Başta Serhanende İbrahim Suat ERBAY üstad ve diğer üstad, üstade ve sazendelere fasıl musıkimizin en güzel örneklerinden birisiyle tarihe imza atmış olmaları nedeniyle şükran duyuyorum. Yüreğinize, nefesinize, ellerinize sağlık..
Dünyada 70 üstü makamda şarkı üreten bir başka ülke bulunmuyor. Sadece TÜRK halkına mahsus “ ALATURKA” ( Fransızca Türk usulü) musuki terimi kullanılır. Gerçek milli değerimizi icra edenlere SELAM olsun.
Her zamanki gibi muhteşem.. Emeğinize sağlık, tekrarlarını sabırsızlıkla bekleyeceğim.. Bir de eserlerin açılımlarıyla birlikte yazılmış olması ayrı bir güzellik. Onun için de ayrıca teşekkür ediyorum..❤
Sayin yaprak hn. Ve gazelhan beyefendi sesiniz cok guzel ama fasil terbiyesini Kazanci Bediimizin sira gecelerinlerindeki terbiyeye dikkat edin lutfen...
0:00 - Hicaz Peşrev Neyzen Salim Bey, peşrev, fahte 03:10 - Zülfüne Dil-besteler Zülf-i Perîşânın Kadar Asdik Ağa, şarkı, ağır aksak Zülfüne dil-besteler zülf-i perîşânın kadar Görmedim sayyâd-ı dil âlemde müjgânın kadar Ben değil görmüş müdür çeşm-i felek ânın kadar Uğruna cânım fedâdır sev beni cânın kadar Merhamet kıl sevdiğim meftûnuna şânın kadar - Saçlarına bağlananların sayısı, o dağınık saçların telleri kadar. Dünyada senin kirpiklerin kadar gönül avcısı görmedim. Sadece ben mi; hiçbir göz görmüş müdür onun gibisini? Uğruna canımı feda ettiğimi gör de beni canın kadar sev. Merhamet et sevgilim sana ölesiye âşık olana; şanın bunu gerektirir. - 07:28 - Firkatin Aldı Bütün Neşve ü Tab’ım Bu Gece Bimen Şen, şarkı, ağır aksak Firkatin aldı bütün neşve vü tab’ım bu gece Ağlamaktan yine zehroldu şarâbım bu gece Taştı peymâne-i gam kalmadı şekvâya mecâl Mihverinde dolaşır leşker-i endûh-i melâl Hep senin aşkın ile böyle harâbım bu gece - Ayrılığın, bütün hayat sevincimi alıp götürdü bu gece. Ağlamaktan yine zehir oldu içtiğim şarap bu gece. Gam kadehi taştı, şikâyete bile hâlim kalmadı. Üzüntüm ve derdim en son sınırında dolaşıyor. Bu mahvolmuşluğuma sebep senin aşkındır bu gece. - 11:38 - Hep Sâye-i Vaslında Gönül Şâd Olacakken Tanburi Cemil Bey, şarkı, sengin semâî Hep sâye-i vaslında gönül şâd olacakken Kimdir ayıran âh efendim seni benden Yıllarca bu hicrâna tahammül edemem ben Kimdir ayıran âh efendim seni benden - Hep kavuşmanın gölgesinde gönlüm sevince boğulacak iken... Kimdir ayıran seni ah efendim benden? Yıllarca bu ayrılık acısına dayanamam ben. Kimdir ayıran seni ah efendim benden? - 14:14 - Neş’em Emelim Rûh-i Hazînim Zedelendi Lem’i Atlı, şarkı, sengin semâî Neş’em emelim rûh-i hazînim zedelendi Bîçâre dilin sabr ile ârâmı tükendi Benden bu kadar sîneni kıskanma nedendi Bîçâre dilin sabr ile ârâmı tükendi - Sevincim, isteklerim, zavallı ruhum zedelendi. Çaresiz