Okan bey zaten biliyorsunuzdur, sohbete yön vermek amacıyla sormuşsunuzdur tabi ki fakat ben naçizane konuya ufacık bi açıklık getireyim: Gençken farklı, yaratıcı, yenilikçi ve tüketici olan insanlar, yaş aldıkça dünyadan göçeceğinin farkına vardığı için daha biriktirici, koruyucu ve geleneksel hale dönüşür, onlara tutunur. sizin örneğinize benzer şekilde ben de gençken Michael Jackson dinlerdim şimdi "Nihansın dideden ey mesti nazım, bana sensiz cihanda can ne lazım ."
Arabaları çarpışan kişiler Fransızca konuşan Türk. Monsieur, vous avez de sigorte? (Beyefendi, sigortanız var mı?) (Bazen devamında konuştuğu kişinin de Türk olduğunu anlatmak için "Oui, j'ai de la sigorte. Evet, sigortam var demiş" diye anlatılır.) Olay Fransızcada sigort diye okunan "sigorte" diye bir kelime olmaması. Türko-fransızca konuşmuşlar yani.
@@duckyouyoulilshift329 Kapı çalınca niye "ben" denmiyor Fransızcada? "Benim" anlamına gelen bir şey mi söylenmeli? Bir Fransız olsa nasıl cevap verirdi örneğin?
@@mustafaisldar6229 eleştirmeniz için kişinin görev yaptığı standartta bir üniversitenin görevlisi olmanız lazım yoksa sizi pek kale alan olmayacaktır efendim Safa ile
İlber hocam neden göbeklitepede kazılar durduruldu. Bulunan alan kadar 20 alan kadar yer varmış. İktidar o kazı alanının üstüne ağaç dikip yol yapmış. Turizme büyük katkısı olacak insanlık tarihine ışık tutacak yerde ,kazı neden durdurulur?
Göbeklitepe'nin çevresine Alman mühendis olan Klaus Schmit inceledi. Yaptığı toprak taramasında yeraltında daha MÖ 16.000 yıllarına kadar uzanabilecek olan yapılar bulundu. Ancak günümüz teknolojisi onları hasarsız çıkarma konusunda yeterli olmadığı için şu anlık durdurma kararı alındı. Çünkü bu işe giriştiklerinde o yapıları tahrip etmeden çıkarmaları için yalnızca tek şansları olacak.
Bir çoğumuzun bildiği gibi ; Türk Dili ve Edebiyatına girmiş,yüzlerce yıl kullanılmış ve benimsenmiş bir çok Farsça ve Arapça kelime var.Bunun kısaca nedeni "üst kültürün alt kültürü etkilemesi"dir.Farsça olsun,Arapça olsun geniş ve zengin ifade kapasitesine sahip dillerdir ve daha da önemlisi,bu kültürlerle - coğrafi ve tarihi olarak- her zaman temas halinde olmuşuz. Bir çok kavramı en net ve derin olarak ifade eden kelimeler dilimize oturmuş,benimsenmiş. Bu gün her ne kadar bu kelimeleri safdışı bırakıp "öztürkçeleştirme" çabaları varsa da,yeterli olamıyor.Farsçadan ve Arapçadan dilimize geçmiş tek kelimelik bir kavramı Türkçe ifade etmek için bir kaç kelime kullanmak hatta bir cümle kurmak gerekiyor..TDK tarafından önerilen ve "Öztürkçe" olduğu iddia edilen bir çok kelime de ya ifade yetersizliğinden benimsenmiyor ; ya Öztükçe" değil ; "batı özentisi uydurmalar"dan ibaret... ( Örnek,örneğin,onur,onursal....gibi ),veya saçma sapan " ....sel'li - ....sal'lı"ucube kelimelerden ibaret. Hele hele popüler hale getirilmeye çabalanan batı dillerinden,ingilizceden kelimelerle yer değiştirmek ifadede aciz ve komik kaçıyor. Örnek gerekirse ;hemen akla gelen şuur,irfan,idrak,sadakat,tefekkür,mütecanis,refdar,tahakküm,ikame ...vb..gibi kavram içerikli kelimelere düşünce dünyamızda aldığı yere zorlama öztürkçe karşılıklar da bulunsa ; yüzlerce yıl dilimizde benimsendiğ ve kullanıldığı yeri "ha"! deyince terk edemiyor. "Tecrübe" yerine "deneme" gözardı edilerek "deneyimlemek" gibi iğreti ve kaygan bir uzatma ; " tasvir" yerine "betimlemek" gibi -kökü belirsiz - sakil kaçan kelimeleri piyasaya sürdüğünüz zaman, kendi dilimizi örselemiş,kendi kültürümüze kurşun sıkmışız gibi bir hissiyata kapılıyorum. Siz hiç Türkçede "bet"kökünden bir kelime duydunuz mu? Ama,"betimlemek" uydurulmuş? Sadece kelime olarak değil,dil bilgisi/gramer olarak da dilimiz adeta hadım edilmeye uğraşılıyor bence. "Yapmak,etmek" gibi fiiller yerine ; bir "gerçekleştirmek" lafı aldı yürüdü..Bunu ingilizcedeki "realization"u Türkçeye yapıştırarak yapıyor medyamızdaki sayın "malûmatfuruş" sunucular... Günlük hayatımızda anneniz size "akşama kıymalı börek yaptım" diyeceğine "Kıymalı börek gerçekleştirdim" dese ; ona ne dersiniz merak ediyorum? Kısacası ; her ülke ; bulunduğu coğrafyada kültürel ve tarihi ilişkiler sonucu başka dillerden kendi diline kelimeler alır.Bir anlamda bu ilişki,dillerin zenginleşmesinde,ifade gücünün artmasında önemli rol oynar düşüncesindeyim..
Bet: yüz demektir, betimlemek sözcüğü oradan gelir. Tasvir sözcüğünün Türkçe'de kökü nedir? Tas'tan mı türemişti?:))Farsça ve arapça sözcükler dil yapıları nedeniyle Türkçe ile uyum sağlamazlar. Bir arap çocuğu muhasebe sözcüğünün açılımını yapabilirken Türk çocuğu yapamaz, çünkü o, sondan eklemeli bir dile alışkındır. Bu da onun algılama yetisini olumsuz yönde etkileyebilecek bir unsurdur. Üstelik, farsça arapça sözcükler Anadolu halkı arasında çok da yaygın değildir. Arapça ve farsça zengin diller olabilir, ancak bu bizi ilgilendirmez, çünkü bir ne arap ne de farsız, bir Türküz ve dilimiz de Türkçe. Başka diller öğrenmek isteyen herkes öğrenmekte özgürdür, ancak o dildeki sözcükleri kendi diline sokmaya çalışmak alçaklıktır!
Türkçede kelime/kavram türetmek kök sonuna ekler getirilerek yapılır. Türkçemizde "bet" diye bir kök yoktur ama,haydi varsayalım: *Yüz (sayı olarak):Bütün Türki dillerde "Yüz"dür. Sonuna ...lerce,,.....de,v.b ekleri getirirseniz farklı anlamlara geiir ama hiç biri "betimleme"yle uydurulmuş (tasvir, ifade, surat, sima,çehre,görüntü... olarak) anlamı yoktur. **Yüz (surat,sima,çehre , v.b olarak) :yüz+leşmek ; yüz+ mek;..?? "betimleme diye ifade edilmek gibi bir anlamla ilgisi alakası yoktur. ***yüz ( (emir kipi),sıyırmak,bir şeyi bir şeyden ayırmak,) yüz+mek ( deriyi yüzmek,kabloyu sıyırmak ) ...anlamına gelir ama bunun da "betimleme"denen uydurmayla alakası yoktur. "bet" hangi Türkçe sözlükte "yüz" demekmiş söyleyin de biz de bakalım/ bilelim ? Dilimizde yerleşmiş Farsça ve Arapça kelimelerin türetimi elbette Türkçe kelime türetme kurallarıyla yapılmaz ama Eski Tükçede denenmiş ve tutmuştur. Garip+semek,Nezaket +siz,Nazik+çe,..Kök arapça,Fasça olduğu halde ekler Türkçedir. Tasvir,Öztürkçe değil,Arapça bir kavramdır. Kökü de Arapça "tsv"dir