👏👏👏👏👏👏Kur an ı ayetlerle ıspatlayarak anlatan aydınlatan hurafeler den arındıran hocam Allah razı olsun minnettarım iyi ki varsınız Rabbim sizi korusun 🙏🙏🙏🙏🙏🙏💐
Her sabaha "Allah'ın şu müjdesini ilet" dediği "Zümer suresi"inde belirttiği gibi ,biz de sizin vesilenizle Vahiyle aydınlanarak şükürle merhaba diyoruz. Allah razı olsun Hocam. Sağlık ve esenlikler dilerim. En derin saygılarımla.
Emeğine sağlık... Teşekkür ederim sağ olun.. Asr Sûresi(1) : (1-2) Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Asr Sûresi(3) : Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir).
Mustafa hocam ile tanışan a kadar dinim böyle olmamalı derdim çünki Allah ile birlikte bir çok insan vardı veli derdik Gavs derdik ulema derdik meğer Allah ım dinine değil de kulların uydurduğu dini yaşıyor inanıyor muş suz Allah razı olsun hocam hakkını ödeyemem
"KUR’A’NI NASIL ANLAYALIM?" Kur’a’nı anlamak;onun canlı bir tercümanı olması gereken gerçek müslümanı anlamaktır. Kur’a’nı anlamak; bu günkü müslümanlarla gerçek müslümanlar arasında benzersiz farklar bulunduğunu anlamaktır. Ve Kur’a’nı anlamak;bir milyarı aşan kitlenin neden hâlâ her bakımdan sömürge durumunda olduğunu anlamaktır. Kısaca Kur’a’nı anlamak; hayatı anlamak demektir. Ve işte Kur’an’dan yana olanların da ona karşı olanların da anlayamadıkları veya anlaşılmasını istemedikleri gerçek budur. Biz bilerek veya bilmeyerek Kur’an’ı kendi günlük hayatımızdan uzaklaştırdık.Çünkü Kur’an’ın ne demek istediğini anlamadan onu okuduk. Bunun neticesinde Kur’an’ın iç dinamiğine aykırı olan görüşleri bile farkında olmaksızın Kur’an’i görüşlermiş gibi benimsedik.Çoğu kere de kendi dışımızda düşmanlar bularak omuzlarımızın ağırlığı altında ezildiği veballeri bu düşmanların omuzlarına yükleyerek kolayca sorumluluğun altından kurtulmaya çalıştık.Ama gerçekler,onlardan kaçılarak değil,onlar göğüslenerek anlaşılır. Tarihi misyonu gereği,ne zaman ve nerede bulunursa bulunsun, müslümanın her şeyden önce Kur’an’ı anlaması zorunludur.Onu anlamadan atacağı her adım,beraberinde problemler getirecek ve bir süre sonra islâmın geçen asırlarında olduğu gibi-Kur’an diyalektiğinden,uzak anlayışlar, içinden çıkılmaz bir kördüğüm haline gelecektir. Günümüz müslümanı ise Kur’an’ı anlamaya çok daha fazla muhtaçtır. Çünkü batılı hayat standartlarının getirdiği karmaşıklık içerisinde kendi inancını yaşaması artık bir ihtisası gerektirecek kadar güçleşmiştir.Ayrıca batı kültürünün emperyalist etkisi, evlerin dip köşesine kadar girmiş,hatta kendi düşünce dünyasını da allak bullak etmiş durumdadır. Müslümanca yaşamanın heyecanı içerisinde bulunan müslümanlar bile,gerek düşünce dünyalarını gerekse günlük hayatlarını Batılı modellerin etkisinden tamamıyla tecrit edememektedirler. Ülke çapında bu etki alanının dışında kalmaya çalışan toplumlar da geçmişin imkansızlıkları içerisinde kıvranıp durmayı kendileri için bir fazilet addetmenin bilinçsizliği içerisinde gelecek kuşaklara, geçmişle bütün bağları koparmanın meşru zeminini hazırlamaktadırlar. Öyleyse günümüzün müslümanı, hayatını, başka standartlara göre değil, Kur’an standartlarına göre tanzim etmek için bugün her zamankinden daha çok Kur’an’ı anlamaya muhtaçtır. Günümüzde Kur’an’ın anlaşılmasını engelleyen pek çok labirentler vardır. Bu