_"Şimdi sessizce uzaklaşmalıyım. Çünkü beni anlamadığını, anlamak için uğraşmadığını, hatta bunu önemsemediğini biliyorum. Aynı otobandaydık ve birimiz birimizin yanından geçip gitti."_
Bu şiiri çok sevdiğim ve değer verdiğim bir insana göndermiştim ve onun bu şiiri dinlediği zaman hangi mısrada nasıl hissedeceğini düşünerek dinlerken ezberlemiştim bu şiiri her kelimesini ezberlediğim bu şiiri onun hiç dinlemediğini ve "uzun şiirleri " sevmediğini öğrendim. Aslında o gün onun doğru kişi olmadığını anlamıştım, onunla aynı gökyüzüne bakıp aynı manzarayı görmediğimizi anlamıştım. Buraya hiç gelmeyeceğini bu şiiri hiç hatırlamayacağını biliyorum. Onun hiç okumayacağı yazılar bunlar.. Ama okursan bil ki sen benim kendime yaptığım en büyük saygısızlıksın...
Son kısmını paylaşmak çok tehlikeli zira herkese uygun olacak Bi betimleme var bende bu şiirin son kısmını didem paylaştığında kendi kendime beni anlamış.bunu benim için paylaşmış demiştim . Yuttuğun topu iğneleri diyordu. çatlak bardak gibi atılmayı beklemeni diyordu. utangaç hasret pozlarını diyordu .ama işte komik olan bunu paylaşan kişinin benim için Bi şey yapmış olacağını düşünmemmiş. O yüzden gerçeklikten ne zaman kopacak gibi olsam ne zaman aşka inanır gibi olsam burdayım son kısmını dinlerim ve filimlerdeki gibi bi aşkın olmadığını tekrar tekrar kendime hatırlatırım.
Beraber dinleyebileceğim ya da göndereceğim kimsem olmadı şu anlık. Belki de basitlerle harcamamak içindir. Herhalde unutup gideceğim bunu yine, ta ki tekrar karşılaşana kadar. Yaşıyorum. Taşıyorum. Duruluyorum.
Ben seni kırmak için yaratılmadım. Uzun zamandır seni planlıyorum haksızca; cezalandırılacak kadar mı yabancı, tanınmaz ve suç yüklüydüm? ! Belki; seni çok yıprattığımın, bıraktığımın elbette farkına vardım, ama herşey mi benim aleyhte varoluşumla açıklanabilir? ! Beni, başta sana olmak üzere kimliklere karşı saldırganlaştıran koşulları tek başıma ben mi oluşturdum? Seni kaybettim. Bunu biliyorum. Seni kaybettiğimi sen çekip gitmeden önce de biliyordum. Ortadaydı. Bedel ve kefalet ortadaydı.. senin hakkında bir satır yazmamaya çalışmamın nedenini hiç düşündün mü? ! Sana ait olanları içten içe koruma uğraşı mıydı sanki bu: kuşkusuz. Hala da saygıyla ağlıyorum. Büyük bir tesadüfe yenildim, büyük bir eksen kaymasıyla, sihirbazın şapkasında sıkışıp kalan tavşan gibi, Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm. Elbette kızıyorsun bana; belki en çok da bu zayıflığıma kızıyorsun: Tedirginliğime, seni kaybetme endişeme, telaşıma, şaşkınlığıma, titreyişime, ürpermem, anlamlarını anlamamış kelimelerle yetinmeme, müzakerelerde bulunmama, buhranların yorduğu bir gençlik yaşamama, bilincimi sana yönlendirmeme, sürekli sürekli içmeme, kelimlerin kifayetsiz olma durumuna, vesaireye vesaireye.. İnadıma öfkeleniyorsun. Seni bırakmama, seni özgürlüğüne salmama hiddetleniyorsun. Bu da aşk işte! Bu da entrika! Bu da soysuzlaşmanın, aşkın getirdiği dalaveralarla kendine kilitlenmenin başka bir çeşidi! Peki anahtar nerede sevgilim? ! peki anahtarın üzerindeki yivler kimin eseri? ! Dur, dur, bağırma, Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm. Bunlar da geçecek şüphesiz. Seni unutmama kaç yüzyıl kaldı ki.. bir küsme, bir burulma biçimiyle gidişinin ardından şehrin gri cephelerine fevkalade ağır bir el bombası gibi düşen bunaltının bıraktığı korkunç acının unutulmasına kaç yüzyıl kaldı ki.. Yaralandım. Bütün noktalarımdaki nöbetçiler de yaralandı. Çığrından çıkmış bir ayaklanma gibi ağlamakta yalnızlığım. Bir gerçek aramıyorum felakete. Bir bahne göremiyorum arkadaşlarımın beni teselli etmek için söyledikleri kelimelerin hanesinde. Ama yokluğunu doldurmuyor sevda siyasetinin hançerleri. Ama bilemiyorum yağmurun ardından artık hangimiz suçlanacak.. Eğer hissediyorsan, Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Bu şiiri dinlemek, 15 dakikalığına başka bir hayat yaşamak gibi; kendi hayatından, umutlarından, hayallerinden ve kabuslarından birer birer etkilenerek doğan bir başka hayatı yaşamak gibi...Ve bu bambaşka hayattan kendi hayatını yer yer izlemek zevkini(!) de yaşatıyor Küçük İskender. Evet, demokrasi onun şaçlarından daha güzel olamaz.
