bence bu başarılı çocuk olma halinden ve çevrendeki insanların hobiler konusunda çektiği keskin sınırlardan kaynaklanıyor. insanın ister istemez hevesi kırılıyor. bende de küçük denemelerim hep “en iyisi değilsem olmamalıyım.” gibi sonuç buluyor. her gün yapmayacağım için hiç yapmamayı seçiyorum. 🫠 dansa başlamak istiyorum ama vücudum yeterince esnek değil diye boş veriyorum.
Çok iyi bir konuya çok iyi şekilde değinmişsin. Ve evet, "oyun" yetişkinlik hayatımıza da mutlaka katmamız gereken, bizim için psikolojik faydalarının oldukça fazla olduğu bir kavram. Bu konuda bir daha yorum yapıcam şu an zamanım yok dkfj
Bu benim de üstüne çok düşündüğüm bir konu, ben de senin vardığın tespitlere vardım. Pragmatik bir bakış açımız var, vaktini boş yere harcamak olarak görülüyor, ucunda illa bi para, bi başarı olması gerekiyor. Veya dediğin gibi keyif, ben keyfe o kadar odaklıyım ki, insanların hobilerini anlatırken aldıkları hazzı mı abartıyorlar, veya ben mi keyif almalıyıma odaklı gittiğim için keyif alamıyorum, bana o hobi uygun mu değil, gerçekten bunu anlamak içinb yeterli zamanı emeği verdim mi hiç birinden emin olamıyorum. Sonuç odaklı olmak yapmış olmak için yapmak, süreçten hiç keyif alamama, belki beklentilerim yüksek bilmiyorum ama ben de çocukken yaptığım şeylerden çok uzak bir noktada olduğumu farkediyorum. Daha garip bi tarafı da şu, bazı hobilere gerçekten önyargısız bakıp bakmadığımdan emin olamıyorum. Çünkü bazı hobileri belirli kişilerin yaptığı, belirli cinsiyet, belirli bi prototip özetle belirli bi kalıba sokuyorlar. Mesela bahsettiğin o örgü örmek hobisi çoğunluğun zihninde domestik bi ev hanımı hobisi kodlandığına eminim, belki çoğu erkek buna yeltenmemiştir bile, veya bunun gibi diğer hobiler. Toplumsal cinsiyet rollerinin içine girmek veya girmemek için o hobiye karşı ister istemez bi önyargı oluşturuyoruz. Bazı şeyleri nasıl hobiye çevirebiliriz onu da düşünüyorum, çevrilemeyecek bir sürü şey var. Hobinin zaman aralığı nasıl olmalı her gün mü, çünkü mantıken her gün stresten uzaklaşma keyif aldığın bi aktivite yapmak bence her gün olsa iyi olur. Ama işte bence bu hobiye göre kişinin ayırabildiği zaman, para vs göre çok değişir. Hobisi dağcılık olan birinin bunu her gün yapması bence çok olası değil, zaman, para ve enerji açısından mümkün olsa bile yüksek rakım onu ne kadar etkiliyor. Veya her gün gördüğün bi şeyden ne kadar keyif alabilirsin, bi noktada sıkılır mı vs vs. Hobinin tanımıyla alakalı rutiniyle ilgili, keyif kısmı da dahil olmak üzere çok fazlaca soru işareti var aklımda, mesela sadece keyif almayı kastediyorsak ülke geneli İnstagramdan, tiktoktan keyif alıyor ve milli hobilerimizden biri inşaat izlemekse diğeri de sosyal medyadır diyebilir miyiz? Veya hobi dediğimiz şey fiziksel bi aktivite barındırmalı mı koleksiyonerliği bir hobi sayabilir miyiz? Ya da alışverişi mesela keyif alınıyorsa hobi sayabilir miyiz? Bla bla çok fazlaca sorguladığım bi konu 😂 Ama günün sonunda dediğin gibi bizde hobi gerçekten yok, bilmiyorum bunun sebebi ekonomi mi çünkü para odaklı düşünüyoruz çoğumuz, para olmasa bile sınıfsal bir durum gibi, gelir anlamında refah ülkelerde hobi çok daha yaygın, heves kırıcılık olmazları sıralamak onlar da yok. Bu bakış açısıyla da ilgili olabilir. Ama daha fakir olup hobiye önem veren bi ülke aklıma gelmiyor, o yüzden ekonomiye bağlıyorum.
