Kutuplaşmanın Anatomisi / Mühim Şeyler - 75

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 15 янв 2025

Комментарии • 26

  • @Olus_Ugur
    @Olus_Ugur 10 месяцев назад +1

    Harika bir bölümdü, teşekkür ederim. Dinlerken iki şey hissettim (yanlış olabilirim)
    1) Cemalettin Hoca aslında anlattığı şeyleri daha iyi anlaşılsın diye sınıflandırma/isimlendirme veya farklı kavramlarla aynı teoriyi yeniden anlatma hususunda, kendi söz ettiği haliyle teorisini daha ileriye götürmekten daha fazla aşama kaydediyor gibi. Şahsen yığınlar/elitler şeklinde kafama kodlanan grupların çatışmasını onun gözünden o kadar farklı şekillerde dinledim ki, benim dahi anladıklarımı aktarabilme hızımda dramatik değişiklikler oldu :) Söylemine aykırı olacak olsa da bir sonraki aşamaya geçerken bir “evreka” halinin olduğunu görmek çok hoş bir nüans olurdu 😁
    2) Pazar günleri Türkiye siyasetini anlatırken içinin sıkılması artık gereğinden fazla hissediliyor. Hepimizin ruh sağlığı açısından ülkemizdeki siyasi aktrölere harcadığınız vakti biraz kısmanın zamanı gelmiş olabilir mi? 🙃

  • @aclankaraman7530
    @aclankaraman7530 10 месяцев назад +1

    Teşekkürler.

  • @aclankaraman7530
    @aclankaraman7530 10 месяцев назад +4

    62 yaşındayım, ateistim. 20 yıldır AKP'ye veya Kürt'lere oy veriyorum. Bunun için "rasyonel" sebepler bulmaya çalışırdım eskiden. Ama sizi dinledikçe aslında ana motivasyonumun "imtiyazlarıyla kibirlenenlerin canını acıtmak" olmuş olduğunu fark ediyorum. Artık bunu "neden onlara oy veriyorsun" diye soranlara da şık bir sebep olarak söylemeye başladım.

    •  10 месяцев назад

      Merhaba, ben kendi bulunduğum çevrelerde hiç AKP'ye oy veren birisi görmüyorum, bir tek son genel seçimlerdeki oy sayımında AKPlilerle konuşma imkânım oldu. Sizi yakalamışken 2 soru sormak isterim:
      *) Önümüzdeki yerel seçimlerde herhangi bir yerde AKP'ye oy verecek misiniz?
      **) Bunun yaşadığınız bölgeyle bir ilgisi var mı? Örneğin AKP'nin veya rakiplrrinin adaylarının şahsıylamı ilgili, yoksa hocanın belirttiği tarife uygun olarak, her fırsatta birlerini cezalandırması için mi AKP'ye vereceksiniz?

    • @aclankaraman7530
      @aclankaraman7530 10 месяцев назад +5

      *) Bu sefer AKP’ye oy vermeyeceğim.
      **) Kadıköy’deyim. Hem ilçe hem de büyükşehirde DEM’e vereceğim. Çünkü AKP’nin de gittikçe artan kibri beni sinir etmeye başladı. DEM ile hem iki tarafı da cezalandırmış olacağım.
      @unay

  • @truvativ
    @truvativ 10 месяцев назад +5

    başıboş köpek sorunu ile alakalı objektif yaklaşımınızdan dolayı teşekkür ederim.
    başıboş köpekler şehirlerde sadece ısırma değil, dışkısından, gürültüsüne, trafik kazarlarına kadar her yönden sorunludur. bu sorunun kısırlaştırma ile çözüleceğini söylemek çözümsüzlüğünü istemektir. köpekler şu anda şehirlerde fareden daha zararlı haşere sürülerine dönüşmüştür.
    özellikle aydın ve laik geçinen kesimin bunu normalleştirmesi , mağdurları suçlaması tam bir sirk şovu.

