📝:"Gece Sapiktan Kaçarken Çocukluk Aşkına Carparsin" 🔏:Yazar:ᴊᴇᴏɴᴋɪᴇᴠシ︎ 🖇️:Sadece kurgudan ibadetdir! 🖇️:Smut (🔞) İçermez. 🖇️:Her hikaye yazan oppaci olmuyor teşekkürler.. 🖇️:Farklı hayal et'lerle benzerliği tamamen tesadüfdür. 🖇️:1. kişi ağzından anlatım yapılmaktadır 🖇️:Yazım yanlışları için çok ama çok özür dilerim.. 🎧:Tek Başina-Ayten Alpman -Jeon Jungkook (24) -Yang Sun-Hee (22) Sabah erkenden uyanmis, ise gitmek için hazırlanmıştım. Kısa kollu bir tişört ve kot giymiş saçlarımı arkadan bir topuz yapmistim. En hafif şekilde bir makyaj yapip çantamı hazırladım. İçine gerekli seyleri koyduktan sonra bir parfüm seçtim ve sıktım. Bu kokuyu çok seviyordum. Parfümüde çantaya attıktan sonra evden çıktım. Küçük bir cafede çalışıyordum evimin kirasını çıkarmak için elimden geleni yapsam da; parayı zar-zor topluyorum. Saat sabah 09.12 civarı idi, cafeye vardığımda Soomin, Vien ve Fiona sipariş alıyordu. Yakın arkadaşlarımla aynı cafede çalışmak gerçekten mutluluk veriyordu. Mutfağa gidip önlüğümü giydim çantamı bıraktım ve kasaya sipariş almak için geçtim. Ne kadar yoğun olmasa da; müşteri vardı ya.. Öğle saati olmuş, mola veriyorduk. Hala hiçbirsey yememistim o yüzden gerçekten açtım. Önlüğümü askıya asip çantamı aldım ve markete gitmek için izin istedim. En yakın markete geldim, soğuk sandviç ve soğuk kahve aldım parasını ödedim hızlıca çıktım. Bir bank bulduktan sonra oturdum çantamı omzumdan çıkartıp yanıma koydum, aldıklarımı açıp yemeye başladım. Hiç tanımadığım bir adam yanıma oturmuştu tanımadığım için hafif yana kaymistim, ağzından bir kaç cümle çıkmıştı fakat aldırış etmemiştim. X:Çok güzelsin. Söylediklerini tekrar edince bana söylediğini anlamıştım, adama istemsizce bakmaya başladım. Sun-Hee:Teşekkür ederim. X:Güzele güzel denir, bu bir gerçektir. Sun-Hee:Teşekkür ederim gerçekten. Utanmıştim. Yanaklarımin kizardigini anlayınca çantamı aldım ve banktan kalktım, selam verip ordan ayrildim. Cafeye geri döndüğümde kızlar gülerek konuşuyorlardi, hemen yanlarına gittim. Sun-Hee:Noluyor? Soomin:İş çıkışı eğlenmeye gidicez, tabiki sende geliceksin. Sun-Hee:Benim neden bundan haberim yok peki? Vien:Oldu işte, hadi ama Sun-Hee kırma biri geleceksin. Fiona:Kızım biz seni davet etmiyoruz, gelmek zorundasın diyoruz. Sun-Hee:Yok gelemem. Fiona:Ne dedim şimdi ben, of. Sun-Hee:Israr etmeyin gelemem diyorum. Soomin:Hadi be Sun-Hee bir kerelik.. Soomin:Bütün gece eglenicez çok güzel olacak! Vien:Evet evet! Çok eğlenecegiz! Birde yakışıklı partner falan buluruz, işte bu! Goz devirdikten sonra mutfağa gittim, üstüme önlüğümü giydim çantamı bıraktım ve kasaya geri döndüm. Sun-Hee:Sadece 3 saat. Soomin:Hmhmm, sadece 3 saat! Çocuk gibi sevinmislerdi.. Gerçekten seviyordum bu kızları ya.. Az bir zamanda kardeşim gibi olmuşlardı, onlara çok şey borçluydum. Saat 19.27 civarı idi. Eve gelmek üzereydim, şık giyinmemi söylemişlerdi ne vardı kot ve tişört ile gitsem yani?! Çantamdan evimin anahtarini çıkartıp kapıyı yavaşça açtım, içeri girdim ayakkabılarımı çıkardım ve hemen odama çıktım. İlk önce dus almam gerektiğini düşündüm hemen ebeveyn banyosundaki dusa kabine kendimi attım. Güzelce yıkandıktan sonra odaya geri döndüm, elbise seçmem gerekiyordu. Dolabimi açtığımda doğru düzgün elbisem yoktu bir kaç davet elbisesi vardı onları da giymiştim. Aralarından en guzel olanı seçtim ve giymeye basladim. Lacivert fiziğimi en iyi şekilde gösteren güzel bir elbiseydi.. Saçlarımı hızlı bir şekilde kurutup düzleştirmistim. Uzun açık kumral olan saçlarım çok güzel duruyor, elbisemle de uyuyordu. Hafif bir makyaj yaptıktan sonra herşey hazırdı çantamda olan şeyleri alacağım çantaya ekledim ve saati kontrol ettim. 20.32 olmuştu bile zaman çok hızlı geçiyordu. Boy aynasında son kez kendime bakıp, kapıya yöneldim. Ayakkabılıktan siyah topuklu ayakkabılarımı aldım ve hemen ayağıma geçirdim. Bir taksi çağırıp hemen Vien'i aradım, nerde olduklarını sordum konumu atınca taksi şoförüne yeri tarif ettim. Bir barın önünde durmuştuk, tahmin etmiştim. Hiç tanımadığım ara sokaklarda olan bir bardı hiç gözüm tutmamisti. Taksinin parasını ödedim ve hemen arabadan indim. İçeriye girdikten sonra burnuma yoğun içki kokuları gelmeye başlamıştı, midem bulanmıştı açıkçası. Hızlı bir şekilde etrafta kızları aradım bir masada oturmuş gülüp eğleniyorlardi. Hemen yanlarına gittim. Sun-Hee:Ben geldimm Soomin:Oha güzelliğin şaka falan mı ya?? Fiona:Dikkat et yemesinele seni kızım bu ne güzellik? Sun-Hee:Abartmayın, siz daha güzelsiniz. Vien:Ne içiyorsun? Sun-Hee:Yok ben içmiycem. Vien:Ne demek içmiyorum? Sun-Hee:Vien hadi uzatma işte, içmem ben. Fiona:Harbi kızım abartma bırak icmezse içmesin. Soomin:Kızlar su beyfendi cok yakışıklı değil mi, off. Sun-Hee:Hemen git, bekleme koş koş. Soomin:Dalga geçmesene kızım?! Sun-Hee:Sustum sustum. Aradan 3 buçuk saat geçmişti, kızlar dağılmış herkes başka bir erkeğin yanındaydı. Cok sıkılmıştım. Sözde beraber eğlenmek için gelmiştik, kimsenin umrumda bile değildim. Zorla bir kav shot içirmişlerdi, gerçekten ağır gelmişti. En sonunda dayanamadım masadan çantamı alıp, Fiona'yı bulmaya gittim. Fena sarhoştu anlatsam da anlamayacakti o yüzden umursamadım ve hemen bardan çıktım. Yaklaşık 20 dakika kadar taksi bekledim ama gelen giden olmadı, bende kendim bulurum diye yürümeye başlamıştim. Bu topuklularla yürümek cok zordu