Filozofun yalnızlığı gibi mutlak bir şey bu alay edilme yani filozofun yaptığı gerekli şeyler vardır etrafı anlamak gibi fakat buna kimse yanaşmaz. Geçen babam bunlara niye ihtiyaç duyuyorsun dedi. Buyur buradan yak.
10. dakika: Mesele biraz daha farkli bence. Müdahelecilik müdahalesizlik meselesi degil mesele. Kurmay akli ile sivil akil farki var bence orada. Ellerinde perisan olmus bir vatan, insa edilmesi gereken bir dünya vardi. Müdahalesiz yapilacak bir is degildi bu. Yalniz bu insa sürecinde her sey hayatla örtüsür durumda olmadi, bu da normaldir zaten. Ideal ile gercek arasindaki fark ortaya cikti. Menderesin cikisi "müsaade edin de düzeltelim" cikisidir. Olmasi istenenin gerceklikle örtüsmeyen yanlari ancak sahadan gelen dönütlerle düzelebilir. Bu da sagci muhafazakar dediginiz demokrat partiyi ister istemez pozitivist ve pragmatik bir cikis noktasina oturtur. Cünkü orada problemin dogasi geregi ide degil, madde önce gelir; olmasi gerekenden degil olmakta olandan hareket edilir. Keza kurucu kadrolar da öncüllerine göre pozitivist ve pragmatiktiler. Roller degisir, sonra yine roller degisir. Diyalektik.
Sanıyorum Yılmaz Güney 'i doğru yorumlayamadılar. Arkadaş filminde, uzun saçlı gence sert bakış yapması ve gencin de gidip saçlarını kestirmesini çok muhafazakar bulmuşlar. Zaman mekan özelliklerini dikkate almak gerekir bir yorum yapmak için. Yılmaz Güney "Adanalı" veya "Anadolu Genci", veya "Mahallenin Abisi" karakterleri dolayısı ile, o zamana göre özenti gence, bu nasıl delikanlı anlayışı ile bakıyor. Yılmaz Güney karakteri "aferin oğlum saçın çok güzel, bir de pembe tayt giy" deseydi modern mi olurdu yani ? Halktan kopuk yorum pek yakışmadı.
Avrupadan örnek verildi. Mesela solcu geçinen avrupalı devlet miller gibi aidiyetleri kabul edemez. Biz ise renk tonlarına tanımlama yaparak işte yılmaz güney solcudur diyoruz. Fakat bu tanım eksikliği ve nihayet ikisi de bağlı , gelenek millet din..
Bu programı tek izleyen benim diye alay ediliyorum :D
Filozofun yalnızlığı gibi mutlak bir şey bu alay edilme yani filozofun yaptığı gerekli şeyler vardır etrafı anlamak gibi fakat buna kimse yanaşmaz. Geçen babam bunlara niye ihtiyaç duyuyorsun dedi. Buyur buradan yak.
Akşam sabah bahçe de ateş yakarken uyurken sobanın yanın da dinliyorum
Güzel ve emek verilmiş bir program.
Fikir fırtınası yaşıyorum her dinlediğimde.
Şuan sağın ve solun keskin ayrı özellikleri artık kalmadı diye düşünüyorum.Sağ görünümlü solcu gördüğüm gibi aksinide gördüm.
Siz bu geçen bölüm konu olan yeni köylüler, den mi si niz?
Gün gibi.
Peki 60.70 arası çatışmalar neden çıktı bu konuda konuşulursa süper olur.
10. dakika: Mesele biraz daha farkli bence. Müdahelecilik müdahalesizlik meselesi degil mesele. Kurmay akli ile sivil akil farki var bence orada. Ellerinde perisan olmus bir vatan, insa edilmesi gereken bir dünya vardi. Müdahalesiz yapilacak bir is degildi bu. Yalniz bu insa sürecinde her sey hayatla örtüsür durumda olmadi, bu da normaldir zaten. Ideal ile gercek arasindaki fark ortaya cikti. Menderesin cikisi "müsaade edin de düzeltelim" cikisidir. Olmasi istenenin gerceklikle örtüsmeyen yanlari ancak sahadan gelen dönütlerle düzelebilir. Bu da sagci muhafazakar dediginiz demokrat partiyi ister istemez pozitivist ve pragmatik bir cikis noktasina oturtur. Cünkü orada problemin dogasi geregi ide degil, madde önce gelir; olmasi gerekenden degil olmakta olandan hareket edilir. Keza kurucu kadrolar da öncüllerine göre pozitivist ve pragmatiktiler. Roller degisir, sonra yine roller degisir. Diyalektik.
Dostum, bir mühendis olarak bence de problem mühendisliktir.
ETO ne demek?
Ethos: Bir toplum ya da bir kişinin geleneksel anlamdaki eğilimi ve duruşu.
@@furkan.durucan Sağol.
Sanıyorum Yılmaz Güney 'i doğru yorumlayamadılar. Arkadaş filminde, uzun saçlı gence sert bakış yapması ve gencin de gidip saçlarını kestirmesini çok muhafazakar bulmuşlar. Zaman mekan özelliklerini dikkate almak gerekir bir yorum yapmak için. Yılmaz Güney "Adanalı" veya "Anadolu Genci", veya "Mahallenin Abisi" karakterleri dolayısı ile, o zamana göre özenti gence, bu nasıl delikanlı anlayışı ile bakıyor. Yılmaz Güney karakteri "aferin oğlum saçın çok güzel, bir de pembe tayt giy" deseydi modern mi olurdu yani ? Halktan kopuk yorum pek yakışmadı.
Avrupadan örnek verildi. Mesela solcu geçinen avrupalı devlet miller gibi aidiyetleri kabul edemez. Biz ise renk tonlarına tanımlama yaparak işte yılmaz güney solcudur diyoruz. Fakat bu tanım eksikliği ve nihayet ikisi de bağlı , gelenek millet din..
Yani tam olarak nasıl bakıcaz bu olaya
Ders 47