Ekonomi ile ilgisi olduğuna katılıyorum ama kültürle de alakalı. Antalya’da yaşayan Ruslarda sovyet döneminden kalma o disiplini ve sanata/spora verilen önemi çok net görebiliyorum. Bir de dağcılık örneği için, her gün dağa tırmanmak gerekmiyor ama tırmanma duvarları ve gym antremanları var. Bir sürü spor alanı aslından o sonucu yapmak için aslında bir sürü çalışma ve antreman var ilk başta göremediğimiz. Artistik buz pateni için de mesela off-ice çalışmaları buza çıkıp zıplamaya çalışmaktan çok daha önemli veya koşu için mobilite ve kuvvet çalışmak gibi. O alana girdikçe öğrenilen şeyler aslında yeni kapılar açıyor kişiye. Dediğin gibi maalesef büyüdüğümüzde hobiler için söylenen kalıplara çok takılıyoruz. Şunu şu kişi yapar’dan çıkmak için sosyal medyada ve youtubeda çok güzel örnekler var. 60 yaşında pointe’te çıkanlar, 29 yaşında buz patenine başlayıp şampiyon olanlar (bkz Naz Arıcı), bir tane erkek sporcu vardı statta otururken örgü ören mesela (adını hatırlamıyorum maalesef), slow runner’lar vs vs. Koşu yarışları ve ironman ortamını görmek benim için çok aydınlatıcı bir deneyim olmuştu, her yaştan her fizikten her hızdan insan görüyorsunuz be bu tür örnekler görmek önyargıları kırmakta çok yardımcı oluyor bence.
Ben de kucukken "prenses kiyafetleri" cizmeyi cok seviyordum ve moda tasarimcisi olacagim diyordum. Annem basta destekliyor gibiydi ama sonra bir gun karsima alip "bu meslegi okuyamayan, baska ciddi işleri yapamayan insanlar yapar, sen akilli kizsin daha buyuk daha onemli seyler olursun, bunu bosver unut" dedi. Oysa orgu ormek, dikis, nakis gibi seyleri de cok severdim cizimin yaninda. Ama o gunden sonra bir daha bununla ayni sekilde ilgilenemedim hevesim kirildigi icin. Şimdi tekrar dikis dikmeye alismaya calisiyorum ve hayatimda en huzur buldugum aktivitelerden biri bu, dikis dikerken tamamen akışa giriyorum ve vaktin nasil gectigini fark etmiyorum bile. Aslinda seninkinden daha farkli bir şekilde kirmislar benim hevesimi ("profesyonel olarak bunu yapamazsin" diyerek) ama hobi olarak yapmama da engel oldu bu, cunku hayatta sadece meslegim olacak seyleri yapmam gerekiyormus ve okumama engel olacak hicbir seye yer acamazmisim gibi bir dusunce edinmeme neden oldu. Bu dusunceden kurtuldugumdan beri cok mutluyum. Sevdigim her seyi sirf zevk icin yapiyorum, spor dans vs. Bana yasadigimi hissettiren, canli hissettiren her seyi hobim olarak sahiplenebilirim artik :)
Ben hobilerle ilgili saatlerce konuşabilirim galiba. Etrafımdaki herkesi de bir şeyler denemesi için motive etmeye çalışıyorum hep. Benim gördüğüm yetişkinlikte şöyle bir şey var. Bir şey eline aldığı anda sanki çocukluktan beri yapıyormuş gibi o şeyi yapabilmeyi istiyorlar ve senelerdir yapıyormuş gibi olmayınca da bırakıp gidiyorlar. Hobiler bizi rahatlatan şeyler olsa bile emek ve zaman gerektiren şeyler nihayetinde. O emeği ve zamanı vermek istemiyor insanlar bir yaştan sonra. Bir diğer şey de içimizdeki çocuğu kaybedip kendimizi kalıplara ve