osmanlı devletininde son üç yüz yılda gerçekleşen isyanlar. 1699-1900 arası. yeniçeri tımarlı ve softaların isyanları ve bunun günümüze etkisi. yani kısaca Anadolu'nun şuan ki durumunun geçmişler bağlantısı.
E tabi insan bağnaz ise yeniliğe kapalı ise uzaya çıkarsanda bir yararı olmaz. Ama eğer öğrenmeye yeniliğe açık ise dünyayı gezip görmesinin büyük yararı olacaktır. Bakış açısı genişleyecek, görgüsü artacaktır. Aydınlanacaktır yani.
Kanada’da taşıyorum. Buraya geldiğinde her şeye en baştan başlıyorsun. İş tecrübesi, sosyal çevre, ehliyet bile her şeye baştan başlaman lazım. Kimse altın tepside sunmuyor size bir şeyleri. Çalışmak, zorlanmak, eski alışkanlıkları bırakmak, konfor alanını terketmek, zorluklara hazır olmak gerekiyor. Bu aşamaları geçince tabi ki rahat, huzurlu ve gelecek kaygısından uzak bir yaşam bekliyor. Aile ve memleket özlemi de negatif tarafı. Plansız gelmek hayal kırıklığına neden olabilir. Mümkün olduğunca donanımlı gelmek gerekiyor.
bir fkir: sanki kendi ulkemizde de aliskanliklarimizi birakmak, konfor alanimizi toplum icinde bireylerin haklarina daha saygili olmak icin terketsek, modern yasama normlarina uyum saglamak icin zorluklara gogus gersekte kendi ulkemize yurtdisindaki konfor, hak hukuk, saygili yasami getirsek nasil olurdu acaba? sonucta oralara gidince bunu yapiyoruz bunun adi zorluk oluyor demek ki kendi ulkemizde yapmiyor muyuz?
Turkiye'deki olumsuzluklari gorunce insan kendi ulkesi diye cok rahatsiz oluyor. Her sey cok daha guzel olabilecekken neden kendi kendimize dunyayi zindan ediyoruz diye kahroluyordum. Yurtdisinda daha kotu bir yerde de yasasan o olumsuzluklar o kadar moralini bozmuyor. Aa burda da boyleymis diye kendini dahil etmeden izliyorsun. Benim yurtdisinda yasamakta en cok hosuma giden bu.
Bu konuda Iphonedo'nun çok güzel bir içeriği vardı. Kendinizi tanıyın, size uygun yeri bulun, deneyimleyin, ona göre yerleşin şeklinde özetleyebilirim. Mutsuz olmak alışkanlıksa, yer farketmeksizin her yerde mutsuz olunuyor. Ezbere söylemlere dayalı değil de kendi özelliklerinizi değerlendirerek gitmek en faydalısı. Ağzınıza sağlık
Dostlar, 35 yıl Tr’nin ardından 2 senedir İngiltere’de yaşayan bir arkadaşınız olarak bir iki noktaya parmak basayım: Birincisi ve en önemlisi, ESG bu videoda yurtdışında yaşamış olma tecrübesini doğal olarak Amerika üzerinden değerlendiriyor. Bu tecrübe ile Avrupa’da yaşamak arasında çok keskin bir uçurum var, hatta neredeyse hiç benzerlik yok diyebiliriz :) Kültürel farklar falan ok ama esas önemli fark, Avrupa’da yaşıyorsanız anavatanınız Türkiye’ye, ailenize, arkadaşlarınıza, sevdiğiniz yemeklere, denize/güneşe sadece 3-4 saatlik uçuş ve 50 euroluk masrafla ulaşabiliyorsunuz. Amerika’ya ise gidiş o gidiş :)) Bu fark zaten gurbet algısını tamamen silip atıyor. Kafanıza estiği zaman atlayıp gelebilirken bu videoda sayılan dezavantajların çoğu ortadan kalkıyor, geriye medeni, varlıklı, kültürlü, saygılı, insanın kıymetini bilen bir ülkede keyifle yaşamak kalıyor. Hiç bu “ülkeni özlersin yavrıııım” kolpalarına kanmayın o yüzden. İkincisi ise; ESG çocuğuna Amerika’da üniversite okutabilmiş bir ailenin çocuğu olduğu için, dönerken pek de iplememiştir. Yoksa işleri için epey daha iyi olacak olsa da dönmez insan şu ortama, kimse kusura bakmasın. 3000 euro gelirle Avrupa’da yaşamayı, 50bin lira gelirle tr’de yaşamaya yeğlerim. 2 haftadır İstanbul’dayım iyice açık hava tımarhanesine dönmüş ortam. Son olarak bir tavsiye vermek istiyorum; eğer küçük şehir insanı değilseniz, benim gibi İstanbul çocuğuysanız Londra, Berlin, Paris gibi metropolleri tercih ederseniz daha isabetli olur. Buralar İstanbul’un olması gerektiği hal gibi olduğu için tam biçilmiş kaftan oluyor, küçük şehirlerde sıkılırsınız. Zaten yurtdışında yalnızlık çeken, arkadaş bulamayan vb insanların da tecrübeleri hep bu daha küçük şehirlerdedir, dikkat edin. Londra’da İngilizce bilen bir insan kolay kolay yalnızlık çekmez :))
Katılıyorum, uzun süre yaşamamış olsam da ve kısıtlı subjektif yorumum olarak şunu diyebilirim, Berlin benim için İstanbul'un olmasını istediğim haliydi diyebilirim. Her türlü kültür, dil ve insanın uyumla yaşadığı, sanata ve birikime önem veren insanların olduğu, sınırların kalın kalemlerle çizilmediği bir yerdi. Çok harika ilişkilerim, arkadaşlıklarım oldu hala da o özel bağı koruyoruz hepsiyle. Tek iç geçirdiğim nokta, deniz, İstanbul manzarası ve büyüdüğüm Yedikule sokaklarıydı. Onlar da dediğin gibi bir uçakla 3 saat. Şu anlık maddi bir gerekçeyle gitmemi gerektirecek bir durum yok, ama hala çağıranım çok ve bir kısmım orada kaldı diyebilirim.
programın en önemli iki noktası: 1- Toplumsal Ahlak ile Bireysel Ahlak çatışması 2- Çabuk gerçekleşen köklü değişimlerin özümsenememiş olmasından ötürü getirdiği yıkıcı etkiler ve uyum problemi
Kısaca ESG burada orta sınıf veya üst orta sınıf hayatı yaşayabiliyor, çok daha popüler olabiliyor. Ancak yurt dışında bunlara ulaşması çok daha zor. Bu yüzden Türkiye'de çok daha mutlu.
Kardeşim ne alakası var 5 bin dolar kazanan adam senden daha mutlu Türkiyede orta kesim mi kaldı sen hangi dönemin Türkiyesinde yaşıyorsun çalışanların yarısından çoğu asgari ücret kazanan ülkede ne mutluluğu mk bali mi çekiyorsun sen
Yurt dışında yaşadım diyebilmek için en az iki sene aynı yerde kalıp mevsimleri görmek gerekir, hastaneye karakola devlet dairesine bir işi halletmek için gitmiş olmak, oturma izni işlerini kendin halletmiş olmak, oranın yerlisi bir ailenin evine bir kaç defa davet edilmiş olmak, sınav yada kriter ile girilen bir iş ya da spor sanat gibi evrensel bir konuda girişimleri olmuş olmak gerekir. Bunlar yoksa o toplumu ve ülkeyi tam tanıdığımız söylenemez.
