Sevgili Hocam, Bir gün rahmetli dedeme "Dede, neden dinde mezhepler var?" diye sormuştum. O da bilgisinden ziyade irfanıyla "Oğlum, biz bir evde oturuyoruz. Bu eve üst yoldan da gidebiliriz, alt yoldan da. Mesele eve varmak" demişti. Modernizmi çalışırken içten içe sezdiğim şey, karşı çıkılan dine aslında farklı yöntemlerle aynı cevaplar olduğuydu. Sanki biri ötekinin karşı mahallesindeydi ama aynı semttelerdi. Alman atasözünden verdiğiniz "Tin iyi niyetli ve disiplinli ama et korkunç zayıf ve zavallı" sözünden hareketle ve bunun 3 bin yıldır "pompalanıyor" olması bilgisi, aynı semtin farklı mahalleleri olduğu gerçeğini bana bir kere daha hatırlattı. Bununla beraber bu pompalama hali bir güncelleme yapmamı da sağladı. Ben beden-tin ilişkisini hep alt başlık olarak aldım. Videolarınızdan aldığım dersler ve atasözü bunu üst başlığa almam gerektiğini, dinin de modernitenin de bunun birer örneği olduğunu, meselenin aynı eve hangi yolla gidileceği olduğu gerçeğini bana gösterdi. Hiç tanımadığınız birinin üzerinde büyük emeğiniz var, var olun hocam. Sevgiler.
İletişim fakültesinden mezun olalı yıllar oldu. Sayenizde yeniden o çok sevdiğim konuları sizin gibi kıymetli bir hocanın birikiminden dinlemek gerçekten paha biçilmez. İyi ki varsınız hocam. Umarım her zaman devamı gelir. Saygılarımla🙏🏻
Hocam ben bu mitleri çok sevdim 😄🙃 mitlerle ilgili daha çok bilgi istiyoruz hocam ☺️ 🙈 iyi ki kesfetmişim sizi bilginize ve ağzınıza saglık... saygılar hocam 🙏🏻
Hocam merhabalar, Eğer vaktinizi çalmış olmayacaksam sizden bir ricada bulunmak istiyorum. Durumu özetlemek gerekirse, uzunca süredir edebiyat (özellikle batı edebiyatı) ve bununla ilişkili diğer alanlar benim için bir tutku halini almış bulunmakta, kendimi bu alana adamak istiyorum. Bunu herhangi bir mesleki kariyer için veya bununla para kazanmak niyetinden öte, kendi kişisel tatminimi sağlamak, bir nevi kendimi gerçekleştirmek için istiyorum. ( İngilizce Öğretmenliği mezunuyum) Fakat edebiyat ve kültür konusunda örgün eğitim kurumlarında yeterli eğitimi alamadığımı düşünmekteyim. Özellikle üniversitemde edebiyat yerine edebiyat tarihçiliğine odaklanıldığını gördüğüm için bu kurumlardan alacağım eğitimin yetersiz olacağına kanaat getirdim. Bu yüzden kendimi eğitmeye karar verdim. Son 6 ay içinde kendimi buna odaklamış durumdayım. Elbette ki bunun oldukça zor bir süreç olduğunun farkındayım. Yine de gerçekten tatmin olarak yaptığım bir uğraş olduğu için şikayetçi değilim. Bu amacım için videolarınızın gerçekten yardımcı olacağını düşünüyorum. (Özellikle ders videolarınız )Fakat şöyle bir sorunum var: Son birkaç gündür ders videolarınızı izlerken aslında altyapımın çok yetersiz olduğunu farkediyorum. Derslerdeki iletilerinizi parça parça kavrayabilsem bile bu altyapı yetersizliği, verdiklerinizi bir bütün olarak kavramama ve sindirmeme engel oluyor. Kafamda sadece ufak bilgi adacıkları kalıyor. Değindiğiniz bazı konularda da henüz okuma yapmadığım için havada kalıyor. Bu yüzden istediğim verimi alamadığımı farkediyorum. Bu eksikliğim diğer videolarda da kendini hissettiriyor. Ve oldukça fazla