gönlümün sabretmekten rahatı kalmadı. Kalbini benden bu kadar esirgemen nedendi? Çaresiz gönlümün sabretmekten rahatı kalmadı. - 17:59 - Âşık Oldum Yavrucağım Yüzüne Enderûnî Ali Bey, şarkı, devr-i Hindî Âşık oldum yavrucağım yüzüne Hak saklasın göz değmesin gözüne Can dayanmaz senin tatlı sözüne Bak sîneme aşkın ile yanıyor Gören eller dağ tutuşmuş sanıyor 20:48 - Hicranla Geçen Günleri Hasretle Anarken Zeki Arif Ataergin, şarkı, Türk aksağı Hicranla geçen günleri hasretle anarken Pür lerzîş-i sevdâ ile enginlere daldım Mânâlı yeşil gözleri hülyâmı sararken Dünyâyı değer vuslatının neş’esin aldım - Geçen güzel günleri ayrılık acısıyla ve hasretle anarken, Sevda titreyişleriyle enginlere daldım. Anlamlı bakışların kaynağı yeşil gözleri hayallerimi süslerken, Ona kavuşmanın dünyaya değer sevincini yaşadım. - 23:52 - Sorulmasın Bana Ye’sim Garîk-i Hicrânım Lem’i Atlı, şarkı, düyek Sorulmasın bana ye’sim garîk-i hicrânım O hüsnü gördüğüm ândan beri perîşânım Bu derd-i sûziş-i firkatle zâr ü nâlânım O hüsnü gördüğüm ândan beri perîşânım - Sorulmasın bana üzüntümün sebebi; ayrılık acısına batmışım. O güzelliği gördüğüm andan beri mahvoldum. Bu ayrılık ateşinin derdiyle ağlamakta ve inlemekteyim. O güzelliği gördüğüm andan beri mahvoldum. - 26:21 - Gülşen-i Hüsnüne Kimler Varıyor Rifat Bey, şarkı, aksak Gülşen-i hüsnüne kimler varıyor Kim ayağın öperek yalvarıyor Bağrımı şâne gibi kim yarıyor Kim ayağın öperek yalvarıyor - Gül bahçesi güzelliğinin safasını kimler sürüyor? Kim ayağını öperek yalvarıyor? Bağrımı, saçları ikiye ayıran bir tarak gibi kim yarıyor? Kim ayağını öperek yalvarıyor? - 28:05 - Âteş-i Sûzân-ı Firkat Yaktı Cism ü Cânımı Hacı Faik Bey, şarkı, curcuna Âteş-i sûzân-ı firkat yaktı cism ü cânımı Bir harâb-âbâde döndürdü dil-i vîrânımı Neyle teskîn eyleyim bu dîde-i giryânımı Çünkü aldırdım elimden sevgili cânânımı Ağla çeşmim ağla durma gitti elden nazlı yâr Çağla ey eşk-i terim çağla misâl-i cû-yi bâr - Ayrılık yangınının ateşi bedenimi ve canımı yaktı. Yıkılmış gönlümü bir kere daha yıkıp harap etti. Bu ağlayan gözlerimin yaşını ne ile dindireyim? Çünkü canım sevgilim elimden gitti. Ağlayın gözlerim, ağlayın, durmayın, gitti elden nazlı sevgili. Çağla ey gözyaşım, çağlayanlar gibi çağla... - 30:58 - Sazlar Çalınır Çamlıca’nın Bahçelerinde Yesârî Asım Arsoy, şarkı, aksak Sazlar çalınır Çamlıca’nın bahçelerinde Bülbül sesi var şarkıların nağmelerinde Bin taze emel var şu kızın handelerinde Bülbül sesi var şarkıların nağmelerinde 33:45 - İsmail Karaşin, kanun taksimi 38:22 - Severim Her Güzeli Senden Eserdir Diyerek Lem’i Atlı, şarkı, curcuna Severim her güzeli senden eserdir diyerek Koklarım goncaları sen gibi terdir diyerek Çekerim sîneye her