Yillar önce Antalya'da cok güzel bir otelde yilbasi gecesinin sanatcisi sayin Ömür Göksel'di.Hem türk,hem yabanci konuklara hitap eden cok güzel bir program yapmisti.Sayesinde hayatimdaki en güzel yilbasi gecesini gecirmistim.
Ömür Goksel ile sohbet etmekte , sohbet dinlemekte muhteşem güzeldir..Tadından yenmez diye bir şarkı yapmıştı son plağında ..gerçek bu , sohbetide , seside tadından yenmez...🧿🩵
Az önce RUclips kanalınıza abone olmak mutlu oldum saygıdeğer reyhan hocam çok kıymet değer Ömürbeyfendiye saygılarımı size de şükranlarımı arz ediyorum. Az gören fakat çok seven bir kardeşiniz olarak daima yolunuz açık olsun kalbi muhabbetle başarılar dilerim.
11:04 Belli senin de bizim jenerasyondan gelerek yetiştiğin gülüşü başlangıçta bahsedilen hayat uzatan tarzda olmuş. Bu kanalı ilgiyle takip ediyorum, teşekkürler.
Acıkcası kanalı yanlıs bilinen Turkce kelimeler aratırken buldum. Amacım diksiyon, vurgu, ezgi, ton vs. bile öğrenmek degildi sadece genelde kullanmadıgım Turkce dilini kullandıgımda kelimeleri dogru kullanmayı ögrenmekti ama siz cıtayı bayagı yukselttiniz, adeta bir star doguyor diyebiliriz surpriz içerik ve konuklarınız cok sey katıyor. sonsuz tesekkur ediyorum.
Bal = Honey Bal >Mar > Mer > Mel > Mil =(yumuşak, melul, balsam, hoş kokulu, tatlı) Mel >Melo > Melit > Melis =( yummy, mellow, balmy, malleable, dessert, sweet) Mal= sweet-tempered, docile, obedient animal / ~inconsiderate, manipulable person, ~like nerdy Al-Bal (red-sweet) =Alpal >Apple >Afal = Almela>Almıla >Alma > Elma (the dessert) > Alba> halba > halvah > helva > salva > xalava > xlapa> crepe> xleb > salep ? Mel-ak (sweet-white)>(Mela >Mar >Milo >Melon >Melam) Melak>>>Milk >>>Lak ? (sweetie) > Balak > bala >>> bella ? >> well ? (Ma-hoş-mela)> Moş-mela > Muşmula = Medlar ( not so pleasant but yummy) Meltem= mellow wind = breeze Mel-melat > marmelat = marmellata, marmalade Melisa = balm / jam / rosin Melamine = a type of chemical resin (Mel-hem)> merhem=(almost-balm) > ointment (Mel-sumac) merşumak> mercimek = lentil Mel-audio = melody (Dağ = mountain)> height > sublimity (tow/toğ/tao/tai/tav/tag/day/doy)>> high/ 塔 / 高 /ضيقة /ضيق >> to come up / to rise / to come closer/ coming out dev/deva/devasa/diva/dheu/theo/theus/zeus/大>> (huge /great) /too / da / daha / dahi (dar /tar /dai /tay /tav /dae /too /toi) >> narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Phone / Phoon/ Fun / Wajan / Wehen = (Esen/ Esinti / Rüzgar/ Ses ) - Wind / Breeze / Sound / Voice Dae-vane /tow-fun / tai-wen/ too-phone/ typhoon/ 大风 = (loud sound) >> hard-strong wind Dağ= litosferik tabakaların sıkışarak yükselmesi / compression and rise of lithospheric layers Dar-lık= to rise upwards by squeezed, feeling of height, feeling of being squeezed Dar = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Dar = birbirine yaklaşmış / sıkışık / sıkışmış / sıkıştırılmış / sağlam / sert / dayanıklı Darlık= sıkışarak yükselmek, yükseklik hissi, sıkışma duygusu Dar = yakın olmak , alakalı olmak, ilgilenmek / to be close, to be involved, to be interested Hüküm-dar = Hükümle ilgilenen , hüküm veren = ~sovereign Mihman-dar = Misafire yakın olan , misafire alaka gösteren = ~hostess Darülaceze =(diyar-u-el-aceze) Acizerle (ilgilenilen) alakalı yer = ~hospice Dai-u > nearest-he = Dayı = (materal) uncle Tai-tsu> nearest-that = Teyze = (materal) aunt Toy = meeting /ceremony/feast/ immature-game boy Toy-gün= Düğün Kurula-toy > Kurultay = scheduled meeting / council (Dai-emek)> Dayamak =to base on /make it support/fasten down / get it closer well to (Dai-en-mak)> Dayanmak= to recline upon / stay strong /be close literally (Dai-et-mak)>Dayatmak = to impose / insist / keep it completely nearest to Yanardağ ile ilgili / pertaining to a volcano Dağ-et-mak >Dağıtmak = to distribute /to deal out / to deploy Dağ-al-mak >Dağılmak = to get dispersed / to go to pieces Dağ-la-mak = krater şekline