Bir psikoloji uzmanı olarak, 432 hertz'in daha iyi duyulduğuna ve 440 hertz'in kulağını tırmalayacağına inandığın için öyle hissettiğini iddia ediyorum. İlginç.
@@azimakkayahiç bir bok olmayarak, inanmak istediğin şeye inandığını, sana söylenebilicek kaynağı götüm olan her bilgiyi gerşekmiş gibi alıp saçma salak dini,ruhani saçmalıklara yorucak kadar gerçeklerden korkan,kendi düşünmek yerine insanların fikirlerini benimseyen kişiliksiz bir insan olduğunuzu idda ediyorum
Bir bilgisayar mühendisi olarak önce kendi psikolojini duzeltmen gerektiğine inanıyorum. Frekanslarn önemini bilmeden konuşuyorsun sadece:) @@yargitv2491
sayın hocam , 440 Hz ,432 Hz konusunda bir durumla karşılaştım. Enstrümanımı 432Hz LA akort ettiğimde tüm notaların frekanslarının tam sayı olduğunu gördüm. Araştırmaya değer bir konu olduğunu düşünüyorum.
Bravo. Sizin yorumu okuyunca hesap makinesini açıp baktığımda doğru olduğunu farkettim... 432 Hz ile yapılan akordda 36'nın katları olarak notalar dizilirken 440 Hz 'de 36,66666 olarak diziliyor... Anlamayanlar için şöyle söyleyeyim 440 Hz 12'ye bölersek 36,666... Çıkarken 432 Hz bölünce 36 çıkıyor... Neden 12 çünkü 12 tane nota var.. (la.la#.si.do.do#.re.re#.mi.fa.fa#.sol.sol#).. evet bu sayısal değer bile 432 düzeninin daha düzgün olduğunun bir göstergesidir çünkü daha hesaplama aşamasında bile 440 Hz insanın sinirlerini bozuyor 😊
Akustikle ilgilenen bir makine mühendisi olarak müziği resmen bir fizikçi bakış açısıyla anlatmanıza bayıldım.Özellikle bu kadar saçma bir komplo teorisini bile sakince ve rasyonel ele alışınız takdire şayan. Gramofonlardaki mekanik genleşmeden ötürü 440 hz i asla tam yakalayamayacağımızı ve schumann rezonansının 432 nin tam katı olamayabileceği konusundaki gayet cool antiteziniz mükemmeldi. Sonuçta frekans, dalga, akış, hava olayları vs gibi şeyler kaotik fenomenlerdir.
Böyle bir çalışma yaptığınız için teşekkür ederim. Kendi dilimizde böyle kaliteli, objektif, arkadaş arasında konuşurcasına samimi bir çalışma görmek heyecan verici. İşlerinizi ve çalışmalarınızı severek takip etmeye devam edeceğim 👌🏻
Emeğinize sağlık. Böyle bir video arıyordum uzun zamandır, RUclips'da gezinirken denk gelmesi çok iyi oldu.. İnsanlığın sizin gibi bilimsel insanlara ihtiyacı var gerçekten.
bu safsatalara karşı çok yerinde ve değerli bir video olmuş, gerçekten bilgisi olan insanların o alanlardaki safsataları kaldırmak için böyle cevaplar vermesi çok kıymetli ve gerekli...
Hocam ağzınıza sağlık. Sizden bir ricam var. Müziklerin MP3 ve FLAC formatlarında kHz sınırları (20, 22 vb.) ve bit değerlerinin tam olarak ne anlama geldiğini, FLAC müziği dinlerken maksimum performansı almak için ne tarz kulaklıklar ya da ses sistemleri kullanmamız gerektiği ile ilgili bir video çekebilirseniz efsane olur. Şimdiden teşekkür ederim :)
Komplo teorisi olduğu konusunda haklı olabilirsiniz Doruk hocam, dediğiniz gibi kanıtlanmış bir deney yok ortada. Bununla birlikte insanın enerji alanını, enerji merkezlerinin (çakraların) frekansını, büyüklüğünü, yoğunluğunu ölçebilen birçok sistem var artık, bunlar yokmuş veya saçmaymış gibi de davranamayız, bu alanda yıllarca araştırma yapmış insanlara saygısızlık olur.. Müziğin insanın enerji alanı üzerindeki etkileri daha çok araştırılmalı bence, iki türlü de elimizde savunabileceğimiz veriler malesef yok.. Bununla ilgili sadece Masaru Emoto'nun su molekülleri üzerinde yaptığı deneyler geliyor aklıma, bunun dışında da bilen varsa paylaşırsa sevinirim 🙏🌸
Eski Mısır'da bilmem kaç frekans denince, her şey ortaya döküldü. Bağlamamı moral moduma göre akort ettiğimde, tınılar bazen meleklere eşlik ediyor, bazen şeytan kovalıyor...
Hocam selamlar. "Adamlar - Acının İlacı" şarkısı yıllarca dinlememe neden olan bir hipnotize etki yaratmıştı bende. Sonradan gitar öğrenmeye ve şarkıyı orjinal tonuyla çalmaya çalıştığımda öğrendim 432 Hz frekansındaymış.
Doruk bey selamlar.. Konuya dair açtığınız tüm başlıklar ve iddalara verdiğiniz cevaplar , bu iddaların içersindeki tutarsızlıklardan ve bir çoğunun trol ve bir kısmının da prim yapmak amaçlı saçma sapan bilgilerle dolu olmasından dolayı gayet yerinde cevaplar. Ancak bu iddaların saçmalıklarından dolayı, bazı frekansların doğa ve insan ile daha uyumlu olduğunu varsayan hipotezleri de göz ardı etmemeliyiz diye düşünüyorum. Siz konuya zaten belli bir karar ile başladığınız için, yani bu bilgileri komplo teorisi olarak ele aldığınız için, bu çerçevede yürütmüşsünüz videonuzun içeriğini..Aslına bakarsanız idda olarak gösterdiğiniz videoların bir çoğu saçma zaten , ve konuyu hiç bilmeyen insanların ne dediğini bilmeden bahsettikleri gülünesi iddalar şeklinde tınlıyor, biz müzisyenler için..ve bir çoğu da kopyala-yapıştır asılsız iddalar. Yine de bu durumda dahi trol dediğimiz , manipülasyon yapmak için algı yöneten birimleri de göz önünde bulundurmak gerektiğini düşünüyorum. Yani dezenformasyon ile konuya itibar kaybı veriliyor; neredeyse komik ve müzik ilminden bi haber içerikler ile.. Buna benzer dezenformasyon çalışmalarını tarihi olarak da her alanda görebiliriz, propaganda dolu dünyamızda. Mesela Nestle firmasının 80li yıllarda hazır mama yemeyen bebekler gelişemez, hatta bu mamalar anne sütünden daha iyidir gibi kampanyaları sonrası Avrupa'da bir çok annenin süt emzirmeyi kesmelerini örnek gösterebiliriz.. Marlboro firmasının filtre kanseri engeller sloganlı reklam kampanyaları gibi gibi.. Videonuzda örnek olarak gösterdiğiniz komplo teorisi önermelerin yanında, sizin ortaya koyduğunuz bazı önermeler de dikkatimi çekti.. Bilimsel bir tartışma açtığınız için yazıcaklarım da bu minvalde değerlendirilir diye umuyorum.. Mesela; Eski çalgıların akordunu, daha birinci şarkının yarısına gelmeden kaçıracağı konusu.. Hani şu antik Mısır'dan gösterdiğiniz çalgıya istinaden bahis açtığınız konu.. Evet çalgılar akort kaçırabilir ama bir Hint klasik müziği dinlersek, çalgının akordu kaçtığı anda diğer çalgılara uyumlanacak şekilde müzisyen tarafından hemencik akort edilip, çalmaya devam ettiğini duyabiliriz.. Bu durum ortalama bir kulağı olan herhangi bir müzisyen tarafından hemen yapılabilir.. Konuya bahis Hint müziğinin en eski çalgılarından biri olan (M.Ö dahi var olduğu Vedik yazılarda mevcut) Veena isimli çalgı, otantik formunu bozmadan günümüze dek gelmiş ve hala da gayet tutarlı bir şekilde çalınmaktadır..Estetik olarak da çok güzeldirler..Evet otantik sazların akort kulakları hep zorluk çıkarır günümüzde ama işçiliği iyi bir otantik saz gayet de mükemmel akort edilebilmektedir.. Bağlama veya ud gibi yerel çalgılarımızda da aynı durum mevcuttur. İyi bir usta yapmışsa, çok güzel akort olur ve hava şartları aşırı değişken değilse en azından 1 şarkıyı rahat rahat tamamlar..Biz en azından yarım saat akordu kaçmayan ud, bağlama vs sazlar deneyimledik.. Buna ilaveten, örnek verdiğiniz antik Mısır kültürü, aynı zamanda bugün hala bilim adamlarının sırrını çözemediği piramitleri de inşa etmiş bir kültür olarak, basit bir çalgının akort mandallarını da yapabilcek teknolojiye sahiptir diye düşünüyorum. Eğer tabi piramitlerin uzaylılar tarafından, çalgıların insanlar tarafından yapıldığı düşünülüyorsa o ayrı.. Bir diğer konu, hangi frekansın referans frekansı olarak alınacağı ile ilgili. Bu konuyu batı müzik tarihi üzerinden ele almışsınız.. Doğu müzik tarihinden hiç bahsetmemişsiniz.. Mesela, ney enstrumanı, standartları olan , değişik boyları olan ve her boyunun belli standardı olan bir çalgı.. Sizin de bahsettiğiniz, oran orantı yasalarına göre notaları belirlenip , açılır, yapılır..(Mevlanaya ve daha öncesine dek gider geçmişi en azından).. Ve yahut Tibet çanakları (ki M.Ö'ye varır onların da geçmişi), neye göre akortlanırdı? Ki bu Tibet, Hint kültürleri "Ses" konusuna uhrevi boyutta önem veren kültürlerdir.. O yüzden bazı frekanslara önem vermeleri sebepsiz olmayabilir. Biz şimdi burda frekans diyoruz ama , sesin herhangi belirli bir noktasına verilen herhangi bir isim de diyebiliriz. Yani bir sese herhangi bir frekans mesela 256 hz demek yerine başka bir deyişle Do notası ya da Hint müziği tabiriyle Sa isimli notayı diyebiliriz, ve zaten de böyle denmekte. Yani frekans ölçerlerin yakın zamanda bulunmuş olması, müzisyen atalarımızın bu sesleri keskin bir şekilde duymadığı anlamına gelmez.. Müzik notalarının oran/orantı yasaları bahsettiğiniz 12 notalı eşit aralıklı sistemden evvel tâ Pisagora kadar, Farabiye kadar, Çin ve diğer kültürlerde de zaten bilinmekte idi.. V hatta bugünkü 12 notalı sistem doğal doğuşkanları doğal olmayan ile değiştirilmiş bir sistemdir bilirsiniz.. Yani bazı avantajlar için doğal olmayanı tercih ettiği alenen tescilli bir sistemdir.. esasında notalar arasındaki bu yasalar zaten fiziksel yasalar olarak zuhur etmektedir. İyi bir müzik kulağının uyumlandığı yasa da budur zaten bilirsiniz.. Lakin değişik kültürlerin değişik nota aralıkları vardır, benimsediği ya da sevdiği ya da duyumsadığı ve seçip kullandığı. Bizim komalı ses diye tabir ettiğimiz klasik Türk müziği ve halk müziği perde aralıkları gibi mesela.. Ne kadar zorlasak da otantik bir müzisyenin o mikro notasını, ya da koma sesini ne sazından ne de sesinden çıkaramayız.. Bu bağlamda 440 hz yerine başka bir sabit frekans tercihini belirleyen şey ne olabilir diye sorabiliriz. Mesela cura çalan çoban neye göre akortlayacak sazını? Kafasına göre mi..