cevri kaderdir diyerek Yanarım ömrüme vallahi hederdir diyerek 41:49 - Niçin Bülbül Figan Eyler Bahâr Eyyâmıdır Şimdi Rifat Bey, şarkı, curcuna Niçin bülbül figan eyler bahâr eyyâmıdır şimdi Açılmış goncalar güller mesâr eyyâmıdır şimdi Hezâr-âsâ figan etme gönül şevkiyle handân ol Açılmış goncalar güller mesâr eyyâmıdır şimdi - Bahar mevsimi olduğu halde bülbül niçin feryat eder ki? Goncalar, güller açılmış; sevinçlerin zamanıdır şimdi. Binlerce çığlık atma da bu sevince ortak ol ve gül artık... Goncalar, güller açılmış; sevinçlerin zamanıdır şimdi. - İbrahim Suat Erbay, gazel “Hükm-i farzdır gül-sitândan andelîb tarholunmaz Tâ ki müzdâd kılsın aşkı şasr ü tenkîs olunmaz Yâr sadâsın sırredip cüdâ-yı gül-rû komaz çün Terk-i sünnet affolunsa terk-i farz affolunmaz” Güfte: Kerâmeddin Menkulî Farz hükmündedir: Gül bahçesinden bülbül çıkarılmaz, seyreltilmez ve eksiltilmez; ki güle aşkı çoğalsın... Sevgili, sesini gizleyip âşığını gül yüzünden ayrı komaz; Çünkü sünneti terk etmek affolunsa bile farzı terk etmek affolunmaz. 49:37 - Kederden mi Neden Bilmem Sararmış Reng-i Ruhsârın Nasib’in Mehmet Bey, şarkı, düyek Kederden mi neden bilmem sararmış reng-i ruhsârın Senin çün bak nasıl ağlar yanar bu âşık-ı zârın Ağarsa saçların kâfi bana çeşm-i füsunkârın Senin çün bak nasıl ağlar yanar bu âşık-ı zârın - Üzüntüden mi neden bilmem, yanaklarının rengi sararmış. Bu gözü yaşlı âşığın senin için bak nasıl ağlıyor. Saçların ağarsa bile, bana büyüleyen gözlerin yeter. Bu gözü yaşlı âşığın senin için bak nasıl ağlıyor. - 52:09 - Hastayım Yalnızım Seni Yanımda Lem’i Atlı, şarkı, semai Hastayım yalnızım seni yanımda Sanıp da bahtiyâr ölmek isterim Mahmûr-ı hülyâyım câm-ı lebinden Kanıp da bahtiyâr ölmek isterim Bir olmaz emelin düştüm peşine Vuruldum hüsnünün şen güneşine Güzel gözlerinin aşk âteşine Yanıp da bahtiyâr ölmek isterim Tâliin kahrı var her hevesimde Boğulmuş figanlar titrer sesimde O güzel ismini son nefesimde Anıp da bahtiyâr ölmek isterim 54:14 - Kurdu Meclîs Âşıkan Meyhânede Hacı Arif Bey, şarkı, aksak Kurdu meclîs âşıkan meyhânede Neş’eler var dîde-i mestânede Aks-i hüsnün rû-mümâ peymânede Neş’eler var dîde-i mestânede Bir yana sâkîlerin peymânesi Bir yana cânâneler cânânesi Çıktı gözden âşıkın varsa nesi Neş’eler var dîde-i mestânede - Âşıklar, meyhanede toplandı. Mest olmuş gözlerde sevinçler parladı. Sevgilinin güzel yüzü, kadehten yansıdı. Mest olmuş gözlerde sevinçler parladı. - 58:20 - Sen Bu Yerden Gideli Ey Sâçı Zer Şevki Bey, şarkı, aksak Sen bu yerden gideli ey sâçı zer Seni söyler bana dağlar dereler Gayret-i âhım ile bâd inler Seni söyler bana dağlar dereler - Ey altın saçlı; sen bu yerden gideli, Dağlar ve dereler bana seni söyler. Ettiğim