@@Dave.Mustaine.Is.Geniusbir aksiyonun hem + hem de - sutunu varsa cevre ve interaksiyon + sutunu acisindan onemli evet. Fakat nasil ki iyi sofor oldugunuz duz yolda giderken belli olmuyorsa, gocmenlige ya da genis anlamda “yasami” yurt disinda yeniden kurgulamaya musait olup olmadiginiz da yabanci arkadaslarla icip sohbet ederken oldugundan cok daha fazla, polisle, mahkemeyle, vergiyle, belediyeden izin cikarmak icin dolduracaginiz bir belgeyle kurdugunuz icsel iliski uzerinden belli oluyor.
Ben 2016'dan beri Kanada'da yaşayan birisi olarak fikrimi belirteyim: "Yurtdışında yaşamak" melekettekilerin gözüyle geçerli. 5 yıl sonra hayatımı, düzenimi, yatırımımı, evimi barkımı ailemi kurduğum bu ülke bana "yurtdışı" değil. Burası benim yurdum... O yüzden "yurtdışında yaşamak" aslında eğer bulunduğunuz yerde daimi bir yaşam düşünmüyorsanız; kısa veya uzun vadede "memlekete dönme" planınız/isteğiniz varsa, o zaman yurtdışı oluyor. Bir de Türkiye'deki insanların gözünden "yurtdışı" oluyor. Home-sick olayı da kendi adıma; anne baba arkadaş ve yemek özleminden kaynaklı. Yoksa Türkiye'nin bana bu güne kadar verdiği hiç bir şey olmadı. Aksine ne yapmaya kalkişsam önüme sürekli engeller konuldu bunların en başında da torpille önüme geçilmesi, adam kayırma geliyor. Tamamen yozlaşmış, giderek daha da batan bir ülke... O yüzden, bu saatten sonra da "bir başkadır benim memleketim..." gibi bir kafaya girmem mümkün değil...
yaşadığın yerin gelişmişlik seviyesinden bağımsız olarak, bir yerde expat olmak, o kültürü içinde yaşayarak öğrenmek başlı başına çok anlamlı bir tecrübe. refah seviyesi, birikim yapmak falan bambaşka konular, ben bir yerde expat olmanın kendisini seviyorum.
@@hakancetiner7752 bu da bir sebep olabilir fakat benim kast ettiğim farklı bir kültürün içinde olma hissi, merak duygusu ve o kültürü yaşayarak ve gözlemleyerek öğrenme
Bu arada artık yeni neslin alabildiği evler çok küçük. Zamanında Babam tek işçi maaşıyla 3+1 , 4+1 evler alabiliyorken. Çift maaş, tüm birikimimizle ancak 2+1 o da küçücük bir ev alabildik.
artik heryer ayni. 10 yildir toronto'da yasiyorum, tasarimci olarak kazandigim maasla tek basima bile eve cikamiyorum birak kendime daire alayim. 30 mt kare evler $600 K dan basliyor zaten. Calisma sartlari iyi olsa da burda gelecege guvenli bakamiyorum. Ayni zamanda buraya geldikten sonra Turkiye'de bana illallah getiren akraba ve arkadas cevresinin ne kadar buyuk bir minnet oldugunu da burda turk komsularim olduktan sonra anladim. Vatandasligimi alip geri donmek icin sabirsizlaniyorum. Insallah seneye..
Birkaç sene önce Almanya'ya yüksek lisans okumak amacıyla gelmiş bir öğrenciyim. Videoda da bahsedildiği gibi yurtdışı tecrübesini üniversitede bilgilenmekten ziyade daha geniş bir perspektiften bakıp kültürlenmek olarak düşünmek gerektiğine inanıyorum. Mesela kendimden örnek vermem gerekirse evet burada akademik bilgi birikimimi derinleștiriyorum ancak aynı zamanda Alman toplumunu daha yakından tanıma fırsatı bulup arkadaşlarımın yaşantısını da mercek altına alabiliyorum. Bu durum gerçekten insanın hayata karşı bakış açısını değiştiriyor
@@GamerFatih seni çok iyi anlıyorum ama yine de gönlünü ferah tut genciz elimizden geldiğince çok çalışıp karşımıza çıkan fırsatları değerlendirmek durumundayız. Koç, Sabancı gibi ailelerin çocuğu olmayan herkes için geçerli bu durum maalesef :(
Ukrayna'da yaşadığımı duyan ''oralar cennet di mi?'' falan diyor. Bir keresinde bir tane tornacı da sırıtarak bunu dedi. Biraz baktım dedim ''Gitsen sana cennet olmaz aga yok öyle bir durum''
italyan Medici ailesi ile ilgili kapsamlı bir video hazırlar mısınız.... ayrıca nedir şu dünyayı yöneten aileler meselesi... bu konuda da bir kaç söz söylerseniz sevinirim... saygılarımla...
ESG'nin bu konudaki düşüncelerini toplumun geneli için doğru bulmuyorum. Kendisi çok şanslı bir kesimde büyümüş olduğundan beklentileri çok farklı. Hocamızın empati kuramadığı, ülkemizde nüfusun neredeyse %50'ının istediği asgari yaşam şartlarına ev, araba..vs sahip olmadan ömrünü genellikle zorlu ekonomik şartlar altında geçireceğidir. Almanya'daki gurbetçiler aslında soruya net cevap vermektedir. Genellikle taşralardan gidilmesine rağmen milyonlarca insan oralarda mutlu bir şekilde yaşamaktadır.
Videoda en verimli bulduğum nokta, hocanın bilgiye erişim ve kültürel tecrübeye erişim arasındaki farkı çok net belirtmesiydi. Evet, erişmek istenilen şey istenilen bilgi ise, artık buna her yerden erişim var. Bu konuda kendimizi geliştiremiyoruz diyen gençler maalesef bir miktar tembellik yapıyorlar. Eğer başka kültürleri tecrübe etmek, görüş açısını değiştirmek ise istenilen şey, kesinlikle yurtdışına gidilmeli. Aydınlattığınız için teşekkürler hocam, çok kıymetli işler yapıyorsunuz. Sevgiler.
@@ugurdengezoglu1082 adamda yetenekli kültürlü tabi ekonomik refahınında katkısı çoktur ama yabana atılmayacak biri, temelde sözleri doğru ama Türkiye toplumunun geldiği ekonomik durumu pek anlayamamış sanırım, millet gerçek anlamda aç, durum bu imkan filanda yok imkan partide tanıdık ile paralel gidiyor Türkiye’de yada çok paran olacak o zaman herkes senin tanıdığın oluyor.
@@ugurdengezoglu1082 e tamam işte aq adam istese babasının zenginligini devam ettirebilir, buyutebilirdi bunu seçmemiş , tarihçi olmuş.adam fakirsen benim gibi olabilirsin demiyor zaten
Üç yılı Almanya’da, gerisi İngiltere olmak üzere on beş yıldır yurt dışındayım. Burada da herkesin kendi hikayesi var ve çoğu kişi bir gün dönmeyi ister ama dönemeyeceğini de bilir.
İnsan nereye gitse yanında kendini de götürüyor. Grubun içine onu da dahil etmeye çalışıyor ya da yalnızlığına onu da dahil ediyor. Gitmeden sayfayı bitirmek ve yeni sayfada başlamak daha iyi ama çok da zor. Taş nispeten yerinde ağır.
yurt dışında yaşamak zor ama türkiyede yaşamak daha zor o yüzden ailesinin maddi durumu iyi olmayan ve bir hayat kurması gereken herkesin gitmeyi istemesi çok normal trde kimseden destek almadan çalışarak sıfırdan hayat kurmak imkansız
Geri kalmış ülkeler ile kapitalistlesmis ülkelerde temel bir fark şu; Aşırı bireyselleşmiş özgür toplumda insani ilişkiler minimum seviyeye iniyor. Kimse seni takmıyor. Sıcak samimi ilişkilere girmiyor. Derdini anlatacak insan bulamıyorsun. Herkes Kendi içinde yaşıyor hayatını. Ama kurallı insana saygılı hukukun herkese eşit anlamda çalışması çok önemli ama bu da toplumu mekaniklestiriyor. Fazla kural insanı boğuyor... Bizim gibi ülkelerde de hızlı bir şekilde samimi ilişkiler kurabiliyorsun. Tatile gittiğimde tanıştığım adamla yarım saat sonra kadeh tokuşturuyordum. Espri yapıp eğlenebiliyordum. Ama sokağa çıktığında türlü saygısızlıklarla yüzyüze kalıyorsun. İnsana kadına hayvana çevreye saygı sıfır. Adalet herkese eşit değil. Amca dayı torpili her yerde.
