Popüler felsefe yapmakla eleştiriliyosun ama spinoza anlatanlarla kıyasladığımda gerçekten çok iyisin. Çünkü çoğu edebiyat parçalıyorlar ki , Spinoza edebiyat yapmadan, gayet kuru bir dille anlattı felsefesini. Tekrar tebrik ederim.
hanımefendinin konuya ne kadar hakim olduğu ne kadar çalıştığı ortada bunun için tebrik etmek lazım. ama RUclips’un sanırım zorunlu hissettirdiği bu tempoda felsefe konuşmanın zor olduğu kanaatindeyim. ulus baker’in sanat ve arzu seminerlerini defalarca dinlemiş biri olarak kıyasınızı tekrar düşünün derim. video temposu not almayı bile zorlaştıracak kadar hızlı. ama kaynak vermiş o güzel. videoyu izleyip kaynaklara bakacak olsak tekrar konuya dönene dek kanal kapanmış olur. bu z kuşağını 3 saniyede yakalamalıyız kurgusu bütün RUclips içeriklerini aynı biçime soktu ki asıl sorunum onla vesselam
@@semx6122 Ulus Baker'in sanat ve arzu seminerlerini bende defalarca izledim. Dikkat ederseniz, kıyaslamamı Spinozayı yanlış aktaranlarla ( edebiyat parçalayanlarla) ilgili yaptım. Dilara hanım net bir dille yanlışsız aktarmış. Videonun amacı zaten spinoza felsefesini detaylı analiz etmek değil, Spinozayı tanıtmak olduğu için bence başarılıydı. Fakat Ulus Baker'in spinoza okuması kadar derin değil tabiki. İlgilenenler varsa sözgelimi:) ileri aşamalar için bende tavsiye ederim Ulus Baker'in seminer dizisini.
Felsefeye çocukken ilgim vardı fakat hayat koşulları yüzünden sadece bakınarak geçirdim üzerine eğilme fırsatım olmadı ve bu kanalı yeni keşfettim. Diğer kanallara oranla gerçekten çok beğendim, dediğinizi doğrulamış oldum bir çeşit :) Spinoza bilgim dahilinde değil ama madem burada rafine birkaç kişisiniz size sorayım sorumu belki dönersiniz. Özgür iradenin varlığından söz edebilmemiz için minimum yeterli özgürlük ortamında olmamız gerekmez mi? yani beyninin belirli bölümlerinin aktive edildiği denek zaten özgür bir ortamda olmuş olmuyor ki en başta ? (her ne kadar rıza vermiş olsa da) orada doğanın kendisinin değil insanın kendi isteklerine göre oluşturduğu bir ortam var sonuçta.
@@caglayesimoglu1107 Sana özgür iradenin doğuşunu anlatayım. Babanın annen ile çiftleşmesi sonucu babandan gelen milyonlarca sperm ile dünya'nın en kalabalık maratonunu muhteşem performansinla diğer rakiplerini geçerek altın madalyayı kazanarak annenin rahmine yerleşmen özgür iradenin doğuşudur. Spinoza beş para etmez bir adam.
Oscar Wilde kısmına ek olarak ; ''Eğer aşağı doğru akan bir su düşünebilen bir varlık olsaydı, kendi özgür istenci ve iradesiyle aşağı doğru akmakta olduğunu düşünürdü.''
Bu yinede ozgur iradeli olmadigini gostermez insanın veya dusunen bir suyun.Daha fazlasina ihtiyac var en azindan bunu savunabilmek. Çünkü özgur irade dedigimiz sey zaten secenekler arasindan istedigini secmek degil mi hatta secenek yaratmak potansiyel secenekleri bulmak?Burda Bir secim soz konusu ama bir insan kalp krizi gecirdiginde bu durumun onun ozgur iradesi disinda kendi secimi disinda gerceklestigini bilir ve ona ozgur irade demez dusunebilmesine ragmen kalp krizi kendi disinda gerceklesir bu onun ozgur iradesi olmadigi anlamina gelmez su ornegi insanin kalp krizi dir kendi seciminden bagimsiz vucudunun isleyisine devam etmesidir yani iradesi disinda gerceklesir ve buna ozgur irade demez zaten ozgur irade dedigi sey secimler arasindan secim yapmak secenek yaratmak.Bu konuda alvin plantinga ozgur iradeyle ilgili goruslerine bakabilirsin
@@gn9941 bir bedenin var ve bu beden, etkilemeye ve etkilenmeye açık. Yani fizik yasalarına tâbi. Bu durumu kolayca kabul ediyorsun. Fakat iş iradeye gelince kabul edemiyorsun. Bu evrende varolan her fiziksel sonucun bir nedeni olduğu gibi irade dediğiniz şeyin de bir nedeni var. Yani irade kavramı, nedensellik ilişkilerinden muaf olamaz. Bu durumda insanın yaptığı tercihler, seçimler ve aldığı kararların nedenleri var ve siz bu nedenlerden bihabersiniz. Bu bilgi eksikliği ise sizi özgür irade yanılsamasına düşürüyor. Plantinga oku demekle tartışma olmaz.
@Nazir Cihangir Islam Heidi Ravven’in geçtiğimiz yıl yayımlanan bir kitabı- nın adı Türkçe’ye şöyle çevrilebilir: Kendinin ötesindeki Benlik: Alternatif bir Etik Tarihi, Yeni Beyin Bilimleri ve Özgür İrade Miti. Bu kitabın bir radyo tanıtımında yayıncı programına şu ismi koydu: “Spinoza’nın Bildiği ve Sinirbilimin Şimdilerde Keşfettiği Şey Neydi? özgür İrade Diye Bir Şey Yok!” Ravven’in kitabında ayrıntılarıyla gösterdiği gibi, Spinoza sahiden de ancak yirmibirinci yüzyıl bilimi sayesinde nedeşecek pek çok olguyu yaklaşık üç yüz elli yıl önce kendi öğretisinde açıklamıştı (Ravven, H.> 2013). Bu çok az filozofun başarabildiği bir şeydir. Filozoflar doğru sorulan sormakta ve doğruyu arama sürecini tetiklemekte her zaman önderdirler, ama doğru yanıta giden patikaları sezdirmek konusunda her zaman güvenilir olmayabilirler. Onlann düşüncesinin derinlik ve genişliği çoğu zaman bizi sorunların hakiki güçlüklerini keşfetmeye sevk eder. Spinoza ise bununla yetinmemiştir. Kendimizi kararlarını bilinçli alan, o kararlara göre de özgürce eyleyen varlıklar gibi duyduğumuz açıktır. Az önce kendime bir kahve almayı düşünmüş ama son- ra masamdaki yarım bardak soğuk suyu içtikten sonra kahveyi almamın daha iyi olacağına hükmetmiştim. Ni- tekim öyle de yaptım. Besbelli bu tercihi benden başkası yapmamıştı. Suyumu bitirdikten sonra kahveyi almayı seçen özgür bir “ben” vardı ve seçimini hayata geçirmişti. Gündelik yaşamda olup biten pek çok şeyde bu türden bir fail öznellik bulduğumuz, söz konusu kendi eylemlerimiz olduğunda da tastamam özgür iradeyi en derinlerimizde hissettiğimiz doğrudur. Bunda şaşılacak bir şey yok! Ama konuya biraz dikkatli bir düşünüşle eğildiğimizde, tam da şaşırmamız gerekenin bu olduğunu fark ederiz: Özgür irade inancı bu denli kuşku götürmez biçimde içimize nasıl ve ne zaman yerleşti? cevabı sana bırakıyorum
"Rüzgar gibi olun..." Birkaç ay önce üniversitede kardeşinize rastlayıp size selam yollamıştım. İnanılmaz bir tesadüftü benim için. Aslında kardeşiniz benim öğrencim hiç olmadı. Sadece bir kere bir sınavda gözetmen olarak onların sınıfında bulundum ve aramızda kısa bir sohbet geçti. Onu 90ların rock gruplarından "Extreme"in solistine benzetmiştim ve bunu duymak onun da hoşuna gitmişti:) Epey zaman sonra size ve harika kanalınıza ulaşmam ve videolarınızdan birinde kardeşinizi görmem ve tanımam ve sonrasında onu üniversitenin bahçesinde görüp, sadece size selam yollamak ve hayranlığımı iletmek için heyecanla konuşmam büyük bir düzenin planlı bir parçası olmasa gerek:) Yaşamanın ve yaşamın içinde mutlulukla var olmaya çalışmanın bir parçası sanırım. Rüzgar gibi olmak... Harika ve ilham verici... Kendinize çok iyi bakın... Sevgiler...
Felsefeye dair hiçbir ilgim yokken, bir videonuza denk geldim ve ilk yüklemiş olduğunuz videodan itibaren izlemeye başladım. Bugün tüm videolarınızı bitirmiş oldum ve hayatıma yeni bir "güzelliği" yani "felsefeyi" kattığınız için çok teşekkür ediyorum.
felsefe muhabbeti yapılan bir kanal ve 127 bin abone. bence gelecek için olması gerekenden fazla karamsarız. evet saçma sapan hesapların belki milyonlarca takipçisi var ama bir felsefe kanalı için 127 bin takipçi demek gerçekten çok şey demek. bu insanları bir araya toplamak da büyük iş. dilozofa da bu vesileyle teşekkür edeyim.
Bence İbrahimi dinden yani islamdan yola çıkarak panteizmi anlamak daha çok yol açıcı olur, görüşündeyim. Diğer düşünce tarzlarının sonu yok, devamlı üretirsin. Spinoza 323 sene önce düşünmüş şimdilerde ise olay aynen devam ediyor.Ha işte bu dememiz mümkün değil. İbrahimi dinler konuyu bir noktaya bağlamışlar. Diğerleri daha asırlar boyu araştıracaklar.
