Ben Kairos'u seven taraftayım. Tam da anlattığınız tüm duyguları hissettirdiği için bence çok iyi bir kitap bu. Duygu ve düşüncelerim de tıpkı Berlin Duvarı gibi ikiye ayrıldı. Şehrin iki ayrı tarafındaki yaşamlar gibi iki ayrı karakteri de öyle kurgulamış ki hem seviyorsunuz hem nefret ediyorsunuz. Hans için başlarda bir romantik olarak ahh ne güzel bir adam, nasıl güzel seviyor diye düsünürken...Zaman içinde Katharina'ya yaptıkları ve yazdığı mektuplar yüzünden, onda yarattığı baskı ve basınç yüzünden nefret etmek...İnsanın kendi içinde duvarlar inşa etmesi ve Berlin duvarı arasında bağ kurdum. Katharina'nın toyluğu içinde saçmalaması...İkilinin kendi duvarlarını inşa etmesi, yıkamaması, Hans'ın mektuplarla duvar örmesi...vb. ilginçti. Ben böyle bağlantılar kurdum. Önsöze sonuna dair şeyler koymak iyi bir fikir değildi ben bir burayı sevmedim. Bir de finali beğenmedim sanki daha iyi bir final yazabilirmiş, bu kitap iyi bir finali hak ediyormuş gibi hissettim. Rahatsız edici karakterlere ve rahatsız edici bir çok şeye rağmen, çok başarılı buldum üslubunu, cümlelerini, bir nehir gibi aktı gitti. Çok beğendim kısacası.
Bu sene okuduğum ödüllü kitaplar sonrası ödüllü kitap ve yazarlara biraz daha mesafeli yaklaşmaya başladım.Kesin benim göremediğim birşeyi görüyorlar diye düşünürdüm fakat artık beğenmiyorsam beğenmiyorum diyebiliyorum. Bazı ödüllerin Siyasi olarak verildiğini düşünmeye başladım.❤
Kairos; yazar kitaba konu olan ilişkideki genç kızın kendisi olduğu hakkındaki görüşleri önce reddetmiş, sonra kurgusal tarafı olmakla beraber ilişkinin genel hatları itibariyle otobiyografik tarafı da olduğunu kabul etmiş. Hans’ın gerçekte kim olduğu hakkındaki iddiaları ise kabul etmemiş.
Tesadüfen ben de koirosu okumaya başlamıştım. Zorlanarak 80.sayfaya kadar geldim. Bırakmayı da düşündüm. Bir ihtimal dönemin Berlin'ini anlatır umudu ile okuyorum. Biraz daha okuyup bırakabilirim.
Hans’ı tartaklamak, Katharina’yı omuzlarından tutup “ kendine gel kızım” diye sarsmak istedim 😂😂 Sonu hiç şaşırtmadı, söyleyeceklerini kasete çekip dinletmesi en büyük ipucuydu bence. 70’ler 80’ler Avrupa’sında ailenin böyle bir ilişkiye olur vermesi normal , onlar da son 20-30 yılda daha muhafazakar oldular. Toplantıyı çok merak ediyorum.
Yoldan çıkanları dün aldım daha. Çok hızlısınız bende sizin hızınıza yetişemiyorum Ebru hnm. 😂❤ Ayrıca güvenilir kişi şimdi baktım ilgimi çekti. Ama amazon satmıyor dediğiniz gibi 😢
Kairos ah Kairos...Önemsediğim bir okur olduğunuzdan yorumlarınızı merak etmiştim. Tam da kelimeye dökemediklerimi dile getirdiniz. Halen seveyim mi sevmeyeyim mi karar verebilmiş değilim. Ama ben kitap bittiği anda dayak yemiş gibi hissettim. Hay Katharina ben senin aşkının ızdırabına kelime bulamıyorum. Yazarın anlatımı da sert bence direk duygulara oynuyor.
Ebru hanım, Kairosu aynı duygularla okumuşuz. Bende Hans’ın ümüğünü sıkmak istedim. Katharina’yı sarsmak istedim. Sen kendine ne yapıyorsun demek istedim.
Hans'tan ziyade Katharina'ya sinir oldum etrafındaki insanların tavsiyelerine rağmen sen bunları kendine neden yaptın demeden alamadım hele o kasetler saç baş yoldurdu
Masallah Demir bu kadar buyudu mu? Yaslaniyoruz 😅 Kairos'u ben sevmedim. Karakterlerin hicbir duygusu bana gecmedi. Ödülü almasinin arkadasinda siyasi nedenler oldugunu düşünüyorum
Var ya o içtenliğiniz o kadar geçiyor ki ❤
13:26 Kahkaha attım 😂 Çok tatlısınız 😂❤❤❤🎉
Ben Kairos'u seven taraftayım. Tam da anlattığınız tüm duyguları hissettirdiği için bence çok iyi bir kitap bu. Duygu ve düşüncelerim de tıpkı Berlin Duvarı gibi ikiye ayrıldı. Şehrin iki ayrı tarafındaki yaşamlar gibi iki ayrı karakteri de öyle kurgulamış ki hem seviyorsunuz hem nefret ediyorsunuz. Hans için başlarda bir romantik olarak ahh ne güzel bir adam, nasıl güzel seviyor diye düsünürken...Zaman içinde Katharina'ya yaptıkları ve yazdığı mektuplar yüzünden, onda yarattığı baskı ve basınç yüzünden nefret etmek...İnsanın kendi içinde duvarlar inşa etmesi ve Berlin duvarı arasında bağ kurdum. Katharina'nın toyluğu içinde saçmalaması...İkilinin kendi duvarlarını inşa etmesi, yıkamaması, Hans'ın mektuplarla duvar örmesi...vb. ilginçti. Ben böyle bağlantılar kurdum. Önsöze sonuna dair şeyler koymak iyi bir fikir değildi ben bir burayı sevmedim. Bir de finali beğenmedim sanki daha iyi bir final yazabilirmiş, bu kitap iyi bir finali hak ediyormuş gibi hissettim. Rahatsız edici karakterlere ve rahatsız edici bir çok şeye rağmen, çok başarılı buldum üslubunu, cümlelerini, bir nehir gibi aktı gitti. Çok beğendim kısacası.