labirentleri aşmadan saf bir Kur’an anlayışına yaklaşmamız çok zordur. Hatta yaklaştığımızı kabul etsek de realite bize bunun tersini isbat edecektir. Çünkü”sünnetullah “diye ifadelendirilen İlahi kanunlar mecmuasının “Vahy-i Metluvv” okunan vahiy bölümünü Kur’an teşkil eder. Sünnetullahın daha başka tezahür alanları da vardır. Söz gelimi akılda sünnetullahın bir parçasıdır,tabiatta. Temelde bu üç ayak üzerine kurulmuş bulunan “sünnetullahta siz hiç bir değişiklik bulamazsınız”( Fatır,43) İşte sünnetullahın bu üç bölümünü dengeli olarak birleştiren fikir sistemleri her alanda başarılı olurlar. Ama bu üç bölümden birisi lehine diğerini feda eden sistemler ise mutlaka açmazlara düşerler. İslam öncesi dönemlerde bu üç bölümden birisini, Kur’an’dan önce gelen ilahi kitaplar veya peygamberlerin “sahifeleri” meydana getiriyordu. Son peygamber ile bu, Kur’an’a yüklenmiştir. Bu üç temel tıpkı estetikte olduğu gibi birlikte ve dengeli olarak gereken yeri alırsa,o zaman “sünnetullah”gerçekleşmiş olur. Geçmişte kimi toplumlar yalnızca insan aklını, ve kimi toplumlar da tabiat kanunlarını esas alan sistemler kurmaya çalıştılar.Yalnızca her dönemde “islâm “adını alan hak dinler,bu üçü arasında denge kurabilmişlerdir. Fakat peygamberlerden sonra her toplum bu dengeyi bozmuş,üç unsurdan biri adına diğerini feda etmiştir. Ve işte sapıklık da böylece başlamıştır. Kur’an’ın ifadesiyle,her üç unsurdan biri adına diğerini feda etmek “dalâlettir" M. Metin Tamer
@@fatmaaydn8572 Takdirlerinize, müteşekkiriz. Her An'ınızı; sağlık afiyet, huzur, mutluluk ve muvaffakiyetlerle dolu geçirmeniz, dileğimizdir. Selamlar
Kendi Tanrıma bakıyorum ve Onların yarattıklarına... Benim Tanrım Tanrı bile demeyin bana ben Sevgili'yim der..Onların ki ise bir Efendi.. Benim Tanrım sana dostluk yoldaşlık eder, Onların ki ise kulluk bekler... Benim Tanrım sevgi doludur, onların ki nefret... Benim Tanrım affedicidir, onların ki cezalandırıcı bir hakim... Benim Tanrım binbir suretli Tek yüz, onların ki mizah bilmez... Benim Tanrım kendini her zerreyle ifade eder, onların ki bir kaç kitaba sıkışıp kalmış... Benim Tanrım tahtına bile Bizi ortak eder, onların ki bir kral ve gücü bölüşmez... Benim Tanrım ne cennete ne cehenneme ihtiyaç duyar, onların ki ise bir yanı elinde gül bir yanı sopa... Benim Tanrım ben için bana ne gerekirse koşulsuz sevgiden verir, onların ki ise koşul ister.. Benim Tanrım her gün gelişir, genişler, onların ki ise dogmatik... Benim Tanrım özgürlükçü bir devrimci, onların ki ise zindanlarıyla var... Benim Tanrımın Hakikati iç içe tüm doğrulardan oluşur, onların ki ise putlaştılmış tek doğrudan... Benim Tanrım bir çocuk sınırsız oyun onlarız onla, onların ki ise bir yetişkin... Benim Tanrımın tapınağı her yerdedir, onlar ise dini Tapınağa haps ederler tanrılarını.. Benim Tanrım nurunsan yaratmıştır Bizi, onların ki ise çamurdan... Benim Tanrım da sadece Bir vardır, onlarınkin de iyi ve kötü vardır Benim Tanrım da sadece Bir ve Biz vardır, onlarda sen ve ben... MMM 2020
Tek derdi kuranın doğru anlaşılması olan kişi vakıf adı altında cemaatleşmez. RUclips neyinize yetmiyor. Cemaat kuranların tatlındiline aldanmayın, eninde sonunda iş ranta döner. Yakın geçmişte ve halihazırda çok acı tecrübe ettik biz bunları.