çevirmek / cauterize (Doğ-umak) = Doğmak = to come up / rising up / come into the world > to born Doğ-ğur-mak= Doğurmak= to make this come up > bring this into the world > to give birth Doğu=the direction where the sun comes up > East / 东方 (Doy-umak) = Doymak = to rise to the top / to be full Doy-ğur-mak= Doyurmak=to satiate > to make it full > to feed (doyuk)Tok= has peaked, satiate, full (Tik) Dik= direct to endpoint / ~upright Dikey= vertical (Dik-uğru) =Doğru = right direction = true (Dik-uğur-al-mak) = doğrulmak= to stand up / straighten up Doğru = (which direction goes direct to the endpoint) Doğrusal= ~Linear Diken= thorn Dik-mek =to make directly them overlap each other at the endpoints > sew / sow Doğa= upper surface structure of the earth > nature Doku = surface structure, texture Doku-mak=to weave (on the surface) (Toku-en-mak) Dokunmak=to touch / to contact the surface of..
Hanemizde TSM. çalınır ve söylenirdi, bende bu ekolu hobi olarak devam ettiriyorum. *Ömür göksel ve Alpay*ı dinlememek sanata saygısızlık demektir. Önlerinde ceketimi düğümlerim saygılar.
29+ tenses in turkish language Istanbul Turkish verb conjugations A= To (towards /~for) (for words with a thick vowel in the last syllable) E= To (towards /~for) (for words with a thin vowel in the last syllable) Okul=School U (ou)=it’s that/ it’s about Mak/Mek (umak/emek)= aim /exertion (machine/mechanism)(activity purpose / effort process) (verb)>Git-mek= to Go >> getmek = effort to go >> to get there 1 .present continuous tense (right now or soon, currently or nowadays) Used to describe the current actions or planned events -for designated times YOR-mak =to tire ( to try ,engage in) >Yor= go onto it too much (yorgunum=I’m tired) A/E Yormak=(to arrive at any idea of what it is) I/U Yormak=(to be fully occupied with it) used as the suffix=” ı/u - i/ü + Yor" positive Okula gidiyorsun ( you are going to school)= Okul-a Git-i-Yor-u-Sen >School-to Go-to-Try that-You < (please read backwards) Evden geliyorum ( I'm coming from home) = Ev-de-en Gel-i-yor-u-Men >(from Home I’ try to Come) =Come-to-try that-Me < then-at-Home< negative A) Mã= Not B) Değil= Un-equivalent examples A: Okula gitmiyorsun ( you’re not going to school)= Okul-a Git-Mã-i-yor-u-Sen >You don't try to Go to school B: Okula gidiyor değilsin ( you aren’t going to school)=Okul-a Git-i-yor değil-sen >You aren't try..to Go to School Question sentence: Mã-u =Not-it> isn't it? Used as the suffixes =" Mı / Mu / Mi / Mü “ Okula mı gidiyorsun? ( Are you going to school )= Okul-a Mã-u Git-i-yor-u-sen (To-school/ Not-it / You-try-to-go)>Are you going to school or somewhere else? Okula gidiyor musun? ( Do you go to school )= Okul-a Git-i-yor Mã-u-sen (To school /Try-to-go /Not-it-you)>~do You (try to) go to school (at specific times) or not ? Okula sen mi gidiyorsun ?= Are you the one going to school? 2 .simple extensive tense ( used to express our own thoughts on a subject) (always, since long , for a long time, sometimes, currently, sooner or later/ inşallah) positive VAR-mak = to arrive at /be there (var= ~being there) used as the suffixes >"Ar-ır-ur" (for thick vowel) ER-mek= to get at /to reach (er= ~achieve ) used as the suffixes >"Er-ir-ür" (for thin vowel) examples Okula gidersin (You get to go to school)= Okul-a Git-e-er-u-sen= You get a chance to go to school Gölde balık tutarsınız (all of) You have the chance to fish in the lake)=Göl-de balık tut-a-var-u-sen-iz Bunu kolayca satarız (We've the possibility of selling this easily)=Bunu kolayca sat-a-var-u-weñ-iz Bunu görebilirim (I can see this) = Bu-ne’u Gör-e-Bil-e-er-u-men =~I get at the knowledge to see what this is Question sentence: In interrogative sentences it means: isn't it so /what do you think about this topic? Okula gider misin? (Do you get to go to school) Okul-a Git-e-er Mã-u-Sen =You get to Go to School -is Not it?