tanımlara sıkıştırmış olmamız. Balede bahsettiğin gibi, büyüklerin beklentilerinin farklı olmasınını seni soğutması gibi yetişkinlikte o beklentileri kendimiz koyuyoruz kendimize. Oysa bir çocuk o beklentileri koymuyor ki. Üniversitede art310 dersi vardı mesela arts and drama. Ve dersin içeriği “oyun oynamak”tı. Derse gelenlerin yarısı oflayıp puflayıp çocuk işi diyip eleştirdiği için ortamın da enerjisini düşürüyor, biz birkaç kişi istediğimiz gibi saçmalayıp rahatlayabiliyorduk. Başkaları ne düşünür? Bu yaptığım şey bana ne verecek? Bunu yapınca ne elde eldeceğim? Vs vs o kadar ço kalıplara sokuyoruz ki kendimizi…
Bir de ekran süresi konusu… Dans kampına gidip bütün zamanımı dans ederek geçiridğim hafta ekran süresi ortalamam 1,5 saate düşmüştü. Dopamini sevdiğimiz şeylerden alınca, mutlu ve huzurlu bir hayat sürünce dopamini sosyal medyada aramıyoruz ama bunları yapmayınca ekranlardan medet umuyoruz 🥲
Benim de eekiden hobi potansiyeli olabilecek seyler vardi senin de belirttigin nedenlerden oturu hevesim kalmadi ama artik bir seyden keyif aliyorsam hobi olarak beklentim olmuyor ve bunun bana iyi geldigini fark ettim
Bu arada dedem doktor olduğu için annem teyzelerim vs Aksaray’da doğmamışlar Aksaray’da da yaşamamışlar hiç, en son Ankara’da oturuyorlardı mesela. Ben o yüzden Ankara’yı daha çok memleket gibi görürüm
@@Aslinaz Aslinda herkezin bir hobisi var biliyormusun, Hobimiz bizim yapmaktan en zevk aldigimiz sey, hatta bir soz var "hobisi olmayan yasamiyordur" Dusun ,senin en zevk aldigin ve duzenli olarak yaptigin sey , iste o senin hobin, sonra o hobi bizim hayat tarzimiz olursa bagimliliga donusebilir ve biz onu birakamayiz, bu hobi aklina gelebilecek hersey olabilir, onu yapmaktan zevk alirsin ,herseyi bir kenara birakir onu yaparsin, bu hobiler iyide olabilir kotude zevk almadiklarin istir, zorunluluktur, sonra belki seversin hobin olur, mesela anne babanin sana hobi diye dayattiklari hobi degildir ,zorunluluktur,taki sen zevk alana kadar
Bir de burada alışkanlık / hobi ayrımı yapmak önemli. Mesela kahve içiyor ve bundan keyif alıyor olabilirsin, ama kahve içmeyi hobiye dönüştürecek şey tek başına kahve içme eylemi değil kahve hakkında araştırmak, kahve kökenini öğrenmek, farklı kahve türlerini demleme/pişirme tekniklerini araştırmak, aksesuarlarını koleksiyon yapmak vs gibi şeyler kahveyi hobiye çevirebilir. Aradaki nüans farkına dikkat etmek lazım.
@@Aslinaz Yani , soylediklerin o isin detaylari, ama hobi olmasi icin seviyor ve onu yapmaktan zevk aliyor olmak gerekir, Duzenli olarak kahve icip bundan keyif aliyor olmakda hobidir aslinda
bence bu başarılı çocuk olma halinden ve çevrendeki insanların hobiler konusunda çektiği keskin sınırlardan kaynaklanıyor. insanın ister istemez hevesi kırılıyor.
bende de küçük denemelerim hep “en iyisi değilsem olmamalıyım.” gibi sonuç buluyor. her gün yapmayacağım için hiç yapmamayı seçiyorum. 🫠
dansa başlamak istiyorum ama vücudum yeterince esnek değil diye boş veriyorum.
