Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben. Evlerin ve kalabalığın ağırlığını sana üstün tutmadım. Yoksulluğun acısından hafif bilmedim acını. Yenilen herkesin boğuntusuydu kaybolduğum uzaklık, yüzün her bulutlandığında. Nereye gidersem gideyim seni yürüdüm hep. Sevincini bir barış, bir bayram sabahı gibi taşıdım içimde. Sesine güvendim, gözlerine en çok yakışan o sürekli yaz ikindisine. Gökkuşağının altından geçen çocukların şımarıklığıydı, kâküllerini her araladığımda gövdemdeki ürperti. Ağzımdaki meneviş sendin insanlara şiirler okurken. Bütün öksüzlerin kederiyle baktım yüzüne, ne zaman geleceği düşündüysem. Bir haksızlığı haykıran herkese senin soluğunu verdim. Bütün hapislerin penceresi yaptım seni. Sonra tuttum kenar mahallelerin yalnızlığını gösterdim, bir özür, bir bağışlanma umuduyla. Kirpiklerinin ömrüme açtığı yolda yaptım bütün kavgalarımı. Söze inandım, gövdene ondan çok. Dönüp dönüp sana geldikçe anladım özgürlüğün aşk olduğunu. Alışkanlıklara yenilmedim ben, seni bir alışkanlığa dönüştürmek istemedim yalnızca. Çocuklar dünya karşısında yenik büyüyordu. Babalarından başka doğru bilmeden yaşlanıyordu erkekler. Çarşılar evleri çoktan teslim almıştı. Kızlar şarkısını kimseye söyleyemiyordu. Sokaklardan esen güneş değil, geri çekilme duygusuydu. Annelerin sütünde ışık yoktu. Kaba adamların kalın sesi örtmüştü ülkeyi. Güzellik, insanların gelecek düşlerinden çoktan çıkmıştı. Kimsenin ortak türküsü yoktu ve kimse türküsünü bir başına söyleyemiyordu. Bir yere gitmeden, gelecek birisini bekliyordu herkes. Koro halinde susuluyordu ve yalnızca yüksek sesle konuşanlara inanır olmuştu insanlar. İncelik yalnızlığa dönüşe dönüşe bitmişti. Şiddetin coğrafyasında elbette gökyüzü bir lükstü ve ancak yağmur yağınca anımsanıyordu. Gittiği en büyük uzaklık evinden işi olanlara, ne aşk, ne özgürlük, ne barış anlatılabilirdi. Seni korumak için karşı durdum tüm bunlara. Dünyayı senden geçirerek sevdim. Geri çekilmem yakışmazdı seni sevmeme. Günlerdir yoksun. Öfkeni bile özledim. Nasıl bir uzaklıktan geleceksin bilemiyorum. Ayrılıktan medet umar oldum. Kaşlarının işaret ettiği yerde duracağım. Kararan gümüşler gibi duracağım. Bir ülkenin acılarına tutunarak özür dileyeceğim. Işıklı bir korunak arayacağım sesinin kıvrımlarında.‘Gelmen iyiliktir’ diyeceğim. Yüreğimden başka yanıtım olmayacak. Bir sorudan bir soruya vuracağım seni yine. Dünyanın bütün yağmurları yağacak iki söz arasında. Ellerimi geçmişe mi geleceğe mi koyacağımı şaşıracağım. Küller altındaki köz için bir yudum soluk isteyeceğim. ‘Aşk iki kişiliktir’ sözünü düşüneceğim uzun uzun. Kalkıp pencereden hayata bakacağım. Alnından öptüğüm yerde ülkemsin, ağzından öptüğüm yerde kadınım, diyeceğim. Bir gülüşünle çıkıp caddeleri dolduracağım. Ömrümden öteye taşıdığım çocuk… Ya sen bu ülkede doğmasaydın, ya ben aşkı herkes gibi bilseydim. Şükrü Erbaş
İnsanların vermediği huzuru şiirlerin vermesi ne garip, insanı sakinleştiren duygulandıran ve mükemmel bir şiir, göğüs kafesimde sıkışan bir türlü kimseye anlatamadığım kelimelerinde kifayetsiz kaldığı ve kendi yalnızlığımla boğuştuğum, bu ruh halinde bana tercüme olan bu şiiri yazan yorumlayan, emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum..
Çocuklar dünya karşısında yenik büyüyordu...💐 Yine bildirim üzerine hemen dinlemeye geldim. Bu yorgun günün sonunda böyle güzel bir eseri dinlediğim için çok şanslı hissediyorum. Muhteşem bir eser ve çok güzel okumuşsunuz yine. Sesinize sağlık.💫🌻
Ah keşke o bölümlerin devamı olsa ne güzel olurdu. Telif hakki nedeniyle kaldirmişlar sanirim. Başka bir isim altinda seslendirilebilir diye düşünüyorum. Seslendiren başka okuyucular var çünkü.
