Pewdiepie Çakma İçerikler, Joker'i Gömen İnceleme, Tekel Boykotu, In Bruges ve Drive -
HTML-код
- Опубликовано: 12 сен 2024
- CS ve Tancan ile YATAŞ BAKIŞ bu hafta havadan dereden ateş edip Peqdiepie'dan çalınan videoları, Joker'e 2/5 veren Roger Ebert sitesini, tekelcilerin boykotunu konuşuyorlar. Sonrasında da In Bruges ve Drive filmlerini övdükçe övüyorlar.
Yatay Bakış, 6Altı, Hesoyam, falan ve filanı işte herkesten önce sıcak sıcak izleyeyim, nereden gelecek haberdar kalayım dersen şöyle:
Twitch: / cansungur
Instagram: / csnaber
Twitter: / csnaber #cansungurveyakınevren #YatayBakış #sinema #dizi #filminceleme
Filmler/
In Bruges: 46:05
Drive: 59:49
George RR Martin konusunda kısa bir dipnot düşmek isterim. Bence konu burada eseri yazarından bağımsız düşünebilir miyiz yoksa eser yazarından bağımsız mıdır ? Tolkien döneminin önde gelen Anglo-Saxon tarihçisi ve dil bilimcisi olarak herzaman için antik bir halk olmasına rağmen beslenebileceği bir İngiliz mitolojisi olmamasından yakınmıştı. Bundan dolayı bazı edebiyatçılar Tolkienin Yüzüklerin Efendisi serisinin Havamal başta olmak üzere Norse mitolojilerinden ve diğer mitolojilerinden ögeler alarak ve eski İngilizce ile yoğurularak oluşturulmuş modern bir mitoloji olduğunu savunuyorlar. Tıpkı bir mitolojideki gibi herşey siyah beyaz ve kahramanlar epik bir şekilde ön plana çıkarılmış. Sonuç olarak eseri yazarıyla ve yazılış amacıyla aynı bağlam içerisinde değerlendirmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Dediklerine tamamen katılıyor ve GRR Martin'e orta parmak gösteriyorum.
Ya öyle bakmasak bile Lotr bin kat daha iyi
Bir FMA Brotherhood zamanı gelmedi mi ?
37:32 Yalnız eğer sadece yüzüklerin efendisini okuduysan, orta dünya'yı okumuş sayılmazsın Tancan. Orta dünya yüzüklerin efendisinden ibaret değil. Yüzüklerin efendisi orta dünya'nın finali sadece.
Lambaların çağından başlar, Güneşin 4.çağına kadar gider bu hikaye. Ve sen sadece Güneşin 3.çağını okumuş oluyorsun yüzüklerin efendisi ile.
İyi de silmarilliondan Tom bolbadil'e kadar bu siyah-beyaz'lık devam ediyor(feanor gibi istisna'lar olsa bile) . Bence buradaki asıl nokta kimin nasıl bir türde fantastik eser tüketmek istediği ben siyah ile beyaz'ın savaşını daha çok sevmişim tancan abim politika, sex ve gri karakterler bulunan eserleri sevmiş, buradada ayrışmışız.
Ryan Gosling , Joaquin Phoenix ve Jake Gyllenhaal muazzam aktörler .İçinde bulundukları filmlerin hepsi kaliteli ve izlemeye değer.
Yapımcıların açıklamasına göre, Drive da hikayesi yokmuş gibi görünen ama biraz incelendiğinde benzer ve güzel bir hikayesi olan Hotline Miami oyununa ilham kaynağı olmuştur. Aralarında bir çok benzerlik görülebilir.
59:22 Tancan abim diyor ki, imkanım olsa Brüj'de yaşarım. 1-2 sene sonra az yakınına taşındı, geçmişteki Tancan'a göz kırptım, gelecekten onun adına mutlu oldum. Darısı istekleri olan bizlerin başına, kalırsa istemek diye bi' kavram. Yakında herkes bazal metabolizmaya şükretcek. :D
İngilizce essay ödevim için film kritiği yazıcaktım ve film olarak In Bruges'te karar kılmıştım. Sizin de bu filmin kritiğini yaptığınızı görünce ne kadar doğru bir seçim yaptığımı anlamış oldum. Algoritmaya selamlar, ağzınıza sağlık. (CS'nin fersah fersah olan hentai bilgisi beni her seferinde şaşırtmayı iyi beceriyor.)