İyi bir uyum içinde ise çevresi ile, tabiatın içinde duyduğu seslere göre mi?. Birlikte ibadet eden Tibetli rahipler neye göre Om çekecekler. Belki de meditasyonda duydukları seslere göre mi? Ufak bir bahis açayım bu konuya dair.. Meditasyon kültürü içinde önemli bir yeri olan içsel ses meditasyonu çok eski zamanlardan beri bilinip çalışılmakta olan bir öğretidir. Ve bu çalışma ile insan bünyesinde hem fiziksel olan sesleri, hem de soyut sesleri duyabilir. Bir bestecinin ilham olarak duyduğu müzik ve sesler gibi.. Bu meditasyon yapan kişiler duydukları sesleri, notaları, bugünkü tabirle frekansları, daha doğrusu, ses olarak adlandırdığımız titreşimleri dışa vurarak, bunları sabitlemiş olabilirler mi ses çanakları ile ? (singing bowl, tibet çanağı) Buna ilaveten bizim de yaptığımız çalışmalarda 432 hz ile ilişkili başka bir La referansına rastladık; doğada süreğen ses veren kuş, kurbağa, çekirge, arı vs hayvanların seslerini çıkartmayı tercih ettikleri frekans yeri olarak. Ve 440 hz standardizasyonu öncesinde yapılmış plak kayıtlarında da bolca rastladık, bu doğada da zuhur eden frekans bandı seçkisine.. Sözü kısa kesmeye çalışırsam, eğer doğada zuhur eden baskın bazı frekanslar var ise ve bu frekans kadim kültürlerce ve eski plak kayıtlarında da zuhur ediyor ise bunun ne önemi olabilir ki? sorusu sorulması gereken bir sonraki soru olur.. Biz o soruyu sorduk ve bir de öneri sunduk.. Günümüzde "binaural beat "de denilen bir kavram var.. İki farklı frekansın kakışması yani birbiriyle etkileşime girmesi sonucu oluşan vurunun , beyinde oluşturduğu titreşimi betimlediği bir olgu. Mesela iki farklı frekans olan 50 hz ile 55 hz aynı anda titreşse 5 hzlik bir kakışım oluşur. 100 hz ile 110 hz aynı anda titreşse 10 hz bir çarpışma titreşimi oluşur. Bu fizik yasaları gereği beyin tarafından doğrudan algılanır.. Dolayısıyla ortamda (yani insan bünyesinde ve tabiatta) baskın bazı frekanslar var ise, ve 440 hz uygulaması bu tabii frekanslar ile çarpışıp gereksiz kakışımlar yaratıyor olabilirler mi? Ya da bu tabiatta zuhur eden frekanslarla uyumlanmak daha avantajlı mıdır ya da değil midir? Bu da sorulması gereken bir başka sorudur.. Ben buna bir cevap vermek istesem şöyle derdim; Göl içine bir çakıl taşı atılsa ve gölün yüzeyi dalgalansa, bir süre sonra tekrar durulur ve sükutu bulur. Sonra bir taş daha atarsak yine dalgalanır ve yine durulur. Bu sonsuza dek sürebilir. Eğer ki Taş atmayı hiç kesmeden sürekli dalgalanma yaparsak, gölün o ayna gibi sükutlu haline hiç bir zaman kavuşamayız. Ama göl aynı göl olarak kalmaya devam eder, evet hiç bir zarar gelmez göle. Lakin yüzeyi hep dalgalı.. Bu benzetme ile daha nice kelam edilebilecek olan bu konuya bir durak yakalayıp, cümleten sevgi selam ederim.. Not; Doruk hocanın bu manipülatif videolara haklı tepkisine ilaveten , bir başka müzisyen tavsiyesi eklemek isterim.. Vesair mecralardaki sentetik seslerden oluşturulmuş frekans müziklerini 2-3 dakikadan fazla dinlemek tehlikeli bir sinir uyarısıdır kanısındayız. Hele hele bir saat gibi uzun bir süre buna maruz kalınmamasını önemle rica ederiz. Özellikle böyle üzerinde anlaşmaya varılamamış bir frekans modası içinde iken:)
Doğa bilimi ile ilgili videoları Evrimagacı youtube sayfasından, muzik ve müziğin bilimini de sizin sayfanızdan takip ediyorum. Iyi ki de oyle yapıyorum. Ufkumuzu genisletiyorsunuz hocam, teşekkürler ❤
Aslında ben bu komplo teorisine inanıyorum. Gerek dizi müzikleri gerek reklamlarda kullanıldığını düşünüyorum.Fakat sizin karşı görüşleriniz o kadar iyiydiki izlerken acayip zevk aldım.olmasının muhtemel olduğunu düşündüğü durum hakkında aslında çok sığ bilgiye sahipmişim.Çok iyiydi.Sadece son cümlelerinize katılmıyorum."Bunun artık konuşmaya gerek yok" . Yoksa ilerleyemeyiz dimi hocam. Abone olundu.Emeğinize sağlık.
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir... Teşekkür ederim Doruk Bey bilime dayanan anlatınız için. Ben amatör olarak müzikle uğraşıyorum kendi kendime ve bu akord frekansı komplo teorisi ile ilgili bilgi kirliliği sebebiyle ilk nota öğrenmeye başladığım dönemdeki kafa karışıklığımı hatırladıkça hem gülüyorum, hem de bilgisizliğin ne kadar bataklık bir şey olduğunu anlıyorum. Sağolun var olun.
Enstrümanlarımın tellerini kendim yapıyorum. Bu süreçte şunu anladım ki tellerde kullandığınız materyaller doğrudan tüm enstrümanın yapısında ve tel boylarında baskın karar verici konumda bulunuyor. Sert bir materyal, sizin kullandığınız la sesi için parmaklarınızı yorabilir. Yumuşak bir materyal sizin kullandığınız la sesi için fazla gevşek gelebilir. Bu durumda kendinize ideal bir la sesi bulmak fazla lüks olabilir.
Teşekkürler Hocam. Aynı şarkıyı kaset ve CD'den dinlediğimizde frekans farkı kulakla hissedilir. Kasetin makaraları döndürme hızına markadan markaya veya pile göre değişirdi. :)
Ve hattaa kasetten kasete kayıt yaptıkça hiç biri orjinali gibi olmaz. O kaydın da kaydı onun da kaydı falan devam etseniz şarkı neredeyse 1 tam ton bile düşebiliyordu... Vay be 90'lar
Sabah üşenmedim bir yazılım yazdım ve yarım saat sizin bu videoda kullandığınız kendi sesinizi analiz ettim. 440Hz , 478Hz, . . . latisine offset 0 dedim. Ve aralıktaki iki latisi de (offset:1 ve offset:2 ) olarak adlandırdım. Sonuç sizi şaşırtacak, günlük kullandığınız sesiniz frekansı çoğunlukla offset 2 latisine düşüyor: (107Hz, 114Hz, 128Hz) Kodu ve nasıl yaptığımı paylaşabilirim ki siz de deneyebilirsiniz. Bazen (110Hz, 130Hz) gibi offset 0 latisinde konuşsanız da baskın olarak 432Hz latisinde konuşuyorsunuz.
@kutay8421 Ben sizin tam olarak neyi savunduğunuzu ya da kanıtlamaya çalıştığınızı anlamadım. 440 Hz iyidir, 432 Hz kötüdür, ille de 440 Hz olsun demiyorum ki. Kimse demiyor. Bunun tavsiye niteliğinde bir standart olduğunu, çoğu orkestranın zaten bu standarda uymadığını da açıklıyorum videoda. 440 Hz tamamen keyfi bir seçim. 450 de olabilirdi 430 da. Hiç sorun değil. Karşı çıktığım şey, bu konunun akla mantığa aykırı komplo teorileriyle süslenmesi ve son bölümde anlattığım gibi ticari kaygılarla istismar edilmesi. Siz bunun hangi kısmına karşı çıkıyorsunuz tam olarak?
@@DorukSomunkiran Şimdi yine 'sawtooth', 'sine', 'triangle', 'square' waveformlar ile tekrar baktım. Piyano'dan gitar'dan ve playback yaptığınız video'dan farketmeden etkilendiğiniz zamanlar hariç sesiniz hep offset 2'de çıkıyor. Yani 432Hz latisinde. Birşeyi savunmak için söylemiyorum. Kendi doğal sesiniz 440Hz'e değil 432 Hz'e uyumlu. Sadece bunu söylüyorum. Sizin, benim sesimin bu latiste olması bu latisin daha iyi olduğunu kanıtlamaya yeter mi yetmez. Ama şuur altımızda neden bu latisi seçiyoruz? Belki ses tellerimizin rastgele uzunluğu bunu belirliyor belki genetik kültürel veya başka birşey. Orasını bilemiyorum.
Kasetlerdeki yada plaklardaki kayıtların neden daha sıcak ve tatlı geldiğini üst katmanlarda teknik olarak çok merak etmişimdir .Meğer cevap sadece analog olmaları değilmiş...Cevabımı şimdi aldım sayılır..Ne demek istediğimi anladınız sanırım ..Bana anlattmak istediğiniz konunun tam tersi yönünü gösterdiğiniz için teşekkür ederim ..demkki neymiş..432 hz canmış.
Komplo teorileri asla çürümez ve asla yerle bir olmaz. Sadece güç kaybı yaşarlar. Buda insanoğlunun nasıl bir kıskaç içinde ve nasıl bir acziyet içinde olduğunu gösterir... Siz istediğiniz kadar ispat edin ne düz dünyacılar biter ne evrimciler biter. Ne roşıltlar biter nede 432 hz'ler. Şurası tartışılmaz bir gerçek ki insanoğlu evrende ortalama 70 yıl yaşayan bir atom parçacığı ve çok ama çok sınırlı. Hayat bu olamaz. Akla ve mantığa aykırı.
Doruk hocam merak ettiğim her döngünün 12 de bütünlenmesinden çıkarımla 440 12 ye bölündüğünde 36.6666667 , 432 12 ye bölersek 36 sonucunu buluyoruz. Komplo teorilerini düşünmeden, enstrumanımı 432 hz e göre akortladığımda hem şarkı söylerken kendimi, hem de sesler arasındaki uyumu daha ferah ve yumuşak daha oturmuş hissediyorum. akordu 440 hz e göre yaptığımda bir sürtonelik hissi yaşıyorum. Sesleri geometrik olarak düşünürsek 36.6666667 olan artık farkın simetrik bütüne oturmadığını 440 frekansın savaş çıkarmak değil de daha punch hissettirdiği ve daha tetikleyici olması sebepli ticari olarak standartlaştırıldığını düşünüyordum. konuyla ilgili derin bir araştırmam olmadı, anlatımınız net olduğu için soru sormak değil kendi hissettiğimi paylaşmak istedim. Detaylı anlatımınız için teşekkür ederim.