=~How about you (getting to) go to school? Okula mı gidersin? =Do you (get to) go to school ?(or anywhere else) negative Mã= Not Bas-mak =to tread on/ dwell on/ stand on (bas git=get out of here > pas geç= pass by> vaz geç=give up Ez-mek = to crush/ to run over (ez geç= think nothing about > es geç= stop thinking about) Mã-bas=(No-pass/ Na pas) > (give up on/not to dwell on) >the suffix "MAZ" (for thick vowel) Mã-ez=(Don’t/ Doesn’t)> (to skip/ avoid) >the suffix "MEZ" (for thin vowel) for the 1st person singular and 1st plural is only used the suffix “Mã” ,except for questions examples Okula gitmezsin (you don't/won't go to school)= Okul-a Git-mã-ez-sen > You skip going to school Babam bunu yapmaz (my dad doesn't do this)= Baba-m bu-n’u yap-ma-bas > My dad doesn't dwell on doing this Bugün okula gitmem (I won't go to school today)> Okul-a Git-mã-men =I don't (have to) go to school Bugün okula gidemem (I can’t go to school today)= Okul-a Git-e-er-mã-men >I don't get (a chance) to go to school Bir bardak su almaz mısınız?(Don't you get a glass of water)> Bir fincan çay al-ma-bas ma-u-sen-iz > Do you (really) give up on getting a cup of tea? Kimse senden (daha) hızlı koşamaz (No one can run faster than you)=Kimse sen-den daha hızlı kaş-a-al-ma-bas 3.simple future tense (soon or later) Used to describe events that we are aiming for or think are in the future Çak-mak =~to tack ,~fasten,~keep in mind ,~hit them together (for thick vowel) Çek-mek=~to pull, ~take time, ~feel it inside, ~attract , ~to will (for thin vowel) positive.. Okula gideceksin ( you'll go to school)= Okul-a Git-e-çek-sen = You fetch (in mind) to-Go to school Ali bu kapıyı açacak ( Ali’s gonna open this door)= Ali Kapı-y-ı Aç-a-çak = Ali takes (on his mind) to open the door negative A. Okula gitmeyeceksin (you won't go to school)= Okul-a Git-mã-e-çek-sen =You don't take (time) to go to school B. Okula gidecek değilsin (you aren't gonna go to school)= Okul-a Git-e-çek değil-sen =~you won't go to school and nobody is demanding that you 4 .simple past tense (currently or previously) Used to explain the completed events we're sure about Edû = done / Di = anymore Used as the suffixes= (Dı /Di /Du/ Dü - Tı /Ti /Tu /Tü) positive Okula gittin = You went to school = Okul-a Git-di-N Dün İstanbul'da kaldım= I stayed in Istanbul yesterday Okula mı gittin ? (Did you go to school)= Okul-a Mã-u Git-di-n> You went to school or somewhere else? Okula gittin mi ? (~Have you gone to school)= Okul-a Git-di-n Mã-u> You went to school or not? negative Okula gitmedin =You didn't go to school / Okul-a Git-mã-di-N Bugün pazara gitmediler mi? =Didn't they go to the (open public) market today? Dün çarşıya mı gittiniz? = where Did you go yesterday, to the (covered public) bazaar? Akşamleyin bakkala (markete) gittik mi?= Did we go to the grocery store in the evening? 5 .narrative/reported past tense (for now or before) Used to describe the completed events that we're unsure of MUŞ-mak = ~to inform (umuş=perceive/notice muştu>müjde=evangel) that means > I've been informed/ I heard/ I found out/ I noticed /I learned used as the suffixes= (Mış/ Muş - Miş/ Müş) positive Okula gitmişsin= I heard you went to school Yanlış birşey yapmışım=I realized I did something wrong negative A. Okula gitmemişsin (I found out- you didn't go to school)= Okul-a Git-mã-miş-sen (heard you haven't gone to school) B. Okula gitmiş değilsin =(Okul-a Git--miş değil-sen)=It's obvious- you haven't gone to school In a question sentence it means: Do you have any inform about- have you heard- are you aware -does it look like that? İbrahim bugün okula gitmiş mi? =Did you hear whether Ibrahim went to school today? İbrahim bugün okula mı gitmiş? =Do you know if Ibrahim went to school today (or somewhere else)? 