gerçekten fena ayağımı vurmuslardi. Yavaş yavaş yürüyordum yollar çok sakin ve ıssızdı, korkmamak elde değildi. Bir anda içime bir his kapılmıştı, takip ediliyor gibi hissediyordum. Ama sadece bir his olduğunu düşünüp umursamadım. Ne kadar psikolojik olduğunu düşünsem de galiba gerçekten takip ediliyordum, işte şimdi gerçekten boku yemiştim.. Arkama hafifçe baktığımda bir adam vardı birseylerle uğraşıyormus gibi yapiyordu, çok korkuyordum yavaş yavaş terlemeye başlamıştım. Artık arkamı döndüğümde sadece bana bakıyor ve süzüyordu iyice korkmaya başladığımda koşmaya karar verdim, kendimi hazır hissettigim zaman koşmaya başladım. Ben kosuyordum, adam arkamdan geliyordu.. Çok yorulmuş bir sokağa girmiştim bir eve yaşlanmış nefesleniyordum. O sırada ağzımda bir el hissetmiştim. X:Stt, sakin ol güzelim sadece biraz eğlenmek istedim. Tir tir titriyordum hiç tanımadığım bir adam sol elini bedenimde gezdiriyordu.. Çaresizce ağlamaya başladım, sadece ağlayabiliyordum.. Kirlenmiş, donup kalmıştım.. X:Aa hadi ama bu kadar korkmana ne gerek var? X:Merak etme kadınlığına zarar vermeyeceğim sadece birazcık zedelenebilir ;) Çok fena ağlıyordum, çaresizce tecavüz edilmeyi bekliyordum.. En sonunda dayanamadım güçlü bir şekilde adamı ittirdim yere düşmüştü çantamı alıp hızlıca koşmaya başladım. En hızlı nasıl koşabiliyorsam öyle kosuyordum, göz yaşlarım hala akmsya devam ediyordu engel olamıyordum.. Önüme asla bakmıyor arkama baka baka koşuyordum adan ortalıkta yoktu. Tekrar arkama bakayım derken birine çarpmıştım, bana yardım edebilirdi belki?.. Jeon:Hey, yavaş olur musunuz? Sun-Hee:Özür d-dilerim.. Jeon:İyi misiniz? Sun-Hee:Bana yardım et, lütfen yardım et.. Jeon:Sakin ol, iyi misin? Sun-Hee:Takip.. Adam.. Jeon:Hanımefendi düzgünce söyleyin lütfen. Sakin ol hiçbirsey olmayacak, ben sizi koruyabilirim. Sun-Hee:Hiç tanımadığım b-bir adam beni takip ediy-yordu sonra.. sonra bir anda köşede sıkış-ştırdı tecavüz edi-icekti az kalsın.. Jeon:Tamam lütfen ağlama sakin ol ben burdayım kimse sana birşey yapamaz. Hiç tanımadığım o çocuk üzerinden çıkardığı ceketi üzerime attı ve gitmemiz gerektiğini söyledi hemen onu takip ettim. Hiç tanımıyordum lakin.. lakin cok cana yakın gelmisti, güvenmistim.. Hiç bilmediğim bir cafeye gelmiştik. Garsondan battaniye isteyip yanıma oturdu. Jeon:Daha iyi misin? Sun-Hee:Gerçekten çok teşekkür ederim, size çok şey borçluyum.. Jeon:Teşekküre gerek yok insanlık görevi. Jeon:Bu geç saatte bir daha o somaklarda dolaşma. Sun-Hee:Tamam, anladım. Garson kırmızı renkli bir battaniye geçirmişti Jeon hızlı bir şekilde battaniyeyi açıp bacaklarımı örtmüştü. Jeon:Bak tekrar soruyorum daha iyi misin? Sun-Hee:Bilmiyorum ama sanırım iyiyim. Jeon:Bak bunu yanlış anlama evde tek korkacaksan bende kalabilirsin. Sun-Hee:Teşekkür ederim.. Jeon:Kötü bir amacım yok, ki olsaydı şuana kadar yapacağımı yapmıştım. Sun-Hee:Anladım. Ayakkabılar hala çok fena vuruyordu. Yavaşça bir ayağımı yukarı kaldırdım ve çıkarmaya çalıştım fakat beceremedim, en sonunda yanımdaki çocuk kalktı dizlerinin üzerine çöktü ve ayakkabılarımı çıkarttı. Jeon:Daha rahat misin? Jeon:Çok fena yara olmuş.. Sun-Hee:Çok acıyordu. Jeon:Nerden geliyordun sen? Sun-Hee:Yakın arkadaşlarımla bara gitmiştik hepsi başka birini buldu ve dağıldı bende tek kalınca çıktım. Jeon:Anladım. Sun-Hee:Biliyor musun çok tanıdık geldin aslında eskiden hep seni tanıyormusum gibi geldin. -alt yoruumm
-devami; Jeon:Bana güvendiysen ne mutlu bana! Jeon:Biliyorum, şuan tanışacak halde değilsin ama; Ben Jungkook! Sun-Hee:Memnun oldum, bende Sun-Hee! Jeon:Bende çok memnun oldum! Yüzüm biraz olsun gülmüştü. Jungkook bana sıcak birşeyler söylemişti ama atladigim birşey vardı.. benzettigim kişinin ismi de Jungkook'du.. Sun-Hee:Şimdi aklıma geldi seni benzettigim çocuğun ismi de Jungkook'du. Jeon:Ne kadar benzer? Sun-Hee:Belki de soyadlariniz farklıdir, sakıncası yoksa sorabilir miyim? Jeon:Jeon, Jeon Jungkook. Donup kalmıştım. Nasıl olurda bu kadar benzer olabilirdi ki? İlk soracağım şey önceden nerde yaşadığı oldu. Sun-Hee:Küçükken nerde yaşıyordun?! Jeon:Neden sordun? Sun-Hee:Soyadlariniz da aynı.. Jeon:Daegu- Kitlenmistim. Aynı yer. Evet bu o Jungkookdu kesinlikle o Jungkook.. Çok değişmişti önceden zorbaydi. Sun-Hee:Jungkook benim Sun-Hee hatırladın mi? Jeon:Yok, neden sordun ki? Sun-Hee:Sizin evle evlerimiz çaprazdı! Sun-Hee:Hatta beni hatırlaman için bir örnek vereyim. Sun-Hee:Üvey babam beni doverken karşıdan gülerek izlemiştin. Jungkook duraksamisti. Galiba eski anıları gözünün önünde canlanmaştı.. Jeon:Sun-Hee.. Şimdi hatırladım! Ben gerçekten herşey için çok özür dilerim.. Jeon:Çok pişman olmuştum seni o gün o adamım ellerinden kurtarmam gerekirdi Sun-Hee:Sorun değil, geçmiş geçmişte kaldı... Gözlerim dolmuş başka tarafa bakıyordum, ağlamamak için kendimi zor tutuyordum resmen.. Sun-Hee:Neden o gün gelmedin beni kurtarmaya Jungkook?.. Jeon:Bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum.. Jeon:Çocukluk aklı işte.. Sun-Hee:Belki, belki beni orda kurtarsaydin annemi öldüremeyecekti! Jeon:Ben özür dilerim.. Dolmustum bir anda ağlamaya başladım, Jeon tedirgin olmuştu. Sun-Hee:O adam annemi ö-öldürdü sonra beni yetimhaneye bıraktı! Sun-Hee:6 sene ben annemin açısıyla yaşadım!.. Sun-Hee:Keşke zorbalık yapacağım diye bu kadar ileri gitmeseydin be Jeon.. Jeon:Ne diyeceğimi