Aga be... Saat gece 3 buçukta 5 ay önce koyulan videoya yorum yapıyorum ve CS kalp atıyor. Bu yüzden seviyoruz işte adamı. Emeğini, kitlesini gözetiyor. Ağır RUclips tayfadan olarak sadece CS'nin abonesi artsın diye sıfırdan FB üyeliği açıp abone olduğumdan zerre pişman olmadım hatta burdan da desteğe devam 👍🏻
Bundan böyle evren yolcusuyum, önümüzdeki ayda ise 30'luk pakede geçiyorum. Rozet koleksiyoneri olarak CS'nin rozetini vitrinimde görmeyi çok isterim :)
In Bruges izlemiştim zaten. Ama Yatay Bakis letterboxd playlistinde gördüm (Harikasınız gerçekten)
Baharatının akışına ölürüm Dune'm, ölürüm Dune'm hey heyey hey heey
Dune Dunedur, bugün bugündür. -Post 42 esprisi 😁
40:14 İŞTE DUNE! SONUNDA DUNE KONUSULUYOR! ALLLAAAAHHH NELER NELER OLUYOR! YAŞASIN DUNE'CULUK
hooooop ilk mi
vallahi ilk XD
bu arada başlangıçta arkadan fısıldamalar duydukça deliriyorum kasjdnakjsnas
in brugge ilk çıktığında izlemiştim ve dikkat ettiğim sevdiğim detayları siz anlatırken tek tek hatırladım, yeni yeni popüler olması şaşırtıyor.
59:50 Drive
Abilerim sizin sayenizde filmlere bakış açım ciddi şekilde değişti. Bunun için sizden hem nefret ediyorum hem de sizi çok seviyorum.
Trivia: Can’ın iyi ki sinema var diye bayıldığı ‘asansör sahnesi’ Ryan Gosling’in senaryoya eklettiği bir sahne bu arada
Bir ara izlenilecek anime/okunulacak manga listesi yapsanız çok hoş olur :)
40:13 bir kıyaslamaya daha iyi girilemezdi... Dune sevenlerin kalbi kıpır kıpır oldu.
Drive’ın “film gibi film” olmasının sebebi tüm evreni baş kahramanının yansıması şeklinde kurması olabilir. Sürücü’nün hiç konuşmaması gibi film de hiç konuşmuyor ve anlattığı neredeyse her şeyi göstererek, duyurarak anlatıyor. Drive filmi, izleyicinin kafasını bir cama koyup ne yaparsa yapsın karışamadığı bir yol seyahatine benzemiyor mu? Tüm sahneler sokak ışıklarıyla, araba farlarıyla, şehrin uyanmamışlığıyla renklendirilmiş. Filmin sinematografisi tüm evreni bir şoförün gördüğü renklerle kurmuş. Yönetmenin sonraki filmi “Neon Demon”da bu renk skalası filmin içeriği sebebiyle kendisini sahne ve neon ışıklarına bırakacak misal orada da tüm film bir müzayedeye dönüşecek. Nicolas Winding Refn’in sinemasının özelliği bu olacak sanırım.
Roger Ebert, Sürücü’yü 1960ların Western’indeki anti-kahramanlaşmış kovboylara benzetiyor örnek olarak da Clint Eastwood'un “Man With No Name”i ile Alain Delon’ın “Le Samourai”ını, seyirciye hikâye boyunca paylaşacağı -neredeyse- hiçbir ön bilginin verilmediği kahramanların hikayelerini veriyor. Bu kahramanların özellikleri artık John Wayne, Garry Cooper gibi meşruluğun sınırını oluşturan iyi kahramanları temsil etmenin aksine yaptıkları için neredeyse motivasyonsuz olmaları. Böylece Wayne, Cooper’ın aksine sanki yaptıklarını bir parça kendileri için yapıyorlar şüphesi yaratıyorlar. Akreplere dönüşüyorlar. Onları neyin böyle yaptığına dair bir bilgi verilmediğinde seyirci onları yarattığına inandığı her şeyi izlemek, takip etmek ve böylece yargı vermek zorunda kalıyor. Kurbağanın akrebi taşırken hissettiğine benzer o tekinsizliğin seyirciye bire bir geçmesi demek bu.