6.Okula varmak üzeresin =You're about to arrive at school 7.Okula gitmektesin (You're in (process of) going to school)= ~you’ve been going to school 8.Okula gitmekteydin =~You had been going to school =Okula gidiyor olmaktaydın 9.Okula gitmekteymişsin =I found out you've been going to school 10.Okula gidiyordun (Okula git-i-yor er-di-n) = You were going to school 11.Okula gidiyormuşsun (Okula git-i-yor er-miş-sen)=I noticed you were going to school (at the time or right now) 12.Okula gidiyor olacaksın (Okula git-i-yor ol-a-çak-sen)=You’ll be going to school 13.Okula gitmekte olacaksın (Okula git-mek-de ol-a-çak-sen)=You’ll have been going to school 14.Okula gitmiş olacaksın (Okula git-miş ol-a-çak-sen)=You’ll have gone to school 15.Okula gidecektin (Okula git-e-çek er-di-n)=You were gonna go to school > I had thought you'd be going to school 16.Okula gidecekmişsin (Okula git-e-çek ermişsen)=I found out you're gonna go to school>~I hear you wanna go to school 17.Okula giderdin ( Okula git-e-er erdin)=You used to go to school >~You'd have had a chance to go to school 18.Okula gidermişsin ( Okula git-e-er ermişsen)=I heard you used to go to school> I realized that you’d get to go to school 19.Okula gittiydin ( Okula git-di erdin)= I had seen you went to school >I remember you had gone to school 20.Okula gittiymişsin = I heard you went to school -but if what I heard is true 21.Okula gitmişmişsin = I heard you've been to school -but what I heard didn't sound very convincing 22.Okula gitmiştin (Okula git-miş er-di-n)= you had gone to school 23.Okula gitmiş oldun (Okula git-miş ol-du-n)= you have been to school Dur-mak=to remain in the same way/order/layout Durur=remains to exist / keeps being / seems such used as the suffixes=(Dır- dir- dur- dür / Tır- tir-tur-tür) (in official speeches these suffixes are used only for the 3rd singular and 3rd plural person) its meaning in formal speeches> it has been and goes on like that Bu Bir Elma = This is an apple Bu bir elmadır= (bu bir elma-durur)= This is an apple (and keeps being) Bu Bir Kitap = This is a book Bu bir kitaptır= (bu bir kitap-durur)= This is a book (and keeps being) informal meaning in everyday speech>it seems/ likely that/ remained so in my mind Bu bir elmadır= (bu bir elma-durur)=It seems like- this is an apple Bu bir kitaptır= (bu bir kitap-durur)=It's likely that -this is a book Bu bir elma gibi duruyor=(looks like an apple this is )>This looks like an apple Bu bir kitap gibi duruyor=This looks like a book 24.Okula gidiyordursun =(guess>likely-You were going to school 25.Okula gidiyorsundur =(I think> you are going to school 26.Okula gidecektirsin =(guess>likely- You would (gonna) go to school 27.Okula gideceksindir=(I think> You'll go to school 28.Okula gitmiştirsin =(guess >likely- You had gone to school 29.Okula gitmişsindir =(I think> You've been to school
Yillar önce Antalya'da cok güzel bir otelde yilbasi gecesinin sanatcisi sayin Ömür Göksel'di.Hem türk,hem yabanci konuklara hitap eden cok güzel bir program yapmisti.Sayesinde hayatimdaki en güzel yilbasi gecesini gecirmistim.
Çok güzel bir sohbet. Zevkle izledim. Çok değerli Ömür Bey, ömrünüz uzun olsun. Sağlık mutluluk, huzur diliyorum.
Harikasınız
Ömür beyi görmek ve sohbetini dinlemek çok güzeldi, Allah uzun ömürler versin.....Teşekkürler..
Ömür Goksel ile sohbet etmekte , sohbet dinlemekte muhteşem güzeldir..Tadından yenmez diye bir şarkı yapmıştı son plağında ..gerçek bu , sohbetide , seside tadından yenmez...🧿🩵
Bu sohbetten en hoşuma giden bilgi: Anladın mı? deme, Anlatabildim mi? de.
Harika bir soylesi gercekten. Mest etti!
Ömür bey sizi görmek ne güzel! Bu hoyrat çağda ışıl ışıl parlayan bir centilmensiniz! Keşke sizi daha çok görebilsek ekranlarda!…
TESEKKURLER EFENDIM......
Az önce RUclips kanalınıza abone olmak mutlu oldum saygıdeğer reyhan hocam çok kıymet değer Ömürbeyfendiye saygılarımı size de şükranlarımı arz ediyorum. Az gören fakat çok seven bir kardeşiniz olarak daima yolunuz açık olsun kalbi muhabbetle başarılar dilerim.