Matematik her zaman zayıf tarafım oldu. Bu sebeple matematiksel olarak açıklayamam. Ama benim için 12 rakamı ile ilgili bir durum 12 her şeyin içinde var, benim için evimin kapı numarası olması gibi kişisel çok karşılaştığım..hem fiziksel hem zamansal bütünleşme ve çözülme noktası gibi hissediyorum. Kromatik adımla 12. Adımda çözülme hissine gelmek gibi. 432 hz mi 440 mı doğru? aslında bir frekansın hissetirdiğini konuşuyoruz.. aslında ben de neden 12 biraz onu düşünüyorum. :)
Ağzınıza sağlık Doruk Bey, çok öğretici ve bilgilendirici bir video olmuş. Bilim/bilgi dışı zırvaları ciddiye almak ve böylesi açıklayıcı videolar yapmak, hele ki konunun birici elden uzmanları tarafından, çok önemli ve gerekli diye düşünüyorum. Videonuz da, bir Evrim Ağacı, bir Yalansavar videosu ayarında bilimsel bir video olmuş, teşekkürler.
Doruk Hocam anlatımınız şahane 👌23:32'deki yorumunuza çok güldüm; "la gördüğünüz yerde la bemol çalıyorsunuz o da farklı bir frekans yani savaş çıkarmayacak bir frekans" 🤣🤣
aslında hiç alakam olmayan asla görüp de tıklamayacağım bir video kulaklığımda müzik dinlerken başladı ve cidden inanılmaz ilgi çekti hikaye anlatışınız, gerçekten tebrik ederim emeğinize sağlık
Aynen size katılıyorum hocam, ancak bilgisini google aramalardan alan yapay zeka ( "432 hz ne işe yarar " sorusuna verdiği cevap : 432 Hz’nin iddia edilen faydaları arasında derin bir rahatlama ve huzur sağlamak, stresi azaltmak, daha dengeli bir zihin ve beden deneyimi yaşatmak, uyku kalitesini artırmak ve yaratıcılığı teşvik etmek yer alır.. ) şeklinde.. dediğiniz gibi, bir pazar meselesi bencede..
Hocam bunu söyleyenlerin bu teoriyi ispatlamadığı gibi sizin söylemleriniz de onların söylediğini yalanlayamaz diye düşünüyorum. Keza alfa, beta, gama gibi vücudumuzun titreşim modlarını okumuştum bir aralar. Farazi konuşuyorum; uyku halinde beynimizin frekansı ile 432 Hz arasında katsayısal bir uyum (armoni) varsa bir daha irdelememiz gerekmez mi bu konuyu? Duygularımızın da vücudumuzun frekansını değiştirdiğine inanıyorum ben. Sonuçta canlı, hareketli bir ortamda frekans vardır ve eğer kan akışını hızlandıran bir olay varsa bu frekansımızı değiştirir vs. vs.? Hadi tartışalım :) Emeklerinize sağlık ama biraz ofansif bir vibe (vibration-titreşim :D ) aldım bu videodan. Sevgiler
Selamlar hocam. Videonuzu çok beğendim . Peki bu frekansların insanin ruh dünyasına hiç etkisi yok mudur sizce ? Türk sanat müziğin de mesela makamlarin farkli farkli etkileri oluyor insana , ki bunu bir uzman olarak siz daha iyi bilirsiniz .❤ sevgiler saygılar
Güzelsanatlar lisesi ve müzik öğretmenliği bölümü mezunu bir müzisyenim. Okuduğumuz dönemde yaylı orkestralarında 440 La akort yapıldığında ilginç bir baş ağrısı tutardı, yıllardır da tutar. 438'e indiği an geçer mesela bende o baş ağrısı. 432 de kulağıma çok pest geliyor ama 436 en rahat ettiğim, hem kulağıma en hoş gelen hem de fiziki anlamda cidden rahatladığım bir frekans. Bazı arkadaşlar çıkacaktır illa ki yav abartma o kadar farketmiyodur vs ama uzun yıllar bunun içinde olduğunuzda emin olun farkediyor. Kendimden birşeyler bularak izledim videonuzu ağzınıza sağlık.
6. Bölümde “All of You” eserindeki A-7b5 akorundaki ‘la’ notası yüksek ihtimal bas’tadır. 440 herz değil zaten :)) o şarkıyla savaş çıkarmak imkansız 😂 Yine çok güzel bir video olmuş, ellerinize sağlık 💚
Caz müziğinde “passing ton” “cromatic approach” gibi mevzular olduğundan illa ki la sesi duyulur bir noktada ( sololarda filan) . Ama cazda ilginç olan şu ki tam da Amb7 geldiğinde, kimse la’ya dokunmayabilir de.. 😀
hocam merhabalar. bir fizik mezunu ve müzikle uzun zamandır hobi olarak uğraşan bir kişi olarak bu tür komplo teorilerinin -ki bence buna safsata demek gerekir- sizin gibi bir bilen tarafından yayınlanmasından çok memnun olduğumu belirtmek isterim. sizi tanımıyorum ama anlattıklarınızı tarihinden bilimsel tabanına, hiçbir boşluk bırakmayacak şekilde ve tarafsız düzenlemiş olduğunuz için de ayrıca teşekkür ederim. dediğim gibi işim gereği safsatalardan kurtulup daha güzel ve gerçekten toplumumuzu ileri götürecek olan uğraşlar ile çevremi ben de bu ve benzeri konularda aydınlatmakla mükellefim. akustik üzerine olan algımız, müzikle uğraşan bir toplum olduğumuz için bu tarz konularda halka aşırı derecede sirayet etmiyor olsa da bilgi kirliliğinin önüne geçmek açısından yarattığınız bu vidyo kafalardakı soru işaretlerini giderecektir. bu yayını yaptığınız için teşekkürler hocam.
Teşekkürler hocam ama gerçekten her çakranın rezone olduğu bir frekans var bu doğru. 432 nin kalp çakrasının frekansı olduğu da doğru, ama bir şarkının içerisinde frekansın sabit bir şey olmadığı da doğru. Monofonik olarak 432 hz bir müzikle kalp çakrasının titreşmesini sağlamak mümkün ama polifonik bir eserin frekansı sabit kalmadığı için 440-432 meselesi bu açıdan bir şehir efsanesi.
Bunlar ölçülüp kanıtlanabilecek şeyler değil, o yüzden inandığımız şeyler üzerinden konuşmak durumundayız. Her insanın boyu, kilosu, kalp atış hızı farklıyken çakralar için rezonans değerlerinin sabit olacağına ben inanmıyorum. Kaldı ki bu tür değerler nokta atışı değil, belli bir aralık dahilindedir genelde. Alfa dalgaları 8 Hz denir mesela çoğu kaynakta, halbuki böyle sabit değildir. Robot değiliz. 8-12 Hz arasında değişiklik gösterir. Çakraların rezonant frekansları da belli bir aralık içinde olmalı.
@@DorukSomunkiran insanların kalpleri kalp çakrası frekansına uyumlanamadığı için hızlı ve yavaş atıyor bana kalırsa ama o da o insanın kalp çakrasının frekansına göre o insanın kalbinin verdiği tepkidir diyebilirsiniz orası apayrı bir konu ama şu konuda da %100 haklısınız ki bu durum bu kadar uzatılacak ya da ölçümlenebilir bir durum değil. Müziğin mutfağına da magazin lazım 😊👼
ya adam sallamasyon bi yarım saat israf etmiş. Zaten 2x te dinlediğim için 17 dakikam gitti ziyan oldu. Millet 1000 takipçiye ulaşınca kendini godmode'a alıyo bi bk zannediyo şu internet denen kanalizasyonda
4 yil once bu konuyu sormustum ama kayda deger bir bilgilendirme bulamamistim.sizin trt programlarinizi da izlemistim. Bu video gercekten cok aydinlatici oldu. Benim cikardigim sonuc :Tanri kesinlikle Matematikci .Matematigi cozemeyenler Tanri ve seytan hakkinda pek cok komplo saydirabiliyorlar. Saygilar ve sevgiler💙🧿⭐
İnsanlara biricik sabit lazım sanırım, her şeyi açıklayan tek bir gerçek. O yüzden satıyor olmalı böyle şeyler. Aklıma Otostopçunun Galaksi Rehberi’ndeki 42 cevabı geldi😂 Bir de perde arkasını ben gördüm fantezisi var tabii🙃
bende inanmıyorum fakat yaptığım binaural beat videolarından birinde harbiden öbür tarafa gittim geldim benzeri laflar edenler oldu. halbuki müziğin etkileyiciliği frekansında değil armonisinde gizlidir, o insanlar da o melodinin tesirinde etkileniyorlar fakat inandıkları yönde kabul ediyorlar.... halbuki örneğin kitaronun silk road'unu veya Vangelisin unknown man ya da Alpha'sını dinlerken "clairvoyance" frekans modunda dinlemiyoruz fakat daha fazla ruhani ve huzur dolu hisler ediniyoruz!!!
♾️ Teşekkür ederiz. Müzik barışı getirir. "Hair" 'den o sahne canlanır gözümde. Dev hoparlörler kurulsa dünyanın her ülkesinde, her şehirde... Her anlamda en keşmekeş durumlarda müzik yayılsa, repertuar farklı da olsa müzik birleştirici frekanslarla buluşturur her canlıyı... Sadece "insanları diye ayırmıyorum..." 🌐🎶🎵
Hocam emeğine sağlık. Saçma sapan fal işlerini “Evren” hikayelerine dönüştürüp, sıfır bilgiyle “Bak müzikte de böyle bişey var” diye karşıma gelenlere gülmekten konuyu anlatamıyordum. Olayı çok bilimsel, doğru ve herkesin(!) anlayacağı şekilde anlatmışsın. Sayende “Bak sen şunu bi izle” diyerek konuyu anlatmaya çalışmaktan kurtulacağım. 🙏 Zira bir (ya da her) müzik parçasında tek frekans duyduğunu zannediyor insanlar. İyi ki doğuşkanlardan falan haberleri yok! Bi de onu duysalar kim bilir neler uyduracaklar…
Hocam selamlar, Armoni bilgisi için Superpeer'den eğitiminizi almak istiyorum. 1 aylık abonelik aldığım taktirde 1 ay sonra geçmişte izlediğim videolara erişimim oluyor mu acaba yoksa onlara erişimim de mi kapanıyor? Biraz yoğun olduğum için çok üstünde duramıyorum. 1 ayda tamamlayamayabilirim.
Harika şeyler öğrendim. Çok teşekkürler. Yeni aboneniz hayırlı olsun. :) Bilen biri cevaplarsa sevinirim: Solist şarkıyı okurken bas ya da tiz tarafa sesi yetmediğinde bir miktar (bir oktav mı?) aşağı ya da yukarı giderek devam edebiliyor ve bu dinleyiciyi çok rahatsız etmiyor. Buna ne deniyor?
Eskiden müzikle tedavi yapılıyordu, bildiğim kadarıyla eskiden bizim kullandığımız frekans 425hz e yakındı. Sonradan 432 hz e geçildi diye biliyorum. Elimizde yeterli kaynak veri yok.