Aynı kökten Tasavvur /Mutasavver (Tasarlanmış,hayal edilmiş,düşünülmüş)gibi anlamlar içerir.,Muhasebe kelimesinin açılımını (?) Türk çocuğu neden yapamıyormuş anlamadım? Siz bu konuda yetersizseniz bilemem ama ; Bu garip bir iddia ? Muhasebe Arapça "hsb"kökünden gelir.Arapçada ,bizdeki gibi sekiz sesli harf yoktur."Elif harfi bazen "a",bazen "e",bazen "i" gibi okunur. Hesap kelimesiyle aynı köktendir ve Türkçemizde "hesaplama,hesap yapma,sayılarla işlem"" anlamına gelir."hesap " Türkçedeki uygulamayla ...lemek/lamak ,.....leşmek/....laşmak ;...ci ,.....cı.gibi eklerle veya ...yapmak,.....etmek,..gibi ek fiillerle beraber kullanılır. Yüzlerce yıl dilimize ,kültürümüze yer etmesine bakılırsa ; hiç de "çocuğun algılama yetisini (?) olumsuz yönde etkileyecek" bir yanı yok? "Anadolu halkı" demekle ; her halde " bu günkü sınırlarımız içinde genel olarak kullanılan Türkçeyi" kastediyorsunuz.Geçmişte ve günümüzde kullanılan o kadar çok Farsça ve Arapça kelime var ki saymaya burada yer yetmez. "Arapça ve Farsça zengin diller 'olabilir' "....değil;; UNESCO'nun da kabul ettiği "en zengin dillerden"dir.Bu bir iddia değil;kabul edilmiş bir değerlendirmedir. Ben köken olarak İç Anadoluyu yüzlerce yıl önce vatan edinmiş bir Oğuz Türküyüm. Şu veya bu dili övmek gibi bir derdim de yok. Ama diller konusunda yeterli bilgi sahibi olmadan sırf şu veya bu dili/milleti kötülemek içini ilkel siyasetçi bir tavrım da hiç bir zaman olmadı. "o dildeki sözcükleri kendi diline sokmaya çalışmak alçaklıktır!".... sözünüze kısmen katılıyorum. Evet sırf züppelik olsun, entel görünme gayretindeki - daha kendi dilini adam gibi öğrenmemiş,/ kullanmayı beceremeyen, sözde okumuş/yazmış geçinen - bir takım yetersiz/yeteneksiz akıl fukaralarının 20'inci yüzyılın başından itibaren Türkçemize bolca fransızca, , ardından - günümüzde de -İngilizce kelimeleri olur olmaz , yalan yanlış ,sokmaya çalışmalarını tiksintiyle görüyorum.Siz buna "alçaklık" da diyebilirsiniz... Bu sefaleti,ucubeliği marifet sananları,aydın olmak sananları, hatta "akademik dil" diye nitelendirenleri toplumumuz geçmişte de gördü;bu gün de görmeye devam ediyoruz.... Gayri dillerden "öztürkçe" diye bize yutturulan "örnek" gibi; "onur" gibi;"soba" gibi,. "betimlemek" gibi; "deneyimlemek" gibi,..... ,,bir sürü kelime de cabası..
Yaşlandıkça, av olma olasılığı arttığı için insanlar "tecrübe-deneyim" ile hayatta kalmaya çalışır. Bu nedenle "bilgi"nin önemini vurgulamak için egzantrik sesler çıkarmak gerekir, gerek Osmanlıca'dan gerek Fince gerekse Çince'den.😂
Galatasaray'da olmasalardı, TV de program değil, programlara RUclips da yorum yaparlardı. Galatasaraylı olmayan şu anda hala izlenebilen iki TV ci ismi söyleyin? Bakalım var mı?
Frege'nin felsefesinde Sinn ile Bedeutung arasındaki ayrımın anlam ve mana arasındaki ayrımla hiçbir ilgisi yok. Frege'nin Bedeutung'dan kastı, kelimeler aracılığıyla işaret edilen dışarıdaki nesnelerdir. Bu nedenle İngilizce'ye reference olarak çevrilir. Türkçe çevirisinde de gönderim/gönderge gibi kelimeler kullanılır.
