğitim özgür olmalı özgür. Al bir elbiseyi yurt genelinde herkese zorla giydir gibi olmamalı. Öğretilecek şeylere bir sınır çizilebilir ancak bu sınır içerisinde öğretmenlere daha fazla inisiyatif verilmeli ve özgür bırakılmalılar.
İnsanlık binlerce yılların ardından buralara kadar geldi ve her seferinde gerekli bilgiyi kullanarak geldiler. Yani anlayacağımız şey şu ''Gereksiz bilgiye yer yok/Gereksiz bilgiye ihtiyacımız yok''
Arkadaşlar bugün okullarda değil rus klasiği herhangi bir kitap okutulmuyor. Göz boyamak için yapılan 3 5 tane kütüphanenin kapısını kilitleyen okul idareleri de bir araştırılsın derim.
Almanya'da herkes öncelikle bizim mesleki yüksek okulunun karşılığı okullara gidebiliyorlar. 3 senenin sonunda akademik ilerleme yapmak isteyenler ciddi bir sınava girerek ancak ondan sonra tam anlamıyla üniversiteli olabilmektedirler. Geriye kalanlar ise mezun oldukları okuldaki mesleki eğitim üzerine odaklanarak ilgili iş dalında uzmanlaşırlar.
Şahsi düşüncem herkesin ortak ihtiyacı olan dersler temel mantık, matematik ve geometri, iletişim becerileri, etik ve görgü kuralları, temel Türk tarihi, temel coğrafya, sağlam bir Türkçe ve geçekten hayatta kalabilme becerileri kazandıracak bir Hayat bilgisidir. İlkokulda bu dersler verilse yeter. Sonrasında ilgi ve beceri odaklı dersler ile öğrenciler beslenerek toplumun ihtiyaç duyacağı bireyler yetiştirilmiş olur. Bunları Mühendislik fakültesinde öğretim üyeliği yapan birisi olarak yazıyorum.
Eleştirilerinde haklısın ama yine de şunu bilmek lazım ki beyin farklı şeyler öğrendikçe hayatiyetini sürdürebiliyor. Bu demek değildir ki bulduğumuz herşeyi yükleyelim. Bir inşaat işçisinin kendisinin istemesi şartıyla rus edebiyatından eserleri okumasının işini yapış şeklini değiştireceğini görülecektir. Bu dengeyi iyi tutturmak gerekir vesselam.
00:00 haklisin abi
Bs kanalı açtımff8ff8
Npc aq
Teoman bu konuda haklı. Mesleğinde çok iyi olan bir aşçı türev bilmese de olur. Bence ilkokul ve ortaokul zorunlu olmalı fakat lise zorunlu olmamalı, ayrıca her bir lisenin kendi giriş sınavı, müfredatı ve sınav sistemi olmalı.
2.27 adam öğretmen bilk-gisayardan kokusunu aldım
teoman aynı ben aq
Enes Bey bir şeyi çok merak ediyorum görseldeki video oyunlarını siz mi oynuyorsunuz ?
Özellikle bu videodaki oyun çok hoşumuza gidiyor çünkü çocuklarımızla birlikte izliyoruz.
İlk
Teoman'ın ve senin düşüncene bir yere kadar katılıyorum. katıldığım kısım evet bencede mat2 ve buna benzer aşırı zor fizik kimya ve biyoloji dersleri müfredatta olmamalı çünkü bu dersler yurtdışındaki mühendislik derslerinde verilen dersler ve lise müfredatında gereksiz bu dersler yerine daha farklı dersler olmalı etik değerleri anlatan, hayatta karşılaştıkları şeylere karşı nasıl tutum almaları gerektiğini gösteren dersler olmalı eğer bunlar olursa çok iyi okullardan mezun olmuş ama karakter olarak hiçbir etik değere sahip olmayan insanlar bu kadar fazla olmaz. ilkokuldan sonra zorunlu olmaması gerekir dediğin kısım da Türkiye coğrafyasında desteklenicek bir düşünce değil bence, evet batı ülkelerinde en mantıklısı bu ama Türkiye de zaten özellikle kız çocuklarının eğitim görmesi bu kadar zorken bazı cahil ebeveyinlerin ekmeğine yağ sürüp okumayı tek çıkış noktası olarak gören kız çocuklarının tek ümit kapılarını kapatmış oluruz.