videonuz olduğu için nereden başlayacağımı bilemiyorum. Acaba ilk önce ders videolarınızı mı izlemeliyim ? Yoksa onları izlemeden önce izlemem gereken başka videolar mı var ? İlk hangi oynatma listesiyle başlamalıyım ? Ve bundan daha önemlisi derslerinizi dinlemeye başlamadan önce hangi kitapları okumalıyım ? Yani kendimi sizden tam olarak bir şeyler öğrenebilmek için nasıl yeterli hale getirebilirim ? Bunun oldukça uzun bir süreç olacağının ve birkaç cümleyle yanıtlanamayacağının da farkındayım fakat başlangıç olarak verebileceğiniz birkaç tavsiye gerçekten çok işime yarayacaktır. Videolarınız benim için gerçekten çok değerli. Çok teşekkür ederim. Saygılarımla,
Merhabalar, ben İngiliz dili ve edebiyatı mezunuyum ve bitirme tezimi edebi mitler ana başlığı üzerine yazdım. Tavsiyem bir dakikalık dipnotlar oynatma listesinin en başından başlamanız ve paralel olarak ders videolarını izlemeniz. Ayrıca konuları tam anlamıyla kavrayabilmek için felsefi akımlara ve edebi türler ve akımlara hakim olmak gerekiyor, hocanın bahsettiği tragedyaları ve kitapları okumuş olmak gerekiyor. Böyle söylüyorum çünkü benzer bölümlerden mezunuz ve kitap okuma alışkanlıklarımız benzerdir diye umut ediyorum. Yunan/roma mitolojisini okumak da sadece bu videolar için değil, kişisel hayatımıza da başka bir dünya açıyor. Yanlış anlaşılmamayı umarak nacizane tavsiyede bulunmak istedim.
@@elifozbay2322 Merhabalar, öncelikle vaktinizi ayırıp yanıtladığınız için çok teşekkür ederim. Yanlış anlamanın aksine bu beni bayağı sevindirdi çünkü gerçekten bu konuda ufak bir rehberlik bile benim işimi tahmin ettiğinizden daha fazla kolaylaştırabilir. Sanırım siz de bu konuda yardim alabileceğim insanlardan birisiniz. Ben de son birkaç aydır yunan/roma mitolojisi üzerine okuma yapmak istiyorum. Yani doğal olarak bunlardan parça parça okuduğum kısımlar veya kitaplar var tabi ki. Fakat bu işe 0 noktasından başlayıp adım adım ilerlemek istiyorum. Dediğim gibi asıl sorun nasıl bir yol izlemem gerektiğini bilmememden kaynaklanıyor. Yani bu işe hangi kitapları okuyarak başlamalıyım ? Acaba sizin tavsiye ettiğiniz yunan mitolojisine giriş için rehber niteliğinde kitaplar var mıdır ? Tavsiyeleriniz için tekrar teşekkürler.
@@omerr7607 Tekrar merhabalar, yunan mitolojisi için tabii ki Homeros'tan İlyada ve Odessa, ve Virgil Aenid epikleri önem taşır ve okunmalıdır fakat mitolojiye giriş niteliğinde Robert Graves - Yunan mitleri serisi faydalı olur diye düşünüyorum hem mitler açıklanmış hem de edebiyatta nasıl hikayeleştirildiği örneklenmiş bana yardımcı olmuştu en azından 😄
@@elifozbay2322 Kusura bakmayın RUclips'dan bildirim gelmediği için cevabınızı görememişim. Önerileriniz için çok teşekkür ediyorum. Bir an önce okumaya başlayacağım ve bana gerçekten çok yardımı dokunacağına inanıyorum. Tekrardan çok teşekkür ederim. İyi günler dilerim.
Hocam çok teşekkürler bu inanılmaz güzellikteki detaylı webinarı bizle paylaştığınız için. Küçük bir ricam olacak, konulara ilgili önerdiğiniz okumaları ve kaynakları hangi dilde olursa olsun video altında açıklama olarak yazabilirseniz çok sevinirim.