Hangi muhabbetin krali acaba? Yillarca Amerikan Late Night Showlarini kopyalayip goturdu paralari, bizim millet de yuttu. Okan Bayulgen sadece cok iyi bir seslendirmecidir, o kadar. Yazik, yillarca talk showcu diye bu arkadasi seyrettik…
Gerçekten Galatasaray'dan mezun olduğunda hiç mi sana laf bölmemeyi öğretemediler yahu? İlber hoca yaşayan tarihtir bırak adam konuşsun bildiklerini aktarsın günün birinde böyle nadide bir insandan feyz alamadığımız için yakınıp dururuz. O zaman geldiğinde üzülmek istemiyorsak şimdiden sahip çıkmamız gerek böyle insanlara
Paragraf çalışmanızı şiddetle tavsiye ederim, benim dediklerimi algılayamamışsınız çünkü. Okan Bayülgen sonlara doğru özellikle "evet evet, tamam, teşekkür ediyoruz efendim" gibi laflarla İlber Ortaylı'yı susturmaya çalışıyor. Sırf aklındakileri söyleyebilmek için... bende diyorum ki böyle bir insanla sohbet etme şansın olmuş bırak adam konuşsun. Söylediği her laf nimettir çünkü. En basitinden Okan Bayülgen'in talebelik yaptığı okulda İlber Hoca'nın yıllarca hocalık yapması bile ne kadar büyük adam olduğunu gösterir. Ben bu insanın ne kadar bilgili olduğunu "Bir Ömür Nasıl Yaşanır?" Kitabında anladım. O yüzden diyorum ki müsade et konuşsun adam.
Fıkraya Fransız kaldık
Okan bey zaten biliyorsunuzdur, sohbete yön vermek amacıyla sormuşsunuzdur tabi ki fakat ben naçizane konuya ufacık bi açıklık getireyim: Gençken farklı, yaratıcı, yenilikçi ve tüketici olan insanlar, yaş aldıkça dünyadan göçeceğinin farkına vardığı için daha biriktirici, koruyucu ve geleneksel hale dönüşür, onlara tutunur. sizin örneğinize benzer şekilde ben de gençken Michael Jackson dinlerdim şimdi "Nihansın dideden ey mesti nazım, bana sensiz cihanda can ne lazım ."
Arabaları çarpışan kişiler Fransızca konuşan Türk.
Monsieur, vous avez de sigorte? (Beyefendi, sigortanız var mı?)
(Bazen devamında konuştuğu kişinin de Türk olduğunu anlatmak için "Oui, j'ai de la sigorte. Evet, sigortam var demiş" diye anlatılır.)
Olay Fransızcada sigort diye okunan "sigorte" diye bir kelime olmaması. Türko-fransızca konuşmuşlar yani.
Kapıyı çalan diye anlattığı da Qui? (Kim o) sorusuna tam bir Türk gibi "Je" (ben) demiş.
@@duckyouyoulilshift329 Fransızca bilmeden bile anlaşılıyor ama açıklama için teşekkürler teyit oldu.
@@duckyouyoulilshift329 Kapı çalınca niye "ben" denmiyor Fransızcada? "Benim" anlamına gelen bir şey mi söylenmeli? Bir Fransız olsa nasıl cevap verirdi örneğin?
@@pumpkinlatte ismini söylerdi büyük ihtimal 😅
komikmiş gerçekten 😕
Hoca o kadar tatlı anlatıyor anlamasamda güldüm 😁
.... Devamı vardır
- Qui, je ?
- me je 😅😅😅😅
İlber hocam ve c2 Türkçesini dinlerken, kelimelerin anlamlarını araştırmak zorunda bırakıyor bizi, anadilimizle rezil oluyoruz 😅😅
İlber Hoca ne kadar da yaşlanmış ve değişmiş. Hep yıllar önceki videolarını izleye izleye, bu videodaki hâli dikkatimi çekti.
Kanser tedavisi gördü..
İnsanların yaş aldıkça yaşlanmalarına şaşıran ve bunu dile getiren tek millet biziz. Sen onun yaşına geldiğinde nasıl görüneceğini sanıyorsun
@@ejderalevsacar adam kötü bir şey mi demiş 🤦 sadece şaşırdım diyor bizim millette de anlamdan hemen satasmak var
Ferhan Şensoy'dan kalan "Kes kel alâka" olsa gerek. Sohbetin akışında da düşük ses düzeyiyle geçiyor...