Biri size frekans kuantum boyut ve enerjiden bahsediyorsa ve konu fizik değilse yanınızda ağız üstüne vurmalık bir kürek de yoksa ortamı hızla terketmenizi şiddetle tavsiye ederim.
nota matematikteki preiyodik fonksiyonlar gibi periyodik bir fonksiyon, sonsuza kadar gidiyor, frekanslar arası oranlara göre, tekrarlanıp duruyor biraz daha tiz veya pes olacak şekilde ama komplocular olmayan bir temel üzerinden inanılmaz bir hayal gücü ile neler neler çıkarıyorlar :)
Hocam, sanki pazarlama ve reklamcılıkta başvurulan, şu renklerle ilgili teorilerden esinlenilmiş gibi. Kırmızı, yemek yemeyi; sarı ya da turuncu canlılığı, hareketliliği çağrıştırırmış. Siyah karamsarlığı veya ciddiyeti anımsatırmış insana, gibi... Pek de bilmiyorum. Renklerin ya da dalgaboylarının algılanışı ve etkisi genelgeçer değil demek ki ezberden ancak üçünü sayabildim. Örneğin blues adını Türkçeleştirseydik, biz haki demeliydik ona bence =) Aradaki sekiz hertz farkı, ekvator bölgesinden kutuplara dek heryere dadanmış, adaptasyon yeteneği sayesinde tüm türlerin en gelişmişi denilen bir canlı ne kadar tınlar? Aklım ermedi. Yalnızca, hak geçmesin diye düşünüp şuna değinmek istedim. Bu teorileri benimseyen ya da yayan kişiler, odyometri değil de maruz kalma açısından (exposure... maruziyet pek de güzel bir sözcük gibi gelmiyor, kulağı tırmalıyor) yaklaşıyorlar galiba. Yine de Schumann'a gelene kadar Doppler var herhalde, değil mi. Oturmuş, termal izolasyonu bile standardın bayağı gerisindeki odamda bin yıllık cihazımdan sevdiğim bir parçayı dinlerken kim umursar frekansı, hızı. Beynimiz de bir zahmet hafif ayar çeksin, yeri geldiğinde az sabunlasın. İşi nedir başka :D
Konunun safsatalardan ibaret olduğunun zaten farkındaydım fakat bu şekilde derinlemesine ele alınması beni mutlu etti. Su gibi akıp giden bir video olmuş. Emeğinize sağlık.
Hocam bomboş komplolar. Death Metal ve Black metal dinlerim, belki de en gergin en 'evil' soundlar bu gruplarda. Bu grupların genellikle de gitar akortları drop C, drop B gibi pes akortlar oluyor.
Ayrı bir yorum daha aklıma geldi, bu 432 olayını çok bilmiyor olsam da, geçen bir komplo teorisyeninin bir açıkması vardı ve çok hoşuma gitti, bizler diyor bazen birşeyi mantığa bağlamak için çok uğraşıyoruz siz inanın diye, fakat farklı bir inanç farklı bir fikir yada farklı bir bakış açısı katmaz isek düşünmeyeceğinizi düşünüyoruz, aslında bir nevi bizi felsefeye davet ediyorlar bunu yaparken inandıklarını bile yalanlıyorlar, ama evet düşünmeyi sağladıkları gerçeği bana da mantıklı geldi. bilim daha önce bulunmuşları reddetmektir sonuçta, bu mantıktan bakınca adamın anlatımı mantıklı geliyor.
Kıymetli hocam özellikle ülkemizde böyle konulara rağbet çok fazla. Biliyorsunuz daha geçen seneye kadar 2023'te maden zangini olacağımız gibi iddialar vardı. İnsanların bilime ilgi duymamasından dolayı böyle zırvalıklara inanılır, inanılacaktır da maalesef...
Teknolojinin hızlı gelişimi kişilerin kendini tanıma, iç zenginliği, vb. emek gerektiren, yorucu gelişim süreçlerinden biran önce kaçıp 'fast food' yönelimlerini giderek hızlandırıyor. Örneğin uzak doğu felsefesini bilmeden evrenle bütünleşmek için yoga yapmak gibi...
Öncelikle Merhaba. Videonuzu çok beğendim. Bilimsel bir araştırma niteliğinde olmuştur. Bir psikolog ve müzisyen olarak size önereceğim nokta duyular olucaktır. Beynin amigdala bölgesinin frekans algılaması ile ilgili araştırma yapmanızı öneririm. Amigdala beynin orta bir bölgesi olup, duyguların yer aldığı bir alandır. 432 hz daha tok bir ses yaydığı için müzik kulağı olan olmayan herkesi daha memnun eder yani daha anlaşılır kılar. 440 hz i müziyenlere dinletdirseniz bu daha rağbet görür. Bu bir yandan sosyolojik bir olaydır. Müziyenler daha net daha belirgin ve üzerinde daha fazla bilimsel manada daha düzgün sesi tercih edeceklerdir. Normal dinleyiciler ise, 432 de daha sıcak duygular alacaktır. Buna sebep, ister genetik anlamda isterse de çevresel anlamda geçmişten kalan bilinçaltı hatıralarımızı ve fantezilerimizi daha fazla tetiklediğidir. Teşekkürler
Arkadas cevremde komplo teorisi yazan, buyuk resmi goren tanidiklarim var. Bu teorilerin nedeni mit anlatmak gibi, savunma mekanizmasi gibi bir sey. Teorisini bana dayatmiyorsa hikaye gibi dinliyor geciyorum. Bu arada kanal muhtesem, hemen uye oldum❤❤❤
Hocam anlattıklarınıza katılıyorum, bu komple teorileri ile izlenme kasan dayanaksız videolar hakkında açıklamalarınız harika. Ancak 432 hertz ile 440 hertz arasında hissedilir bir fark var, bunu es geçemeyiz. 432 daha rahatlatıcı bir ruh hali yaratiyor çalarken ve dinlerken. 440 agresif kalıyor, evet zaten sabit 432 tutturmak mümkün değil, 440 -8/10 diyeleim,daha rahatlatıcı geliyor dinlerken. Benim deneyimledigim en azindan öyle
En çok hoşuma giden durum; bir kaydı aynı cihazlarla aynı ortamda dinlerken, arada içimden hep böyle düşük tempolu bir parça mıydı bu, diye yadırgadıktan sonra başka bir gün aynı yerde aynı müziğin kulağıma gümbür gümbür gelmesi. Saniye bile saniyeliğini şaşırıyor demek bazen. Olabilir, gayet normal.
Korku ortak bir duygu, hepimiz aynı şeyi sevmez ya da aynı şeye gülmeyiz ama bir çok korku objesi/ortamı birbirine benzer. Kovid ano ve sonrası dünya da egemen güçlere olan güvensizlik hat sayfaya çıktı o yüzden bu tür paylaşımların çoğaldığını düşünüyorum. Tıpkı dü dünya ya da ziyaretçiler filminden kalan dünyayı kertenkeleler yönetir söylencesi. Ege yada dokuz eylül de bir hocanın kendi oluşturduğu elementin hikayesinde olduğu gibi. Bizzat hocadan dinlemiştim.
Merhabalar hocam insan denen varlıkta plakalar çubuklar teller tahtalar gibi tepeden tırnağa titreşime duyarlı bi varlık cehaletimi mazur görürseniz bi sorum olcak peki alt hertzlerdeki geniş dalga boylarının insandaki titreşiminin etkileşimin sonuçları ile üst hertzlerdeki titreşimin elkileşimin sonuçları hakkında fikirlerinizi ögrenebilirmiyiz
Çok ilginç bir video elinize sağlık. Bir sorum olcak. Hz'i düşürmek ile pese doğru traspoze etmek arasında fark var mı? Mesela sol notasından dan çalınan bir şarkıyı aslında farklı bir hz den çalmış olmuyor muyuz? Yoksa yanlış mı düşünüyorum
Merak ettim denedim, aynı notalar 460 Hz de Martin Garrix-Animals, 420 Hz de Avicii-The Nights çalıyor 😅 vst lerde 440 alıştığımız standart olduğu için normal geliyor ama agresiflik vermiyor, müziğin hızı,türü,notaları daha etkili gibi . 432 biraz yavaşladığından daha hüzünlü gibi geldi, müziğe biraz vintage havası katıyor ama dünyaya ya da evrene bir etkisini ve eşitlendiğini göremedim😊
Dinamik aralığı geniş, dinleme keyfi yüksek, kaliteli eserler üretecek sanatçıları bekliyoruz. Amatör olarak ben de başlarsam çeşitli denemeler yapacağım. Bir iki tane, henüz üzerinde çalışılan demo parça duymuştum bir grubun stüdyosundan; o ilk ham hâlleri kulağa güzel geliyordu.
Bir müzik öğretmeni olarak 432 Hz de tüm sesleri daha temiz ve ayrı ayrı duyuyorum aksine 440 hz kulağımı tırmalıyor yoruyor. İlginç.
Bir psikoloji uzmanı olarak, 432 hertz'in daha iyi duyulduğuna ve 440 hertz'in kulağını tırmalayacağına inandığın için öyle hissettiğini iddia ediyorum. İlginç.
@@yargitv2491 Bana daha çok boş yapıyorsun gibi geldi 👍🏼
@@azimakkayahiç bir bok olmayarak, inanmak istediğin şeye inandığını, sana söylenebilicek kaynağı götüm olan her bilgiyi gerşekmiş gibi alıp saçma salak dini,ruhani saçmalıklara yorucak kadar gerçeklerden korkan,kendi düşünmek yerine insanların fikirlerini benimseyen kişiliksiz bir insan olduğunuzu idda ediyorum
allani :D
Bir bilgisayar mühendisi olarak önce kendi psikolojini duzeltmen gerektiğine inanıyorum. Frekanslarn önemini bilmeden konuşuyorsun sadece:) @@yargitv2491
sayın hocam , 440 Hz ,432 Hz konusunda bir durumla karşılaştım. Enstrümanımı 432Hz LA akort ettiğimde tüm notaların frekanslarının tam sayı olduğunu gördüm. Araştırmaya değer bir konu olduğunu düşünüyorum.
Numeroloji fln mı
Bravo. Sizin yorumu okuyunca hesap makinesini açıp baktığımda doğru olduğunu farkettim... 432 Hz ile yapılan akordda 36'nın katları olarak notalar dizilirken 440 Hz 'de 36,66666 olarak diziliyor... Anlamayanlar için şöyle söyleyeyim 440 Hz 12'ye bölersek 36,666... Çıkarken 432 Hz bölünce 36 çıkıyor... Neden 12 çünkü 12 tane nota var.. (la.la#.si.do.do#.re.re#.mi.fa.fa#.sol.sol#).. evet bu sayısal değer bile 432 düzeninin daha düzgün olduğunun bir göstergesidir çünkü daha hesaplama aşamasında bile 440 Hz insanın sinirlerini bozuyor 😊
Akustikle ilgilenen bir makine mühendisi olarak müziği resmen bir fizikçi bakış açısıyla anlatmanıza bayıldım.Özellikle bu kadar saçma bir komplo teorisini bile sakince ve rasyonel ele alışınız takdire şayan. Gramofonlardaki mekanik genleşmeden ötürü 440 hz i asla tam yakalayamayacağımızı ve schumann rezonansının 432 nin tam katı olamayabileceği konusundaki gayet cool antiteziniz mükemmeldi. Sonuçta frekans, dalga, akış, hava olayları vs gibi şeyler kaotik fenomenlerdir.
Süslü palavralar yok satarken sade hakikatlerin pek müşterisi yok Hocam, dilinize sağlık...
Böyle bir çalışma yaptığınız için teşekkür ederim. Kendi dilimizde böyle kaliteli, objektif, arkadaş arasında konuşurcasına samimi bir çalışma görmek heyecan verici. İşlerinizi ve çalışmalarınızı severek takip etmeye devam edeceğim 👌🏻
Emeğinize sağlık. Böyle bir video arıyordum uzun zamandır, RUclips'da gezinirken denk gelmesi çok iyi oldu.. İnsanlığın sizin gibi bilimsel insanlara ihtiyacı var gerçekten.