Roger Ebert: www.rogerebert.com/reviews/drive-2011
Kahramanlık üzerine: ruclips.net/video/h5jESZGShLU/видео.html
Şiddet üzerine: ruclips.net/video/xHe3PLbVxi0/видео.html
Yolda kalmayan, yolcu olmayan bir sürücünün krizi için: ruclips.net/video/-pAcJ0lFu94/видео.html
Benzer estetik kaygılı filmler listesi olarak “Mélancholy as a Breathtaking Aesthetic Emotion”: letterboxd.com/kun/list/melancholy-as-a-breathtaking-aesthetic-emotion/
Benzer duygusal iletişime sahip filmler listesi olarak “Pensive Thoughts on Rainy Days”: letterboxd.com/kun/list/pensive-thoughts-on-rainy-days/
Sürücü ve onun gibiler için para, huzur, hırs gibi herhangi bir motivasyon yapılanları anlamsızlaştırabilir, daha da kötüsü yaptıkları bir amaca sıkışabilir: Bu kötü bir şeydir çünkü amaç bittiğinde yol da biter. Oysa Sürücü, çocukla televizyon izlerken konuşulan kötü adamlar gibi bir "köpekbalığı"dır: hareket etmezse kendi olamaz, sürekli ilerlerse de yol olur: hem yola dönüşmemeli hem de yolda kalmalıdır.
Şunlar da “In Bruges” için:
In Bruges için oyuncu röportajı: ruclips.net/video/BXf-Q0YOWx8/видео.html
Ivan’ın incelemesi: ruclips.net/video/r_9mLu1kMA8/видео.html
Dune’a ve Taht Oyunlarına selâmlar olsun! Tartışmaya belki renk katar diye şu tezleri paylaşmak istiyorum:
Tolkien'in boşluklarının Katolik ahlaka benzer bir okuyucu katılımı yaratmak için yaptığına dair tezler var. Tolkien’in evreni iyiliğin ve güzelliğin ödüllendirildiği ve nihai sonucun her şeye rağmen bunlara varan bir şarkıyı söylediği için neredeyse İbrani bir imgelem taşır, şarkı bir buyruk gibi tüm evreni dolanır. Bu buyruk okuyucunun tarihsel boşlukları aynı güdüyle doldurmasına yol açar ve Katolik bir tümdengelimcilik ile okuyucu iyiliği, güzelliği tekrarlamak durumunda kalır. Herbert’in insanı varoluşsal krizlere, Martin’in ise Fukuyama’nın “tarihin sonu” çaresizliğine ittiği yakın evrenlerin acımasızlığı için bu uzak evren biraz iyimser geliyor olabilir ama iki Dünya Savaşının arasında ve sonrasında yazılan bu eserler biraz da dünya için iyi dileklerdi:
"Good and Evil in J.R.R. Tolkien’s Legendarium: Concerning Dichotomy between Visible and Invisible” journal.finfar.org/articles/good-and-evil-in-j-r-r-tolkiens-legendarium-concerning-dichotomy-between-visible-and-invisible/
İkilik en derine kadar inip insanı çözüyor: "Melkor vs. Ainur, Gandalf vs. Balrog, Aragorn vs. Witch-King..." The Influence of Language: Belief in J.R. R.Tolkien's Fictional Mythology and The Lord of the Rings
scholar.colorado.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1044&context=honr_theses
Unutmamak lazım ki bu devasa evrenin ilk kitabı Hobbit'ti, iyi niyetin ilk adımı.