bilmiyorum... Hem ağlıyor hemde konuşuyordum. Jungkook'da çok etkilenmiş olmalıydı ki onun da gözleri dolmuştu. Eski anılar tekrar tekrar gözümün önünde canlanıyordu.. -8 yıl önce.. Öğlen olmuştu, odamda ders çalışıyordum. Liseye yeni geçmiştim. Fakat tek bir sorun vardı; zorbalar! Okulumda cok fazla zorba vardi ve hepsi bana denk geliyordu. En kötüsü ile jungkook.. Bende 2 yaş büyük olmasına rağmen çok büyük biriymiş gibi davranıyor, cok sinirimi bozuyor. Annem etrafi toplarlamis kocası için yemek yapıyordu. Küçük bir gecekonduda yaşıyorduk. Durumumuz yok denecek kadar azdı, kimse yardım eli uzatmamisti bu zamana kadar. Annemin kocasi hem beni, hemde annemi kafası estiği zaman dövüyor istediğini yapabiliyordu. Çünkü o; evin patronu!! Kapı açılma sesi duyduğumda çok tedirgin olmuş hızlı bir şekilde annemin yanına koşmuştum. Elinde siyah poşetlerle salona geçmiş oturmuştu, televizyonu açıp bir maç kanalına getirdi torbadaki biralardan bir tane alıp içmeye başlamıştı.. Annem içeriye bir kaç birşey almam için göndermişti kendisi çok yorgundu yerinden kalkacak takati yoktu. Yavaşça salona gidip istediği şeyleri aradım. Biri televizyonun önünde biri ise, buraları yanındaydi. Bir nefes alıp arkadan dolandım sonra televizyonun önüne geçip istediği şeyi almıştım. B:NAPİYORSUN MAC İZLEDİĞİMİ GÖRMÜYOR MUSUN!? OROSPU KİZ SENİ! Sun-Hee:Annem bunu istedi de, o yüzden geçtim. B:BANANE ULAN, GECMEYECEKSİN! BEN BURADAYKEN ODAYA BİLE GİRMEYECEKSİNİZ! Sun-Hee:Afedersin. Küçük sehpanın yanına gittim aramaya başladım fakat bulamamıştım. Kalkarken yanlışlikla elim şişeye çarpmıştı, galiba sonum gelmişti.. Sun-Hee:Çok özür dilerim, ben bilerek yap- B:ULAN, ULAN!! ŞİMDİ DOVMEYECEKSİN DE NAPACAKSİN?! SEN BEKLE, SEN BEKLE!! Bacaklarım titremeye başlamıştı sweatshirt'ümün kolunu biraz uzatmış silmeye başlamıştım, o sırada elinde koca bir sopayla o gelmişti.. sonum gelmişti.. döverek öldürecekti beni.. Sopayla çok fena vuruyordu hem ağlıyor, hemde bağırıyordum.. canım çok fena yanıyordu. Galiba yetmemisti birde sürükleyerek dışarı çıkartmışz orda vurmaya başlamisti... Sun-Hee:C-cok aciyor- ah-h Her yerim kanlar içerisindeydi. Çaresizce ağlıyordum. Sadece ağlıyordum. Yoldan geçen Jeonu görünce hemen yardım istemeye başladım.. Sun-Hee:Yar-rdim edi-in-n.. B:SEN HALA NE KONUSUYORSUN! SUSSANA VELET SENİ!! Saçlarımdan tuttuğu gibi içeri sokmuştu, kapıyı kapatmayi unutmustu. Jeon yavaş adimlatla kapıya gelmiş gülerek beni izliyordu. Asla yardım etmiyor, daha çok bundan keyif alıyordu.. Aradan 30 dakika geçmiş, yada geçmemişti.. Yatakta yorgun düşmüştüm. Neden yardım etmemişti bana Jungkook? Neden? Neden beni gülerek izlemişti? Aklım almıyordu.. -Şimdiki Zaman.. Sıcak çikolatami içiyordum biraz olsjn sakinleştim. Sun-Hee:Jungkook, hani sormustun ya bana kimi seviyorsun diye. Jeon:Evet hatırlıyorum. Sun-Hee:Sendin Jungkook, sendin. Sun-Hee:Benim ilk aşkım sendin. Sun-Hee:Çocukluk askimdin sen benim. Sun-Hee:Ama bazen olur ya, o aşklar nefrete dönüşür. Sun-Hee:Bende de tam öyle olmuştu. Jeon:Ne diyeceğimi gerçekten bilmiyorum.. Sun-Hee:Sadece cevap vermek istedim. :) Jeon:Ben çin değiştim Sun-Hee. Jeon:Eski Jungkook artık yok! Jeon:Beni affedebilir misin? Jeon:Tabiki benimki de soru- Sun-Hee:Affettim Jeon. Jeon:Gerçekten mi? Sun-Hee:Ben siz değilim, ben insaflıyim. Sun-Hee:Çocuktuk. Aradan 2 ay geçmişti, Jungkook ile iletişimi kesmemistik. Hala onu sevdigimi düşünüyordum ama beni sevmesi düşük bir olasılık olduğundan söylemiyordum.. Sun-Hee:Jeon? Jeon:Efendimm? Sun-Hee:Eski günlere dönelim mi? Jeon:Nasıl yani? Sun-Hee:Çocuklar gibi olalım, her yaptığımız şeyde utanalim. Jeon:Diyorsun ki, çocuklar gibi flortlesip utanalim. Sun-Hee:O kadar belli oldu mu ya? Jeon:Oldu oldu. Sun-Hee:Neyse ya boşver. Jeon:Bence flört değil de, direk bir üst boyuta taşıyalım. Jeon:Aşıklar gibi olalım. -ᴛʜᴇ ᴇɴᴅ.. HELLOOOO💋😍 CAYLAK YAZAR GERİ DÖNDÜÜÜÜ VOOOOAAAAVVVVV neyse tamam biraz simardim olum özlemişim buraları neyse hikaye atmaya tam gaz devam edicem (şüpheli) hadi seviyorum siziiik💐🔥🧿
@@Ms.430 -devami; Jeon:Bana güvendiysen ne mutlu bana! Jeon:Biliyorum, şuan tanışacak halde değilsin ama; Ben Jungkook! Sun-Hee:Memnun oldum, bende Sun-Hee! Jeon:Bende çok memnun oldum! Yüzüm biraz olsun gülmüştü. Jungkook bana sıcak birşeyler söylemişti ama atladigim birşey vardı.. benzettigim kişinin ismi de Jungkook'du.. Sun-Hee:Şimdi aklıma geldi seni benzettigim çocuğun ismi de Jungkook'du. Jeon:Ne kadar benzer? Sun-Hee:Belki de soyadlariniz farklıdir, sakıncası yoksa sorabilir miyim? Jeon:Jeon, Jeon Jungkook. Donup kalmıştım. Nasıl olurda bu kadar benzer olabilirdi ki? İlk soracağım şey önceden nerde yaşadığı oldu. Sun-Hee:Küçükken nerde yaşıyordun?! Jeon:Neden sordun? Sun-Hee:Soyadlariniz da aynı.. Jeon:Daegu- Kitlenmistim. Aynı yer. Evet bu o Jungkookdu kesinlikle o Jungkook.. Çok değişmişti önceden zorbaydi. Sun-Hee:Jungkook benim Sun-Hee hatırladın mi? Jeon:Yok, neden sordun ki? Sun-Hee:Sizin evle evlerimiz çaprazdı! Sun-Hee:Hatta beni hatırlaman için bir örnek vereyim. Sun-Hee:Üvey babam beni doverken karşıdan gülerek izlemiştin. Jungkook duraksamisti. Galiba eski anıları gözünün önünde canlanmaştı.. Jeon:Sun-Hee.. Şimdi hatırladım! Ben gerçekten herşey için çok özür dilerim.. Jeon:Çok pişman olmuştum seni o gün o adamım ellerinden kurtarmam gerekirdi Sun-Hee:Sorun