nasıl güzel bir yorum..her şeyden öte çok güzel bir şiir..dinlemekten alıkoyamıyorum kendimi..günde bir ya da iki kez..hatta iki defasında da hiç tanımadığım sokaklarda,mahallelerde yürüyüp kaybolmayı dilemiştim..ama biz içimizde kaybolmuşuz zaten..işte bunu farkettim.. :-(
Dünyanın en uzun gecesi 21 Aralık değil, beni terkettiğin gecedir. Beni üzdüğün, yorduğun, yıprattığın gecedir. Bir kabahat mi gerçekten ? Kendi dışında birine hayranlık beslemek ? Gerçekten kırıyorsun beni.. Bir nedeni yok, yalnızca öptüm.
Kazanmaktan çok, kaybetmeyi göze alabiliyoruz. Çikolata bile kurtlanabilir. Dondurma erir. Çiçek solar. Galiba önemli olan, onları yerinde yaşamak, yerinde korumak! Birer hatıraya dönüşseler bile! Kaç ölüme kaç doğuma şahit olduğunu hatırlayabiliyor musun? Sevmek, ifade edebilmek kadar, ifadeyi unutmamaktır da. Şimdi sessizce uzaklaşmalıyım. Çünkü beni anlamadığını, anlamak için uğraşmadığını, hatta bunu önemsemediğini biliyorum. Aynı otobandaydık ve birimiz birimizin yanından geçip gitti. Hafızasızlığı, gurur saymanın adil yanı! . Hangimiz süratliydik; önemi kalmadı. Hangimiz daha özveriliydik; bunun da.. umarım mutlu olursun. Bunu bir çöküntü anında da söylemiyorum. Hiç kimse aldatmadı ötekini; yalnızca böyleydik işte! . Yüzüme öyle bakma nefretle, Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Ben sende ardı arkası kesilmeyen bir korku sevdim. Ben bir cüce çocuk sevdim sende sıska. Şiddetli ve hayret uyandıran manevralarla kendi kanına olan saplantılı aşkını sevdim. O rutubet kokan loş yüzündeki kanalizasyonları, az kelimeyle kurduğun cümlelerdeki gizli soru işaretlerini, barlardan çatlak bardak gibi atılmayı beklemeni, serserice patlamalarını, yuttuğun toplu iğneleri ve bir film hilesi hissi uyandıran utangaç hasret pozlarını sevdim. Dokunamadım sana. Parmakuçlarım neşterdi çünkü. Kırılan bir kemiğin sesiyle veda ederken, Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm Ne kadar ben değilmi?
"Olması gerektiği kadar fedakâr biriyim aslında daha fazlasını umma açıkcası. Endişhelerim,ideallerim,halletmeye çalıştığım meselelerim var.Başkalaşmaya çalışıyorum..."