Yayınlar için teşekkürler
çok ağır anlatmıssın
Taner Bey, herhangi bir ilahi güç tarafından yollanmış bir sinema/edebiyat peygamberi misiniz? Yazdıklarınız için çok teşekkür ederim, resmen kendimi sizin karşınızda cahil bir taşralı olarak hissettim.
hayır yol seyahatine benzemiyor çünkü yönetmen filmin neredeyse 1 saatlik uzun bir gövde bölümünde bahsettiğin estetik değeri yüksek görüntüleri izleyiciden mahrum bırakıyor. sahnelere arası geçişlerin amatörce olduğu, klişelerle ve rastlantılarla dolu basit bir hollywood filmi bence
Kitap olarak kesinlikle Dune çok çok daha iyi ve derin bir eser. Hatta sci-fi ve fantastik edebiyat içerisinde sinemaya uyarlanması en zor kitap olduğunu söyleyebilirim. Villeneuve çok iyi yönetmen ama bu sebeple filmle ilgili beklentiyi yüksek tutmak istemiyorum ama umarım filmi iyi olur.
Muad’Dib‘in askerleriyiz. Atreides ailesi kırmızı çizgimizdir 👍🏻
Bu format için seçilen eserler muazzam. Gerçekten emeğinize sağlık.
FMA'nın mangakası kadın bu arada. Çoğunlukla shonen yazarları erkek olduğundan bir kadının yazdığı shonenin bu kadar ünlü olması hoşuma gidiyor.
Kadın tek başına on binlerce erkek yazarın üstünde zirvede duruyor. Helal olsun.
in bruges'i lise zamanı izleyip çok sevmiş ve o zamanki kız arkadaşıma önermiştim. kız "hiçbir şey anlamadım" demişti. olmadı sonra o kızla...
Why is the rum gone? Onun icinde bol bol yabanci film izleyip gercek sinemaya hakim olmak lazim. O yuzden iyi olmus kizla olmamasi , kiz bosmus.
19:25 Abi bu yapımcı AYLA ve MÜSLÜM de aynı haberleri dinledik. Sanki ucuz bir PR gibi geliyor.
Geçen haftaki videoya biraz geç yazmıştım ama belki görmemişsinizdir diye buraya da yazayım.Bir tane film önerim var. Adı Death of Stalin. Film bir İngiliz satiri ve adı üzerinde Stalin öldükten sonraki kargaşayı anlatıyor. O zamanın atmosferini ve Stalin'in saldığı korkuyu güzel anlattığını düşünüyorum. Slapstick denilen türle kara komedi güzel bir uyumu. O dönem hakkında herhangi bir okuma yaptıysanız veya ilginiz varsa hoşunuza gideceğini düşünüyorum. Herhangi bir siyasi görüşün ve ideolojinin tarafını tutmaması ve yönetimi biraz da olsa insani yönünden yakalaması filmi güzel yapıyor. Tarih filmi gibi izlenmezse alacağınız zevk kat kat artacaktır ama belgesel gibi izlerseniz de o dönemlere ilişkin merakınız kat kat artacaktır. Filmin aynı zamanda çizgi roman uyarlaması olduğunu da düşünürsek Tancan abinin filmi izleme ihtimali yüksek. İyi seyirler.
Gerçekten Drive filmini incelemenizi sabırla bekliyordum.
Asansör sahnesi "Görsel yönetmenlik diye bir şey var abi" cümlesini hayatla buluşturup, insana sinemayı sevdirmeyi çok iyi bir şekilde başarıyor.
Bir kadın olarak Ryan Gosling'in hayatı 'sürüşünü' izlerken şunu düşündüm:
-Kadın belli ki kocasının gittiği yoldan çok çekmiş. Sürücümüz iyi bir adam, kadının ve özellikle çocuğunun şansının döndüğünü zannediyorsun fakat anlıyorsun ki kadının hayatı bu çıkmazdan çıkamayacak kadar bu tarz adamlarla çevrilmiş. Siz böyle hissettiniz mi bilmiyorum ama ben bu filmin bir kısmında; birini sevmenin, hayatla karşı karşıyayken pek de herşeye yetmediğinin hissiyatını aldım. Sevmek yetmiyor, günler geçiyor ve insanlar bu sistemli sistemsizliğin, büyük ve cebi dolu balığın diğerlerini hüplettiği dünyanın içinde sadece sevginin evreni kurtaracağı inancına sarılıyor. Ama çıkmaz onları, kapıyı açıp yeni bir hayata başlayacaklarını düşündükleri sırada, tam kapının arkasında bekliyor.