Sizleri agnostik,ataist,deist,hıristiyan,yahudi... görüşleri olan insanlarla münazaralar da görmek isteriz. Her söyleneni dinleyen ve kabul eden kitlelere her kişi konuşur.
Mustafa İslamoğlu " nu dinleyen kitle her söyleneni kabul eden kitle değildir.mustafa İslamoğlu da bunu bilerek dersini iyi çalışır ve fevkalade tedbirli konuşur.
Saydığın tip insanlara Mustafa İslamoğlu değil hiçbirimizin bir şey ispatlama ve kabul ettirme zorunluluğu yok bir şey sorulursa da cevap veririm biz müslümanız kardeşim kimseyi zorlamaz kimseyi fikirlerde tatmin etmeyi zorunlu olarak düşünmeyiz
![Felix "Unfair" | [Stray Kids : SKZ-PLAYER]](http://i.ytimg.com/vi/Oswujxm2Ag0/mqdefault.jpg)
👏👏👏👏👏👏Kur an ı ayetlerle ıspatlayarak anlatan aydınlatan hurafeler den arındıran hocam Allah razı olsun minnettarım iyi ki varsınız Rabbim sizi korusun 🙏🙏🙏🙏🙏🙏💐
Her sabaha "Allah'ın şu müjdesini ilet"
dediği "Zümer suresi"inde
belirttiği gibi ,biz de sizin vesilenizle Vahiyle aydınlanarak şükürle merhaba
diyoruz.
Allah razı olsun Hocam.
Sağlık ve esenlikler dilerim.
En derin saygılarımla.
Emeğine sağlık...
Teşekkür ederim sağ olun..
Asr Sûresi(1) : (1-2) Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir.
Asr Sûresi(3) : Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir).
💐💐💐 Allah sizden razı olsun hocam ömrünüze bereket versin 🤲 dualarımız sizinle.
Rabbim sizden razı olsun hocam 👍🌹
Değerli hocam,her dersiniz bir derya, teşekkür ederim, Allah hepimizi hem bu dünyada hem ahirette itibarlı insan olmamız için bizi desteklesin 🤲💐
🎉
Mustafa hocam ile tanışan a kadar dinim böyle olmamalı derdim çünki Allah ile birlikte bir çok insan vardı veli derdik Gavs derdik ulema derdik meğer Allah ım dinine değil de kulların uydurduğu dini yaşıyor inanıyor muş suz Allah razı olsun hocam hakkını ödeyemem
Allah sizden razı olsun Hocam
Çok derin bilgiler
ALLAH RAZI OLSUN HOCAM ÇOK SAĞOLUN
Hangi dersten alındığının yazdığınız için çok teşekkür ediyorum
"KUR’A’NI NASIL ANLAYALIM?"
Kur’a’nı anlamak;onun canlı bir tercümanı olması gereken gerçek müslümanı anlamaktır.
Kur’a’nı anlamak; bu günkü müslümanlarla gerçek müslümanlar arasında benzersiz farklar bulunduğunu anlamaktır.
Ve Kur’a’nı anlamak;bir milyarı aşan kitlenin neden hâlâ her bakımdan sömürge durumunda olduğunu anlamaktır.
Kısaca Kur’a’nı anlamak; hayatı anlamak demektir.
Ve işte Kur’an’dan yana olanların da ona karşı olanların da anlayamadıkları veya anlaşılmasını istemedikleri gerçek budur.