âhın gücüyle rüzgâr inler. Dağlar ve dereler bana seni söyler. - 1:00:39 - Sırma Saçlı Yârimin Can Bahşederken İşvesi Mısırlı İbrahim Efendi, şarkı, semâî Sırma saçlı yârimin cân bahşederken işvesi Bâdeye revnâk verir canlar yakan gül bûsesi Rûhumu teshîr eder âşüftedir her handesi Bâdeye revnâk verir canlar yakan gül bûsesi 1:03:33 - Pencerenin Perdesini Muhlis Sabahattin Bey, şarkı, aksak Pencerenin perdesini Aç bana göster yüzünü Görmek için ben yüzünü Dağları aştım da geldim Ay ışığı ışıldarken Bülbül güle fısıldarken Uzaktan kaval çalarken Aşkınla coştum da geldim 1:05:20 - Gidem Dedim Yârenlerim Darıldı Anonim, devr-i turan, Rumeli türküsü Gidem dedim yârenlerim darıldı Gitme dedi yâr boynuma sarıldı Bize kısmet gurbet elde verildi Bu ayrılık yaman büktü belimi Yaradan Hak sen bilirsin hâlimi Akdeniz’den su gelir boydan boydan Güzel arar isen al bizim soydan Murâdım değildir ayrılmak nazlı yârdan 1:07:29 - Hicaz Mandıra Lavtacı Andon’dan, devr-i turan, mandıra
Ibrahim bey kutluyorum guzel bir fasil dinledim sagolun tekrarini bekliyorum🌹🌹🌹🌹🌹
1.Kanun sürekli ön planda. Diğer sazların sesleri yeterince duyulmuyor. 2. Erkek sesleri ön planda. Kadın sesleri duyulmuyor. Korkarak söylüyorlar...
Bizleri mest eden cook lezzetli bir fasıl olmuş üstadım.Devamını bekleriz inşallah..👏 👏🌷 🌷
Başta Serhanende İbrahim Suat ERBAY üstad ve diğer üstad, üstade ve sazendelere fasıl musıkimizin en güzel örneklerinden birisiyle tarihe imza atmış olmaları nedeniyle şükran duyuyorum. Yüreğinize, nefesinize, ellerinize sağlık..
Dünyada 70 üstü makamda şarkı üreten bir başka ülke bulunmuyor. Sadece TÜRK halkına mahsus “ ALATURKA” ( Fransızca Türk usulü) musuki terimi kullanılır. Gerçek milli değerimizi icra edenlere SELAM olsun.
Her zamanki gibi muhteşem.. Emeğinize sağlık, tekrarlarını sabırsızlıkla bekleyeceğim..
Bir de eserlerin açılımlarıyla birlikte yazılmış olması ayrı bir güzellik. Onun için de ayrıca teşekkür ediyorum..❤
très bien merci
Sayin yaprak hn. Ve gazelhan beyefendi sesiniz cok guzel ama fasil terbiyesini Kazanci Bediimizin sira gecelerinlerindeki terbiyeye dikkat edin lutfen...
0:00 - Hicaz Peşrev
Neyzen Salim Bey, peşrev, fahte
03:10 - Zülfüne Dil-besteler Zülf-i Perîşânın Kadar
Asdik Ağa, şarkı, ağır aksak
Zülfüne dil-besteler zülf-i perîşânın kadar
Görmedim sayyâd-ı dil âlemde müjgânın kadar
Ben değil görmüş müdür çeşm-i felek ânın kadar
Uğruna cânım fedâdır sev beni cânın kadar
Merhamet kıl sevdiğim meftûnuna şânın kadar
- Saçlarına bağlananların sayısı, o dağınık saçların telleri kadar.
Dünyada senin kirpiklerin kadar gönül avcısı görmedim.
Sadece ben mi; hiçbir göz görmüş müdür onun gibisini?
Uğruna canımı feda ettiğimi gör de beni canın kadar sev.