    •  10 месяцев назад +1

      Katılmıyorum. Bence kavramsallaştırma problemli. İnsanların evcilleştirdiği, şehir yaşamına adapte ettiği, ancak sahip çıkmadığı türler var; kediler, köpekler. Burada köpekleri sorun olarak tariflemeniz, onlardan korkmanızdan kaynaklanıyor. Kendi korkunuzla yüzleşmek yerine köpeğin yok edilmesini istiyorsunuz. Devletler, belediyeler doğru dürüst barınaklar yapsalar, hayvanlar buralardan sağlığına kavuşarak sahiplendirilseydi evet kavramsallaştırmanız doğru olurdu. Mevcut koşullarda "ben istemiyorum, öldürün" demiş oluyorsunuz, laik, aydın kesim sizin korkularınıza göre hareket etmediği için hayvanları da savunuyor.

    • @truvativ
      @truvativ 10 месяцев назад +5

      @ insanlar evcilleştirdi bir amaç için kullandı şu anda şehir yaşamına adapte olan bir şey yok ortada, sadece kendi romantik bakış açında, sebep oldukları trafik kazalarını, kaldırımlara sıçmalarını, yaptıkları gürültüyü normal karşılıyor olabilirsin. bu saydığım sorunların hiç birinin korku ile alakası yok. benim açımdan köpekler korku değil iğrenme oluşturuyor. kimsenin lağım fareleri için hayvan duyarı kastığını görmedim. bütün marketlerde fare zehri satılıyor. kendin de demişsin sahip çıkılmıyor diye, sokaktaki şeye kim sahip çıkacak ölüme sebep olduklarında sorumlu olarak seni mi tutacaz.

    •  10 месяцев назад

      @@truvativ yaklaşımımızda bazı farklılıklar var: bana kalırsa biz onlarla beraber evrimleştik, onlar olmasaydı biz şimdiki biz olmayacaktık. Ancak kapitalizmin yarattığı yoğun faydacılık yabancılaşma, ilerleme gibi itkiler bizi bu evrimleşmeden kopardı. Şimdi mesela siz çıkıyor "zamanında kullandık, işimiz bitti, soylarını kıralım" diyebiliyorsunuz. Neden? Kakalarını örtecek toprak bırakmadık, havlamaları bize yüksek geliyor, stresli olduklarında saldırganlaşabiliyorlar... Bunun gibi sebepler. Ben durumu açıkçası çocuk dünyaya getirip, zorlanmaya başladığında sorumluluktan kaçan ebeveynlerinkine benzettim. Evet dediklerinizin tamamı doğru, ama mevcut koşullarda, mevcut bakış açımıza göre...

    • @truvativ
      @truvativ 10 месяцев назад +2

      @ benim öncelikli öfkem hayvan derneği adı altında bilinçli olarak köpek nüfusu patlamasına sebep olup, insanlar bundan rahatsız olunca da kendileri dışındaki herkesi hayvan düşmanı ilan eden iki yüzlü derneklere. köpekler onların sermayesi, çok düşünseler kendileri düzgün bir şekilde bakar. onlara alan bırakmadık saçma bir argüman, bu derneklerin sorumluluk almadan işlerinin devam etmesi için uydurduklarından sadece birisi. çünkü şehirleri köpekler için kurmadık.
      ayrıca köpeğin doğal yaşam alanı diye bir şey de yok, doğadaki hayvan vahşidir, evcil hayvanın doğada işi yoktur. doğal yaşamdaki vahşi hayvanlar beslenmez çok istisna durumlar dışında ellenmez. e bu köpekler doğal yaşamı da direkt tehdit ediyor, dengeyi bozuyorlar.
      ayrıca küçük çiftlik hayvanlarını da tehdit ediyorlar, burada ki aç kaldılar olayı da hikaye, 3 köpek giriyor ahırda 30 tane koyunu parçalıyor, bildiğin mundar ediyor. nerede bu açlık niye 30 koyunu parçaladırlar. sözde hayvanseverler suspus. kötü davranmışlar sözü de hikaye, sopayla kovalanan köpek kuyruğunu kıstırır kaçar kimseye de saldıramaz.