Ya siz niye Kuzey Avrupalıların falan yarım saatte kadeh tokuşturulamayan tipler olduğunu düşünüyorsunuz? İngilizler kadar matraklığa ve tanımadığı insanla oturup bira tokuşturmaya meyilli millet tanımadım ben mesela. Bizim insanımızda öyle bir kafa var ki, sanki bütün gelişmiş ülke insanı Norveçliler gibi
Adam ömür boyu rahat yaşamış. Tiyatro sinema falan gidin diyor disarlara çıkın falan. asgari ücretle kimin sosyal hayatı olur ki onun için herkes eve kapaniyor
Emrah Hocanın tuzu hep kuru olduğu için olaylara farklı bakıyor. Türkiyedeki hayatı hiç zor olmamış. Amerikaya gitmiş rahat yaşamış. Basitçe söyleyim. Türkiyede tuzunuz kuru ise Türkiye idare eder ama tuzunuz kuru değilse,ekonomi ve sosyal olarak Türkiye 18.yy da kalmış bir ülke.
Türkiye'de hayatımız zor evet ama ESG'yi linç etmeden önce dediklerini düşünün bence. Türkiye'de yaşamak daha güzel demiyor zaten, gittiğiniz yerde göçmen olarak hayal ettiğiniz gibi mükemmel yaşayamazsınız diyor. Şimdi sanki yurtdışına gitmek bütün sorunları çözecekmiş gibi davranılıyor. Sadece ekonomiyi düşünmeye başladık. Bu arada fakir bir öğrenciyim ve ben de bu ülkede yaşamak istemiyorum. Bu ayrı bir durum.
@@burcusrn evet ama burdaki farklı durum şu ; hocanın Türkiye'ye döndüğü çok rahat bi hayat yaşıyacağının garantisi her zaman vardı burda yaşıyacağı hayatı rahatlıkla orda bi göçmen statüsünde yaşamaya tercih edebiliyodu. Ama alt-orta sınıf bi vatanadaş gözünden bakınca olaylara orda rahatlıkla geçinebilen ama her zaman insanların gözünde göçmen olarak yaşamak mı Türkiye'ye gelip kendini kurtarmak için zorlanarak yaşayacak bi vatnadaş olmak mı bunun kararını vermesi gerekli
Merhaba hocam. Herkesin imkanı ölçüsünde yurt dışı deneyimi yaşaması gerektiğini düşünüyorum. Konfor alanından uzaklaşmadan insan kendini geliştiremiyor. Ben ingiltere deneyimimden bir kaç örnek vereyim. 6 ay Londra'da yaşadım. ingiltere'de gıda fiyatları bize göre çok ucuz. Biz kendi paramızla karşılaştırıp hata yapıyoruz.Orada ev fiyatları ve kiraları pahalı. İngilizlerle herhangi bir ırkçılık veya dolandırıcılık problemi yaşamadım. Irkçılığı Araplar yaptı, kursun Türk çalışanı da dolandırmaya çalıştı ama başaramadı :)
Yurtdışında yaşamak istiyorum çünkü Türkiye' de 300 dolarla hayatta kalmak yerine Avrupa' da 1500- 2000 Avroyla yaşamak istiyorum. Teknolojik aletleri, market ürünlerini rahatça alabilmek istiyorum.
21:40 tam bana göre evi sevmiyorum 😂bu arada ben de değirmenderedeyim hocam ve dediğiniz gibi hanımköylülük olmadı eşinin yanına gelen ben oldum ankaradan değirmendere kasabasında yaşamaya :))
Mesut tv olayinda bos konusmus saygi deger hocam. Belki dövmüyolar öylelerini avusturyada ama hos görülmez asla öyle bir davranis. Avusturya Da dogmus büyümüs okumus calismis ve cok iyi entegre olmus biri olarak bunu söyleyebilirim.
Kanada'ya yerleştik ailemle. En ufak olumsuzlukta Türkiyeye dönecem yakında diyorum ve kendimle de mücadele ediyorum. 40 yaşından sonra yeni ülke zorluyor.
Hocam daha bu videodaki gibi daha genel daha temeli geliştirmeye yönelik katkı sağlayabilecek konulardan bahsetmeniz daha verimli olacaktır kendi fikrimce.
Türkiye'nin tek sıkıntısı, yönetime gelenlerin memleketin menfaatine değil de kendi menfaatleri için çalışması ve hukuk sisteminin bağımsız işleyememesi...
Lütfen reklam kuşağı girişindeki zil sesini koymayın, esg ile uyuyorum reklam kuşağı sesine uyuyorum gshsjshsh biliyorum saçma ama lütfen kaldırın o sesi :(
Burada olay bence artık bi nevi Fransız protestanları Huguenot'ların Fransa'dan protestan ülkelere göçü gibi oldu. Ya da şimdiki benzeri Taliban'dan kaçan Afganlar. Eh ülke ortaçağ seviyesinde olunca dertleri de ona göre oluyor. Aslında Historik için Avrupa din savaşları, katolik-protestan çatışmaları, Huguenotlar iyi bir konu olabilir, hatta bu mevzuda video olacağını Flu TV'deyken söylemiştiniz de galiba.
Hozom keyifli bir sohbet oldu yine ben staj icin gidecegim polonya icin ille de gidin dedidginiz bir yer var auswitctz’den baska? Ve Tabiki butce el verirse Italya’ya gitmeyi planliyorum😀
40 yaşında heyecan arayışı olmayan biri olarak kurumsal yapısını oturtmuş, öngörülebilir bir ülkeye ailecek göçmeyi ciddi biçimde düşünüyorum. Özellikle de çocuklarım için.
Merhabalar bende denizci olmak istiyorum nasıl olabilirim? Deniz astsubay denedim fakat ülkemiz de yaşanan ekonomik kriz yüzünden herkes orduya girmek istiyor ve haliyle taban puanları yüksek bende sozelciyim. Elektrik ve elektronik mezunu oldum lise, yararı olur mu?
@@semihqara yaşadığınız yerde liman başkanlığı varsa yoksa da en yakın limana gidip lise diplomanizi gosterip ilk basta elektrikçi sonrada elektrik zabiti olabiliyorsunuz diye biliyorum ama liman baskanligindan tam bilgi alabilirsiniz
@@fevzikahraman3180 2 sene önce bir elektrik zabiti ile konuşmuştum bana baya önermişti fakat şuan kendisiyle bir bağım yok. Elektrik zabıtlığı sizce nasıl? Normal gemi personeli olmakla arasında ki fark ne?
@@semihqara elektrik zabiti normal gemi makina ve guverte zabitleri gibi zabit statusunde dir,carkcibasina bağlıdır genelde makina personeliyle çalışır çünkü elektrik tablolari vs hepsi makina dairesindedir,onun haricinde gemi aydinlatmalari,emergency 24 v sistemlerin kontrolu vs isleri yürütür eğer kendini yetistirirsen guzel maaslarla is imkani vardir ancak mesleki bilgi cok önemli gemide ehliyetten cok meslek bilgisi şart
@@fevzikahraman3180 peki, kursu bitirdikten sonra iş imkanları nasıl? Dolandırma haberlerine denk geldim bir kaç kez, bildiğin İstanbul'da kurs var mı?