Hocam merhabalar, Nazi dönemi ile ilgili anlattıklarınız üzerinden biraz da tarihsel yakınlık olarak ülkemizin o dönem ki gidişatını kıyasladığımda (müzikal ruh açısından) ilginç bulduğum bir durumu sormak isterim. Richard Wagner'in müziğinin döneme kattığı ruh gerek Hitler'in hitabet tarzından gerek 11 Nisan 1945 Berlin Filarmoni Orkestrasının "Konzert für Minister Speer" finalini Götterdämmerung ile yapmasına kadar büyük bir rol oynadığı ortada. Bahsettiğiniz gibi aşırı rasyonalizmin götürdüğü nokta da ortada. Bizim ülkemiz de ise yakın tarihler olarak Cemal Reşit Rey - Keman Konçertosu (1939), Ulvi Cemal Erkin - Köçekçe (1943) hatta tarz olarak biraz daha ayrı ama özü benzer olduğu için Münir Nurettin Selçuk - Vur Pençe-i Âlî'deki (yanılmıyorsam 1955). İşlenen unsurlar çok benzer ve dönem olarak Türkiye'de rasyonelleşmenin sonuçları Almanlara göre oldukça yumuşak kalıyor. Sanatsal olarak yeterliliğini harikulade birleştirici eserler ile ortaya koyan Türk milleti nasıl oldu da tamamen ters yöne doğru hareket etmeye başladı? Umarım çok yanlış anlayıp konuyu saçma bir noktaya getirmemişimdir. Video için çok teşekkürler.
Selamlar Oğuzhan Bey, eğer hala bu konudaki merakınız diriyse ve iki yıldır denk gelmediyseniz size Güneş Ayas hocanın "Müziği Boğan Gürültü" ve "Musiki İnkılabının Sosyolojisi" kitaplarını öneririm. Kolaylıklar dilerim.
Önceden 10 dakikalık videoları izlemeye üşenirken 1 saatlik videolarınızı tekrar tekrar izliyorum hocam ağzınıza sağlık.
Sevgili Hocam,
Bir gün rahmetli dedeme "Dede, neden dinde mezhepler var?" diye sormuştum. O da bilgisinden ziyade irfanıyla "Oğlum, biz bir evde oturuyoruz. Bu eve üst yoldan da gidebiliriz, alt yoldan da. Mesele eve varmak" demişti. Modernizmi çalışırken içten içe sezdiğim şey, karşı çıkılan dine aslında farklı yöntemlerle aynı cevaplar olduğuydu. Sanki biri ötekinin karşı mahallesindeydi ama aynı semttelerdi. Alman atasözünden verdiğiniz "Tin iyi niyetli ve disiplinli ama et korkunç zayıf ve zavallı" sözünden hareketle ve bunun 3 bin yıldır "pompalanıyor" olması bilgisi, aynı semtin farklı mahalleleri olduğu gerçeğini bana bir kere daha hatırlattı. Bununla beraber bu pompalama hali bir güncelleme yapmamı da sağladı. Ben beden-tin ilişkisini hep alt başlık olarak aldım. Videolarınızdan aldığım dersler ve atasözü bunu üst başlığa almam gerektiğini, dinin de modernitenin de bunun birer örneği olduğunu, meselenin aynı eve hangi yolla gidileceği olduğu gerçeğini bana gösterdi.
Hiç tanımadığınız birinin üzerinde büyük emeğiniz var, var olun hocam.
Sevgiler.