Harold Pinter'ın bir oyunu vardır Git Gel Dolap, İn Bruges ondan etkilenmiştir. Fırsatınız olursa okumanızı tavsiye ederim, bariz bir sistem eleştirisi yapar o oyunda.
10:24 10 saniyede 4 kişiye laf gönderebilmek, dünya rekoru olmalı
20:42 çay bardağından viski içtiğinizi farketmiyor değiliz cs bey!!!
E o zaman sen Fantasy değil entrika seviyorsun abi, romanticism eserinde neden siyah-beyaz var niye epik nasıl diyebiliriz hem.
Tancan abinin mantığına göre George R.R Martin gri karakter yazdığı için Tolkien’den daha iyi ? Game of thrones okumadım ama R.R’ın Tolkien’in yarattığı evrenin çeyreğini bile yaratamadığını düşünüyorum
katılıyorum gri karekter yazmak neden daha iyi anlamadım ve martinin lotrda bahsettiği plot holeları da merak ediyorum
Got evreni de çok geniş ama gerçek tarihten çok alıntılar var
Ok Dizi Tolkien’in Aragorn’un ölümünden sonra bir dönemi yazmaya başladığını konusunun artık kimsenin orklara ve büyücülere inanmadığı olan bir hikayeye başlayıp yarım bıraktığını okumuştum. Lotr hiç bir zaman vergi ve politikalar ile ilgili bir seri olmadı ki , ama ben de merak ederdim Aragorn sonrası dönemi
Every Frame A Painting kanalının Drive videosu beni epey etkilemişti.Belki denk gelmemişsinizdir.Umarım 2003 yapımı The Return filmini konuşursunuz bir gün.Onun da sinematografisi çok güçlüydü.
Three Billboard'a da kenardan dokunmuşken bir ara konuşsanız çok güzel olur.
Kacinci dk kada bahsediyor
@@lrkholmes8235 In Bruges konuşurken ismi geçiyor yönetmen aynı olduğundan. Ama hakkında inceleme gibi konuşmuyorlar.
11. Dakika ve gelmiş geçmiş en iyi açılışlardan birisi oluyor 🤣 EDIT ( dakika 21 artarak devam ediyor)
Tancan bey lotr hakkında yanlış fikirlere sahipsin lotr daha çok mitolojik ögeler taşıyan bir kitap o yüzden tabi ki de siyah ve beyaz olucak. George Martin ise daha çok politikayla ilgili bir şeyler karalamış bir insan o yüzden kendisi Tolkien in ne yaptığını bilmiyormuş gibi davranması biraz alçakça olmuş.Ayrıca Aragornun Orklar hakkında politikası anlatılıyor kendilerine belirli bir bölge veriyor.
40:15 CS çıkartıp masaya vuruyor HD
Mubi'den rastgele şekilde izlediğim filmlerin birçoğunu sizin 1.5 sene evvel konuşmuş olmanız garip bir tesadüf.
Drive aynı zamanda hotline miami'nin ilham kaynağıdır, bu filmden esinlenip yapmışlar oyunu
Girişteki watchmen göndermesi çok hoştu
31:20 dediniz ama çok geç. Gerçi bu sanırım kötü de olmayacak. Doctor Sleep filmi geliyormuş. Hem de Ewan McGregor, Danny Torrance'nin yetişkinliğini canladırıyor. Fragman da güzel geldi. Siz de bi bakın isterseniz. Ben geç fark ettim çok ses getirmedi herhalde. 13 haziranda ilk teaser gelmiş. Asıl hoşuma giden şey ise, Satnley Kubrick'in Shining'inin devamı olacak. O saçma sapan TV şovunun olmasından korkuyordum.