Kafamıza çöken şartlanmaları aşabilsek aslında güzel bi hayat bizi bekliyor da, bi süre deneye deneye anca gidiyoruz gibi… 🥲
Çok iyi bir konuya çok iyi şekilde değinmişsin. Ve evet, "oyun" yetişkinlik hayatımıza da mutlaka katmamız gereken, bizim için psikolojik faydalarının oldukça fazla olduğu bir kavram. Bu konuda bir daha yorum yapıcam şu an zamanım yok dkfj
Mcmfnfn zamanı olmasa da en azından buradayız diyen koca yürekli insan
Bu benim de üstüne çok düşündüğüm bir konu, ben de senin vardığın tespitlere vardım. Pragmatik bir bakış açımız var, vaktini boş yere harcamak olarak görülüyor, ucunda illa bi para, bi başarı olması gerekiyor. Veya dediğin gibi keyif, ben keyfe o kadar odaklıyım ki, insanların hobilerini anlatırken aldıkları hazzı mı abartıyorlar, veya ben mi keyif almalıyıma odaklı gittiğim için keyif alamıyorum, bana o hobi uygun mu değil, gerçekten bunu anlamak içinb yeterli zamanı emeği verdim mi hiç birinden emin olamıyorum.
Sonuç odaklı olmak yapmış olmak için yapmak, süreçten hiç keyif alamama, belki beklentilerim yüksek bilmiyorum ama ben de çocukken yaptığım şeylerden çok uzak bir noktada olduğumu farkediyorum.
Daha garip bi tarafı da şu, bazı hobilere gerçekten önyargısız bakıp bakmadığımdan emin olamıyorum. Çünkü bazı hobileri belirli kişilerin yaptığı, belirli cinsiyet, belirli bi prototip özetle belirli bi kalıba sokuyorlar. Mesela bahsettiğin o örgü örmek hobisi çoğunluğun zihninde domestik bi ev hanımı hobisi kodlandığına eminim, belki çoğu erkek buna yeltenmemiştir bile, veya bunun gibi diğer hobiler. Toplumsal cinsiyet rollerinin içine girmek veya girmemek için o hobiye karşı ister istemez bi önyargı oluşturuyoruz.
Bazı şeyleri nasıl hobiye çevirebiliriz onu da düşünüyorum, çevrilemeyecek bir sürü şey var. Hobinin zaman aralığı nasıl olmalı her gün mü, çünkü mantıken her gün stresten uzaklaşma keyif aldığın bi aktivite yapmak bence her gün olsa iyi olur. Ama işte bence bu hobiye göre kişinin ayırabildiği zaman, para vs göre çok değişir. Hobisi dağcılık olan birinin bunu her gün yapması bence çok olası değil, zaman, para ve enerji açısından mümkün olsa bile yüksek rakım onu ne kadar etkiliyor. Veya her gün gördüğün bi şeyden ne kadar keyif alabilirsin, bi noktada sıkılır mı vs vs.
Hobinin tanımıyla alakalı rutiniyle ilgili, keyif kısmı da dahil olmak üzere çok fazlaca soru işareti var aklımda, mesela sadece keyif almayı kastediyorsak ülke geneli İnstagramdan, tiktoktan keyif alıyor ve milli hobilerimizden biri inşaat izlemekse diğeri de sosyal medyadır diyebilir miyiz? Veya hobi dediğimiz şey fiziksel bi aktivite barındırmalı mı koleksiyonerliği bir hobi sayabilir miyiz? Ya da alışverişi mesela keyif alınıyorsa hobi sayabilir miyiz? Bla bla çok fazlaca sorguladığım bi konu 😂
Ama günün sonunda dediğin gibi bizde hobi gerçekten yok, bilmiyorum bunun sebebi ekonomi mi çünkü para odaklı düşünüyoruz çoğumuz, para olmasa bile sınıfsal bir durum gibi, gelir anlamında refah ülkelerde hobi çok daha yaygın, heves kırıcılık olmazları sıralamak onlar da yok. Bu bakış açısıyla da ilgili olabilir. Ama daha fakir olup hobiye önem veren bi ülke aklıma gelmiyor, o yüzden ekonomiye bağlıyorum.
