Kürt bir çocuk birinci sınıfa başlamış. Öğretmeni adını sormuş. Çocuk, "Şivan." diye cevap vermiş. Öğretmen Türkçüymüş, "Bundan sonra senin adın Kürşad." demiş. Çocuk kabul etmiş ve eve gitmiş. Annesine, babasına ve abisine, "Bundan sonra benim adım Kürşad, Şivan demeyin." demiş. Annesi, babası ve abisi bunu bir güzel dövmüşler, her tarafını morartmışlar. Ertesi gün çocuk okula gitmiş. Öğretmen çocuğun bu halini görünce, "Kürşadcığım, ne oldu sana?" demiş. Çocuk, "Sormayın öğretmenim, bir grup Kürdün saldırısına uğradım." demiş.
Feza Pilotu o kadar komikti ki gülmekten binayı kırdım. Binayı kırdığım için tüm bina sakinleri evsiz kaldık. Ailecek ev bulmalıydık ama fakirdik. Üstüne üstelik binada yaşayanlar bize dava açmişti. Tazminat ödemek zorunda kalmıştık. Oysa ki daha başimiz koyabileceğimz bir evimiz bile yoktu. Anne ve babam maaşlarını binadakilerin tazminatını ödemek için harcamak zorundaydilar. Bakmam gereken bir kardeşim ve ebeveynlerim vardı. Bu yüzden okulu bırakıp iş aramak zorunda kaldım. Oysa ki okusam belki ne bilim adamı çıkacaktı benden. Kışın ortasında olduğumuz ve evsiz olduğumuz için ebeveyn ve kardeşimin hastalanmaması gerekiyordu. Acil iş bulmalıydım. Ama çoğu yer daha üniversite mezunu olmadığım için asgari ücret bile vermiyordu. Mecbur kalarak ayda 2500 TL ye bir restoranda aşçı olarak çalışmak zorunda kalmıştım. Yemeklerim o kadar iyiydi ki müşteriler yemeğin müthiş tadı dolayısıyla gıda zehirlenmesi yaşıyorlardı. Bir süre sonra restoranin yemeklerini kıskanan diğer restoranlar paralı müfettiş tutup bizim restoranımıza gönderdiler. Yemeğin müthiş tadından dolayı gıda zehirlenmesi yaşayan müfettiş çalıştığım restoranı kapattırıp dava açmıştı. Dava sonucunda maalesef iş yerim kaybedip tazminat ödemek zorunda kalmışlardı. Hem ben hem iş yeri sahibi işsiz kalmıştık. Ama neyse ki elimde 1200 TL para vardı. Hemen gidip bir ev bulmalıydım ama ev kiraları çok pahalıydı. Neyse ki ormanın ortasında 600 TL ye cinli diye kiracı bulmayan bir ev vardı. Ben de şehir efsanesi olduğunu sandığım için orayı tutmuştum. Artık bir evimiz vardı. Ailemi oraya yerleştirmiştim. Bir süre sonra geceleri evde geceleri sesler geliyordu. Bense dışarıdaki hayvanlar olduğunu sanıp gözden geliyordum, ta ki kardeşimin bir gece yarısı yatağımdan biraz uzakta durup bana bakıp korkunç korkunç güldüğünü görene kadar. O kadar korkmuştum ki anne babamı boş verip dışarıya koşmuştum. Ne şanstır ki bir çete ormanda birini öldürüyordu. Onlara katılıp mafya lideri olmuştum, parayla adam öldürüyordum. Oysa ki bilim adamı olabilirdim. Yani diyeceğim o ki bu kadar komik şakalar yapmayın.
Mən dünyada bu kran qədər gülməli bir şey görməmişəm. Mən İngiltərədə bu kranla rastlaşdım. Su iki yerdən axır. Əllərinizi yumağa çalışdığınız zaman onları isti su ilə yuya bilməzsiniz. Həyatımda daha gülməli kran dizaynı görməmişdim.
2015 senesinde Burhiyle sağlık ocağında karşılaşmıştım. Çok fazla tanıyan yoktu o donemlerde, abi fotoğraf cekinelim mi dediğimde, git surdan bitli domuz, halimi gormuyo musun pzevenk demişti. Ben ağlayarak çıkarken kafama pet şişeyi firlatmisti.