Hocamın dediklerine bakılırsa (network kuramama vs) evli veya ilişki içinde olan insanların kıskançlık meselelerinden vs Türkiye'deyken de yaşadıkları bir konu. Evet yurdışında entegrasyonu zorlastırır ama bu yurtdışından bağımsız bir konu, arkadaş çevresini sürdürememek anlamına geliyor. Yoksa network'leri sürdürmek her yerde aynı, zaman ve ortak hobiler (ortak bir dil) vs olması yeterli. "Göçmenler orta sınıf olamaz" dan hocamızın ne kastettiğini anlasam da tam kafamda oturmadı. Neden olmasın ki? "Batı'nın ahlaksızlığı" derken, bir kadının yurtdışında gecirdigi 20'li yaslarini anlatırken aynı hocamızın güldüğü şekilde gülmesi ve "ya işte 20'li yaşlar... :)" demesi Türkiye'de nasıl karşılanır diye düşünmekte fayda var. Kafa yapısı böyle bir şey... Ben Türkçe konuşurken kendimi o kadar güvende hissetmiyorum. Ayrıca Avrupa demisken: Hocamızın bahsettigi, arabayi yolun ortasinda durdurup paket, yiyecek vs alma olayini Cezayirliler Brüksel'de de yapıyor, hatta Türkler belki de daha çok yapıyor. Avrupa'ya gidip ondan kacmak mumkun olmuyor :) Kafa yapısı aynı, mekanla birlikte değişmiyor.
15 yıl önce göç ettim. Keşke burada doğsaydım diyorum . Maalesef ama maalesef Türkiyemiz hala18.yy da kalmış bir zihniyette .Ekonomik olarak ise berbat durumda.
Arkadaşlar 101 için konu önerisi olan varsa aşağıya yazabilir. ESG'den neyi dinlemek istersiniz? İşte katılımcı demokrasi!
Din
Kişisel gelişim
Barbaros dizisine reaction videosu bekliyoruz!
iş-meslek-geçim ~
osmanlı devletininde son üç yüz yılda gerçekleşen isyanlar. 1699-1900 arası. yeniçeri tımarlı ve softaların isyanları ve bunun günümüze etkisi. yani kısaca Anadolu'nun şuan ki durumunun geçmişler bağlantısı.
Nereye gidersen git, bulacağın aydınlık, zihninin aydınlığı kadar olacaktır - Cemil Meriç
Net olarak konu özeti budur.
E tabi insan bağnaz ise yeniliğe kapalı ise uzaya çıkarsanda bir yararı olmaz.
Ama eğer öğrenmeye yeniliğe açık ise dünyayı gezip görmesinin büyük yararı olacaktır. Bakış açısı genişleyecek, görgüsü artacaktır. Aydınlanacaktır yani.
omrumde duydugum en guzel sozlerden biri
Hocam ülkenin özetini en net açıklayan cümleyi kurdunuz tebrik ediyorum: “Türkler her şeyi affeder ama kendisiyle aynı görüşte olmayanı asla affetmez”
Kanada’da taşıyorum. Buraya geldiğinde her şeye en baştan başlıyorsun. İş tecrübesi, sosyal çevre, ehliyet bile her şeye baştan başlaman lazım. Kimse altın tepside sunmuyor size bir şeyleri. Çalışmak, zorlanmak, eski alışkanlıkları bırakmak, konfor alanını terketmek, zorluklara hazır olmak gerekiyor. Bu aşamaları geçince tabi ki rahat, huzurlu ve gelecek kaygısından uzak bir yaşam bekliyor. Aile ve memleket özlemi de negatif tarafı. Plansız gelmek hayal kırıklığına neden olabilir. Mümkün olduğunca donanımlı gelmek gerekiyor.
bir fkir: sanki kendi ulkemizde de aliskanliklarimizi birakmak, konfor alanimizi toplum icinde bireylerin haklarina daha saygili olmak icin terketsek, modern yasama normlarina uyum saglamak icin zorluklara gogus gersekte kendi ulkemize yurtdisindaki konfor, hak hukuk, saygili yasami getirsek nasil olurdu acaba? sonucta oralara gidince bunu yapiyoruz bunun adi zorluk oluyor demek ki kendi ulkemizde yapmiyor muyuz?
Turkiye'deki olumsuzluklari gorunce insan kendi ulkesi diye cok rahatsiz oluyor. Her sey cok daha guzel olabilecekken neden kendi kendimize dunyayi zindan ediyoruz diye kahroluyordum. Yurtdisinda daha kotu bir yerde de yasasan o olumsuzluklar o kadar moralini bozmuyor. Aa burda da boyleymis diye kendini dahil etmeden izliyorsun. Benim yurtdisinda yasamakta en cok hosuma giden bu.
Bu konuda Iphonedo'nun çok güzel bir içeriği vardı. Kendinizi tanıyın, size uygun yeri bulun, deneyimleyin, ona göre yerleşin şeklinde özetleyebilirim. Mutsuz olmak alışkanlıksa, yer farketmeksizin her yerde mutsuz olunuyor. Ezbere söylemlere dayalı değil de kendi özelliklerinizi değerlendirerek gitmek en faydalısı. Ağzınıza sağlık
bu video ruclips.net/video/YluMTDNFTdI/видео.html
Kaç yıl oldu bu video yayınlanalı hala arada aklıma geliyor. Gerçekten güzel içerikti.
benim merak ettigim sey bu yorumu nasıl 1 gun once yapabildin :d
@@aykutcelebi4914 Üye olanlar videolara erken erișiyor
@@ylmzko ha, benim magara terkligim 🙋♂️
Dostlar, 35 yıl Tr’nin ardından 2 senedir İngiltere’de yaşayan bir arkadaşınız olarak bir iki noktaya parmak basayım: Birincisi ve en önemlisi, ESG bu videoda yurtdışında yaşamış olma tecrübesini doğal olarak Amerika üzerinden değerlendiriyor. Bu tecrübe ile Avrupa’da yaşamak arasında çok keskin bir uçurum var, hatta neredeyse hiç benzerlik yok diyebiliriz :) Kültürel farklar falan ok ama esas önemli fark, Avrupa’da yaşıyorsanız anavatanınız Türkiye’ye, ailenize, arkadaşlarınıza, sevdiğiniz yemeklere, denize/güneşe sadece 3-4 saatlik uçuş ve 50 euroluk masrafla ulaşabiliyorsunuz. Amerika’ya ise gidiş o gidiş :)) Bu fark zaten gurbet algısını tamamen silip atıyor. Kafanıza estiği zaman atlayıp gelebilirken bu videoda sayılan dezavantajların çoğu ortadan kalkıyor, geriye medeni, varlıklı, kültürlü, saygılı, insanın kıymetini bilen bir ülkede keyifle yaşamak kalıyor. Hiç bu “ülkeni özlersin yavrıııım” kolpalarına kanmayın o yüzden.
İkincisi ise; ESG çocuğuna Amerika’da üniversite okutabilmiş bir ailenin çocuğu olduğu için, dönerken pek de iplememiştir. Yoksa işleri için epey daha iyi olacak olsa da dönmez insan şu ortama, kimse kusura bakmasın. 3000 euro gelirle Avrupa’da yaşamayı, 50bin lira gelirle tr’de yaşamaya yeğlerim. 2 haftadır İstanbul’dayım iyice açık hava tımarhanesine dönmüş ortam.