Ne kadar beğenirsiniz bilmiyorum ama Kore sinemasından bir film önerecektim. Olur da ilgi duyar bakarsanız belki benim gibi filmi beğenirsiniz. Ayrıca yorumlarınızı da merak etmekteyim. İsmi Parasite 2019 yılında yapılmış bir film. Ödüller bir filmi değerlendirirken ne kadar önemlidir bilemeyeceğim ama dipnot olarak Cannes'da sanırım ödül de aldı. Teşekkürler seviliyorsunuz :)
00:33 haykırdım 😂😂😂 muhteşem giriş
Vay be bu kanal sonunda Haneke bile izleyecek. In Bruges zamanında epey popüler olmuştu nasıl kaçırdınız acaba?
39:12 Wow wow I am zabıta of Malatya and i found this offensive.
ingilizce bilen zabıta varmış
@@yunusbarut2609 wow thats racist bruh
@@alexruthbone6358 not exactly. i am from malatya
@@yunusbarut2609 but zabıtas bruh
@@alexruthbone6358 zabıtas should go to skyscrappers bruh
Madem In Bruges izlediniz ben de size Calvary önereyim, yönetmeni Martin McDonagh'ın abisi
can hocam tişörtü nereden aldın?
Tancan Seventh Continent'i İstanbul Bienal'ine özel olarak mı seçti acaba :)
Efsane bölüm olmuş, emeğinize sağlık :)
Abi hazır girmişken Martin abimizin Seven Psychopaths 'e de bakın bakmadıysanız, Colin Farrell başrolde yine.
Ey neyin nerede olduğunu yazan arkadaş nerelerdesin
Çidden yav neredeler?
Abimler, Drive’ın yönetmeni, “Bronson” isimli Tom Hardy’nin şov yaptığı filmin de yönetmeni. İzlemediyseniz çok tavsiye ederim. İzlediyseniz de haftaya yorumlamanızı rica ederim. Mümkünse yani... :)
Can abi yorumumu görürsen lütfen cevap verirmisin. yabancı oyuncuları yada gayri müslim isimleri aklımda tutamıyorum nasıl bu kadar isimi aklında tutuyorsun hayret ve yaranlıkla bakıyorum. birde mail atmıştım bir oyun ile ilgili bakarsan sevınırım.
Yönetmen Martin McDonagh'ın "Yastık Adam" isimli tiyatro metnini de şiddetle tavsiye ederim.
black mirror yerine bir dizi önermiştiniz eski ismini hatırlayan varmı ?
the twilight zone?
DK 35 Konuların sonuna geliyoruz ufaktan. Video 1 saat 12 dk :D
Ama ben YAKAY BAKIŞ'ı bekliyordum bu program bu kanala ait değil (!) 😂😂😂😂
Animeye db ile başladım vee şuan duydum hentainin linki var mı
Bu Drive'ın yönetmeninin Valhalla Rising diye bir filmi var. O da ana karakterin tek kelime etmediği gerilimin ve hikaye anlatımının tamamen görsel ve işitsel işlendiği ilginç bir filmdir.
Drake ve Emes Batır disliked
Lise hayatımda hep anime izleyen ya da izlemeyen fark etmez; herkese Code Geass izle derdim. Bence en iyilerden ve düşüncelerinizi merak ediyorm. En epik sonlardan birine sahip. Bir ara belki de Code Geass izlersiniz. My Anime List te en yüksek sıralarda...
Anlatılan her dakikayı listeleyen arkadaş neredesin çabuk gel zordayım.