Merhamet et sevgilim sana ölesiye âşık olana; şanın bunu gerektirir. -
07:28 - Firkatin Aldı Bütün Neşve ü Tab’ım Bu Gece
Bimen Şen, şarkı, ağır aksak
Firkatin aldı bütün neşve vü tab’ım bu gece
Ağlamaktan yine zehroldu şarâbım bu gece
Taştı peymâne-i gam kalmadı şekvâya mecâl
Mihverinde dolaşır leşker-i endûh-i melâl
Hep senin aşkın ile böyle harâbım bu gece
- Ayrılığın, bütün hayat sevincimi alıp götürdü bu gece.
Ağlamaktan yine zehir oldu içtiğim şarap bu gece.
Gam kadehi taştı, şikâyete bile hâlim kalmadı.
Üzüntüm ve derdim en son sınırında dolaşıyor.
Bu mahvolmuşluğuma sebep senin aşkındır bu gece. -
11:38 - Hep Sâye-i Vaslında Gönül Şâd Olacakken
Tanburi Cemil Bey, şarkı, sengin semâî
Hep sâye-i vaslında gönül şâd olacakken
Kimdir ayıran âh efendim seni benden
Yıllarca bu hicrâna tahammül edemem ben
Kimdir ayıran âh efendim seni benden
- Hep kavuşmanın gölgesinde gönlüm sevince boğulacak iken...
Kimdir ayıran seni ah efendim benden?
Yıllarca bu ayrılık acısına dayanamam ben.
Kimdir ayıran seni ah efendim benden? -
14:14 - Neş’em Emelim Rûh-i Hazînim Zedelendi
Lem’i Atlı, şarkı, sengin semâî
Neş’em emelim rûh-i hazînim zedelendi
Bîçâre dilin sabr ile ârâmı tükendi
Benden bu kadar sîneni kıskanma nedendi
Bîçâre dilin sabr ile ârâmı tükendi
- Sevincim, isteklerim, zavallı ruhum zedelendi.
Çaresiz gönlümün sabretmekten rahatı kalmadı.
Kalbini benden bu kadar esirgemen nedendi?
Çaresiz gönlümün sabretmekten rahatı kalmadı. -
17:59 - Âşık Oldum Yavrucağım Yüzüne
Enderûnî Ali Bey, şarkı, devr-i Hindî
Âşık oldum yavrucağım yüzüne
Hak saklasın göz değmesin gözüne
Can dayanmaz senin tatlı sözüne
Bak sîneme aşkın ile yanıyor
Gören eller dağ tutuşmuş sanıyor
20:48 - Hicranla Geçen Günleri Hasretle Anarken
Zeki Arif Ataergin, şarkı, Türk aksağı
Hicranla geçen günleri hasretle anarken
Pür lerzîş-i sevdâ ile enginlere daldım
Mânâlı yeşil gözleri hülyâmı sararken
Dünyâyı değer vuslatının neş’esin aldım
- Geçen güzel günleri ayrılık acısıyla ve hasretle anarken,
Sevda titreyişleriyle enginlere daldım.
Anlamlı bakışların kaynağı yeşil gözleri hayallerimi süslerken,
Ona kavuşmanın dünyaya değer sevincini yaşadım. -
23:52 - Sorulmasın Bana Ye’sim Garîk-i Hicrânım
Lem’i Atlı, şarkı, düyek
Sorulmasın bana ye’sim garîk-i hicrânım
O hüsnü gördüğüm ândan beri perîşânım
Bu derd-i sûziş-i firkatle zâr ü nâlânım
O hüsnü gördüğüm ândan beri perîşânım
- Sorulmasın bana üzüntümün sebebi; ayrılık acısına batmışım.
O güzelliği gördüğüm andan beri mahvoldum.
Bu ayrılık ateşinin derdiyle ağlamakta ve inlemekteyim.