O kadar cahilim ki şakayı anlamadım
Bu programa katılacak konuklar evde konuşup da gitsinler
Ahh o kadar iyi anlıyorum ki.. Akranlarımızda bile tecrübe edemediğimiz sohbetler maalesef.
ilber hocam kral ya direk almanca karşılıklarını söylüyor kelimelerin
Bu vatandaşın yaptığı işler pek başarılı değil bence
@@mustafaisldar6229 eleştirmeniz için kişinin görev yaptığı standartta bir üniversitenin görevlisi olmanız lazım yoksa sizi pek kale alan olmayacaktır efendim
Safa ile
İlber hocam neden göbeklitepede kazılar durduruldu. Bulunan alan kadar 20 alan kadar yer varmış. İktidar o kazı alanının üstüne ağaç dikip yol yapmış. Turizme büyük katkısı olacak insanlık tarihine ışık tutacak yerde ,kazı neden durdurulur?
@@yigit4526 nerden biliyorsunuz. Araştırmacılar söylüyor.yer sonarı ile taranmış. Türkiyede piramit bulunduğuda doğru değildir değil mi?
Göbeklitepe'nin çevresine Alman mühendis olan Klaus Schmit inceledi. Yaptığı toprak taramasında yeraltında daha MÖ 16.000 yıllarına kadar uzanabilecek olan yapılar bulundu. Ancak günümüz teknolojisi onları hasarsız çıkarma konusunda yeterli olmadığı için şu anlık durdurma kararı alındı. Çünkü bu işe giriştiklerinde o yapıları tahrip etmeden çıkarmaları için yalnızca tek şansları olacak.
@@kim-oki7265 Peki üzeri neden ağaçlandırıldı, yol yapıldı? Ayrıca hiç inandırıcı gelmedi.Bu açıklamanız.
@@memomemo2359 Göbeklitepe şehir merkezinden kaç kilometre ötede bulunan kurak arazili bir yer yalnız...
@@kim-oki7265 Onu ağaçlandıranlara söyle yalnız....
Bir çoğumuzun bildiği gibi ; Türk Dili ve Edebiyatına girmiş,yüzlerce yıl kullanılmış ve benimsenmiş bir çok Farsça ve Arapça kelime var.Bunun kısaca nedeni "üst kültürün alt kültürü etkilemesi"dir.Farsça olsun,Arapça olsun geniş ve zengin ifade kapasitesine sahip dillerdir ve daha da önemlisi,bu kültürlerle - coğrafi ve tarihi olarak- her zaman temas halinde olmuşuz.
Bir çok kavramı en net ve derin olarak ifade eden kelimeler dilimize oturmuş,benimsenmiş.
Bu gün her ne kadar bu kelimeleri safdışı bırakıp "öztürkçeleştirme" çabaları varsa da,yeterli olamıyor.Farsçadan ve Arapçadan dilimize geçmiş tek kelimelik bir kavramı Türkçe ifade etmek için bir kaç kelime kullanmak hatta bir cümle kurmak gerekiyor..TDK tarafından önerilen ve "Öztürkçe" olduğu iddia edilen bir çok kelime de ya ifade yetersizliğinden benimsenmiyor ; ya Öztükçe" değil ; "batı özentisi uydurmalar"dan ibaret... ( Örnek,örneğin,onur,onursal....gibi ),veya saçma sapan " ....sel'li - ....sal'lı"ucube kelimelerden ibaret.
Hele hele popüler hale getirilmeye çabalanan batı dillerinden,ingilizceden kelimelerle yer değiştirmek ifadede aciz ve komik kaçıyor.
Örnek gerekirse ;hemen akla gelen şuur,irfan,idrak,sadakat,tefekkür,mütecanis,refdar,tahakküm,ikame ...vb..gibi kavram içerikli kelimelere düşünce dünyamızda aldığı yere zorlama öztürkçe karşılıklar da bulunsa ; yüzlerce yıl dilimizde benimsendiğ ve kullanıldığı yeri "ha"! deyince terk edemiyor.
"Tecrübe" yerine "deneme" gözardı edilerek "deneyimlemek" gibi iğreti ve kaygan bir uzatma ; " tasvir" yerine "betimlemek" gibi -kökü belirsiz - sakil kaçan kelimeleri piyasaya sürdüğünüz zaman, kendi dilimizi örselemiş,kendi kültürümüze kurşun sıkmışız gibi bir hissiyata kapılıyorum.