İletişim fakültesinden mezun olalı yıllar oldu. Sayenizde yeniden o çok sevdiğim konuları sizin gibi kıymetli bir hocanın birikiminden dinlemek gerçekten paha biçilmez. İyi ki varsınız hocam. Umarım her zaman devamı gelir. Saygılarımla🙏🏻
Hocam iyi ki varsınız sayenizde farklı bir bakıș açısı kazandım 😀🖤🖤🖤
Hocam ben bu mitleri çok sevdim 😄🙃 mitlerle ilgili daha çok bilgi istiyoruz hocam ☺️ 🙈 iyi ki kesfetmişim sizi bilginize ve ağzınıza saglık... saygılar hocam 🙏🏻
Hocam merhabalar,
Eğer vaktinizi çalmış olmayacaksam sizden bir ricada bulunmak istiyorum. Durumu özetlemek gerekirse, uzunca süredir edebiyat (özellikle batı edebiyatı) ve bununla ilişkili diğer alanlar benim için bir tutku halini almış bulunmakta, kendimi bu alana adamak istiyorum. Bunu herhangi bir mesleki kariyer için veya bununla para kazanmak niyetinden öte, kendi kişisel tatminimi sağlamak, bir nevi kendimi gerçekleştirmek için istiyorum. ( İngilizce Öğretmenliği mezunuyum) Fakat edebiyat ve kültür konusunda örgün eğitim kurumlarında yeterli eğitimi alamadığımı düşünmekteyim. Özellikle üniversitemde edebiyat yerine edebiyat tarihçiliğine odaklanıldığını gördüğüm için bu kurumlardan alacağım eğitimin yetersiz olacağına kanaat getirdim. Bu yüzden kendimi eğitmeye karar verdim. Son 6 ay içinde kendimi buna odaklamış durumdayım. Elbette ki bunun oldukça zor bir süreç olduğunun farkındayım. Yine de gerçekten tatmin olarak yaptığım bir uğraş olduğu için şikayetçi değilim. Bu amacım için videolarınızın gerçekten yardımcı olacağını düşünüyorum. (Özellikle ders videolarınız )Fakat şöyle bir sorunum var: Son birkaç gündür ders videolarınızı izlerken aslında altyapımın çok yetersiz olduğunu farkediyorum. Derslerdeki iletilerinizi parça parça kavrayabilsem bile bu altyapı yetersizliği, verdiklerinizi bir bütün olarak kavramama ve sindirmeme engel oluyor. Kafamda sadece ufak bilgi adacıkları kalıyor. Değindiğiniz bazı konularda da henüz okuma yapmadığım için havada kalıyor. Bu yüzden istediğim verimi alamadığımı farkediyorum. Bu eksikliğim diğer videolarda da kendini hissettiriyor. Ve oldukça fazla videonuz olduğu için nereden başlayacağımı bilemiyorum. Acaba ilk önce ders videolarınızı mı izlemeliyim ? Yoksa onları izlemeden önce izlemem gereken başka videolar mı var ? İlk hangi oynatma listesiyle başlamalıyım ? Ve bundan daha önemlisi derslerinizi dinlemeye başlamadan önce hangi kitapları okumalıyım ? Yani kendimi sizden tam olarak bir şeyler öğrenebilmek için nasıl yeterli hale getirebilirim ? Bunun oldukça uzun bir süreç olacağının ve birkaç cümleyle yanıtlanamayacağının da farkındayım fakat başlangıç olarak verebileceğiniz birkaç tavsiye gerçekten çok işime yarayacaktır. Videolarınız benim için gerçekten çok değerli. Çok teşekkür ederim.
Saygılarımla,
Merhabalar, ben İngiliz dili ve edebiyatı mezunuyum ve bitirme tezimi edebi mitler ana başlığı üzerine yazdım. Tavsiyem bir dakikalık dipnotlar oynatma listesinin en başından başlamanız ve paralel olarak ders videolarını izlemeniz. Ayrıca konuları tam anlamıyla kavrayabilmek için felsefi akımlara ve edebi türler ve akımlara hakim olmak gerekiyor, hocanın bahsettiği tragedyaları ve kitapları okumuş olmak gerekiyor. Böyle söylüyorum çünkü benzer bölümlerden mezunuz ve kitap okuma alışkanlıklarımız benzerdir diye umut ediyorum. Yunan/roma mitolojisini okumak da sadece bu videolar için değil, kişisel hayatımıza da başka bir dünya açıyor. Yanlış anlaşılmamayı umarak nacizane tavsiyede bulunmak istedim.