O güzelliği gördüğüm andan beri mahvoldum. -
26:21 - Gülşen-i Hüsnüne Kimler Varıyor
Rifat Bey, şarkı, aksak
Gülşen-i hüsnüne kimler varıyor
Kim ayağın öperek yalvarıyor
Bağrımı şâne gibi kim yarıyor
Kim ayağın öperek yalvarıyor
- Gül bahçesi güzelliğinin safasını kimler sürüyor?
Kim ayağını öperek yalvarıyor?
Bağrımı, saçları ikiye ayıran bir tarak gibi kim yarıyor?
Kim ayağını öperek yalvarıyor? -
28:05 - Âteş-i Sûzân-ı Firkat Yaktı Cism ü Cânımı
Hacı Faik Bey, şarkı, curcuna
Âteş-i sûzân-ı firkat yaktı cism ü cânımı
Bir harâb-âbâde döndürdü dil-i vîrânımı
Neyle teskîn eyleyim bu dîde-i giryânımı
Çünkü aldırdım elimden sevgili cânânımı
Ağla çeşmim ağla durma gitti elden nazlı yâr
Çağla ey eşk-i terim çağla misâl-i cû-yi bâr
- Ayrılık yangınının ateşi bedenimi ve canımı yaktı.
Yıkılmış gönlümü bir kere daha yıkıp harap etti.
Bu ağlayan gözlerimin yaşını ne ile dindireyim?
Çünkü canım sevgilim elimden gitti.
Ağlayın gözlerim, ağlayın, durmayın, gitti elden nazlı sevgili.
Çağla ey gözyaşım, çağlayanlar gibi çağla... -
30:58 - Sazlar Çalınır Çamlıca’nın Bahçelerinde
Yesârî Asım Arsoy, şarkı, aksak
Sazlar çalınır Çamlıca’nın bahçelerinde
Bülbül sesi var şarkıların nağmelerinde
Bin taze emel var şu kızın handelerinde
Bülbül sesi var şarkıların nağmelerinde
33:45 - İsmail Karaşin, kanun taksimi
38:22 - Severim Her Güzeli Senden Eserdir Diyerek
Lem’i Atlı, şarkı, curcuna
Severim her güzeli senden eserdir diyerek
Koklarım goncaları sen gibi terdir diyerek
Çekerim sîneye her cevri kaderdir diyerek
Yanarım ömrüme vallahi hederdir diyerek
41:49 - Niçin Bülbül Figan Eyler Bahâr Eyyâmıdır Şimdi
Rifat Bey, şarkı, curcuna
Niçin bülbül figan eyler bahâr eyyâmıdır şimdi
Açılmış goncalar güller mesâr eyyâmıdır şimdi
Hezâr-âsâ figan etme gönül şevkiyle handân ol
Açılmış goncalar güller mesâr eyyâmıdır şimdi
- Bahar mevsimi olduğu halde bülbül niçin feryat eder ki?
Goncalar, güller açılmış; sevinçlerin zamanıdır şimdi.
Binlerce çığlık atma da bu sevince ortak ol ve gül artık...
Goncalar, güller açılmış; sevinçlerin zamanıdır şimdi. -
İbrahim Suat Erbay, gazel
“Hükm-i farzdır gül-sitândan andelîb tarholunmaz
Tâ ki müzdâd kılsın aşkı şasr ü tenkîs olunmaz
Yâr sadâsın sırredip cüdâ-yı gül-rû komaz çün
Terk-i sünnet affolunsa terk-i farz affolunmaz”
Güfte: Kerâmeddin Menkulî
Farz hükmündedir: Gül bahçesinden bülbül çıkarılmaz, seyreltilmez ve eksiltilmez; ki güle aşkı çoğalsın...
Sevgili, sesini gizleyip âşığını gül yüzünden ayrı komaz;
Çünkü sünneti terk etmek affolunsa bile farzı terk etmek affolunmaz.