Arkadaşlar Mehmet Yıldırım'ın seslendirdiği Yusuf Araf'a ait olan TIMARHANEDE SAIRI OYNAYAN DELI şiirini arıyorum indiren varsa yardımcı olsun lütfen !!
Günümüz Türkiye’sinde yazılan güzel bir şiir
“Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben..”
Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben. Evlerin ve kalabalığın ağırlığını sana üstün tutmadım. Yoksulluğun acısından hafif bilmedim acını. Yenilen herkesin boğuntusuydu kaybolduğum uzaklık, yüzün her bulutlandığında. Nereye gidersem gideyim seni yürüdüm hep. Sevincini bir barış, bir bayram sabahı gibi taşıdım içimde. Sesine güvendim, gözlerine en çok yakışan o sürekli yaz ikindisine. Gökkuşağının altından geçen çocukların şımarıklığıydı, kâküllerini her araladığımda gövdemdeki ürperti. Ağzımdaki meneviş sendin insanlara şiirler okurken. Bütün öksüzlerin kederiyle baktım yüzüne, ne zaman geleceği düşündüysem. Bir haksızlığı haykıran herkese senin soluğunu verdim. Bütün hapislerin penceresi yaptım seni. Sonra tuttum kenar mahallelerin yalnızlığını gösterdim, bir özür, bir bağışlanma umuduyla. Kirpiklerinin ömrüme açtığı yolda yaptım bütün kavgalarımı. Söze inandım, gövdene ondan çok. Dönüp dönüp sana
geldikçe anladım özgürlüğün aşk olduğunu. Alışkanlıklara yenilmedim ben, seni bir alışkanlığa dönüştürmek istemedim yalnızca.
Çocuklar dünya karşısında yenik büyüyordu. Babalarından başka doğru bilmeden yaşlanıyordu erkekler. Çarşılar evleri çoktan teslim almıştı. Kızlar şarkısını kimseye söyleyemiyordu. Sokaklardan esen güneş değil, geri çekilme duygusuydu.
Annelerin sütünde ışık yoktu. Kaba adamların kalın sesi örtmüştü ülkeyi. Güzellik, insanların gelecek düşlerinden çoktan çıkmıştı. Kimsenin ortak türküsü yoktu ve kimse türküsünü bir başına söyleyemiyordu. Bir yere gitmeden, gelecek birisini bekliyordu herkes. Koro halinde susuluyordu ve yalnızca yüksek sesle konuşanlara inanır olmuştu insanlar. İncelik yalnızlığa dönüşe dönüşe bitmişti. Şiddetin coğrafyasında elbette gökyüzü bir lükstü ve ancak yağmur yağınca anımsanıyordu. Gittiği en büyük uzaklık evinden işi olanlara, ne aşk, ne özgürlük, ne barış anlatılabilirdi. Seni korumak için karşı durdum tüm bunlara. Dünyayı senden geçirerek sevdim. Geri çekilmem yakışmazdı seni sevmeme.
Günlerdir yoksun. Öfkeni bile özledim. Nasıl bir uzaklıktan geleceksin bilemiyorum. Ayrılıktan medet umar oldum. Kaşlarının işaret ettiği yerde duracağım. Kararan gümüşler gibi duracağım. Bir ülkenin acılarına tutunarak özür dileyeceğim. Işıklı bir korunak arayacağım sesinin kıvrımlarında.‘Gelmen iyiliktir’ diyeceğim. Yüreğimden başka yanıtım olmayacak. Bir sorudan bir soruya vuracağım seni yine. Dünyanın bütün yağmurları yağacak iki söz arasında. Ellerimi geçmişe mi geleceğe mi koyacağımı şaşıracağım. Küller altındaki köz için bir yudum soluk isteyeceğim. ‘Aşk iki kişiliktir’ sözünü düşüneceğim uzun uzun. Kalkıp pencereden hayata bakacağım. Alnından öptüğüm yerde ülkemsin, ağzından öptüğüm yerde kadınım, diyeceğim. Bir gülüşünle çıkıp caddeleri dolduracağım.
Ömrümden öteye taşıdığım çocuk… Ya sen bu ülkede doğmasaydın, ya ben aşkı herkes gibi bilseydim.
Şükrü Erbaş
İlk okuduğumda sesinde hayal ettim ve o ilk sayfayı seninle paylaştım. Kalbin nasıl huzurlu bir ev biliyor musun Sevgili ...
🙏🏻🙏🏻🙏🏻🙏🏻
İnsanların vermediği huzuru şiirlerin vermesi ne garip, insanı sakinleştiren duygulandıran ve mükemmel bir şiir, göğüs kafesimde sıkışan bir türlü kimseye anlatamadığım kelimelerinde kifayetsiz kaldığı ve kendi yalnızlığımla boğuştuğum, bu ruh halinde bana tercüme olan bu şiiri yazan yorumlayan, emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum..