"Şimdi sessizce uzaklaşmalıyım. Çünkü beni anlamadığını, anlamak için uğraşmadığını, hatta bunu önemsemediğini biliyorum. Aynı otobandaydık ve birimiz birimizin yanından geçip gitti. Hafızasızlığı, gurur saymanın adil yanı! . Hangimiz süratliydik; önemi kalmadı. Hangimiz daha özveriliydik; bunun da.. umarım mutlu olursun. Bunu bir çöküntü anında da söylemiyorum. Hiç kimse aldatmadı ötekini; yalnızca böyleydik işte! . Yüzüme öyle bakma nefretle, Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm"
Birinin peşindeyim ben, tanımsız bıraktığım birinin. Sessizliğin doyurduğu, biçimli ve endişeli birinin. Düşüncelerimi zapteden, kelimelerimi korkutan birinin. Yanında huzurlu uyuduğum, mutlu uyandığım birinin. İnan bir nedeni yok sevgilim, yalnızca öptüm..
Ben sende ardı arkası kesilmeyen bir korku sevdim. Ben bir cüce çocuk sevdim sende sıska. Şiddetli ve hayret uyandıran manevralarla kendi kanına olan saplantılı aşkını sevdim. O rutubet kokan loş yüzündeki kanalizasyonları, az kelimeyle kurduğun cümlelerdeki gizli soru işaretlerini, barlardan çatlak bardak gibi atılmayı beklemeni, serserice patlamalarını, yuttuğun toplu iğneleri ve bir film hilesi hissi uyandıran utangaç hasret pozlarını sevdim. Dokunamadım sana. Parmakuçlarım neşterdi çünkü. Kırılan bir kemiğin sesiyle veda ederken, Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm. bana bu kısmını öğrettiğini biliyormusun bilmem ama paylaştığında ben ve fakir gönlüm üstümüze alınmıştık sadece bunu merak ediyorum o gün bunu paylaşırken aklında ben mi vardım bunu ölene kadar merak edecem . didem
insan inandığı şeyler uğruna muhteşem hatalar da yapabilir. kızmamalısın. darılmamalısın eğer kardeşlik varsa aranızda. sevgi, hoşgörü takıntıları da değil. bir elmanın kırmızı olması, bir gülün öyle kokması, bir derdin halledilmesinin ardından gelen ferahlık kadar sıradan ve güzeldir hata yapmak da. aşka çılgınlığın yakıştığı çağları neden unutalım? neden tarihin çuvalına takalım tatlı serseriliği, az biraz sergüzeşt olmayı?! ılımlılık mı kurtaracak insanlığı? alttan alma mı örtecek bunca çirkefi, zorluğu, belayı? demokrasi senin saçlarından güzel olamaz. senin yüzünden daha güzel olamaz krediler, faizler, repolar, tahviller. dünyanın en uzun gecesi 21 aralık değil, beni terk ettiğin gecedir. beni üzdüğün yorduğun, yıprattığın gecedir. bir kabahat mi gerçekten kendi dışında birine hayranlık beslemek?! gerçekten kırıyorsun beni, bir nedeni yok, yalnızca öptüm.
Bunlar da geçecek şüphesiz. Seni unutmama kaç yüzyıl kaldı ki.. bir küsme, bir burulma biçimiyle gidişinin ardından şehrin gri cephelerine fevkalade ağır bir el bombası gibi düşen bunaltının bıraktığı korkunç acının unutulmasına kaç yüzyıl kaldı ki..
Bu şiiri çok değer verdiğim bir arkadaşıma göndermiştim yıllar önce…
_"Şimdi sessizce uzaklaşmalıyım. Çünkü beni anlamadığını, anlamak için uğraşmadığını, hatta bunu önemsemediğini biliyorum. Aynı otobandaydık ve birimiz birimizin yanından geçip gitti."_
Ve bir şairimizi daha kaybettik bugün. 2019. Işıklarla uyu Küçük İskender ..
Bu şiiri çok sevdiğim ve değer verdiğim bir insana göndermiştim ve onun bu şiiri dinlediği zaman hangi mısrada nasıl hissedeceğini düşünerek dinlerken ezberlemiştim bu şiiri her kelimesini ezberlediğim bu şiiri onun hiç dinlemediğini ve "uzun şiirleri " sevmediğini öğrendim. Aslında o gün onun doğru kişi olmadığını anlamıştım, onunla aynı gökyüzüne bakıp aynı manzarayı görmediğimizi anlamıştım. Buraya hiç gelmeyeceğini bu şiiri hiç hatırlamayacağını biliyorum. Onun hiç okumayacağı yazılar bunlar..
Ama okursan bil ki sen benim kendime yaptığım en büyük saygısızlıksın...