10. sınıf öğrencisi olarak felsefeyi zaten aşırı seviyorken sayenizde daha ve daha çok sevmeye başladım. Şanslı biriyim ki tamda spinoza ile ilgili bir araştırma ödevim vardı. Ve bu seri işime çok yaradı. Çok çok teşekkürler....
İnsanın özgürlüğünün imkanı kısmında aklıma ismi lazım olmayan bir yazarın şu satırları geldi: “Bir bakıma, insan gördüklerinin toplamı kadar uyanık, görmediği şeylerin sonsuzluğu kadar uykuda oluyor.”
Konu bağlamlarını çok açıklayıcı şekilde düzgün bir anlatımla anlatmanız müthiş..Tasavvuf ve spinozo ile ilgili bir kayıt sanırım birçok izleyici tarafından bekleniyor
Verdiğim kararları gerçekten kendimin mi verdiğini uzun zamandır sorguluyordum. Neden bazı konularla ilgilenmek ilgimi daha çok çekiyordu? Neden o kişi onu yapmayı sevmiyordu da ben seviyordum? Neden bazı olaylara verdiğim tepkiler diğer insanlardan daha farklıydı? Açıkçası birçok insan bunu "her insan farklıdır, hepimiz birbirimizden farklı olduğumuz için farklı düşünür ve farklı tepkiler veririz" diye yorumlar ve tartışma sona erer. En klasik cevaplardan biri olan bu sözler, bana bir türlü yeterli gelmiyordu. Çünkü seçtiğim şeyleri aslında kendimin seçmediğini düşünüyordum. Seçtiğimi sanıyordum ama oysaki gerçekten ben seçmiyordum. Yüzde yüz bir özgür iradeye kesinlikle sahip değildim ama bu özgür iradenin yarısı da benim değildi. Hatta hiçbir payım yoktu seçimlerim üzerinde. Doğduğum aile ve çevresel faktörlerin etkisiyle örülmüş çocukluk belleğim ve bilinçaltım, yaşadığım çağ ve o çağın gerekliliklerine göre bir hayatım vardı sonuçta. İşte tam da bu yüzden özgür iradeye sahip olabildiğime inanamakta güçlük çekiyordum. Bazı alanlarla neden ilgili olduğumu, neden farklı tepkiler gösterdiğimi, neden bir şeyi seçerken diğerlerini seçmediğimi (ayrıca aradan yıllar geçtikçe değiştiğimizi ve eski bizle şimdiki bizin aynı olmadığını düşünürüz fakat yıllar önce karşılaştığımız bir olay ya da durumu şimdi yaşadığımızda verdiğimiz tepkiler veya oluşturduğumuz düşünceler aynıdır. Bunun sebebini de hâlâ sorguluyorum. Genellikle unuttuğumuz için tepkilerimiz yine aynı olabilir fakat bu bile bizim değişmediğimizi gösterir aslında), neden belli bir karakterim olduğunu açıklayamıyordum. Bunlarla alakalı pek bir araştırma yapmamıştım, sadece uzun uzun düşündüm ve kafamdakileri not aldım hatta ileride imkanım olursa diye bu olayı kanıtlayabileceğim uygulamalı deneyler yazdım. Daha da ileri gidemedim maalesef. Yazdıklarım, diğer notlarımın arasında sıkışıp kaldılar. Ayrıca o zamanlarda sık karşılaştığım klasik bir söz grubu vardı, "başına neyin geleceğini seçemezsin ama vereceğin tepkiyi seçebilirsin." Şimdi, özellikle de bu videodan sonra tebessümle okuyorum bu sözleri. Çünkü insanın, bir şeyleri kendinin seçebildiğine inanmaya ihtiyacı var. O zamanlar bu sözü gördüğümde karşı çıkmıştım, verdiğim tepkileri de seçemem ki diye. Fakat sonraları fazla muhalefet olmamaya karar verdim. Belki de ben yanlış düşünüyorum diyerek zihnimde dolaşmaktan sıkılmış bu fikri rafa kaldırdım. Ancak şu videoyla beraber Spinoza gibi düşünmüş olmam beni hem şaşırttı hem de daha fazla düşünmek ve daha fazla sorgulamak, soru üretmek için umutlandırdı. Keşke bu düşüncem üzerine bir şeyler daha yazabilseydim ve birkaç araştırma yapabilseydim dedim. Çünkü sadece zihnimde dolaştırarak fikrin canını sıkmış olucam ki fazla üzerinde durmamamı söyledi :)
Antik felsefeden modern felsefeye kadar külliyata çok hakim olmadığımdan ve felsefeye ilgimin olduğunu biraz geç yaşlarda fark ettiğimden dolayı, Locke'un ve Spinoza'nın felsefesini bilmediğimden kendi düşünsel yolculuğumla bu kanıya ilk varan kendimim sanıyordum. Düşünmek, felsefe yapmak güzel şey ama biraz meraklı olup felsefeyi, filozofların fikirlerini okuyarak eş zamanlı takip etmeyince benim gibi 2000 li yıllarda tekerleği yeniden icat etmiş gibi olunuyor. Ben özgür irade konusuna ''algoritma'' metaforuyla yaklaşmıştım. Doğduğumuz andan beri edindiğimiz tüm duyusal veriler, doğuştan gelen iç güdülerimiz, büyüme evresi boyunca yaşadığımız duygusal travmalar, takipçisi olduğumuz ideolojiler, inançlar, gelenekler, tabular, beslendiğimiz gıdalar, ailemiz, bulunduğumuz toplum, coğrafya, tüm bunların bilinç altımızdaki iz düşümleri ve belki pek çok farklı etkene daha maruz kaldığımızda ortaya deterministik bir algoritma çıkıyor, yeni eklenecek verilerle bu algoritma güncellenebiliyor fakat bu onu deterministik olmaktan azad etmiyor. Bundan sonrası ise bu algoritmanın karşılaştığı olaylara (örneğin birisinin size bir tercih yapmanızı istemesi durumunda) bir kimyasalın başka bir kimyasalla reaksiyona girmesine benzer bir şekilde tepki vermesi gibi geliyor bana. Burada beden bütünlüğü bakımından bir bireyin karar vermesi ''özgür irade'' ilüzyonuna sebep oluyor. Libet deneyi bu teoriyi destekler nitelikte ama daha fazla çalışmalar yapılırsa bu felsefeye ilgi artabilir. Eğer bu felsefeyle hareket edilirse, günümüz hukuk sistemi, psikoloji, sosyoloji gibi pek çok alanda güncellemelere gitmek zaruri olur.
“Spinoza pek çok açıdan zamanının çok ilerisindeydi, ama sadece bu da değil: Bizim zamanımızın da ilerisindedir. Spinoza ‘mucizesi’ derken kastettiğim budur.” Frederic Lenoir 16 aralikta cumhuriyet gazetesinde hakkinda bir yazi ve kitap tanitimi vardi,kitap listeme ekledim.spinoza dayımı yahudi cemaatinden kovmuşlar.
Öylesine saf açık ve güzel bir anlatımınız var ki hem anlattığınız konuya hakim oluşunuz hem de konunun özünü çok iyi bir şekilde verebilmeniz olsun sizi youtube platformunda video yükleyince sevinçten havalara uçtuğum tek kanal yapıyor
Konular, anlatım ve bilgiler muhteşem ama Spinoza bizi aştı. Anlayabilmek için temel bazda fizik, matematik, sosyoloji, mantık, psikoloji ve tarih bilmek gerekiyor. Tabii bunlar felsefeye zemin hazırlamak için. Çok teşekkür ederim emeklerinize sağlık.
@Muon Tau Sana inek sütünün de faydasından ziyade zararları da olduğunu söylesem peki, içmeyi bırakabilir misin? Başkasının sağlığını düşünmek, onun ona söyleyeceklerime muhalif sözler sarf etme ihtimalini düşünmeden, okuduğum makalelerden edindiğim ''bilgi''leri aktarmaya çalışmak da benim deneyimim olsun varsındı şimdi.
@Muon Tau en sevmediğim insan tipi. Sigara keyfinde de sigara zararlı ama ha haberin olsun falan. Lan gerizekalı biliyoruz zaten sigaranın da kahvenin de zararlı olduğu bilgisini sizden öğrenecek kadar salak değiliz. 5 yaşındaki çocuklara söyleyin.
Ya Selin hanım keyif aldığı bir atmosferi ifade etmiş siz olayı nerelere taşımışsınız. Konudan sapmış adeta sabote etmişsiniz. Bu bilgileri araştıran herkes öğrenir bunun yeri burası değil arkadaşlar. Video Konusu hakkında tartışmak daha gerçekçi ve akılcıdır diye düşünüyorum saygılar
Bir de Spinoza'nın bu katkılarını modern fizikte evrenin rastlantısallık kuralları olarak düşünebileceğimiz quantum fizik bağlamında yeniden yeniliklerle yorumlamak lazım. Videolar için teşekkürler.
Kesinlikle katılıyorum. Büyükler fiziğinden yola çıkınca tabi ki sifir ranstlantisallik sonucuna veriliyor ama parçacık fiziginden yola çıkınca herseyin bir olasılık olduğu sonucuna geliyoruz. Bizim nedensellik dediğimiz şey sadece olasılıkların belli bir noktada ağırlık kazanması. Bu aslında spinoza ile celismiyor bence. 1/1 olasilik sadece var olmak olasılığı. Diğer hersey birden küçük bir paya sahip. Yok olmak yada hiçlik ise 0/1 demek olduğu için anlamsız. Hani neyle bireyden söz etmek dahi saçma. Böylece var olanların varlık alanı içinde rastlantısal hareketleri söz konusu. Yani yarın sürü içinde bir ceylan aslana yem olacaksa bunun hangi ceylan olacağı belli bir olasılık dağılımıdır. Hiç kimse bunu aslanın aç olmasından ve buna benzer nedenlerden yola çıkarak kesin olarak bilemez. En yaşlı veya en genç ceylanlardan bir tanesi veya hastalık geçiren bir ceylan olabilir vs. Ama eninde sonunda aslan bir tane ceylan yiyecektir ve bu zorunluluktur tabi ki. Kısacası Kaos teorisi olmadan bugün bunları konuşmak bana göre biraz eksik kalır.
