NAR CADDE YAZARLAR Haberler Şiirler Haberleri Sakarya Şiiri Sözleri-Necip Fazıl Kısakürek Türk edebiyatında önemli şiirlerle adından söz ettiren Necip Fazıl Kısakürek'in Ankara'ya doğru giden bir trende Sakarya nehrini görmesiyle kaleme aldığı bu şiir okuyan ve söyleyen pek çok kişide derin etkiler bırakıyor. Şair, Sakarya nehrinden aldığı ilhamla 1949 yılında Türk toplumunun içinde bulunduğu durumu kendi bakış açısından kaleme almıştır. İşte Necip Fazıl Kısakürek'in "Sakarya Türküsü" şiiri sözleri  Türk edebiyatı denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Necip Fazıl Kısakürek'in bir tren yolculuğu sırasında Sakarya nehrinden aldığı ilhamla kendi bakış açısını harmanlayıp kaleme aldığı "Sakarya Türküsü" isimli şiir, yazarın adı geçtiğinde akla ilk gelen şiirlerden biri olmayı sürdürüyor. SAKARYA TÜRKÜSÜ İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat; Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat! Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne, Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine; Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için. Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin? Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur, Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur. Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük? Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! .. Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya! Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya? İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal. Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal, Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan; Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan. Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân; Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an! Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu; Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu? Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna; Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna? Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir? Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir! Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler; Sakarya, kandillere katran döktü geceler. Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya, Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya! İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su; Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu. Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek; Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek? Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl! Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl! Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun, Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun! Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız; Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız! Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader; Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider! Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz; Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz! Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya; Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya
Müthiş.
Çok güzel hazır bir video👍
Bence çok anlamlı tabi anlaya 🎉
cok guzel.
bir daha olmasın
Mal misin
Komik mi bu şiir bizim için ne kadar önemli sen sahneye çıkıp bu şiiri okuyamazken şehitlerimiz bu şiiri ölürken okuyordu SAYGISIZ
Eğer şaka yaptıysan hiç komik değil ama ciddi söylediysen çok komik sana sadece gülüyorum
Bu SAYGISIZ cümleyi ne sebeple kurdun bilmiyorum ama burda kuramazsın
Fon müziği nin ismi nedir
Sakarya turkusu
😢
Ben
He
Fon müziğinin adı ne
Ahu sağlam Gülümcan
Teşekkür ederim @@Syman_Hp
Mal
Ne alaka şimdi mal demek
ne alaka atalarimizin siirine boyle bisey
bi kere ne alaka mal demek siiri dinlemeden yorum yapmayin
NAR
CADDE
YAZARLAR
Haberler Şiirler Haberleri
Sakarya Şiiri Sözleri-Necip Fazıl Kısakürek
Türk edebiyatında önemli şiirlerle adından söz ettiren Necip Fazıl Kısakürek'in Ankara'ya doğru giden bir trende Sakarya nehrini görmesiyle kaleme aldığı bu şiir okuyan ve söyleyen pek çok kişide derin etkiler bırakıyor. Şair, Sakarya nehrinden aldığı ilhamla 1949 yılında Türk toplumunun içinde bulunduğu durumu kendi bakış açısından kaleme almıştır. İşte Necip Fazıl Kısakürek'in "Sakarya Türküsü" şiiri sözleri

Türk edebiyatı denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Necip Fazıl Kısakürek'in bir tren yolculuğu sırasında Sakarya nehrinden aldığı ilhamla kendi bakış açısını harmanlayıp kaleme aldığı "Sakarya Türküsü" isimli şiir, yazarın adı geçtiğinde akla ilk gelen şiirlerden biri olmayı sürdürüyor.
SAKARYA TÜRKÜSÜ
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..
Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?
İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.
Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!
İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!
Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya
Şiirde mal kelimesi geçiyor fakat başka bir anlamda