bunca vakittir seni aramakla meçhulüm süheyla..
HTML-код
- Опубликовано: 20 окт 2024
- sokak duvarlarına
adını gizleyip de yazdığım mısralar
artık tanınır olmuş kaldırım taşlarından süheyla.
gizleyemem adını,
adını haykırıyor bana her gece
adınla çağırdığım dualar ve adınla başlıyor dirilişim.
öyle serin ki üsküdar,
sanki akşam güneşi giymiş süheyla,
cuma coşkusu var
onun değdiği sözcüklerde - öyle huzur dolu -
ve bu şehir öylesine terk edilmiş ki bir sonbahar vakti
kalabalık caddelerinde bir cuma kadar yalnızdı son nesli.
ne çok benziyor gözlerimiz, birlikte yaratılmışız gibi.
ne çok kusuru saklamışım gözlerime, ah, bilmemişim.
çıldırmış, yine de direnmişim güzelin şiir edilmesine.
direnmiş, direnmişim, adını adlar içinde zikretmeye.
vardığımla istediğim denk düşmüyor birbirine,
onu arıyorum.
bitmiyor bu söz, bulmadan,
bitmiyor onunla başlayan mısralar.
ben denize,
ay’a ve çiçeklere bakıp da yazıyorum onu, ah, bilse.
ben görmedim onu,
görmedim onun gibi arka bahçesinde gül biten..
içimdekini boş veriyorum
ve onu duruca anlatmak istiyorum.
neye yarar gözyaşı,
neye yarar saflık derecesindeki bu soğukluk.
titriyor âlem, titriyor güneş,
yavaş yavaş kaybediyorum kendimi
bir bilsen süheyla,
söz denizinde ne denli kayıpsın, ne denli aşikâr.
bunca vakittir seni aramakla meçhulüm süheyla,
saklarım kendimi buradan,
tanımasın diye sancıma ağrı kesici bastıranlar,
süheyla koydum adını artık bulamazlar;
bir sen biliyorsun seni, bir sen biliyorsun,
bir sen, bir hakikate boyun büküp,
adını koymadan, buyruklara çekip gittin.
ve gitmem gerek biliyorum,
biliyorum ki acıyla doğmuş, doğacak olan
ve bilmeli bunu süheyla,
kaldıkça yaşamakla cezalandırıldığım,
bilmenin yolları örseleyen o serkeş
ve inatçı hâlini de bilmeli ki
asmasın suratını semâya
çünkü buradan gitmedi hiç yaşamak sancısı.
yılın ilk yaz akşamlarında itiraf ediyorum,
duyun, ey kapital bekçileri
ey günleri karartmak için ant içmişler,
ey kâfir cinleri sağaltanlar, duyun
şimdi karşınızda gece yağmuruyla yıkanmış saflık,
gönlümden bakıyor, söyleyin
nasıl sevilirdi bir karşılık beklemeden
ve nasıl ıslanırdı yüzüm, aşkı olmasa?
| yakuphan ustaoğlu
bu video kanalın çizgisinin bi tık dışında olabilir amma 'tebdil-i içerikte ferahlık vardır' diyerek sizleri şairinin onu aramakla meçhul olduğu süheyla'yla ve gözünüzü kapatınca akordiyonun büyüsüne kapılıp kafkas dağları'na gideceğiniz seriday'la baş başa bırakıyorum.