@@elifozbay2322 Merhabalar, öncelikle vaktinizi ayırıp yanıtladığınız için çok teşekkür ederim. Yanlış anlamanın aksine bu beni bayağı sevindirdi çünkü gerçekten bu konuda ufak bir rehberlik bile benim işimi tahmin ettiğinizden daha fazla kolaylaştırabilir. Sanırım siz de bu konuda yardim alabileceğim insanlardan birisiniz. Ben de son birkaç aydır yunan/roma mitolojisi üzerine okuma yapmak istiyorum. Yani doğal olarak bunlardan parça parça okuduğum kısımlar veya kitaplar var tabi ki. Fakat bu işe 0 noktasından başlayıp adım adım ilerlemek istiyorum. Dediğim gibi asıl sorun nasıl bir yol izlemem gerektiğini bilmememden kaynaklanıyor. Yani bu işe hangi kitapları okuyarak başlamalıyım ? Acaba sizin tavsiye ettiğiniz yunan mitolojisine giriş için rehber niteliğinde kitaplar var mıdır ? Tavsiyeleriniz için tekrar teşekkürler.
Merhaba, ben de bu konuda sizinle aynı problemleri yaşıyordum. Umarım hocamız bize yardımcı olur bu konu hakkında.
@@omerr7607 Tekrar merhabalar, yunan mitolojisi için tabii ki Homeros'tan İlyada ve Odessa, ve Virgil Aenid epikleri önem taşır ve okunmalıdır fakat mitolojiye giriş niteliğinde Robert Graves - Yunan mitleri serisi faydalı olur diye düşünüyorum hem mitler açıklanmış hem de edebiyatta nasıl hikayeleştirildiği örneklenmiş bana yardımcı olmuştu en azından 😄
@@elifozbay2322 Kusura bakmayın RUclips'dan bildirim gelmediği için cevabınızı görememişim. Önerileriniz için çok teşekkür ediyorum. Bir an önce okumaya başlayacağım ve bana gerçekten çok yardımı dokunacağına inanıyorum. Tekrardan çok teşekkür ederim. İyi günler dilerim.
harika
Hocam çok teşekkürler bu inanılmaz güzellikteki detaylı webinarı bizle paylaştığınız için. Küçük bir ricam olacak, konulara ilgili önerdiğiniz okumaları ve kaynakları hangi dilde olursa olsun video altında açıklama olarak yazabilirseniz çok sevinirim.
Hocam merhabalar, Nazi dönemi ile ilgili anlattıklarınız üzerinden biraz da tarihsel yakınlık olarak ülkemizin o dönem ki gidişatını kıyasladığımda (müzikal ruh açısından) ilginç bulduğum bir durumu sormak isterim. Richard Wagner'in müziğinin döneme kattığı ruh gerek Hitler'in hitabet tarzından gerek 11 Nisan 1945 Berlin Filarmoni Orkestrasının "Konzert für Minister Speer" finalini Götterdämmerung ile yapmasına kadar büyük bir rol oynadığı ortada. Bahsettiğiniz gibi aşırı rasyonalizmin götürdüğü nokta da ortada. Bizim ülkemiz de ise yakın tarihler olarak Cemal Reşit Rey - Keman Konçertosu (1939), Ulvi Cemal Erkin - Köçekçe (1943) hatta tarz olarak biraz daha ayrı ama özü benzer olduğu için Münir Nurettin Selçuk - Vur Pençe-i Âlî'deki (yanılmıyorsam 1955). İşlenen unsurlar çok benzer ve dönem olarak Türkiye'de rasyonelleşmenin sonuçları Almanlara göre oldukça yumuşak kalıyor. Sanatsal olarak yeterliliğini harikulade birleştirici eserler ile ortaya koyan Türk milleti nasıl oldu da tamamen ters yöne doğru hareket etmeye başladı? Umarım çok yanlış anlayıp konuyu saçma bir noktaya getirmemişimdir. Video için çok teşekkürler.
Selamlar Oğuzhan Bey, eğer hala bu konudaki merakınız diriyse ve iki yıldır denk gelmediyseniz size Güneş Ayas hocanın "Müziği Boğan Gürültü" ve "Musiki İnkılabının Sosyolojisi" kitaplarını öneririm. Kolaylıklar dilerim.