değil, geçmiş geçmişte kaldı... Gözlerim dolmuş başka tarafa bakıyordum, ağlamamak için kendimi zor tutuyordum resmen.. Sun-Hee:Neden o gün gelmedin beni kurtarmaya Jungkook?.. Jeon:Bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum.. Jeon:Çocukluk aklı işte.. Sun-Hee:Belki, belki beni orda kurtarsaydin annemi öldüremeyecekti! Jeon:Ben özür dilerim.. Dolmustum bir anda ağlamaya başladım, Jeon tedirgin olmuştu. Sun-Hee:O adam annemi ö-öldürdü sonra beni yetimhaneye bıraktı! Sun-Hee:6 sene ben annemin açısıyla yaşadım!.. Sun-Hee:Keşke zorbalık yapacağım diye bu kadar ileri gitmeseydin be Jeon.. Jeon:Ne diyeceğimi bilmiyorum... Hem ağlıyor hemde konuşuyordum. Jungkook'da çok etkilenmiş olmalıydı ki onun da gözleri dolmuştu. Eski anılar tekrar tekrar gözümün önünde canlanıyordu.. -8 yıl önce.. Öğlen olmuştu, odamda ders çalışıyordum. Liseye yeni geçmiştim. Fakat tek bir sorun vardı; zorbalar! Okulumda cok fazla zorba vardi ve hepsi bana denk geliyordu. En kötüsü ile jungkook.. Bende 2 yaş büyük olmasına rağmen çok büyük biriymiş gibi davranıyor, cok sinirimi bozuyor. Annem etrafi toplarlamis kocası için yemek yapıyordu. Küçük bir gecekonduda yaşıyorduk. Durumumuz yok denecek kadar azdı, kimse yardım eli uzatmamisti bu zamana kadar. Annemin kocasi hem beni, hemde annemi kafası estiği zaman dövüyor istediğini yapabiliyordu. Çünkü o; evin patronu!! Kapı açılma sesi duyduğumda çok tedirgin olmuş hızlı bir şekilde annemin yanına koşmuştum. Elinde siyah poşetlerle salona geçmiş oturmuştu, televizyonu açıp bir maç kanalına getirdi torbadaki biralardan bir tane alıp içmeye başlamıştı.. Annem içeriye bir kaç birşey almam için göndermişti kendisi çok yorgundu yerinden kalkacak takati yoktu. Yavaşça salona gidip istediği şeyleri aradım. Biri televizyonun önünde biri ise, buraları yanındaydi. Bir nefes alıp arkadan dolandım sonra televizyonun önüne geçip istediği şeyi almıştım. B:NAPİYORSUN MAC İZLEDİĞİMİ GÖRMÜYOR MUSUN!? OROSPU KİZ SENİ! Sun-Hee:Annem bunu istedi de, o yüzden geçtim. B:BANANE ULAN, GECMEYECEKSİN! BEN BURADAYKEN ODAYA BİLE GİRMEYECEKSİNİZ! Sun-Hee:Afedersin. Küçük sehpanın yanına gittim aramaya başladım fakat bulamamıştım. Kalkarken yanlışlikla elim şişeye çarpmıştı, galiba sonum gelmişti.. Sun-Hee:Çok özür dilerim, ben bilerek yap- B:ULAN, ULAN!! ŞİMDİ DOVMEYECEKSİN DE NAPACAKSİN?! SEN BEKLE, SEN BEKLE!! Bacaklarım titremeye başlamıştı sweatshirt'ümün kolunu biraz uzatmış silmeye başlamıştım, o sırada elinde koca bir sopayla o gelmişti.. sonum gelmişti.. döverek öldürecekti beni.. Sopayla çok fena vuruyordu hem ağlıyor, hemde bağırıyordum.. canım çok fena yanıyordu. Galiba yetmemisti birde sürükleyerek dışarı çıkartmışz orda vurmaya başlamisti... Sun-Hee:C-cok aciyor- ah-h Her yerim kanlar içerisindeydi. Çaresizce ağlıyordum. Sadece ağlıyordum. Yoldan geçen Jeonu görünce hemen yardım istemeye başladım.. Sun-Hee:Yar-rdim edi-in-n.. B:SEN HALA NE KONUSUYORSUN! SUSSANA VELET SENİ!! Saçlarımdan tuttuğu gibi içeri sokmuştu, kapıyı kapatmayi unutmustu. Jeon yavaş adimlatla kapıya gelmiş gülerek beni izliyordu. Asla yardım etmiyor, daha çok bundan keyif alıyordu.. Aradan 30 dakika geçmiş, yada geçmemişti.. Yatakta yorgun düşmüştüm. Neden yardım etmemişti bana Jungkook? Neden? Neden beni gülerek izlemişti? Aklım almıyordu.. -Şimdiki Zaman.. Sıcak çikolatami içiyordum biraz olsjn sakinleştim. Sun-Hee:Jungkook, hani sormustun ya bana kimi seviyorsun diye. Jeon:Evet hatırlıyorum. Sun-Hee:Sendin Jungkook, sendin. Sun-Hee:Benim ilk aşkım sendin. Sun-Hee:Çocukluk askimdin sen benim. Sun-Hee:Ama bazen olur ya, o aşklar nefrete dönüşür. Sun-Hee:Bende de tam öyle olmuştu. Jeon:Ne diyeceğimi gerçekten bilmiyorum.. Sun-Hee:Sadece cevap vermek istedim. :) Jeon:Ben çin değiştim Sun-Hee. Jeon:Eski Jungkook artık yok! Jeon:Beni affedebilir misin? Jeon:Tabiki benimki de soru- Sun-Hee:Affettim Jeon. Jeon:Gerçekten mi? Sun-Hee:Ben siz değilim, ben insaflıyim. Sun-Hee:Çocuktuk. Aradan 2 ay geçmişti, Jungkook ile iletişimi kesmemistik. Hala onu sevdigimi düşünüyordum ama beni sevmesi düşük bir olasılık olduğundan söylemiyordum.. Sun-Hee:Jeon? Jeon:Efendimm? Sun-Hee:Eski günlere dönelim mi? Jeon:Nasıl yani? Sun-Hee:Çocuklar gibi olalım, her yaptığımız şeyde utanalim. Jeon:Diyorsun ki, çocuklar gibi flortlesip utanalim. Sun-Hee:O kadar belli oldu mu ya? Jeon:Oldu oldu. Sun-Hee:Neyse ya boşver. Jeon:Bence flört değil de, direk bir üst boyuta taşıyalım. Jeon:Aşıklar gibi olalım. -ᴛʜᴇ ᴇɴᴅ.. HELLOOOO💋😍 CAYLAK YAZAR GERİ DÖNDÜÜÜÜ VOOOOAAAAVVVVV neyse tamam biraz simardim olum özlemişim buraları neyse hikaye atmaya tam gaz devam edicem (şüpheli) hadi seviyorum siziiik💐🔥🧿
📝:"Gece Sapiktan Kaçarken Çocukluk Aşkına Carparsin"
🔏:Yazar:ᴊᴇᴏɴᴋɪᴇᴠシ︎
🖇️:Sadece kurgudan ibadetdir!
🖇️:Smut (🔞) İçermez.
🖇️:Her hikaye yazan oppaci olmuyor teşekkürler..
🖇️:Farklı hayal et'lerle benzerliği tamamen tesadüfdür.
🖇️:1. kişi ağzından anlatım yapılmaktadır
🖇️:Yazım yanlışları için çok ama çok özür dilerim..
🎧:Tek Başina-Ayten Alpman
-Jeon Jungkook (24)
-Yang Sun-Hee (22)
Sabah erkenden uyanmis, ise gitmek için hazırlanmıştım. Kısa kollu bir tişört ve kot giymiş saçlarımı arkadan bir topuz yapmistim. En hafif şekilde bir makyaj yapip çantamı hazırladım. İçine gerekli seyleri koyduktan sonra bir parfüm seçtim ve sıktım. Bu kokuyu çok seviyordum.