Teşekkürler. 432 hrz in farkına gerçekten vardır. Rahatlatıcı vd huzur verici.
440 hrz korku ve tedirgin edici
bu safsatalara karşı çok yerinde ve değerli bir video olmuş, gerçekten bilgisi olan insanların o alanlardaki safsataları kaldırmak için böyle cevaplar vermesi çok kıymetli ve gerekli...
Hocam ağzınıza sağlık. Sizden bir ricam var. Müziklerin MP3 ve FLAC formatlarında kHz sınırları (20, 22 vb.) ve bit değerlerinin tam olarak ne anlama geldiğini, FLAC müziği dinlerken maksimum performansı almak için ne tarz kulaklıklar ya da ses sistemleri kullanmamız gerektiği ile ilgili bir video çekebilirseniz efsane olur. Şimdiden teşekkür ederim :)
Komplo teorisi olduğu konusunda haklı olabilirsiniz Doruk hocam, dediğiniz gibi kanıtlanmış bir deney yok ortada. Bununla birlikte insanın enerji alanını, enerji merkezlerinin (çakraların) frekansını, büyüklüğünü, yoğunluğunu ölçebilen birçok sistem var artık, bunlar yokmuş veya saçmaymış gibi de davranamayız, bu alanda yıllarca araştırma yapmış insanlara saygısızlık olur.. Müziğin insanın enerji alanı üzerindeki etkileri daha çok araştırılmalı bence, iki türlü de elimizde savunabileceğimiz veriler malesef yok.. Bununla ilgili sadece Masaru Emoto'nun su molekülleri üzerinde yaptığı deneyler geliyor aklıma, bunun dışında da bilen varsa paylaşırsa sevinirim 🙏🌸
Meğer şeytan bize gülüyormuş. İyi ki varsınız hocam.
Eski Mısır'da bilmem kaç frekans denince, her şey ortaya döküldü. Bağlamamı moral moduma göre akort ettiğimde, tınılar bazen meleklere eşlik ediyor, bazen şeytan kovalıyor...
Hocam selamlar. "Adamlar - Acının İlacı" şarkısı yıllarca dinlememe neden olan bir hipnotize etki yaratmıştı bende. Sonradan gitar öğrenmeye ve şarkıyı orjinal tonuyla çalmaya çalıştığımda öğrendim 432 Hz frekansındaymış.
Doruk bey selamlar.. Konuya dair açtığınız tüm başlıklar ve iddalara verdiğiniz cevaplar , bu iddaların içersindeki tutarsızlıklardan ve bir çoğunun trol ve bir kısmının da prim yapmak amaçlı saçma sapan bilgilerle dolu olmasından dolayı gayet yerinde cevaplar. Ancak bu iddaların saçmalıklarından dolayı, bazı frekansların doğa ve insan ile daha uyumlu olduğunu varsayan hipotezleri de göz ardı etmemeliyiz diye düşünüyorum. Siz konuya zaten belli bir karar ile başladığınız için, yani bu bilgileri komplo teorisi olarak ele aldığınız için, bu çerçevede yürütmüşsünüz videonuzun içeriğini..Aslına bakarsanız idda olarak gösterdiğiniz videoların bir çoğu saçma zaten , ve konuyu hiç bilmeyen insanların ne dediğini bilmeden bahsettikleri gülünesi iddalar şeklinde tınlıyor, biz müzisyenler için..ve bir çoğu da kopyala-yapıştır asılsız iddalar. Yine de bu durumda dahi trol dediğimiz , manipülasyon yapmak için algı yöneten birimleri de göz önünde bulundurmak gerektiğini düşünüyorum. Yani dezenformasyon ile konuya itibar kaybı veriliyor; neredeyse komik ve müzik ilminden bi haber içerikler ile.. Buna benzer dezenformasyon çalışmalarını tarihi olarak da her alanda görebiliriz, propaganda dolu dünyamızda. Mesela Nestle firmasının 80li yıllarda hazır mama yemeyen bebekler gelişemez, hatta bu mamalar anne sütünden daha iyidir gibi kampanyaları sonrası Avrupa'da bir çok annenin süt emzirmeyi kesmelerini örnek gösterebiliriz.. Marlboro firmasının filtre kanseri engeller sloganlı reklam kampanyaları gibi gibi..
Videonuzda örnek olarak gösterdiğiniz komplo teorisi önermelerin yanında, sizin ortaya koyduğunuz bazı önermeler de dikkatimi çekti.. Bilimsel bir tartışma açtığınız için yazıcaklarım da bu minvalde değerlendirilir diye umuyorum..
Mesela;
Eski çalgıların akordunu, daha birinci şarkının yarısına gelmeden kaçıracağı konusu.. Hani şu antik Mısır'dan gösterdiğiniz çalgıya istinaden bahis açtığınız konu.. Evet çalgılar akort kaçırabilir ama bir Hint klasik müziği dinlersek, çalgının akordu kaçtığı anda diğer çalgılara uyumlanacak şekilde müzisyen tarafından hemencik akort edilip, çalmaya devam ettiğini duyabiliriz.. Bu durum ortalama bir kulağı olan herhangi bir müzisyen tarafından hemen yapılabilir.. Konuya bahis Hint müziğinin en eski çalgılarından biri olan (M.Ö dahi var olduğu Vedik yazılarda mevcut) Veena isimli çalgı, otantik formunu bozmadan günümüze dek gelmiş ve hala da gayet tutarlı bir şekilde çalınmaktadır..Estetik olarak da çok güzeldirler..Evet otantik sazların akort kulakları hep zorluk çıkarır günümüzde ama işçiliği iyi bir otantik saz gayet de mükemmel akort edilebilmektedir.. Bağlama veya ud gibi yerel çalgılarımızda da aynı durum mevcuttur. İyi bir usta yapmışsa, çok güzel akort olur ve hava şartları aşırı değişken değilse en azından 1 şarkıyı rahat rahat tamamlar..Biz en azından yarım saat akordu kaçmayan ud, bağlama vs sazlar deneyimledik.. Buna ilaveten, örnek verdiğiniz antik Mısır kültürü, aynı zamanda bugün hala bilim adamlarının sırrını çözemediği piramitleri de inşa etmiş bir kültür olarak, basit bir çalgının akort mandallarını da yapabilcek teknolojiye sahiptir diye düşünüyorum. Eğer tabi piramitlerin uzaylılar tarafından, çalgıların insanlar tarafından yapıldığı düşünülüyorsa o ayrı..
Bir diğer konu, hangi frekansın referans frekansı olarak alınacağı ile ilgili. Bu konuyu batı müzik tarihi üzerinden ele almışsınız.. Doğu müzik tarihinden hiç bahsetmemişsiniz.. Mesela, ney enstrumanı, standartları olan , değişik boyları olan ve her boyunun belli standardı olan bir çalgı.. Sizin de bahsettiğiniz, oran orantı yasalarına göre notaları belirlenip , açılır, yapılır..(Mevlanaya ve daha öncesine dek gider geçmişi en azından).. Ve yahut Tibet çanakları (ki M.Ö'ye varır onların da geçmişi), neye göre akortlanırdı? Ki bu Tibet, Hint kültürleri "Ses" konusuna uhrevi boyutta önem veren kültürlerdir.. O yüzden bazı frekanslara önem vermeleri sebepsiz olmayabilir. Biz şimdi burda frekans diyoruz ama , sesin herhangi belirli bir noktasına verilen herhangi bir isim de diyebiliriz. Yani bir sese herhangi bir frekans mesela 256 hz demek yerine başka bir deyişle Do notası ya da Hint müziği tabiriyle Sa isimli notayı diyebiliriz, ve zaten de böyle denmekte. Yani frekans ölçerlerin yakın zamanda bulunmuş olması, müzisyen atalarımızın bu sesleri keskin bir şekilde duymadığı anlamına gelmez..
Müzik notalarının oran/orantı yasaları bahsettiğiniz 12 notalı eşit aralıklı sistemden evvel tâ Pisagora kadar, Farabiye kadar, Çin ve diğer kültürlerde de zaten bilinmekte idi.. V hatta bugünkü 12 notalı sistem doğal doğuşkanları doğal olmayan ile değiştirilmiş bir sistemdir bilirsiniz.. Yani bazı avantajlar için doğal olmayanı tercih ettiği alenen tescilli bir sistemdir.. esasında notalar arasındaki bu yasalar zaten fiziksel yasalar olarak zuhur etmektedir. İyi bir müzik kulağının uyumlandığı yasa da budur zaten bilirsiniz.. Lakin değişik kültürlerin değişik nota aralıkları vardır, benimsediği ya da sevdiği ya da duyumsadığı ve seçip kullandığı. Bizim komalı ses diye tabir ettiğimiz klasik Türk müziği ve halk müziği perde aralıkları gibi mesela.. Ne kadar zorlasak da otantik bir müzisyenin o mikro notasını, ya da koma sesini ne sazından ne de sesinden çıkaramayız..
Bu bağlamda 440 hz yerine başka bir sabit frekans tercihini belirleyen şey ne olabilir diye sorabiliriz. Mesela cura çalan çoban neye göre akortlayacak sazını? Kafasına göre mi..İyi bir uyum içinde ise çevresi ile, tabiatın içinde duyduğu seslere göre mi?. Birlikte ibadet eden Tibetli rahipler neye göre Om çekecekler. Belki de meditasyonda duydukları seslere göre mi?
Ufak bir bahis açayım bu konuya dair.. Meditasyon kültürü içinde önemli bir yeri olan içsel ses meditasyonu çok eski zamanlardan beri bilinip çalışılmakta olan bir öğretidir. Ve bu çalışma ile insan bünyesinde hem fiziksel olan sesleri, hem de soyut sesleri duyabilir. Bir bestecinin ilham olarak duyduğu müzik ve sesler gibi.. Bu meditasyon yapan kişiler duydukları sesleri, notaları, bugünkü tabirle frekansları, daha doğrusu, ses olarak adlandırdığımız titreşimleri dışa vurarak, bunları sabitlemiş olabilirler mi ses çanakları ile ? (singing bowl, tibet çanağı)
Buna ilaveten bizim de yaptığımız çalışmalarda 432 hz ile ilişkili başka bir La referansına rastladık; doğada süreğen ses veren kuş, kurbağa, çekirge, arı vs hayvanların seslerini çıkartmayı tercih ettikleri frekans yeri olarak. Ve 440 hz standardizasyonu öncesinde yapılmış plak kayıtlarında da bolca rastladık, bu doğada da zuhur eden frekans bandı seçkisine..
Sözü kısa kesmeye çalışırsam, eğer doğada zuhur eden baskın bazı frekanslar var ise ve bu frekans kadim kültürlerce ve eski plak kayıtlarında da zuhur ediyor ise bunun ne önemi olabilir ki? sorusu sorulması gereken bir sonraki soru olur..
Biz o soruyu sorduk ve bir de öneri sunduk.. Günümüzde "binaural beat "de denilen bir kavram var.. İki farklı frekansın kakışması yani birbiriyle etkileşime girmesi sonucu oluşan vurunun , beyinde oluşturduğu titreşimi betimlediği bir olgu. Mesela iki farklı frekans olan 50 hz ile 55 hz aynı anda titreşse 5 hzlik bir kakışım oluşur. 100 hz ile 110 hz aynı anda titreşse 10 hz bir çarpışma titreşimi oluşur. Bu fizik yasaları gereği beyin tarafından doğrudan algılanır.. Dolayısıyla ortamda (yani insan bünyesinde ve tabiatta) baskın bazı frekanslar var ise, ve 440 hz uygulaması bu tabii frekanslar ile çarpışıp gereksiz kakışımlar yaratıyor olabilirler mi? Ya da bu tabiatta zuhur eden frekanslarla uyumlanmak daha avantajlı mıdır ya da değil midir? Bu da sorulması gereken bir başka sorudur..