Osman Şeker çok şekersin
It bölüm 2 ben sevdim ama sıkılanları da anlayabiliyorum. Ben hiç sıkılmadım. Ama şuna da katılımıyorum , kitap birebir uyarlanmadı. Kitap başyapıttır ama 2 filme ayırınca pek doğru olmadı. Dizi olması lazımdı. Çünkü ne kadar kitaptan uzaklaşsan da olay bir yerde belirli. Pennywise herbirine teke tek girişecek. Iki filmde gayet kaliteli ve güzel. Sadece senaryo olmaya çok yatkın değil hikaye. Gayet de özgün denebilecek hikayesi vardı filmin kitaba/uyarlamalara kıyasla . Sıkılmayan için çok güzel iki film oldu
Bundan 1 yıl önce de Joker'in nasıl bir film olacağı zaten belli değil miydi ? Psikolojik sorunları olan bir adamın, sosyal hayatında sorunları olan bir adamın delirmesini ve kimlik değişimini görecektik. Killing Joke'ta da böyleydi kısmen. Taxi Driver da böyle, King of Comedy ise bunlar kadar sert olmasa da benzer temeller üzerine kurulmuştu. Öncesinde Taxi Driver ve King of Comedy gibi filmler olması, onlardan çaktıkları için değil de, gerçekten bu anlatım şeklinin en iyi yol olabileceğini düşündükleri için olabilir. Joaquin Phoenix'in ve Joker karakterinin fark yaratacağı yerler zaten olacaktır. İşte o zaman da bir “kimlik” problemi olacağını zannetmiyorum. Bir daha söylemek istiyorum ama Joker gibi bir karakterin nasıl ortaya çıktığı gerçekten bu şekilde anlatılırsa benim bunla problemim olmaz. Gerçekten iyi bir yol çünkü.
Emin Alper - Kız Kardeşler
Martin'in bu yorumu iki senelik falan bir yorum
Gelmesini beklediğim tek youtube içeriği xD.
38:40,11:00 bu kısımları gülmek için izlerim arads
41:53 kulaklar...kulak..
Sizleri anlıyorum, ama LOTR benim için din gibi bir şey ve ben dinimden dönemem :D
+1 kesinlikle dönemem tancan boş yapmış
Martin McDonagh'ın birde Yedi Psikopat diye bir filmi var onu da tavsiye ederim.
george rr martin mi tolkien mi hımm şanışer abi
Abi Akira dediniz okuduk 6 cildi ama unuttunuz
Peşin not Tancan'ı çok severim lakin Lotr kutsalımdır. Şimdi izninizle derin nefes alıp vererek boyunu bir kayadan taşa küçülttüğüm eleştirimi fırlatacağım ilk günahsız olarak.
Ya bundan 100 sene önce fikir olarak ortaya çıkmış bir eser Lotr. Ve zaten iyi kötü arasındaki gri alanın pek olmadığı, insanların pure evil karakterlere inanmak istediği bir dönem (malum dünya savaşı sonrasında diktatörler ve diğer dünya savaşı). Kaldı ki bu bahsettiğim olmasa bile zaten Tolkien bir destan yazma amacıyla yola çıkıyor. Destan ulan destanda gri karakter mi olur. Buna rağmen çıkıp da got daha iyi çünkü gri alan var demek hiç edebiyat bilmemektir. Sheakspere eleştirirken bu ne lan böyle idealize karakter mi olur diye mi eleştiriyor bu eleştiriyi yapan acaba. Bahsedilen eserlerin yazarlarının donanımlarını, eserlerine verdikleri değerleri kıyaslarsanız bence zaten sonuca çok rahat ulaşırsınız. Silip tekrar yazmaktan 3 kitabı 20 senede bitirmiş, bir diğerine ömrü yetmemiş bir Tolkien ile sıçar gibi kitap çıkarıp milletin içine daha da sıçması için satan bir herifi nasıl kıyaslayabiliyorsunuz.
Mozart ile modern piyanisti karşılaştırmak gibi bu karşılaştırma. çok haklısın
The drop u izlediğimde drive filmi aklıma gelmişti. Ayrı filmler olsalar bile konuların benzerliği iki filmide beğenmiştim.
41:52 goblinler orklar doluşmuştu mu.. haha. of çok güldüm
Fma-Fmab ikisini de severim. :d Edwardcıyım. :D
şu yatay bakısh ın introsu çok hoşuma gidiyo ya
Dragon Ball Super var CS yeni olarak, görmediysen göz atmanı öneririm çünkü ağır DB fanı olarak ben bayağı sevmiştim.En son DB Super Broly Movie filmini çıkarttılar ve tam anlamıyla muazzamdı izlemeyenlere öneririm. Geçen sene çıkmıştı bu film.
