Besmelenin 63 Sırrı ve Mucizevi Etkisi..Kim gece yatarken 21 besmele okursa bak ne olur..İZLE PAYLAŞ

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 3 окт 2024
  • EUZÜ BESMELE'NİN SIRLARI VE FAZİLETİ
    "Eûzübillâhimineşşeytânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm"in toplu olarak manası:
    "Ben, Allahü teâla'nın rahmeti ilâhiyesinden kovulmuş, tardolunmuş, taşlanmış şeytanın şerrinden, kötülüklerinden ve vesvesesinden Allah'a sığınırım; Rahman ve Rahim (olan) Allah'ın adı ile başlarım" demektir.
    Eûzü İstiâze Ve İlticadır
    "İstiâze, Allah'a sığınma, her türlü şer ve şerlilerin şerrinden Allah'a sığınmak demektir." Müslüman Eûzü'yü okumakla kendisini şeytanın şerrinden, himaye ve korumasında bulundurması için,Yüce Allah'a sığınmış, O'nu kendisine yardımcı ve dayanak kabul etmiştir.
    İslâm âlimlerine göre Eûzü, Bir şeyi Allahü teâla'nın hıfz ve eman'lığına (eminliğine-güvencesine), O'nun korumasına ısmarlamaktır. Eûzübillâhimineşşeytânirracîm diyen mü'min, kendisini Allah'a emanet etmiş ve "Ey Allah'ım ! ben kendimi sana emanet ediyorum" demiş ve kendisini Allah'a teslim ve emanet etmiş olur.
    Bir başka görüşe göre Eûzübillâhimineşşeytânirracîm demekten maksat, izin almak, kapıyı çalmaktır.
    Bir hükümdarın, valinin veya müdürün makamına gelen, nasıl ki izin almadıkça içeri giremezse, bunun gibi Kur'an okumak isteyen kimse de Kur'an okumak, Allah'a münacatta bulunmak, O'nunla konuşmak için Eûzü'yü çekmekle hem izin almış hem de çeşitli şekillerde kirlenmiş olan dilini temizlemiş olur. Nitekim Cenâbı Hakk, Kurân'da şöyle buyuruyor:
    "Feizê gara'tel gur âne fezteız billâhi mineşşeytânirracîm." (Nahl-98)
    "İnnehû leyse lehû sultânün alel lezîne êmenû ve alâ rabbihim yetevekkelûne." (Nahl-99)
    "İnnemâ sultânühû alellezîne yetevellevnehû vellezînehüm bihî müşrikûne*(Nahl-100)
    "Şimdi Kur'ân okumak istediğin zaman önce o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın. Şüphesiz ki iman edip de Rablerine tevekkül edenler üzerinde o şeytanın hiçbir nüfuzu yoktur. Şeytanın nüfuzu, ancak onu dost edinenlere ve Allah'a ortak koşanlaradır." (Nahl suresi/98-100)
    Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde buyurmuştur ki:
    "Cibril bunu (Eûzü'yü) bana böylece Levh-i Mahfuz'dan getirip okuttu."
    "Cebrail'in Peygamber Efendimiz'e ilk indirdiği şey İSTİAZE ve BESMELE'dir. Kur'an'da "Rabbin adıyla oku!" emri de buna işarettir." (Sırlar Hazinesi, s.296 C. Yıldırım) (İkra' bismi rabbikellezi halag..)
    Kul, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm demekle, kendisini Allah'a teslim etmiş, başta şeytanların, cinlerin, insanların kötülülerinden, hastalıktan, fakirlikten, yanmaktan, boğulmaktan ve akla gelecek her türlü dert ve belâlardan, kalpte doğacak olan kibir, gurur, riya, nifak, şirk gibi kötü huylardan, nefsin kötü ve şiddetli arzularından, bid'at ve sapıklıklardan Allah'a sığınmış olur EÛZÜ BİLLÂHİ.. bütün bunları içine almaktadır.
    Şeytan, kalbimizi her türlü vesveseyle bozmaya, bize her türlü kötülüğü yaptırmaya çalışır. İşte bu fena hareketinden dolayı Cenâbı Hakk şeytana "Hannâs" ismini vermiştir. Hannâs,"geri çekilerek veya büzülerek, sinerek fırsat bulunca vesvese vermek için dönüp gelen. Sinsi şeytan, Eûzü besmeleyi çekince kaçan, gaflete dalınca musallat olan şeytan demektir." Eğer Mü'min Allah'ı çokça anan-zikir eden bir insan ise, kalbi zikrin nuru ile dolu olduğundan, şeytanın vesvesesi oraya, o mü'minin kalbine giremez. Şeytanın Allah'ı çokça anan ve zikreden mü'mine bir zararı dokunamaz. Ancak bu, Allah'ın çok sevdiği alim, arif, abid, ve zahid kulları için mümkün olabilir. Bu konuda Muhammed Tirmizi hazretleri şöyle buyurur:
    "Kalp, akıl ve marifet mahallidir. Şeytanın zafer bulmağa kasdettiği mecra esasen kalpdir. Şeytan önce insanın Sadr'ına (kalbi üzerine-göğsüne) gelir. Zira, insanın sadrı-göğsü kalbinin hisarıdır. Şeytan sadra yol bulup girerse gam, keder, hırs, tamah, şeytani hatıralar ve türlü kötü fikirlerle kalbi doldurur. Kalb, bu fenalıklarla doldukça daralır. Artık o kalbin sahibi maneviyattan uzak olur ve gözü dünyayı görür, başka bir şey görmez. İbadet ve taatten bir lezzet bulmaz. Fakat başlangıçta mü'min kalbe hücum eden bu şeytani fikirleri, kötü vesveseleri şeytanın düşmanlığını bilerek kalbin hisarı olan göğüsten uzaklaştırırsa, bu akibete girifdar olmamış olur.

Комментарии • 389