Ben buna bir cevap vermek istesem şöyle derdim;
Göl içine bir çakıl taşı atılsa ve gölün yüzeyi dalgalansa, bir süre sonra tekrar durulur ve sükutu bulur. Sonra bir taş daha atarsak yine dalgalanır ve yine durulur. Bu sonsuza dek sürebilir. Eğer ki Taş atmayı hiç kesmeden sürekli dalgalanma yaparsak, gölün o ayna gibi sükutlu haline hiç bir zaman kavuşamayız. Ama göl aynı göl olarak kalmaya devam eder, evet hiç bir zarar gelmez göle. Lakin yüzeyi hep dalgalı.. Bu benzetme ile daha nice kelam edilebilecek olan bu konuya bir durak yakalayıp, cümleten sevgi selam ederim..
Not; Doruk hocanın bu manipülatif videolara haklı tepkisine ilaveten , bir başka müzisyen tavsiyesi eklemek isterim.. Vesair mecralardaki sentetik seslerden oluşturulmuş frekans müziklerini 2-3 dakikadan fazla dinlemek tehlikeli bir sinir uyarısıdır kanısındayız. Hele hele bir saat gibi uzun bir süre buna maruz kalınmamasını önemle rica ederiz. Özellikle böyle üzerinde anlaşmaya varılamamış bir frekans modası içinde iken:)
İşin aslını sizden öğrenmek cok değerli. Teşekkürler hocam🙏
Doğa bilimi ile ilgili videoları Evrimagacı youtube sayfasından, muzik ve müziğin bilimini de sizin sayfanızdan takip ediyorum. Iyi ki de oyle yapıyorum. Ufkumuzu genisletiyorsunuz hocam, teşekkürler ❤
Fizikle ve müzikle ilgili eğitim geçiren biri olarak bu anlatımı çok ilginç buldum.
Aslında ben bu komplo teorisine inanıyorum. Gerek dizi müzikleri gerek reklamlarda kullanıldığını düşünüyorum.Fakat sizin karşı görüşleriniz o kadar iyiydiki izlerken acayip zevk aldım.olmasının muhtemel olduğunu düşündüğü durum hakkında aslında çok sığ bilgiye sahipmişim.Çok iyiydi.Sadece son cümlelerinize katılmıyorum."Bunun artık konuşmaya gerek yok" . Yoksa ilerleyemeyiz dimi hocam. Abone olundu.Emeğinize sağlık.
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir... Teşekkür ederim Doruk Bey bilime dayanan anlatınız için. Ben amatör olarak müzikle uğraşıyorum kendi kendime ve bu akord frekansı komplo teorisi ile ilgili bilgi kirliliği sebebiyle ilk nota öğrenmeye başladığım dönemdeki kafa karışıklığımı hatırladıkça hem gülüyorum, hem de bilgisizliğin ne kadar bataklık bir şey olduğunu anlıyorum. Sağolun var olun.
Enstrümanlarımın tellerini kendim yapıyorum. Bu süreçte şunu anladım ki tellerde kullandığınız materyaller doğrudan tüm enstrümanın yapısında ve tel boylarında baskın karar verici konumda bulunuyor. Sert bir materyal, sizin kullandığınız la sesi için parmaklarınızı yorabilir. Yumuşak bir materyal sizin kullandığınız la sesi için fazla gevşek gelebilir. Bu durumda kendinize ideal bir la sesi bulmak fazla lüks olabilir.
Teşekkürler Hocam. Aynı şarkıyı kaset ve CD'den dinlediğimizde frekans farkı kulakla hissedilir. Kasetin makaraları döndürme hızına markadan markaya veya pile göre değişirdi. :)
Ve hattaa kasetten kasete kayıt yaptıkça hiç biri orjinali gibi olmaz. O kaydın da kaydı onun da kaydı falan devam etseniz şarkı neredeyse 1 tam ton bile düşebiliyordu... Vay be 90'lar
Sabah üşenmedim bir yazılım yazdım ve yarım saat sizin bu videoda kullandığınız kendi sesinizi analiz ettim.
440Hz , 478Hz, . . . latisine offset 0 dedim. Ve aralıktaki iki latisi de (offset:1 ve offset:2 ) olarak adlandırdım.
Sonuç sizi şaşırtacak, günlük kullandığınız sesiniz frekansı çoğunlukla offset 2 latisine düşüyor: (107Hz, 114Hz, 128Hz)
Kodu ve nasıl yaptığımı paylaşabilirim ki siz de deneyebilirsiniz. Bazen (110Hz, 130Hz) gibi offset 0 latisinde konuşsanız da baskın olarak 432Hz latisinde konuşuyorsunuz.
@kutay8421 Ben sizin tam olarak neyi savunduğunuzu ya da kanıtlamaya çalıştığınızı anlamadım. 440 Hz iyidir, 432 Hz kötüdür, ille de 440 Hz olsun demiyorum ki. Kimse demiyor. Bunun tavsiye niteliğinde bir standart olduğunu, çoğu orkestranın zaten bu standarda uymadığını da açıklıyorum videoda. 440 Hz tamamen keyfi bir seçim. 450 de olabilirdi 430 da. Hiç sorun değil. Karşı çıktığım şey, bu konunun akla mantığa aykırı komplo teorileriyle süslenmesi ve son bölümde anlattığım gibi ticari kaygılarla istismar edilmesi.
Siz bunun hangi kısmına karşı çıkıyorsunuz tam olarak?
@@DorukSomunkiran Şimdi yine 'sawtooth', 'sine', 'triangle', 'square' waveformlar ile tekrar baktım. Piyano'dan gitar'dan ve playback yaptığınız video'dan farketmeden etkilendiğiniz zamanlar hariç sesiniz hep offset 2'de çıkıyor. Yani 432Hz latisinde.
Birşeyi savunmak için söylemiyorum. Kendi doğal sesiniz 440Hz'e değil 432 Hz'e uyumlu. Sadece bunu söylüyorum. Sizin, benim sesimin bu latiste olması bu latisin daha iyi olduğunu kanıtlamaya yeter mi yetmez. Ama şuur altımızda neden bu latisi seçiyoruz? Belki ses tellerimizin rastgele uzunluğu bunu belirliyor belki genetik kültürel veya başka birşey. Orasını bilemiyorum.
Bir de şeyi ekleyeyim Beethoven'ın 455.4Hz'i hangisine düşüyor, Handel'in 422.5 siz bakın:
415(0), 423(1), 431(2),
440(0), 448(1), *457(2),*
466(0), 475(1), 484(2) ...
Kasetlerdeki yada plaklardaki kayıtların neden daha sıcak ve tatlı geldiğini üst katmanlarda teknik olarak çok merak etmişimdir .Meğer cevap sadece analog olmaları değilmiş...Cevabımı şimdi aldım sayılır..Ne demek istediğimi anladınız sanırım ..Bana anlattmak istediğiniz konunun tam tersi yönünü gösterdiğiniz için teşekkür ederim ..demkki neymiş..432 hz canmış.
427 daha doğal daha iyi diyen de var.
Bu konuda gerçekten profesyonel bir görüşe ihtiyaç vardı Hocam Teşekkür ederiz
Komplo teorisi çürümekle kalmamış yerle bir edilmiş her açıdan. Tebrikler 👏🏻
Komplo teorileri asla çürümez ve asla yerle bir olmaz. Sadece güç kaybı yaşarlar. Buda insanoğlunun nasıl bir kıskaç içinde ve nasıl bir acziyet içinde olduğunu gösterir... Siz istediğiniz kadar ispat edin ne düz dünyacılar biter ne evrimciler biter. Ne roşıltlar biter nede 432 hz'ler. Şurası tartışılmaz bir gerçek ki insanoğlu evrende ortalama 70 yıl yaşayan bir atom parçacığı ve çok ama çok sınırlı. Hayat bu olamaz. Akla ve mantığa aykırı.
Hocam yaptığım işi bırakıp anında videonuzu izlemeye koyuldum şuanda. Konu da pek güzel😊
Doruk hocam merak ettiğim her döngünün 12 de bütünlenmesinden çıkarımla 440 12 ye bölündüğünde 36.6666667 , 432 12 ye bölersek 36 sonucunu buluyoruz. Komplo teorilerini düşünmeden, enstrumanımı 432 hz e göre akortladığımda hem şarkı söylerken kendimi, hem de sesler arasındaki uyumu daha ferah ve yumuşak daha oturmuş hissediyorum.
akordu 440 hz e göre yaptığımda bir sürtonelik hissi yaşıyorum.
Sesleri geometrik olarak düşünürsek 36.6666667 olan artık farkın simetrik bütüne oturmadığını
440 frekansın savaş çıkarmak değil de daha punch hissettirdiği ve daha tetikleyici olması sebepli ticari olarak standartlaştırıldığını düşünüyordum.
konuyla ilgili derin bir araştırmam olmadı, anlatımınız net olduğu için soru sormak değil kendi hissettiğimi paylaşmak istedim.
Detaylı anlatımınız için teşekkür ederim.
12 ye neden böldüğünüzü anlamadım :)
Matematik her zaman zayıf tarafım oldu. Bu sebeple matematiksel olarak açıklayamam. Ama benim için 12 rakamı ile ilgili bir durum 12 her şeyin içinde var, benim için evimin kapı numarası olması gibi kişisel çok karşılaştığım..hem fiziksel hem zamansal bütünleşme ve çözülme noktası gibi hissediyorum. Kromatik adımla 12. Adımda çözülme hissine gelmek gibi. 432 hz mi 440 mı doğru? aslında bir frekansın hissetirdiğini konuşuyoruz.. aslında ben de neden 12 biraz onu düşünüyorum. :)
Ağzınıza sağlık Doruk Bey, çok öğretici ve bilgilendirici bir video olmuş. Bilim/bilgi dışı zırvaları ciddiye almak ve böylesi açıklayıcı videolar yapmak, hele ki konunun birici elden uzmanları tarafından, çok önemli ve gerekli diye düşünüyorum. Videonuz da, bir Evrim Ağacı, bir Yalansavar videosu ayarında bilimsel bir video olmuş, teşekkürler.
Doruk Hocam anlatımınız şahane 👌23:32'deki yorumunuza çok güldüm; "la gördüğünüz yerde la bemol çalıyorsunuz o da farklı bir frekans yani savaş çıkarmayacak bir frekans" 🤣🤣
Bilimin ışığı olmadan insanlar karanlıkta yok olmaya mahkum kalıyor iyi ki varsınız teşekkürler
Eeee.. insanlık en az 12 bin yıldır var. Öyleyse bilim ve ışık da en az 12 bin yıldır vardır diyebilir miyiz?
@@TheAydaydokesinlikle
aslında hiç alakam olmayan asla görüp de tıklamayacağım bir video kulaklığımda müzik dinlerken başladı ve cidden inanılmaz ilgi çekti hikaye anlatışınız, gerçekten tebrik ederim emeğinize sağlık
Sizi dinlemek çok keyifliydi. Laf kalabalığı yapmayan nadir kişilerdensiniz. Kendi adıma teşekkür ederim.
