Değerli haşmetmeap hazretleri ; sizleri izlerken kendimi evimdeymiş gibi hissediyorum . Sonra bir etrafıma bakıyorum , gerçekten de evimde izliyormuşum.
Cenk Bey'i üzerindeki yağmurluk, kafasındaki şapka ve bıraktığı top sakalıyla gerilim fimlerinde asla güven vermeyen, ekseriyetle göle yakın baraka tarzı yerlerde yaşayan, geçimini avcılıkla sağlayan, tüfeği daima omzunda olan ve filmdeki başrol oyuncularının kendisinin yanına gelerek bilgi alışverişinde bulunduğu bir karaktere benzettim Allah kahretmesin.
Bu yağmurlu pazar sabahında gülmekten kahvaltıda çayımı zor bitirdim. Yalnız sonunda üzüldüm, zira sağ olsun Erdem Bey bu defa Deranzo Bey cevabı kolayca bilebilsin, arabayı alıp da gitsin diye ve onu sevindirmek için sandalye şıkkını koymuş gibiydi ama yine olmadı. Erdem Bey'e yarışmacısını düşündüğü ve nazikliği için teşekkür ederim. Deranzo Bey ve ailesiyle komşu olmayı çok isterdim. Ekmeklerini alır, poşetlerini taşırdım. Kendisine ve ailesine hürmetler, saygılar ve mutluluklar dilerim.
Cenk Bey'in maruz kaldığı topsakallımsılaştırma işlemi neticesinde kendisinin gıdısını görebilmemiz mümkün olduğu için zevk, şuhu ve sefahat içerisinde bahtiyar haldeyim. Tanrı Cenk'i korusun.
Aş kolsun Erdem Bey... Sandalye kelimesinin TDK'ye göre anlamı: Arkalıklı ve kolsuz tek kişilik oturak'tır. Arapça sandaliyye (=sandalye, iskemle) sözünden alınmadır. Arapçada sandāli ve sandāl şekilleri de görülmüştür. Arapça sandaliyye, Latince sēdile (=iskemle, sandalye) sözünden aktarılmıştır. Latince sēdile ise aynı dilde ‘oturmak’ karşılığındaki sedeō veya sedēre fiilinden türetilmiştir. Latincede sēdēs (=oturacak yer, iskemle; ikametgâh) sözü de kullanılmıştır. Buna karşılık, Eski Yunanca sandálion/sandālon (=sandalet) sözünün de bugünkü sandalye kelimesine temel teşkil ettiğini söyleyebiliriz. Ayrıca, tahta veya ahşap oluşu belirten Eski Yunanca sanis, sanidos veya sanide sözlerinin sandalye sözünün kökenini oluşturduğu görüşündeyim. Bu bağlamda, denizlerdeki sandal’ı ve ayaktaki sandalet’i aynı kökle bağlantılı görüyorum. Farsça ve Kürtçe sendeli, İtalyanca sedia, Galiçya Dilinde ve Portekizce cadeira (sadeira), Rusça stul, Slovence stol; Hırvatça, Sırpça ve Boşnakça gibi bir kısım Slav Dillerinde yer alan stolitsa sözleri ‘sandalye’ karşılığındadır. Osmanlı'nın son devrinde sandalyesini kaybetmek, sandalyesini korumak, ‘sandalye kavgası‘ deyimleri; cumhuriyet döneminde ‘koltuğundan olmak’, ‘koltuğunu bırakmamak’ ‘koltuk kavgası‘ deyimlerine dönüşmüştür. Sizin de o koltuğu bırakmaya hiç niyetiniz yok gibi... İşte sırf bu yüzden sandalye asla söz konusu oturmak olduğunda saygısızlık görmemiştir... Koltuğu korumak uğruna, önceleri benimsediği ilkeleri ayak altı etmek veya her dönem iktidarların yamağı olmak için ilkelerini tepelemek bir kısım politikacıların tipolojik karakteristiğidir ki bu politikacıların ismini tabii ki veremiyoruz... hoş çağalın... men ğidiyom...
Ya Erdem bey gerçekten buz dolabı buzlarımızı koyduğumuz dolap olsa anlarım buz yaptığı için doğru isimlendirme buy makinesi olmalıydı… Allah aşkına haklı arabayı haketmişti çamur olmuş soru…
Binek otomobiller, kabinlerinden dışarıya açılan kapı sayısına göre 3 kapılı, 5 kapılı vb. olarak sınıflandırılabilirler. Kapı sayılarının hemen hepsinde tek sayı olması hasebiyle yine hemen hepsi tek sayı kapılı araçtır. Yani hepsi tek kapılıdır.
Değerli haşmetmeap hazretleri ; sizleri izlerken kendimi evimdeymiş gibi hissediyorum . Sonra bir etrafıma bakıyorum , gerçekten de evimde izliyormuşum.
Cenk Bey'i üzerindeki yağmurluk, kafasındaki şapka ve bıraktığı top sakalıyla gerilim fimlerinde asla güven vermeyen, ekseriyetle göle yakın baraka tarzı yerlerde yaşayan, geçimini avcılıkla sağlayan, tüfeği daima omzunda olan ve filmdeki başrol oyuncularının kendisinin yanına gelerek bilgi alışverişinde bulunduğu bir karaktere benzettim Allah kahretmesin.