Son olarak bir tavsiye vermek istiyorum; eğer küçük şehir insanı değilseniz, benim gibi İstanbul çocuğuysanız Londra, Berlin, Paris gibi metropolleri tercih ederseniz daha isabetli olur. Buralar İstanbul’un olması gerektiği hal gibi olduğu için tam biçilmiş kaftan oluyor, küçük şehirlerde sıkılırsınız. Zaten yurtdışında yalnızlık çeken, arkadaş bulamayan vb insanların da tecrübeleri hep bu daha küçük şehirlerdedir, dikkat edin. Londra’da İngilizce bilen bir insan kolay kolay yalnızlık çekmez :))
Katılıyorum, uzun süre yaşamamış olsam da ve kısıtlı subjektif yorumum olarak şunu diyebilirim, Berlin benim için İstanbul'un olmasını istediğim haliydi diyebilirim. Her türlü kültür, dil ve insanın uyumla yaşadığı, sanata ve birikime önem veren insanların olduğu, sınırların kalın kalemlerle çizilmediği bir yerdi. Çok harika ilişkilerim, arkadaşlıklarım oldu hala da o özel bağı koruyoruz hepsiyle. Tek iç geçirdiğim nokta, deniz, İstanbul manzarası ve büyüdüğüm Yedikule sokaklarıydı. Onlar da dediğin gibi bir uçakla 3 saat. Şu anlık maddi bir gerekçeyle gitmemi gerektirecek bir durum yok, ama hala çağıranım çok ve bir kısmım orada kaldı diyebilirim.
Kanada’da yasayan biri olarak size tamamen katiliyorum
programın en önemli iki noktası:
1- Toplumsal Ahlak ile Bireysel Ahlak çatışması
2- Çabuk gerçekleşen köklü değişimlerin özümsenememiş olmasından ötürü getirdiği yıkıcı etkiler ve uyum problemi
Kısaca ESG burada orta sınıf veya üst orta sınıf hayatı yaşayabiliyor, çok daha popüler olabiliyor.
Ancak yurt dışında bunlara ulaşması çok daha zor.
Bu yüzden Türkiye'de çok daha mutlu.
Gördüğüm en iyi yorum. 👏🏻
Aynen oyle. Yurtdisinda is hayatinda veya akademide rekabet cok daha fazla bu arada. En iyiler arasinda iyi olmak kolay degil.
Kardeşim ne alakası var 5 bin dolar kazanan adam senden daha mutlu Türkiyede orta kesim mi kaldı sen hangi dönemin Türkiyesinde yaşıyorsun çalışanların yarısından çoğu asgari ücret kazanan ülkede ne mutluluğu mk bali mi çekiyorsun sen
Yurtdışında yaşarken herşeyiniz olsa bile birşeyler herzaman eksik tatsız kalıyor
Yurt dışında yaşadım diyebilmek için en az iki sene aynı yerde kalıp mevsimleri görmek gerekir, hastaneye karakola devlet dairesine bir işi halletmek için gitmiş olmak, oturma izni işlerini kendin halletmiş olmak, oranın yerlisi bir ailenin evine bir kaç defa davet edilmiş olmak, sınav yada kriter ile girilen bir iş ya da spor sanat gibi evrensel bir konuda girişimleri olmuş olmak gerekir. Bunlar yoksa o toplumu ve ülkeyi tam tanıdığımız söylenemez.
+1 .
kanayan yaralari bilmez uzaktan bakanlar : )
Hayır, o kadar değil. Hoca haklı, çevre ve interaksiyon mühim.
Karakis hakli!
@@Dave.Mustaine.Is.Geniusbir aksiyonun hem + hem de - sutunu varsa cevre ve interaksiyon + sutunu acisindan onemli evet. Fakat nasil ki iyi sofor oldugunuz duz yolda giderken belli olmuyorsa, gocmenlige ya da genis anlamda “yasami” yurt disinda yeniden kurgulamaya musait olup olmadiginiz da yabanci arkadaslarla icip sohbet ederken oldugundan cok daha fazla, polisle, mahkemeyle, vergiyle, belediyeden izin cikarmak icin dolduracaginiz bir belgeyle kurdugunuz icsel iliski uzerinden belli oluyor.
Ben 2016'dan beri Kanada'da yaşayan birisi olarak fikrimi belirteyim: "Yurtdışında yaşamak" melekettekilerin gözüyle geçerli. 5 yıl sonra hayatımı, düzenimi, yatırımımı, evimi barkımı ailemi kurduğum bu ülke bana "yurtdışı" değil. Burası benim yurdum... O yüzden "yurtdışında yaşamak" aslında eğer bulunduğunuz yerde daimi bir yaşam düşünmüyorsanız; kısa veya uzun vadede "memlekete dönme" planınız/isteğiniz varsa, o zaman yurtdışı oluyor. Bir de Türkiye'deki insanların gözünden "yurtdışı" oluyor.
Home-sick olayı da kendi adıma; anne baba arkadaş ve yemek özleminden kaynaklı. Yoksa Türkiye'nin bana bu güne kadar verdiği hiç bir şey olmadı. Aksine ne yapmaya kalkişsam önüme sürekli engeller konuldu bunların en başında da torpille önüme geçilmesi, adam kayırma geliyor. Tamamen yozlaşmış, giderek daha da batan bir ülke... O yüzden, bu saatten sonra da "bir başkadır benim memleketim..." gibi bir kafaya girmem mümkün değil...
Bu yurt kavramını değersizleştirmek olur. Orası yurdunsa doğup büyüdüğün Türkiye nedir? Eş konumda mıdır? Kesinlikle hayır.
yaşadığın yerin gelişmişlik seviyesinden bağımsız olarak, bir yerde expat olmak, o kültürü içinde yaşayarak öğrenmek başlı başına çok anlamlı bir tecrübe. refah seviyesi, birikim yapmak falan bambaşka konular, ben bir yerde expat olmanın kendisini seviyorum.
evet cunku cogu yerde expatler uni deki oversea student rahat kafa muamelesi goruyor 🤣
@@hakancetiner7752 bu da bir sebep olabilir fakat benim kast ettiğim farklı bir kültürün içinde olma hissi, merak duygusu ve o kültürü yaşayarak ve gözlemleyerek öğrenme
Tamam expat
Bu arada artık yeni neslin alabildiği evler çok küçük. Zamanında Babam tek işçi maaşıyla 3+1 , 4+1 evler alabiliyorken. Çift maaş, tüm birikimimizle ancak 2+1 o da küçücük bir ev alabildik.
Ben 10 yıl maaşimin yarısını krediye versem anca 2. El Ev alabiliyorum vay be knk helal olsun
artik heryer ayni. 10 yildir toronto'da yasiyorum, tasarimci olarak kazandigim maasla tek basima bile eve cikamiyorum birak kendime daire alayim. 30 mt kare evler $600 K dan basliyor zaten. Calisma sartlari iyi olsa da burda gelecege guvenli bakamiyorum. Ayni zamanda buraya geldikten sonra Turkiye'de bana illallah getiren akraba ve arkadas cevresinin ne kadar buyuk bir minnet oldugunu da burda turk komsularim olduktan sonra anladim. Vatandasligimi alip geri donmek icin sabirsizlaniyorum. Insallah seneye..