Ekonomi ile ilgisi olduğuna katılıyorum ama kültürle de alakalı. Antalya’da yaşayan Ruslarda sovyet döneminden kalma o disiplini ve sanata/spora verilen önemi çok net görebiliyorum.
Bir de dağcılık örneği için, her gün dağa tırmanmak gerekmiyor ama tırmanma duvarları ve gym antremanları var. Bir sürü spor alanı aslından o sonucu yapmak için aslında bir sürü çalışma ve antreman var ilk başta göremediğimiz. Artistik buz pateni için de mesela off-ice çalışmaları buza çıkıp zıplamaya çalışmaktan çok daha önemli veya koşu için mobilite ve kuvvet çalışmak gibi. O alana girdikçe öğrenilen şeyler aslında yeni kapılar açıyor kişiye.
Dediğin gibi maalesef büyüdüğümüzde hobiler için söylenen kalıplara çok takılıyoruz. Şunu şu kişi yapar’dan çıkmak için sosyal medyada ve youtubeda çok güzel örnekler var. 60 yaşında pointe’te çıkanlar, 29 yaşında buz patenine başlayıp şampiyon olanlar (bkz Naz Arıcı), bir tane erkek sporcu vardı statta otururken örgü ören mesela (adını hatırlamıyorum maalesef), slow runner’lar vs vs. Koşu yarışları ve ironman ortamını görmek benim için çok aydınlatıcı bir deneyim olmuştu, her yaştan her fizikten her hızdan insan görüyorsunuz be bu tür örnekler görmek önyargıları kırmakta çok yardımcı oluyor bence.
Ben de kucukken "prenses kiyafetleri" cizmeyi cok seviyordum ve moda tasarimcisi olacagim diyordum. Annem basta destekliyor gibiydi ama sonra bir gun karsima alip "bu meslegi okuyamayan, baska ciddi işleri yapamayan insanlar yapar, sen akilli kizsin daha buyuk daha onemli seyler olursun, bunu bosver unut" dedi. Oysa orgu ormek, dikis, nakis gibi seyleri de cok severdim cizimin yaninda. Ama o gunden sonra bir daha bununla ayni sekilde ilgilenemedim hevesim kirildigi icin. Şimdi tekrar dikis dikmeye alismaya calisiyorum ve hayatimda en huzur buldugum aktivitelerden biri bu, dikis dikerken tamamen akışa giriyorum ve vaktin nasil gectigini fark etmiyorum bile. Aslinda seninkinden daha farkli bir şekilde kirmislar benim hevesimi ("profesyonel olarak bunu yapamazsin" diyerek) ama hobi olarak yapmama da engel oldu bu, cunku hayatta sadece meslegim olacak seyleri yapmam gerekiyormus ve okumama engel olacak hicbir seye yer acamazmisim gibi bir dusunce edinmeme neden oldu. Bu dusunceden kurtuldugumdan beri cok mutluyum. Sevdigim her seyi sirf zevk icin yapiyorum, spor dans vs. Bana yasadigimi hissettiren, canli hissettiren her seyi hobim olarak sahiplenebilirim artik :)
Ben hobilerle ilgili saatlerce konuşabilirim galiba. Etrafımdaki herkesi de bir şeyler denemesi için motive etmeye çalışıyorum hep. Benim gördüğüm yetişkinlikte şöyle bir şey var. Bir şey eline aldığı anda sanki çocukluktan beri yapıyormuş gibi o şeyi yapabilmeyi istiyorlar ve senelerdir yapıyormuş gibi olmayınca da bırakıp gidiyorlar. Hobiler bizi rahatlatan şeyler olsa bile emek ve zaman gerektiren şeyler nihayetinde. O emeği ve zamanı vermek istemiyor insanlar bir yaştan sonra. Bir diğer şey de içimizdeki çocuğu kaybedip kendimizi kalıplara ve tanımlara sıkıştırmış olmamız. Balede bahsettiğin gibi, büyüklerin beklentilerinin farklı olmasınını seni soğutması gibi yetişkinlikte o beklentileri kendimiz koyuyoruz kendimize. Oysa bir çocuk o beklentileri koymuyor ki. Üniversitede art310 dersi vardı mesela arts and drama. Ve dersin içeriği “oyun oynamak”tı. Derse gelenlerin yarısı oflayıp puflayıp çocuk işi diyip eleştirdiği için ortamın da enerjisini düşürüyor, biz birkaç kişi istediğimiz gibi saçmalayıp rahatlayabiliyorduk.