Siz hiç Türkçede "bet"kökünden bir kelime duydunuz mu? Ama,"betimlemek" uydurulmuş?
Sadece kelime olarak değil,dil bilgisi/gramer olarak da dilimiz adeta hadım edilmeye uğraşılıyor bence.
"Yapmak,etmek" gibi fiiller yerine ; bir "gerçekleştirmek" lafı aldı yürüdü..Bunu ingilizcedeki "realization"u Türkçeye yapıştırarak yapıyor medyamızdaki sayın "malûmatfuruş" sunucular...
Günlük hayatımızda anneniz size "akşama kıymalı börek yaptım" diyeceğine "Kıymalı börek gerçekleştirdim" dese ; ona ne dersiniz merak ediyorum?
Kısacası ; her ülke ; bulunduğu coğrafyada kültürel ve tarihi ilişkiler sonucu başka dillerden kendi diline kelimeler alır.Bir anlamda bu ilişki,dillerin zenginleşmesinde,ifade gücünün artmasında önemli rol oynar düşüncesindeyim..
Bet: yüz demektir, betimlemek sözcüğü oradan gelir. Tasvir sözcüğünün Türkçe'de kökü nedir? Tas'tan mı türemişti?:))Farsça ve arapça sözcükler dil yapıları nedeniyle Türkçe ile uyum sağlamazlar. Bir arap çocuğu muhasebe sözcüğünün açılımını yapabilirken Türk çocuğu yapamaz, çünkü o, sondan eklemeli bir dile alışkındır. Bu da onun algılama yetisini olumsuz yönde etkileyebilecek bir unsurdur. Üstelik, farsça arapça sözcükler Anadolu halkı arasında çok da yaygın değildir. Arapça ve farsça zengin diller olabilir, ancak bu bizi ilgilendirmez, çünkü bir ne arap ne de farsız, bir Türküz ve dilimiz de Türkçe. Başka diller öğrenmek isteyen herkes öğrenmekte özgürdür, ancak o dildeki sözcükleri kendi diline sokmaya çalışmak alçaklıktır!
Türkçede kelime/kavram türetmek kök sonuna ekler getirilerek yapılır.
Türkçemizde "bet" diye bir kök yoktur ama,haydi varsayalım:
*Yüz (sayı olarak):Bütün Türki dillerde "Yüz"dür. Sonuna ...lerce,,.....de,v.b ekleri getirirseniz farklı anlamlara geiir ama hiç biri "betimleme"yle uydurulmuş (tasvir, ifade, surat, sima,çehre,görüntü... olarak) anlamı yoktur.
**Yüz (surat,sima,çehre , v.b olarak) :yüz+leşmek ; yüz+ mek;..?? "betimleme diye ifade edilmek gibi bir anlamla ilgisi alakası yoktur.
***yüz ( (emir kipi),sıyırmak,bir şeyi bir şeyden ayırmak,) yüz+mek ( deriyi yüzmek,kabloyu sıyırmak ) ...anlamına gelir ama bunun da "betimleme"denen uydurmayla alakası yoktur.
"bet" hangi Türkçe sözlükte "yüz" demekmiş söyleyin de biz de bakalım/ bilelim ?
Dilimizde yerleşmiş Farsça ve Arapça kelimelerin türetimi elbette Türkçe kelime türetme kurallarıyla yapılmaz ama Eski Tükçede denenmiş ve tutmuştur. Garip+semek,Nezaket +siz,Nazik+çe,..Kök arapça,Fasça olduğu halde ekler Türkçedir.
Tasvir,Öztürkçe değil,Arapça bir kavramdır. Kökü de Arapça "tsv"dir
Aynı kökten Tasavvur /Mutasavver (Tasarlanmış,hayal edilmiş,düşünülmüş)gibi anlamlar içerir.,Muhasebe kelimesinin açılımını (?) Türk çocuğu neden yapamıyormuş anlamadım?
Siz bu konuda yetersizseniz bilemem ama ; Bu garip bir iddia ?
Muhasebe Arapça "hsb"kökünden gelir.Arapçada ,bizdeki gibi sekiz sesli harf yoktur."Elif harfi bazen "a",bazen "e",bazen "i" gibi okunur. Hesap kelimesiyle aynı köktendir ve Türkçemizde "hesaplama,hesap yapma,sayılarla işlem"" anlamına gelir."hesap " Türkçedeki uygulamayla ...lemek/lamak ,.....leşmek/....laşmak ;...ci ,.....cı.gibi eklerle veya ...yapmak,.....etmek,..gibi ek fiillerle beraber kullanılır.