Eskiden aileler de kalabalikti simdi evlenip cekirdek aile bile olamiyorsun
@@guldegirmenci8371 Geldiğin yerde geleceğine güvenle bakacağına dair inancının kaynağı nedir
@@AhmetTanriverdiLvM ailem :(
Birkaç sene önce Almanya'ya yüksek lisans okumak amacıyla gelmiş bir öğrenciyim. Videoda da bahsedildiği gibi yurtdışı tecrübesini üniversitede bilgilenmekten ziyade daha geniş bir perspektiften bakıp kültürlenmek olarak düşünmek gerektiğine inanıyorum. Mesela kendimden örnek vermem gerekirse evet burada akademik bilgi birikimimi derinleștiriyorum ancak aynı zamanda Alman toplumunu daha yakından tanıma fırsatı bulup arkadaşlarımın yaşantısını da mercek altına alabiliyorum. Bu durum gerçekten insanın hayata karşı bakış açısını değiştiriyor
@@dilekyoffical Evet doğrudan başvuru yapmıştım, geçen sene burada yüksek lisansa başladım :)
Emre yine karşılaştık, iyisindir umarım ^^ :)
@@GamerFatih Ahahahah selamlar iyiyim ne olsun bildiğin gibi her şey, sen nasılsın umarım her şey yolundadır :)
@@GermanywithEmre telefonum bile yok usta, iş de bulamadım, baskıcı aile uzaktan bile baskısını sürdürüyor, öyle işte
@@GamerFatih seni çok iyi anlıyorum ama yine de gönlünü ferah tut genciz elimizden geldiğince çok çalışıp karşımıza çıkan fırsatları değerlendirmek durumundayız. Koç, Sabancı gibi ailelerin çocuğu olmayan herkes için geçerli bu durum maalesef :(
Almanya'da yaşayanlara gurbetçi, Rusya'da yaşayanlara ise vaaaay diyorlar Türkiye'de. Çok garip bir milletiz.
Ukrayna'da yaşadığımı duyan ''oralar cennet di mi?'' falan diyor. Bir keresinde bir tane tornacı da sırıtarak bunu dedi. Biraz baktım dedim ''Gitsen sana cennet olmaz aga yok öyle bir durum''
Abi petersburg videoların harika gerçekten. Rusya'yı ve insanını senin gibi tanıtan hiç bir kanal yok Türkiye'de.
Almanya'ya o dönemde gidenlerin niteliğiyle alakalı bir durum.
Rusya’ya gitseydi binlerce insan işçi olarak gurbetçi orada yaşayan olurdu. Elmayla armutu kıyaslamayalım, bunlar kültürel süreçler.
20 yaşındayım hayalim üniversiteyi bitirip ukraynaya gitmek sonra oradan bir kız ile evlenip yuva kurmak
5:05'deki yoruma bayıldım, gerçekten turizm rüyasına getirilmiş en güzel eleştiri
You can take the boy out of Değirmendere but you can’t take Değirmendere out of the boy
Ahahahahaha😂😂😂😂
italyan Medici ailesi ile ilgili kapsamlı bir video hazırlar mısınız.... ayrıca nedir şu dünyayı yöneten aileler meselesi... bu konuda da bir kaç söz söylerseniz sevinirim... saygılarımla...
ESG'nin bu konudaki düşüncelerini toplumun geneli için doğru bulmuyorum. Kendisi çok şanslı bir kesimde büyümüş olduğundan beklentileri çok farklı. Hocamızın empati kuramadığı, ülkemizde nüfusun neredeyse %50'ının istediği asgari yaşam şartlarına ev, araba..vs sahip olmadan ömrünü genellikle zorlu ekonomik şartlar altında geçireceğidir. Almanya'daki gurbetçiler aslında soruya net cevap vermektedir. Genellikle taşralardan gidilmesine rağmen milyonlarca insan oralarda mutlu bir şekilde yaşamaktadır.
Videoda en verimli bulduğum nokta, hocanın bilgiye erişim ve kültürel tecrübeye erişim arasındaki farkı çok net belirtmesiydi. Evet, erişmek istenilen şey istenilen bilgi ise, artık buna her yerden erişim var. Bu konuda kendimizi geliştiremiyoruz diyen gençler maalesef bir miktar tembellik yapıyorlar. Eğer başka kültürleri tecrübe etmek, görüş açısını değiştirmek ise istenilen şey, kesinlikle yurtdışına gidilmeli. Aydınlattığınız için teşekkürler hocam, çok kıymetli işler yapıyorsunuz. Sevgiler.
Biz de işe arada bir Tarsus'dan mersine oradan adanaya gidip çılgınlıklar yapıyoruz.
güldürdün knk ALLAH'ta seni güldürsün
Yeteneğine güvenen insanlar anarşik ortam isterler. 👏🏻👏🏻👏🏻
ESG Türkiye'nin iyi yönlerini anlatıyor:
03:23 "Türkiye aslında kötü bir yer değil."
03:41 "Yeteneğine güvenen insanlar anarşik ortamlar isterler."
Akpde dayın varsa bu ülkede her şey kolay her kapı açık.
Adamın babası zengin, kendi akademisyen; "yeteneğine" güveniyor
@@ugurdengezoglu1082 adamda yetenekli kültürlü tabi ekonomik refahınında katkısı çoktur ama yabana atılmayacak biri, temelde sözleri doğru ama Türkiye toplumunun geldiği ekonomik durumu pek anlayamamış sanırım, millet gerçek anlamda aç, durum bu imkan filanda yok imkan partide tanıdık ile paralel gidiyor Türkiye’de yada çok paran olacak o zaman herkes senin tanıdığın oluyor.
@@ugurdengezoglu1082 Abi bana oğlu 6 dil bilen bir zengin gösterin ya. Bok atmak ne kolay amk
@@ugurdengezoglu1082 e tamam işte aq adam istese babasının zenginligini devam ettirebilir, buyutebilirdi bunu seçmemiş , tarihçi olmuş.adam fakirsen benim gibi olabilirsin demiyor zaten
Üç yılı Almanya’da, gerisi İngiltere olmak üzere on beş yıldır yurt dışındayım.
Burada da herkesin kendi hikayesi var ve çoğu kişi bir gün dönmeyi ister ama dönemeyeceğini de bilir.
Hangisini önerirsiniz (Almanya vs İngiltere) (ikisinde de aynı mesleği yapacağımızı farz edersek) tşkler
@@nicola38746 Bu kişiye göre değişir. Ekonomi, coğrafya, disiplin Almanya; insanlar, esneklik İngiltere. Bu yüzden tekrar İngiltere’ye dönmüştüm.
@@HuseyinHakanYILDIRIM *Tşkler..İngiltere için karar verdim ama Almanya da çikmiyor aklimdan...tekrar cevabiniz için tşkler*
@@nicola38746 Rica ederim. Seçiminizde mutlu olmanızı dilerim. 👍
@@HuseyinHakanYILDIRIM *Tşkler..iyi niyet ve dilekleriniz için..RUclips kanaliniza denk geldim bir az da ordan öğrenirim☺️..İşlerinizde başarilar*
St. Petersburg'ta yasiyorum. Tarih, kultur, tiyatro, bale, klasik muzik sevenler icin ideal.
İnsan nereye gitse yanında kendini de götürüyor. Grubun içine onu da dahil etmeye çalışıyor ya da yalnızlığına onu da dahil ediyor. Gitmeden sayfayı bitirmek ve yeni sayfada başlamak daha iyi ama çok da zor. Taş nispeten yerinde ağır.
çok kaliteli bir video olmus gerçekten konuşulmayan şeyler konuşulmuş
yurt dışında yaşamak zor ama türkiyede yaşamak daha zor o yüzden ailesinin maddi durumu iyi olmayan ve bir hayat kurması gereken herkesin gitmeyi istemesi çok normal trde kimseden destek almadan çalışarak sıfırdan hayat kurmak imkansız
Geri kalmış ülkeler ile kapitalistlesmis ülkelerde temel bir fark şu;
Aşırı bireyselleşmiş özgür toplumda insani ilişkiler minimum seviyeye iniyor. Kimse seni takmıyor. Sıcak samimi ilişkilere girmiyor. Derdini anlatacak insan bulamıyorsun. Herkes Kendi içinde yaşıyor hayatını. Ama kurallı insana saygılı hukukun herkese eşit anlamda çalışması çok önemli ama bu da toplumu mekaniklestiriyor. Fazla kural insanı boğuyor...
