ERZURUM'DA GEZİLECEK YERLER | ERZURUM KALESİ | AZİZİYE TABYASI | MECİDİYE TABYASI | ÜÇ KÜMBETLER

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 7 сен 2024
  • Erzurum Kalesi
    Erzurum Kalesi'nin geçmişi yaklaşık 2 bin 500 yıl öncesine, bölgeye hakim olan hâkim olan Urartular'a kadar uzanmaktadır. Bugün varlığını koruyan iç kalenin ilk halini ise 415 yılında Bizans İmparatoru Theodosius inşa ettirmiştir.
    Erzurum Kalesi, biri şehrin güvenliğini sağlayan muhafız askerlerin bulunduğu iç kale diğeri de halkın ikamet ettiği cadde, sokak ve mahalleleri içine alan dış kaleden oluşmaktadır. İç kalenin avlusunda tuğladan bir hamam ve oda halinde mekânlar yer almaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde iç kalenin kuzey duvarı bitişiğinde İç Kale Mescidi yapılmıştır. Kırklar Türbesi, Ebu İshak-ı Kâzerûnî Türbesi ve Ali Ağa Çeşmesi de bu yapılara eklenmiştir.
    Günümüzde dış kalenin surları büyük ölçüde yıkılmış olup yalnızca dört yöne açılan kapıların isimleri bilinmektedir. Bunlar, Tebriz Kapısı, Erzincan Kapısı, Gürcü Kapısı ile sonradan açılan İstanbul Kapısı ve Yeni Kapı'dır.
    Çeşitli dönemlerde onarım geçiren kale, son olarak 16'ncı yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman ve 19'ncu yüzyılda II. Mahmut tarafından iki defa onarılmıştır.
    Erzurum Tabyalar
    Erzurum'da yapılan ilk tabyaların tarihi 18'inci yüzyıldaki Osmanlı-İran savaşına kadar uzanır. Ancak en büyük tabyalar 19'uncu yüzyılın başından itibaren, Ruslar'ın Doğu Anadolu'ya yaptıkları baskın ve istilalardan şehri korumak amacıyla inşa edilmiştir. Şehrin çevresinde görüş açısı yüksek tepelere inşa edilen bu stratejik yapıların sayısı 22'yi bulmaktadır. İçlerinde karargah binaları, askeri barınaklar, eğitim sahaları, yemekhaneler, sarnıçlar, pusu odaları yer alan bu tabyalar; bazen tek, bazen de bir kaç büyük yapının birleşiminden meydana gelir. Büyüklükleri ve konumları değişen tabyaların en önemlileri şehrin hemen doğusunda bulunan Mecidiye ve Aziziye tabyalarıdır.
    Tabyaların tamamı taştan inşa edilirken, mimari üsluptan ziyade sağlamlık ve kullanım esasları ön plana çıkartılmıştır. Yan yana odalardan meydana gelen tabyaların, üzerleri kalın bir toprak tabakasıyla örtülmüştür. Düşmanın geleceği yönün öteki tarafında askerlerin toplantı avlularına, depo, revir, gibi bölümlere yer verilmiştir. Tabyaların en geniş bölümünde kışla odaları bulunurken, bunlar birbirleri ile bağlantılı dikdörtgen şekilde inşa edilmiştir. Odaların genişlikleri 3-4 metre derinlikleri 6-14,5 metredir. Çoğunlukla tek katlı olan kışla odalarının bazıları yer kazanmak amacıyla ahşap kalaslarla ikiye bölünmüş ve iki katlı hale getirilmiştir. Bu tabyalar (Mecidiye ve Aziziye) "93 Harbi" olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı'nda, Rusların ilerleyişinin durdurulmasında kritik bir işlev görmüştür.
    Üç Kümbetler
    Üç Kümbetler, Anadolu’da bulunan anıt mezarların en güzel örnekleri arasında yer almaktadır. Üç kümbetten en büyüğünün Emir Saltuk’a ait olduğu ve 12'inci yüzyılın sonlarında yapıldığı sanılmaktadır. Diğer kümbetlerin kime ait oldukları bilinmezken bunlarında 14'üncü yüzyılda inşa edildikleri tahmin edilmektedir.
    Kümbetlerin yanında bulunan kare şeklindeki küçük yapının ne olduğu konusunda ise farklı görüşler bulunmaktadır. Bunun da bir kümbet veya mescit olduğu belirtilmektedir. Üç kümbetler, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1956 yılında onarılmıştır.
    Emir Saltuk Kümbeti, kesme taştan yapılmıştır. Sekizgen gövdeli, yüksek kasnaklı ve üzeri kubbe ile konik karışımı basık bir külahla örtülüdür. İki renkli kesme taştan yapılan kümbetin üçgen alınlıklarında, yuvarlak kemerli, kasnak nişlerinde boğa, yılan, yarasa, kartal gibi hayvan kabartmaları bulunmaktadır. Bu kabartmalar, Orta Asya Türk takvimlerinde yer alan burç figürlerini andırmaktadır. Nişlerden birinin içerisindeki boğa boynuzları arasında insan başı işlemesi dikkat çekmektedir. Emir Saltuk Kümbeti'nin sekiz cephesinin dört yüzünde birer çift pencere yer almaktadır. Kümbetin, kuzey yönünde bulunan giriş kapısının saçakları üzerinde geometrik bezeme ile çiçek ve hayvan figürleri görülmektedir.
    Emir Saltuk Kümbeti'nin güneydoğusunda bulunan ikinci kümbetin alt kısmı, kare planlı ve on iki cephelidir. Bu kümbet gri renkte bir taştan yapılmıştır. Üstte bir küçük, altta ise bezemeli üç büyük penceresi bulunmaktadır. Bu kümbetin güney cephesindeki penceresi aynı zamanda mihrap görünümündedir. İkinci kümbete 4 metre uzaklıktaki üçüncü kümbet yöresel keyek taşından yapılmıştır. Üçüncü kümbet, on iki cepheli ve dört pencerelidir. Kuzey yönünde giriş kapısı bulunan kümbetin, iç kısmında oldukça güzel bezenmiş mihrabı yer almaktadır. Kümbetin üzerini örten konik külahın kasnağında Emir Saltuk Kümbeti'ne benzeyen süslemelere yer verilmiştir.
    Konya Gezillerimiz : bit.ly/3kbwE2y
    Erzurum Gezilerimiz : bit.ly/3r5GPan
    Ankara'da Gezilecek Yerler : bit.ly/3e8T4xB
    Kayak Merkezleri : bit.ly/3hxfnyP
    Yeni Videolar : bit.ly/3wx8dyV
    Shorts : bit.ly/2UL6uZS
    Tüm videolar : bit.ly/3ASruyj
    #ErzurumdaGezilecekYerler #Seyahat #Gezi

Комментарии • 98