Haklı (daha izlemedim. )
Güzel bir video olmuştur
Teoman ne diyorsa doğrudur abi
Arkadaşlar meslek liselerimiz var isteyen istediği alanda okuyabiliyor . Ben önceden eğitim sistemini çok eleştiriyordum lâkin artık böyle düşünmüyorum . Bize gösterilen derslerin ( kendi alanına göre) çoğu birbiriyle alakalı dersler. En iyi eğitimi olan ülkelere bakın ne demek istediğimi anlayacaksınız .
Yemin ediyorum şuanda bu tüm konuların bize dayatılmasından dolayı hayattan bezmiş durumdayım Kİ BİZE İNTEGRAL FALAN KALDIRILMADI YANİ 11 E GEÇTİM YETER LA😡😡😡 (yeni 9 lar için değişti yani öfff)
her işin ustası olup çırağıda olmalı hangi meslekte ne gerekiyorsa çıkraklık aşamsında öğretilmeli mesela matetik öğretmeni için matemtiksel işlemler gereklidir gibi sistem lazım
Teoman yüzde yüz haklı. Eğitimde çok temel bilgiler verilmeli, ama ilgisi olan öğrenci seçmeli ders olarak ekstra derin bilgilere de ulaşabilmeli. Çünkü sınıftaki ilgisiz öğrenci yüzünden ilgili olanlar harcanıyor.
Çok haklı sayısalcının dibiyim, yüksek lisans yapmak istiyorum ve üniversiteyi ingilice okudum bölümü ve yüksek lisansı da ingilizce yapacağım. Ales sınavında türkçe çözemiyorum ama matematik full çekiyor yine de puanım yüksek gelmediği için tokyo teknik üniversitesinden deprem alanında ders almama rağmen mesleğimi bu konuda akademik uzmanlıkları taçlandırabilmem için yüksek lisansta asla kullanmayacağım türkçeyi çözemiyorum diye yeterli puanı alıp başvurumu yapamıyorum (lisede de ingilizce okudum fakat türkçem iyi, kitap da okurum ama asperger olduğum için türkçe sorularındaki bazı ince noktaları anlamada sorun yaşıyorum)
insanlar ihtiyaç kavramını algılayamıyor nedense
Su içmek bir ihtiyaçtır
Kahve içmek ise bir ihtiyaç değildir
Eğitim konusunda Okuma yazma, temel matematik (toplama çıkarma) bir ihtiyaçtır bunlar olmalı
Ama tıpkı teomanın da dediği gibi Vinç operatörü olucaksan integrale ihtiyacın yok
Ben müzik üzerine birşeyler yapmak istiyorsam felsefe dersine ihtiyacım yok
Felsefeye kişisel olarak ilgim var araştırırım severim ama onu sevmem ve bilmek istemem öğrenmek istemem ona ihtiyacım olduğu anlamına gelmez
Teomana kesinlikle katılıyorum lise 1 de okumayı bıraktım okulda öğrendiğim bilgilerin bana çalışma hayatımda bir katkı sağlamayacağını biliyordum bunun yerine evde kendimi öğrenmek ve ustalaşmak istediğim konular hakkında araştırma yaparak geliştirdim ve şuan tr sınırlarında okuyup diplomasını almış pek çok insandan daha iyi bir çalışma hayatım kişisel beceri ve birikimim var
Bende makina bölümünden mezun olucam inşallah ama sözel dersleri hiç sevmem ki zaten mesleğimde işime yarayacak bir alanda değil. Hatta sözel ders vakti geldimi hiç olmazsa biraz dersi dinliyomuş gibi yapar koyar kafamı uyurum. Oysa evde kitap okumayı ve Tarihle ilgili şeyler hakkında yeni şeyler keşfetmeye bayılırım. Hatta yaşım ilerledikçe oyundan uzaklaşıp bu işlere ilgi duymaya başladım. Tutupta zoraki birine istemediği birşeyi vakti gelmeden öğretmeye çalışırsanız ne hevesi kalır ne kafası. Zaten artık internetin en yaygın olduğu zamandayız. Sürekli karşımıza farklı farklı konularda farklı farklı içerikler çıkıyor ve bazen insanların dikkatini çeken şeyler oluyor. İşte insan doğru zamanda bir konu hakkında ilgi duymaya başlarsa zaten kendine birşeyler katmaya çalışır. Avrupa da ne güzel eğitim sistemi kurmuşlar, Batılı kıyafet kültürüne onuna bununa özeneceğimize eğitim sistemlerine özenelim. Bunca sene ülke biryere gelemdiyse eğitim sistemi yüzünden gelemedi kimse inkar etmesin. Okumayana cahil diyeceğimize okuyupta gözünün önündeki hayatı göremeyene cahil dememiz gerek.