Yüzlerce yıl dilimize ,kültürümüze yer etmesine bakılırsa ; hiç de "çocuğun algılama yetisini (?) olumsuz yönde etkileyecek" bir yanı yok?
"Anadolu halkı" demekle ; her halde " bu günkü sınırlarımız içinde genel olarak kullanılan Türkçeyi" kastediyorsunuz.Geçmişte ve günümüzde kullanılan o kadar çok Farsça ve Arapça kelime var ki saymaya burada yer yetmez.
"Arapça ve Farsça zengin diller 'olabilir' "....değil;; UNESCO'nun da kabul ettiği "en zengin dillerden"dir.Bu bir iddia değil;kabul edilmiş bir değerlendirmedir.
Ben köken olarak İç Anadoluyu yüzlerce yıl önce vatan edinmiş bir Oğuz Türküyüm.
Şu veya bu dili övmek gibi bir derdim de yok.
Ama diller konusunda yeterli bilgi sahibi olmadan sırf şu veya bu dili/milleti kötülemek içini ilkel siyasetçi bir tavrım da hiç bir zaman olmadı.
"o dildeki sözcükleri kendi diline sokmaya çalışmak alçaklıktır!".... sözünüze kısmen katılıyorum.
Evet sırf züppelik olsun, entel görünme gayretindeki - daha kendi dilini adam gibi öğrenmemiş,/ kullanmayı beceremeyen, sözde okumuş/yazmış geçinen - bir takım yetersiz/yeteneksiz akıl fukaralarının 20'inci yüzyılın başından itibaren Türkçemize bolca fransızca, , ardından - günümüzde de -İngilizce kelimeleri olur olmaz , yalan yanlış ,sokmaya çalışmalarını tiksintiyle görüyorum.Siz buna "alçaklık" da diyebilirsiniz...
Bu sefaleti,ucubeliği marifet sananları,aydın olmak sananları, hatta "akademik dil" diye nitelendirenleri toplumumuz geçmişte de gördü;bu gün de görmeye devam ediyoruz....
Gayri dillerden "öztürkçe" diye bize yutturulan "örnek" gibi; "onur" gibi;"soba" gibi,. "betimlemek" gibi; "deneyimlemek" gibi,..... ,,bir sürü kelime de cabası..
Ali İhsan da Fransız kaldı bence Fransız fıkrasına.. Fıkra esnasında görmedik kendisini!!
Ben Fransız kaldım bu Fransız fıkrasına 😂😂
Me too😁
Qui est? (Kim o?)
Je ( ben) ama asil denemesi gereken “c’est moi"
Adamın argo konuşması bile bize göre entelektüel kalıyor :D
Okan Abim hiç konuşamamış :D
Kullanmıyorum derken mektep kullanması :))
Yaşlandıkça, av olma olasılığı arttığı için insanlar "tecrübe-deneyim" ile hayatta kalmaya çalışır. Bu nedenle "bilgi"nin önemini vurgulamak için egzantrik sesler çıkarmak gerekir, gerek Osmanlıca'dan gerek Fince gerekse Çince'den.😂
Şu yasli insanlarla dalga geçenler cahil cuhella takımı
Gençlik aşısı mi bulmuşlar
acaba
yaşlanmaya gerek yok ülkede herkesin kelle koltukta
:D Tarihin Arka Odasında güzel bir küfür etmişliği de vardır.
Şu Fransızcayı sökeyim geliyorum bir dakika lütfen 😂
Fıkranın mealini bekliyoruz.
Almancı olarak İlber hocaya bayılıyorum. Adam benim anadilimde Almanca hic düşünmediğim bir konunun felsefesini yapmış..
Birisi şu fıkrayı çevirse ltf 😊
Qui est? (Kim o?)
Je ( ben) ama asil denemesi gereken “c’est moi"
Galatasaray lisesinden mezun olmasa Okan Bayulgen ve Fatih Altayli ne ile hava atacak🤷🏻♂️
Okan bey GS lisesi ogrencilerindendir , mezunlarindan degil. Daha once detaylica anlatmisti kendisi zaten.