Başkaları ne düşünür? Bu yaptığım şey bana ne verecek? Bunu yapınca ne elde eldeceğim? Vs vs o kadar ço kalıplara sokuyoruz ki kendimizi…
Bir de ekran süresi konusu… Dans kampına gidip bütün zamanımı dans ederek geçiridğim hafta ekran süresi ortalamam 1,5 saate düşmüştü. Dopamini sevdiğimiz şeylerden alınca, mutlu ve huzurlu bir hayat sürünce dopamini sosyal medyada aramıyoruz ama bunları yapmayınca ekranlardan medet umuyoruz 🥲
Yetişkin olmak çok sıkıcı olmalıymış gibi şartlandık, para getirmeyen her şey çöp gibi davranıyor herkes.
Ama aslında herkesin ihtiyacı var bi şeye
Benim de eekiden hobi potansiyeli olabilecek seyler vardi senin de belirttigin nedenlerden oturu hevesim kalmadi ama artik bir seyden keyif aliyorsam hobi olarak beklentim olmuyor ve bunun bana iyi geldigini fark ettim
Bence de bize neyin iyi geldiğine bakıp o an nasıl akıyorsa öyle yapmak gerekiyor belki, bi yere varmak zorunda hissini bırakıp
oyyy ablam video atmış koşa koşa geldiiim❤
Oleyy yeni video
umarım böyle hafta atlamadan devam önümüzdeki günlerde de 🧿
Ay bir tarafin Aksaraylı mi yani? Hemsehri cikmamiza cok şaşırdım 😂
Evet 😅 Anne tarafım Aksaray’dan ama o bahsettiğim sefer dışında bi tek Kapadokya’ya giderken geçtim 🥲🥲
Bu arada dedem doktor olduğu için annem teyzelerim vs Aksaray’da doğmamışlar Aksaray’da da yaşamamışlar hiç, en son Ankara’da oturuyorlardı mesela. Ben o yüzden Ankara’yı daha çok memleket gibi görürüm
Teyze sen nedon yaaaaaa😀
Hobi bulun diyorum
@@Aslinaz Aslinda herkezin bir hobisi var biliyormusun, Hobimiz bizim yapmaktan en zevk aldigimiz sey, hatta bir soz var "hobisi olmayan yasamiyordur" Dusun ,senin en zevk aldigin ve duzenli olarak yaptigin sey , iste o senin hobin, sonra o hobi bizim hayat tarzimiz olursa bagimliliga donusebilir ve biz onu birakamayiz, bu hobi aklina gelebilecek hersey olabilir, onu yapmaktan zevk alirsin ,herseyi bir kenara birakir onu yaparsin, bu hobiler iyide olabilir kotude zevk almadiklarin istir, zorunluluktur, sonra belki seversin hobin olur, mesela anne babanin sana hobi diye dayattiklari hobi degildir ,zorunluluktur,taki sen zevk alana kadar
Bu ara herkesin hobisi sosyal medyada gezmek o zaman 🥲
Bir de burada alışkanlık / hobi ayrımı yapmak önemli. Mesela kahve içiyor ve bundan keyif alıyor olabilirsin, ama kahve içmeyi hobiye dönüştürecek şey tek başına kahve içme eylemi değil kahve hakkında araştırmak, kahve kökenini öğrenmek, farklı kahve türlerini demleme/pişirme tekniklerini araştırmak, aksesuarlarını koleksiyon yapmak vs gibi şeyler kahveyi hobiye çevirebilir. Aradaki nüans farkına dikkat etmek lazım.
@@Aslinaz Yani , soylediklerin o isin detaylari, ama hobi olmasi icin seviyor ve onu yapmaktan zevk aliyor olmak gerekir, Duzenli olarak kahve icip bundan keyif aliyor olmakda hobidir aslinda