Bu yağmurlu pazar sabahında gülmekten kahvaltıda çayımı zor bitirdim. Yalnız sonunda üzüldüm, zira sağ olsun Erdem Bey bu defa Deranzo Bey cevabı kolayca bilebilsin, arabayı alıp da gitsin diye ve onu sevindirmek için sandalye şıkkını koymuş gibiydi ama yine olmadı. Erdem Bey'e yarışmacısını düşündüğü ve nazikliği için teşekkür ederim. Deranzo Bey ve ailesiyle komşu olmayı çok isterdim. Ekmeklerini alır, poşetlerini taşırdım. Kendisine ve ailesine hürmetler, saygılar ve mutluluklar dilerim.
Cenk Bey'in maruz kaldığı topsakallımsılaştırma işlemi neticesinde kendisinin gıdısını görebilmemiz mümkün olduğu için zevk, şuhu ve sefahat içerisinde bahtiyar haldeyim. Tanrı Cenk'i korusun.
Sandalye cevabının açıklanma anından itibaren acayip kahkaha attım :D
Birgün gelecek ve yarışmacı Cenk o soruyu bilecek.O gün gelince zafer bekleyenlerin olacak...
Muebbet Muhabbet Cinematic Universe'de ilk defa karakterler arasinda bir diyalog (uzaktan da olsa) yasandi! Inanilmaz bir ani yasiyoruz.
Cenk, doğru cevaba hiç bu kadar yaklaşmamıştı. Bir gün ödülü alacak, inanıyorum.
Cenk Bey hangi vakıftan gönderiliyor acaba!
Didit didit didit
En azından yakın bildi, bravo Deranzo Cenk 👏🏻
İyi ki varsınız 🤍
Montun eyceymiş.
pazar kahvaltısı başlasın :)
Şıklardan birinde "küvet" bekliyordum.
Korku radyosu geri gelsin
İstikrar.
Aş kolsun Erdem Bey... Sandalye kelimesinin TDK'ye göre anlamı: Arkalıklı ve kolsuz tek kişilik oturak'tır. Arapça sandaliyye (=sandalye, iskemle) sözünden alınmadır. Arapçada sandāli ve sandāl şekilleri de görülmüştür. Arapça sandaliyye, Latince sēdile (=iskemle, sandalye) sözünden aktarılmıştır. Latince sēdile ise aynı dilde ‘oturmak’ karşılığındaki sedeō veya sedēre fiilinden türetilmiştir. Latincede sēdēs (=oturacak yer, iskemle; ikametgâh) sözü de kullanılmıştır. Buna karşılık, Eski Yunanca sandálion/sandālon (=sandalet) sözünün de bugünkü sandalye kelimesine temel teşkil ettiğini söyleyebiliriz. Ayrıca, tahta veya ahşap oluşu belirten Eski Yunanca sanis, sanidos veya sanide sözlerinin sandalye sözünün kökenini oluşturduğu görüşündeyim. Bu bağlamda, denizlerdeki sandal’ı ve ayaktaki sandalet’i aynı kökle bağlantılı görüyorum. Farsça ve Kürtçe sendeli, İtalyanca sedia, Galiçya Dilinde ve Portekizce cadeira (sadeira), Rusça stul, Slovence stol; Hırvatça, Sırpça ve Boşnakça gibi bir kısım Slav Dillerinde yer alan stolitsa sözleri ‘sandalye’ karşılığındadır. Osmanlı'nın son devrinde sandalyesini kaybetmek, sandalyesini korumak, ‘sandalye kavgası‘ deyimleri; cumhuriyet döneminde ‘koltuğundan olmak’, ‘koltuğunu bırakmamak’ ‘koltuk kavgası‘ deyimlerine dönüşmüştür. Sizin de o koltuğu bırakmaya hiç niyetiniz yok gibi... İşte sırf bu yüzden sandalye asla söz konusu oturmak olduğunda saygısızlık görmemiştir... Koltuğu korumak uğruna, önceleri benimsediği ilkeleri ayak altı etmek veya her dönem iktidarların yamağı olmak için ilkelerini tepelemek bir kısım politikacıların tipolojik karakteristiğidir ki bu politikacıların ismini tabii ki veremiyoruz... hoş çağalın... men ğidiyom...
deranzo cenk'i biraz alıngan ve huysuz gördüm.
Deranzo!
Ya Erdem bey gerçekten buz dolabı buzlarımızı koyduğumuz dolap olsa anlarım buz yaptığı için doğru isimlendirme buy makinesi olmalıydı… Allah aşkına haklı arabayı haketmişti çamur olmuş soru…
Binek otomobiller, kabinlerinden dışarıya açılan kapı sayısına göre 3 kapılı, 5 kapılı vb. olarak sınıflandırılabilirler. Kapı sayılarının hemen hepsinde tek sayı olması hasebiyle yine hemen hepsi tek sayı kapılı araçtır. Yani hepsi tek kapılıdır.
Yaşlanmayın ama yaa
👏👏🏻👏👏🏻👏👏🏻👏👏🏻👏👏🏻👏👏🏻👏
Yarışmacı Cenk'in kazanamadığı iyi olmuş. Arabanın ÖTV+KDV+ ne kadar gereksiz vergisi varsa hepsini kazanana iteleyeceklerdi.