Biz bilerek veya bilmeyerek Kur’an’ı kendi günlük hayatımızdan uzaklaştırdık.Çünkü Kur’an’ın ne demek istediğini anlamadan onu okuduk. Bunun neticesinde Kur’an’ın iç dinamiğine aykırı olan görüşleri bile farkında olmaksızın Kur’an’i görüşlermiş gibi benimsedik.Çoğu kere de kendi dışımızda düşmanlar bularak omuzlarımızın ağırlığı altında ezildiği veballeri bu düşmanların omuzlarına yükleyerek kolayca sorumluluğun altından kurtulmaya çalıştık.Ama gerçekler,onlardan kaçılarak değil,onlar göğüslenerek anlaşılır.
Tarihi misyonu gereği,ne zaman ve nerede bulunursa bulunsun, müslümanın her şeyden
önce Kur’an’ı anlaması zorunludur.Onu anlamadan atacağı her adım,beraberinde problemler getirecek ve bir süre sonra islâmın geçen asırlarında olduğu gibi-Kur’an diyalektiğinden,uzak anlayışlar, içinden çıkılmaz bir kördüğüm haline gelecektir.
Günümüz müslümanı ise Kur’an’ı anlamaya çok daha fazla muhtaçtır. Çünkü batılı hayat standartlarının getirdiği karmaşıklık içerisinde kendi inancını yaşaması artık bir ihtisası gerektirecek kadar
güçleşmiştir.Ayrıca batı kültürünün emperyalist etkisi, evlerin dip köşesine kadar girmiş,hatta kendi düşünce dünyasını da allak bullak etmiş durumdadır. Müslümanca yaşamanın heyecanı içerisinde bulunan müslümanlar bile,gerek düşünce dünyalarını gerekse günlük hayatlarını Batılı modellerin etkisinden tamamıyla tecrit edememektedirler.
Ülke çapında bu etki alanının dışında kalmaya çalışan toplumlar da geçmişin imkansızlıkları içerisinde kıvranıp durmayı kendileri için bir fazilet addetmenin bilinçsizliği içerisinde gelecek kuşaklara, geçmişle bütün bağları koparmanın meşru zeminini hazırlamaktadırlar.
Öyleyse günümüzün müslümanı,
hayatını, başka standartlara göre değil, Kur’an standartlarına göre tanzim etmek için bugün her zamankinden daha çok Kur’an’ı anlamaya muhtaçtır.
Günümüzde Kur’an’ın anlaşılmasını engelleyen pek çok labirentler vardır. Bu labirentleri aşmadan saf bir Kur’an anlayışına yaklaşmamız çok zordur. Hatta yaklaştığımızı kabul etsek de realite bize bunun tersini isbat edecektir. Çünkü”sünnetullah “diye ifadelendirilen İlahi kanunlar mecmuasının “Vahy-i Metluvv” okunan vahiy bölümünü Kur’an teşkil eder. Sünnetullahın daha başka tezahür alanları da vardır. Söz gelimi akılda sünnetullahın bir parçasıdır,tabiatta. Temelde bu üç ayak üzerine kurulmuş bulunan “sünnetullahta siz hiç bir değişiklik bulamazsınız”( Fatır,43)
İşte sünnetullahın bu üç bölümünü dengeli olarak birleştiren fikir sistemleri her alanda başarılı olurlar. Ama bu üç bölümden birisi lehine diğerini feda eden sistemler ise mutlaka açmazlara düşerler. İslam öncesi dönemlerde bu üç bölümden birisini, Kur’an’dan önce gelen ilahi kitaplar veya peygamberlerin “sahifeleri” meydana getiriyordu. Son peygamber ile bu, Kur’an’a yüklenmiştir. Bu üç temel tıpkı estetikte olduğu gibi birlikte ve dengeli olarak gereken yeri alırsa,o zaman “sünnetullah”gerçekleşmiş olur. Geçmişte kimi toplumlar yalnızca insan aklını, ve kimi toplumlar da tabiat kanunlarını esas alan sistemler kurmaya çalıştılar.Yalnızca her dönemde “islâm “adını alan hak dinler,bu üçü arasında denge kurabilmişlerdir. Fakat peygamberlerden sonra her toplum bu dengeyi bozmuş,üç unsurdan biri adına diğerini feda etmiştir. Ve işte sapıklık da böylece başlamıştır. Kur’an’ın ifadesiyle,her üç unsurdan biri adına diğerini feda etmek “dalâlettir"
M. Metin Tamer
Mükemmel tespitler.