Ütü yaparken Spinoza dinlemenin faydaları: " yanlış tercihlerim sonucunda, evde ütü yapmak önemli sorumluluklarım arasına girdi" düşüncesi ile kendini suçlama psikolojisinin hafiflemesi...😊 Anlatımınız anlaşılır ve akıcı ... yeni çalışmalarınızda başarılar.
Şimdi daha da netleşti. Bunu Doğan Cüceloğlu da söylemişti. Biz tümüyle geçmişimiziz. Bu sadece bizim dünyada var olduğumuz günden itibaren başlamış değil. Seçimlerimizi etkileyen faktörlerden büyük bir kısmı da genetik miraslarımızdır. Hastalıklar, korkular, davranışlar vb. Çok keyifli bir paylaşım. Bütün bu bilgileri harmanlayıp kolay ulaşılabilir hale getirdiğiniz ve böyle bir paylaşım ortamı oluşturduğunuz için teşekkür ederim dilozof
Neden bölümünden bahsettiğiniz zaman aklıma geleni paylaşmak istedim. "Her harektimizden önce bütün sonuçlarını tahmin etmeye çalışsak, bunları ciddi olarak düşünsek, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da hayali sonuçları düşünmeye kalksak, kımıldayamayız bile, tek bir adım atamayız." José Saramago - Körlük Emeğinize sağlık, çok güzel bir paylaşım olmuş.
Tanrının var olduğunu düşününce var yok olduğunu düşününce de yok oluyor aslında ama bir yandan da varlıksallığından bahsedilen her şey olmayı hak eder ne dersin ☀️💓sevgiler
@@sudebera836 Neden bu kadar eminsin? Yıllardır tanrı var diyorsunuz, bu tanrı nerde bulan varmı acaba? Tanrı doğanın ta kendisiyse, kaos yaratan bir tanrı olduğu kesin.
Daha bir kac gun once “Do we really have free will” diye bir yorum okumustum sosyal medyada ve aklimi cok kurcaliyordu gunlerdir. Bugun de bu video yu izlemek varmis. Tesekkurler Dilara. Bir sene geriden geliyorum ama yoldayim. 🧡
şimdi şöyle bir duralım ve şu soruyu soralım madem özgür irade yok bunu bildikten sonra insan kendini nasıl hissetmeli durmalı mı yoksa hıhh deyip olağan hayatına devam mı etmeli bu bilginin bilinmesi neyi ortaya çıkarıyor
Tek kelimeyle muhteşem...Bana çok farklı bir bakış açısı kazandırdınız...Özellikle, finaldeki ' Rüzgar gibi olun. ' sözü beni çok etkiledi...Teşekkürler...
@@ekinyalcnkaya8430 Bana katılmakta emin misiniz? Determinizmi, Aristo'nun mantık ilkelerini, dili; hakikate ulaşmada engel olarak görüyorum. Kuantum mekaniği bulgularının, bunları güvenilmez hale getirdiğini iddia ediyorum. Diğer yorumumu da okumanızı tavsiye ederim.
@@ekinyalcnkaya8430 Zihnimizin "özgür" olduğu, genetik, sosyal, anatomik, rastlantısal etkilere açık olmadığını mı düşünüyorsunuz? Her davranış, düşünce ve duygulanım için, özgürlüğü zedeleyen ya da ortadan kaldıran hikayeler yazabiliriz. Hayat ve edebiyat, bunun yığınla örnekleriyle dolu.
@@kayrayarar ışık hem dalga hem foton olur mu ? değil mi ama. 3. halin imkansızlığını Aristo söylemişti. Aristo ve Nevton gündelik işlerimizde işe yarıyor. Ta ki üstüne vazife olmayan düşüncelere dalmazsan.
Son 10 dakikada çok keyif aldım. Yeni çağ spirituellerin de sürekli ifade ettiği "an"da kalmaya felsefi bir destek verdiniz. Yayınlarınızın devamını dilerim.
@@gr645 mutezile ve maturidi... bunlar Ehli sünnet kelamcı ekolün önde gelenlerinden dir aralarında fikir ayrılığı vardır Benim bildiğim kadarıyla eşariler ozgur irade yoktur der maturidiler vardır der zaten özgür irade olmazsa bu dünyada sınav olmaz
@@ruscatv3034 Kelamcı ekol demek istediniz sanırım ? Evet Maturidi ve Mutezile akılcı Ekoller tabi Mutezilenin de çok hatalı görüşleri var ama düşünmeyi çok önemsemeleri önemli
oda yok canlılık üzerine yaşıyoruz belirli şartlarımız var ve bu psikolojiye göre yöneliyoruz yani tanrı bile özgür iradesiz diyebiliriz (eğer varsa ki yok)
benim düşüncelerimin nerdeyse tamamı spinoza ile aynıymış. videoyu izleyince farkettim. sanki kendimi gördüm spinoza ve doğa tanrı anlayışında. böyle yalın ve net anlatımın için teşekkürler dilara.
Hayatımda hiç bu kadar birini dinlerken dikkat kesilemedim gerçekten beni en derin düşüncelerime itiyosun herkesin seni dinlemesi gerek sen günümde en güzel detaysin emeklerine sağlık bize kattıkların çok
@Muon Tau tanrı insanların hayatta anlam bulmak için uydurdukları bir şeydir bu durumda, sadece ölülerin deneyimleyebileceği bir öteki dünya var olanlar için bir şey ifade etmez. sen var olmak için bu nedenden güç alıyorsun o kadar
@@lcaiyn bu dediğin inançtır kanitlanamaz ister kabul edin ister etmeyin doğa inanç dünyasıdır bilim inancın çocuğudur.. doğa tamamen inançlar bütünüdür gerçek diye bişey yoktur..
Video için çok teşekkür ederim. Bir önceki videodan bir kaç itirazım var: Tanrı’nın varlığının evrene içkin olması, antropomorfizmden kaçınmak için söyleyebileceğimiz bir şey ise buna ne gerek var? “Madde zıddıyla kaimdir” ilkesi gereğince varlık yok iken yokluk da yoktu. Buradan hareketle varlığın zorunlu olduğunu söylemek ne kadar doğru? Yukarıda belirttiğim yerde, Tanrı’nın varlığı meydana getirmesi itibarıyla yokluğun da olduğunu çıkarsamış oluyoruz. Öte yandan tasarım argümanında var olan, kişinin ürettikleriyle olan ilişkisi antropomorfizme kapı aralamaz; çünkü onu yokluktan var etme gücüne hiçbir beşer sahip değildir. Bunun yanı sıra panteizm akımında Tanrı’nın evrene içkin olması onun nedeni olmadığını gösterdiği için kusurlu değil midir? “Tanrı’nın nedeni kendisidir” önermesi doğrudur ve gerçektir ama bunu evren hakkında cari kılmamız evrenin nedeninin ne olduğunu sorgulamaya götürür. Şu halde Tanrı hakkında düşündüğünüzü evren hakkında neden düşünemezsiniz sorusunu suyu ıslatan şeyin ne olduğunu sormakla eşdeğer tuttuğumu ifade etmek istiyorum. Allah’ın evrene olan içkinliğini çerçeveleyen panteizm, bana İslam düşünce tarihindeki Hulûliyye Mektebini hatırlatıyor. Tekrar teşekkür ederim! Sağlıcakla...
Niye öyle sansin ki! Bi de şöyle düşün eğer bilinci olsaydı beni kim yerimden etti de diyebilirdi? Veya ziplayabiliyormusum! Yani Oscar vild3 söyleyince doğrumu oluyor? Bilinç derken ne kadar bilinç. İçinde irade var mı veya düşünebilme, muhakaem edebilme? 3ger bunlar varsa tasda çok daha farklı şeyler düşünme, sorma ihtimali vardır demektir. 😱
Muhetesemsin ya, iyi ki var bu kanal, iyi ki bilgini bize aktarmayi sectin sevgili Dilara, yolun acik olsum, emin ol bu toplumsal katkin karsiligini bulucak.
@@lcaiyn o zaman "özgür iradenin olmadığını " biçimindeki düşüncenin doğru olduğundan hiçbir zaman emin olamazsın çünkü insan düşüncelerinin "esintili bir rüzgarın sesinden "tepelerden duşen bir kayanın yuvarlanmasindan" bir farkı kalmaz.
@@Kemal.1903 doğru diye bir şeyin olduğunu nereden çıkardın, hak adalet doğru yanlış bu kavramları biz üretiyoruz toplum olarak. senin bahsettiğin seçenekler olması, çok fazla seçenek olması durumu özgür kılar mı tartışılır.
