Firewatch 1.Bölüm “Aşk zor, yol bulmak daha zor..”

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 10 фев 2025

Комментарии • 2

  • @loskiarman
    @loskiarman Месяц назад +1

    06:10 Deck'in o anlamının direkt çevirisi yok Türkçe'de, herhalde bizim müstakil ev kültürümüz daha az diye :D. Teras denebilir ama bizde çoğunlukla yüksek katlarda olur teraslar, decklerde yüksek giriş katında olur ama bir kaç katlı olabiliyorlar. Deck deyince ilk akla gelen çoğunlukla tahtadan(zaten güverte anlamına gelen deck'e benzemesinden gelme herhalde ismi), çatısı olmayan, arka bahçeye direkt inişi olan yükseltilmiş bir yapı, Veranda daha yaklaşık bir terim bu yüzden. Adamlar önde eve bağlıysa porch, taştan yandaysa arkadaysa patio, kapalıysa lanai vs diye gidiyor, her bir şeye isim takmışlar zaten say say bitmez, kendileri bile karıştırıyor. Thanks for coming to my ted talk.
    Bari izlerken diğerlerini de ekleyeyim;
    08:21 Trailhead: Patika başlangıcı
    10:10 Resentment: alınma/dargınlık birde bitter/big pill to swallow diye bir deyim var, yutması/hazmetmesi zor ama kabullenilmesi gereken şeyler için kullanılır o yüzden tiny pill of resentment demiş farklı şekilde kullanarak. Yani tamam büyük bir şey değildi ama hala dün geceki dargınlığım geçmedi/unutamadım demek istiyor.
    11:50 Bucket: Köpeğin ismi asğpodkaspğ bu kadar çabuk da unutma Aslı :D
    12:10 Mug: Yol kesip saldırıp soyma
    12:37 Confront: Yüzleşme/Karşı koyma
    13:05 Üç tanesi derken hem soyguncu hem Julia hem Bucket'ı(ya da kendini de olabilir) kastediyor
    13:31 Waylaid: Yolunu kapatma/alıkoyma, iş yüzünden planlar erteleniyor yani
    14:05 Associate Department Chair: Departman başkanı yardımcısı, chair burada makam koltuğundan türeyip başkanlık makamı olarak kullanılıyor
    15:18 Bucket köpeğin ismi tekrar ağspdksapğd
    15:30 Episode: Olay, negatif anlamda kullanılır. İş arkadaşı araştırması için önemli olan kitapları galiba ona sormadan ödünç almış, Julia da aşırı derece de sinirlenip bağırıp çağırmış o kişiye, 'lost it' kendini kaybetmek anlamında, 'lost it on someone' da kendini kaybedip o kişiye patlamak. Galiba dedim aşağı kısma bakmadan ama aşağıda da kendisi 2 gün önce mutlu mesut ödünç vermiş ama unutmuş ödünç verdiğini diyor
    16:26 Early onset: Erken başlangıç, medikal durumlarda normalde çok daha geç yaşta ortaya çıkan hastalıkların erken çıkmasında kullanılır, Dementia: Bunaklık
    17:26 In shambles: Darmadağın/Rezalet içinde
    19:18 Two weekly visits derken haftada iki kere demek istemiş, extra bilgi; biweekly yazmamış adam karışmasın diye bilerek herhalde ama yine karıştı :D biweekly mesela hem haftada iki kez hemde iki haftada bir anlamına geliyor, böyle saçma bir dil ingilizce :D
    23:03 Ekstra not, dua et yangın çıkmasın evde :D
    23:48 DUI: Driving under influence : Madde etkisi altında araç sürme, Checkpoint: Kontrol noktası burada çevirme yani. Alkolmetreye üflemiş normalde çoğu eyalette 0.50-0.80 promil sınır o 1 üflemiş. Biz 100ml'de 50 miligrama 0.50 promil diyoruz, onlarda onla çarpıp 1litrede 0.5 gram deyip bunu %0.05 BAC(blood alcohol content) diye söylüyorlar ama.
    30:38 Bleach: Çamaşır suyu
    31:10 Guidebook: Rehber/El kitabı, bende bir durdum guidebook işte ya dedim asğdpkasğpdk
    33:15 Flora: Bitki örtüsü
    Geri dönüş yolun da 48:37de baktığın aralık galiba bu arada :D

  •  Месяц назад

    disco elysium 🤧