ABİ KAYSERİDE ACAYİP OLAYLAR OLUYOR LÚTFEN BUNLA İLGİLİ BİR VİDEO PAYLAŞ
LİKELAYIN ÖNE ÇIKSIN
Ne oluyo knk kayseriliyim
Bir temel çerçeve olmalı ve o herkese okutulması. Rus edebiyatı okumak, hayatı her alanında daha kaliteli rafine bir göz ile görmeyi sağlar ve örneğin çevreye duyarlı olup siyanürlü madenciliğe karşı çıkmayı sağlar.
Teoman haklı. Benim kafam sayısalcı idi. Lisede sayısal girdim buna rağmen zorunlu olarak 7 tane sözel dersimiz vardı ve abartmıyorum bu 7 dersin 5 i de bende zayıftı. Hatta dil ve anlatım baraj ders olduğu için sürekli yıl sonunda bütünleme ile verip 2 alıp(45-55 arası) sınıf geçiyordum. Neyse lise bitti üni de sayısal bölüm okudum ve birincilikle bitirdim. Şimdi ben başarısız birisi miyim? Şimdi 30 üstü yaşlardayım ve dil ve anlatımda ulama dışında hiçbirşey halen bilmiyorum.
Kesinlikle katılıyorum Avrupa'da anne babalar çocuk hangi derste iyiyse o ders için özel hoca tutuyorlar ki daha da geliştirsin atıyorum resim dersi bizde tam tersi bizde hangi ders kötüyse o ders için özel hoca tutuyorlar bu yanlis zorlamanın anlamı yok bırak çocuk hangi alanda iyise o alanda başarılı olsun
@@HdhdHdhdjjddi Öyle olmuyor. Bir yere gitmek için seni tek bir dersten sınav yapmazlar. Ve kimse birinin tercihlerinin değişip değişmeyeceğine garanti veremez. Ve zaten temel şeyler bilinmesi lazım. Yoksa Amerikanları cahillik konusunda geçeriz.
herkes sınav gününden önce çalışıyor (%90 böyledir.)
sınavdan sonra artık sal gitsin diyoruz ve unutuyoruz, bu tüm okul hayatı boyunca böyle devam ediyor.
keşke öğrencilerin yeteneklerine odaklanılsa ve ona göre bölümlere yönlendirilse, bu nasıl yapılır bilmiyorum ama keşke olsa.
teoman haklı bence, temel bilgiler tabii ki alınmalı ama daha çok çocukların yetenekleri anlaşılmaya çalışılması eğitim sisteminin en büyük sorunu sınava dayalı eğitim sistemi olmasıdır
İşte benim düşüncemi Teoman demiş ve benim gibi düşünen insanların olmasını sevindim. Ve bu konuda hakılısınız.
Kendimden örnek verecek olursam ben çevremin ve ailemin o zamanki dayatmasıyla lisede sevmediğim halde sayısalcıydım ve mühendislik düşünüyordum tamamen gelecek var diye. Sonra mühendisliği tercih etmedim gittim Resim okudum ve çok mutluyum. Meğersem kendime çok yazık etmişim gençliğimin en baharında keşke resim okumaya başlasaydım yani 18 yaşımda başlasaydım. Ama yine de hiçbir şey için geç olmadığını düşünüyorum.
Teoman abi kesinlikle haklıdır... Mesela ben bir sayısalcı olarak şahsen Edebiyat Tarih derslerine katlanamam ve sevmem ama 11 ve 12. Sınıfta bu derslerden sorumluydum boşu boşuna alanım olmuyan bu dersleri aldım ve bunlardan sınavlara girdim ama YKS'de hiçbir faydası olmadı tabiki
Ben anadolu lisesinde sayısal öğrencisiyim ve kfam sayısala basıyor fakat bize zorla sözel dersleri öğretmeye çalışılıyor sonuç olarak ne yks de ne de gideceğim bölümde ne de hayatımda işe yaramayacak bir sürü bilgi çöplüğü oluşuyor sayısalcıysanda tarih bilsmelisin edebiyat bilmelisin felsefe öğrenmelisin bunları öğrenmek madem ki mecburdu o zaman 4 yıl lisenin ilk 2 yılında bölüm seçmedin temelde öğrenmedik mi şimdi de öğrenciler her yönlü düşünmeyi bilsinler adı altında boşuna yoruyorsunuz teomana katılıyorum isteyen kendini geliştirmek isteyen insanlara imkan verilmeli o kadar her şeyin zorunlu tutulması saçmalık
İnsan düşündüğü kadardır. Önyargılarımızdan kurtulmadıkça zaten gelişemeyeceğiz. Sürekli eleştirmekte bizi bir yerlere getirmeyecektir. Yapıcı eleştiri elbette olmalı. Bu interneti umarım daha verimli kullanıp kendini geliştirebilen bir nesil ortaya çıkar da ülkeyi daha ileriye taşır.