Önyargılı yaklaşmamak lazım tabi ama Joker'i garip bir psikolojizm ile ele almış olma ihtimalleri beni üzer. Joker sadece düşünen ve tepki veren bir adam değil. Harekete geçen( Joker'i harekete geçiren ne? Sorusunun cevabı psikolojisi degil ama psikolojisi de buna bir cevap.) ve harakete geçmeye zorlayan da bir adam. Yani ideoljik altyapısını, joker in psikolojisine indirmek , onu Gotham'dan soyutlamak , bireyin maddi kosullarina indirgemek ( bireyin maddi koşulları ile toplumun maddi kosullari aynı degildir.Tamamen farkli da değildir.Mesela bugün kayyumlara İstanbul da oldugu için karşı çıkmıyorum.(örnek) ) ve meseleyi bir ic meseleye döndürmek... bu olursa hayal kırıklığı olur , en azindan benim için . Joker'in ve Gotham'in birbirine karşılıklı ne yaptığı , nasıl bir ilişikiye sahip olduğu ( somut durumla ilişkisi, bunu soyutlamasi ve ötesine geçmesi (kaos vs)sadece düşünerek degil ( somuta dönen) (somut-soyut-somut)(pratik-teorik-pratik ) ile Gotham'dan tokatlar yiyen joker'in buna tepki verir pozisyona gelmesi , Jokeri tabiri caizse bundan sonra alayına böyleyim , beni üzeni üzerim beyler modunda işleme ihtimalleri , bütün bu joker'in altyapısını bozar bence. İntihar'ın psikolojisi tabiki önemlidir ama bunu toplumsalligiyla ele almak zorundayiz keza delilik de böyledir neyse uzattım.
drive gtadan önce gta yapmışlar o kaçışlar falan mütiş benziyor
Cs bey acaba hesoyam gelmeyecekmi
Roger Ebert sitesi, Aquaman'e 3.5/4 vermiş neyse tabii ki birebir örtüşmez görüşler bir çıksa da izlesek bir an önce
kurtuluş ve cumhuriyet adlı bu iki türk dizisini, yatay bakışta 1 bölüm izleyip konuşun lütfen
Jodowrowsky - "El Topo" Beyni açan sonra yakan, sonlara doğru 2 katıyla doğuran bir film. Bence bi bakın.
Taşlar taşınıyor mu?Iyi döşeniyor mu?
O Dune kitabının aynısını iki sene önce sahafta bulmuştum, görmemle almam bir olmuştu.
40:32 Buna öff diyorsanız bir de Zaman Çarkı'nı deneyin :D
Fullmetal Alchemist olgun değil travmatik bir animedir! Oradaki kızı üzerinde deneyler yapıp köpeğiyle birleştiren manyak doktor aklıma geldikçe tüylerim diken diken oluyor. Ortaokulda o köpek-çocuk kabuslarıma girip "Onee-san onee-san" diyordu da sıçrayarak uyanıyordum. Travmadır o anime travma!
Travması bi yada çok da severdim gidip önce Fullmetal Alchemist izlemiş sonra Brotherhood'a da başlamıştım.
40:31 ımssssssssss
mamını mamını mamını
Hesoyam noldu Can Bey Pinti Abimiz yazın kesenin ağzını açtı gelemedi tatillerden heralde
Dragon Ball değil de One Piece izlemek lazım :)
"herkesin yattığı yerde kalkıp dik bakan program"
-Yatay Bakış
Tancan Bey. Yapma. Lütfen.
-Evangelion'un ama bir mesajı var. FMA sanki hentai, patates püresi, taksici muhabbeti.
Ayıp. Hele Dragon Ball ile falan aynı cümle de. Neyse duymamış, bu olay yaşanmamış gibi yapıyorum.
minecraftta seed diye bir olay var, aynı seedi yazıpEnes abinin videosunda kullanmış olabilirler.
Abi okuduğum ilk uzun fantastik kitap GoT'du bunalıma girmiştim
19.dakikada pandaya bi gönderme geldi sanki d:
Siz In Bruges'ü övünce canım Filth çekti.
videoların başında yaptıkları boşu çok seviyorum
gırallar sizinle kafa kafaya verip bir şişe viski içerim ama ben ısmarlarsam