49:37 - Kederden mi Neden Bilmem Sararmış Reng-i Ruhsârın
Nasib’in Mehmet Bey, şarkı, düyek
Kederden mi neden bilmem sararmış reng-i ruhsârın
Senin çün bak nasıl ağlar yanar bu âşık-ı zârın
Ağarsa saçların kâfi bana çeşm-i füsunkârın
Senin çün bak nasıl ağlar yanar bu âşık-ı zârın
- Üzüntüden mi neden bilmem, yanaklarının rengi sararmış.
Bu gözü yaşlı âşığın senin için bak nasıl ağlıyor.
Saçların ağarsa bile, bana büyüleyen gözlerin yeter.
Bu gözü yaşlı âşığın senin için bak nasıl ağlıyor. -
52:09 - Hastayım Yalnızım Seni Yanımda
Lem’i Atlı, şarkı, semai
Hastayım yalnızım seni yanımda
Sanıp da bahtiyâr ölmek isterim
Mahmûr-ı hülyâyım câm-ı lebinden
Kanıp da bahtiyâr ölmek isterim
Bir olmaz emelin düştüm peşine
Vuruldum hüsnünün şen güneşine
Güzel gözlerinin aşk âteşine
Yanıp da bahtiyâr ölmek isterim
Tâliin kahrı var her hevesimde
Boğulmuş figanlar titrer sesimde
O güzel ismini son nefesimde
Anıp da bahtiyâr ölmek isterim
54:14 - Kurdu Meclîs Âşıkan Meyhânede
Hacı Arif Bey, şarkı, aksak
Kurdu meclîs âşıkan meyhânede
Neş’eler var dîde-i mestânede
Aks-i hüsnün rû-mümâ peymânede
Neş’eler var dîde-i mestânede
Bir yana sâkîlerin peymânesi
Bir yana cânâneler cânânesi
Çıktı gözden âşıkın varsa nesi
Neş’eler var dîde-i mestânede
- Âşıklar, meyhanede toplandı.
Mest olmuş gözlerde sevinçler parladı.
Sevgilinin güzel yüzü, kadehten yansıdı.
Mest olmuş gözlerde sevinçler parladı. -
58:20 - Sen Bu Yerden Gideli Ey Sâçı Zer
Şevki Bey, şarkı, aksak
Sen bu yerden gideli ey sâçı zer
Seni söyler bana dağlar dereler
Gayret-i âhım ile bâd inler
Seni söyler bana dağlar dereler
- Ey altın saçlı; sen bu yerden gideli,
Dağlar ve dereler bana seni söyler.
Ettiğim âhın gücüyle rüzgâr inler.
Dağlar ve dereler bana seni söyler. -
1:00:39 - Sırma Saçlı Yârimin Can Bahşederken İşvesi
Mısırlı İbrahim Efendi, şarkı, semâî
Sırma saçlı yârimin cân bahşederken işvesi
Bâdeye revnâk verir canlar yakan gül bûsesi
Rûhumu teshîr eder âşüftedir her handesi
Bâdeye revnâk verir canlar yakan gül bûsesi
1:03:33 - Pencerenin Perdesini
Muhlis Sabahattin Bey, şarkı, aksak
Pencerenin perdesini
Aç bana göster yüzünü
Görmek için ben yüzünü
Dağları aştım da geldim
Ay ışığı ışıldarken
Bülbül güle fısıldarken
Uzaktan kaval çalarken
Aşkınla coştum da geldim
1:05:20 - Gidem Dedim Yârenlerim Darıldı
Anonim, devr-i turan, Rumeli türküsü
Gidem dedim yârenlerim darıldı
Gitme dedi yâr boynuma sarıldı
Bize kısmet gurbet elde verildi
Bu ayrılık yaman büktü belimi
Yaradan Hak sen bilirsin hâlimi
Akdeniz’den su gelir boydan boydan
Güzel arar isen al bizim soydan
Murâdım değildir ayrılmak nazlı yârdan
1:07:29 - Hicaz Mandıra
Lavtacı Andon’dan, devr-i turan, mandıra
Helal beeee
Kanun çalan üstad galiba fena nezle olmuş.
Repertuar, icra ve icraya kat