Bu güzel video için teşekkür ederiz. Ben de şu katkıyı yapmak isterim; anlamın ortaya çıkışında amacı parçaya mı yoksa bütüne mi yüklediğimiz konusunda önemli bir ayırım var. Bir ötedünya inancı, yaşamın bütününe (doğum-ölüm) bir amaç atayarak bütünü anlamlandırabiliyor. Aksi halde aşktan, hissetmekten, tutkulardan, ânı yaşamaktan bahsedilerek amaç parçalara yüklenmiş, anlam onlardan elde edilmiş oluyor. Belki taşıma suyla değirmen döndürüyoruz dersek çok yanlış olmaz. Evet, ebedi bir ötedünya hayatının -eğer söz edebilirsek-“bütününde” anlamsızlıkla karşılaşırız, çok haklısınız. Fakat anlam iki durumda da parçadan elde edilmek zorunda kalındığından, gerek ötedünyada, gerekse de ötedünyasız bu dünyada, aynı derecede anlamsızlık veya anlamlılıkla karşı karşıyayız denebilir. Varoluşçuluk konusunda ise, özgürlük üzerinden anlam türetebilmek için tüm nedenselliği (gerçekleri!) gözardı edebilen Sartre veya Simone de Beauvoir yerine Albert Camus’nun gerçekleri kabullenmiş fakat yine de mücadelesini sürdüren “saçma insan” görüşünü çok daha değerli bulduğumu ifade etmek isterim. Tekrar teşekkürler ;)
Sizi galiba 2 yıl önce, Barış Özcan'ın banksy tablosu videosunun altında yapmış olduğunuz yorumdan tanıdım ve o zaman bir kaç felsefeye dair videonuzu izlemiştim. İyi ki izlemişim. O giderek büyüyen domino taşlarının ilkini çok büyük ihtimalle siz devirdiniz.
nihilizm nedense beni rahatlatıyor... yani anlamsızlık fikri muhteşem bir özgürlük veriyor bana nedense sanki okul 3 aylık tatile girmiş gibi .. :D çok teşekkürler süper bir video...
Ben de bu konular hakkında çok düşünüyordum bu aralar.Bu video guzel geldi. Bana da artık;her şey kendi doğasına uygun hareket ediyor, akıp gidiyor gibi geliyor.
Spinoza ile ilgili iki bölüm en sonunda bana Mindfullness(Bilinçli Farkındalık)'a ulaşıldığını düşündürdü. İnsanın özgürlüğünün imkanı kısmında farkında olmak, farkındalık diye bahsedilenlerin ta kendisi. Anın farkında olmak, bilincinde olmak, şu anda yaşamak. Meditasyon ve pratiklerle mümkün olan bir şey. Yaşamak öyle güzel, hissederek. Emeğinize sağlık.
Bu videodan sonra içime veya bana bayağı sebepsiz bir mutluluk geldi. Bu nadir oluyor sebepsiz coşku, sebepsiz sıkılma çok nadir oluyor ama şimdi tamda öyle oldu.:)
Değindiğin soru (33:57) benim için de büyük problemdi, eğer bir tanrı yoksa hiçbir şeyin anlamı olmadığını ve yaptığım her şeyin de kozmik ölçüden bakarsak çok değersiz olduğunu düşünüp bu çok acımasız diyordum ve tanrı sırf bu yüzden bile olmalı diyordum. Dediğin açıdan bakınca daha anlamlı geldi her şey ama yine de hala tanrının var olduğunu reddettim denemez... Teşekkürler Dilozof, sen bu dünyaya fazlasın o yüzden cennette ebediyen takılmanı sağlayacak bir tanrı fikri gayet cazip gibi görünüyor :)
Dilara hocam, yine derin bir sorunu arı duru çözümleyici sistematikle yapıyorsunuz. Harika gerçekten. Kısaca; videonun ilk bölümünde “sıfat” demeyip “veçhe”, “türeme” ya da “yansıma” terimlerini kullanırsanız, İslam kelamındaki Mu’tezile ve karşıtlarının Tanrı’nın sıfatları olup olmadığına ilişkin Mu’tezile’nin karşıtlarına bir türlü izah edemediği bir yanılsama ve yanlış anlamadan azade olunmuş olur der, bedenden neş’et eden zihninize sağlık dilerim.
Popüler felsefe yapmakla eleştiriliyosun ama spinoza anlatanlarla kıyasladığımda gerçekten çok iyisin. Çünkü çoğu edebiyat parçalıyorlar ki , Spinoza edebiyat yapmadan, gayet kuru bir dille anlattı felsefesini. Tekrar tebrik ederim.
hanımefendinin konuya ne kadar hakim olduğu ne kadar çalıştığı ortada bunun için tebrik etmek lazım. ama RUclips’un sanırım zorunlu hissettirdiği bu tempoda felsefe konuşmanın zor olduğu kanaatindeyim. ulus baker’in sanat ve arzu seminerlerini defalarca dinlemiş biri olarak kıyasınızı tekrar düşünün derim. video temposu not almayı bile zorlaştıracak kadar hızlı. ama kaynak vermiş o güzel. videoyu izleyip kaynaklara bakacak olsak tekrar konuya dönene dek kanal kapanmış olur. bu z kuşağını 3 saniyede yakalamalıyız kurgusu bütün RUclips içeriklerini aynı biçime soktu ki asıl sorunum onla vesselam
@@semx6122 Ulus Baker'in sanat ve arzu seminerlerini bende defalarca izledim. Dikkat ederseniz, kıyaslamamı Spinozayı yanlış aktaranlarla ( edebiyat parçalayanlarla) ilgili yaptım. Dilara hanım net bir dille yanlışsız aktarmış. Videonun amacı zaten spinoza felsefesini detaylı analiz etmek değil, Spinozayı tanıtmak olduğu için bence başarılıydı. Fakat Ulus Baker'in spinoza okuması kadar derin değil tabiki. İlgilenenler varsa sözgelimi:) ileri aşamalar için bende tavsiye ederim Ulus Baker'in seminer dizisini.
spinozayı dücane hocadan öğrenip sindirdiğim için dilaranın pekiştirmesi gömleğe yama gibi ama güzel.
Felsefeye çocukken ilgim vardı fakat hayat koşulları yüzünden sadece bakınarak geçirdim üzerine eğilme fırsatım olmadı ve bu kanalı yeni keşfettim. Diğer kanallara oranla gerçekten çok beğendim, dediğinizi doğrulamış oldum bir çeşit :) Spinoza bilgim dahilinde değil ama madem burada rafine birkaç kişisiniz size sorayım sorumu belki dönersiniz. Özgür iradenin varlığından söz edebilmemiz için minimum yeterli özgürlük ortamında olmamız gerekmez mi? yani beyninin belirli bölümlerinin aktive edildiği denek zaten özgür bir ortamda olmuş olmuyor ki en başta ? (her ne kadar rıza vermiş olsa da) orada doğanın kendisinin değil insanın kendi isteklerine göre oluşturduğu bir ortam var sonuçta.
@@caglayesimoglu1107 Sana özgür iradenin doğuşunu anlatayım. Babanın annen ile çiftleşmesi sonucu babandan gelen milyonlarca sperm ile dünya'nın en kalabalık maratonunu muhteşem performansinla diğer rakiplerini geçerek altın madalyayı kazanarak annenin rahmine yerleşmen özgür iradenin doğuşudur. Spinoza beş para etmez bir adam.
Oscar Wilde kısmına ek olarak ;
''Eğer aşağı doğru akan bir su düşünebilen bir varlık olsaydı, kendi özgür istenci ve iradesiyle aşağı doğru akmakta olduğunu düşünürdü.''
Bu yinede ozgur iradeli olmadigini gostermez insanın veya dusunen bir suyun.Daha fazlasina ihtiyac var en azindan bunu savunabilmek. Çünkü özgur irade dedigimiz sey zaten secenekler arasindan istedigini secmek degil mi hatta secenek yaratmak potansiyel secenekleri bulmak?Burda Bir secim soz konusu ama bir insan kalp krizi gecirdiginde bu durumun onun ozgur iradesi disinda kendi secimi disinda gerceklestigini bilir ve ona ozgur irade demez dusunebilmesine ragmen kalp krizi kendi disinda gerceklesir bu onun ozgur iradesi olmadigi anlamina gelmez su ornegi insanin kalp krizi dir kendi seciminden bagimsiz vucudunun isleyisine devam etmesidir yani iradesi disinda gerceklesir ve buna ozgur irade demez zaten ozgur irade dedigi sey secimler arasindan secim yapmak secenek yaratmak.Bu konuda alvin plantinga ozgur iradeyle ilgili goruslerine bakabilirsin
@@gn9941 bir bedenin var ve bu beden, etkilemeye ve etkilenmeye açık. Yani fizik yasalarına tâbi. Bu durumu kolayca kabul ediyorsun. Fakat iş iradeye gelince kabul edemiyorsun. Bu evrende varolan her fiziksel sonucun bir nedeni olduğu gibi irade dediğiniz şeyin de bir nedeni var. Yani irade kavramı, nedensellik ilişkilerinden muaf olamaz. Bu durumda insanın yaptığı tercihler, seçimler ve aldığı kararların nedenleri var ve siz bu nedenlerden bihabersiniz. Bu bilgi eksikliği ise sizi özgür irade yanılsamasına düşürüyor. Plantinga oku demekle tartışma olmaz.
@@gn9941 seçenekler arasından istediğini seçmek diyorsunuz ,peki ya isteklerimiz, onlar nasıl oluşur ?
@@gn9941 Tanrı yaratmadan önce biliyor dünyada işimiz ne olacak.Aynı tanrı bildiği halde cehennemde sonsuza dek bizi niçin yakacak?
@Nazir Cihangir Islam Heidi Ravven’in geçtiğimiz yıl yayımlanan bir kitabı-
nın adı Türkçe’ye şöyle çevrilebilir: Kendinin ötesindeki
Benlik: Alternatif bir Etik Tarihi, Yeni Beyin Bilimleri
ve Özgür İrade Miti. Bu kitabın bir radyo tanıtımında
yayıncı programına şu ismi koydu: “Spinoza’nın Bildiği
ve Sinirbilimin Şimdilerde Keşfettiği Şey Neydi? özgür
İrade Diye Bir Şey Yok!” Ravven’in kitabında ayrıntılarıyla
gösterdiği gibi, Spinoza sahiden de ancak yirmibirinci
yüzyıl bilimi sayesinde nedeşecek pek çok olguyu yaklaşık
üç yüz elli yıl önce kendi öğretisinde açıklamıştı (Ravven,
H.> 2013). Bu çok az filozofun başarabildiği bir şeydir.