  • @cloneeja
    @cloneeja 10 месяцев назад +1

    Türkiye'nin mevcut durumunu ve yakın tarihini, insana yeni bakış açıları kazandıran veya hissettiği ama derli toplu bir şekilde ifade edemediği durumları dile getirdiğiniz için teşekkürler.
    Bu kutuplaşma meselesinde, Türkiye'nin eski mütegallibesindeki kibirli tavır, toplumsal meseleleri ve insanların siyasi-sosyal tutumlarını: aydın olmak, aydınlık olmak gibi absürt formülasyonlar üzerinden değerlendirme alışkanlıkları toplumun bir kesimini ciddi manada rahatsız ediyor. Şuan Türkiye'de yenilmiş olan kesimin meşruiyet kaynağı şehirlilik, eğitim ve akademik başarı gibi meselelerdi. Yeni gelenler bu paradigmaya boyun eğip o şekilde devam etmeye kalksalardı, zaten 10-0 geride oldukları bir maça girişeceklerdi ve yenilgiyi baştan kabul edeceklerdi. Tabi ki de bunu kabul etmediler ve kendileri açısından doğru olan şeyi yaptılar.

    • @asilyus_bg
      @asilyus_bg 10 месяцев назад +1

      Bu kadar amiyane tabirle cevap vermek istemezdim ama : Ya bırakın Allah aşkına. Şehirlilikmiş, Elitlikmiş vs. Siz Türkiyede yaşadınız mı hiç?
      Bu söyledikleriniz o kadar sığ ki. Kusura bakmayın Türkiye nin geldiği bu son durumda artık çok tahammülsüz biri oldum.
      Cahilliği çok fazla kutsamışssız.
      Tamam köyden gelip şehiri ele geçirdiler peki sonuç ne oldu?
      Ekonomik çöküş, adaletin bitmesi, liyakatsizlik diz boyu, yolsuzluk, hızla artan yoksulluk, gelir dağılımının ırzına geçilmesi.
      Birde unutmadan ekonomik demografik ve sosyal açıdan ülkeye inanılmaz zarar veren 10 milyonu aşkın sığınmacı, sonuç bunlar.
      Birde Türkiyenin eski kibirli tavrı vs bunlar hep palavra, bende 45 senedir bu ülkenin heryerini gördüm.
      Bu tür söylemleri iyi bilirim, bazı saplantılı kültürel inançsal aidiyetlerin sonucu.
      81 ilin yaklaşık 40 tanesini gezmişimdir. Sizin algılarlınizda var olan Elit yada Seküler yaşam tarzı 3-5 şehirde anca mevcut. Eskiden de böyleydi.
      Yani Türkiyenin geneline bakarsanız baskı Sekulerkerin üzerinde.
      Ama algı tam tersi.
      Bugün kapalı bir kadın istediğin her şehirde rahatlıkla dolaşabilir, ama mini etekli bir kadın en kötü 50 şehirde sıkıntı yaşar.
      Yada başka örnekler : Muhafazakarlar dediğimiz ( hiçbir şeyi de muhafaza ettikleri de yok,neyi muhafaza ediyorlar çok merak ediyorum?)
      Bu kesim artık Saraylarda, Yalilarda oturuyor. En lüks arabalara biniyor, devletin her kademesinde onlar var ve inanılmaz zenginleştiler ama hala mağdurlar öyle mi? Ne zaman bitecek bu mağduriyet?
      Mesela benim yoksul annem 40 yıllık mantosuyla sokağa çıktığında onların gözünde "elit" sayılıyor.
      Ulan kadının arabası yok, yazlığı yok, yalısı yok.
      Sırf açık "modern" giyiniyor diye benim annem elit saraylarda oturanlar, devletin her kademesini zaptetmiş olanlar elit değil.
      Ulan nasıl bir algı oluşturmuşsunuz, zor yıkılır bu.

  • @KorayOnur
    @KorayOnur 10 месяцев назад

    Zekasına saygı duyduğum kişilerin en önemli enstrümanı olan, diksiyondaki hataları üzüyor. Özellikle -idi ekini kullanılışı inanılmaz itici geliyor. Geliyor -idi, gidiyor-idi diye kullanım belli ki alışkanlık olmuş ve iki beyefendiye de bulaşmış. Aynı konuşmacıların yapıyor-udu, görüyor-üdü demeyip sadece -idi derken bunu yapması ayrı bir mevzu.

    • @SinanGencoKaraman
      @SinanGencoKaraman 10 месяцев назад

      İdi demenin -di demekten daha farklı bir tınısı, manası var. Ben duyduğumda garipsemiyorum, hatta anlatılana daha yakıştığını düşünüyorum. Siz bu kısmı kaçırıyor olabilir misiniz acaba?