Parfümüde çantaya attıktan sonra evden çıktım. Küçük bir cafede çalışıyordum evimin kirasını çıkarmak için elimden geleni yapsam da; parayı zar-zor topluyorum.
Saat sabah 09.12 civarı idi, cafeye vardığımda Soomin, Vien ve Fiona sipariş alıyordu. Yakın arkadaşlarımla aynı cafede çalışmak gerçekten mutluluk veriyordu.
Mutfağa gidip önlüğümü giydim çantamı bıraktım ve kasaya sipariş almak için geçtim. Ne kadar yoğun olmasa da; müşteri vardı ya..
Öğle saati olmuş, mola veriyorduk. Hala hiçbirsey yememistim o yüzden gerçekten açtım. Önlüğümü askıya asip çantamı aldım ve markete gitmek için izin istedim.
En yakın markete geldim, soğuk sandviç ve soğuk kahve aldım parasını ödedim hızlıca çıktım. Bir bank bulduktan sonra oturdum çantamı omzumdan çıkartıp yanıma koydum, aldıklarımı açıp yemeye başladım.
Hiç tanımadığım bir adam yanıma oturmuştu tanımadığım için hafif yana kaymistim, ağzından bir kaç cümle çıkmıştı fakat aldırış etmemiştim.
X:Çok güzelsin.
Söylediklerini tekrar edince bana söylediğini anlamıştım, adama istemsizce bakmaya başladım.
Sun-Hee:Teşekkür ederim.
X:Güzele güzel denir, bu bir gerçektir.
Sun-Hee:Teşekkür ederim gerçekten.
Utanmıştim. Yanaklarımin kizardigini anlayınca çantamı aldım ve banktan kalktım, selam verip ordan ayrildim.
Cafeye geri döndüğümde kızlar gülerek konuşuyorlardi, hemen yanlarına gittim.
Sun-Hee:Noluyor?
Soomin:İş çıkışı eğlenmeye gidicez, tabiki sende geliceksin.
Sun-Hee:Benim neden bundan haberim yok peki?
Vien:Oldu işte, hadi ama Sun-Hee kırma biri geleceksin.
Fiona:Kızım biz seni davet etmiyoruz, gelmek zorundasın diyoruz.
Sun-Hee:Yok gelemem.
Fiona:Ne dedim şimdi ben, of.
Sun-Hee:Israr etmeyin gelemem diyorum.
Soomin:Hadi be Sun-Hee bir kerelik..
Soomin:Bütün gece eglenicez çok güzel olacak!
Vien:Evet evet! Çok eğlenecegiz! Birde yakışıklı partner falan buluruz, işte bu!
Goz devirdikten sonra mutfağa gittim, üstüme önlüğümü giydim çantamı bıraktım ve kasaya geri döndüm.
Sun-Hee:Sadece 3 saat.
Soomin:Hmhmm, sadece 3 saat!
Çocuk gibi sevinmislerdi.. Gerçekten seviyordum bu kızları ya.. Az bir zamanda kardeşim gibi olmuşlardı, onlara çok şey borçluydum.
Saat 19.27 civarı idi. Eve gelmek üzereydim, şık giyinmemi söylemişlerdi ne vardı kot ve tişört ile gitsem yani?!
Çantamdan evimin anahtarini çıkartıp kapıyı yavaşça açtım, içeri girdim ayakkabılarımı çıkardım ve hemen odama çıktım. İlk önce dus almam gerektiğini düşündüm hemen ebeveyn banyosundaki dusa kabine kendimi attım. Güzelce yıkandıktan sonra odaya geri döndüm, elbise seçmem gerekiyordu.
Dolabimi açtığımda doğru düzgün elbisem yoktu bir kaç davet elbisesi vardı onları da giymiştim. Aralarından en guzel olanı seçtim ve giymeye basladim. Lacivert fiziğimi en iyi şekilde gösteren güzel bir elbiseydi..
Saçlarımı hızlı bir şekilde kurutup düzleştirmistim. Uzun açık kumral olan saçlarım çok güzel duruyor, elbisemle de uyuyordu. Hafif bir makyaj yaptıktan sonra herşey hazırdı çantamda olan şeyleri alacağım çantaya ekledim ve saati kontrol ettim. 20.32 olmuştu bile zaman çok hızlı geçiyordu. Boy aynasında son kez kendime bakıp, kapıya yöneldim. Ayakkabılıktan siyah topuklu ayakkabılarımı aldım ve hemen ayağıma geçirdim.
Bir taksi çağırıp hemen Vien'i aradım, nerde olduklarını sordum konumu atınca taksi şoförüne yeri tarif ettim.
Bir barın önünde durmuştuk, tahmin etmiştim. Hiç tanımadığım ara sokaklarda olan bir bardı hiç gözüm tutmamisti.
Taksinin parasını ödedim ve hemen arabadan indim. İçeriye girdikten sonra burnuma yoğun içki kokuları gelmeye başlamıştı, midem bulanmıştı açıkçası.
Hızlı bir şekilde etrafta kızları aradım bir masada oturmuş gülüp eğleniyorlardi. Hemen yanlarına gittim.
Sun-Hee:Ben geldimm
Soomin:Oha güzelliğin şaka falan mı ya??
Fiona:Dikkat et yemesinele seni kızım bu ne güzellik?
Sun-Hee:Abartmayın, siz daha güzelsiniz.
Vien:Ne içiyorsun?
Sun-Hee:Yok ben içmiycem.
Vien:Ne demek içmiyorum?
Sun-Hee:Vien hadi uzatma işte, içmem ben.
Fiona:Harbi kızım abartma bırak icmezse içmesin.
Soomin:Kızlar su beyfendi cok yakışıklı değil mi, off.
Sun-Hee:Hemen git, bekleme koş koş.
Soomin:Dalga geçmesene kızım?!
Sun-Hee:Sustum sustum.
Aradan 3 buçuk saat geçmişti, kızlar dağılmış herkes başka bir erkeğin yanındaydı. Cok sıkılmıştım. Sözde beraber eğlenmek için gelmiştik, kimsenin umrumda bile değildim. Zorla bir kav shot içirmişlerdi, gerçekten ağır gelmişti.
En sonunda dayanamadım masadan çantamı alıp, Fiona'yı bulmaya gittim. Fena sarhoştu anlatsam da anlamayacakti o yüzden umursamadım ve hemen bardan çıktım.
Yaklaşık 20 dakika kadar taksi bekledim ama gelen giden olmadı, bende kendim bulurum diye yürümeye başlamıştim. Bu topuklularla yürümek cok zordu gerçekten fena ayağımı vurmuslardi. Yavaş yavaş yürüyordum yollar çok sakin ve ıssızdı, korkmamak elde değildi.
Bir anda içime bir his kapılmıştı, takip ediliyor gibi hissediyordum. Ama sadece bir his olduğunu düşünüp umursamadım.
Ne kadar psikolojik olduğunu düşünsem de galiba gerçekten takip ediliyordum, işte şimdi gerçekten boku yemiştim..
Arkama hafifçe baktığımda bir adam vardı birseylerle uğraşıyormus gibi yapiyordu, çok korkuyordum yavaş yavaş terlemeye başlamıştım.
Artık arkamı döndüğümde sadece bana bakıyor ve süzüyordu iyice korkmaya başladığımda koşmaya karar verdim, kendimi hazır hissettigim zaman koşmaya başladım.
Ben kosuyordum, adam arkamdan geliyordu.. Çok yorulmuş bir sokağa girmiştim bir eve yaşlanmış nefesleniyordum. O sırada ağzımda bir el hissetmiştim.
X:Stt, sakin ol güzelim sadece biraz eğlenmek istedim.
Tir tir titriyordum hiç tanımadığım bir adam sol elini bedenimde gezdiriyordu.. Çaresizce ağlamaya başladım, sadece ağlayabiliyordum.. Kirlenmiş, donup kalmıştım..