Filozoflar doğru sorulan sormakta ve doğruyu arama
sürecini tetiklemekte her zaman önderdirler, ama doğru
yanıta giden patikaları sezdirmek konusunda her zaman
güvenilir olmayabilirler. Onlann düşüncesinin derinlik ve
genişliği çoğu zaman bizi sorunların hakiki güçlüklerini
keşfetmeye sevk eder. Spinoza ise bununla yetinmemiştir.
Kendimizi kararlarını bilinçli alan, o kararlara göre
de özgürce eyleyen varlıklar gibi duyduğumuz açıktır.
Az önce kendime bir kahve almayı düşünmüş ama son-
ra masamdaki yarım bardak soğuk suyu içtikten sonra
kahveyi almamın daha iyi olacağına hükmetmiştim. Ni-
tekim öyle de yaptım. Besbelli bu tercihi benden başkası
yapmamıştı. Suyumu bitirdikten sonra kahveyi almayı
seçen özgür bir “ben” vardı ve seçimini hayata geçirmişti.
Gündelik yaşamda olup biten pek çok şeyde bu türden bir
fail öznellik bulduğumuz, söz konusu kendi eylemlerimiz
olduğunda da tastamam özgür iradeyi en derinlerimizde
hissettiğimiz doğrudur. Bunda şaşılacak bir şey yok! Ama
konuya biraz dikkatli bir düşünüşle eğildiğimizde, tam da şaşırmamız gerekenin bu olduğunu fark ederiz: Özgür
irade inancı bu denli kuşku götürmez biçimde içimize
nasıl ve ne zaman yerleşti? cevabı sana bırakıyorum
"Rüzgar gibi olun..." Birkaç ay önce üniversitede kardeşinize rastlayıp size selam yollamıştım. İnanılmaz bir tesadüftü benim için. Aslında kardeşiniz benim öğrencim hiç olmadı. Sadece bir kere bir sınavda gözetmen olarak onların sınıfında bulundum ve aramızda kısa bir sohbet geçti. Onu 90ların rock gruplarından "Extreme"in solistine benzetmiştim ve bunu duymak onun da hoşuna gitmişti:) Epey zaman sonra size ve harika kanalınıza ulaşmam ve videolarınızdan birinde kardeşinizi görmem ve tanımam ve sonrasında onu üniversitenin bahçesinde görüp, sadece size selam yollamak ve hayranlığımı iletmek için heyecanla konuşmam büyük bir düzenin planlı bir parçası olmasa gerek:) Yaşamanın ve yaşamın içinde mutlulukla var olmaya çalışmanın bir parçası sanırım. Rüzgar gibi olmak... Harika ve ilham verici... Kendinize çok iyi bakın... Sevgiler...
Felsefeye dair hiçbir ilgim yokken, bir videonuza denk geldim ve ilk yüklemiş olduğunuz videodan itibaren izlemeye başladım. Bugün tüm videolarınızı bitirmiş oldum ve hayatıma yeni bir "güzelliği" yani "felsefeyi" kattığınız için çok teşekkür ediyorum.
felsefe muhabbeti yapılan bir kanal ve 127 bin abone. bence gelecek için olması gerekenden fazla karamsarız. evet saçma sapan hesapların belki milyonlarca takipçisi var ama bir felsefe kanalı için 127 bin takipçi demek gerçekten çok şey demek. bu insanları bir araya toplamak da büyük iş. dilozofa da bu vesileyle teşekkür edeyim.
"Olması gereken" biraz saçma oldu :D
@@vrooomm2319 karamsarlık her daim olması gerek :) Aksini düşünemiyorum. Sadece abartmadan. Uslu uslu karamsarlık :)
@@korayulgen3826 Ya ahahahahahshshsjhsjshsjsmc
Bence İbrahimi dinden yani islamdan yola çıkarak panteizmi anlamak daha çok yol açıcı olur, görüşündeyim. Diğer düşünce tarzlarının sonu yok, devamlı üretirsin. Spinoza 323 sene önce düşünmüş şimdilerde ise olay aynen devam ediyor.Ha işte bu dememiz mümkün değil. İbrahimi dinler konuyu bir noktaya bağlamışlar. Diğerleri daha asırlar boyu araştıracaklar.
@@nurettinyilmaz4094 E yeni hiçbir şey katmadın ki ortaya sen ne konuştun şimdi :D
10. sınıf öğrencisi olarak felsefeyi zaten aşırı seviyorken sayenizde daha ve daha çok sevmeye başladım. Şanslı biriyim ki tamda spinoza ile ilgili bir araştırma ödevim vardı. Ve bu seri işime çok yaradı. Çok çok teşekkürler....
İnsanın özgürlüğünün imkanı kısmında aklıma ismi lazım olmayan bir yazarın şu satırları geldi: “Bir bakıma, insan gördüklerinin toplamı kadar uyanık, görmediği şeylerin sonsuzluğu kadar uykuda oluyor.”
Yazarın ismini öyrene bilirmiyim?
@@justsomeone8624 hasan ali toptaş
:) necip fazıl diye düşündüm ismi lazm diil diyince@@berkebasakcoglu7563
youtube bildirim çanında bu sayfanın yeni video eklediğini gördüğümde içimde tarifsiz bir neşe oluyor.
Çok donanımlı birisiniz, harika bir anlatım tarzınız var.
Akademik kariyerinizde başarılar, severek takip ediyoruz 👏👏☺️
Konu bağlamlarını çok açıklayıcı şekilde düzgün bir anlatımla anlatmanız müthiş..Tasavvuf ve spinozo ile ilgili bir kayıt sanırım birçok izleyici tarafından bekleniyor
Verdiğim kararları gerçekten kendimin mi verdiğini uzun zamandır sorguluyordum. Neden bazı konularla ilgilenmek ilgimi daha çok çekiyordu? Neden o kişi onu yapmayı sevmiyordu da ben seviyordum? Neden bazı olaylara verdiğim tepkiler diğer insanlardan daha farklıydı? Açıkçası birçok insan bunu "her insan farklıdır, hepimiz birbirimizden farklı olduğumuz için farklı düşünür ve farklı tepkiler veririz" diye yorumlar ve tartışma sona erer. En klasik cevaplardan biri olan bu sözler, bana bir türlü yeterli gelmiyordu. Çünkü seçtiğim şeyleri aslında kendimin seçmediğini düşünüyordum. Seçtiğimi sanıyordum ama oysaki gerçekten ben seçmiyordum. Yüzde yüz bir özgür iradeye kesinlikle sahip değildim ama bu özgür iradenin yarısı da benim değildi. Hatta hiçbir payım yoktu seçimlerim üzerinde. Doğduğum aile ve çevresel faktörlerin etkisiyle örülmüş çocukluk belleğim ve bilinçaltım, yaşadığım çağ ve o çağın gerekliliklerine göre bir hayatım vardı sonuçta. İşte tam da bu yüzden özgür iradeye sahip olabildiğime inanamakta güçlük çekiyordum. Bazı alanlarla neden ilgili olduğumu, neden farklı tepkiler gösterdiğimi, neden bir şeyi seçerken diğerlerini seçmediğimi (ayrıca aradan yıllar geçtikçe değiştiğimizi ve eski bizle şimdiki bizin aynı olmadığını düşünürüz fakat yıllar önce karşılaştığımız bir olay ya da durumu şimdi yaşadığımızda verdiğimiz tepkiler veya oluşturduğumuz düşünceler aynıdır. Bunun sebebini de hâlâ sorguluyorum. Genellikle unuttuğumuz için tepkilerimiz yine aynı olabilir fakat bu bile bizim değişmediğimizi gösterir aslında), neden belli bir karakterim olduğunu açıklayamıyordum. Bunlarla alakalı pek bir araştırma yapmamıştım, sadece uzun uzun düşündüm ve kafamdakileri not aldım hatta ileride imkanım olursa diye bu olayı kanıtlayabileceğim uygulamalı deneyler yazdım. Daha da ileri gidemedim maalesef. Yazdıklarım, diğer notlarımın arasında sıkışıp kaldılar. Ayrıca o zamanlarda sık karşılaştığım klasik bir söz grubu vardı, "başına neyin geleceğini seçemezsin ama vereceğin tepkiyi seçebilirsin." Şimdi, özellikle de bu videodan sonra tebessümle okuyorum bu sözleri. Çünkü insanın, bir şeyleri kendinin seçebildiğine inanmaya ihtiyacı var. O zamanlar bu sözü gördüğümde karşı çıkmıştım, verdiğim tepkileri de seçemem ki diye. Fakat sonraları fazla muhalefet olmamaya karar verdim. Belki de ben yanlış düşünüyorum diyerek zihnimde dolaşmaktan sıkılmış bu fikri rafa kaldırdım. Ancak şu videoyla beraber Spinoza gibi düşünmüş olmam beni hem şaşırttı hem de daha fazla düşünmek ve daha fazla sorgulamak, soru üretmek için umutlandırdı. Keşke bu düşüncem üzerine bir şeyler daha yazabilseydim ve birkaç araştırma yapabilseydim dedim. Çünkü sadece zihnimde dolaştırarak fikrin canını sıkmış olucam ki fazla üzerinde durmamamı söyledi :)
Çok yormuşsunuz kendinizi
Bu bölüm Dilozof'un şaheseri olmuş. Cidden bu bölümden sonra diğer bölümler için sabırsızlanıyorum.
Bize kattıkların için teşekkürler Dilara❤️
Çok teşekkürler Dilara hanım sizin dünya görüşünüz beni çok etkiledi.Dileğim odur ki,sizin gibi bayanlar ülkemizde çoğalsın.