Bilgi yüklü güzel anlatımınız için çok teşekkürler..🙏
Aynen size katılıyorum hocam, ancak bilgisini google aramalardan alan yapay zeka ( "432 hz ne işe yarar " sorusuna verdiği cevap : 432 Hz’nin iddia edilen faydaları arasında derin bir rahatlama ve huzur sağlamak, stresi azaltmak, daha dengeli bir zihin ve beden deneyimi yaşatmak, uyku kalitesini artırmak ve yaratıcılığı teşvik etmek yer alır.. ) şeklinde.. dediğiniz gibi, bir pazar meselesi bencede..
Hocam bunu söyleyenlerin bu teoriyi ispatlamadığı gibi sizin söylemleriniz de onların söylediğini yalanlayamaz diye düşünüyorum. Keza alfa, beta, gama gibi vücudumuzun titreşim modlarını okumuştum bir aralar. Farazi konuşuyorum; uyku halinde beynimizin frekansı ile 432 Hz arasında katsayısal bir uyum (armoni) varsa bir daha irdelememiz gerekmez mi bu konuyu? Duygularımızın da vücudumuzun frekansını değiştirdiğine inanıyorum ben. Sonuçta canlı, hareketli bir ortamda frekans vardır ve eğer kan akışını hızlandıran bir olay varsa bu frekansımızı değiştirir vs. vs.? Hadi tartışalım :)
Emeklerinize sağlık ama biraz ofansif bir vibe (vibration-titreşim :D ) aldım bu videodan. Sevgiler
Selamlar hocam. Videonuzu çok beğendim . Peki bu frekansların insanin ruh dünyasına hiç etkisi yok mudur sizce ? Türk sanat müziğin de mesela makamlarin farkli farkli etkileri oluyor insana , ki bunu bir uzman olarak siz daha iyi bilirsiniz .❤ sevgiler saygılar
Aynen öyle,h9canin müzikle sıradan bilgisi yok sanırım.Eski den psikolojik rahatsızlığı olan hastalar sesle tedavi edilmiş Edirne var muzesi
Güzelsanatlar lisesi ve müzik öğretmenliği bölümü mezunu bir müzisyenim. Okuduğumuz dönemde yaylı orkestralarında 440 La akort yapıldığında ilginç bir baş ağrısı tutardı, yıllardır da tutar. 438'e indiği an geçer mesela bende o baş ağrısı. 432 de kulağıma çok pest geliyor ama 436 en rahat ettiğim, hem kulağıma en hoş gelen hem de fiziki anlamda cidden rahatladığım bir frekans. Bazı arkadaşlar çıkacaktır illa ki yav abartma o kadar farketmiyodur vs ama uzun yıllar bunun içinde olduğunuzda emin olun farkediyor. Kendimden birşeyler bularak izledim videonuzu ağzınıza sağlık.
Sen n'apmışsın böyle, ne güzel bir video bu. Emeğine sağlık
Harika bir video olmuş. Elinize sağlık hocam.
17:42 o zaman yapılan yapıları hala yapamıyoz ve o teknolojiye hala ulaşamadık bu yüzden fazla küçümsemeyin derim hocam
6. Bölümde “All of You” eserindeki A-7b5 akorundaki ‘la’ notası yüksek ihtimal bas’tadır. 440 herz değil zaten :)) o şarkıyla savaş çıkarmak imkansız 😂
Yine çok güzel bir video olmuş, ellerinize sağlık 💚
Caz müziğinde “passing ton” “cromatic approach” gibi mevzular olduğundan illa ki la sesi duyulur bir noktada ( sololarda filan) . Ama cazda ilginç olan şu ki tam da Amb7 geldiğinde, kimse la’ya dokunmayabilir de.. 😀
hocam merhabalar. bir fizik mezunu ve müzikle uzun zamandır hobi olarak uğraşan bir kişi olarak bu tür komplo teorilerinin -ki bence buna safsata demek gerekir- sizin gibi bir bilen tarafından yayınlanmasından çok memnun olduğumu belirtmek isterim. sizi tanımıyorum ama anlattıklarınızı tarihinden bilimsel tabanına, hiçbir boşluk bırakmayacak şekilde ve tarafsız düzenlemiş olduğunuz için de ayrıca teşekkür ederim. dediğim gibi işim gereği safsatalardan kurtulup daha güzel ve gerçekten toplumumuzu ileri götürecek olan uğraşlar ile çevremi ben de bu ve benzeri konularda aydınlatmakla mükellefim. akustik üzerine olan algımız, müzikle uğraşan bir toplum olduğumuz için bu tarz konularda halka aşırı derecede sirayet etmiyor olsa da bilgi kirliliğinin önüne geçmek açısından yarattığınız bu vidyo kafalardakı soru işaretlerini giderecektir. bu yayını yaptığınız için teşekkürler hocam.
Kardeşim 2009 yılında osilaskopla 432 ila 440 duymak yerine görmek adına karşılaştırdım 440 ses selenleri testere dişlisi gibi oysa 432 daha yumuşak
Teşekkürler hocam ama gerçekten her çakranın rezone olduğu bir frekans var bu doğru. 432 nin kalp çakrasının frekansı olduğu da doğru, ama bir şarkının içerisinde frekansın sabit bir şey olmadığı da doğru. Monofonik olarak 432 hz bir müzikle kalp çakrasının titreşmesini sağlamak mümkün ama polifonik bir eserin frekansı sabit kalmadığı için 440-432 meselesi bu açıdan bir şehir efsanesi.
Bunlar ölçülüp kanıtlanabilecek şeyler değil, o yüzden inandığımız şeyler üzerinden konuşmak durumundayız. Her insanın boyu, kilosu, kalp atış hızı farklıyken çakralar için rezonans değerlerinin sabit olacağına ben inanmıyorum. Kaldı ki bu tür değerler nokta atışı değil, belli bir aralık dahilindedir genelde. Alfa dalgaları 8 Hz denir mesela çoğu kaynakta, halbuki böyle sabit değildir. Robot değiliz. 8-12 Hz arasında değişiklik gösterir. Çakraların rezonant frekansları da belli bir aralık içinde olmalı.
@@DorukSomunkiran insanların kalpleri kalp çakrası frekansına uyumlanamadığı için hızlı ve yavaş atıyor bana kalırsa ama o da o insanın kalp çakrasının frekansına göre o insanın kalbinin verdiği tepkidir diyebilirsiniz orası apayrı bir konu ama şu konuda da %100 haklısınız ki bu durum bu kadar uzatılacak ya da ölçümlenebilir bir durum değil. Müziğin mutfağına da magazin lazım 😊👼
432 hz de kum taneleri cok iyi şekillenirken 440 da cok iyi şekillenmiyor. Yuzde 70 sudan oluşuyorsak bu bizim için daha saglikli bence.
ya adam sallamasyon bi yarım saat israf etmiş. Zaten 2x te dinlediğim için 17 dakikam gitti ziyan oldu. Millet 1000 takipçiye ulaşınca kendini godmode'a alıyo bi bk zannediyo şu internet denen kanalizasyonda
Belgesel niteliğinde bir içerik olmuş hocam emeğinize sağlık.
konuyu güzel bir bütünlükte ve hatasız açıklamışsınız hocam ağzınıza sağlık. inanmak istemeyenler yine inanmıyor, zira biraz duygusal konular.
Baya merak ettiğim bi konuydu bizi aydınlattığınız için teşekkür ederiz hocam
Güya kendimize ileri derecede müzik adamı diyoruz. Doruk Hoca bahsetmese haberimiz olmayacak.
4 yil once bu konuyu sormustum ama kayda deger bir bilgilendirme bulamamistim.sizin trt programlarinizi da izlemistim.
Bu video gercekten cok aydinlatici oldu.
Benim cikardigim sonuc :Tanri kesinlikle Matematikci .Matematigi cozemeyenler Tanri ve seytan hakkinda pek cok komplo saydirabiliyorlar.
Saygilar ve sevgiler💙🧿⭐
İnsanlara biricik sabit lazım sanırım, her şeyi açıklayan tek bir gerçek. O yüzden satıyor olmalı böyle şeyler. Aklıma Otostopçunun Galaksi Rehberi’ndeki 42 cevabı geldi😂 Bir de perde arkasını ben gördüm fantezisi var tabii🙃
bende inanmıyorum fakat yaptığım binaural beat videolarından birinde harbiden öbür tarafa gittim geldim benzeri laflar edenler oldu. halbuki müziğin etkileyiciliği frekansında değil armonisinde gizlidir, o insanlar da o melodinin tesirinde etkileniyorlar fakat inandıkları yönde kabul ediyorlar.... halbuki örneğin kitaronun silk road'unu veya Vangelisin unknown man ya da Alpha'sını dinlerken "clairvoyance" frekans modunda dinlemiyoruz fakat daha fazla ruhani ve huzur dolu hisler ediniyoruz!!!
♾️ Teşekkür ederiz. Müzik barışı getirir. "Hair" 'den o sahne canlanır gözümde. Dev hoparlörler kurulsa dünyanın her ülkesinde, her şehirde... Her anlamda en keşmekeş durumlarda müzik yayılsa, repertuar farklı da olsa müzik birleştirici frekanslarla buluşturur her canlıyı... Sadece "insanları diye ayırmıyorum..." 🌐🎶🎵
Hocam emeğine sağlık. Saçma sapan fal işlerini “Evren” hikayelerine dönüştürüp, sıfır bilgiyle “Bak müzikte de böyle bişey var” diye karşıma gelenlere gülmekten konuyu anlatamıyordum. Olayı çok bilimsel, doğru ve herkesin(!) anlayacağı şekilde anlatmışsın. Sayende “Bak sen şunu bi izle” diyerek konuyu anlatmaya çalışmaktan kurtulacağım. 🙏 Zira bir (ya da her) müzik parçasında tek frekans duyduğunu zannediyor insanlar. İyi ki doğuşkanlardan falan haberleri yok! Bi de onu duysalar kim bilir neler uyduracaklar…
Bu konuda gördüğüm en mantığa ve akla dayalı detaylı ve güzel bir video elinize sağlık
Hocam sizi seneler önce TRT nin belgesellerinde görüp tanıdım yaptığınız programlar paylaşımlar hepsi birbirinden değerli çok teşekkürler 🙏🏻
Hocam selamlar, Armoni bilgisi için Superpeer'den eğitiminizi almak istiyorum. 1 aylık abonelik aldığım taktirde 1 ay sonra geçmişte izlediğim videolara erişimim oluyor mu acaba yoksa onlara erişimim de mi kapanıyor? Biraz yoğun olduğum için çok üstünde duramıyorum. 1 ayda tamamlayamayabilirim.
Bütün hz.lar insanların anlıq duyğularından bəhrələnir🌞
Harika şeyler öğrendim. Çok teşekkürler. Yeni aboneniz hayırlı olsun. :)
Bilen biri cevaplarsa sevinirim:
Solist şarkıyı okurken bas ya da tiz tarafa sesi yetmediğinde bir miktar (bir oktav mı?) aşağı ya da yukarı giderek devam edebiliyor ve bu dinleyiciyi çok rahatsız etmiyor. Buna ne deniyor?
bitkiler canlı organizmalar üzerinde deneyler var.. kanıtlanmış bir konuda ispat yok demeniz enteresan..
Siz bilgi sahibi olarak alanınızla ilgili bir meseleyi güzelce açıklamışsınız. Zahmetiniz ve emeğiniz için teşekkürler. Var olun hocam.