X:Aa hadi ama bu kadar korkmana ne gerek var?
X:Merak etme kadınlığına zarar vermeyeceğim sadece birazcık zedelenebilir ;)
Çok fena ağlıyordum, çaresizce tecavüz edilmeyi bekliyordum.. En sonunda dayanamadım güçlü bir şekilde adamı ittirdim yere düşmüştü çantamı alıp hızlıca koşmaya başladım.
En hızlı nasıl koşabiliyorsam öyle kosuyordum, göz yaşlarım hala akmsya devam ediyordu engel olamıyordum..
Önüme asla bakmıyor arkama baka baka koşuyordum adan ortalıkta yoktu. Tekrar arkama bakayım derken birine çarpmıştım, bana yardım edebilirdi belki?..
Jeon:Hey, yavaş olur musunuz?
Sun-Hee:Özür d-dilerim..
Jeon:İyi misiniz?
Sun-Hee:Bana yardım et, lütfen yardım et..
Jeon:Sakin ol, iyi misin?
Sun-Hee:Takip.. Adam..
Jeon:Hanımefendi düzgünce söyleyin lütfen. Sakin ol hiçbirsey olmayacak, ben sizi koruyabilirim.
Sun-Hee:Hiç tanımadığım b-bir adam beni takip ediy-yordu sonra.. sonra bir anda köşede sıkış-ştırdı tecavüz edi-icekti az kalsın..
Jeon:Tamam lütfen ağlama sakin ol ben burdayım kimse sana birşey yapamaz.
Hiç tanımadığım o çocuk üzerinden çıkardığı ceketi üzerime attı ve gitmemiz gerektiğini söyledi hemen onu takip ettim.
Hiç tanımıyordum lakin.. lakin cok cana yakın gelmisti, güvenmistim..
Hiç bilmediğim bir cafeye gelmiştik. Garsondan battaniye isteyip yanıma oturdu.
Jeon:Daha iyi misin?
Sun-Hee:Gerçekten çok teşekkür ederim, size çok şey borçluyum..
Jeon:Teşekküre gerek yok insanlık görevi.
Jeon:Bu geç saatte bir daha o somaklarda dolaşma.
Sun-Hee:Tamam, anladım.
Garson kırmızı renkli bir battaniye geçirmişti Jeon hızlı bir şekilde battaniyeyi açıp bacaklarımı örtmüştü.
Jeon:Bak tekrar soruyorum daha iyi misin?
Sun-Hee:Bilmiyorum ama sanırım iyiyim.
Jeon:Bak bunu yanlış anlama evde tek korkacaksan bende kalabilirsin.
Sun-Hee:Teşekkür ederim..
Jeon:Kötü bir amacım yok, ki olsaydı şuana kadar yapacağımı yapmıştım.
Sun-Hee:Anladım.
Ayakkabılar hala çok fena vuruyordu. Yavaşça bir ayağımı yukarı kaldırdım ve çıkarmaya çalıştım fakat beceremedim, en sonunda yanımdaki çocuk kalktı dizlerinin üzerine çöktü ve ayakkabılarımı çıkarttı.
Jeon:Daha rahat misin?
Jeon:Çok fena yara olmuş..
Sun-Hee:Çok acıyordu.
Jeon:Nerden geliyordun sen?
Sun-Hee:Yakın arkadaşlarımla bara gitmiştik hepsi başka birini buldu ve dağıldı bende tek kalınca çıktım.
Jeon:Anladım.
Sun-Hee:Biliyor musun çok tanıdık geldin aslında eskiden hep seni tanıyormusum gibi geldin.
-alt yoruumm
-devami;
Jeon:Bana güvendiysen ne mutlu bana!
Jeon:Biliyorum, şuan tanışacak halde değilsin ama; Ben Jungkook!
Sun-Hee:Memnun oldum, bende Sun-Hee!
Jeon:Bende çok memnun oldum!
Yüzüm biraz olsun gülmüştü. Jungkook bana sıcak birşeyler söylemişti ama atladigim birşey vardı.. benzettigim kişinin ismi de Jungkook'du..
Sun-Hee:Şimdi aklıma geldi seni benzettigim çocuğun ismi de Jungkook'du.
Jeon:Ne kadar benzer?
Sun-Hee:Belki de soyadlariniz farklıdir, sakıncası yoksa sorabilir miyim?
Jeon:Jeon, Jeon Jungkook.
Donup kalmıştım. Nasıl olurda bu kadar benzer olabilirdi ki? İlk soracağım şey önceden nerde yaşadığı oldu.
Sun-Hee:Küçükken nerde yaşıyordun?!
Jeon:Neden sordun?
Sun-Hee:Soyadlariniz da aynı..
Jeon:Daegu-
Kitlenmistim. Aynı yer. Evet bu o Jungkookdu kesinlikle o Jungkook.. Çok değişmişti önceden zorbaydi.
Sun-Hee:Jungkook benim Sun-Hee hatırladın mi?
Jeon:Yok, neden sordun ki?
Sun-Hee:Sizin evle evlerimiz çaprazdı!
Sun-Hee:Hatta beni hatırlaman için bir örnek vereyim.
Sun-Hee:Üvey babam beni doverken karşıdan gülerek izlemiştin.
Jungkook duraksamisti. Galiba eski anıları gözünün önünde canlanmaştı..
Jeon:Sun-Hee.. Şimdi hatırladım! Ben gerçekten herşey için çok özür dilerim..
Jeon:Çok pişman olmuştum seni o gün o adamım ellerinden kurtarmam gerekirdi
Sun-Hee:Sorun değil, geçmiş geçmişte kaldı...
Gözlerim dolmuş başka tarafa bakıyordum, ağlamamak için kendimi zor tutuyordum resmen..
Sun-Hee:Neden o gün gelmedin beni kurtarmaya Jungkook?..
Jeon:Bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum..
Jeon:Çocukluk aklı işte..
Sun-Hee:Belki, belki beni orda kurtarsaydin annemi öldüremeyecekti!
Jeon:Ben özür dilerim..
Dolmustum bir anda ağlamaya başladım, Jeon tedirgin olmuştu.
Sun-Hee:O adam annemi ö-öldürdü sonra beni yetimhaneye bıraktı!
Sun-Hee:6 sene ben annemin açısıyla yaşadım!..
Sun-Hee:Keşke zorbalık yapacağım diye bu kadar ileri gitmeseydin be Jeon..
Jeon:Ne diyeceğimi bilmiyorum...
Hem ağlıyor hemde konuşuyordum. Jungkook'da çok etkilenmiş olmalıydı ki onun da gözleri dolmuştu.
Eski anılar tekrar tekrar gözümün önünde canlanıyordu..
-8 yıl önce..
Öğlen olmuştu, odamda ders çalışıyordum. Liseye yeni geçmiştim. Fakat tek bir sorun vardı; zorbalar! Okulumda cok fazla zorba vardi ve hepsi bana denk geliyordu. En kötüsü ile jungkook.. Bende 2 yaş büyük olmasına rağmen çok büyük biriymiş gibi davranıyor, cok sinirimi bozuyor.
Annem etrafi toplarlamis kocası için yemek yapıyordu. Küçük bir gecekonduda yaşıyorduk. Durumumuz yok denecek kadar azdı, kimse yardım eli uzatmamisti bu zamana kadar.
Annemin kocasi hem beni, hemde annemi kafası estiği zaman dövüyor istediğini yapabiliyordu. Çünkü o; evin patronu!!
Kapı açılma sesi duyduğumda çok tedirgin olmuş hızlı bir şekilde annemin yanına koşmuştum.
Elinde siyah poşetlerle salona geçmiş oturmuştu, televizyonu açıp bir maç kanalına getirdi torbadaki biralardan bir tane alıp içmeye başlamıştı..