Son kısmını paylaşmak çok tehlikeli zira herkese uygun olacak Bi betimleme var bende bu şiirin son kısmını didem paylaştığında kendi kendime beni anlamış.bunu benim için paylaşmış demiştim . Yuttuğun topu iğneleri diyordu. çatlak bardak gibi atılmayı beklemeni diyordu. utangaç hasret pozlarını diyordu .ama işte komik olan bunu paylaşan kişinin benim için Bi şey yapmış olacağını düşünmemmiş. O yüzden gerçeklikten ne zaman kopacak gibi olsam ne zaman aşka inanır gibi olsam burdayım son kısmını dinlerim ve filimlerdeki gibi bi aşkın olmadığını tekrar tekrar kendime hatırlatırım.
@@alperbahadr2187 biz aşkı gözümüzde çok büyütmüşüz bayım veya aşkı çok yanlış kalpere heba etmişiz...
ne güzel ifade etmişsiniz…
Beraber dinleyebileceğim ya da göndereceğim kimsem olmadı şu anlık. Belki de basitlerle harcamamak içindir. Herhalde unutup gideceğim bunu yine, ta ki tekrar karşılaşana kadar. Yaşıyorum. Taşıyorum. Duruluyorum.
Bunu ilk 15 yaşımda dinlemiştim ve şimdi dinlediğimi beni gerçekten ne kadar anlattığını görebiliyorum
biliyor musun, bende yıllar sonra tekrar buldum bu şiiri. 13/14 yaşında dinliyordum. nasılda insani o gencecik haline götürüyor.
Ben seni kırmak için yaratılmadım. Uzun zamandır seni planlıyorum haksızca; cezalandırılacak kadar mı yabancı, tanınmaz ve suç yüklüydüm? ! Belki; seni çok yıprattığımın, bıraktığımın elbette farkına vardım, ama herşey mi benim aleyhte varoluşumla açıklanabilir? ! Beni, başta sana olmak üzere kimliklere karşı saldırganlaştıran koşulları tek başıma ben mi oluşturdum? Seni kaybettim. Bunu biliyorum. Seni kaybettiğimi sen çekip gitmeden önce de biliyordum. Ortadaydı. Bedel ve kefalet ortadaydı.. senin hakkında bir satır yazmamaya çalışmamın nedenini hiç düşündün mü? ! Sana ait olanları içten içe koruma uğraşı mıydı sanki bu: kuşkusuz. Hala da saygıyla ağlıyorum. Büyük bir tesadüfe yenildim, büyük bir eksen kaymasıyla, sihirbazın şapkasında sıkışıp kalan tavşan gibi,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Elbette kızıyorsun bana; belki en çok da bu zayıflığıma kızıyorsun: Tedirginliğime, seni kaybetme endişeme, telaşıma, şaşkınlığıma, titreyişime, ürpermem, anlamlarını anlamamış kelimelerle yetinmeme, müzakerelerde bulunmama, buhranların yorduğu bir gençlik yaşamama, bilincimi sana yönlendirmeme, sürekli sürekli içmeme, kelimlerin kifayetsiz olma durumuna, vesaireye vesaireye.. İnadıma öfkeleniyorsun. Seni bırakmama, seni özgürlüğüne salmama hiddetleniyorsun. Bu da aşk işte! Bu da entrika! Bu da soysuzlaşmanın, aşkın getirdiği dalaveralarla kendine kilitlenmenin başka bir çeşidi! Peki anahtar nerede sevgilim? ! peki anahtarın üzerindeki yivler kimin eseri? ! Dur, dur, bağırma,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Bunlar da geçecek şüphesiz. Seni unutmama kaç yüzyıl kaldı ki.. bir küsme, bir burulma biçimiyle gidişinin ardından şehrin gri cephelerine fevkalade ağır bir el bombası gibi düşen bunaltının bıraktığı korkunç acının unutulmasına kaç yüzyıl kaldı ki.. Yaralandım. Bütün noktalarımdaki nöbetçiler de yaralandı. Çığrından çıkmış bir ayaklanma gibi ağlamakta yalnızlığım. Bir gerçek aramıyorum felakete. Bir bahne göremiyorum arkadaşlarımın beni teselli etmek için söyledikleri kelimelerin hanesinde. Ama yokluğunu doldurmuyor sevda siyasetinin hançerleri. Ama bilemiyorum yağmurun ardından artık hangimiz suçlanacak.. Eğer hissediyorsan,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Bu şiiri dinlemek, 15 dakikalığına başka bir hayat yaşamak gibi; kendi hayatından, umutlarından, hayallerinden ve kabuslarından birer birer etkilenerek doğan bir başka hayatı yaşamak gibi...Ve bu bambaşka hayattan kendi hayatını yer yer izlemek zevkini(!) de yaşatıyor Küçük İskender. Evet, demokrasi onun şaçlarından daha güzel olamaz.