![Nurullah Genç | Siyah Gözlerine Beni de Götür [Şiir]](http://i.ytimg.com/vi/3mN7dYezjdA/mqdefault.jpg)
Esenlikler
Kürt bir çocuk birinci sınıfa başlamış. Öğretmeni adını sormuş. Çocuk, "Şivan." diye cevap vermiş. Öğretmen Türkçüymüş, "Bundan sonra senin adın Kürşad." demiş. Çocuk kabul etmiş ve eve gitmiş. Annesine, babasına ve abisine, "Bundan sonra benim adım Kürşad, Şivan demeyin." demiş. Annesi, babası ve abisi bunu bir güzel dövmüşler, her tarafını morartmışlar. Ertesi gün çocuk okula gitmiş. Öğretmen çocuğun bu halini görünce, "Kürşadcığım, ne oldu sana?" demiş. Çocuk, "Sormayın öğretmenim, bir grup Kürdün saldırısına uğradım." demiş.
Feza Pilotu o kadar komikti ki gülmekten binayı kırdım. Binayı kırdığım için tüm bina sakinleri evsiz kaldık. Ailecek ev bulmalıydık ama fakirdik. Üstüne üstelik binada yaşayanlar bize dava açmişti. Tazminat ödemek zorunda kalmıştık. Oysa ki daha başimiz koyabileceğimz bir evimiz bile yoktu. Anne ve babam maaşlarını binadakilerin tazminatını ödemek için harcamak zorundaydilar. Bakmam gereken bir kardeşim ve ebeveynlerim vardı. Bu yüzden okulu bırakıp iş aramak zorunda kaldım. Oysa ki okusam belki ne bilim adamı çıkacaktı benden. Kışın ortasında olduğumuz ve evsiz olduğumuz için ebeveyn ve kardeşimin hastalanmaması gerekiyordu. Acil iş bulmalıydım. Ama çoğu yer daha üniversite mezunu olmadığım için asgari ücret bile vermiyordu. Mecbur kalarak ayda 2500 TL ye bir restoranda aşçı olarak çalışmak zorunda kalmıştım. Yemeklerim o kadar iyiydi ki müşteriler yemeğin müthiş tadı dolayısıyla gıda zehirlenmesi yaşıyorlardı. Bir süre sonra restoranin yemeklerini kıskanan diğer restoranlar paralı müfettiş tutup bizim restoranımıza gönderdiler. Yemeğin müthiş tadından dolayı gıda zehirlenmesi yaşayan müfettiş çalıştığım restoranı kapattırıp dava açmıştı. Dava sonucunda maalesef iş yerim kaybedip tazminat ödemek zorunda kalmışlardı. Hem ben hem iş yeri sahibi işsiz kalmıştık. Ama neyse ki elimde 1200 TL para vardı. Hemen gidip bir ev bulmalıydım ama ev kiraları çok pahalıydı. Neyse ki ormanın ortasında 600 TL ye cinli diye kiracı bulmayan bir ev vardı. Ben de şehir efsanesi olduğunu sandığım için orayı tutmuştum. Artık bir evimiz vardı. Ailemi oraya yerleştirmiştim. Bir süre sonra geceleri evde geceleri sesler geliyordu. Bense dışarıdaki hayvanlar olduğunu sanıp gözden geliyordum, ta ki kardeşimin bir gece yarısı yatağımdan biraz uzakta durup bana bakıp korkunç korkunç güldüğünü görene kadar. O kadar korkmuştum ki anne babamı boş verip dışarıya koşmuştum. Ne şanstır ki bir çete ormanda birini öldürüyordu. Onlara katılıp mafya lideri olmuştum, parayla adam öldürüyordum. Oysa ki bilim adamı olabilirdim. Yani diyeceğim o ki bu kadar komik şakalar yapmayın.
bunu efe abinin görmesi lazım
WARBAND YOLDAŞ LİSTESİ:
Borcha: Ichamur
Marnid: Sargoth
Ymira: Yalen
Rolf: Veluca
Bahestur: Tulga
Frentis: Uxkhal
Deshavi: Tihr
Matheld: Wercheg
Alayen: Reyvadin
Bunduk: Jelkala
Katrin: Praven
Jeremus: Halmar
Nizar: Suno
Lezalit: Dhirim TALİMCİMİZ
Artimenner: Durquba MÜHENDİSİMİZ
Klethi: Khudan
cok iyi
Mən dünyada bu kran qədər gülməli bir şey görməmişəm. Mən İngiltərədə bu kranla rastlaşdım. Su iki yerdən axır. Əllərinizi yumağa çalışdığınız zaman onları isti su ilə yuya bilməzsiniz. Həyatımda daha gülməli kran dizaynı görməmişdim.
2015 senesinde Burhiyle sağlık ocağında karşılaşmıştım. Çok fazla tanıyan yoktu o donemlerde, abi fotoğraf cekinelim mi dediğimde, git surdan bitli domuz, halimi gormuyo musun pzevenk demişti. Ben ağlayarak çıkarken kafama pet şişeyi firlatmisti.
mükemmel
J
dayım