Eskiden müzikle tedavi yapılıyordu, bildiğim kadarıyla eskiden bizim kullandığımız frekans 425hz e yakındı. Sonradan 432 hz e geçildi diye biliyorum. Elimizde yeterli kaynak veri yok.
Biri size frekans kuantum boyut ve enerjiden bahsediyorsa ve konu fizik değilse yanınızda ağız üstüne vurmalık bir kürek de yoksa ortamı hızla terketmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Kanalı yeni keşfettim ve çok şaşkınım ! Daha önce keşfetmeliydim. 😊
nota matematikteki preiyodik fonksiyonlar gibi periyodik bir fonksiyon, sonsuza kadar gidiyor, frekanslar arası oranlara göre, tekrarlanıp duruyor biraz daha tiz veya pes olacak şekilde
ama komplocular olmayan bir temel üzerinden inanılmaz bir hayal gücü ile neler neler çıkarıyorlar :)
Hocam, sanki pazarlama ve reklamcılıkta başvurulan, şu renklerle ilgili teorilerden esinlenilmiş gibi. Kırmızı, yemek yemeyi; sarı ya da turuncu canlılığı, hareketliliği çağrıştırırmış. Siyah karamsarlığı veya ciddiyeti anımsatırmış insana, gibi... Pek de bilmiyorum. Renklerin ya da dalgaboylarının algılanışı ve etkisi genelgeçer değil demek ki ezberden ancak üçünü sayabildim.
Örneğin blues adını Türkçeleştirseydik, biz haki demeliydik ona bence =)
Aradaki sekiz hertz farkı, ekvator bölgesinden kutuplara dek heryere dadanmış, adaptasyon yeteneği sayesinde tüm türlerin en gelişmişi denilen bir canlı ne kadar tınlar? Aklım ermedi. Yalnızca, hak geçmesin diye düşünüp şuna değinmek istedim. Bu teorileri benimseyen ya da yayan kişiler, odyometri değil de maruz kalma açısından (exposure... maruziyet pek de güzel bir sözcük gibi gelmiyor, kulağı tırmalıyor) yaklaşıyorlar galiba.
Yine de Schumann'a gelene kadar Doppler var herhalde, değil mi. Oturmuş, termal izolasyonu bile standardın bayağı gerisindeki odamda bin yıllık cihazımdan sevdiğim bir parçayı dinlerken kim umursar frekansı, hızı. Beynimiz de bir zahmet hafif ayar çeksin, yeri geldiğinde az sabunlasın. İşi nedir başka :D
8hz ne kadar tınlar demişsin ama iki ses arası zaten 25 hz. Örnek La 440 Si bemol 465
Anlatımınız çok akıcı, keyifle dinledim. teşekkürler.
Değerli vaktinizi, değerli araştırmanızı, bilginizi, emeginizi paylaştığınız için teşekkür ederim ❤
Konunun safsatalardan ibaret olduğunun zaten farkındaydım fakat bu şekilde derinlemesine ele alınması beni mutlu etti. Su gibi akıp giden bir video olmuş. Emeğinize sağlık.
Hocam bomboş komplolar. Death Metal ve Black metal dinlerim, belki de en gergin en 'evil' soundlar bu gruplarda. Bu grupların genellikle de gitar akortları drop C, drop B gibi pes akortlar oluyor.
Ayrı bir yorum daha aklıma geldi, bu 432 olayını çok bilmiyor olsam da, geçen bir komplo teorisyeninin bir açıkması vardı ve çok hoşuma gitti, bizler diyor bazen birşeyi mantığa bağlamak için çok uğraşıyoruz siz inanın diye, fakat farklı bir inanç farklı bir fikir yada farklı bir bakış açısı katmaz isek düşünmeyeceğinizi düşünüyoruz, aslında bir nevi bizi felsefeye davet ediyorlar bunu yaparken inandıklarını bile yalanlıyorlar, ama evet düşünmeyi sağladıkları gerçeği bana da mantıklı geldi. bilim daha önce bulunmuşları reddetmektir sonuçta, bu mantıktan bakınca adamın anlatımı mantıklı geliyor.
Kıymetli hocam özellikle ülkemizde böyle konulara rağbet çok fazla. Biliyorsunuz daha geçen seneye kadar 2023'te maden zangini olacağımız gibi iddialar vardı. İnsanların bilime ilgi duymamasından dolayı böyle zırvalıklara inanılır, inanılacaktır da maalesef...
Teknolojinin hızlı gelişimi kişilerin kendini tanıma, iç zenginliği, vb. emek gerektiren, yorucu gelişim süreçlerinden biran önce kaçıp 'fast food' yönelimlerini giderek hızlandırıyor. Örneğin uzak doğu felsefesini bilmeden evrenle bütünleşmek için yoga yapmak gibi...
Dinlediğiniz müziği 432hz e çeken aplikasyonlar var diyorlardı bilginiz varsa hangi app.ler onlar?
Enfes bilgiler. Çok teşekkürler❤
Öncelikle Merhaba. Videonuzu çok beğendim. Bilimsel bir araştırma niteliğinde olmuştur. Bir psikolog ve müzisyen olarak size önereceğim nokta duyular olucaktır. Beynin amigdala bölgesinin frekans algılaması ile ilgili araştırma yapmanızı öneririm. Amigdala beynin orta bir bölgesi olup, duyguların yer aldığı bir alandır. 432 hz daha tok bir ses yaydığı için müzik kulağı olan olmayan herkesi daha memnun eder yani daha anlaşılır kılar. 440 hz i müziyenlere dinletdirseniz bu daha rağbet görür. Bu bir yandan sosyolojik bir olaydır. Müziyenler daha net daha belirgin ve üzerinde daha fazla bilimsel manada daha düzgün sesi tercih edeceklerdir. Normal dinleyiciler ise, 432 de daha sıcak duygular alacaktır. Buna sebep, ister genetik anlamda isterse de çevresel anlamda geçmişten kalan bilinçaltı hatıralarımızı ve fantezilerimizi daha fazla tetiklediğidir. Teşekkürler
29:00 17 metre derken orayı pek anlamdıramadım anlıyamadım? 30 metredeki insana sesimi duyuramazmıyım. detaylı açıklarmısınız?
Videolariniz nimet gibi buyuk bir dikkatle izliyorum tesekkur ederim
Hocam harikasın müziğin veya enstrümanın mantığını anlayamayanlara bunu anlatmak zor ellerine sağlık .
evet
@@emretartici test negatif kanka 😎
Arkadas cevremde komplo teorisi yazan, buyuk resmi goren tanidiklarim var. Bu teorilerin nedeni mit anlatmak gibi, savunma mekanizmasi gibi bir sey. Teorisini bana dayatmiyorsa hikaye gibi dinliyor geciyorum. Bu arada kanal muhtesem, hemen uye oldum❤❤❤
Harika..Çok önemli bilgiler verdiniz..Teşekkürler..
Hocam anlattıklarınıza katılıyorum, bu komple teorileri ile izlenme kasan dayanaksız videolar hakkında açıklamalarınız harika. Ancak 432 hertz ile 440 hertz arasında hissedilir bir fark var, bunu es geçemeyiz. 432 daha rahatlatıcı bir ruh hali yaratiyor çalarken ve dinlerken. 440 agresif kalıyor, evet zaten sabit 432 tutturmak mümkün değil, 440 -8/10 diyeleim,daha rahatlatıcı geliyor dinlerken. Benim deneyimledigim en azindan öyle
Muhteşem açıklama 👏👏👏
Bu güzel video için çok samimi tesekkür ederim! Cok güzel anlatmissiniz.
Yine harika bilgi dolu bir video ❤ çok teşekkürler Doruk hocam 👏👏👏
En çok hoşuma giden durum; bir kaydı aynı cihazlarla aynı ortamda dinlerken, arada içimden hep böyle düşük tempolu bir parça mıydı bu, diye yadırgadıktan sonra başka bir gün aynı yerde aynı müziğin kulağıma gümbür gümbür gelmesi. Saniye bile saniyeliğini şaşırıyor demek bazen. Olabilir, gayet normal.
Hocam, çok yorgun görünüyorsunuz, kendinizi fazla yormayın. O değerli bilgilerinize ihtiyacımız var, kendinize iyi bakın.❤
🙏🏻❤️
Ayrıca play storede 432 player var 440 müziği 528 veya 432 çeviriyor ve ekstradan evo 432 player var dvd gibi.
Hocam çok sağol gunlerdir böyle bisi ariyordum
Korku ortak bir duygu, hepimiz aynı şeyi sevmez ya da aynı şeye gülmeyiz ama bir çok korku objesi/ortamı birbirine benzer. Kovid ano ve sonrası dünya da egemen güçlere olan güvensizlik hat sayfaya çıktı o yüzden bu tür paylaşımların çoğaldığını düşünüyorum. Tıpkı dü dünya ya da ziyaretçiler filminden kalan dünyayı kertenkeleler yönetir söylencesi. Ege yada dokuz eylül de bir hocanın kendi oluşturduğu elementin hikayesinde olduğu gibi. Bizzat hocadan dinlemiştim.
Doruk bey, harikasınız. Zevkle dinledim. Teşekkürler.
Merhabalar hocam insan denen varlıkta plakalar çubuklar teller tahtalar gibi tepeden tırnağa titreşime duyarlı bi varlık cehaletimi mazur görürseniz bi sorum olcak peki alt hertzlerdeki geniş dalga boylarının insandaki titreşiminin etkileşimin sonuçları ile üst hertzlerdeki titreşimin elkileşimin sonuçları hakkında fikirlerinizi ögrenebilirmiyiz
Çok ilginç bir video elinize sağlık. Bir sorum olcak. Hz'i düşürmek ile pese doğru traspoze etmek arasında fark var mı? Mesela sol notasından dan çalınan bir şarkıyı aslında farklı bir hz den çalmış olmuyor muyuz? Yoksa yanlış mı düşünüyorum
Hiçbir fark yok, tamamen aynı şey. Her notanın bir frekans karşılığı var. Note frequency chart diye arama yaparsanız hepsine ulaşabilirsiniz.
@@DorukSomunkiran Teşekkür ederim 👍
Merak ettim denedim, aynı notalar 460 Hz de Martin Garrix-Animals, 420 Hz de Avicii-The Nights çalıyor 😅 vst lerde 440 alıştığımız standart olduğu için normal geliyor ama agresiflik vermiyor, müziğin hızı,türü,notaları daha etkili gibi . 432 biraz yavaşladığından daha hüzünlü gibi geldi, müziğe biraz vintage havası katıyor ama dünyaya ya da evrene bir etkisini ve eşitlendiğini göremedim😊
Hocam, gürültü ve müzik arasındaki "şiddetli" geçimsizlik veya iletişim hakkında ne düşünüyorsunuz :))
Şahane çalışma, tebrik ederim.
Acaba sosyal hesaplarınızdan bu videoyu paylaşır mısınız? Emekleriniz için teşekkürler
içerikler gerçekten muazzam,izlerken zaman nasıl geçti anlamıyorum
Dinamik aralığı geniş, dinleme keyfi yüksek, kaliteli eserler üretecek sanatçıları bekliyoruz. Amatör olarak ben de başlarsam çeşitli denemeler yapacağım.
Bir iki tane, henüz üzerinde çalışılan demo parça duymuştum bir grubun stüdyosundan; o ilk ham hâlleri kulağa güzel geliyordu.
Emeğinize sağlık Doruk Bey👏👏👏👏
Doruk hocam yine harika bir konu, yine muhteşem anlatım.. İyi ki varsınız emeğinize sağlık..