Ertuğrul Kürkçü’yle Ufuk Turu: Şili dersleri

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 21 сен 2022
  • Şili'de 4 Eylül’de yapılan Anayasa referandumda seçmenlerin yaklaşık yüzde 62’si, “dünyanın en ilerici ilerici anayasası” olarak değerlendirilen anayasa taslağına “Hayır” dedi.
    Oysa 2 yıl önce yapılan referandumda Şili halkının yüzde 80’i Pinochet faşizminin yaptığı mevcut anayasanın değiştirilmesi yönünde oy kullanmıştı.Geçen yıl yapılan başkanlık seçiminin ikinci turunda da “solcu” öğrenci lideri Boriç'i devlet başkanı seçmişti.
    Sonucun şaşırtıcılığı bu zigzaglarla sınırlı değil. Halkın seçtiği bir Kurucu Meclis tarafından hazırlanan anayasa taslağı salt siyasal alanda bazı temel demokratik hakların tanınmasıyla sınırlı değildi. “Yaşam için gerekli olan asgari elektrik enerjisi hakkı” gibi toplumsal eşitlik taleplerinin yanı sıra yerli hakları, cinsel kimlik farklılıkların tanınması, doğaya saygı, iklim ve ekoloji krizleri konusunda devlete sorumluluklar yüklemesi gibi konularda da gerçekten çok ilerici maddeler içeriyordu.
    Buna rağmen Şili'nin Kürtleri olarak tanımlayabileceğimiz Mapuche yerlilerinin yoğun olduğu bölgelerde dahi yüzde 50 destek görmedi.
    Hal böyleyken sonuca bakarak “Bir halk dünyanın en ilerici anayasasını nasıl reddeder” şaşkınlığını yaşayanlar var. Kimileri bunu hazırlanan metnin hantallığına , maddelerinin çokluğuna ve kimi konularda kullanılan dilin belirsizliğine bağlıyor. Kimileri sonucu “Düzen sola siyaset dersi verdi” diye yorumluyor.
    Sonuç olarak Şili’de ne oldu, neden oldu, nasıl oldu soruları zihinleri hâlâ meşgul ediyor.
    H. Selim Açan, konuyu Türkiye sosyalist hareketinin önde gelen isimlerinden Ertuğrul Kürkçü’yle konuştu.
    Konuğuna aşağıdaki soruları sorduğu sohbeti Alınteri’nin RUclips ve Spotify hesaplarından dinleyebilirsiniz:
    1) Şili'de Pinochet diktatörlüğünden kalma faşist Anayasa'yı değiştirmek üzere hazırlanan ve “dünyanın en ilerici anayasası olarak” nitelenen Anayasa taslağı şaşırtıcı bir sonuçla reddedildi. Sen bunu neye bağlıyorsun? Neden böyle bir sonuç çıktı ortaya?
    2) Yeni Yaşam gazetesinin sitesinde yayınlanan Şili'den Hisse... başlıklı yazında “Şili’de 2019 ayaklanmalarıyla başlayan değişim sürecinde gerçekleşen peş peşe üç halk oylaması 2020 Anayasa Meclisi referandumu, 2021 Başkanlık ve Kongre seçimleri ve 2022 Anayasa referandumu yalnızca Şili değil, büyük değişimlere gebe toplumlar için de büyük bir dünya-tarihsel ders ortaya koydu: Umudu oylamak bir şeydir, hükümeti değiştirmek başka bir şey, devleti ve toplumu değiştirmek ise bambaşka bir şey...” şeklinde bir tez ileri sürüyorsun. Bu dersi biraz açar mısın?..
    3) Şili'de 2019 sonrası tanık olduğumuz gelişmeler, radikal bir siyasal ve toplumsal dönüşüm arzusu ve beklentisi içinde olunan Türkiye toplumu ve sol güçler açısından hangi dersleri içeriyor? Bu anlamda Şili ne anlatıyor sence bizlere?

Комментарии •