Kairos'u o kadar iyi özetlemişsiniz ki ben de tam olarak sizin hissettiklerinizi hissettim okurken
Bu sene okuduğum ödüllü kitaplar sonrası ödüllü kitap ve yazarlara biraz daha mesafeli yaklaşmaya başladım.Kesin benim göremediğim birşeyi görüyorlar diye düşünürdüm fakat artık beğenmiyorsam beğenmiyorum diyebiliyorum. Bazı ödüllerin Siyasi olarak verildiğini düşünmeye başladım.❤
Kairos; yazar kitaba konu olan ilişkideki genç kızın kendisi olduğu hakkındaki görüşleri önce reddetmiş, sonra kurgusal tarafı olmakla beraber ilişkinin genel hatları itibariyle otobiyografik tarafı da olduğunu kabul etmiş. Hans’ın gerçekte kim olduğu hakkındaki iddiaları ise kabul etmemiş.
Emeğinize sağlık teşekkürler❤
Ben de notlarıma “Geber Hans Geber” yazmıştım sizi çok iyi anlıyorum Ebru Hanım ahahaha
❤❤
Kairos'un bu kadar rahatsız edip düşündürmesi de bir başarı:) Ben de yetiştirmeye çalışıyorum Ebru, o 174e daha gelemedim🙈😄
❤❤ ❤
Tesadüfen ben de koirosu okumaya başlamıştım. Zorlanarak 80.sayfaya kadar geldim. Bırakmayı da düşündüm. Bir ihtimal dönemin Berlin'ini anlatır umudu ile okuyorum. Biraz daha okuyup bırakabilirim.
Bu tür aşklara ne deniyor şimdi tam aklıma gelmedi ama zehirli demek lazım..
Hans’ı tartaklamak, Katharina’yı omuzlarından tutup “ kendine gel kızım” diye sarsmak istedim 😂😂 Sonu hiç şaşırtmadı, söyleyeceklerini kasete çekip dinletmesi en büyük ipucuydu bence. 70’ler 80’ler Avrupa’sında ailenin böyle bir ilişkiye olur vermesi normal , onlar da son 20-30 yılda daha muhafazakar oldular. Toplantıyı çok merak ediyorum.
Ben yazardan sadece Bütün Günlerin Akşamı'nı okudum. Çoook beğenmiştim. Okumayanlara tavsiyemdir.
Yoldan çıkanları dün aldım daha. Çok hızlısınız bende sizin hızınıza yetişemiyorum Ebru hnm. 😂❤
Ayrıca güvenilir kişi şimdi baktım ilgimi çekti. Ama amazon satmıyor dediğiniz gibi 😢
Hayatımda ilk kez bir kitabı yarım bıraktım o da bu kitap oldu malesef.
Kaıros ,5 sk önce bitirdim,ilk bölüm çok akıcıydı,ıkıncı bölüm çok sıktı ,Hans nefret ettirdi😔içimi kıyıldı
Ben seven taraftarım çok iyi bir antikahraman yaratmış.
Kairos ah Kairos...Önemsediğim bir okur olduğunuzdan yorumlarınızı merak etmiştim. Tam da kelimeye dökemediklerimi dile getirdiniz. Halen seveyim mi sevmeyeyim mi karar verebilmiş değilim. Ama ben kitap bittiği anda dayak yemiş gibi hissettim. Hay Katharina ben senin aşkının ızdırabına kelime bulamıyorum. Yazarın anlatımı da sert bence direk duygulara oynuyor.
Kairos’daki durgunluk tamamen Alman olmasından kaynaklı sanki😄ben de Gölün Sırrı ve Kairos’dan sonra yazarın benim yazarım olmadığına karar vermiştim🤗
Ebru hanım, Kairosu aynı duygularla okumuşuz. Bende Hans’ın ümüğünü sıkmak istedim. Katharina’yı sarsmak istedim. Sen kendine ne yapıyorsun demek istedim.
Bütün günlerin akşamı çok sertti, gölün sırrı’nı beğenmedim ama yazarın gitti gidiyor gitmiş kitabı çok güzeldi
Fahri psikologum
Zaten Kairos daki kişilikleri sevmek imkansız....değişik bir aşk ve saçma
Hans'tan ziyade Katharina'ya sinir oldum etrafındaki insanların tavsiyelerine rağmen sen bunları kendine neden yaptın demeden alamadım hele o kasetler saç baş yoldurdu
Masallah Demir bu kadar buyudu mu? Yaslaniyoruz 😅
Kairos'u ben sevmedim. Karakterlerin hicbir duygusu bana gecmedi. Ödülü almasinin arkadasinda siyasi nedenler oldugunu düşünüyorum