Biri gazeteciliği ve diğeri de Tiyatrocu oluşu ile 💛♥️🤍
Az mı
Tamam da o yeter be
Galatasaray'da olmasalardı, TV de program değil, programlara RUclips da yorum yaparlardı. Galatasaraylı olmayan şu anda hala izlenebilen iki TV ci ismi söyleyin? Bakalım var mı?
Okan çok sık söz kesiyor konuşanın dikkatini dağıtıyor ve sevimsiz oluyor.
Fransızca bilen birisi anlatabilir mi fıkrayı😂
Neye güldü anlayan yazsın lütfen
Frege'nin felsefesinde Sinn ile Bedeutung arasındaki ayrımın anlam ve mana arasındaki ayrımla hiçbir ilgisi yok. Frege'nin Bedeutung'dan kastı, kelimeler aracılığıyla işaret edilen dışarıdaki nesnelerdir. Bu nedenle İngilizce'ye reference olarak çevrilir. Türkçe çevirisinde de gönderim/gönderge gibi kelimeler kullanılır.
Frege den bağımsız olarak, Sinn = Manâ, Bedeutung = Anlam diye biliyorum ben.
Ha ha ha yaaaaaaaa 😆😆😁😆
makam la konuş,
edep ile süsle..
hoşça dinlerim.
tınısımüsikimisali...
hoşçakalın.🤡✌
Olanlar oldu lafı hala var mı?
Adam İlber'e kurulmuş bakışlara bak.
Bedeutung demek anlamı demek
Bende torunlarıma alah alah söylüyordum damat alman kuduruyorum halbuki çocukluktan kalma bir kelime
Hangi muhabbetin krali acaba? Yillarca Amerikan Late Night Showlarini kopyalayip goturdu paralari, bizim millet de yuttu. Okan Bayulgen sadece cok iyi bir seslendirmecidir, o kadar. Yazik, yillarca talk showcu diye bu arkadasi seyrettik…
sen yapsaydın
Bu ne simdi😂 mal amk
Gerçekten Galatasaray'dan mezun olduğunda hiç mi sana laf bölmemeyi öğretemediler yahu? İlber hoca yaşayan tarihtir bırak adam konuşsun bildiklerini aktarsın günün birinde böyle nadide bir insandan feyz alamadığımız için yakınıp dururuz. O zaman geldiğinde üzülmek istemiyorsak şimdiden sahip çıkmamız gerek böyle insanlara
Konuşuyor ya duymuyor musun, karşındaki adam öyle alelade biri değil sohbet ediyorlar bi anlayamadınız aradaki farkı
Paragraf çalışmanızı şiddetle tavsiye ederim, benim dediklerimi algılayamamışsınız çünkü. Okan Bayülgen sonlara doğru özellikle "evet evet, tamam, teşekkür ediyoruz efendim" gibi laflarla İlber Ortaylı'yı susturmaya çalışıyor. Sırf aklındakileri söyleyebilmek için... bende diyorum ki böyle bir insanla sohbet etme şansın olmuş bırak adam konuşsun. Söylediği her laf nimettir çünkü. En basitinden Okan Bayülgen'in talebelik yaptığı okulda İlber Hoca'nın yıllarca hocalık yapması bile ne kadar büyük adam olduğunu gösterir. Ben bu insanın ne kadar bilgili olduğunu "Bir Ömür Nasıl Yaşanır?" Kitabında anladım. O yüzden diyorum ki müsade et konuşsun adam.
Su magazalarda satis yapan genc kizlar kibarlasiyoruz diye agizlarini yaya yaya konusmalarina cok üzülüyorum.
İlber hoca iyice düşürdü kendini
karşınızda by hazar Türk yahudisi ilber...
Çok kötülemiş....
Okan sahte gülüyorsun,,,ama bir şeyler öğreniyoruz ,dmi,
Bu Bunamış
Ölüm yaklasimca ...belki ahiretin dili sözcüğü olduğu düşünen insanoğlu....sonuçta hesaba çekilirken eski kelime kullanarak durumdan yırtmak
Bir Halil İnalcık nerdeee İlber bey nerde….bu kadar birikimi goygoyla harcaması hicap duyulması gereken bir şey.
Ne konuşuyo bunlar 🙂
İlber Türk yarihçisi mi?🤣😂