Edebiyatı her zaman 3 getirdim lisede. Gittim diş hekimi oldum. Ama sorsan Suan güncel sanatta - edebiyatta nerdeyse bilmediğim sey yok. Hergun akademik olsun okuma kitabı olsun 5 saatim böyle geçiyor
gerçekten ülkenin hali inanılacak gibi değil.
benim kafam geçmiş ve şimdiki öğrencilik hayatımda sayılasa zerre basmıyor ve hep sayısal üzerinden gitmeye zorlanıyorum oysaki hayalim karikatürist, şarkıcı ve animatör olmak hatta bir animasyon serisi yapma hayalim bile vardı ama hep okul ve sayısal konusunda üzerime gidilmesinden dolayı hayallerimi sürekli ertelemek zorunda kalıyorum
Ben fikrimi burda açık açık beyan belirtçem mesela bir girişimcinin veya işletme açmak isteyen insanın okumasına gerek yok mesela benim babam anadolu iktisat 2.sınıfta bırakıp ankarada bir işletme açtı ve 30 yıldır yapıyor ve kazandığımız para da çok güzel allaha şükür bence eğitim dediğimiz şöyle olmalı her insanın kendine becerisine göre bir şeyler yapılmalı mesela pazarlama işletme okuyan biri bir işletme açıp yönetebilir mi tabiki de hayır ama onun yerine lise ve üniversitede müşteri ile iletişim gibi bir ürünün maliyetini öğrenme gibi gerekli şeyler yapılırsa herkes istediği şeyi daha rahat ve özgür yapar bu da bu ülkeyi geliştirir ama eğer sen mesela radyo televizyon okumayı isteyen bir çocuğa bile matematiği zorunlu tutuyorsan bu saçmalıktır çünkü kanal açmak için matematik lazım değil tamam hesap kitap yapmayı bilsin ama bundan sorumlu tutulmasın okuyup beğenen aynı fikirde olanlara teşekkür ederim❤
Kesinlikle haklı
İşimize yaramayan bilgiler zaten sınavdan sonra unutulacak
Abim dediklerinin çoğunda haklısın ama okulların çoğu özel olursa durumu olmayan insanlar okula gidemeyecek bu durum kapitalist ülkelerde nasıl engellenmiş?
Bununda amerika gibi coğrafyalarda etkileri var mıdır cevaplarsanız çook sevinirim eline sağlık güzel video olmuş
Bence ilköğretimde herkese aynı ders verilmeli ortaokulda ve seçeceği bölüme göre ders verilmeli ve lise özel olmamalı çünkü aynı seviyedeki iki öğrenci birinin parası var diye iyi almamalı.
Matematikteki sizin kaldırılmasını istediyiniz konular aslında o yaşda daha ne olacağını bilmeyen bireylerin zekasını çalıştırması ve aynı anda gelecekte daha ne olacağını bilmediyi için her hangi bir fenn gibi önceden bilgi birikimi toplamasıdır. O yüzden ben Azərbaycanda yaşıyorum, burada daha da ireli düzey matematik var, ve hiç kimse de şikayet etmiyor, matematiye, özellikle matematiye dokunulamaz, dil, matematik ve tarih ireli düzeyde benimsenilmelidir.
Şu sarı kamyonu geç artık içim daraldi
Teo bey yine bizi şaşırtmadı ve kendine özgün okarak haklı bir fikir ireli sürmüş, bu çoğu kişiye mantıksız gelsede çok doğru fikir
Düzgün eğitim sistemi olmadıkça ne kadar eğitim olursa olsun. Ben müzik ile ilgileniyorum mesela benim için temel matematik yeterli, ama mühendis olacak bir adam ileri düzeyde matematik eğitimi alabilir. Teomanın dediğini çoğunlukla doğru bana göre başta dediğim gibi, düzgün eğitim sistemi olmadıkça ne olduğunun önemi yok hiç bir şey öğrenemezsin.