Eski Türkiye nin kral sanatçısı Ömür Göksel
Sohbetiniz o kadar çok şey katıyor ki, lütfen devam edin güzel İstanbul’umuzu konuşmaya ❤ Konuklarınız birbirinden kıymetli.
@@Pınar-py Teşekkür ederim, çok mutlu ettiniz.
11:04 Belli senin de bizim jenerasyondan gelerek yetiştiğin gülüşü başlangıçta bahsedilen hayat uzatan tarzda olmuş. Bu kanalı ilgiyle takip ediyorum, teşekkürler.
Ağzınıza sağlik Hocam. Gençliğime gittim. Ömür beyle. Emeğinize sağlik. Saygı larımla.
Hanımefendi siz de beyefendi gibi zerâfet sahibi ve kadife seslisiniz.
Severek takip ediyorum bu sene keşfettim
Teşekkür ederiz.
ilişkilerin sonucudur kibarlık, onun tek anahtarı vardır nüfüs yoğunluğun kontrol edilmesi.
Teşekkür ederim
Acıkcası kanalı yanlıs bilinen Turkce kelimeler aratırken buldum. Amacım diksiyon, vurgu, ezgi, ton vs. bile öğrenmek degildi sadece genelde kullanmadıgım Turkce dilini kullandıgımda kelimeleri dogru kullanmayı ögrenmekti ama siz cıtayı bayagı yukselttiniz, adeta bir star doguyor diyebiliriz surpriz içerik ve konuklarınız cok sey katıyor. sonsuz tesekkur ediyorum.
@@ProMassageIstanbul Çok mahcûp ve bahtiyar ettiniz. Eee, marifetin iltifata tâbî olduğu gerçeğinden âzâde olacak mertebede değiliz tabii. Var olun.
Çok teşekkür ederiz. Dursun Gürlek beyefendiyi de davet eder misiniz?
29:00 Ömür bey hay bin yaşayın. O kadar tribünde söylendi, emin olun kimse dile getirmedi
😮
Derunumda neler var'ı da dinlemeye başladım.
@@muhammedcaglayan4672 Çok teşekkür ederim. Bu sene maalesef radyo programıma son veriyorum. İnşallah başka programlarda buluşma dileğiyle…
❤
20:30 kendinizle bile şakalaşmalisiniz, o zaman yaptığınız şaka yerini bulur.
❤❤❤
Değerli hocam Zeynep Kerman da vapura binme adabını aynı şekilde anlatmıştı.O gün vapura binmeyen kişinin yerine kimse oturmazmış.
Şimdilerde apartmanda herkesin park yeri bile belli iken siz çıkar çıkmaz başkası sizin yerinize park ediyor.
Ömür Göksel'i unutmak mümkün mü?
Bal = Honey
Bal >Mar > Mer > Mel > Mil =(yumuşak, melul, balsam, hoş kokulu, tatlı)
Mel >Melo > Melit > Melis =( yummy, mellow, balmy, malleable, dessert, sweet)
Mal= sweet-tempered, docile, obedient animal / ~inconsiderate, manipulable person, ~like nerdy
Al-Bal (red-sweet) =Alpal >Apple >Afal = Almela>Almıla >Alma > Elma
(the dessert) > Alba> halba > halvah > helva > salva > xalava > xlapa> crepe> xleb > salep ?
Mel-ak (sweet-white)>(Mela >Mar >Milo >Melon >Melam) Melak>>>Milk >>>Lak ?
(sweetie) > Balak > bala >>> bella ? >> well ?