❤
gözlerimi kapatıp dinlediğimde o canlanıyor🍁 “bir gülüşünle çıkıp caddeleri dolaşacağım”
Yeni keşfettim bu güzel şiiri içimde bi geç kalmışlık hissi var
Nereye gidersem gideyim seni yürüdüm hep,,,
Nereye gidersem gideyim seni yürüdüm hep....
Çok güzel ❤
Gerçekten hayatımda ateşin keşfi gibi bir dönüm noktası üstat sizi keşfim. Sesinize sağlık 🙏🏻
Seni bir alışkanlığa dönüştürmek istemedim yalnızca..
Tam ihtiyacım olduğu zamanda. Sesinize sağlık, iyi ki varsınız 🙏🏻
Harikulade yorum ve şiir 👏👏👏👏👏💎
Muhteşem ötesi yorumlama ve şiir ✨👏✨👏✨💎 Etkisinde kalmamak imkansız. Emeğinize yüreğinize yorumunuza sağlık olsun
sesiniz ve yorumunuz cok hos
...
İnsanın acısını insan alır...
Sizin sesinizden çok dinlemek istediğim bir şiir var Mehmet Bey tabi sizde uygun görürseniz .
Kemal Varol ayrılık provaları...
Şükrü ERBAŞ❤️
Ruhunuza , yüreğinize, Nefesinize sağlık..
Mehmet YILDİRİM , Muh te şem okuyorsunuz 🧿
Huzurun seside varmis ,alip götürüyormuş insanı
Çocuklar dünya karşısında yenik büyüyordu...💐
Yine bildirim üzerine hemen dinlemeye geldim. Bu yorgun günün sonunda böyle güzel bir eseri dinlediğim için çok şanslı hissediyorum. Muhteşem bir eser ve çok güzel okumuşsunuz yine. Sesinize sağlık.💫🌻
Ancak bizim gibi bir ülkede böyle bir aşk yasayabilirdi şair....💞
Amansız fırtınalardan çıkıp geldiğim rıhtımım. MSM
Sesiyle yüreğe dokunan adam sana selam olsun…
Dönüp dönüp sana geldikçe anladım, özgürlüğün aşk olduğunu...
Ya ben aşkı herkes gibi bilseydim....
Bazı şeyleri sana yazdığımı düşünüyorsun. Yanılıyorsun.
Hepsini sana yazıyorum.
Bir gülüşüNle çıkıp caddeleri dolaşacağım 🖤
Sizenle yeni yazarlar ile tanışıyorum. Ne güzel…
Sizin seslendirdiginiz Tutunamayanlar dan alıntı videoları indirdim 1 yıldır gece gündüz dinliyorum.siz muhteşem bir detaysınız 🌹
Ah keşke o bölümlerin devamı olsa ne güzel olurdu. Telif hakki nedeniyle kaldirmişlar sanirim. Başka bir isim altinda seslendirilebilir diye düşünüyorum. Seslendiren başka okuyucular var çünkü.
Bazı insanlar acını alır, bazıları da acıtır.
Yüreğine sağlık 🌹
👍👏 her zaman ki gibi çok güzel seslendirmisiniz yüreğinize sağlık hayırlı akşamlar
Spas vengo derman👏👏💐
Yine gönlümde bir sevinç...Teşekkürler.
Ustam sesin şifadır 🌸😍🙏
Çok güzel sesinize yüreğinize sağlık 👏👏👏👏👏👏👏👏
Ne kadar güzel yorum ve de yorumcu emeğinize yüreğinize sesinize sağlık
SAYGI/sevgi ile
Ne iyi geldiniz 😍 sesinize sağlık 🙏 🎉❣️
Çok güzel 🌼💫
En güzel şiiri 🌸👏
Nefesinize yüreğinize sağlık ❤️
👏👏
romanları seslendirebilseniz keşke Cook uzun zamandır böyle dinlenmemistim dinlerken
Günlerdir yoksun, öfkeni bile özledim. Nasıl bir uzaklıktan geleceksin bilemiyorum..
Hâlâ dinliyorum
Spotify a gelseniz artık ya da var mısınız orda?
👍👍👍👏👏👏👏🌸🌿❤
👍🏻🙏
Fon müziğinin ismini söyler misiniz ?
Arkadaşlar Mehmet Yıldırım'ın seslendirdiği Yusuf Araf'a ait olan TIMARHANEDE SAIRI OYNAYAN DELI şiirini arıyorum indiren varsa yardımcı olsun lütfen !!
Nereye gidersem gideyim seni yürüdüm hep. . .
💟
👏👏👏