Yorum, siirden daha guzel adeta. Her sozcukte, siir daha da hayat buldu.
Bir insan bir insanı sıkamaz, bir insan canı isterse sıkılır.
Ve sadece sıkıcı insanlar sıkılır….
nasıl güzel bir yorum..her şeyden öte çok güzel bir şiir..dinlemekten alıkoyamıyorum kendimi..günde bir ya da iki kez..hatta iki defasında da hiç tanımadığım sokaklarda,mahallelerde yürüyüp kaybolmayı dilemiştim..ama biz içimizde kaybolmuşuz zaten..işte bunu farkettim.. :-(
Ne kadar dinlesem de, hic bir zaman dinlemekden yorulmayacagim bir şiir 😍❤️
Dünyanın en uzun gecesi 21 Aralık değil, beni terkettiğin gecedir.
Beni üzdüğün, yorduğun, yıprattığın gecedir.
Bir kabahat mi gerçekten ? Kendi dışında birine hayranlık beslemek ?
Gerçekten kırıyorsun beni..
Bir nedeni yok, yalnızca öptüm.
Kazanmaktan çok, kaybetmeyi göze alabiliyoruz. Çikolata bile kurtlanabilir. Dondurma erir. Çiçek solar. Galiba önemli olan, onları yerinde yaşamak, yerinde korumak! Birer hatıraya dönüşseler bile! Kaç ölüme kaç doğuma şahit olduğunu hatırlayabiliyor musun? Sevmek, ifade edebilmek kadar, ifadeyi unutmamaktır da.
Şimdi sessizce uzaklaşmalıyım. Çünkü beni anlamadığını, anlamak için uğraşmadığını, hatta bunu önemsemediğini biliyorum. Aynı otobandaydık ve birimiz birimizin yanından geçip gitti. Hafızasızlığı, gurur saymanın adil yanı! . Hangimiz süratliydik; önemi kalmadı. Hangimiz daha özveriliydik; bunun da.. umarım mutlu olursun. Bunu bir çöküntü anında da söylemiyorum. Hiç kimse aldatmadı ötekini; yalnızca böyleydik işte! . Yüzüme öyle bakma nefretle,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Canım İskender... En sevdiğimdin. 2021, hep sende gönlüm
Ben sende ardı arkası kesilmeyen bir korku sevdim. Ben bir cüce çocuk sevdim sende sıska. Şiddetli ve hayret uyandıran manevralarla kendi kanına olan saplantılı aşkını sevdim. O rutubet kokan loş yüzündeki kanalizasyonları, az kelimeyle kurduğun cümlelerdeki gizli soru işaretlerini, barlardan çatlak bardak gibi atılmayı beklemeni, serserice patlamalarını, yuttuğun toplu iğneleri ve bir film hilesi hissi uyandıran utangaç hasret pozlarını sevdim. Dokunamadım sana. Parmakuçlarım neşterdi çünkü. Kırılan bir kemiğin sesiyle veda ederken,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm
Ne kadar ben değilmi?
“Basite indirgenmiş hüzünlerin, geceleri dinlenmeye müsait şarkılarla şahlandığını anlatamadım”
Seni çok özledim lütfen geri gel bu şiiri sen atmistin bana o ilk dinlediğimde yanimdaydim şimdi yoksun şiir daha anlamı geliyor artık
ağlattın çok ağlattın ..
ciğerlerimi buraya bırakıyorum...
Al şu ciğerini kediler yiyecek
bir insan bir insanı sıkamaz
bir insan canı isterse sıkılır
/ dönüm noktası olarak bırakıyorum buraya umarım birgün o noktada gelirim buraya tekrardan..
"Olması gerektiği kadar fedakâr biriyim aslında daha fazlasını umma açıkcası. Endişhelerim,ideallerim,halletmeye çalıştığım meselelerim var.Başkalaşmaya çalışıyorum..."