Etkileyici anlatımınız ve hissettirdikleriniz için çok teşekkür ederim. Yolunuz açık başarılarınız daim olsun.
Antik felsefeden modern felsefeye kadar külliyata çok hakim olmadığımdan ve felsefeye ilgimin olduğunu biraz geç yaşlarda fark ettiğimden dolayı, Locke'un ve Spinoza'nın felsefesini bilmediğimden kendi düşünsel yolculuğumla bu kanıya ilk varan kendimim sanıyordum. Düşünmek, felsefe yapmak güzel şey ama biraz meraklı olup felsefeyi, filozofların fikirlerini okuyarak eş zamanlı takip etmeyince benim gibi 2000 li yıllarda tekerleği yeniden icat etmiş gibi olunuyor.
Ben özgür irade konusuna ''algoritma'' metaforuyla yaklaşmıştım. Doğduğumuz andan beri edindiğimiz tüm duyusal veriler, doğuştan gelen iç güdülerimiz, büyüme evresi boyunca yaşadığımız duygusal travmalar, takipçisi olduğumuz ideolojiler, inançlar, gelenekler, tabular, beslendiğimiz gıdalar, ailemiz, bulunduğumuz toplum, coğrafya, tüm bunların bilinç altımızdaki iz düşümleri ve belki pek çok farklı etkene daha maruz kaldığımızda ortaya deterministik bir algoritma çıkıyor, yeni eklenecek verilerle bu algoritma güncellenebiliyor fakat bu onu deterministik olmaktan azad etmiyor. Bundan sonrası ise bu algoritmanın karşılaştığı olaylara (örneğin birisinin size bir tercih yapmanızı istemesi durumunda) bir kimyasalın başka bir kimyasalla reaksiyona girmesine benzer bir şekilde tepki vermesi gibi geliyor bana. Burada beden bütünlüğü bakımından bir bireyin karar vermesi ''özgür irade'' ilüzyonuna sebep oluyor. Libet deneyi bu teoriyi destekler nitelikte ama daha fazla çalışmalar yapılırsa bu felsefeye ilgi artabilir.
Eğer bu felsefeyle hareket edilirse, günümüz hukuk sistemi, psikoloji, sosyoloji gibi pek çok alanda güncellemelere gitmek zaruri olur.
O kadar güzeldi ki. Gökyüzünün renklerine bakarken varlığımı düşünmek. Çok keyif aldım.
Felsefede öğrendiğim kavramların detaylısını bu kanaldan öğreniyorum saolun
“Spinoza pek çok açıdan zamanının çok ilerisindeydi, ama sadece bu da değil: Bizim zamanımızın da ilerisindedir. Spinoza ‘mucizesi’ derken kastettiğim budur.”
Frederic Lenoir
16 aralikta cumhuriyet gazetesinde hakkinda bir yazi ve kitap tanitimi vardi,kitap listeme ekledim.spinoza dayımı yahudi cemaatinden kovmuşlar.
Öylesine saf açık ve güzel bir anlatımınız var ki hem anlattığınız konuya hakim oluşunuz hem de konunun özünü çok iyi bir şekilde verebilmeniz olsun sizi youtube platformunda video yükleyince sevinçten havalara uçtuğum tek kanal yapıyor
Tasavvuf videosu gelmeli bence
Hallacı Mansur ve Yunus Emre vs Spinoza
Vahdeti vücut ve panteizm videosu mesela
Aynen benziyor
Bazı yerleri birkaç kez olmak üzere, adete nefesimi tutarak iki kez izledim. Sağ olasın, var olasın, conatus'un daim ola güzel insan.
Konular, anlatım ve bilgiler muhteşem ama Spinoza bizi aştı. Anlayabilmek için temel bazda fizik, matematik, sosyoloji, mantık, psikoloji ve tarih bilmek gerekiyor. Tabii bunlar felsefeye zemin hazırlamak için. Çok teşekkür ederim emeklerinize sağlık.
İnanılmaz anlatım. Felsefeyi çok değil ama kendisini merak eden insan için Tablet bilgiler. Teşekkürler
İçerik, anlatım, tavır... Hepsi müthiş. Hızlandırmaya kıyamadım. Aheste aheste anlaya anlaya dinledim. Bayılıyorum... Harikasın diloş.
Şahanesiniz, gurur duydum. Analiz, kıyaslama, net bilgi ve akılcı yorumlar. Tüm incelikleriyle bir kadın ruhu burada yansıyan.. başarılar dilerim 🍀🌸
pazar günü keyfi: kahve + defter ve dilozof miss :)
@Muon Tau peki bu yorumdan arkadaşın çok kahve içtiğini nerden çıkardın?
@Muon Tau Sana inek sütünün de faydasından ziyade zararları da olduğunu söylesem peki, içmeyi bırakabilir misin? Başkasının sağlığını düşünmek, onun ona söyleyeceklerime muhalif sözler sarf etme ihtimalini düşünmeden, okuduğum makalelerden edindiğim ''bilgi''leri aktarmaya çalışmak da benim deneyimim olsun varsındı şimdi.
@Muon Tau en sevmediğim insan tipi. Sigara keyfinde de sigara zararlı ama ha haberin olsun falan. Lan gerizekalı biliyoruz zaten sigaranın da kahvenin de zararlı olduğu bilgisini sizden öğrenecek kadar salak değiliz. 5 yaşındaki çocuklara söyleyin.
Herşeyin azi karar çoğu zarar.en doğrusu budur tayyar.
Ya Selin hanım keyif aldığı bir atmosferi ifade etmiş siz olayı nerelere taşımışsınız. Konudan sapmış adeta sabote etmişsiniz. Bu bilgileri araştıran herkes öğrenir bunun yeri burası değil arkadaşlar. Video Konusu hakkında tartışmak daha gerçekçi ve akılcıdır diye düşünüyorum saygılar
Aktı gitti... Hiç sıkılmadan saatlerce dinlerim. Arka plan ve ön plan oldukça renkli ve seyir zevki de ayrıca yüksek.
Bir de Spinoza'nın bu katkılarını modern fizikte evrenin rastlantısallık kuralları olarak düşünebileceğimiz quantum fizik bağlamında yeniden yeniliklerle yorumlamak lazım. Videolar için teşekkürler.
Kesinlikle katılıyorum. Büyükler fiziğinden yola çıkınca tabi ki sifir ranstlantisallik sonucuna veriliyor ama parçacık fiziginden yola çıkınca herseyin bir olasılık olduğu sonucuna geliyoruz. Bizim nedensellik dediğimiz şey sadece olasılıkların belli bir noktada ağırlık kazanması. Bu aslında spinoza ile celismiyor bence. 1/1 olasilik sadece var olmak olasılığı. Diğer hersey birden küçük bir paya sahip. Yok olmak yada hiçlik ise 0/1 demek olduğu için anlamsız. Hani neyle bireyden söz etmek dahi saçma. Böylece var olanların varlık alanı içinde rastlantısal hareketleri söz konusu. Yani yarın sürü içinde bir ceylan aslana yem olacaksa bunun hangi ceylan olacağı belli bir olasılık dağılımıdır. Hiç kimse bunu aslanın aç olmasından ve buna benzer nedenlerden yola çıkarak kesin olarak bilemez. En yaşlı veya en genç ceylanlardan bir tanesi veya hastalık geçiren bir ceylan olabilir vs. Ama eninde sonunda aslan bir tane ceylan yiyecektir ve bu zorunluluktur tabi ki. Kısacası Kaos teorisi olmadan bugün bunları konuşmak bana göre biraz eksik kalır.
Bir daha izledim. Bu kadar sürede gayet güzel anlatmışsınız. Spinoza hele Deleuze yardımıyla okununca gerçekten insanı hayretler içerisinde bırakıyor.
dakika göstergesinde başlık vermen çok iyi olmuş dilara (: eline sağlık... harikasın (:
Kesinlikle
Yüzündeki heyecana bakın anlatırken mutlu oluyor, işini severek yaptığı her halinden nasılda belli; umarım bir gün bende yaptığım işi severim.
Ütü yaparken Spinoza dinlemenin faydaları: " yanlış tercihlerim sonucunda, evde ütü yapmak önemli sorumluluklarım arasına girdi" düşüncesi ile kendini suçlama psikolojisinin hafiflemesi...😊
Anlatımınız anlaşılır ve akıcı ... yeni çalışmalarınızda başarılar.
@@eminecavdar9412 ütü yaparken 3. Videoma geçtim ve dinlemeye başlamadan önce yorumlara bakarken sizi gördüm ahahaha
Şimdi daha da netleşti. Bunu Doğan Cüceloğlu da söylemişti. Biz tümüyle geçmişimiziz. Bu sadece bizim dünyada var olduğumuz günden itibaren başlamış değil. Seçimlerimizi etkileyen faktörlerden büyük bir kısmı da genetik miraslarımızdır. Hastalıklar, korkular, davranışlar vb. Çok keyifli bir paylaşım. Bütün bu bilgileri harmanlayıp kolay ulaşılabilir hale getirdiğiniz ve böyle bir paylaşım ortamı oluşturduğunuz için teşekkür ederim dilozof
Neden bölümünden bahsettiğiniz zaman aklıma geleni paylaşmak istedim.
"Her harektimizden önce bütün sonuçlarını tahmin etmeye çalışsak, bunları ciddi olarak düşünsek, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da hayali sonuçları düşünmeye kalksak, kımıldayamayız bile, tek bir adım atamayız."
José Saramago - Körlük
Emeğinize sağlık, çok güzel bir paylaşım olmuş.
Çok teşekkürler dostum. Alışveriş sepetindeki diğer kitaplar arasına bunu da ekleyip siparişi tamamlıyorum.