Bizim gibi ülkelerde de hızlı bir şekilde samimi ilişkiler kurabiliyorsun. Tatile gittiğimde tanıştığım adamla yarım saat sonra kadeh tokuşturuyordum. Espri yapıp eğlenebiliyordum. Ama sokağa çıktığında türlü saygısızlıklarla yüzyüze kalıyorsun. İnsana kadına hayvana çevreye saygı sıfır. Adalet herkese eşit değil. Amca dayı torpili her yerde.
Ya siz niye Kuzey Avrupalıların falan yarım saatte kadeh tokuşturulamayan tipler olduğunu düşünüyorsunuz? İngilizler kadar matraklığa ve tanımadığı insanla oturup bira tokuşturmaya meyilli millet tanımadım ben mesela.
Bizim insanımızda öyle bir kafa var ki, sanki bütün gelişmiş ülke insanı Norveçliler gibi
Adam ömür boyu rahat yaşamış. Tiyatro sinema falan gidin diyor disarlara çıkın falan. asgari ücretle kimin sosyal hayatı olur ki onun için herkes eve kapaniyor
Her örneğin bi şekilde Kadıköy'e bağlanması çok şeker 😉👍
Çok keyifli bir bölüm olmuş hocam ellerinize sağlık.
Bu arada bi bölümde de bogomillerin tarihcesinden bahset hocam ❤️
Emrah Hocanın tuzu hep kuru olduğu için olaylara farklı bakıyor. Türkiyedeki hayatı hiç zor olmamış. Amerikaya gitmiş rahat yaşamış.
Basitçe söyleyim. Türkiyede tuzunuz kuru ise Türkiye idare eder ama tuzunuz kuru değilse,ekonomi ve sosyal olarak Türkiye 18.yy da kalmış bir ülke.
20.yy
Yok 15.yy
Türkiye'de hayatımız zor evet ama ESG'yi linç etmeden önce dediklerini düşünün bence. Türkiye'de yaşamak daha güzel demiyor zaten, gittiğiniz yerde göçmen olarak hayal ettiğiniz gibi mükemmel yaşayamazsınız diyor. Şimdi sanki yurtdışına gitmek bütün sorunları çözecekmiş gibi davranılıyor. Sadece ekonomiyi düşünmeye başladık. Bu arada fakir bir öğrenciyim ve ben de bu ülkede yaşamak istemiyorum. Bu ayrı bir durum.
@@burcusrn evet ama burdaki farklı durum şu ; hocanın Türkiye'ye döndüğü çok rahat bi hayat yaşıyacağının garantisi her zaman vardı burda yaşıyacağı hayatı rahatlıkla orda bi göçmen statüsünde yaşamaya tercih edebiliyodu. Ama alt-orta sınıf bi vatanadaş gözünden bakınca olaylara orda rahatlıkla geçinebilen ama her zaman insanların gözünde göçmen olarak yaşamak mı Türkiye'ye gelip kendini kurtarmak için zorlanarak yaşayacak bi vatnadaş olmak mı bunun kararını vermesi gerekli
Turkiyede zengin olsan bile yasanmaz bir yer bence
Abi çok komik adamsın, çok güldürüyorsun. Güldürürken de bakış açısı katıyorsun.
Merhaba hocam. Herkesin imkanı ölçüsünde yurt dışı deneyimi yaşaması gerektiğini düşünüyorum. Konfor alanından uzaklaşmadan insan kendini geliştiremiyor. Ben ingiltere deneyimimden bir kaç örnek vereyim. 6 ay Londra'da yaşadım. ingiltere'de gıda fiyatları bize göre çok ucuz. Biz kendi paramızla karşılaştırıp hata yapıyoruz.Orada ev fiyatları ve kiraları pahalı. İngilizlerle herhangi bir ırkçılık veya dolandırıcılık problemi yaşamadım. Irkçılığı Araplar yaptı, kursun Türk çalışanı da dolandırmaya çalıştı ama başaramadı :)
şu ana kadarki izlerken en çok zevk aldığım video
Yurtdışında yaşamak istiyorum çünkü Türkiye' de 300 dolarla hayatta kalmak yerine Avrupa' da 1500- 2000 Avroyla yaşamak istiyorum. Teknolojik aletleri, market ürünlerini rahatça alabilmek istiyorum.
2012 de ek ders azdı 1500 dolar maaş alıyorduk. Şimdi ek ders var 1000 dolar alamıyoruz
Dün gece mesajlastigim hocamın sabah kahvaltıdan sonra bildirimini görmek harika günün başlangıcına işaret
Şahane yaklaşımlar.
Kanalın en çok izlenen videosu bu olursa bilinki gençlik bitmiştir.
Gençliği bitirenler düşünsün.
Ki ayrı
21:40 tam bana göre evi sevmiyorum 😂bu arada ben de değirmenderedeyim hocam ve dediğiniz gibi hanımköylülük olmadı eşinin yanına gelen ben oldum ankaradan değirmendere kasabasında yaşamaya :))
Mesut tv olayinda bos konusmus saygi deger hocam. Belki dövmüyolar öylelerini avusturyada ama hos görülmez asla öyle bir davranis. Avusturya Da dogmus büyümüs okumus calismis ve cok iyi entegre olmus biri olarak bunu söyleyebilirim.
yeni üye oldum esgden kalp almam lazım
Ferhan şensoy örneği iyiymiş. Bende farkettim o (dizide) arkada geçen kediler,, komşuluk ilişkisi felan..
Ya bunun 40 41 yaşı var. Google de baktım. 50 gösteriyor. Amma çok zevkli dinləmək. Allah uzun ömürlər versin. ))))
Kanada'ya yerleştik ailemle. En ufak olumsuzlukta Türkiyeye dönecem yakında diyorum ve kendimle de mücadele ediyorum. 40 yaşından sonra yeni ülke zorluyor.
Hocam haftada bir video yetmiyor yetmiyor hocam yetmiyor haftada bir video yetmiyor
12:01
kesinlikle Mısır.
Dönünce topragı öpecegim dedigim tek ülke..
Arap ülkeleri leş katılıyorum.
Esg nin soylediklerinin özeti, batıda düzenden doğuda düzenlerden sıkılırsınız
Erasmusa gitmeden önce iyi denk geldi program
Süper bir video oldu, yine hiçbir fikrimiz yok! Bütün ESG hozom
Hocam daha bu videodaki gibi daha genel daha temeli geliştirmeye yönelik katkı sağlayabilecek konulardan bahsetmeniz daha verimli olacaktır kendi fikrimce.
13:43 işte bu değişim olunca yasalarında bu değişimi yakalaması lazımdı ama yakalayamadı bence
Sonunda geldi
psikoloğa gidiyorsun ve seni tuğla gibi toplumun bir yerine koymaya çalışıyor lafı çok doğru. benim gibi düşünen birini görmek güzel.
Mükemmel bir bölüm
Yurt dışında uzun süre yaşadığımda oldu.
Gram özlem duymadım.🍸
Güzel program
Her ne kadar yurtıdışında yaşama hayali kurduysamda hiç "yurtdışı yaşama tecrübesi" videosu izlemedim
bu videoyu görene dek.
101 için teklifim bir çok kültürlü insan olarak ESG den dinlemek farklı olur. Empati
Adamsınız hocam seviyorum sizleri
İngiltere büyümüş ve geri dönmüş konuşmacı ile iletişime geçmek istiyorum, rica etsem bana dönüş yapar misiniz
arka planı sünger bob'dan mı aldınız :))
Değirmendere'den selamlar.