Ben bu sene 10. sınıfa geçiyorum ve 16 yaşındayım, eğitim sistemi tamamen ezber üzerine. Ben ve benim gibi çoğu kişi sadece sınavları geçmek için ezber yapıyor, sonrasında ise zaten konuları kısa süreli bir şekilde ezberlediğimiz için unutuyoruz. Belki de hayatımda bir daha kullanmayacağım bilgileri ezberlemek için yıllarımı harcıyorum, bu bir bana mı mantıksız geliyor bilmiyorum, ama öyle olduğunu da pek sanmıyorum. Daha üniversite sınavına girmedim fakat öncesinde lgs sınavına girmiştim. Herkes 1 sene çalışırsın ne var diyordu ama pek de öyle olmadı. Bir günde okulu da dahil edersek 12 saatimi ders çalışmaya harcıyordum, okuldan sonra dershaneye gidiyordum. Eve gelince de 1-2 saat boş zamanım oluyordu, fakat zaten hava çoktan kararmış olduğu için pek de bir şey yapamıyordum. Bütün bir senem böyle geçti, kendimi herkesten uzak farklı izole bir yerde yaşıyormuş gibi hissettim. Sonraki sene de liseye geçince yine ödev yapmaktan ve sınavlara çalışmaktan yine boş zamanımın pek de anlatıldığı gibi kalmadığını gördüm. Eğitim sistemi bu kadar zorlayıcı olmasına rağmen aslında bir şey öğrendiğimiz yok, sadece bir daha kullanmayacağımız bilgileri kafamıza atıyoruz, yani çok verimsiz bir sistem. Örneğin bir haftada o kadar matematik ve özellikle de İngilizce dersi görmemize rağmen acaba kaç kişinin matematiği çok iyi ya da kaç kişi iyi İngilizce konuşabiliyor ? Yani özet olarak gereksiz yoğun, aynı zamanda da çok ama çok verimsiz bir eğitim sistemimiz var.
Bugün ailemle tartıştığım konuya çok benzerdi. Herkesin okumaya zorlanması ya da okuma hakkı herkese verilmesine hiç gerek yotkur. Dibine kadar haklı.
5 yıl ilk okul 3 yıl orta okul 2 yıl ön lisans ve 2 yıl lisans okudum, Yardımcı Gümrük Müşaviri oldum, mesleğimle alakalı sadece 2 yıl eğitim aldım, gerisi kendi çabam ile sınavına çalışıp Yardımcı Gümrük Müşaviri olmaya hak kazandım, mesleğimle alakalı hariç okuduğum hepsi çöptü onca yıl çöpe gitti. Şu an mesleğimı yapıyorum ama istemeden özel hayatımda kendimin ve ailemin arabalarını tamir ediyorum teknik tarafım eminim mesleğimden daha güçlü. Birde RUclips ile ilgileniyorum daha doğrusu youtuber olmaya çalışıyorum, şu an yorum yaptığım kanalı büyütmeye çalışıyorum. Özetle Teoman %100 haklıdır saçma sapan bilgiler öğretti bu sistem şu an hiç biri aklımda yok çöp oldu gitti. Bu gün bi yerlere geldiysem tamamen kendi çabamdır. Çocukken bile herşeyin içini sökerdim tersine mühendislik yapardım zamanında bu tarafıma ağırlık verilseydi belki bu gün mühendis olacaktım. Gümrükçü oldum gitti hayatında yarısı bitti.
teomanın dusuncelerine katıyıyorum kendimden bişey eklemek isterim evet egitim sisteminde isimize yaramayacak bilgilerin öğretilmesi yanlış diyelim ki ben bir kasap işletiyorum benim 2 3 bilinmeyenli denklem çözmek ne gibi bir isime yarayacak kasapsindir fakat matematikde bilmek istersen mesleğinin dışında hobi olarak matematik çalışabilirsin bu senin tercihin olur. Bence egtim sistemi dışında ailelerde önemli bir rol oynuyor kısa bir örnek vermek gerekirse ben bilisayar mühendisi olmak isterim ailem beni illa memur olmak için zorlarsa ve okuyacak bireye saygi gösterilmezse buyuk bi sıkıntı ortaya çıkar ayrıca enes seninde düşüncelerine katılıyorum.
Türkiyede "okumuş adam " ya da " oku adam ol "gibi düşünceler kafa yapıları hiç bitmiyor