Ali Munzur - İbrahim Sadri

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 15 сен 2024
  • #Şiir #Enstrümantal #ibrahimsadri
    Ali Munzur - İbrahim Sadri
    Açıldı ömrümün haritası
    Bir omzu düşük ağır delikanlı
    Ey Ali Munzur, ey dağların kartalı
    Sağ yanım bıçak yarası sol yanım hicran
    Ve emanet kalmıştır bir köylü kızında kalbimin yarası
    Ey Ali Munzur, ey dağların kartalı
    Benim ömrümde, bir kırlangıç ağıtı vardır bildiğim
    Benim ömrümde, tel örgüler kuşluk ayazında
    Kör karanlık yağlı kurşun
    Birde yanık türküsü anamın
    Her biri bir başka seherinde güz dönümümün
    Vurup gitmiştir sessizce oğulları
    Şu gurbet denen şu belalı buğ yılanı, şu bilinmez sefere
    Benim ömrümde, bir ırmak vardır
    Durup önünde taş yüzdürdüğümüz ak köpüklerinde
    Sesine sesimizi kattığımız
    Ve anamızın patiskadan biçtiği uzun donlarımızla
    Bir turna balığına gençliğimizi sattığımız
    Aylandığımız,
    adamdan sayılıp delikanlı halaylarına karıştığımız
    Yıldızların altında, dam bacalarında aşık attığımız
    Benim ömrümde, yarı çıplak kopil delikanlısı ortalığın
    yağmurların sevdalısı ve parlayan Yusuf tutan kuşları
    Benim ömrümde, mor menekşe
    Yediveren gülleri ve böğürtlen
    Birde sen!
    İçime işleyen ah sen!
    On dokuz yaşımın
    Ve ırmağımın
    Ve toprağımın hakkına birde sen! ..
    Bulutlarıma kına yaktığım sebebin
    Namert olayım sevmedim hiç kimseyi böyle bu kadar! ..
    Ya da sevemedim
    Ey Ali Munzur, ey dağların kartalı
    Sağ yanım bıçak yarası sol yanım hicran
    Ve emanet kalmıştır bir köylü kızında kalbimin yarası
    Bu da bir gurbettir yıkar adamı içine
    Bu da bir rivayettir, on iki yıl bilmem kaç bin gece
    Bir türkü sesinde..
    Dumanlı dağları duman kaplamış
    Yine mi gurbetten kara haber var?
    Seher vakti bu yerlerde kimler ağlamış?
    Çimenler üstünde gözyaşları var..
    Benim ömrümde..
    Şimdi vur, vur içine onca talanı
    Onca sevdayı vur, vur Ali Munzur
    Bu sol yandaki hicran yarası öyle çok ki..
    Benim ömrümde çiçeğin bozamadığı
    Karanlığın düşemediği yüzüm
    Bana mahsus kor ayazda üşüdüğüm
    Hercanın yeşili, Cemilin üzüm gözlü güzeli
    Ve hüzün yaprağını dökende dut ağacın
    Kalbime bir gül dikeni, fikrime sevda batanda.
    Kemah'ın istasyonuna doğu ekspresi demir atanda
    Murat suyu Fırat'a karışır üç gün üç gece kan akanda
    Ben belki bin gece sayanda gurbet akşamlarında yıldızları
    Emanetime iyi bakasın köylü kızı
    O elinde tuttuğun kanayan şey Ali Munzur'un kalbinin yarası
    Benim ömrümde, yarı çıplak kopil delikanlısı ortalığın
    Yağmurların sevdalısı
    Ve parlayan Yusuf tutan kuşları
    Benim ömrümde, mor menekşe
    Yediveren gülleri ve böğürtlen
    Birde sen!
    İçime işleyen ah sen!
    On dokuz yaşımın ve ırmağımın ve toprağımın hakkına
    Birde sen!
    Bulutlarıma kına yaktığım sebebin
    Namert olayım sevmedim, hiç kimseyi böyle bu kadar
    Ya da sevemedim.
    Ey Ali Munzur, ey dağların kartalı
    Sağ yanım bıçak yarası sol yanım hicran
    Ve emanet kalmıştır bir köylü kızında kalbimin yarası
    Açıldı ömrümün haritası..

Комментарии •