Cengiz Han ve darbeler bölümleri gelsin 👍👍
Bisikletle balık tutamazsın💯💯
15:38 Ben zaten biraz ahlaksızdım. Gidince daha da kötü şeyler aldım geldim diyecek sandım. :D
İzmit'ten selamlar hocam. Belediye sizin kadar reklam yapmadı
"Bisikletle balık tutamazsın."
ESG
Hocam Antony Beevor ile olan videonuzda gördük aksanınızı. Birbirimizi kandırmayalım şimdi :D
Allah askına ekipte zil fetişi olan biri mi var? Lütfen zil sesi falan koymayın ya videolara
Türkiye'nin tek sıkıntısı, yönetime gelenlerin memleketin menfaatine değil de kendi menfaatleri için çalışması ve hukuk sisteminin bağımsız işleyememesi...
öyle bi yazmışsın ki her 4 senede bir yönetim değişiyor sanki. yönetim dediğin tek bi adam 20 senedir aq
Hocam tarih bölümünde Deli Petro'yu anlatır mısın? Rus tarihi için çok idealist bir lider olduğunu düşünüyorum. Kaliteli içerik olabilir
Güzel bir içerik olmuş. En büyük Fenerbahçe ;)
Hocam en çok "falan filan" dediğiniz bölüm bu olabiler.
" Git, yaşa, tecrübe 🗣 "
para yok.
Mesut tvden bahseden profesör snckskcjsjc harikasınız
Lütfen reklam kuşağı girişindeki zil sesini koymayın, esg ile uyuyorum reklam kuşağı sesine uyuyorum gshsjshsh biliyorum saçma ama lütfen kaldırın o sesi :(
20:11 tarihin en iyi geçişi
Özgür hocam el at şuna harbiden ya
6:27 hocam bi tur daha gidip bikaç yıl kalsanız mı acaba biz toparlayınca geri gelirsiniz 😁
“Green kart süresince çıkamıyorsun” demişsiniz, böyle bir şey yok. Green kart sürecinin sonucunu beklerken çıkış zor oluyor, onu kastettiniz herhalde.
Isi gucu biraktik pazar gunu ingiltereye yerlesiyoruz. Bu videoya bir yorum birakayim on yil sonra iyi mi oldu kotu mu oldu yazarim.
Umarım daha mutlu olursunuz. Ben de hiç dil bilmeden 30'umdan sonra Hollanda'ya gideceğim.
Yerleştiniz mi acaba ? Nasıl gittiniz, alışabildiniz mi.?
.
alper tunga oldumu issiz acun kaldimi bolumu bekliyoruz
5:40 Yiğit Can İç :)
Sizi sevmiyorum, yani üçünüzüde, sadece bilgi amaçlı bakıyorum. Neyse offf....
5:41 de yiğit can iç’e atıf yapılmış
Ahlak ve iffet olayini karistiriyor herkes!
Burada olay bence artık bi nevi Fransız protestanları Huguenot'ların Fransa'dan protestan ülkelere göçü gibi oldu. Ya da şimdiki benzeri Taliban'dan kaçan Afganlar. Eh ülke ortaçağ seviyesinde olunca dertleri de ona göre oluyor. Aslında Historik için Avrupa din savaşları, katolik-protestan çatışmaları, Huguenotlar iyi bir konu olabilir, hatta bu mevzuda video olacağını Flu TV'deyken söylemiştiniz de galiba.
Hozom keyifli bir sohbet oldu yine ben staj icin gidecegim polonya icin ille de gidin dedidginiz bir yer var auswitctz’den baska?
Ve Tabiki butce el verirse Italya’ya gitmeyi planliyorum😀
40 yaşında heyecan arayışı olmayan biri olarak kurumsal yapısını oturtmuş, öngörülebilir bir ülkeye ailecek göçmeyi ciddi biçimde düşünüyorum. Özellikle de çocuklarım için.
Gerçekten de yurtdışında yaşamak kolay değil. Ama Türkiye’den çok daha iyi 😁
0.75 hızda izleyin
Abi denizci oldugum için pek çok ülkeye gitme imkanım oldu bana mi öyle geldi bilmiyorum ama ne kadar eksileri olsada ülkem gibi gelmiyor hic bir yer
Merhabalar bende denizci olmak istiyorum nasıl olabilirim? Deniz astsubay denedim fakat ülkemiz de yaşanan ekonomik kriz yüzünden herkes orduya girmek istiyor ve haliyle taban puanları yüksek bende sozelciyim. Elektrik ve elektronik mezunu oldum lise, yararı olur mu?
@@semihqara yaşadığınız yerde liman başkanlığı varsa yoksa da en yakın limana gidip lise diplomanizi gosterip ilk basta elektrikçi sonrada elektrik zabiti olabiliyorsunuz diye biliyorum ama liman baskanligindan tam bilgi alabilirsiniz
@@fevzikahraman3180 2 sene önce bir elektrik zabiti ile konuşmuştum bana baya önermişti fakat şuan kendisiyle bir bağım yok. Elektrik zabıtlığı sizce nasıl? Normal gemi personeli olmakla arasında ki fark ne?
@@semihqara elektrik zabiti normal gemi makina ve guverte zabitleri gibi zabit statusunde dir,carkcibasina bağlıdır genelde makina personeliyle çalışır çünkü elektrik tablolari vs hepsi makina dairesindedir,onun haricinde gemi aydinlatmalari,emergency 24 v sistemlerin kontrolu vs isleri yürütür eğer kendini yetistirirsen guzel maaslarla is imkani vardir ancak mesleki bilgi cok önemli gemide ehliyetten cok meslek bilgisi şart
@@fevzikahraman3180 peki, kursu bitirdikten sonra iş imkanları nasıl? Dolandırma haberlerine denk geldim bir kaç kez, bildiğin İstanbul'da kurs var mı?
Sevgili hocam bi ara değirmen dereye gezi turu düzenleyin lütfen 😃
Hocamın dediklerine bakılırsa (network kuramama vs) evli veya ilişki içinde olan insanların kıskançlık meselelerinden vs Türkiye'deyken de yaşadıkları bir konu. Evet yurdışında entegrasyonu zorlastırır ama bu yurtdışından bağımsız bir konu, arkadaş çevresini sürdürememek anlamına geliyor. Yoksa network'leri sürdürmek her yerde aynı, zaman ve ortak hobiler (ortak bir dil) vs olması yeterli.
"Göçmenler orta sınıf olamaz" dan hocamızın ne kastettiğini anlasam da tam kafamda oturmadı. Neden olmasın ki?
"Batı'nın ahlaksızlığı" derken, bir kadının yurtdışında gecirdigi 20'li yaslarini anlatırken aynı hocamızın güldüğü şekilde gülmesi ve "ya işte 20'li yaşlar... :)" demesi Türkiye'de nasıl karşılanır diye düşünmekte fayda var. Kafa yapısı böyle bir şey... Ben Türkçe konuşurken kendimi o kadar güvende hissetmiyorum.
Ayrıca Avrupa demisken: Hocamızın bahsettigi, arabayi yolun ortasinda durdurup paket, yiyecek vs alma olayini Cezayirliler Brüksel'de de yapıyor, hatta Türkler belki de daha çok yapıyor. Avrupa'ya gidip ondan kacmak mumkun olmuyor :) Kafa yapısı aynı, mekanla birlikte değişmiyor.
15 yıl önce göç ettim. Keşke burada doğsaydım diyorum . Maalesef ama maalesef Türkiyemiz hala18.yy da kalmış bir zihniyette .Ekonomik olarak ise berbat durumda.
Hangi ulkedesiniz
hozom daha iyi bir gözlük mümkün...