Bizim ülkemizde; sanatta, kamuda, işe alımlarda olduğu gibi, futbolda da torpil var. Yok diyenler futboldan anladıklarını iddia etmesinler! 1996 yılında Ankara'da profesyonel takımın altyapısına gittim. Aynı mevkide olduğum adam, iyi ya da kötü oynadığına bakılmaksızın sürekli oynatıldı. Neden mi? Çünkü amcası altyapı antrenörüydü :D :D :D (o arkadaş futbolcu oldu mu? HAYIR :D )
Bu benim başıma Almanya'da da geldi ama... Td alman, takım da herkes alman, tek türk benim... Tek türk olmayı bırak, tek yabancı da benim.! Hani ne bileyim, başka bir italyan, yunan, yugoslav, arnavut, polonya'lı, arap falan da yok... Hepsi kendi oğlunun arkadaşları veya kendi aile dostlarının oğulları falan, hepsine tamamen yabancı olan sadece benim. Kapalı salon da oynuyoruz, aynı beden eğitim derslerinde olduğu gibi. İlk maç oynatmadı adam. İkinci maç'da da oynatmadı (bu ara'da ben maçlar esnasında milyonlarca kez sordum/beyan ettim, ne zaman alacaksın beni/ben'de oynamak istiyorum diye). Sonra adam 3. maç'da da oynatmadı ve babamın beyni'nde ki son vidaları da atmıştı artık... 3. maç biter bitmez indi sahaya ve adam'ı herkesin önünde bozuk, fakat derdini anlatabilmesi için fazlası'yla yeten almancası'yla madara etti, aldı beni oradan ve götürdü eve. Kalan 2 maç'ı da ben olmadan (zaten ne zaman vardım ki??) oynadılar. 5-6 yaşlarında daha yeni bebeklikten çıkmış çocuklardık lan biz. Adam yıllar sonra yine hocam oldu ve bizler artık normal saha da falan oynuyoruz, ben tab2 yine hep yedeklerdeydim. Bunu bilen babam, bu adamın tdmüz olduğu her ev sahibi olduğumuz maç'a (veya en azından çok büyük bir çoğunluğuna) gelir, adam da babamın geldiğini görünce (çoğu zaman ikinci yarı falan gelirdi veya maçın orta bölümlerinde falan) beni ısınmaya yollardı😆 Adam da Schalke taraftarı, bizler'se Galatasaray... 2013 de bu yarrağımın antenini eledikten sonra ki hazımızı artık sen düşün.! Sonra babam, 19. doğum günümden 2 gün önce intihar etti... İnşallah o adam vicdan azabı çekiyordur orospu çocuğu.! 4 yıl olacak nerede'yse... Ben'de aslında en azından alt ligler'de profesyonel olabilecek kadar potansiyel vardı, ama işte... Belki de hayırlısı buymuş...
Kontrollü finansal ekonomiyi her daim savundum, üretim güçlerinin temelde kısıtlanmasına karşıyım. Ancak bazı ihtiyaçlar ne yazık ki yalnızca zorunluluk ile yerine getirilebiliyor. Almanlar'ın altyapı devrimi gerçekleştirilirken, inkılabın zeminini federasyonda yer alan birkaç ön plandaki aktör hazırlamıştı. Ancak kulüpler de reforma ihtiyaç duyduğundan, kötü gittiklerinden ''mecburen'' kendi özkaynaklarına yöneldiler. Ayrıca saha içi kazanımlar elde etmelerinin yanında, ekonomik açıdan da yatırımlarının karşılığını aldıkları için de bu sisteme destek verdiler. Şimdi Türk kulüpleri mecbur kalmasa, gençleri bir üst seviyeye taşımak için çabalamıyor. Büyük kulüpler zaten kıyısından geçmiyor, diğerleri ise batakta olduğundan bu işe girişiyor. Bununla beraber, , işleyişin en önemli sorunlarından olan ''eğitici'' unsuru gözardı ediliyor. Daha sayabileceğim çok konu var..
Artık essek gibi yapmak zorundayız covid sağolsun can çekişen hastanın fişini çekti üstüne şişkin piyasayı indirdi bize lütuf oldu covid geçen sene ozan kabak satilmasa biz gs şampiyon falan olamayacktik şimdi hepimiz buna yönelmek zorundayız
Bu sahur atmadı diye umutsuzca girmiştim buraya, gol atan SUTOPER gibisin admin
Sikertel
Abi adam yedek sutoper 4 gölü var ya.