Keşke yalnızca öpebilseydim seni
Her türlü Edebiyata sesi mükemmel uyuyor
muthis 😔 dinlerken kendimi buldum icinde siirin gozyaslarime engel olamadm...
"Şimdi sessizce uzaklaşmalıyım. Çünkü beni anlamadığını, anlamak için uğraşmadığını, hatta bunu önemsemediğini biliyorum. Aynı otobandaydık ve birimiz birimizin yanından geçip gitti. Hafızasızlığı, gurur saymanın adil yanı! . Hangimiz süratliydik; önemi kalmadı. Hangimiz daha özveriliydik; bunun da.. umarım mutlu olursun. Bunu bir çöküntü anında da söylemiyorum. Hiç kimse aldatmadı ötekini; yalnızca böyleydik işte! . Yüzüme öyle bakma nefretle,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm"
Bugün 21 Aralık ve burdayım
Dinledikten sonra hayatımı sorguluyorum..
Mükemmel ! Daha fazla şiir ve kitap okumanı bekliyoruz.
Dokunamadım sana, parmak uçlarım neşterdi çünkü.
Elinde olsa, avaz avaz bağıracaksın sokaklarda. Neyim ben? diye. Neyim ben? diye haykıracaksın. Olmuyor tabii, olmuyor. ''17.06.2021'' Saat:04.09
Kıyma makinesine koydun kıydın, kıydın, kıydın çok acıttın tam kurtaracakken kendimi ondan ; tuttun yine kıydın...
hatırlıyorum
hatırladığını karsı taraf öğrendi mi
@@yunemgo evet
"benimle tamamlanacak bir şeye benziyorsun"
göz yaşlarımın ardı arkası kesilmiyor
Didem Madak şiirleri.Çok yakışır bu yetenekli sese.
"Peki anahtar nerede sevgilim, anahtarın üzerindeki yivler kimin eseri? Dur, dur bağırma
Bir nedeni yok.Yalnızca öptüm."
Arada açıp acıp dinlediğim şiir.
Dünyanın en uzun gecesi 21 Aralık değil, beni terk ettiğin gecedir. 🚬
Muazzam.
Artik onu sevmeyip siiri sevmeye devam ediyor olusumu asamiyorum
İnan bir nedeni çok yalnızca öptüm
Birinin peşindeyim ben, tanımsız bıraktığım birinin. Sessizliğin doyurduğu, biçimli ve endişeli birinin. Düşüncelerimi zapteden, kelimelerimi korkutan birinin. Yanında huzurlu uyuduğum, mutlu uyandığım birinin.
İnan bir nedeni yok sevgilim, yalnızca öptüm..
Dünyanın en uzun gecesi 21 aralık bu yıl kabul ediyorum bunu
Bi nedeni yok yalnızca öptüm. Tam her şey bitti derken gökten düştün hayatıma. -Aden
çok beğendim
Bir nedeni yok, yalnızca öptüm.
-K
Hala da saygıyla ağlıyorum.
Ben hep bildiğim sonu beklerim. Ben hiç hazırlıksız yakalanmam. Ben hep bilirim, beklerim.
Gittin ama ölümsüz bir şiir bıraktın ardında, ışıklar içinde uyu...
Ağlamamı durduramıyorm..
Ah kalbimmm 💔
Bir nedeni yok yalnızca öptüm..🥀
Seni çok seviyorum
Huzurla uyu usta şair
"ben sende ardı arkası kesilmeyen bir korku sevdim."
Ulan bunları sana dinletebilmek vardı ama uzağız artık
Bana çok karışık gelen ve bağlantı kuramadığım sözler, dizeler.
İntihar mektublarımın arasında bu şiirde yer alıyor .
İşe benim içim en uzun gece.
Büyük şair.. Ruhu şiirlere karışsın, yeryüzüne yayılsın...