Bu değerli bilgileri bizimle
paylaştığımız için teşekkürler.
Selamlar.
@@fatmaaydn8572 Takdirlerinize, müteşekkiriz. Her An'ınızı; sağlık afiyet, huzur, mutluluk ve muvaffakiyetlerle dolu geçirmeniz, dileğimizdir. Selamlar
Kendi Tanrıma bakıyorum ve Onların yarattıklarına...
Benim Tanrım Tanrı bile demeyin bana ben Sevgili'yim der..Onların ki ise bir Efendi..
Benim Tanrım sana dostluk yoldaşlık eder, Onların ki ise kulluk bekler...
Benim Tanrım sevgi doludur, onların ki nefret...
Benim Tanrım affedicidir, onların ki cezalandırıcı bir hakim...
Benim Tanrım binbir suretli Tek yüz, onların ki mizah bilmez...
Benim Tanrım kendini her zerreyle ifade eder, onların ki bir kaç kitaba sıkışıp kalmış...
Benim Tanrım tahtına bile Bizi ortak eder, onların ki bir kral ve gücü bölüşmez...
Benim Tanrım ne cennete ne cehenneme ihtiyaç duyar, onların ki ise bir yanı elinde gül bir yanı sopa...
Benim Tanrım ben için bana ne gerekirse koşulsuz sevgiden verir, onların ki ise koşul ister..
Benim Tanrım her gün gelişir, genişler, onların ki ise dogmatik...
Benim Tanrım özgürlükçü bir devrimci, onların ki ise zindanlarıyla var...
Benim Tanrımın Hakikati iç içe tüm doğrulardan oluşur, onların ki ise putlaştılmış tek doğrudan...
Benim Tanrım bir çocuk sınırsız oyun onlarız onla, onların ki ise bir yetişkin...
Benim Tanrımın tapınağı her yerdedir, onlar ise dini Tapınağa haps ederler tanrılarını..
Benim Tanrım nurunsan yaratmıştır Bizi, onların ki ise çamurdan...
Benim Tanrım da sadece Bir vardır, onlarınkin de iyi ve kötü vardır
Benim Tanrım da sadece Bir ve Biz vardır, onlarda sen ve ben...
MMM
2020
🕋❤🤗
Hocam Allah sizi başımızdan eksik etmesin
Tek derdi kuranın doğru anlaşılması olan kişi vakıf adı altında cemaatleşmez. RUclips neyinize yetmiyor. Cemaat kuranların tatlındiline aldanmayın, eninde sonunda iş ranta döner. Yakın geçmişte ve halihazırda çok acı tecrübe ettik biz bunları.
Sizleri agnostik,ataist,deist,hıristiyan,yahudi... görüşleri olan insanlarla münazaralar da görmek isteriz. Her söyleneni dinleyen ve kabul eden kitlelere her kişi konuşur.
Mustafa İslamoğlu " nu dinleyen kitle her söyleneni kabul eden kitle değildir.mustafa İslamoğlu da bunu bilerek dersini iyi çalışır ve fevkalade tedbirli konuşur.
Saydığın tip insanlara Mustafa İslamoğlu değil hiçbirimizin bir şey ispatlama ve kabul ettirme zorunluluğu yok bir şey sorulursa da cevap veririm biz müslümanız kardeşim kimseyi zorlamaz kimseyi fikirlerde tatmin etmeyi zorunlu olarak düşünmeyiz
Hayırlı olanı, daha değersiz ve aşağı olanla mi değiştirmek istiyorsunuz? İşte böylece onlara alçaklık ve yoksulluk mührü vuruldu!
Senin putun ne?
Allah razı olsun hocam