(Ma-hoş-mela)> Moş-mela > Muşmula = Medlar ( not so pleasant but yummy)
Meltem= mellow wind = breeze
Mel-melat > marmelat = marmellata, marmalade
Melisa = balm / jam / rosin
Melamine = a type of chemical resin
(Mel-hem)> merhem=(almost-balm) > ointment
(Mel-sumac) merşumak> mercimek = lentil
Mel-audio = melody
(Dağ = mountain)> height > sublimity
(tow/toğ/tao/tai/tav/tag/day/doy)>> high/ 塔 / 高 /ضيقة /ضيق >> to come up / to rise / to come closer/ coming out
dev/deva/devasa/diva/dheu/theo/theus/zeus/大>> (huge /great) /too / da / daha / dahi
(dar /tar /dai /tay /tav /dae /too /toi) >> narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable
Phone / Phoon/ Fun / Wajan / Wehen = (Esen/ Esinti / Rüzgar/ Ses ) - Wind / Breeze / Sound / Voice
Dae-vane /tow-fun / tai-wen/ too-phone/ typhoon/ 大风 = (loud sound) >> hard-strong wind
Dağ= litosferik tabakaların sıkışarak yükselmesi / compression and rise of lithospheric layers
Dar-lık= to rise upwards by squeezed, feeling of height, feeling of being squeezed
Dar = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable
Dar = birbirine yaklaşmış / sıkışık / sıkışmış / sıkıştırılmış / sağlam / sert / dayanıklı
Darlık= sıkışarak yükselmek, yükseklik hissi, sıkışma duygusu
Dar = yakın olmak , alakalı olmak, ilgilenmek / to be close, to be involved, to be interested
Hüküm-dar = Hükümle ilgilenen , hüküm veren = ~sovereign
Mihman-dar = Misafire yakın olan , misafire alaka gösteren = ~hostess
Darülaceze =(diyar-u-el-aceze) Acizerle (ilgilenilen) alakalı yer = ~hospice
Dai-u > nearest-he = Dayı = (materal) uncle
Tai-tsu> nearest-that = Teyze = (materal) aunt
Toy = meeting /ceremony/feast/ immature-game boy
Toy-gün= Düğün
Kurula-toy > Kurultay = scheduled meeting / council
(Dai-emek)> Dayamak =to base on /make it support/fasten down / get it closer well to
(Dai-en-mak)> Dayanmak= to recline upon / stay strong /be close literally
(Dai-et-mak)>Dayatmak = to impose / insist / keep it completely nearest to
Yanardağ ile ilgili / pertaining to a volcano
Dağ-et-mak >Dağıtmak = to distribute /to deal out / to deploy
Dağ-al-mak >Dağılmak = to get dispersed / to go to pieces
Dağ-la-mak = krater şekline çevirmek / cauterize
(Doğ-umak) = Doğmak = to come up / rising up / come into the world > to born
Doğ-ğur-mak= Doğurmak= to make this come up > bring this into the world > to give birth
Doğu=the direction where the sun comes up > East / 东方
(Doy-umak) = Doymak = to rise to the top / to be full
Doy-ğur-mak= Doyurmak=to satiate > to make it full > to feed
(doyuk)Tok= has peaked, satiate, full
(Tik) Dik= direct to endpoint / ~upright Dikey= vertical
(Dik-uğru) =Doğru = right direction = true
(Dik-uğur-al-mak) = doğrulmak= to stand up / straighten up
Doğru = (which direction goes direct to the endpoint) Doğrusal= ~Linear
Diken= thorn
Dik-mek =to make directly them overlap each other at the endpoints > sew / sow
Doğa= upper surface structure of the earth > nature
Doku = surface structure, texture
Doku-mak=to weave (on the surface)
(Toku-en-mak) Dokunmak=to touch / to contact the surface of..
Hanemizde TSM. çalınır ve söylenirdi, bende bu ekolu hobi olarak devam ettiriyorum. *Ömür göksel ve Alpay*ı dinlememek sanata saygısızlık demektir. Önlerinde ceketimi düğümlerim saygılar.
29+ tenses in turkish language
Istanbul Turkish verb conjugations
A= To (towards /~for) (for words with a thick vowel in the last syllable)
E= To (towards /~for) (for words with a thin vowel in the last syllable)
Okul=School
U (ou)=it’s that/ it’s about
Mak/Mek (umak/emek)= aim /exertion (machine/mechanism)(activity purpose / effort process)
(verb)>Git-mek= to Go >> getmek = effort to go >> to get there
1 .present continuous tense (right now or soon, currently or nowadays)
Used to describe the current actions or planned events -for designated times
YOR-mak =to tire ( to try ,engage in) >Yor= go onto it too much (yorgunum=I’m tired)
A/E Yormak=(to arrive at any idea of what it is)
I/U Yormak=(to be fully occupied with it)
used as the suffix=” ı/u - i/ü + Yor"
positive
Okula gidiyorsun ( you are going to school)= Okul-a Git-i-Yor-u-Sen >School-to Go-to-Try that-You < (please read backwards)
Evden geliyorum ( I'm coming from home) = Ev-de-en Gel-i-yor-u-Men >(from Home I’ try to Come) =Come-to-try that-Me < then-at-Home<
negative
A) Mã= Not B) Değil= Un-equivalent
examples
A: Okula gitmiyorsun ( you’re not going to school)= Okul-a Git-Mã-i-yor-u-Sen >You don't try to Go to school
B: Okula gidiyor değilsin ( you aren’t going to school)=Okul-a Git-i-yor değil-sen >You aren't try..to Go to School
Question sentence:
Mã-u =Not-it> isn't it?