Ben sende ardı arkası kesilmeyen bir korku sevdim. Ben bir cüce çocuk sevdim sende sıska. Şiddetli ve hayret uyandıran manevralarla kendi kanına olan saplantılı aşkını sevdim. O rutubet kokan loş yüzündeki kanalizasyonları, az kelimeyle kurduğun cümlelerdeki gizli soru işaretlerini, barlardan çatlak bardak gibi atılmayı beklemeni, serserice patlamalarını, yuttuğun toplu iğneleri ve bir film hilesi hissi uyandıran utangaç hasret pozlarını sevdim. Dokunamadım sana. Parmakuçlarım neşterdi çünkü. Kırılan bir kemiğin sesiyle veda ederken,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
bana bu kısmını öğrettiğini biliyormusun bilmem ama paylaştığında ben ve fakir gönlüm üstümüze alınmıştık sadece bunu merak ediyorum o gün bunu paylaşırken aklında ben mi vardım bunu ölene kadar merak edecem . didem
insan inandığı şeyler uğruna muhteşem hatalar da yapabilir. kızmamalısın. darılmamalısın eğer kardeşlik varsa aranızda. sevgi, hoşgörü takıntıları da değil. bir elmanın kırmızı olması, bir gülün öyle kokması, bir derdin halledilmesinin ardından gelen ferahlık kadar sıradan ve güzeldir hata yapmak da. aşka çılgınlığın yakıştığı çağları neden unutalım? neden tarihin çuvalına takalım tatlı serseriliği, az biraz sergüzeşt olmayı?! ılımlılık mı kurtaracak insanlığı? alttan alma mı örtecek bunca çirkefi, zorluğu, belayı? demokrasi senin saçlarından güzel olamaz. senin yüzünden daha güzel olamaz krediler, faizler, repolar, tahviller. dünyanın en uzun gecesi 21 aralık değil, beni terk ettiğin gecedir. beni üzdüğün yorduğun, yıprattığın gecedir. bir kabahat mi gerçekten kendi dışında birine hayranlık beslemek?! gerçekten kırıyorsun beni,
bir nedeni yok, yalnızca öptüm.
Çok güzel be..
Benimle tamamlanacak biseye benziyorsun.Cay demleriz.çayin icine votka koyariz; tabi istersen...
Meryem Tecimen tam olarak öyle demiyor ama ona yakın şeyler... “ Sevmek, ifade edebilmek kadar, ifadeyi unutmamaktır da. “
Bunlar da geçecek şüphesiz. Seni unutmama kaç yüzyıl kaldı ki.. bir küsme, bir burulma biçimiyle gidişinin ardından şehrin gri cephelerine fevkalade ağır bir el bombası gibi düşen bunaltının bıraktığı korkunç acının unutulmasına kaç yüzyıl kaldı ki..
🚬
Güzelmiş..
Buradasın biliyorum. Seni izliyorum. Ve sende benim izlettirdiklerimi izliyorsun :)
💚
Bilmiyorum
20.10.2020 ♡Ö
"Sihirbazın şapkasında sıkışıp tavşanlar" hepimize biraz benzemekte
Öyle bir siir ki lambaları açabileceken açmıyorum çünkü bozamam duyguyu flaşı açıp geziyorum evde saat 02.10
Dünyanın en uzun gecesi 21 Aralık değil, beni terkettiğin gecedir.
🦋
affallamanın büyük sancısı, her gün yeniden rûhumdan geçen vücudumu saran...
Bugün 21 Aralık
Dünyanın en uzun gecesinin 21 Aralık olup olmadığına şüphe ediyorum bu şiirden sonra
04.05.2022 💭
24.09.2021
Z🌼
21 aralık
yalnızca öptüm
🌙
21 Aralık
acıyLa irkiLdim. be aLbayım.
soundcloud'da var mı?
Hatırlar mısın?
hatırlıyor muymus
@@yunemgo aga sekerpare değil benimki
la nicki degismis jdhxhsj
Bir Nedeni Yok
28.10.2023 Ö🤍
🌙🌎
26.06.2023 02.10 .
Kusursuz..
cezalandırılacak kadar mı yabancı, tanınmaz ve suç yüklüydüm
Hangi kitaptan bu seslendimemi veya
Küçük iskender sevgilisinin ardından yazıyor onun için günlük tarzı bir şeymiş ama arkadaşları ısrar edince paylaşmış
21 Aralıkdan selamlar
Merhabalar efenim
12.07.2024 03.15
hangi kitap ?
felix yakuza Küçük İskender'in şiiri, sonunda da diyor hatta :)
+Mine Bahçeci teşekkür ederim :)
karanlıkta herkes biraz zencidir kitabın adı
selamun aleykum
Resident evil
ölünce selam bu mp4 olacak
yine burdayım amk😡😡😡
Fon muziginin ismi ne
Abandoned free play
:)