@@piyeremerikobameyang5438 'başarılı' diye çevirdi aq.!:D
Bizim ülkemizde; sanatta, kamuda, işe alımlarda olduğu gibi, futbolda da torpil var. Yok diyenler futboldan anladıklarını iddia etmesinler! 1996 yılında Ankara'da profesyonel takımın altyapısına gittim. Aynı mevkide olduğum adam, iyi ya da kötü oynadığına bakılmaksızın sürekli oynatıldı. Neden mi? Çünkü amcası altyapı antrenörüydü :D :D :D (o arkadaş futbolcu oldu mu? HAYIR :D )
Bu benim başıma Almanya'da da geldi ama... Td alman, takım da herkes alman, tek türk benim... Tek türk olmayı bırak, tek yabancı da benim.! Hani ne bileyim, başka bir italyan, yunan, yugoslav, arnavut, polonya'lı, arap falan da yok... Hepsi kendi oğlunun arkadaşları veya kendi aile dostlarının oğulları falan, hepsine tamamen yabancı olan sadece benim. Kapalı salon da oynuyoruz, aynı beden eğitim derslerinde olduğu gibi. İlk maç oynatmadı adam. İkinci maç'da da oynatmadı (bu ara'da ben maçlar esnasında milyonlarca kez sordum/beyan ettim, ne zaman alacaksın beni/ben'de oynamak istiyorum diye). Sonra adam 3. maç'da da oynatmadı ve babamın beyni'nde ki son vidaları da atmıştı artık... 3. maç biter bitmez indi sahaya ve adam'ı herkesin önünde bozuk, fakat derdini anlatabilmesi için fazlası'yla yeten almancası'yla madara etti, aldı beni oradan ve götürdü eve. Kalan 2 maç'ı da ben olmadan (zaten ne zaman vardım ki??) oynadılar. 5-6 yaşlarında daha yeni bebeklikten çıkmış çocuklardık lan biz. Adam yıllar sonra yine hocam oldu ve bizler artık normal saha da falan oynuyoruz, ben tab2 yine hep yedeklerdeydim. Bunu bilen babam, bu adamın tdmüz olduğu her ev sahibi olduğumuz maç'a (veya en azından çok büyük bir çoğunluğuna) gelir, adam da babamın geldiğini görünce (çoğu zaman ikinci yarı falan gelirdi veya maçın orta bölümlerinde falan) beni ısınmaya yollardı😆
Adam da Schalke taraftarı, bizler'se Galatasaray... 2013 de bu yarrağımın antenini eledikten sonra ki hazımızı artık sen düşün.!
Sonra babam, 19. doğum günümden 2 gün önce intihar etti... İnşallah o adam vicdan azabı çekiyordur orospu çocuğu.! 4 yıl olacak nerede'yse...
Ben'de aslında en azından alt ligler'de profesyonel olabilecek kadar potansiyel vardı, ama işte... Belki de hayırlısı buymuş...
kral iyi alıştırın bize her sahur sonrası videolarını ama bir gün stok kalmayacak diye de korkuyom ama haa
kırmızı çizgi hesabında baya stok var yeter ya karantinaya.
Kontrollü finansal ekonomiyi her daim savundum, üretim güçlerinin temelde kısıtlanmasına karşıyım. Ancak bazı ihtiyaçlar ne yazık ki yalnızca zorunluluk ile yerine getirilebiliyor. Almanlar'ın altyapı devrimi gerçekleştirilirken, inkılabın zeminini federasyonda yer alan birkaç ön plandaki aktör hazırlamıştı. Ancak kulüpler de reforma ihtiyaç duyduğundan, kötü gittiklerinden ''mecburen'' kendi özkaynaklarına yöneldiler. Ayrıca saha içi kazanımlar elde etmelerinin yanında, ekonomik açıdan da yatırımlarının karşılığını aldıkları için de bu sisteme destek verdiler. Şimdi Türk kulüpleri mecbur kalmasa, gençleri bir üst seviyeye taşımak için çabalamıyor. Büyük kulüpler zaten kıyısından geçmiyor, diğerleri ise batakta olduğundan bu işe girişiyor. Bununla beraber, , işleyişin en önemli sorunlarından olan ''eğitici'' unsuru gözardı ediliyor. Daha sayabileceğim çok konu var..
Artık essek gibi yapmak zorundayız covid sağolsun can çekişen hastanın fişini çekti üstüne şişkin piyasayı indirdi bize lütuf oldu covid geçen sene ozan kabak satilmasa biz gs şampiyon falan olamayacktik şimdi hepimiz buna yönelmek zorundayız
Aga sen efsanesin ya. 20 dakika tam bir şov olmuş. Eline sağlık
Adam liberal ekonomiyi çok iyi çözmüş.Cogu ekonomist böyle anlatamaz ekonomik düzeni.
16:29 adamın doğum gününü ezberlemiş ya...Ekrana dikkatli baktım telefondan kontrol falan etmiyor önceden ezbere biliyor belli
sayı hafızası var unutmuyor
efsane program gitti
açtım yaşar dinliyorum eyv
Erbo şu duygusallığın bazen bıktırıyor be kardeşim
16:30 ne işsiz adamsın be abi
erbaturla trt'de kirmizi cizgi donse de admine yeni malzemeler ciksa :)
Bravo amdin aynen devam
Yine herkesi keyiflendiren bir video olmuş tebrikler admincim
*adminciğim
Batuhan Karadeniz ne dediyse, tam tersi doğrudur.
Mehmet ayan kariyerinde en favori sözü kariyerinde kaç golü var demesi
Mehmet Ayan ilk kez bos yapmadan cümle kurmuş derken doğru biseyler soyledigini farketti. Onuda 40 kere tekrarladı.
sen diyorsun
diyorsak deme memet ayan,,emre diye..
SERGEEENN
ikisi balkonda ikisi bahçede...
Bro uzun video atman harika seviliyosun
bu hangi bölüm?
13:10 13:13 arası Saç ölüyordu
Modern çağlar ne demek abi
12:32 Mia Khalifa
Ve fakat
Admin aşığım sana
❤❤🙏
Emremii?????
Sana göre Mehmet kardeşim.
Şu mehmet ayan ı kes like ın izlenmen 3 e katlar mehmet ayan yüzünden atlata atlata izlemekten sıkılıp kapatıyorum
neden herkesin derdi çemişgezek ?
Tunceliye bile uzak. Bir uzaklık ölçü birimi.
İsmi güzel
@@emreduman3787 zaten çemişgezekliler elazığlıyım diyor genelde her işlerini elazığda çözüyorlar
@@m.z.6705 isim konusu doğru otantik bir isim
@@arda_can ne yapsınlar kardeş çok uzak. Elazığ adamlara 45 dakka. Ben 30 yaşındayım, daha geçen sene gördüm Çemişgezeki