Used as the suffixes =" Mı / Mu / Mi / Mü “
Okula mı gidiyorsun? ( Are you going to school )= Okul-a Mã-u Git-i-yor-u-sen (To-school/ Not-it / You-try-to-go)>Are you going to school or somewhere else?
Okula gidiyor musun? ( Do you go to school )= Okul-a Git-i-yor Mã-u-sen (To school /Try-to-go /Not-it-you)>~do You (try to) go to school (at specific times) or not ?
Okula sen mi gidiyorsun ?= Are you the one going to school?
2 .simple extensive tense ( used to express our own thoughts on a subject)
(always, since long , for a long time, sometimes, currently, sooner or later/ inşallah)
positive
VAR-mak = to arrive at /be there
(var= ~being there) used as the suffixes >"Ar-ır-ur" (for thick vowel)
ER-mek= to get at /to reach
(er= ~achieve ) used as the suffixes >"Er-ir-ür" (for thin vowel)
examples
Okula gidersin (You get to go to school)= Okul-a Git-e-er-u-sen= You get a chance to go to school
Gölde balık tutarsınız (all of) You have the chance to fish in the lake)=Göl-de balık tut-a-var-u-sen-iz
Bunu kolayca satarız (We've the possibility of selling this easily)=Bunu kolayca sat-a-var-u-weñ-iz
Bunu görebilirim (I can see this) = Bu-ne’u Gör-e-Bil-e-er-u-men =~I get at the knowledge to see what this is
Question sentence:
In interrogative sentences it means: isn't it so /what do you think about this topic?
Okula gider misin? (Do you get to go to school) Okul-a Git-e-er Mã-u-Sen =You get to Go to School -is Not it?=~How about you (getting to) go to school?
Okula mı gidersin? =Do you (get to) go to school ?(or anywhere else)
negative
Mã= Not
Bas-mak =to tread on/ dwell on/ stand on (bas git=get out of here > pas geç= pass by> vaz geç=give up
Ez-mek = to crush/ to run over (ez geç= think nothing about > es geç= stop thinking about)
Mã-bas=(No-pass/ Na pas) > (give up on/not to dwell on) >the suffix "MAZ" (for thick vowel)
Mã-ez=(Don’t/ Doesn’t)> (to skip/ avoid) >the suffix "MEZ" (for thin vowel)
for the 1st person singular and 1st plural is only used the suffix “Mã” ,except for questions
examples
Okula gitmezsin (you don't/won't go to school)= Okul-a Git-mã-ez-sen > You skip going to school
Babam bunu yapmaz (my dad doesn't do this)= Baba-m bu-n’u yap-ma-bas > My dad doesn't dwell on doing this
Bugün okula gitmem (I won't go to school today)> Okul-a Git-mã-men =I don't (have to) go to school
Bugün okula gidemem (I can’t go to school today)= Okul-a Git-e-er-mã-men >I don't get (a chance) to go to school
Bir bardak su almaz mısınız?(Don't you get a glass of water)> Bir fincan çay al-ma-bas ma-u-sen-iz > Do you (really) give up on getting a cup of tea?
Kimse senden (daha) hızlı koşamaz (No one can run faster than you)=Kimse sen-den daha hızlı kaş-a-al-ma-bas
3.simple future tense (soon or later)
Used to describe events that we are aiming for or think are in the future
Çak-mak =~to tack ,~fasten,~keep in mind ,~hit them together (for thick vowel)
Çek-mek=~to pull, ~take time, ~feel it inside, ~attract , ~to will (for thin vowel)
positive..
Okula gideceksin ( you'll go to school)= Okul-a Git-e-çek-sen = You fetch (in mind) to-Go to school
Ali bu kapıyı açacak ( Ali’s gonna open this door)= Ali Kapı-y-ı Aç-a-çak = Ali takes (on his mind) to open the door
negative
A. Okula gitmeyeceksin (you won't go to school)= Okul-a Git-mã-e-çek-sen =You don't take (time) to go to school
B. Okula gidecek değilsin (you aren't gonna go to school)= Okul-a Git-e-çek değil-sen =~you won't go to school and nobody is demanding that you
4 .simple past tense (currently or previously)
Used to explain the completed events we're sure about
Edû = done / Di = anymore
Used as the suffixes= (Dı /Di /Du/ Dü - Tı /Ti /Tu /Tü)
positive
Okula gittin = You went to school = Okul-a Git-di-N
Dün İstanbul'da kaldım= I stayed in Istanbul yesterday
Okula mı gittin ? (Did you go to school)= Okul-a Mã-u Git-di-n> You went to school or somewhere else?