Harika bir kitap.
Tanrının var olduğunu düşününce var yok olduğunu düşününce de yok oluyor aslında ama bir yandan da varlıksallığından bahsedilen her şey olmayı hak eder ne dersin ☀️💓sevgiler
Mıknatıs raptiye iğne metaforu çok etkileyiciydi
Nefis bir yayın olmuş. Tebrikler ve teşekkürler Dilara hanım.
Çok güzel bir video olmuş teşekkürler. Panteizme ilgi duymaya başladım sanırım.
Oldukça yoğun ve faydalı bir videoydu. Aklınıza sağlık.
Panteist oldum hayırlı olsun :D yine harika bir video! Teşekkürler 🙏🏻
O zaman emin ol 3 gün sonra bir başka şeyde olabilirsin:) hemen karar verme:)
@@myvslr-kisiselblog döner dolasir yine panteist olur. Bende döndüm dolaştım panteist oldum
@@sudebera836 Neden bu kadar eminsin? Yıllardır tanrı var diyorsunuz, bu tanrı nerde bulan varmı acaba? Tanrı doğanın ta kendisiyse, kaos yaratan bir tanrı olduğu kesin.
Videolarınızı izlediğimde,bilgilendiğimde,mutlu oluyorum ve ayrıca sapyoseksüel olduğumun daha çok farkına varıyorum.Teşekkürler Dilozof :)
Kafamızı allak bullak eden dilozofumuza ❤️❤️
Bu kitabı ihmal etme sevval gercege cagri kitabi felsefe edebiyat kitabı okumalusin tafsiye ederim
Seni dinlemek huzur veriyor huzur ❤ ❤❤❤❤❤❤❤❤
Az evvel keşfettim kanalınızı çok güzel
Almanya’dan sevgiler 🌈🌞🎈
Daha bir kac gun once “Do we really have free will” diye bir yorum okumustum sosyal medyada ve aklimi cok kurcaliyordu gunlerdir. Bugun de bu video yu izlemek varmis. Tesekkurler Dilara. Bir sene geriden geliyorum ama yoldayim. 🧡
şimdi şöyle bir duralım ve şu soruyu soralım madem özgür irade yok bunu bildikten sonra insan kendini nasıl hissetmeli durmalı mı yoksa hıhh deyip olağan hayatına devam mı etmeli bu bilginin bilinmesi neyi ortaya çıkarıyor
@@gul4650 deneyi ben mi yanlış anladım acaba istek komutlarını düşünmeden önce düşünen bir beynimiz var diye biliyorum
Barış Bey nasıl anmıyorsanız öyledir.
Tek kelimeyle muhteşem...Bana çok farklı bir bakış açısı kazandırdınız...Özellikle, finaldeki ' Rüzgar gibi olun. ' sözü beni çok etkiledi...Teşekkürler...
Şahsi görüşüm; özgür irademiz yoktur, ama yaptıklarımızdan ve yapmadıklarımızdan sorumluyuz. Ve hatta sorumluluklarımızın da sınırı yoktur.
Kesinlikle sorumluyuz. Çünkü yaptıklarımızın nedenini, geçmişi şimdiyi geleceği sorgulama ve kurgulama kapasitemiz, zihnimiz var. Katılıyorum.
@@ekinyalcnkaya8430 Bana katılmakta emin misiniz? Determinizmi, Aristo'nun mantık ilkelerini, dili; hakikate ulaşmada engel olarak görüyorum. Kuantum mekaniği bulgularının, bunları güvenilmez hale getirdiğini iddia ediyorum. Diğer yorumumu da okumanızı tavsiye ederim.
@@ekinyalcnkaya8430 Zihnimizin "özgür" olduğu, genetik, sosyal, anatomik, rastlantısal etkilere açık olmadığını mı düşünüyorsunuz? Her davranış, düşünce ve duygulanım için, özgürlüğü zedeleyen ya da ortadan kaldıran hikayeler yazabiliriz. Hayat ve edebiyat, bunun yığınla örnekleriyle dolu.
Özgür irademiz yoksa nasıl sorumlu oluyoruz?
@@kayrayarar ışık hem dalga hem foton olur mu ? değil mi ama. 3. halin imkansızlığını Aristo söylemişti. Aristo ve Nevton gündelik işlerimizde işe yarıyor. Ta ki üstüne vazife olmayan düşüncelere dalmazsan.
Akıcı ve anlaşılır anlatımınız için çok teşekkürler.
Ağzına sağlık,çok etkileyiciydi.
Son 10 dakikada çok keyif aldım. Yeni çağ spirituellerin de sürekli ifade ettiği "an"da kalmaya felsefi bir destek verdiniz. Yayınlarınızın devamını dilerim.
Sipinoza 300 yıl önce özgür irademiz yoktur demiş, ama 1350 yıl once"Cebriye" de " özgür irademiz yoktur, rüzgarın önündeki yaprak misaliyiz" demiş
Aksini söyleyen felsefecilerde çok, herkes birşey demiş
Mutezile Mezhebi de tam tersini söylüyor😊
evet ilginc.
@@gr645 mutezile ve maturidi... bunlar Ehli sünnet kelamcı ekolün önde gelenlerinden dir aralarında fikir ayrılığı vardır
Benim bildiğim kadarıyla eşariler ozgur irade yoktur der maturidiler vardır der
zaten özgür irade olmazsa bu dünyada sınav olmaz
@@ruscatv3034 Kelamcı ekol demek istediniz sanırım ? Evet Maturidi ve Mutezile akılcı Ekoller tabi Mutezilenin de çok hatalı görüşleri var ama düşünmeyi çok önemsemeleri önemli
Canım Kardeşim çok felsefeci dinledim senin kadar güzel anlatan görmedim selam sana
Spinoza’ya doyamıyorumm♥️
Size bu kadar doyumsuz gelen Spinozanın neyine doyumsuz sunuz mesela?
Bu ifadenize sebeb olan nedir?
O zaman ethica yı evir çevir oku burada ki yüzeysel tanımlamadan çok daha ötesini görürsün bence
Keşke bende öyle diyebilsem ödevi yapabilmek için kaç saatir felsefe videolarına bakiyrm ama anliyamiyorum
Videoların ve ses tonun hitabetin harika Çok teşekkür ederim.
"Özgür irademiz olmasa da özgür direncimiz vardır." Libet
oda yok canlılık üzerine yaşıyoruz belirli şartlarımız var ve bu psikolojiye göre yöneliyoruz yani tanrı bile özgür iradesiz diyebiliriz (eğer varsa ki yok)
@@egegultekin2856 kafan çok karışık birader savın seninle uyumsuz.
benim düşüncelerimin nerdeyse tamamı spinoza ile aynıymış. videoyu izleyince farkettim. sanki kendimi gördüm spinoza ve doğa tanrı anlayışında. böyle yalın ve net anlatımın için teşekkürler dilara.
Vahdeti vücud ve sudur teorileri de spinozanın tanrısı bağlamında incelenebilir
Yeryüzünde ne yazıldıysa insan yazdı, ne söylendiyse insan söyledi... Mükemmel bir özet ifade...
bu arada senden özür dilerim objektif olmadığını düşünüyordum,muhtemelen ilk zamanlardan beri abonenim daha bi haftadır görüşlerini anlayabiliyorum
Harikasın Dilara 🤗🤗♥️♥️Özellikle son dakikalardaki “ya yaşamak işte” vurgun beni benden aldı. Rüzgarın bol olsun. İyi ki varsın🍀🍀
öyle bir filozof düşünün ki herkesin ondan anladığı başka başka. en iyi felsefe dediği görüşler yorum farklarında manidar duruyor
Bu kitap tam sana göre sevval gercege cagri kitabi felsefe edebiyat kitabı okumalusin tafsiye ederim
Harika.... Etica yı okumaya çalıştığım bu günlerde çok rahatlatıcı oldu. Çoook teşekkürler.
Tek kelimeyle: muhteşem! 😍
Bu kitabı ihmal etme sevval gercege cagri kitabi felsefe edebiyat kitabı okumalusin tafsiye ederim
Hayatımda hiç bu kadar birini dinlerken dikkat kesilemedim gerçekten beni en derin düşüncelerime itiyosun herkesin seni dinlemesi gerek sen günümde en güzel detaysin emeklerine sağlık bize kattıkların çok
“Bir başkası için zorunda olmadığın halde iyilik yapmak” deterministik yaklaşıma göre zorunda olmak değil mi zaten?
Şahane bir paylaşım . Çok faydalandım. Harikasınız ❤
Kutsallıktan arındırılan bir yaşam aksine göre daha anlamlı bence
"Ya yaşamak işte"
@Muon Tau Farklı anlamlar yüklüyoruz o halde
@Muon Tau Eğer Tanrı olmasaydı sende olmazdın. Eğer sonum yokluksa varlığım niye?
@Muon Tau tanrı insanların hayatta anlam bulmak için uydurdukları bir şeydir bu durumda, sadece ölülerin deneyimleyebileceği bir öteki dünya var olanlar için bir şey ifade etmez. sen var olmak için bu nedenden güç alıyorsun o kadar
@@lcaiyn bu dediğin inançtır kanitlanamaz ister kabul edin ister etmeyin doğa inanç dünyasıdır bilim inancın çocuğudur.. doğa tamamen inançlar bütünüdür gerçek diye bişey yoktur..
@@vatandas178 bir şeyleri temellendirmek için temel almakla gelecek adına varsayımda bulunmak aynı şey değildir
bize katkılarımızdan dolayı çok teşk ederim .hiç sıkılmadan dinliyorum :)
Video için çok teşekkür ederim.
Bir önceki videodan bir kaç itirazım var:
Tanrı’nın varlığının evrene içkin olması, antropomorfizmden kaçınmak için söyleyebileceğimiz bir şey ise buna ne gerek var?