Annem içeriye bir kaç birşey almam için göndermişti kendisi çok yorgundu yerinden kalkacak takati yoktu. Yavaşça salona gidip istediği şeyleri aradım. Biri televizyonun önünde biri ise, buraları yanındaydi. Bir nefes alıp arkadan dolandım sonra televizyonun önüne geçip istediği şeyi almıştım.
B:NAPİYORSUN MAC İZLEDİĞİMİ GÖRMÜYOR MUSUN!? OROSPU KİZ SENİ!
Sun-Hee:Annem bunu istedi de, o yüzden geçtim.
B:BANANE ULAN, GECMEYECEKSİN! BEN BURADAYKEN ODAYA BİLE GİRMEYECEKSİNİZ!
Sun-Hee:Afedersin.
Küçük sehpanın yanına gittim aramaya başladım fakat bulamamıştım. Kalkarken yanlışlikla elim şişeye çarpmıştı, galiba sonum gelmişti..
Sun-Hee:Çok özür dilerim, ben bilerek yap-
B:ULAN, ULAN!! ŞİMDİ DOVMEYECEKSİN DE NAPACAKSİN?! SEN BEKLE, SEN BEKLE!!
Bacaklarım titremeye başlamıştı sweatshirt'ümün kolunu biraz uzatmış silmeye başlamıştım, o sırada elinde koca bir sopayla o gelmişti.. sonum gelmişti.. döverek öldürecekti beni..
Sopayla çok fena vuruyordu hem ağlıyor, hemde bağırıyordum.. canım çok fena yanıyordu. Galiba yetmemisti birde sürükleyerek dışarı çıkartmışz orda vurmaya başlamisti...
Sun-Hee:C-cok aciyor- ah-h
Her yerim kanlar içerisindeydi. Çaresizce ağlıyordum. Sadece ağlıyordum. Yoldan geçen Jeonu görünce hemen yardım istemeye başladım..
Sun-Hee:Yar-rdim edi-in-n..
B:SEN HALA NE KONUSUYORSUN! SUSSANA VELET SENİ!!
Saçlarımdan tuttuğu gibi içeri sokmuştu, kapıyı kapatmayi unutmustu. Jeon yavaş adimlatla kapıya gelmiş gülerek beni izliyordu. Asla yardım etmiyor, daha çok bundan keyif alıyordu..
Aradan 30 dakika geçmiş, yada geçmemişti.. Yatakta yorgun düşmüştüm. Neden yardım etmemişti bana Jungkook? Neden? Neden beni gülerek izlemişti? Aklım almıyordu..
-Şimdiki Zaman..
Sıcak çikolatami içiyordum biraz olsjn sakinleştim.
Sun-Hee:Jungkook, hani sormustun ya bana kimi seviyorsun diye.
Jeon:Evet hatırlıyorum.
Sun-Hee:Sendin Jungkook, sendin.
Sun-Hee:Benim ilk aşkım sendin.
Sun-Hee:Çocukluk askimdin sen benim.
Sun-Hee:Ama bazen olur ya, o aşklar nefrete dönüşür.
Sun-Hee:Bende de tam öyle olmuştu.
Jeon:Ne diyeceğimi gerçekten bilmiyorum..
Sun-Hee:Sadece cevap vermek istedim. :)
Jeon:Ben çin değiştim Sun-Hee.
Jeon:Eski Jungkook artık yok!
Jeon:Beni affedebilir misin?
Jeon:Tabiki benimki de soru-
Sun-Hee:Affettim Jeon.
Jeon:Gerçekten mi?
Sun-Hee:Ben siz değilim, ben insaflıyim.
Sun-Hee:Çocuktuk.
Aradan 2 ay geçmişti, Jungkook ile iletişimi kesmemistik. Hala onu sevdigimi düşünüyordum ama beni sevmesi düşük bir olasılık olduğundan söylemiyordum..
Sun-Hee:Jeon?
Jeon:Efendimm?
Sun-Hee:Eski günlere dönelim mi?
Jeon:Nasıl yani?
Sun-Hee:Çocuklar gibi olalım, her yaptığımız şeyde utanalim.
Jeon:Diyorsun ki, çocuklar gibi flortlesip utanalim.
Sun-Hee:O kadar belli oldu mu ya?
Jeon:Oldu oldu.
Sun-Hee:Neyse ya boşver.
Jeon:Bence flört değil de, direk bir üst boyuta taşıyalım.
Jeon:Aşıklar gibi olalım.
-ᴛʜᴇ ᴇɴᴅ..
HELLOOOO💋😍 CAYLAK YAZAR GERİ DÖNDÜÜÜÜ VOOOOAAAAVVVVV neyse tamam biraz simardim olum özlemişim buraları neyse hikaye atmaya tam gaz devam edicem (şüpheli) hadi seviyorum siziiik💐🔥🧿
Ayaya Valla mukk arada gözüm doldu ama varya mukk
Ikinci yorum açılmıyor
@@Ms.430
-devami;
Jeon:Bana güvendiysen ne mutlu bana!
Jeon:Biliyorum, şuan tanışacak halde değilsin ama; Ben Jungkook!
Sun-Hee:Memnun oldum, bende Sun-Hee!
Jeon:Bende çok memnun oldum!
Yüzüm biraz olsun gülmüştü. Jungkook bana sıcak birşeyler söylemişti ama atladigim birşey vardı.. benzettigim kişinin ismi de Jungkook'du..
Sun-Hee:Şimdi aklıma geldi seni benzettigim çocuğun ismi de Jungkook'du.
Jeon:Ne kadar benzer?
Sun-Hee:Belki de soyadlariniz farklıdir, sakıncası yoksa sorabilir miyim?
Jeon:Jeon, Jeon Jungkook.
Donup kalmıştım. Nasıl olurda bu kadar benzer olabilirdi ki? İlk soracağım şey önceden nerde yaşadığı oldu.
Sun-Hee:Küçükken nerde yaşıyordun?!
Jeon:Neden sordun?
Sun-Hee:Soyadlariniz da aynı..
Jeon:Daegu-
Kitlenmistim. Aynı yer. Evet bu o Jungkookdu kesinlikle o Jungkook.. Çok değişmişti önceden zorbaydi.
Sun-Hee:Jungkook benim Sun-Hee hatırladın mi?
Jeon:Yok, neden sordun ki?
Sun-Hee:Sizin evle evlerimiz çaprazdı!
Sun-Hee:Hatta beni hatırlaman için bir örnek vereyim.
Sun-Hee:Üvey babam beni doverken karşıdan gülerek izlemiştin.
Jungkook duraksamisti. Galiba eski anıları gözünün önünde canlanmaştı..
Jeon:Sun-Hee.. Şimdi hatırladım! Ben gerçekten herşey için çok özür dilerim..
Jeon:Çok pişman olmuştum seni o gün o adamım ellerinden kurtarmam gerekirdi
Sun-Hee:Sorun değil, geçmiş geçmişte kaldı...
Gözlerim dolmuş başka tarafa bakıyordum, ağlamamak için kendimi zor tutuyordum resmen..
Sun-Hee:Neden o gün gelmedin beni kurtarmaya Jungkook?..
Jeon:Bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum..
Jeon:Çocukluk aklı işte..
Sun-Hee:Belki, belki beni orda kurtarsaydin annemi öldüremeyecekti!
Jeon:Ben özür dilerim..
Dolmustum bir anda ağlamaya başladım, Jeon tedirgin olmuştu.
Sun-Hee:O adam annemi ö-öldürdü sonra beni yetimhaneye bıraktı!
Sun-Hee:6 sene ben annemin açısıyla yaşadım!..
Sun-Hee:Keşke zorbalık yapacağım diye bu kadar ileri gitmeseydin be Jeon..
Jeon:Ne diyeceğimi bilmiyorum...