Okula gittin mi ? (~Have you gone to school)= Okul-a Git-di-n Mã-u> You went to school or not?
negative
Okula gitmedin =You didn't go to school / Okul-a Git-mã-di-N
Bugün pazara gitmediler mi? =Didn't they go to the (open public) market today?
Dün çarşıya mı gittiniz? = where Did you go yesterday, to the (covered public) bazaar?
Akşamleyin bakkala (markete) gittik mi?= Did we go to the grocery store in the evening?
5 .narrative/reported past tense (for now or before)
Used to describe the completed events that we're unsure of
MUŞ-mak = ~to inform (umuş=perceive/notice muştu>müjde=evangel)
that means > I've been informed/ I heard/ I found out/ I noticed /I learned
used as the suffixes= (Mış/ Muş - Miş/ Müş)
positive
Okula gitmişsin= I heard you went to school
Yanlış birşey yapmışım=I realized I did something wrong
negative
A. Okula gitmemişsin (I found out- you didn't go to school)= Okul-a Git-mã-miş-sen (heard you haven't gone to school)
B. Okula gitmiş değilsin =(Okul-a Git--miş değil-sen)=It's obvious- you haven't gone to school
In a question sentence it means: Do you have any inform about- have you heard- are you aware -does it look like that?
İbrahim bugün okula gitmiş mi? =Did you hear whether Ibrahim went to school today?
İbrahim bugün okula mı gitmiş? =Do you know if Ibrahim went to school today (or somewhere else)?
6.Okula varmak üzeresin =You're about to arrive at school
7.Okula gitmektesin (You're in (process of) going to school)= ~you’ve been going to school
8.Okula gitmekteydin =~You had been going to school =Okula gidiyor olmaktaydın
9.Okula gitmekteymişsin =I found out you've been going to school
10.Okula gidiyordun (Okula git-i-yor er-di-n) = You were going to school
11.Okula gidiyormuşsun (Okula git-i-yor er-miş-sen)=I noticed you were going to school (at the time or right now)
12.Okula gidiyor olacaksın (Okula git-i-yor ol-a-çak-sen)=You’ll be going to school
13.Okula gitmekte olacaksın (Okula git-mek-de ol-a-çak-sen)=You’ll have been going to school
14.Okula gitmiş olacaksın (Okula git-miş ol-a-çak-sen)=You’ll have gone to school
15.Okula gidecektin (Okula git-e-çek er-di-n)=You were gonna go to school > I had thought you'd be going to school
16.Okula gidecekmişsin (Okula git-e-çek ermişsen)=I found out you're gonna go to school>~I hear you wanna go to school
17.Okula giderdin ( Okula git-e-er erdin)=You used to go to school >~You'd have had a chance to go to school
18.Okula gidermişsin ( Okula git-e-er ermişsen)=I heard you used to go to school> I realized that you’d get to go to school
19.Okula gittiydin ( Okula git-di erdin)= I had seen you went to school >I remember you had gone to school
20.Okula gittiymişsin = I heard you went to school -but if what I heard is true
21.Okula gitmişmişsin = I heard you've been to school -but what I heard didn't sound very convincing
22.Okula gitmiştin (Okula git-miş er-di-n)= you had gone to school
23.Okula gitmiş oldun (Okula git-miş ol-du-n)= you have been to school
Dur-mak=to remain in the same way/order/layout
Durur=remains to exist / keeps being / seems such
used as the suffixes=(Dır- dir- dur- dür / Tır- tir-tur-tür)
(in official speeches these suffixes are used only for the 3rd singular and 3rd plural person)
its meaning in formal speeches> it has been and goes on like that
Bu Bir Elma = This is an apple
Bu bir elmadır= (bu bir elma-durur)= This is an apple (and keeps being)
Bu Bir Kitap = This is a book
Bu bir kitaptır= (bu bir kitap-durur)= This is a book (and keeps being)
informal meaning in everyday speech>it seems/ likely that/ remained so in my mind
Bu bir elmadır= (bu bir elma-durur)=It seems like- this is an apple
Bu bir kitaptır= (bu bir kitap-durur)=It's likely that -this is a book
Bu bir elma gibi duruyor=(looks like an apple this is )>This looks like an apple
Bu bir kitap gibi duruyor=This looks like a book
24.Okula gidiyordursun =(guess>likely-You were going to school
25.Okula gidiyorsundur =(I think> you are going to school
26.Okula gidecektirsin =(guess>likely- You would (gonna) go to school
27.Okula gideceksindir=(I think> You'll go to school
28.Okula gitmiştirsin =(guess >likely- You had gone to school
29.Okula gitmişsindir =(I think> You've been to school
❤❤❤❤