“Madde zıddıyla kaimdir” ilkesi gereğince varlık yok iken yokluk da yoktu. Buradan hareketle varlığın zorunlu olduğunu söylemek ne kadar doğru?
Yukarıda belirttiğim yerde, Tanrı’nın varlığı meydana getirmesi itibarıyla yokluğun da olduğunu çıkarsamış oluyoruz.
Öte yandan tasarım argümanında var olan, kişinin ürettikleriyle olan ilişkisi antropomorfizme kapı aralamaz; çünkü onu yokluktan var etme gücüne hiçbir beşer sahip değildir.
Bunun yanı sıra panteizm akımında Tanrı’nın evrene içkin olması onun nedeni olmadığını gösterdiği için kusurlu değil midir?
“Tanrı’nın nedeni kendisidir” önermesi doğrudur ve gerçektir ama bunu evren hakkında cari kılmamız evrenin nedeninin ne olduğunu sorgulamaya götürür. Şu halde Tanrı hakkında düşündüğünüzü evren hakkında neden düşünemezsiniz sorusunu suyu ıslatan şeyin ne olduğunu sormakla eşdeğer tuttuğumu ifade etmek istiyorum.
Allah’ın evrene olan içkinliğini çerçeveleyen panteizm, bana İslam düşünce tarihindeki Hulûliyye Mektebini hatırlatıyor.
Tekrar teşekkür ederim!
Sağlıcakla...
Inanilmaz şeyler öğrendim ve çok etkilendim teşekkür ederim dilara...
Tasavvufta Allahin tecelli etmesi denir cok guzel anlatmissin thank you
Bu videodan sonra bir nörofelsefe videosu gelse keşke😍
Oscar Wilde öyküsüne ithafen
Spinoza'nın şu sözü aklıma geldi;
"Havaya atılan bir taşın eğer bilinci olsaydı, yere kendi isteğiyle düştüğünü sanırdı."
Niye öyle sansin ki! Bi de şöyle düşün eğer bilinci olsaydı beni kim yerimden etti de diyebilirdi? Veya ziplayabiliyormusum! Yani Oscar vild3 söyleyince doğrumu oluyor? Bilinç derken ne kadar bilinç. İçinde irade var mı veya düşünebilme, muhakaem edebilme? 3ger bunlar varsa tasda çok daha farklı şeyler düşünme, sorma ihtimali vardır demektir. 😱
Muhetesemsin ya, iyi ki var bu kanal, iyi ki bilgini bize aktarmayi sectin sevgili Dilara, yolun acik olsum, emin ol bu toplumsal katkin karsiligini bulucak.
Dilara :) Bir rüzgar gibi :)
Tebrik ederim. Spinoza'yı anlamakta çok istifade ettim. Teşekkürler.
" özgür irade yoktur"diye yargıya verebilmenin bile özgür iradenin varlığını gerektirdiğini bilemeyecek kadar felsefe fukarasiyiz.
👍vaov😁 mükemmel dostum
özgür irade yoktur derken bile özgür irademiz yok işte
@@lcaiyn o zaman "özgür iradenin olmadığını " biçimindeki düşüncenin doğru olduğundan hiçbir zaman emin olamazsın çünkü insan düşüncelerinin "esintili bir rüzgarın sesinden "tepelerden duşen bir kayanın yuvarlanmasindan" bir farkı kalmaz.
@@Kemal.1903 doğru diye bir şeyin olduğunu nereden çıkardın, hak adalet doğru yanlış bu kavramları biz üretiyoruz toplum olarak. senin bahsettiğin seçenekler olması, çok fazla seçenek olması durumu özgür kılar mı tartışılır.
Bu videoyu izlerken şunu fark ettim;evrim teorisi ve panteizm birbirlerine çok uyum sağlıyorlar ve bu çok güzel bir tesadüf
Keçê, harikasın... asılinda, vijdanli ve faydalı insan örneğisin
Emeğinize sağlık. Gerçekten çok güzel videolar yayınlamışsınız. Başarılarınızın devamını dilerim.
Bu güzel video için teşekkür ederiz. Ben de şu katkıyı yapmak isterim; anlamın ortaya çıkışında amacı parçaya mı yoksa bütüne mi yüklediğimiz konusunda önemli bir ayırım var. Bir ötedünya inancı, yaşamın bütününe (doğum-ölüm) bir amaç atayarak bütünü anlamlandırabiliyor. Aksi halde aşktan, hissetmekten, tutkulardan, ânı yaşamaktan bahsedilerek amaç parçalara yüklenmiş, anlam onlardan elde edilmiş oluyor. Belki taşıma suyla değirmen döndürüyoruz dersek çok yanlış olmaz. Evet, ebedi bir ötedünya hayatının -eğer söz edebilirsek-“bütününde” anlamsızlıkla karşılaşırız, çok haklısınız. Fakat anlam iki durumda da parçadan elde edilmek zorunda kalındığından, gerek ötedünyada, gerekse de ötedünyasız bu dünyada, aynı derecede anlamsızlık veya anlamlılıkla karşı karşıyayız denebilir. Varoluşçuluk konusunda ise, özgürlük üzerinden anlam türetebilmek için tüm nedenselliği (gerçekleri!) gözardı edebilen Sartre veya Simone de Beauvoir yerine Albert Camus’nun gerçekleri kabullenmiş fakat yine de mücadelesini sürdüren “saçma insan” görüşünü çok daha değerli bulduğumu ifade etmek isterim. Tekrar teşekkürler ;)
Konu ve anlatım süper de gözlük dikkatimi dağıtıyor
Sizi galiba 2 yıl önce, Barış Özcan'ın banksy tablosu videosunun altında yapmış olduğunuz yorumdan tanıdım ve o zaman bir kaç felsefeye dair videonuzu izlemiştim. İyi ki izlemişim. O giderek büyüyen domino taşlarının ilkini çok büyük ihtimalle siz devirdiniz.
nihilizm nedense beni rahatlatıyor... yani anlamsızlık fikri muhteşem bir özgürlük veriyor bana nedense sanki okul 3 aylık tatile girmiş gibi .. :D çok teşekkürler süper bir video...
sizi dinlerken bazen beynim yansada takdire şayan anlatiminiz var sizleri tebrik ederim
Harika 1. Vıdeodan daha iyi sümer tabletlerinde geçen bir cümle 'bütün yaptıklarımız bir rüzgardan başka bir şey değil'
Ben de bu konular hakkında çok düşünüyordum bu aralar.Bu video guzel geldi. Bana da artık;her şey kendi doğasına uygun hareket ediyor, akıp gidiyor gibi geliyor.
Bayılıyorum böyle araştıran, zeki ve güzel kadınlara siz mustafa kemalsiniz
Dilaracığım,muhteşem bir sunuydu.Seni tebrik ederim,Spinoza ve özgür irade bu kadar iyi anlatılamazdı.Tekrar tebrikler ve teşekkürler...👍
Spinoza ile ilgili iki bölüm en sonunda bana Mindfullness(Bilinçli Farkındalık)'a ulaşıldığını düşündürdü. İnsanın özgürlüğünün imkanı kısmında farkında olmak, farkındalık diye bahsedilenlerin ta kendisi. Anın farkında olmak, bilincinde olmak, şu anda yaşamak. Meditasyon ve pratiklerle mümkün olan bir şey. Yaşamak öyle güzel, hissederek. Emeğinize sağlık.
Spinoza'nın bahsettiği şeyin günümüzdeki etkisi çok belirgin.
Sözde hepimiz özgürüz ama devletlerin ve yargının kollarında mahkûmuz.
Bu kitabı ihmal etme sevval gercege cagri kitabi felsefe edebiyat kitabı okumalusin tafsiye ederim
Bu videodan sonra içime veya bana bayağı sebepsiz bir mutluluk geldi. Bu nadir oluyor sebepsiz coşku, sebepsiz sıkılma çok nadir oluyor ama şimdi tamda öyle oldu.:)
Hepimiz var olmaya, var kalmaya çalışıyoruz. Video harika. Teşekkürler Dilara.
Ben sizi sabaha kadar dinlerim..Örneklendirme ile anlattiginizda daha iyi kavriyotum.
Değindiğin soru (33:57) benim için de büyük problemdi, eğer bir tanrı yoksa hiçbir şeyin anlamı olmadığını ve yaptığım her şeyin de kozmik ölçüden bakarsak çok değersiz olduğunu düşünüp bu çok acımasız diyordum ve tanrı sırf bu yüzden bile olmalı diyordum. Dediğin açıdan bakınca daha anlamlı geldi her şey ama yine de hala tanrının var olduğunu reddettim denemez... Teşekkürler Dilozof, sen bu dünyaya fazlasın o yüzden cennette ebediyen takılmanı sağlayacak bir tanrı fikri gayet cazip gibi görünüyor :)
Sadece bu dünyada misafirin. Misafir gibi yaşamak en doğru yoldur. Naçizane tavsiyem. Misafir olduğunuzu unutmayınız.
Dilara hocam, yine derin bir sorunu arı duru çözümleyici sistematikle yapıyorsunuz. Harika gerçekten. Kısaca; videonun ilk bölümünde “sıfat” demeyip “veçhe”, “türeme” ya da “yansıma” terimlerini kullanırsanız, İslam kelamındaki Mu’tezile ve karşıtlarının Tanrı’nın sıfatları olup olmadığına ilişkin Mu’tezile’nin karşıtlarına bir türlü izah edemediği bir yanılsama ve yanlış anlamadan azade olunmuş olur der, bedenden neş’et eden zihninize sağlık dilerim.
Teşekkürler.Cok sade ,net anlatım ..
Hayatımda izlediğim en anlamlı video,çok teşekkür ederim ❤️