Patlamayan Kola, Ne Kadar Sallasam Patlamıyor (Evde Deneyin)!

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 16 дек 2024
  • ABONE OL! bit.ly/basfi
    / basfiiledeneyselbilim
    / basfiiledeneyselbilim
    / basf.basfiiledeneyselb...
    Gazlı içeceğimizin kutusunu açmadan önce sallarsak ne olur? Dur aman açma Basfi demeyin, patlatmadan açabiliriz. Gelin yeni deneyimizde birlikte açalım.
    İçeceğimizin kutusunu önce sallıyorum. Sonra da kutusuna yanlarından vuruyorum. Kutunu üstüne vurmuyoruz. Çünkü bu hiçbir işe yaramaz. Biberonu düşünün. Artık açabiliriz. İşte bu kadar, afiyet olsun.
    Kutuyu salladığımızda içeceğin içerisinde bulunan karbondioksit gazı kutunun içerisinde patlamaya hazır hale gelir. Kutunun içinde çözünmüş olan CO2 gazı pürüzlü teneke yüzeyinde toplanır. Oysa biz kutuya dışarıdan vurarak müdahale ettiğimizde karbondioksit kabarcıklarını patlatarak, içeceğin içinde çözünmesini sağlarız.
    Deneyimizde olan durum aslında bir hal değişimi arkadaşlar. Maddelerin hal değiştirmesi için sadece sıcaklık değişimi yeterli değildir. Değişimin başlaması için termodinamik sebeplerden dolayı ‘çekirdeklenme’ gereklidir. Bu sebeple hal değişimleri pürüzlü yüzeylerde veya maddenin içindeki parçacıklardan başlar. Örneğin saf suyun donma süreci pürüzsüz yüzeylerde çok gecikebilir. Diğer taraftan tencerede kaynayan suyu gözlemlediğimizde kabarcıklanmanın tencere yüzeyinden başladığını rahatlıkla fark edebiliriz.
    Pürüzlü yüzey konusunun çok güzel bir örneği de yapay yağmur yani bulut tohumlama işlemi. Pürüzlü bir yüzey bulunmadığı ortamlarda su buharı -13 ℃ seviyesinde bile saatlerce yoğuşmadan kalabilir. Kurak yıllar geçiren bölgeler için bu durum hiç de istenilecek bir durum olmadığı için bulut tohumlama işlemleri zaman zaman yapılıyor.
    Bulutların içine 0.2 mikrometrelik boyutta parçacıkların atılmasıyla bu tohumlama işlemi gerçekleştirilir. Bu sayede küçük tanecikler pürüz görevi görerek hal değişiminin başlamasını kolaylaştır ve yağmurun yağmasını sağlar. Dünyanın en kurak ülkelerinden olan Dubai’de bu yöntemle yağmur yağdırılıyor. Tohumları dronlarla bulutların içine atıyorlar. Çin, dünyanın en büyük ve en yoğun bulut tohumlaması programlarından birine sahip. Özellikle kuraklıkla mücadele amacıyla ve büyük su havzalarındaki su kaynaklarını artırmak için bulut tohumlamasını kullanıyorlar. Amerika Birleşik Devletleri'nde de çeşitli eyaletlerde ve bölgelerde bulut tohumlama programları uygulanıyor. Özellikle su kaynaklarını artırmak veya orman yangınlarını kontrol altına almak için.
    Türkiye’de daha çok tarım alanında bulut tohumlaması uygulanıyor. Özellikle kuraklık dönemlerinde ve tarım ürünlerinin sulanmasında su kaynaklarını artırmak için kullanılıyor.
    Ancak bu tür uygulamalar, çevresel ve düzenleyici faktörler göz önünde bulundurularak dikkatlice planlanmalı ve yönetilmeli. Çünkü avantajları olduğu gibi potansiyel zararları ve olumsuz etkileri de söz konusu. Bir kere, doğal olarak oluşan yağmur sürecini değiştirebilir, bu da ekosisteme zarar verir. Hava kalitesini etkiler, insan sağlığına zarar verir. Yapay olarak oluşturulan yağışlar veya bulutlar, uzun vadeli iklim modellerine etki edebilir ve bu nedenle istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Yanlış uygulamalar, hatalı sonuçlar doğurabilir. Ayrıca yeni bir uygulama olduğu için uzun vadede nelere yol açacağını da henüz bilmiyoruz.
    Aslında bence sürdürülebilir çözümlere yönelmek en doğrusu. Kuraklığa alternatif çözüm bulmak yerine var olan kaynaklarımızı doğru şekilde kullanırsak çözüme de ihtiyacımız kalmaz. Yani biz çevremizi, doğamızı, sularımızı kirletmezsek, israf etmezsek kuraklık diye bir sorunumuz da ortaya çıkmaz öyle değil mi? Bu konu gerçekten çok önemli arkadaşlar. İçeceğiniz, girip yüzdüğünüz, duş aldığınız, bulaşıklarınızı yıkadığınız, deniz canlılarının içinde yaşadığı, sizin yediğiniz balıklar, temizlik, sağlık, yaşam için suyun ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz. İşte bu yüzden tüm kaynaklarımızı korumamız, sürdürülebilir şekilde kullanmamız çok önemli. Su yalnızca insan olarak hayatta kalmamız için hayati öneme sahip değil, aynı zamanda neredeyse tüm endüstriyel işlemlerde de kullanılıyor. Ama maalesef doğal su kaynakları sürekli tükeniyor. Nüfus artışı ve sanayileşme bu eğilimi daha da şiddetlendiriyor. Üstelik giderek azalan su kaynakları, kirlenmiş atık sular nedeniyle kirleniyor.
    Gazlı içeceklerimizi patlatmadan, çöpünü geri dönüşüme attığımız, çevremize daha duyarlı ve dikkatli olduğumuz temiz hepimiz için yaşanabilir nice yarınlarda bilimin ışığında tekrar buluşalım.
    Soru: Gazlı içecekleri salladığımızda kutunun içinde çözünmüş halde bulunan hangi gaz kutunun yüzeyinde toplanır?
    A) Karbondioksit
    B) Oksijen
    (Cevap:A)
    BASF Türk Kimya desteği ile hazırlanmıştır.

Комментарии • 32