Hem ağlıyor hemde konuşuyordum. Jungkook'da çok etkilenmiş olmalıydı ki onun da gözleri dolmuştu.
Eski anılar tekrar tekrar gözümün önünde canlanıyordu..
-8 yıl önce..
Öğlen olmuştu, odamda ders çalışıyordum. Liseye yeni geçmiştim. Fakat tek bir sorun vardı; zorbalar! Okulumda cok fazla zorba vardi ve hepsi bana denk geliyordu. En kötüsü ile jungkook.. Bende 2 yaş büyük olmasına rağmen çok büyük biriymiş gibi davranıyor, cok sinirimi bozuyor.
Annem etrafi toplarlamis kocası için yemek yapıyordu. Küçük bir gecekonduda yaşıyorduk. Durumumuz yok denecek kadar azdı, kimse yardım eli uzatmamisti bu zamana kadar.
Annemin kocasi hem beni, hemde annemi kafası estiği zaman dövüyor istediğini yapabiliyordu. Çünkü o; evin patronu!!
Kapı açılma sesi duyduğumda çok tedirgin olmuş hızlı bir şekilde annemin yanına koşmuştum.
Elinde siyah poşetlerle salona geçmiş oturmuştu, televizyonu açıp bir maç kanalına getirdi torbadaki biralardan bir tane alıp içmeye başlamıştı..
Annem içeriye bir kaç birşey almam için göndermişti kendisi çok yorgundu yerinden kalkacak takati yoktu. Yavaşça salona gidip istediği şeyleri aradım. Biri televizyonun önünde biri ise, buraları yanındaydi. Bir nefes alıp arkadan dolandım sonra televizyonun önüne geçip istediği şeyi almıştım.
B:NAPİYORSUN MAC İZLEDİĞİMİ GÖRMÜYOR MUSUN!? OROSPU KİZ SENİ!
Sun-Hee:Annem bunu istedi de, o yüzden geçtim.
B:BANANE ULAN, GECMEYECEKSİN! BEN BURADAYKEN ODAYA BİLE GİRMEYECEKSİNİZ!
Sun-Hee:Afedersin.
Küçük sehpanın yanına gittim aramaya başladım fakat bulamamıştım. Kalkarken yanlışlikla elim şişeye çarpmıştı, galiba sonum gelmişti..
Sun-Hee:Çok özür dilerim, ben bilerek yap-
B:ULAN, ULAN!! ŞİMDİ DOVMEYECEKSİN DE NAPACAKSİN?! SEN BEKLE, SEN BEKLE!!
Bacaklarım titremeye başlamıştı sweatshirt'ümün kolunu biraz uzatmış silmeye başlamıştım, o sırada elinde koca bir sopayla o gelmişti.. sonum gelmişti.. döverek öldürecekti beni..
Sopayla çok fena vuruyordu hem ağlıyor, hemde bağırıyordum.. canım çok fena yanıyordu. Galiba yetmemisti birde sürükleyerek dışarı çıkartmışz orda vurmaya başlamisti...
Sun-Hee:C-cok aciyor- ah-h
Her yerim kanlar içerisindeydi. Çaresizce ağlıyordum. Sadece ağlıyordum. Yoldan geçen Jeonu görünce hemen yardım istemeye başladım..
Sun-Hee:Yar-rdim edi-in-n..
B:SEN HALA NE KONUSUYORSUN! SUSSANA VELET SENİ!!
Saçlarımdan tuttuğu gibi içeri sokmuştu, kapıyı kapatmayi unutmustu. Jeon yavaş adimlatla kapıya gelmiş gülerek beni izliyordu. Asla yardım etmiyor, daha çok bundan keyif alıyordu..
Aradan 30 dakika geçmiş, yada geçmemişti.. Yatakta yorgun düşmüştüm. Neden yardım etmemişti bana Jungkook? Neden? Neden beni gülerek izlemişti? Aklım almıyordu..
-Şimdiki Zaman..
Sıcak çikolatami içiyordum biraz olsjn sakinleştim.
Sun-Hee:Jungkook, hani sormustun ya bana kimi seviyorsun diye.
Jeon:Evet hatırlıyorum.
Sun-Hee:Sendin Jungkook, sendin.
Sun-Hee:Benim ilk aşkım sendin.
Sun-Hee:Çocukluk askimdin sen benim.
Sun-Hee:Ama bazen olur ya, o aşklar nefrete dönüşür.
Sun-Hee:Bende de tam öyle olmuştu.
Jeon:Ne diyeceğimi gerçekten bilmiyorum..
Sun-Hee:Sadece cevap vermek istedim. :)
Jeon:Ben çin değiştim Sun-Hee.
Jeon:Eski Jungkook artık yok!
Jeon:Beni affedebilir misin?
Jeon:Tabiki benimki de soru-
Sun-Hee:Affettim Jeon.
Jeon:Gerçekten mi?
Sun-Hee:Ben siz değilim, ben insaflıyim.
Sun-Hee:Çocuktuk.
Aradan 2 ay geçmişti, Jungkook ile iletişimi kesmemistik. Hala onu sevdigimi düşünüyordum ama beni sevmesi düşük bir olasılık olduğundan söylemiyordum..
Sun-Hee:Jeon?
Jeon:Efendimm?
Sun-Hee:Eski günlere dönelim mi?
Jeon:Nasıl yani?
Sun-Hee:Çocuklar gibi olalım, her yaptığımız şeyde utanalim.
Jeon:Diyorsun ki, çocuklar gibi flortlesip utanalim.
Sun-Hee:O kadar belli oldu mu ya?
Jeon:Oldu oldu.
Sun-Hee:Neyse ya boşver.
Jeon:Bence flört değil de, direk bir üst boyuta taşıyalım.
Jeon:Aşıklar gibi olalım.
-ᴛʜᴇ ᴇɴᴅ..
HELLOOOO💋😍 CAYLAK YAZAR GERİ DÖNDÜÜÜÜ VOOOOAAAAVVVVV neyse tamam biraz simardim olum özlemişim buraları neyse hikaye atmaya tam gaz devam edicem (şüpheli) hadi seviyorum siziiik💐🔥🧿
@emree6577-hk5nz ney ĞPWOEGDĞİfPĞRSIOGHLJKŞİĞSŞLKJ
Ayten Alpman'ın şarkısını duyduysam demekki çok güzel olacak hemen okuyacağım tatlım
En sevdiğim şarkı>>>
Tam aglamalik
@@erzurumlunehir8263 evet işte o yüzden seviyom ya
Wow 🎀
_Aşıklar gibi olalım_
Yeni abone aşkımmm ❤❤
Buarda hikayeye bayıldım ellerine emeğine sağlık mükemmel olmuş 💫💜ben diğer hikayeleri okumaya gidiyorum 💗💫
😭😍🫀💐
AGAGAGAAG BENIM FIKRIMMM
MaşAllah senin fikirler bitmiyo jdjf
@@datewjk JLGUGUFDEKJFTRRKGFJG
çok güzel olmuş pasham eline sağlık😭✊
Ln ilk😆
GELDİİİİ
@Jeonnkievv aha
Beklemek sikici😅
Ya jeon ailesi gelsin artık
şuan 3 tane daha fikrim var istek olarak onlar bittikten sonra yazicam
@@Jeonnkievv tamam bu hafta içimde gelirmi
@@Berooo143 bilemiyorum
@@Jeonnkievv tamam teşkkürler
aglıyom part 2
aglamaa tek part
Ahan yeni abonenummm
Supp❤
İlk geldim yok..
SUAN VAAARRR
İlk ben geldim lan
@@datewjk arkadaşlar neden kavga ediyorsunuz ilk benim🥵🔥🧿
çok güzel olmuşşş
OHA YERİM😍🫀
Çoookkkk guzelell olmussss askimm